Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 23 Nisan 1973 23 Nisan'daki Lider nadolu'da yeni bir devletin kuruluşu fle, bu devletin kendisine; Dikta yolundan geİmeyen bir Şef ve bir Devlet Adamı buluju, aynı güne rastlar. 23 Nisan 1920'de Ankara'da, Büyük Millct Meclisi açüıyordu. Ama o günkü toplanü, bir açılış töreni ile geçti. 24 Nisana gelince? Bu bizim tarihimizdc, hem ycni bir devletin kuruluşunun. hem bu devletin kendisine, silah ve dikta yolundan değil de mantık yolundan gelen bir Devlet Şefini buluşunun tarihidir. O gün, bizim tarihimizde görülmemiş bir mantık ve muhakeme gücü ile, kendini bu Yeni Devlet'in başı olarak kabul ettiren, bir akıl insanının, $u yeni devletle elele, tarih sabnesine çıkışları günüdür. Bu yeni Şef, bu insan, bu mantık ve akıl adamı kimdi? Nereden geliyordu? Kafasmda, han. gi rüyalar çiçeklenmekteydi? Yoksa onun kafasmda hiç bir rüya yoktu da. çıktığı yolun basamak, taşları gibi, yürüyeceği yollann aşamalarını ve ulaşacağı nizamı da, yine kendi kafasında, akıl ve mantık hesaplan ile mi adım adım alaeaktı? Bu soruların cevabını, onun, 24 Nisan 1920 günü, Anadolu bozkınnda ve Ankara denilen harabede toplanan, adına «Büyük Millet Meclisi» denilen, her biri bir başka meslek, ruh, mizaç, eğilim ve karakterde olan insanlar karşısmda oku duğu söylevinden, eğer dikkat olunursa, çıkartmak mümkündür. Bir Nutuk ki, Amtkabirin duvarlarına, mermer levhalarla işlenebilirdi. Bir Nutuk ki, Parlâmentonun, üniversitelerin, asker ve sivil okullarır.ın kitaplıklarından, köy odalarının kitap raflarına kadar sıralanabilirdi. Bir Nutuk ki, bizim bilmediğimiz, unuttuğumuz, onun için de kolayca inkâr edebildiğimiz günlerin gerçeklerini, önümüzde perde perde açardı. Bize nereden ve hangi şartlar içinde geldiğimizi, nasıl mihnetlerden geçerek, şu 23 Nisan dediğimiz, 24 Nisan dediğimiz günlerde, bir tek katlı yapmın çatısı altmda niçin toplanıldığını anlatırdı. Hem öyle bir konuşma ve düşünnıe örgüsü ile ki, onda tek kelimelik bir heyecan taşkınlığı yoktur. Dinleyenlerin duygu coşkunluklarına hitabetmez. Naralar, alkış toplaraa jestleri, silâhlarımızı çekelim, ka' mmızın son damlasına kadar arslanlar gibi döğüşelim haykırışlanna varan, tek çıkış yoktur. Bu Nutukta dile gelen, mantıktır. Şartların, akıl ölçüleri ile değerlendirilmesidir. Bu Nutukta, Demagog ve maceracı değil, insan konuşur: Olayları en iyi değerlendiren, En ileriyi gören, Meşruluk dayanağı arayan ve ondan aynlmayan, Hazır doktrinlere, önceden çerçevelenmij formüllere bağlı kalmayan, Ve tarihî şartların, gerçeklerin doğrultusunda eylem (aksiyon) adamı olan, insan konuşur. Bu ölçüler ise, Liderlik'in vasfıdır. tşte 24 Nisanda, Orta Anadolu bozkırının, Ankara denilen harabesinde, tek katlı bir çatı altında konu. şan insan, böyle bir liderdi. O gün dünya sahnesine, hem yeni bir Devlet, hem bir Lider doğuyordu.. A Olaylar ve görüşler Kendini Kabul Ettirmek!. Şevket Süreyya AYDEMİR mesi İçin. yapılabilecek, hiç bir süs, gösteriş ve şatafat masrafı yoktu. Sivastan Ankaraya heyetin hareketine karar verildiği zaman, gece herkes heybelerini toplarken bu Temsil Heyetinin bütün yolluğu, 20 ekmek, 20 yumurta ve iki okka peynirden ibaretti. Bakkallar, manavlar, kasaplar, veresiyeyi kesmişlerdı. Kendilerini yola çıkaracak üç külüstür açık otomobilin, yalnız birinin lâstikleri tamdı. Öbürlerinin tekerlek lâstiklerine, çullar, çaputlar sıkıştırılmıştı. Sivasa, Erzurumdan geliniyordu. Erzurum ve Sivas Kongreleri ise anlam itibariyle büyük; ra kam, nicelik ve imkân bakımından güçsüz, ama düşündürücüydüler. Fakat Mustafa Kemal, bir ayağı kınk, küçük örtusüz, döküntü bir nnpmnin çevresine sıkışanlara, yeni başlayan çağın en büyük olaymdan, yani dünyanm kaderinden, bilinmeyen şeyler haber veriyordu: Sömürgeciliğin sonu gelmiştir. Eğer dişlmi zi sıkarsak, üç yıl aonra, düşrnanlan memleketimizden atabiliriz... Dinleyenler şüpheli, hattâ şaskmdılar. Bu sözler öyle bir zamanda söyleniyordu ki. Paris'te toplanan galipler, dünyayı, yeni sömürgelere bölüyorlardı. Ve Türkiye, bu bölüşmede, en başta parcalanıyordu! Hattâ onun bu konuda, daha ile. ride açıklayacağı kehânetler de vardu Bugün şu doğan güneşl nasıl görüyorsam yarın, bütün Asya ve Afrika esir milletlerinin kurtuluşunu da, öyle görüyorum... Erzurum'dan Sivas'a, iki ilkeyle geliniyordu: Millî iradeyi hakim ve milli kuvvetleri ic racı kılmak... îşte Sivas Kongresi, aslmda bir bölge kongresi olan Erzurum Koneresinin, bu ilkelerini kabul ve ilân edecekti. Öyle de oldu. Erzurum'da kabul edilen «Heyeti Temsiliye» çekirdeği, Sivas'ta «Anadolu ve Rumeli Müdafaa1 Hukuk Heyeti Temsiliyesi» şekline döndürüldü. Fakat bu bir Devlet demek değildi. Îşte 23 Nisan, 1920'de Ankarada açılan Büyük Millet Meclisi, o ilk basamak taşlarından sonra, yeni devleti kura caktı. Bu devletle; Heyeti Temsüiye artık bir Ce miyet olmaktan çıkacak, içeriye ve dışarıya karşı, yeni devlet konuşacaktı. Bu «Yeni Devlet»in, Başı, Hükümeti, Ordusu, İç ve Dış politikası ola caktır, Yasama, Yargı ve Yürütme organlarım, kendi varlığmda temsil ederek, i$letecekti getirilen küçük, dar sıralara, cübbeli. sarıklı, kavuklu, kalpaklı Mebus Efendiler sığışmışlardı. Sa manpazan, Ulcanlar kahvelerinden getirilen iki tavan lâmbası da, salona asılmıştı. Ankara istas yonu, îngiliz askerlerinin elindeydi. Toplantı binasının tam karşısında küçük şehir bahçesindeki barakalar, Fransız askerlerinin işgalindeydi. Bir kısmı Senegallı, Afrikalı olan bu askerler, nihayet 810 metre karşılarında olup bitenleri, biraz da şaşkın bakışlarla izliyorlardı. Olup bitenler cte ilgi çekiciydi. Açüış vakti yaklaşınca, Hacı Bayram camisi taraündan, kanşık bir cemaat sökün etmisti. önde Hacı Bayram'ın siyah bayragı taşınıyordu. Sonra iri yarı bir Hoca olan Sinop Mebusu Abdurrahman Efendinin başında bir rahle ve üzerinde Kur'an ile, Sakalı Şerif, yani Peygambere ait oldufuna inanılan sakal telinin mahfazası taşınıyordu. Mecüs'in kapısında kurbanlar kesildi. Sonra dualarla binaya girildi. Bayrak, Kur'an ve kutsal emanet, kürsüde yerltrine fconuldular. En ihtiyar üye olan Sınop Mebusu Seril Bey. iyi bir konuşma ile Meclis'i açtı Yoklamada anlaşıldı ki, salonda 115 mebus vardır. Îşte bu toplantıda, Ankara Mebusu Mustafa Kemal Paşa söz aldı. Sivil kıyafeti, biraa üstünden akar gibidir. Erzurum Valısi Miinir Beye ait olan ve Istanbulin denilen uzun ceket, boyuna göre değildir. Reye pantalcn, uzun va eğretidir. En yakışıksıs görünen de, ciğer rengine kaçan bir festir. O zamanlar bu renk makbul görülmezdi. Ama, başka fes ae buluruunamıştı. Meclisteki hava da karışıktır. Istanbul Mebusan Meelisinin Başkanıysen, Meciis kapanınca Ankara'ya gelen Celâlettin Arif Be>, gösterişli bir adamdır. Kendini yeni Meclise «Tabıl Reis» bilir. Onun gibi düşünenler de çotttur. Istediği, bir Meciis Başkanlığı. bir de, birikmiş iki maaşının ödenmesidir. şevnler, hocalar ise, başka bir tertip içindedirler. Bir önerge de hazırlanmıştır. Bu önerge, Tacettin Seyhinln şalvanrun cebinde hazırdır. Tekbl «udun Biz yine Mecllsimizde toplanahm. Ama Padişahımıza da bildireltm. Onun da iznl olsun. Yapacagımız işlerl, *alacağunız kararlan oa ona haber verelim... Îşte Mustafa Kemal, bu hava İçinde söa alır. Resmi görevleri, daha Amasya'dhn hareketi sırasında almmıştır. 89 Temmua gecesi iie, sarayla yapılan bir telgrafbaşı muhaberesi sırasında. Ordu ile ilişkisi kesllir. Rütbele ri, nişanlan alınır. Ve Istanbul Hükümeti tebliğlerinde o, artık sadece «Selânikli AU Rıza Efendi oğlu Mustafa Kemal Efer.di»dir 23 Nisan 1920'de söz aldıği Mecliste ise, Ankara Mebusu sıfatı ile konuşacaktır. Yani Ankara Mebuslufuna seçilmistir. îşte bu konuşma. arada Dir Küçük fasıla ile, tam dört saat sürer. Ve bürün konuşmamn özü ve mantığı, şu sorunun açıklanmasuıda toplanabilir: Haf taniB tâporu SEVEN BİRt DAHA.. KEMAL TAHİR, MEMLEKETÎNİ VE MEMLEKETÎNİN ÇALIŞAN İNSAN1ARIN1 SEVEN, YÜREĞtNDE VE AKLINDA BÜTÜN BİR DÜNYAYI KUCAKLAYACAK KADAR SEVGİ DOLU BÜYÜK BÎR YAZARDI. TOPLUMU, KENDİNE ÖDENMEZ BİR BORÇ ALTINDA BIRAKAN SOYLULARDANDI. Biz Niçin Buradayız? Nutuk bu düğümün çözülmesi içindir. Ve çözülen düğümden «şimdi ne yapacağız?» problemi, kendiliğinden açığa çıkar. Bütün öbür duşünceler, tertipler ise. artık ortadac silinir. Ardaşılır ki, Meciis ve memleket,, ba adama muhtaçtır. Bu gemiyi, ancak o yürütebiliı. O kurtarabilir. Tabii milletin hâkinı iradesl ile. Milletin hâkim iradesi ise, padişahm izni demek değildir. l ş böyle ge'işince T.ıcettin Şeyhi, şalvarının ceoindeki takriri, yavaşça buruşturur. parçater ve sıralann altuıa atar. Ama bir de «Reislik» meselesi var? SADUN TANJU emal Tahir öldü. 63 yaşındaydı. 13 yıl mahpusluğa, 25 yıl çocukluk ve ilk gençlik verimsizliğine gidince geride 25 yıl kalır. Türk kültür hayatı çok genç, çok ürün veren bir oğlunu kaybetti. 1938'de 28 yaşmdaydı henüz. 8 yüdır hayatmı kazanıyordu. Avukat kâtipligi, Zonguldak Kömür İşletmelerinin Fransız vönetiminde olduğu yıllarda ambar meınurluğu, Vakit, Haber ve Son Posta gazetelerinde müsahhihlik, roportaj yazarlığı, çe^ricilik; Yedigün \e Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz'de başyazarlık, Tan gazetesinde Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. Bir gazeteci olarak, devrine ters gelen fikirlerinden dolajn 15 yıla mahkum edildiği zaman, geride yaşanacak 35 yılın kaldiğmı bilemezdi ama, mahpushaneden 43 yaşında çıkacağrnı hesaplayabilirdi. Bu ülkede, nice has evlat, bir fikre sahip olduğu ve kendi toplumunun gerçekleri üzerinde düşünmesini bildigi için, kısa ömür İçin de yaşanmamışlığı her zaman yürekte bir yakıcı özlem bırakan gençlik ve verimlilik yıllannı, fikir düşmanlannın acımasızlığına ve çağdaşlığma kurban vermıştir. Kemal Tahir, öpülesi emek yıllarının bir büyük dilimini onlann önlerine fırlattıktan sonra da, geriye kalanıyle, Türk romanını ve düşün hayatmı yüceltmiş bir büyük yazanmızdır. YUreği, aklı ve yazarlığı ile her zaman güzel, cesur, alaycı v« gerçekleri görendi; ulkeyi, dünyayı ve insanları sevmesini bilendi. K • • • En Büyük Risk? O gün Mustafa Kemal, hayatınm belkl en büyük, yahut tek riskini oynar. Nutku bitmiştir. Akıl, sağduyu ve mantık konusmuçrur. Fakat bu riski de oynamak zorandadır Çfinkü Reis seçılme sırası geîmiştir. Oylar kimbilir nasıl çıkabilir. O zaman; ihtimaîlerin ve tthlikenin Ustiine, cepheden gider ve kaderini bütünü ile teraziye kor. Özetle şöyîe konuşur: « Muhterem arkadaşlarım! Şimdı gündemimize çöra, Meclisimize Reis intihamna sıra gelmiştir. Aranızda bu Reislik için üıtimal ki, bu aciz arkadaşınızı da düşünenler olabilir. Ama oy verirken, ellerini vıcdin'onna koysunlar. Çünkü düşmanlanmıza göre, ben olmasam, padişahla milletin arası açılmayaoaktır Ben olmasam, memlskette isyanl&r olmayacaktır. Harpler, darplar, işgaller sona erecektir. Düşmanlarımız beni, bütün fenalıklann, kanşıklıklann sebebi olarak gösteriyorlar. O halde, oylannıa verirken bütün bunlan dUşUnUn ..» Bu, bir büyük riskti. O bu sözierinl tıitfrip kürsüden üıerken, sıralardan bir usta demagok fırlayıp da: < Allah bUyük paşamızdan ran olsun, o gene kalbimizde ve başımızdadır, ama düstnanlanmızın bu silâhım da ellerinden alalım, meselâ muhterem Celâlettin ArU Beyefendl, raten Mebusan Mecüsimizin Reisiedr.» Ya da benzeri blçimda konuşsaydı, ne olordu Dilmiyorum.. Ama, bu çıkıj olmadı. Mustafa Kemal'in İ Q hesaplan dogru çıktı. Meclisin ve dolayısiyle Yeni Devlet'in Başkanlığına, oyb^rligl ile o seçildi. 2 Mayısta da HUkümet kuruldu. Basvekil makammda, gene Mustafa Kemai Paşa bulunacaktı. Böylece de, Yeni Devletle beraber, bir de lider doğuyordu. Bu lider. kendini kabul ettirmesini bilen bir insandı... Onu Siz Yarattınız Cumhuriyetin 50. yıldönümü dolayısiyle çıkanlacak bîr affın kapsamı üzerinde tartışmalar yapılırken, fikir suçuna kurban verümiş bir büyük Türk yazannın ölümü, Atatürk Türkiyesini Anayasalarda bağışlanmış fikir ve yazma ö » gürlüğünden yoksun bırakmakta direnenler için, blr acı alaydır. Kemal Tahir'i ilk gençliğinde boğmak isteyenler, mahpushanede, Türk insanının ve toplumunun gerçekleri üzerinde daha yoğun düşünmesini öfrenen blr romancı yaratmışlardır. Kemal Tahirin 2 yüı affa uğramış 15 altın yılım ömründen koparıp atanlar. bugün onun cenaze töreni. ne, asıl büyuklüğunU yaratanlar olarak katılabilirler. Ona Saygı Türk Osmanlı tarihinin sosyal gelişmesinl bilmeden v« iyice anlamadan Türk halkının romanı yazılamaz derdi Ke», mal Tahir ve bazı devrimci arkadaşiarına, Osmanlılıktan fazla etkilenmiş görünürdü. Kısacık ömrün kaybedilmis 13 yılını geri kalanda yaşayabîlmek için • tam bir çelişki iie genel hayattan çekilen ve kendi dar aile • dost çevresine kapanıp tüm gücünü araştırmaya, yazmaya, işe veren Kemal Tahir, sanatını begensinler veya beğenmesinler, bütun AtatürkçU kuşakların gözünde, halk ve ülkenin mutluluğuna yönelmiş verimli bir emeğin büyük ustalanndan biri olarak saygı katına yükselmiştir. Kemal Tahir toplumu kendine ödenmes blr borç altında bırakan soylulardandır. Parçalanan Takrir Ankarada, Taşhan meydanmdaki o tek katlı çatı altında başlayan toplantmın havasında, çeşitli rüzgârlar da esiyordu. Gerçi bazı mekteplerden Gösterîşsiz Bir Yolculuk Bu tek katlı çaüda, bir Meclisin toplanabil YARINLARIN BAYRAMI OKTAY AKBAL Evct Hayır Vergi sistemimizi değerlendirirken S eçen yazılarımızd» Gelir VERGİCİLÎK ALANINDA REFORM, Vergisi Kanunumuzda yapılan değişikliklerl lnceleEKONOMİK AÇIDAN DAHA ÇOK VAmiştik (1). Burada Gelir VergiSITALI VERGİLERDE OLMALIDIR. mizin temelini teşkil ettiği vergi sistemimizin bir değerlendirSANAYİDE HAMMADDELER VE ARAmesini yapacağız ve konuyu bütünir ile alacağız. MALLARINDA VASITALI VERGİLER Kurumlar Verci Usul Kanunu leri üzerinde de fırsat bulursak; 1lerde açıklamalar yapacağız. Vergi üistemimiz üzerinde degerlendirme sad'ece adalet bakımından değil, ekonomlk açıdan da bazı bilgilert k»ps«yacaktır. laşma» alıyor ve bu da tekrar buradadır. EsM Gelir Verglsl Bize kalırsa bir vergi siste topluma yük yaratıyor. Böyle Kanunumuz «sair kazanç ve 1 mlnin en önemli değerlendiril bir vergi sisteml ve toplamı ile ratlar» başlığı altında bu gibi me notu, lhtiyaca yetip yetme daha iyi sonuç alacağını sanan gelirleri gayet gevşek bir şekilde vergilendirmiştir. Sonradan diğidir. Eğer gerekli harcama lar yanılıyor. Vergilerde adalet konusu da 193 sayılı Yeni Gelir Vergisi Kaları yapacak bir vergi hasılan elde edilemiyorsa, başka nokta ayrı bir sorundur. Vergide ada nunu bu hükümleri bîraz daha sıkılaştırdı. lardan değerlendlrmelere hiç letsizliğin bir önemli ölçüsü bakmamak gerekir. Bu deger vardır: Toplumda gelir dagılımı Ama ne var ki, yine de arazi yar?ısı biraz keskin gibi gö bozuluyor mu, yoksa düzeliyor ve öbür taşınmaz mallarla, hisse rünür, «abartmalıdır» denebi mu? Düzelişe ait en büyük bir senetleri ve tahvilâtın değerlelir. Ama ne yapalım ki gerçek belirti ya da göstergeye rastlarindeki artışlar değerince vergibudur. «Adaletsiz olur», «ekono mak olanağını biz görmedik. Bu lendirilmiş değildir. Sonradan fimiyi hırpalar» gibi gerekçelerle noktada yeni gelir vergisi defi nansman kanunu ile, gayrimenyeterll vergi slmaktan çekini şikliklerl bir çaba içindedir. kullerdeki değer artışlan bir esas lirse öyle sonuçlar ortaya çı Bir yandan tanmı daha iyi ver ve ilke içinde vergiye tâbi tutulkar ki, daha «adaletsiz», eko gilemek için çabalarda bulunulu muştur. Bu vergileme taşınmaz nomiyl daha çok hırpalayan yor, öte yandan «değer artışu mallara konan öbür vergilerle bir yollara sapılmış olur. Bu ger vergi konusu içine alınıyor. Bu likte geldiğinden ağır ekonomik çejjin örneklerinl ülkemizln e iki konuya iyi bakalım. Once etkiler yapmıştır. Gerçi zamanla, konomik ya$ammda hep gör tarım kazançiarından başlaya bu etkiler, para değerindeki düş müşüzdür. Bu örneklerin birlım. Bize göre 1962 de Prof. mej'le birlikte giderilmiştir. Ankaçını hatırlayalım: Kaldor tarafından öğütlenen yo cak yine de olumlu olmayan anıa) 1939 1945 döneminde ge la gidilmeden tarım da etkili, a lan sürüp gitmektedir. rek büyüyen Silâhlı Kuvvetle öaletll bir vergi sistemi uygulamanın olanagı yoktur. Tanmda ri ve gerekse büj'ük kentlerin iaşesini de kapsayacak bir ver gelir vergisi sisteminin savunYeni Gelir Vergisl tasansı tagi tahsilâtı yapılamadığı için, masını yapanlar şu noktalarda şınmaz mallardan başka, ortakmeydana çıkan para basma yo israr ederler: lu, ekonomimizi bütünüyle norlık hak ve hisselerinin, taşınır a) Bu yolla servet beyanı ve mal ölçülerden saptırmıstır. Samallann, t«lif ve ihtira beratı vaş finansmanı en haksız şekil bunun gibi gelir vergisine özgü hakkı gibi gayrimaddi haklann otokontrol yollan işlemekted"e ve en israfh bir yolla yapıl> iktisap değerinin Ustünde bir bedir. Aslmda tanmı gelir vergisi mıştır. delle elden çıkanlmasmdan doiçine almadan da olanak elde b) 1950 • 1960 döneminde top edilebilir. Servet artışını tarım fcan gelirteri de bazı yöntemler lanan verçiler, köylere yapı dan sağladığı kazançla açıklayan içinde vergilendirmiştir. lan fîyat desteğini karşılayama lara, bu gelir oranında gelir ver«Sâfi Değer Artışı Kazancı» dığı, yatınmlar para basılarak gisi ödetilebilir. Tarımdan 100.000 adiyle anılan bu gibi kazançlan finanse edlldiği için para de TL. aynl vergi ödeyen blr kişi, yeni tasan şu şekilde tanımlageri yarı yanya düşmüş, hak 1 milyoniuk servet artışını ta mıştır: «Elden çıkarılan mal ve sız ve ekonomik olmayan fi nm kazancıyle açıklarsa, 100.000 haklann iktisap bedeli ile elden nansman politikası acı ekono TL. hk aynî vergi mahsnbedileçıkarma karşılığmda ahnan pamik ve politik sonuçlar doğur rek o kişiye 1 milyon tizerinden ra ve aymlarla, sağlanan ve para muştur. vergi tarholunur. Böyle olunca ile temsil edilebilen her türlü ileri sürülen nokta bir bahanec) Bütçesinln denk bağlandıSı menfaatlerin tutan arasuıdaki övülen 1972 yılında kamu ya den ileri geçemez. fark...» Burada bir mal veya tınmlan illâ bütçe denkliği çab) «Tanma ağır vergi konula hakkın satış veya trampa bedebası içinde yerine getirilemedimaz, tarımı korumak lâzımdır» lini tanımlama ve hesaplama koğinden, temel mal ve hizmetler laydır. Ama acaba «İktisap bedeniliyor. Aslmda tarım vergi konusunda büvük sıkıntılarla bağışıklığı (muafiyeti) ile koru deli» nedir? Bu da her mal veya karşı karşıya bulunuyoruz. namaz. Tanmı bu halde bırak hakka göre belirlenmiştir: madan, ona sulama, gübreleme, 1 Bina ve arazide iktisap bedonatım olanakları vermeden, deli esas olarak almırken ödenen O halde bir vergi slsteminin «vergi almıyorum» diyerek tan Emlâk Alım Vergisidir. Buna mal ilk olumlu niteliği yeterll ge mın korunduğunu sananlar çok için yapılan giderlerle ödenen aldanmaktadırlar. Tanmda kaza aynî vergiler (Yani Bina, Arsa ve liri toplama yeteneğini içinde nandan vergt almmalıdır. Bımun taşımasıdır. Ama «yeterli geArazi Vergileri) eklenir. Bu helir» acaba nedir? Gelişen bir da yolu potansiyel verime :!aya sap şekli bugünkU Gayrimenkul lı esaslı bir arazi vergisidir. A DeSer Artışı Vergisindeki hesap toplum olan ülkemizde «yeterli ma tanmı bugünkü halinden gelir» normal kamu gıderleri şekline göre daha akla yakındır. yanmda, köylünün pazara gir kurtaracak esash harcamalar da yapılmalıdır. Yeni gelir vergisin 2 Mal ve haklara bir bedel mesini, yani işçileşmesini, temel mal ve hizmetlerin yeterli şe de vergi adaletini sağlamak için ödemeden sahip olanlar için ikkilde üretilmesini, zayıf toplum aynca değer artışlan da bir sis tisap bedeli, bu mal ve haklann katlannın eğitim ve tedavisiri tem İçinde vergiye tabi tutul ilk sahiplerince ödenen iktisap sağlayabilecek harcamalara ye mak istenmiştir. Gerçekten de bedeline, bu mal ve haklar için terli gelirdir. Bizim vergi düze gelişmekte olan Ulkelerde dü ödenmiş vergiler resim va harçnimiz bıınu gağlayabiliyor mu? zenli gelirler dışında, para de lar ödenmek suretiyle hesaplanır. Buna «evet» diyebilecek kimse ğerinin kaybetmesi, nüfus artışı her halde yoktur, Demirden e ve kentleşme gibi nedenlerle ba3 Bina ve Arazide yukanda lektriğe, kanalizasyond'an havn zı taşınır ve taşınmaz mallarla, anlatılan bedele, İktisap tarihini hisse senedi ve tahvilâtın da gazı ve yakıta kadar her şeyin Izleyen yıldan sonra her yıl için yokluğu ya da. kıtlığı çekilmek değerleri anormal bir çekilde % 3 eklenerek, tktisap bedeli buyükselir. En önemli cihet bu tedir. mal ve değerli kâğıtlann bir e lunur. Yatınmlar o kadar yavaş git mek sonucu olmadan sahipleriBu kanşık mekanizmayı biraz mektedir ki. köylerdeki nüfustı ne üstünlükler sağlamasıdır. Seraçıklayalım: Bir kişiye 197O'te bir sağlıklı şekilde kentlere çekemi vet ve mal sahipler ile sade >oırt apartman mlras kalmış olsun. Bu yoruz. Endüstri değil. geni$ bir daş arasında toplumun gelir ve «aracı kesim» serpilip büyUyor. servet dağüunında asıl eşltsizllk kışi bu apartmanı 1980'de 2 mil«tşçileşme» nin yerini «memuryon llraya satmış bulunsun. îktisap bedelinl hesaplamak İçin önce miras bırakanın burayı rıe bedeUe elde ettiği araştınlır. Diyelim ki miras bırakan burayı 1965'te 400.000 liraya elde etmis olsun. Mirasçı da 60i)00 lira veraset vergisi ödemisse iktisap bedeline varmak için (400.000 + 60.0000=) 460.000 liraya 1971'den sonra (yani intikâl tarihinl izleyen yıldan sonra) her yıl için % 3 eklenecektir. Bu da 134.000 11radır (1980'e kadar.) O halde iktisap bedeli 460.000 + 124.000 584.000 liradır. Bu yöntem hem kanşık ve hem de uygulamada bir takıra kanşıklık ve adaletsizlikleri beraberinde getirecektlr. Bie bu şekliyle maddenin kanunlaşacagını da zannetmiyoruz. 4 Taşınır öbür mal ve haklar da iktisap bedeli o malın elda edilmesi için yapılan her türlü giderlerin toplamıdır. Tabiatıyle Değer Artişı Vergileri sistematik olan Gelir Vergisi Kanununda yer aldığından Gayrimenkul Değer Artışı Vergisi'nin de anlamı kalmamıstır. Gelir Vergisi açısından nisbetler de öbür Gelir Vergisl tıisbetlerinden düşüktür. Şöyle ki, bu gelirlerde mal veya hakkm • iktisabmdan: 58 nci yılda elden çikanlanlann değer artışı kazancı »o 30; 912 nci yılda »o 25; 12 / yıl geçtikten sonra elden çıkanlanlann değer artıs kazancı °.» 20 oranında vergiye tabl olacaktır. Vergi kesintî oranlan da değişmektedir. Bilındıgi gibi bu gün bir taşınmaz mal satılmca ° o 3 Gayrimenkul Deger Artışı / Vergisi kesintisi yapıhr. Yeni tasanya göre bu kesinti kazançların 100.000 lirayı aşan kısmmdan ve "» 2 oranında yapüacaktır. ugün 23 Nisan... O esld çocukluk şiirini gelin de hatırlamayın: «Neşe doluyor insan». Kafiye mantığına göre öyle, ne§e dolması gerek. Ben ancak eski anılarımın içinde buluyoru(ib« m»Uu 4uygı*yu. Bilmem bugünün ilkokul çocuklan duyuyorjar mı o bayram. sevincini? Her bayram bir sevinç nedenidir. En anlamlı bayramlarımızdan biri 23 Nisan. Belki de en güzeli, en vazgeçUmezi. Ulusal bağımsızlık, halkın egemenliği, 23 Nisana bağhdır önce. Türk Ulusu 23 Nisan 192S'de uygar bir toplum olduğunu, bağımsız yaşamak istediğini, kendini yönetecek, kendi yazgısına sahip çıkacak gücü, taşıdığını dünyaya göstermiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın çevresine toplanmış yurtsever milletvekilleri bağımsızlık savaşını başlatmışlar, zaferle sona erdirmişlerdir. TBMM ıılusal birliğin, ulusal ülkünün en güçlü, en canlı temsilcisi ohnuştur. Hepiniz bilirsiniz 23 Nisan'ın önemlni, niye anlatmalı uzun uzun? Bugüne gelelim... Bugün sizde, dün, önceki gün bu ulusal bayramları coşkuyla, umutla kutlayan sizde, bir sevinç, bir mutluluk duygusu var mı, kaldı mı? Bir ulusun geçmişinde onurlu günler ne denli çok olursa olsun önemli olan bugünüdür, bugün kazanacağı onurlar, başarılardır. Yarınm daha güzel, daha aydınlık, daha ustün olacağı inancıdır.. 23 Nisan U73'te içinizde araym böyle bir güveni, böyle bir huzuru? Bulamazsınız, nice özleyerek arasanız da bulamazsınız... Nüfus kırk milyona gclmiş, aydın kadrolar ardı ardma yetişmiş, en ileri uygar ülkelerde çalışan, başarı kazanan nice nice hekimler, mühendisler, mimarlar, teknisyenler, hattâ bilginler, sanatçılar, yazarlar yetişmiş. Gücünü, etkisini duyuran bir emekçi yığını var. Sorumluluk nedir bilen. Gücünü duyan bir gençlik var. Çağdaş uygarlığın koşullarma uymaya çalışan, çağını anlamak için çırpınan, okuyan, düşünen, duyan insanlarımız var... Böyleyken, boyleyken niye yarma bu denli umutsuz, bu denli yalnızlık, bırakılmışlık, yıkılmışlık açmazları içindeyiz? Okudunuz mu hükümet programını? Dinlediniz mi şu anda iktidarda bulunan, görüş ve düşünüşü tems;t eden k:mselerin sözlerini? Yazılanna göz gezdirdiniz mi bu nıtumu, bu anlayışı savunan kimselerin? Halk halk diyerek halka sırt çevirraiş, ha^s çıkarlarına karşı partüer, politikacılar her şeyo egemendir. Halk yararına yazan, çalışan, düşüı>cn kısiler her zamankinden daha çok suçlanmaktadır. Ne olursa c;sun iktidar benimdir diysn politikacı kafası Türkrye'ye kendi istediği anlamı, bdçımi vermekte, istedigi yöne doŞru itmektedir toplumu. Türlü güçlere sırtanı dayamış mutlunun da mutlusu bir azmhk her şeyden önce kendi çıkanm düşüneretc kırk milyoniuk bir ulıısun yazgısını elinde tutmaK istemekte bunda başan da kazanmaktadır. Seçimler olursa o yolla, oimazsa başka yolla «iktidar» koltuğundadır... 23 Nisan'ıa halk egemenliği kavramı, Atatürk'ün bütün söylevlennde yinelediğı halkçı görüş eski günlerde, eski bayramlarda kaunış bir uzaJc anıd'r. Ben karamsarlığı seven bir kişi olmak istemem hep uınuttan yanayım. Umutu en üstün değer bilirim. Hele böyls anlamlı bayramlarda ulusun gücünü bir kez daba duymak, duyurtmak görevdir. Ama boş düsler, umutlar yarardan çok zarar getiriyor bir topluma. Şu adaro iyidir, şu akım yararhdır, şu partiden ulusa dostluk gelir dedik dedik d> hep aldamnadık mı? Sözlers bakmamalı artık, söylevleri dınıerr.emeli, kendinden geçmemeli tatlı cümlelerle, aldatıcı bakişarla, oksayışlarla... Gerçekçi olmalıyız artık. Kaskatı bir ge>çek var ortada. Ikide bir kafamızı çarptıgımız gerçek.. Bilinçlenmeyen toplum bulamaz, anleyamaz kendi yarannı. Bu yüzaen de »en kalmış ülkelerin bütün hırsları iktidar koltuğuna oturmak olan politikacıları bu bilinçlenmeyi ellerinden geidiğınce erteierler, geciktirirler Birbirine bağlı şeyler bunlar. Bir toplum bilinçlenecek, kendi yazgısını kendi eliyle yazacak, dost kım duşman kim görebilecek... Bu da beş yıl, on vü, otuz yü gecikt:r:lir, ama zamanın acımesız akışı önünde künse tutuTiamaz. Karanlıklar, çıkmazlar, acılar, korkular, kuşkular silinir. bir toplum kendi yolunu bulur eninde sonunda... Bugün 23 Nisan... Kutlu bayramlar olsun. Yannki o güzel, o anlamlı bayramlarm öncüsU bir bayram olarak... Kendi yazgısını kendi yazacak bir ulusun bayramı... Yanüjann >şarkıiar söyleyen» yarınların bayramı... B Arslan Başer KAFAOĞLU saran eser *• • düflyayı bütün dünyada girmediği ev yok, işçisinden politikacısına gencinden yaşlısına ana babasından çocuğuna kadar herkesin aynı zevkle okuduğu resimli roman • • • İktisap Değeri En Olumlu Yön Şu şekliyle değer artışlannın vergilendirilmesinde atılan adım bir reform niteliğindedir. Tasan nın bizce en olumlu yönü de buradadır. Değer artışı kazançlannın Gelir Vergisi tarifesinden da ha düşük vergi lendirilme nedeni de bu kazançlann büyük bir kısmının görünüşte kalması ve para değeri düşmesiyle ilgill olmasıdır. Biraz da vergiciliğimizin ekonomik açıdan değerlendirilmesine değinirsek, vergi sistemimizin vergi kaçakçılıgını önleyememesi nedeniyle düzenli işletmelere daha fazla vurduğu ve kapkaç kazançlannı da teşvik ettiğini yazmak yerinde olur. Aynca tarım kazançlannın da daha çok ihracat mallan yetiştiren çiftçilere ağır vurdugunu kaydedebiliriz. Ancak bize göre vergicilik alarunda yapılacak reform ekono mik açıdan daha çok vasıtalı vergilerde olmalıdır. Yeni kurulan tesislere tanınan gümrük bağışıklığı yerindedir ve etkili bir ekonomik teşviktir. Ancak yeni kurulanlan ile eskiden kurulmuş tesisleri de ezmemek ge rekir. Bize göre sanayide hammaddeler ve aramallannda vasıtalı vergiler açısından yapılacak çok şey vardır. Bütün bunlarla beraber baştaki yargımızı hatırlayalım: Vergi en zayıf ekonomik araçtır. Daha güçlü araçlar kredi, para ve harcama politikalannda kendini göstermektedir. Gelişen ülkelerde bu durum daha da açıktır. (1) U ve 17 Nisan tarihH CuaBhuriyet 26 ayrı dile çevrilen Yeterli Gelir şimdi de türkçe olarakyayınlandı * • • birKERVANyayınıdır bugün kitapçılarda • * * GENEL OAĞITIM ACI KAYBIMIZ Devlet Planlama Teşkilâtının çok değerll mensubu vazifeşinas, çahşkan ve fazüetli insan Sosyal Planlama Dairesi Başkaıu, KERVtN Kıtjgcıhh Basın ü n j , ı ve Ticaret 1$. Catalegiu. Serefelendı Sokik 31 Itlr ?7MI? I S I t K N l ISTANBUI DAÛITIUI CEMIL ÇINAR Tarsus civannda geçirdiği müessif trafik kazası sonucu 21 Nisan 1973 Cumartesi günü vefat etmiştir. Kaybımız vs üzüntümüz çok büyüktür. Kederli ailesi, akrabaları ve dostlarının acılarını pay' ^şır, merhuma Tanndan rahmet dileriz. " ' DEVLET PLANLAMA TESRİLATI (Cumhurjyet: 2«49) mUH KlTtBEVl Baüıâr. Catdesl bO Tel: «49S1 ISMDBUl ANKARA DA&ITIMI KEIVIN Kıtıpcılık Dajılıın Scvısı taksrı Sutcsl «eaıselnı. Menekse Sokık 31 Id: 174317 mm lCanınunyet: 2843)