26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 29 Mayıs 1973 •• Hi4AKıLV0KMüS£NP£V... KİME { İ1 o<KAN YAHU?... *ülÂLf MiZPt ~ .. ÜIAN i]> f (riT i ı , $EW#(Lı'|< ÜAHAT5IZ t r . . . ^ • KUfüir(HiR5iziı^Er APAM M , ZUWEr$AHTt£Âftf<ET\ " â NE ^ ^ " ^ AAAff/. KApAi./ KL/Tt İAR... MElER. 5AKİIVÛ?SL |£."Npf ?...Aç5AKı7PA H/3 t r* P AtîiRMA KUTuVLÎAn ^ L f T M t KÖTSyöJ\ 11 J İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVOET ANDAY 42 Canım sıkılmıştı buna. Zile bastım, bekle(flm. Kuşyüzlü geldl. O memurlan göstererek: Bunlar yeni mi? diye sordum. Çok saygılı idl. Anlasılan benim yukarı katlara çağrılmam onu etkilemişti. Evet efendim, dedi. Pekl, gidiniz, dedim. Kuşyüzlü geri geri yürüyerek çıktı. Ben de ayağa kalktım. dolajır gibi yaparak, memurlan benden ayıran mmlara yaklaştım, önce birinin, sonra ötekinin vmşmasına bir göz attım. Fakat onlar gene başlanm kaldırmadılar. Çağınp adlannı sormak geçtl akhmd'an, ama vazgeçtim nedense. Vakit öğleye yaklajıyordu. Ben yemeğimi hep öğle vakti gelmeden yerim. Masamın gözünü açıp yemek paketinl çıkardım. Dil sövüs sandviçle, iki yumurta vardı paketirade. Yemeğe başlamak istiyordum, fakat yandaki bölmelerde oturan astlanmın harıl hanl çahşır durumda olmaları, benl bundan alıkoydu. O ara çelik kasava, o uğursuz kasaya bir göz atmadan edemedim ve sanki açsam, içinde gene birtakım gereksiz kâfıtlar bulurum diye düşündüm. Ayağa kalktım, öndekl büyük pencereye doğru yürüdüm. Gözucu ile de yanımdakl bölmelerde çalısan memurlara bakıyordum. Baslarını bile kaldırmadan çalışıyorlardı. Bunlara biraz hoşgörülü davranmalıyjm diye düşündüm. Biliriın küçük memurlann durumunu. Gereksiz yere paralarlar kendilerini. Ancak tistlerimin beni biraz sert karşıladıklannı düşünfip kaygularuyordum. Dikkatll bir memur oldugumu göstererek, yenl çalışma yerimde bulduğum kâğıtlan onlara götürmüştüm; ama acaba bu ytizden beni, göse girrae he veslisi, yagcı, dalkaruk saymış olamazlar mıydı? Neyse, zamanla anlayacaklardı elbet öyle olmadığımı, hem de yüksefaıek için içimde en ufak bir tutku taşımadığımı görüp belki de p!şman olacaklardı beni dördüncü kata çıkardıklansıra geldiği zaman, cam bölmelerdeki raemurLar, ikisi birden başlanm kaldırıp bana baktılar. Bakışları donuk, anlamsızdı. Bu yüzden selAm veremedim onlara. O sırada şiddetli bir yagmur camları dövjne ğe başladı. Babam geldi aklıma. Babam bir glin çok sarhoş olmuştu, ben küçük bir çocuktum, babamı meyhaneden almış eve getiriyordum. Bir arsada durup kusmağa başlamıştı, bereket yağmur yagıyordu, toprak çabuk temizlenir diyordum içimden. Bir yandan da düşmesin diye babamı başından, omuzlarından tutuyordum. O hiç bir ?eyin farkında değildi, anlaşilmaz bir ta kım l&flar geveliyordu agzmda. Ne kadar kızıyordıım ona içimden. Bıri gelmişti o sırada yanımıta, «Baban mı bu scnin?» diya sormujtu. «Bu» demesinde, a?agılayıcı bir anl&m vardı. cHayır» demiştim. Yülar sunra ben de bir gün öyle »arhos olmuştum. Bir iskelenin yanında denize kusmağa başlamıştım. Düşmiyeyim diye de oradaki zin cirlere tutunuj'ordum, bir 1leri bir geri sallanıyordum. Gece yarısı idi, arkamdan kadınlı erkekli bir kafile geçiyordu, durdular, aralannda bir şeyler konuştuiar, içlerinden bir adam yanıma geldi, «Yardıma ihtiyacınız var mı?» diye sordu. Yüzünü bile görememijtim adamın. Şaştığım şey, yıllar sonra, gene öyle sarhoş olduğum (iki kez oldu) bir gece yarısı, (başka bir yerde) gene o adamın gelip, bu kez bir tramvay duragı arkasında, bana yardım etmek iîtemesidir. Sesinden tanımiîtım. Başımı kaldırmadan, «O siz miydiniz?» diye sormuştum, «Evet» demişti. Sonra da, birlikte olduğu kadınlı erkekli arkadaşlarına dönlip, «Tanıdı» demişti. Kim bilir, düş müdür bu yoksa? Yemetiml bitlrmis bitirmemiştim ki, Kuşyuzlü geldi, ciddi ve sayph idi. Bu sırada bölmelerindeki memurlar gene baçlarını kaldınp bana baktılar. Kusyüzlü: Y*mi^e çıkacak mısın? diye sordu. Yemeğimi yedim, dedim. Hava almak için? diye sordu. Hayır, dedim. Bunun üzerine Kuşyüzlü geri döndü, bölmelerde oturan memurlara ayn ayrı baktı ve yü rüdü gitti. Memurlar, gene çalısmalarlna daldılar. Peki, onlar yemek yemiyecekler miydi? Yoksa benim izin vermemi mi bekliyorlardı? Ben daha bir ksrara varmadan Kuîyüzlü gene göründfi. Buyurun, dedi koridoru göstererek. (Devamı var) BRANDT VE DÜNYA SORUNLARI Türkçesi: Vehbi BELGİL "Bretton Woods,, sistemi, yerini yumuşaklığa bırakmalıdır SORL': İki Atananya aruındaM gidiş gelişler ne dereceye kadar serbest oldu? CEVAP: Dofu Almanya, emeklilerin çıkmalanna daima müsaade etti. Şiradi de dofum, evlenme, hastalık vesaire gibi aiie olaylan dolayısıyle Batıya geçmeye izin veriyor. Zamanla yeni gelişmeler de olabilir. Pakat, diger taraftan, aözünü etüğim bu değişiklikler, Doğu Almanya'da iktidarda bulunanlar için yeni sorunlar j'aratıyor. Serbest halk bareketine fazla o!anak tanınuıca komünist bir ülkeyi yönetmek kolay olmuyor. SORL: Almanya'nın birleşmesiain aiz yaşacken mihnkün olacafnu inaıuyor musunuı? . *CEVAP: Bu ^ılın sonunda 60 yaşına basacagım. Allahtan fazla inayet beklemiyorum. Bu yuzden de, makul bir düşunceyle, bu isi gelecek kuşaga bırakıyorum. sizde. Böyle blr şey bahis konusu değildir. Gelecekte, paralardan hiçbiri aynı egemen rolü oynamayacak. Fakat, kuskusuz, dolar önemli bir rol oynayacak. vet merkezinden biri olduğmnı söylemisti. Kendisinin bu fikrine katılıyor musunuz? CEVAP: Rakamlar bazan yanıitıcı oluyor. Bu yüzden insanlar, hangi rakamm doğru olduğu hu susunda tartışmalara giriyorlar. Fakat, evet, Batı Avrupa beş'lerden biridir ve ekonomik alanda beşler arasında son sırayı almayacaktır. Avrupa Birliği SORU: Batı Avrnps, knvvet mer kezi olacak derecede birle$miş sayüabilir mi? CEVAP: Bu sorunuzla, meselenin can alacak noktasına dokunmuş oluyorsunuz. Bizler siyast bir birlik olma yolundayız. Fakat bu birlik, bir çok Amerika lırun sandıklan şekiide, Amerika Birleşik Devletlerinin ikinci bir kopyası olmayacaktır. SORU: Avnıpayı birleşmekten alı koyan nedir? CEVAP: Tarih, dil, kültür mirası ve modası geçmiş prestij. Bunları yok saymaya olanak yok. Zıra, bahis konusu olanlar lnsanlar. Sonra, Batı Avrupa bir pota da değil. Orta boyda devletlerle küçük devletler arasında denge yi devam ettirmek zorundayız. SORU: Devletlerden herhanri biri birlik yolunda önderlik yapa maı mı? CEVAP: Çok ihtiyatlı bir şekilde yapılması gereken bir şey bu. Almanya böyle bir önderlik yaptrmaz. • •• •SORU: Tarihinden ötürü mö? CEVAP: Evet. Fransa, şüphesiz özel bir rol oynuyor. Fakat, için içine millî egemenlik kanşırsa birliğe ulaşılamaz. Bazı hallerde Pompidou. bazı hallerde lngilizler. diğer bazı hallerde de belki biz veya başkalan, inisiyatifi ele alabilir. Fakat, devlete benzer yeni Hp bir teşkilât kurmak zorunda kalacağız. Amerikalı dostlanmızın görmeyi arzuladıkları şeye böyleee yak. laşmış olacagız: Dostlanmızın istediği, tek bir sesle konuşan bir Avrupadır. Ekonomik mesele lerde, dış politikada ve savunmada bu dururna gelebiliriz. Bu gün mesele ya hep. ya hiç meselesi değildir. Y'Har geçtikçe başka alanlarda da yakm işbirliği kurulacaktır. 7akat, bir an Enflâsyon sorunu SORU: Enflasyona karsı bir şey yapılabilir mi? Yoksa, dünyanın enflasyona alışması ve onunu bir likte yasaması gerektiğine inanı jor musunuz? CEVAP: Belirli oranda bir enflas yon her zaman için mevcut olmuştur. Şüphesiz, şimdiki enflas yon düzeyinde yaşamak zonmda da değiliz. Siz Amerikaülar. Batı Avrupahlâ'râ nazarah' bifraz daba iyi durumdasinjz. Dilej:..taraftân.'sizde fşsfeliTc"8nemnn5izde ise fazla istihdarn var. Bu bir denge meselesidir. Amacımız tam istihdamdır. Bu, belirli bir zamanda herkesin bir isi olması anlamma gelmez, herkesin bir işe girme fırsatına Eahip olması anlamına gelir. Diğer bir amacımız da nisbi istik rardır, yani yüzde üç, hatta jtizde iki bir enflasyon haddi. Bu rakamlara yaklaşrnak iyi bir şey o!ur. AET (Avrupa Ekonomifc Toplulugu'nda) geçen sonbahar yap tıgımız tahmine göre, 19T3'de fiyat artışlarını c i 4'e indirebilaceğimizi ümit etmişük. Fakat, görüldügü şekiide, başanya ulaşamadık. SORU: Baçkan Nixon, Avnıpa'nın, dünyanın bes Batı knv na. Vakit geçtikçe bir yandan acıkıyor, bir yan dan da yanıma verilen bu iki memurun neden h&lâ gelip kendilerini bana tanıtmadıklarına şa şıyordum. Üstelik onlar boyima çalışıyorlardı, demek onlarî" bir yığın iş verümişti, bense bom boş duruyordum. Drtnüp masama oturdum. Bir süre o iki memura baktım, belki göz göze geliriz de selâmlaşmz diye; fakat onlar bsşlannı hiç kaldırmadılar. Ben de çaresiz yemeğimi yemeğe başladım. önce yumurtalanmı yedim, sandviçlere EDWARD HEATH da, topyekün bir değişmeyi g3rebilmemiz için bu yüzyıhn sonunu beklemek gerekecek. Müsaadenizle size şunu söyl» yeyim: Hoşumuza gitein gitmesin sonunda amaca ulaşacağız. İlerleme yavaş oluyor, fakat oluyor. Şurada burada güçiüklez olsa bile bu güçlükler Amerıkaya da büyük yararlar sağlayacak. Avrupa, halen Amerika'nın sırtmda olan yükun büyük kısmını kendi sırtına .alabüecek duruma geçecek. Daha genişlemiî bir pazann yarattığı daha yüksek verimlilik, Amerika'da bazj kimselerin zannettikleri gibi ticaret imkânlannı azaltmayacalc, blâkis arttıracak. Para reformu SORU: MOsaadenizle baska bir konuya geçclim sayın Ba$bzkan: Dolann kuvvetlendirilmcsi için Batı Avrupa, Amenka'nın ne yapmasını istiyor? CEVAP: İçinde bulunduğunîuz yıhn başlarında alınan tedbirler büyük ölçüde yardımcı olabilir. Fakat, uluslararası para sisteminde reform yapılması henüz daha geleceğe ait bir iş. Dünya Banka sı ile Uluslararası Para Fonu' nun önumüzdeki sonbaharda yapılacak toplantısmda nihaı kararların alınması ihtimali yoktur. Fakat, dünya para sist«mi reformu gelecek yıl yapılabiUr sanıyorum. Esasen, reformun bazı yönleri daha şiradiden belli oldu. Buna göre, Brett«m Woods Kon feransmdan beri süregelen dö viB kurlaruun sertligi sistemi, yerini, yumuşaklığa bırakmalıdır. Diger bir nokta daha: BeUrU ve makul bir ölçüyü aşan ükidite meselesiyle bütün devletler il gilenmelidir. Diğer bir deyişle, hiç olmazsa sanayileşmiş ülkelerde, iktisadi fcaHfinn» ile bu kalkınmanın ortaya çıkaneağı «ek likidite» arasında bağlantı saglaınak zarureti vardır. Buna llâveten, şu meselo de, sayısı büyük bir rakama ulaşan ilgili devleUerce ciddi olarak ela alınmalıdır: Birçok ülkelerde Mer kez Bakanlan plyasa manevralanna ve son aylarda şahidi oldu ğumuz şekildeki buhranlara yaı dımcı oldular. Merkez Bankaia n dahi bu gibi muamelelere, bir dereceye kadar da olsa, girişirlerse büyük firmalardan d£ha fazla bir sorumluluk beklemek makul olmaz sınınm. Dolara gelince: Birleşik Devletler Hükümetinin kabul «îttiği yeni döviz kuru, Yen'in degeıinin arttınlması ve Alman markmda bazı küçük değer arttırmalan yoluyla, sanırım hepimiz durumun biraz daha ferahlamasına katkıda bulunduk. Şuna inanıyoruz ki; Birleşik Devletler, ödemeler dengesinin elvereceği ölçüde durumun daha da düzelmesine yardırna olacaktır. Keza, ticaretle ilgili önil müzdekl GATT toplantısmda alınacak kararların bu yılın başlarında aldığımız tedbirlere etitisi olacaktır. SORU: Bir çok nlkelerce hajvurulmuş olan dolann dalçalanması tedbirinin basan ile rürfiyeceği kanmnda mısınız? CEVAP: Evet, başan kazanacağını ümit ediyorum. Tabii dünyanuı herhangi bir yerinde yeni bir aksaklık patlak vennediği takdirde... Aksaklığın, ortak bir dalgalanma tedbiri atmış olan Avrupa devletlerinde çıkacağuu sanmıyorum. Şunu da eklemek isterim: Gelecekte, Bretton Woods anlaşmalan sonucunda olduğu şekiide, hâ kim bir para olacagını sanraıyorum. Bu zaruri defişiklikten zevk aldığım gibi bir his uyanabilir Bir gün gerçekleşecektir SORU: Amerikauların Birleşik bir Arrupayı gönülden îştedikleri kanısmda mısınız? CEVAP: Tahmin ediyorum. Yirmi yıl önce Amerikalılar bizden daha çok Avrupalı idiler. Fakat, biz birleşme yolunda ilerledikçe ve ticari alanla başka aianlarna «iorunlar ortaya çıkmaya başladıktan sonra Amerikalı dost lanmızda tereddütler gördüm. MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE B İ T T İ• DİŞİ BOND SIKI \\ DOCOMO 8JEA.CIVO 8AZIK/MSEE!3, BAg.t'£bfl TİFFANY JONES O l â l OLDUM cSfTTl • AMA GEP ÇEtlTE Vti GARTH ECTESl SA9AÜ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear