Catalog

CUMHURÎYET 5 Nisan 1973 Mı U ? Bu KAfcl TAiFESi %LPkMt\ljfkuMiZi, ViiKAfoMizj/AUAHİHı: KAI>IKİ GofcMtMİ* Bifc AHNEM5ÖV1EMİSJİ YİĞITLİK DESTANLARI ALİ «Sağ ol, Turhanoğlu» dedi, «Alnncıianma güvenmeyip de kirae güveneyim? Slzler benim Batıya ulasan kolumsunuz, buralan gizlerin yardımınızla, skıncılanmızın yararlıklanyle elde ettik. Onu yine sizlerin yardımınızla elde tutacağız.» Fatıh, bir an durduktan sonra, gözlerini beylerinin, pasalarımn üstünde bir btr gezdirip, şoyle sünftirdü konuşmasını: «Drakola korkağı savastan kaçtı, savaşmak yürekliliğinl gösteremedi. Bu durumda onu kovalamak gerek. Ama, ben bu orduyu yeni yent ülkeler elde etmek Için kurdum, bir korkağı kovalamak için değll. O, aklınc» blzi sarp dağlara çekecek, öyle kıracak.» Fatih, yine durdu bir an, sonra: «Bu koca ordu ile bir dellyi dağlard'a ko•»layamam. Yalnız .. Bu adamı başıboş bırakmak da doğru olmaz. Yakıp yıkmilanna, kan dökmelerine engel olunmalı.» O zaman Turhanoglu'nun sesi duyuldu yine: «Akmcılar bugünler lçindir, hünkârım. Buyruk verin. bfn atlı İle bu işi ortadan kaldırayım. Drakola'yı yakalayıp getireyim yüce katınıza.» Turhanoglu'nun bu Snerisl, Fatihi duygu landırtfı: «Deden dedeme, baban babama hiznıet etmisti .. Sen de bana hizmet etraektesln, Turhanoğlu. Oğullann da büyüdü. Gün gelecek onlar da, akmcılann basında, oğluma hizmet edecek.» Turhanoğlu: «Tanrı ömrünüzü uzun, kılıncınızı her dem keskin eyleye, yüce sultanım» deylnee, Fatih, sözü konuya getirdi: «Demek, bln kisi ile Drakola'yı yakalamak dilersin?» Turhanoğlu: •Sultanınun buyrugu olursa, bundan kolay ne ola?» Faüh: «Ama, yirmi bini aşkın askeri var Drakola'nın. Bin kisi ile onun üstüne gitmek, ölüme atılmak demek, Turhanoğlu!» Turhanoğlu, gülümsedl: «Siz buyruk verln, yeter, hünkânm.» «Buyruk vermek kolay» dedi Fatih, «Ama.. Akhna bir sey gelmeye. YigiUiğine güvenim var. Var ya, blnde bir de olsa seni yitirmek çekineesi de var. Seni yitirmek istemem, Tur hanoğlu.» '' . BİR KONFERANS... BİR ÜLKE... PÜSKÜLLÜOĞLU 2 «Yüce hünkânm uğruna bir değil bin Tur hanoğlu yite. dedi Turhanoğlu, «Siz buyruk (verin, yeter Büyük oğlum Ömerie Karpatlara tırmanırım . Dönersek, ne guzel. Dönaıezsek, kiicük oğlum yerimize geçip size hizmet edecek, bayrağımız akmcılann başında gene dalgalanacaktır, yüce sultanım!» Turhanoğlu'nun bu yürekli sözlerinden sonra, Fatih, ona: «Eh, pek! Turhanoğlu» dedi, «Bin atlı seç, bildiğin üzre çöz bu isl. Tann yolunu açık eyleye!» Fatih Sultan Mehmetie Alancı Beyi Turhanoğlu arasında geçen bu konuşmadan sonra, savas kurulu dağıldı. Akıncı beyler, bir bır gelip Turhanoğlu'nu kutladılar, ona başarılar diledıler. «Var ol Turhanoğlu» dedller, «Tanrı yolunu açık, blleğini guçlü eyleye!» Ertesi gün, kuşlukleyin, Turhanoğlu Ahmet Bey, seçtigi bin ath yiğitle, Kazıklı Voyvoda'nın saklandığı Karpatlara doğru yola çıktı. Akmcılar, at sürüp, uzun bir yolculuktan sonra, Kazıkh Voyvoda'nın bannağı yalçın Karpat cfağlanna ulastılar. Birkaç günlük guç bir tırmamştan sonra da, yaylalara geldiler. Artık, düşmana vaklaşılmı*h. Turhanoğlu, hemen o gece, Kazıklı Voyvoda'nın ordusuna yapılacak baskının nasıl olacağııu anlattı yiğitlerine. Ertesi gün dinlenilecek, bu arada durum incelenecek, hava karardıktan bir saat sonra da Kazıklı Voyvoda'nın ordusun», alıcı kuşlar gibi dalmacaktı... Vurulana düşene kimse aldırmayacak, tek kişi bile kalsa, o. Kazıklı Voyvoda'yı ölü ya da diri yakalamaya çalışacaktı. Turhanoğlu. herkese ne yapıp edeceğini bir bir bildirdi. Ertesi gün oldu. O Sön, gezcüler aldıklan görevi gereğince yerine getirdıler: Kazıklı Voyvoda'nın ordusunun bir gölende yiyip içmekte eğlenmekte olduğu haberini ulajtırdüar Turhanoğlu'na. Bunun üzerine, yapılan hazırhklar bir kez daha gözden geçirildi. Akşam olup da hava karanr kararmaz, bin •tlı, Turhanoğlu'nun buyruguyle atlanna atlayıp, Kazıklı Voyvoda'nın ordusu üzerine doludizgin at svirdü. Onlar at süredursun, biz haberi 6te yandan verelim. (Devaım var) Ilgi çekici bir lider: Kaddafi Libya'da gerek devlet dairelerinde, gerek dükkânlarda ve gerekse caddelerde, güleç yüzlu iki kisinin resünleri görülüyor .. Nâsır ve Kaddafi kirni resimde el ele, kiml resirnde omuz omuza .. Kaddafi'nin, Arap milllyetçıhği ve Arap sosyalizmı konularmda, Nasır'ı kendlne örnek aldığı, ısrarla söylenen bir kar.ıt .. başarıya dönUştüğU, Irmk'ta Krallığın devrıldigi yıllara rast lıyor.. O sırada ortaokulda öğrencl olan Muammer Kaddafi bütün bu gelisrnelere bakıp, «Bey tanrım, neden şu bizim ihüyar Krml, dell veUaht ve hırsız hükümete bır şey olmaz» dermiş.. Kaddafi zamanla sıkı bir T"<»tan kesilmiş, Nâsır için aevgi gösterileri düzenleyip, duvarlara devrimcüik sloganlan yapıştırmaya başlamış.. Bir tilki ka dar kumaz davrandığından bir türlü yakalıyamamışlar onu... Benghaz'de geçmiste yapılan Araplararası zirve toplantılarmdan birinde, bir araya gelen Arap liderlerindea bazılan: Soldan sağa doğru Mısır Devlet Bajkanı Enver Sedat, Libya'nın lideri Muammer Kaddafi ve Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad görfilüyorlar. geri kalmış ülkenin bu yolda tutulduğu saplantılara rastlanmıyor Libya'da. örneğin Ülkenin ikinci adamı durumunda olan, Başbakan Albay Callud, yeni sıfatlanyle birlıkte yaşantısmı d* biraz gellşürmek hevesine kapılıp, Krallık yönetimine ait saray yavrularından birine taşınmaya kalkışmış. Ancai durumu • haber alan Kaddafi, ""Callarid'o ; kapıda karşjteyıp ters yüzüj mi • nık apartman dairesine döndürmüş... hibi olmadıkça, babam kulübesinden bir yere kıpırdıyamaz» diyor... dafi. üluslararası diplomasi kurallanna, devletlerarası hukuka falan aldırdığı yok. Bu t a n kararlannda, doğacak sonu^lnn dUsUnüp hesapladığı gibi bir 1* • lenim bırakmıyor insanda... Çelişen bağlılık Meslek yülannm hemen hemen tümüntl, Ortadoğu'da geçirmış Fransız gazetecisı bır dost, «Bu kanıtta gerçek payı bence pek fazla değildim dıyor.. Gerçekten da Nasır'ın polıtikası ile Kaddafi'nınki arasında önemli farklıiuaar illc bakıştö göze çarpıyor. Nâsır"m dın konusunu yonetım işınin dışına itmesi, islâm ilkelerinı devletinm temelı saymaması, ayrıca îsrail'i tutan Amenka karşısında, Sovyetler Birliğı'nden destek araması, Kaddafi'nin tutumuna yüzde yüz ters düşen davra nışlar.. Bunlarm yanı sıra, yaptığı büyük para yardımlariyle, itıbar sahibi olduğu Mısır'da Nâsırcı mirasın, ezılıp dağıtüma sına da pek ses çıkarmıyor nedense Kaddafi... En güçlü kişi Harp Okulu öğrencilıği arasında, ihtilâlci subaylar grubunun tohumlannı atmış ve 1969 yıU Eylül ayının ılık bir gecesı, yıllardır ıçuıi kemiren emelıne kavusmu?... Bundan sonra Kaddafi, Ulkesinin en güçlü kişısi olarak gorillüyor... Muammer KB.ddafi, hiç kuşku suz, günümüzde Arap dunyasının en ilgi çekici lideri. Diğer Arap devlet adamlarmdan çok degişik bir kişiîigı var. Onu ne fazla softa dın inançlanndan btüru, Suud! Arabistan'm Kral Faysal'ı ile bir tutmak, ne de sosyalist düşüncelerinden ötürü Cezayir'in Bıunedyen'ine benzetmek mümkün. Kaddafi gerÇekten kendıne özgü bir kiçi... Dürüst adam Kaddafi'nin bu konudaki davranışlan biraa aşın görtinmekle birlikte, yülarca yoksulluk çekmiş bir uikede tokgözlü, alçak iönUÜU, dUruîit devlet adarrüarı olabilecegını, ortayş kovuyor. Rısacası Kaddafi, Devlet yönetmeyi. öncelüüe, kendi adına, kardesleri, oğullan ve damatlan adına sirketler kurmakla, kanstırmıyor. Oysa bu, geri kalmış, üatta 1leri gitmiş ülkelerde çok yaygın bir «devlet adamı hastalığü olarak, günümüzde görülmektedır. « Kur'an'a bağlılık Kaddafi'nin anlasılmaz bir yanı (la, teknuloji çağının sihlrini yasadığımız şu günlerde. »osyo ekonomik sorunlara ve politik konulara Kur'an'da cevap aramaya çalışması. Kaddafi'nin salt bir duygu olayj olan dlnden, devlet yönetimine nasıl bir yarar yansıtabilecegi ba>U basjna bir merak konusu olarak orta yerde duruyor. Genç albayın bu anlayı; içinde, 20. yüzyıun sonunda, hırsızın bilegini kesmesı nasıl açıklanır bilemem. Çağ dısı, lnsanlık dışı olduğu artık rnüslümanlarca da kabullenilmiş olan bu tarz davranıslarma akıl gınırları içlnde bir özür gostermesi pek mümkün degil... Sade yaşantı Kaddafi, tüm gücüne ve kendini halkına kabul ettlrmesine ragmen, çok sade bir yasantınuı adamı. İki odah bir lojmanda oturuyor, ikinci çocuğuna gebe ikinci kansı Safiye ile birlikte. Görülmüşün, alısılmışın ve kanıksanmışın tam aksine, Kaddafi'nin en yakınlannın yaşamlarında da bir değişıklik yok. Belki hayret edeceksiniz ama, Libya'nın genç Devlet Baskanının babası, Tripoli'nin kenar mahallelerinde bir kulübede yaşıyor. Kaddafi, «ülkenin tüm tosanlan düzenli birer konut sa Aldırmıyor Arap dünyasının dığer yönetioilerinin, Kaddafi'den hoşlandıkları pek söylenemez. özellik le saltanatçılar nefret ediyorlar bu hırçın genç Albaydan, diğerleri de en azından gelecek çıkaşını kestiremedikleri bu adama kuşkuyla bakıyorlar. Dobra dobra konuşan ve dilediği gıbl eyleme geçen bir Baskan Kad MALKOCOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOĞLU Asıl emel Şatafat yok Kaddafi, bir ülkenin basında olmanın, insana sağhyabileceği olağan olanaklann bır tekıni dahı ıstemıyor. Çevresinln de bundan yararlanmasına ızin ver miyor. Kaddafi yonetiminin simgeleri arasmda, kesinlikle lliks ve şatafat yok. Pek çok KILIÇ Bir Arap işleri uzmanı diyebüeceğim yaşh Frar.su gazetoci sıne gore, Kaddafi'nin asıl emeli, Misıria birleşmeyi gerçekle?tırdıkten sonra, günün birınde Enver Sedat'ın çekilmesi ya da devrilmesi ile Mısır Suriye Libya Birleşık Devleti'nin ba?Jna geçmek... Kaddafi'nin böyle bir ihtirasın sahibi olması, nedense pek garip gelmiyor ınsana .. Daha bu günden, halıfe tavırları takınarak, tüm islâm dünyasma sahip çıkmak isteyisı, bu kanıtı pekleştiren bir ger çek degıl mi? Ancak, Kaddafi'nin Oıtirasında bır kötUlük aramak da yanlı«: olur, ayrıca bulma olanağı da pek rmlmkıln değildlr. Libya'nın genç lideri, Emirlerın, Sultanlann, Şeyhlerin, kralların, dıktatorlerm yozlafnuş yonetimleri altında parça parça ol muş, yoksul Arap dUnyasım, imanlı yüreği ve dUrilst eliyle kurtaracagı inancını tajımaktadır. Y A R I N: Kaddafi'nin Libya'n gelişiyor mu? DİŞİ BOND NIA/,Q2 S U ZEL OLDUfiUUUZ. D B P APTZLSIN. p ROM NE So/L£Dt>SE «iPA DEM GB.Çİ RIO. / TEDlOt NOKBUUUB ~ DUVARUA©ÖZ. Kandil ışığında Muammer Kaddafi, 2. Dünya Savaşı'nin Kuzey Afrika'ya da bulaştığı yıllarda, 1942'de doğrauş. Babası at ve deve ticareti ile uğraşan bir bedeviymiş. Muammer'in çocukluk yıllan, sürekli yer degiştıren çadırlarda geçmiş. Yoksullugun acı tadını bol bol duymuş Aşıretinde kâmil birinin yardımı ile yağ kandılimn ışığında okuma yaz ma bğrenmiş. O günleri hiç ama hıç bir zaman unutmamış... Aklının ermeye başladığı gün lerde, Mısır'da Kral Faruk'u kapı dışan eden devrim oluşmus .. Kaddafi'nin delikanlılık günleri Cezayir Kurtuluş Savaşı'nin TİFFANY JONES TEŞEKKÜR 31 Mart 1973 günO Tteklrdagı'nda Tanrının rahmetlne kavuşan sevgılı annemiz Varnalı GARTH SABRİYE AKYEL'in hastahğında yardımlannı eslrgemeyen: zlyaretine selen; cenazesıne blzzat iştirak eden; taziyet telgrafl gönderen; başsağlığı dlleğinde bulunan yakın akraba; dost ve tanıdıklarımıza sonsuz sukranlarıınızı arzederlz. AKYEL AtLESt • '•••••••••«••I ••••••••«: Cumhurtyet 3278 Ofctc BOCSIA ITALVA'MIM EN ıyi KIUÇ CUUA