28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET 21 Haziran 1973 ABDÜL CANBAZ &JM0A J &H&E OLDı/Ğü ı4:İN HEP CH, l>U£Aİ>AlİCit<^A İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 65 Demek ssküyor, uedim. Korkuyor da andan. D:yelım ben beşincı kâğidı bulsaydım »aklar mıydım? Yoksa saklamaz mıydım? Sak lamadığıma göre, beşincı kâğıdı bilmiyorum iemektir. Ama onlar tuttunnuşlar besind kagıt da besınci kâgıt diye. Bana ne bundan? Ben gerçekte o dört kâğıtta bıie ne yazıh oldugunu bilmiyorum. Ama bu adam giysıyi istemedıkten sonra nıçın senırüe oturup konufuyor? Sevgılim: Oyle beşinci kâğıt diye bir sey söylemedi. dedı. Onu da mı söyleyecekti? diye bağtrdım. Nerden gbıliyor beşinci Kâğı<lı' O y r n a n sevgilim korku ıle yüzüme baktx, ellerıni ogusturdu, ne yapacagını büemeyen bır ınsanın çaresizligi ıle: Yatalraı mı? dedi. Ben sınırlı s'nirli: Yatalım elbet, iedım. Bu herifin yüzünden geç b:le kaldık. Beıki de maksadı yal nızca bu. Sevısmesinler bunıaı d'ye düşünüyor. Erkeklığı kalmamıştır ondan, Sevgium : Sanmam, dedi. Neyı? dedim. Erkeklıgi kaJmaoığını mı? Hayır canım, dedı. Bızım sevısmemıze karsı oldugunu deroek ıstiyonım. Zaten b;lmıyor bunıı. Beşinci kâgıt o'saydı, Denım Dilmem gerekirdi. Bur.u ortaya atan o sakallı. Haru ağzımı yoklar gibi basladı once Ama sonra kendisi de inanmaya basladı. Ya da gunırlu bir adam. vaz geçemiyor ortaya attıgı varsayımdan. Sevgılim önümde soyunuyordu, öyle acele ediyordu ki, söyledlklerimi dinlemediğini tark ettim. Gerçekte ben de akhmı veferek konuşmuyordum, çünkü aklım onun vucudunda idl. Vücudunun kıvnntılanrj, kabanklannı ve çukurlannı düsünüyordum. Alcmın her soruna, her görtinüye, her auştinceye esit za'manîar ayırdıgına çok dikkat etmısimdlr; byl» ki, bundan btürü "çoğun olayıann geristnde kalıyorum, böylece de, diyelim sorguya cekilirken bacanağımın yüzündeki benleri ya da baldızımm bacaklannı birbinne sürterek yurüdügünü dUşünilyorum. K!mi zaman oyle oIuyor kı, nerede bulunduğnmu bile saçırıyorum. Ama bunlan hiç belli etmlyorum. Işte o sırada da aynı şey oldu; Adem Elması'nın asağıda beni bekledigi düşüncesı ile seiişmeye başladjm. Yerde yatıyordu. Başucumuzda giysılerimiz, ayak ucumuzda ayakkabılarımız duruj'ordu. G;niş yerde sevlşmekten hoşlanmam ben. ttış kakış olmalı. Nereye dön sem kadına çarpmalıyım. Sagım solum bep o olmalı. Belkı bu yüâden olacak, kadm vtlcudunu denize benzetmeiten hoşlanmışımdır hep. Bırakırım kendizni, bır yerüen dalarım, gömüllirtim, batarım, yiizüm gozum sular içınde kalır, aolugum &esOİT, bogulacak gibı olurum. çıkıp çıkıp dalanm. Kımi zaman da çalgı gibi çalanm onu, şurasınrtan burasından başlayarak. Vereceğı sese göre eııerun dolaşır dunır, o makamdan o makama geçtrim, sonsuz b:r ses yaratmak olanağı ıçiodfc buhmdugumu düşünup şaşarım. Yüzü ko>un yatırdım bu kez. Belkemiginin kiiçUk kuçük kabarcıklar yaparak ensesmden kuyruk sokumuna degin .iTanmaaı şaşırtıcı bir guçle etkiledi benı. Kadm vücudu ayakta durmak içın yapılmış deSiloır bence; bu kemikler, bu kemik araları. DU jıışler bu çıkışlar, bu karanlıklar, bu aydınlıklar, yürümek gibi bayaği bir amaç için derlennuş olamaz. Belkemığındekl kabar.'.darın arasına parmaklanmı değdırip bırakarak bır süre aşağı yukan gezindim. Sonra ensesinde saçlannı kaldırdım, çeke çeke iyıce baktım (inım ınim ınledi o sırada), saç dipleri ufacık tomurcuklar gibi kabarıp inıyordu ben çekıp bıraktıkça külan. Solugum onu ürperttıkçe butün vü cudu dalgalanıyordu. Aşağıda bekleyen ıkı kışi her halde Adem Elması'nın arkadaşları ya da adamlan idı. Bu düşlince ile enseyi bırakıp aşagılara iniyordum, sallantı arttıkça >\ızüm bir o yanda kalıyordu, b:r bu yanda. Sanki o benı anyordu, ben onu ve karşılaşıp karşılaşıp yıtıriyorduk bırbirımizi Başım donüyordu. Ben yukan çıkarken «Kulaklanmı, kulaklarımı» diyordu, derkcn topuklar çağırıyordu, ormanda geyık kovalar gibi koşup duruyordum. Yetişemayordum. AşaÇıda bekleyen henfler benı giysı ıçın sorguya çekmeyı beklıyorlarsa hava alırlar duyordum içımden. O dengesız sand^ su almaya oaşlamıştı yavaş yavaş, ben de bırlıkte batıyordujn onunl»., Denizdeki vkadcrimı yaşıyordum.. Arada bir^ hava almak ıçin bır makas yapıp suyun Ustüne çıluyordum. Sonra yenıden gomuıuyordum. Başımın üstunde alacalı bır diinya kımıldıyordu, çaşarak seyredıyordum içerden. Denız, sandai ve ben, değişe değışe, bırbınmizin yerini aiıyorduk. Sonunda sandai ters dönup şıjti ve suyun üstunde yanlamasına kaldı. Ben ds soluk soluğa, bir elımle ona tutunmuş durumda, bıraktım kendımi. Sevışme oknasaydı ne yapardık bu dunyada? Korkunç. (Devatnı V*T) ÇeyrekKala PARTİLERlMÎZ DERLER Ki.. Seçimlere Turhan ILGAZ CGPve CHP'nin görüşleri lusu yönetmege, Suleyman Demirel'in deyimiyle «talip» olduklannda, her siyasal partinin karşısındakl rakip, öteki siyasal partilerdir. Çok partili döneme girdiğimızden beri, bu rekabet iki dereceli bir kahplasma gösteriyor. Asıl rekabet, hemen tüm partilerin aanası» CHP ile, onun karşısında yer alan çevrelerin en güçlü siyasal Örgütü arasındadır. 1946'dan beri degişmemiştir bu... önce CHPDP rekabeti, sonra CHPAP rekabeti. orgutlerin «yavaş yavaş tdeolojık sertliklerıni kaybederek kltle pdrtısi haline geldiklerini» savunuyor. Emin PaksUt, «TİP'ln iapa tılmasından sonra, bugün Tür kıye'de mevcut siyasî partiUrden herhangi bırısmin kıtle partsı olmak nıteligınden sıyrüarak tam bir sınıf partisi halini aldığı söylenemez. Buna heveslenerJer vardır. Bu yoldaki gayretier, demckrallk ülkelerm siyasS gelişmelerine de, memleketımizin sıyasi ve sosyal şartlanna da ters dUser kanısındayız» demekte... Ötekiler... Emin Paksüt, MSP haklnnîî» sunlan söylemekle yetiniyor: «Yeni kurulan bir siyasl pt>rtt, toplum hayatında ciddî ve Delırgin bir ihtiyaca cevap vetdiji ve vatandaslara kendıslni kabul ettirdiği dlçüde seçimlerde uaşan sağlar. Yeni bır partirun hangi partilerden oy kaymasına yol açacağı ve seçmen oylannın seçime katılan partiler arasında na sıl bölüneceğl bir seçim deneıncsinden önce isabetle kestirilemez.» CHP için de aynı görüşleri öne sürüyor Paksüt, çünkü: •. lç bünyelerinde sarsıntılar geçiren ve bölünmeler olan siyasî p<trtılerle, hUviyetlerini degiştinnege kalkışan sıyasi partilerin sejım şanslan geneUikle yeni kurulan Eiyasi partUere benzer...» imış. Ve, 14 Ekim'den sonra Meclis* in görunümü hakkmda ıae, CHP, şundiden bir tahmin yürütneyi olası görmüyor... TBP, 1969 seçımlerinden sonra epey olaylar geçirdi. Mıllet . MecUsındekl üye sayısı ikbe "duşfü,' y'erii' y'öneticiler, partîye yeniden çekidüzen vermek zorunda kaldüar. 12 Mart'tan sonra, partiyi, kuskusuz sol'daki yerinden dolayı, bir takım suçlamalara karsı korumak gerektigi gibi, bu dönemde Türk soluna genel olarak yönelen baskılara karşı da, olanaklar elverdigince bir mucadele sürdürmek gerekti. TBP'nin önümüzdeki seçlmlerdeki şansı da umudu da, bu sol'daki yere, bu yerde yaptıgı mücadelenin halk arasında ne ölçüde benimsendigine dayanıyor... öyleyse, Genel Başkan Mustafa Timisi'yi dinleyelim: bakalun, o, TBP*n5n 73 seçimlerındeki şansını, umudunu nasıl değerlendiriyor: «TBP, 1966 yılında ktırulmuş, 1969 seçimlerinde Türkiye'de ancak 29 ilde seçime katılarak 8 mılletvekili çıkarmak suretiyle Fe>zioğlu ve Satır, birlesmenin gerçekleştigı koDgredp dflereterle.. 4. parti olarak MUlet Meclisine riyle, gerek bünyesi ve kadrolaı itibarıyle bize göre, hakikt sold girmiştir. TBP'nin doğuşu, bt lındigi gibi, Medislerde alışılmış bir siyasl kuruluş hüviyett ve hiziple^meler sonucu, bir takım memektedir. Aynca CHFnin, I sahsi kavgalar sonucu olmamıs cevıt'ten sonra uyguladığı pol tır. Ülkemızı, yülarca yönetmiş tika da sosyal demokrat bir a siyasî iktidarların tutum ve dav nır lçersinde kalmakta ve so ranışlanndan, taklp ettikleri poyaldemokrat pohtikasmm yap litikamn tutarsızlıgından en faz sından gelen çellşkilerle dolu g la rahatsız olan yoksul Anadolu rünmektedir. Bu durumu. 1 < 9 halkının, siyasl billncine varma Anayasası İle bugüne kadar ti sı sonucu ortaya çıkmıştır. Yani, kemizde meydana eelmis demo alt yapıdan gelen bir hareketın ratık sol blriklmın gözünd« sonucu kurulmuş bir siyasl tekaçmamaktadır. Bu sebeple pt şekküldür TBP. 1969 seçimlerin timiz, bugün, gerçek anlatnlyl den bugüne kadar Ulkemizde Anayasanın hudutları lçersind meydana gelen sosyal ve siyasl demokratik sol görüsteki U olaylar, demokratik parlamenkuruluştur. Ancak sola açılm ter duzende, yoksul halka dayan ama meselelerin bilıncine yet madan, isçiköylü kesimmi esas rınce varmamış ötlelerin, CH almadan, Türkiye'nin sorunlarıye (büyük parti) olması seb nın gerçekten balledilemecegini orta>a koymuş, ve TBP'nin ku blyie ytfnelmesi normaldirj» TBP Genel Başkanl Timisi, ' rulus amacını dogrulamıştır. Takip edilen genel politıkamız da, seçimlerinde «sıruisal biilnciı ulkemizde ezilenlere, iktısaden ermış ezilen kıtlelerin oylaru sömürülenlere yönelik olmustur. az da olsa» partisinin toplayac Bu sebeple 73 genel seçimlerine gını, CHP'nin «yine homojen < tek ümit olarak katılacak parti mayan kitle partUerine ben* yız. Bugün gördüğümüz kada bir oy yığınına» sahıp olacagı nyle, devrimci, toplumcu, ilerı söylüyor ve şunlar ekliyon ci, bir başka siyasl kuruluş yok«Alacagımız oylar, elbette tur. Ayrıca, 73 genel seçimlerine, CHP'nin aldıgı oy oranında < 69'da katıldıgımız illeri çok aşa mayacaktır, ama bllinçli, gerçı rak katılacagız. Bu genel görü manada ne istediğini bUen, uyı nüm içersinde, partimizin şansı mıs vatandaşlanmızu oyu ol eskiye oranla çok artmaktadır.s calcür.»» u( Rekabet Siyasal partılerimiz, tek hücreli canlüara özgii doğurganlıkla bolündükçe, orta>a çıkan yeni siyasal kuruluşlar, «ikbal»i, ayrılâıklan pirrryi kaTalamaöa arıy&rlar, öncelikle ona rakip alıyorlar karşılarına... Böylece, üst düzeydeki rekabetin yanısıra, «alt düzejde» diyebilecegimiz bir ikinci tür rekabet başlıyor DP ile AP'nın, CGP üe CHP'nin rekabetleri bu türden^ Ve bir da yepyeni bir kuruluş olarak siyasal yaşantımıza kanşan partilerin ötekUerle rekabeti var ki, bu daha çok, o yeni partınin benımsediğı sosyoekonomik görüşler doğrultusunda hedelini seçıyor. TBP ile CHP arasındaki rekabet gibi örneğın... Bundan önceki yazılarda, APCHP rekabetmın yanısıra, siyasal mücadelelerinde öncelikle AP'ii hedel alan partUerimizin görüşlerini aktarmış, sonra AP'yl dinletmiştik. Şimdı, CHPye kulak vermeden, öncelikle CHP'yı rakip alan ikı siyasal parti, 14 Ekım ıçin ne der, ne düşünür, onu gbrelım... Bunlardan CGP, CHP'nin sağdaki rakibidir, TBP ise soldaki rakıbi. İkinci dereceden rakıpler elbette. CGP Genel Başkan Yardırncısı Emin Paksüt, 1973 seçimleri arefesinde, partisınm durumunu, seçim içın besledıği umutları ve bunun gerekçelerini asagıdaki bıçimde değerlendırıyor: «CGP, sağlam, memleketçi ve medenıyetçi görüşleriyle, dürilst ve yapıcı politıkası ile, teshislerinin ısabetı ile her geçen gun daha çok sayıda yurttaş tarafından takdir edilen ve benimsenen bir siyasl kuruluştur. Birleştirıci ve yuceltlci milliyetçilik ılkesıni ilham kaynağı sayan, ülke ve raillet bütünluğunü ve hür demokratik rejirai içtenlikle ve her şart altmda savunan CGP, 1969 seçimlerinde, Uk imtihanı başan ile geçirmiş, 8 siyasl par tının katıldığı bu seçimlerde parlamentoda grup kuran üç sı yasi partıden bın olmuş ve ü çuncü sırayı almıştır 1969 seçimlerlnden bu yana diğer sijasi partilerden farklı olarak tesanüdünü bütünüyle korumus olan CGP, gerek Parlamento plâ r.ında, gerek yurt sathmda bu yük ölçiide gelişme kaydetmistir. 1969'dan bu yana CGP, yalnız parlamento gruplan ve teş kılât bakımından gucunü arttır makla kalmarruş, bir siyasl partinin yeterli bir kadro ve seviyelı bir tutumla meml^tet slvasl hayatında ne kadar etkin ve faydalı olabileceğini de ispat etnuşur. Bütun bu nedenlerle CGP, 1973 seçimlerine, 1969 « • çımlerınden çok daha elverışli göriinen şartlar altında hazırltnmaktadır. Ancak seçimlerde alınacak sonuç, partı yönetıcılennın ve parti mensuplannm gayretlerınden çok, Türk seçmenlennin takdir ve tercıhlerıne bağlı olacaktır.» MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE süt, cevabında, CGP'nin programı nın karma ekonoml göruşil ile ligıli hukumlerını sıralamakta ve şöyle dcmektedır: «Parti programındaki bu kerma ekonomi görüstimüzü joyle özetleyebiliriz: Turkiye gibı âızla gelışmekte olan bir ülkede hür teşebbusun de, devletın de büyuk gorevleri vardır. Vatandaşm teşebbüs gücünü, mülkiyet hakkım yok eden sosyalıst kollektıvist sıstemler, kisi hürnyetlerıni ve demokratik rejimi de ortadan kaldırır, sefalet ve esaret getirir. Devietin kalkınmaya iatkıda bulunabilmesi için hür teşebbüsü baltalaması gereknıez. İki sektör bırbirini ahenkli bir şekılde tamamlar. CGP'nin dengeli karma ekonomi anlayışmın diger sıyasî partilerin programlariyle kıyaalanmasınd» ^upnesız bezı farklıbklar görülecektır. Ancak çeşitli siyasî partilerin tatiılıHklan, yalnız partı programlarının ihtiva ettiği hukumlerle değerlendırilemez. Partı programlannda benzerlıkler olsa dahi, parti kadrolarmda yer alan elemanlann föcrî ve rühî yapılan, bil?i ve tecrübe dereceleri ve ozellıkle parti içinde bir ekip çalışması zihnlyetinin hakim olup olmayışı, siyasî partiler arasuıda farkUlıklar yaratır. Bu farkhiıklann değerlendirümesi ıse, Türk ayaırlarmın ve TUrk seçmenlerir.in hakkıdır » CGP, bir takım sosyoekonomık gelifmeler sonucu, siyasal partilerin «kitle partisı» olmaktan çıkarak, belli sosyal kesimierin söz cülügünü üstlenmis siyasal kuıuluşlar haline dönüştüğü y.ılundakı görtlşlere katılmıyor. Tersîne, demokrasınin ve çok partili siyasal düzenın var olduğu ülkelerde, sınıf partisi olarak kurulan CHP solda değil... Burada, hemen CHP ile «ol arJayışı bakımından partislnl bir kıyaslamanm lsterseniz, Timisi şunları söyleyeoektir: «GerçeJrten bugün, TUrkiye'de bizimle bırükte solda göriinen CHP de bulunmaktadır. Ancak CHP, gerek tarihl geçmişi itıba YARIN : TBP'nin bazı sorunlan, seçimlere ilişkin öteki görüşleri ve Bölükbaşosız MP.. DİŞİ BOND TİFFANY JONES GARTH Ekonomik görüş PaksUt, CGP'nin UıUyatla ds oîsa, ortaya koyduğu umudun partinin ekonornik görüşleriyle ıhşkisi olup olmadığı yoluraak) sorumuza da cevap verdı Anı,ak ülkemizdekı tüm siyasal parti ler «karma ekonomı» duzerunden yana olduklan ıçın, sonımuzun amacı, CGPWn karma ekonomt anlnvı^înm riiö'Pr nartıİPTflpn hıan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear