17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
UMHURÎYET 4 Mayıs 1973 BuTEMtKE ty ÛLtfp, \ PtCİL üluLMEYİ CANİAZ JAtfi BtVCİH. ^LıNfiAHÜÛlM 1 İİZÜLMPYÎ N. Bîft$ftVCİ BıJHPAmptR... U t p . is, çıKAKA j LE&. VAPMMıZ £ L 1<QMİ5WMJ Vu^E YÎ* . ^ BtTTE. YA&N MA! ICAMIMA Bi l 7 , 0 ^ AMAN « A M F E N D İ , UFl M( OUJRTENEKE\/toHİP OlMAKNE fciHiM... YETfRKl *fc EMJfKHîZ. A «ASiM&A ZAPUHİ BANA KİUHrEfctM KOtANızıM ÖNUNİ>E tEfclMME 1 SAHiPTİfc.* DEK AÇUOAWBiLîWM SîzîKl friBi HtM / E E £ . . . i COK 6uZEL,H£M çoKZtKÎ BÎR KAPiNA / teiSFi SAHİ? OLftlSu îtirt,TALiHtf ^ BAHTÎÎt|t ÎSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 17 Her zamankınden daha erken gelmemi doğru buimadınsa, o başk= azna sana mmı gun biraz daha erken fcelmek ısteyı$ımde bır ganplık, hatta ne bJeyjm, bır fcabalık yoksa, âdem elmasuıı savunnıa taca iarşı. Kapıda bır mıiştenıun kocası ıld karşiıa*mamı, bırçok açılardan yanlış bulabmrsın, bunu anlarım, Ema bu yanlışlık, daha doğrusu rastlamının doğurduğu guçluk, yalnız bermn Usrüme yıkılamaz. Bır jsocamn da bu saatte Jjjıka» etmesi gereken b:r takun KursJlar vardır. Bır k2dın gıysisme her &ejm üstundfe onem verılemez. Sonra kapıyı psnmgımla Ukırdatı.ıasaydım da zıli çalsaydım ne olacaktı7 îyı duşün, bem anlamaya çalıç'. Sondaka sozlen soylerken sesımın tonu adaraakıllı duşmuştu. Burdan da anlıyoraum kı, bu sınırlı soylevı dana fazıa sürduremeyecekttm. Ama, nedense, nakı> ofiugum kanısı ıçındeyım Bır çıkış yapmiîtım nedenin, bılmeden Gerçekte buna bır neaer. bulmak hıç de zor olmamalı ıdı, kafanji oıraz çahştırmam yeterdi bunun ıçın. Çünkü sınırler her zaouan akıldan once harekete geçer Madem boylt olmuştu, demek ani bır tedırgınl;*e düşmuştum, oyleyse ne yapıp edıp bunun aogruluğunu tarjtlamalıydım. Ama sıra buna gelcugıne göre, artık sınırlıliğı bırakmak «erekıraı Bır sıgara yaktım erkekçebine o ıse durmus benı seyredıyordu. Bır hayranlık var gıbı geldl bana yüzünde. Benım erken gelebılecegım düşuncesıyle kızları erken erken savdıgına goıe, dedım, bu yolda tedbırlüığım hıç aksatmadan yürutebılırduı Gerçı ınsan ne denlı tedbiru olursa ol. sun, önceden hesaba katuanıayün bır taJum olaylarla karşılaşabilır, bunlann araya gırmesıyle bekleamedlk durumlar çıkar ortaya, kabul etmıyor değıiım. Ama şunu da unutma kı, bu yuzden benı güç dunıma soloKan ne de olsa, olağan sayılamaz. Tıkîr tıkır soyluyordum bunları !>cyledıkçe de sevınce benzer bır duygu canlanıyurdu yüregımde ÇünkU böylece olaylar Jçinde yaşadığıra gerçeğı kendını duyuruyordu Sonra dıye surdurdum sozlerımı. daha kapıdan gırer gıımez yuzüme çarpan o güzel koku üzennde de durmak istıyorum Ba^langıçta bu kokunun salondan ;;eldıgınl sandım, gerçi yamlmışım, salondan değil, senden geliyormuş Araa bunu lark edınceye kadar nlhayet ben de ınsanım, bıraz bocaJfidım Sözlerımın, suçu kabuilenme dugilse btle, barıça yönelme ısteğinl duyuran lçerıjhni sezmı? olacak ki, sadece iyUığınin degil, kadınlığının da verdığl kolaylaştıncı ve kurtarıtn bir alçak gonullulükle hatta belto de oıraz ağlayarak (boyle değüse bıle, olmasını ısterdıiE). Anlıyorum, dedı. Yaniışlıklara, ıstemeden de olsa, ben kapı açıyorum. (Buşmüa onu onaylayarak dınlıjordum). Gerçekten ne yapsam bundan kurtulamayacagınu Dümlyor değüun. Insan bir kez zavallı bır dunıma duserse, artık bunu surdiinnekten oaşka bır ışe yaramıyor. (Belının ustündekı lniçük bır ipuk parçasını aldım) Ta baştan oen, dıisün. ta baştan Derı, ıstemeden ^^pukianmın hepsı bırer yanılma degıl rmydı? Hayu, bu sozuıoden alınmaya kalkman buyuk hakazlık olur, kendıme karşı yaptığım yanhşiıkları soyluyorum ben, kendıme ettığım ezıyetlerı. Gerçı bunlardan ezıyet çekecegimı başlangıçta bılmıyordum, ama zaman geçtıkçe bakıyorum da, sanki nep mutsuzluğum içın çalışmışım Işte bugün onlara bın daha eklendi. Gorüyorsun degıl mı, ne yapsam bu gıdişi durduramıyorum bır türlu. Söze geçınlebildığıne gore, herhalde bir dogruluk olraalıydı bu soyJedıklennoe. Küçuk, dar mındere çoktü, yüzunu eılen ıle orttü. Ağlayıp ağlamadığım lyıce bılmıvordum. Gozleriru kapayıp dınlemek ıstemış de olabüirdl. Uz«rine tabakların, çatalların, yıyecek öteberlnın gelisı bırakıldığı klıçuk masayı sağa doğ. ru ıterek yanına gıttlm, oturdum Nıyetün ellerını yuzıinden çekmek, gözlerıne bakmaktı. Fakat elım gene goğüslerlne gıttı Dedığim gibı çıplaktı g'ysıslnın Içınde Işte o zaınan hlg beklemedjğım bir şey yaptı, eUennı yüzünden çektı, gc«yaşları lçındeydı, kısa bir süre yuzüme baktıktan sonra onumde dız çöktU, elleııyle dızlcnmı tuttu. Yalvannm goğuslerımi bııitk, dedı. Bana ezıyet etme. Enyet edıyorsun çunKU böyle yapmakla, benl hjç anlamıyorsun Kurtulamıyorsun o anıdan. Yapma, yapma, yalvannm yapma! Bıleklennden tuttum. Senı sevlîrorum. dedım. Bılıyorum, dedı, ben de seni sevjyorum Ama bununla bıtmiyor kl, bunuma.. Bununla bıtmesı gerekır, ded;m Ama senin aklında hep o eskı evin pen ceresl, dedi. Bileklenni kurtardı, gözy&slarını südi, son ra gene bana baktı iri in. Eteklerini açtım yavasça, dızlenni öptüm. Ama kandıramaznısüm onu. Bırden ayağa kalkb. Nedsn? dedim. Rahatlamıs gibi: (Deramı w ) TOPRAGIMIZ İNSANIMIZ. Röportaj: Mahmut ALPTEKİN Topraksızlıktan yerini yurdunu terke zorlananlar «Gumuşhsciköy yolnnda bir yolcu toprağa nzınnuş, Nice scı tohnmları ksrdesçe besleyen toprağa, Ve çimdi bakıyor nzaklarda gflneşlenen bir d»|«, Dağ tonsuzlnt», yolcn toprags, şdyledk toprağs nıanmı».» CETHUN ATUF KANSU Istanbul'da büyuk kent hay • huyu ıçınde konuştuk Sıvas'ın îmranlı ilçesinden Dursun Bağcı ile. Cadde kalabalıktı. Vızır vuır otomobıller gelip geçiyordu. Insanlar gelip geçiyordu yanımızdan. Pabuçlanmı boyatıyorum Dursun Bağcı"ya Sordum Nerelisın hemsehrün? Sivas'ın îmranlı ilçesinden. Koylüğünden mı? îkırcıkli davranıyor, Dureun Bağcı. Bıraz bekleyişınden anlıyorum bunu. îçınden, «soylesem mı, soylemesem mi?» gibi djşunceler geçırdığı belü.» Şen .da l»telemıyorxfln, . i | ; îmranlı'nm uzak bir kbyündenım, dıyor yalnızca. Çoluk çocuk köyde ml, yok sa burada mı? Bir an dahyor. Çoluk çocuk köyde, beğım. Kaç çocuğun yar? Allah bagıslarsa ıki oglanla bir k u var. , Okuyorlar m ı ' Yok, beğım. Bebe onlar daha. Tarlan var mı köyde? Ne arasın tarla, begim. Toprak olsa buralara geür miy dık hıç. Nerede kalıyorsun? Dursun Bağcı azıcık düsUnuyor yine: Daha evvel Gültepe'de kaldım. Akrabalann yanında. tki göz bir «kondu»lan var. Her zaman da olmuyor ki. Ayrüdım ordan. Şimdi Dıkilıtasta kaU<mn yorum. BUır p ı ' * Dikilltaş'ı? «Bildığımi», sdylüyorum. Dıkılıtaş da «kondıularla dolu bir yer. Ne kadar kıra veriyorsun? îki arkadas kıraladık orayı. 220 llraya. 110'ar lıra vcriyoruz. Elektrigi, suyu var mı? Elektnk var ama su ne arasın beğım. Neden Diküıias'ta kaldıgımı sorarsan. buraya yuruyup gelebılıyorum. Bır saat surmüyor bıle. Konuştuğumuz yer, Harbıye'den, Nışantaşı'na aynlan caddenın başıydı. Dursun Bağcı, konuşmasmı surduruyor: Şoyle, Ihlamur deresıne vur dum mu yorulduğumu anlamadan gelmış oluyorum. Kımıleyın de şooo taratta park var ya, ora larda bulunurum. Ne kadar para gonderebılı yorsun çocuklanna? Belll olmaz kı beğım. Ayda ellı, yuz lıra. Gunde ne kazanınz kı zaten. En fazla 2025 lıra. Ben nesııu harcayım bunun? Kıml aylar da hıç para «sa lamıyorum». Beni asü dertlendıren şey başka... Kasabadakj es nafa borçlandım. ödeyemedık bır turlu. Az müsade, istedık. Odeyecez, dedık. Kıme anlatırsın derdıni. Dun mektup alduı çocuklardan, borçlu olduğum es naf ıcraya vermış Ne yapacağı 1 mı şaşırmışım ' Ben, buraya gelmezden, Sıvas'ta ış aradıydım. Sormadık, soruşturmadık ycr bı rakmadım. «îş yok», dedıler ber kapıdan. Başım dondü iş aramaktan. îcra gelse neyimi A&cak kı' Bır iki eski yatak var, alsın onlan ama ele gune karşı ayıp. Sivas'a gıdip borç harç bulmalı da kurtulmalı ıcradan dıyorum. Diyorum ama mtışku) ış. Hıç umudum yok. Ne kadar borcun vardı es nafa? Epeyce var borcum. Tamı tamına 1650 lıra. «Eyvallah», dıyonım, Dursun Bagcı'ya. Cadde yine kaîabalık Tasıtlann güniltüsü kulaklanmı tırmalıyor. SivasU Dursun"un anlattıklan, kulaklanmda. Tasıtlann gürültüsuyle birbirins kanşı yor. Anayasa'nın dedikleıini hatırhyorum: «Iktısadî ve sosyal hayat, adalete, tam çalışma esasına ve her kes için insanlık haysıyetme yaraşır bır yaşayış sevıyesi sağlan ması amacına gore duzenienır.» (TC. Anayasası, madde: 11) «Devlet, çalışanlann ınsanca ya şaması ve çalışma hayatınm kararlılık içuıde gelişmesi içın, sosyal, iktisadî ve mali tedbırlerle çalışanlan korur ve çalısmayı destekler; işsizliği onleyıcı tedbirlen alır. Angarya yasaktır » (TC. Anayasası, madde: 42) «Mülkıvet hakkının kullanılması toplnm yaranaa ayfcan Sblftmaz» 4 < (TC. Anayasası, madde: OT) Sırkecı'de bır akşamustüydU. Istanbul'un soğuk gunlerinden bırı Dort çocuk babası Şehmuz Yığıt anlattı: Beğım, gorduğun gibi hamallık yapıyom. Ne kazaıulır bu ışten 7 Ben deyım gunde 25 lıra, sen de otuz lıra. Her gün de iş olmuvo kl. Soruyorum Şehmuz Yiğit'e: Ne zaman geldm Istanbul'a' İki yıl oluyo. Arada gelip gıdiyoruz tabL Altı yedi ayda bır. Memnun musun bu lsten? Duşuncelere dalıyor Şehmuz. Ve cevaplıyor sorumu: Memnun olmasak ne yaparız kı' Ne gelır elımızden? Ekmek parası ıçın gelıjoz. TÜMü «BtR YOLDA» İNSANLARIMIZIN. EKMEK YOLUNDA, TOPRAK YOLUNDA Nerelisin Şehmuz? Mardın'den .. Kızıltepe ilçesi. (Kızıltepeli Şehmuz, cMardın'den» dıyor ya; Karacaoğlan' m deyişi geliveriyor dilımin ucuna. Tekrarlayıp duruyorum ıçımden: «Mardin'den de Karacoğlan Mardin'den, / Çeken bılir ayrıhğın derdınden / Koçhısar'dan, Hasandağın ardından ») Toprağın var mı' Var azıcık emme kıymatı jok. Üç cfort donum bir şey. Ürun nasıldı bu yıl? Işte o yanı hıç sorma. Bır karış beğım, bu yılm buğdası. Kıme ne yeter' Biz de çıkıp gelıyoz ışto buralara •Tası toprağı altın, diyorlar Istanbul'un. Sen de duymuşsundur? Duydum duymasına ama o\le bır şey gormedım. Ekmek parası kazanmak zor iş. Bizım orlarda ış bulunmuyo, burda az çok var emme neye yarar' Bu ış benı dunkunden ıyı yapmıvo kı. Aç olmu>oz işte. Bana yetecek toprak olsa kım gelır buralara' Para bınktınp tarla almak ıstıyom emme, bu kor boğazı (îoyuramıyoz doğru durılst. Ikıdebır evden mektup gelır «para» dıye. Kaç yasındasm? Yaşım otuz sekız... Alamanya'ya yazıldım. Dortbuçuk yıl oldu tam gunu gunüne. Her gün bekliyom, kâğadım çıkar gelir deyi. Benim uçun umut Alamanya'da bundan keri Seni kandırmışlar, Şehmus Gidebilecek misin? Çok bek kardaş. «Alamanya'ya göndereleyen varmış sırada. ceğiz» diye adam avlayan şebeDerin düşüncelere dalıyor yikeler çokmuş piyasada.'Sen duy ne Şehmuz. Sirkecı Gan'nın omadm mı bunlanî nu kaîabalık. Yolcfan, alandan gelip geçenlere bakıyor dalgın Duyduydum emme kandık dalgın Bakıyor bakmasına ama işte bır kere. bomboş gozlerle. Haaa? Polıse başvurmadıa mı? Bakalım artık, nasipse. Beküyoz. Bu Alamanya mesele Soyledim, beğim; anlattım sınden başımıza gelmedlk şey bır bın. Adamlann adını soru« kalmadı zaten, beğım .. yorfer bana. «Tarıf et» diyorlar. Tarif edıyom ama adlarını büKonuşmasını kesıyor Şehmuz. Neler geldi başına? dıye üs ' mıyom kL Adamlann ikıd goy» ledı adını emme unuttum ben. telıjorum. Soyadlarını hıç belliyemedim. Söylemek istemıyom. Çok Bu olayı öfke lçinde anlattı, sıkıhyom da bu işten. Şehmuz. Bırkaç dakıka sonra Neden? bakışlan yumuşadı azıcık: Kandırdüar bizl, beğım. E Memleketi de bi ozledım kl nayi ımişız ki kandırdüar ,. İki beğim. uç kışi, geldıler, bır gun. Bır *Ne zaman yolculuk? gun tfediysem, bir yıl oldu bu Azıcık para kazanayım heış olah Benım Alamanya'ya yale. Bomboş da gıdümez ki. zıldığımı, hemşerilerden duy«Eyvallah» diyerek aynlıyo« muşlar. «Alamanya'ya bız yolrum. larız senı» dedıler. lyicene anlattılar. Ama bu iş parayla oKulağımcTa Karacaoğlaa'ın tür lurmuş 1500 lira istedıler Bu kusu Tam da Şehmuz Ylğitin kadar param yok, de>İ yalvardurumuna uygun bir turkü, bu: dım, yakardım; 1250'ye razı ol«Bakanm, bakarım sılam godular en sonunda. 600 brara runmez, / Aramızda yıkılan vardı Çoluk çocuğa salmak ıçun dağlar var.» • bıriktirdıydSm. 650 lirasını da borç buldum. Verdim adamlara. TARI N : «Bır hafta sonra işın tarnam» dedüer. Kaç bır hafta geçti araBir karış toprak dan, beğim? Adamlann yuzunü de gormedım ondan sonra Ara yerine bir avuç ki bulasın. Istanbul kazan, ben kepçe sankım. Her geçene dıktoprak.. katlı bakıyom emme ne mCmkun gormek? MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE DİŞİ BOND FAKAT 8ODBUMÇÎLEB KA RısııcnB TİFFANY JONE? AKUMI M\ VCAÇlBDIN BU SALOW KSPAZBU >Ü.I2â.TAN N/ASlL E.VEAUB SIKİ LAOY GARTH i SEN N & (UU.T &73VIE y BALAgAg^r /"âLO0(A9EV61UM OAfiTTU BH2 '«3 VABDA 5P0BCU0U& •'P.UMAk; VÇIM• BuseMt/v* ye ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear