24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 24 Ocak 1973 abahattin Eyüboğlu 1982 yılınd» yayımlanan bır yazısında, yajamının bir diliminl dıle getlrirken, dunya gorüşüne temel olan bır benzetmeyi de anımsar: «Ben on lkl yaşımda Kutahya'daydım Yunanlılar girdl glrecekti orava. Kardeşim Bedri ile bir meydan» gider, Anadalu'nun dort bir yamndan gelıp sıra tıra dlzilen Mehmetçikleri »eyrederdik. O ıı rada orduyu duzene sokmak, Çerkes Ethemlerl falan temizlemekle nğrasan Ismet Paşa ıık sık gellr, tepemizde uçan dtişman uçağın* aldırış etmeden hizaya girmesini öğretir, nerell clduklanm sorardı Mehmetçiklere. Kimi Karadenız, kimi Akdeniz kıyılanndan, kimi bozkırlarcTan yerll kılıklarlyle gelmisti bu hemen savaşa gidecek insanlar. Babamız Kutahva Mutasarnfı idt o zaman. O da Mehmetçikleri, ölume giderayak, doyurmakla uğrasırdı. Dilleri, halleri değişik nice Anadolulular görmüştük o zaman kardeşlmle, tıpkı îlyada'da olduğu gibl. Aradakl benzerlik slmdl simdl Anadolu tarihinin lpuçlanm verir gıbl oluyor bana.» S Olaylar ve görüşler BlR DÜŞÜNÜRÜN ÖLÜMÜ Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL ortava koyar. Bunların yanı sıra, vönetıci, deneticl, oğretim uyesi olarak da ılgımızi çeker. Bana kahrsa, aynntüı blyografislnin ve bir aynra gutmeö>n bütiın insarlara bıraktığı değisik yapıtlanmn «kultür tarihçısi»nden geçerek ulastığı son aşama onun «dü«unur» kışıliğidir. Bu nedenle. ortamım hazırlamak ıçın yasam boyu dıdindiği, kınlıp küsse de bır katkıda bulunmaktan gen kalmadığı ışıklı dunyası, bir duman bulutu lçınde akla kara'nın pek de seçilemedıği bir ortamda topluma yeterınce maledilememiş«e bunun sorumlusu kendi«i deSıldir. Çağını asan her «insan» gıbi, gerçek değeri zamanla anlaşılacak «has» bır duşunuru vitirmenin büyükluğünü gelecek yıllarda daha dennden duyacagiz kuskusuz Bır humanıst olmasını bir öğretmin adamı olmasına yeğ tutmavan kuçuk bir azmhk Sabahattin Evuboğlu'nun kolay yolu seçmediğıni bir gun elbette anlavacaktır. 1943 yıhnın, Köy Enstltüleri'nln yapıcın îsmaıl Hakkı Tonguç ile tanışmasının, Sabahattin Eyuboğlu'nun yaçamında kbklu bir değijmeyi işaretlediğı söylenebllir. Hasanoğlan Yuk»ek Köy Enstitusu'nde «Metinlerle Batı Kulturu Tarıhi» okutan, pıyes «ahneleyen, dergı yoreten Eyüboğlu, birçoğumuz gibi, «okul»dan ve «kıtap» tan «hayat»a, «halk hazlnesi»ne yonelişe, Köy Enstitüsü basamağından ulaşmıstır. Lise ögrencisivken, arkadaşı Niyazi İle başlattığı bırlikte çevırt çalışmalan «imece» yoluvle göniıl birliğinden geçmif, dost çevresi, ortaklaşa uğraşl içinde gelı^ıp serpilmiştir. Bu nıteligınde de, Batı kokenli işbırlığj ve ortak çaba ile Anadolu kökenli «imece» dayanışması lç Içedir. Sabahattin Eyüboğlu, biıtun yapıtlariyle evren Sabahattin Eyuboğlu'nun «mavl» (fünyasına bu küçiık aralıktan baktığımızda Anadolu ile insanlarını, Homeros'un antik dünyastndan, tanığı olduğumuz çağın güncel sorunlara bağlanan birleştırici bir uzantısında kaynaşmış buluruz Bu kaynaşma en somut örneğini, Montaigne'in «Denemeler»inden de gelen bir uyariyle, «Türklerin Padişahı ÎMncl Mehmet» tl« Kurtuluş Savaşı'nın Mustafa Keraal Paşa'sım, Yunanlılardan Troyalılann öcünü alan Hektor benzetmeslnde bulmaktadır. Gozlerini Batıya çevirdiği vakit de gördüğfi Anad'olu dağlannın doruklan, Anadolu insanının zengin Iç dünyasıdır. 1937 tarlhini tasıyan «TCrk Halk Bılmeceleri» adıyle yayımladıgı llk kltapçığmda, «şiirle bilmecenln aynı dili konuştuğunu» kanıtlamak için denlz ve yelkenllleri anlatan Paul Valery'nln «Üstünde güvercinler yürüyen bu sakin dam» dizesiyle «Mavl tarla üstunö*e beyaz guvercin yürür» diyen Türk halk bilmecesini karşılaştırması çok ilginçtir. Daha sonraki yıllarda pek çok örneğini bulaenŞımız bu bakış açlsi, kendl kelimeleriyle «Uzak bir Fransız sairiyle meçhul blr Karadenizhnin ruhlannı blrleştirmesi», çaSdaşlanndan bir bölüğunün anlamakta güçlük cektiği bır ulusallık anlayışını ortaya koyuyordu. Onun şiir dolu dünyası, Anadolu bozkırlannın kokusunu damıtan küçük ve yoksul kay Düden Gibî... naklann besledifi blr «düden» gibl, kâh köpürüp çağlayarak, kâh toprağm derinliklerıne gömülerek denize ulaşan bır ırmağa benzetfiebüır. örneğin, annesi LUtfıye Hanımcîan dmlediği Yunus Emre ilâhilerl, gun gelir, bir mitoloji yaratığının bağrından gok gurlemesi glbi yukselen, «Yüreğını, düsuncesini ezenlere karşı ezilenlerden yana koymuş / lnsanlan blrlığe, dırüğe, doğruluğa, barışa çağıran. yaşamayı seven, ama olumden korkmavan / Şairler şairi, lnsanlar insanı, garıpler garibi, dostlar dostu, Turkmen Kocası Yunus Emre'ye» ulaşan mavl bır «SELÂM» olur. Kutahya yllannda yaralı askerlerımlzln mektuplarım yazan «Sabahattm», Anadolu insanının «türku» günü hem bize, hem âe çağdas uluslara iletea bir «message» adamı olma nıteliğinl, bütıln olanaklardan yararlanarak, 13 Ocak 1973 o*le conrasına değın vureği çarparak, sonra da tonrağımızı mayalandırarak surdürmektedir. Bır gerçek adamı olarak «olum» karsısındakl davranısı Stoisyen'eri hatırlatır: «ölunce topraga kanşıp gidecegıme, insan kardeşlerin kafasında kalabllecek izlerden başka hiç bir varhğım kalmıyacağına inanıvorum. Cennetin, cehenn»min iyilikler kotülukler için insanlann çok eskiden tfüşünebildıkleri karşıhklar olduğundan, hiç, ama hiç şüphem yok. Bunu sövlerken ne kimsevi kızdırmak, ne de boyle düşunmenln doğruluğuna başkalannı inandırmak nt yetindeyim.» Sabahattin Evuboglu'nun 1930larda başlayan yazarlığı, yoneldiğı konulara gore adlandırma yapanlar İçin, onun kişihğirıin bir cephesini yansıtan elestirmen, çevirmen, sanat tarihçısi, denemeci, fılm yapımcısı gıbi yanlarını •el« açıldıkça ufcısallaçmsnın Srneklerinl v« yollannı gösterndştir. Onun izinden yurüyecek olanlar, dunya likir ve sanat pazarına ulaşacak değerde çalışmalann «ulusal»ın ta kendisi olduğunu, başka blr deyışle, evrensel ile ulusalın, bir kumaşın lkl yüzu gibi olduğunu goreceklerdir. 1934 (terhi»1 1936'da), 1940 ve 1942'de flç kez yed'ek subay olarak a«kere almdığını blldığimiz Eyüboğlu, «Mavı Yolculuk»larda Antik Çağ'ın kalıntılannı ve vurdumuzun doğa guzellıklerinı dostlartyle cömertçe paylaşarak uvgarlıklar besiği Anadolu'yu ve onun uzak külturlerin mıra^çısı halkını yakından tanımıştı Gizli kalmıs değerlert ister muzede, ister yer altmda va da u^türde olsun aravıp gun ısığına çıkarmak. bır dost imecesi ürunü olarak çevırıler, fılmler. arastırma kitaplan, türküler ortava koymak, sozün kısası, dünyamız daha mavi ol«un dive emek harcamak onun yasam boyu tutturtfuSu bır turkfl olmuştur. EyuboSlu'nun Halıkarnas Balıkçısı'nı anarak sovlediSi çu «öz kendı:! içii de geçerlidir «Ne kadar uzagız hâlâ tabiat*an bunca kılavuzlara ve bunca guzel sabahlara rağmen ». 4 Aralık 1°72 gjnu, ortak dostumuz Vedat Günyol ile evınde vaptıgımız ziyaret son göru<:memiz oldu. Kalonfer radvatorünün ^ıcaV hava dalgaiina cevirttisi renkh fırıldaklan bize eö«tenrken, dedesi Hamdı Bevkatfı'nm bos vakitlerinde fınldaklar vaptıSını bilmivordum. «Surna^ıe» filmıni gormemi eok i<stemıs. büvük avgıt çalı>:maviTica kucueunun a^acıhğı ile Nemrut Dağı filmıni ilpivle gormu'tum Dag yolunda konakladıklan bir kovden du^utıdürucu gorüntuler getirmi'ti dost «oframıza O Kun. Madnt Buyukelçımızden alcfığı bir mektuptan «Karagöz'ün Dünvası» adlı belge«el filminin ödul kazandıgmı o5renmi«.ti. Bu muştuyu dostlanvle birhlrte kutlami'tık. Ne var ki, sevinel bir çeliskide düğumlenlyordu Bu çeliski, tura aydınlann ortak cızgisivdL Aydın «halk»ı «evdîkçe, onu bas tacı ettikce. «halk»a oldugu kad'ar «düzen»e de ter<= dusüyordu Sabahattii Evuboğlu'nun, herkes'erden çok bayrağa sanlması «hak» olan tabufu halkcı avdınlann dramını yeniden ortava kovmuştu • Cenare namannı kılanlarla tabutunu Merkp7efendı Gömütluğune kadar izleyenler avrı dünyalann lnsanlanydı. «Devlet» lse. bu değerli evUdımn ölümünü umur'amamı^tı. Okuyucu Mektuplan Bunalımlar ve Ötesi Toplum yasanülarmda bunalımlann ymrathgı dar boğular», geçıtlere, gelışme sancıaı geçıren her ülkenin tarıhınât azçok rutlaa mıştır Bu, toplumsal yajantüann ozune uygun bir kuraldır. ~ lışme çalkantısı içerısinde olan her ülke ister istemes bu geçırecektir. ülkenin «eyircial «lefcl; «ahTbi Toplumlar için önemli olan, bu sancı devresinin dar boğaz rolüne sokmaktır. Kâzm ÇAKMU» lanndan, çağdaş bilimın ışığı al tında, kısa bır sürede geçmeyl başarmakür. Toplumlarda olusan bunalımlar, derecelenne g3 re, o toplum İçerisinde, çesitii nedenlerle bireysel ve hattâ kit le kuskunlüklerini de beraber getirecektır. Bireysel küskünluklerin toplum uzerinde bır etkisi olmaya , m cağına göre, bıırada ÖDemlı olan JxÇlK kitle kuskünlükleridir. Bunalım larm çözulmesinde «sıl sorun Sayın Belediye Başkanı, »okak Ievhalan konusunda blr da buradadır. dergi yazanna verdıfınız cevaToplumlarda, küskunler kam bı 'okurken şaşıp kaldım Şepı var oldukça: bunalımlar da hirnlDc konusundaki bütün o olacaktır Bu ıki sosyal olu guzel işlennız arasında sokak jum tarih boyunca toplum ya levha ve numaralannın zevkll şantılarmda doğru orantılı ola bır şekıjde ve mavı üzerıne ba rak gelışmıştır Bu oluşumlara yaz yazüarla yazılaca»ını bılbaşka bır açıdan bakmak, sos dınvorsunuz. Mavi, bbür renîc yolojık yasalara ters duşmekler gıbi bizim ıçin de guzel bır ten başka bir şey değildir. renktır. Fakat mavi beya» Bunalım dönemlerinde yöneti bir araya gelince ış değişır Sa cilere düşen en büyük gorev, ym Atabey. bunun böyle olduus \oluyla ilerliyerek o toplum ğunu sız daha iyi bılırsiruz Bu dakı kü.'künler savısını azalt işe bir dalpnlık arasında kamaktnr. Bu husustakı ters dıre rar verdiğinızi sanıyorum. Her nişler, bunalım sürelerinin uza halde bızım ulusal rengımızın v masından başka bır yarar sağla kırmızı be raz olduğunu unut maz mu? olmanıza imkân olamaz. Boylesi donemlerde. bir Clke Şimdiye kadar kırmm bsde küskunler kampını düjünen yaz olan bu vaâlar acaba han beyinler meydana getiriyorsa, Bi gerekce ile mavl bevaza dönecektır. Edımeye eski hatbu o ulke ıçın düşündürucüdür Çünkü geliîme çabası içerisinde tan gidenler bfllrler kl Pitbulunan toplumlarda en büyflk yon'a ugrayan trenin Yunanısta na gırdığı. dıreklenn bıle maıhtiyaç be>m gucudur; bu guce sahıp olmayan toplumlar, çağ vi beyaz boyanmış olmasındag bilımli aşamavı yapamazlar. dan anlaşılır:. Bugün, Türkıye'mizi içine gir Kırmızı beyaz renkler içinmis oldugu bunalımdan bir an de olan ve daima da olacak oönce kurtaımak istiyorsak; dü lan Istanbulumuzun yanlıslıkjunen beyinlerin küskunlüğü la da olsa mavı . beyaza bonü oluşturan avduı düşmanlı yamanıza gönül razı olmaz. ğım, eesaretle hareket ederek Aynca, durdugu verde levha bu ülkeden kaldırmalıyız. Çün masrafı nıve' Eksık sokak ler kü yapılacak her olumlu aülı halarını tamamlarsak, lnşaatmm, halka kadar taşınacak me lar dolayısıyle sökülüp atılaa «âlesi, Atatürk'çü aydınlann e ve bır daha nereye gıttigi bilinde olmadıkça yan yolda sön lınmeyen levhaların ardına meye mahkumdur. duşsek daha iyi olur sanırım. Bu ülkenin her zamandan Saygılanmla çok bugiın aydınlara ihtiyacı Burhan Eralp vardır. Us yolu, aydınlan bu (Çamlıca Bulgurlu cad. 4> Belediye Baskanına Aydınların Dramı HAYATIMDAN DAHA DEĞERLt. OKTAY AKBAL Evet Hayır TEŞVİK TEDBÎRLERÎ eşvik Tedbirlerüün teorik yönlerinl ve genel olank ıdeâl • bıze gore şeklınin ne olması gerektigini öncckı gün kü ve dünkü yazüarımızda anlat mıştık. Bu yazıda Teşvik Tasarısını inceleyeceğa. Bıze gore bu teşvik tasansı lkl bakımdan uygularru güçlükleri getirecektır. Once bu tasarı teşvik alanlannı çok genış tutznaktadır. Oysa her şeyi teşvik etmek, hıçbır şeyi teşvik etmemek tir. Bu durumda kamu yatrnmlan ile özel yatınmlar arasındakı denge, kamu yatuımlan aleyhine bozulacaktır. Bu azalış, iki nedenle fazla olacaktır: Bır kez teşnk edilan yani vergl ve kredi kolaylıklan tanman • alan geni? olunca kayıplar btiyük olacakür. Kamu fonlannın en marjinâl olanlan yatınma gidecektir. Yani devlet yonetiminde llk toplanan paralar hukümet ve der let mekanizmasım ayakta tutmaya, daha sonra gelen paralar Eğitim ve Sağhk harcajnalarına gıdecektir. Son gelen paralar yatınmlara gıdecektır. Boyle olunca özel yatınmları teşvik lçtn bagıs lanan paralar, aynen kamu yatınmlanndan kayıp demektir. Kamu yatırımlannın genel yatınmlar içindeki oranı blr kez buradan azalacaktır. tkincı olarak daha elverışU koçullarla kunılmuş bulunan ozel tesislerın, yenı kapasiteleri, aynl alanlarda kunılmuş, Iktisadl Devlet Kuruluşlan nın kfirlarmı azaltacaktır. Bu kuruluşlann karlamun azalması yatırımlann azalması demektir. Kamu yatınmlannm genel yatınm içindeki oranı bu yolla da azalmış olacaktır. Kamu yatınmlannın azalması lse temel yaünmlann (yol, su VP enerjı ile teknık bılgi barcamalan) azalması demek olduğundan Teşvik Tasansı gerl tepebüır. Yani, örneğin su ve elektrik kıtlığından yatınmlarda bir dönemden sonra duraklama başlayabilir. özel kesımin tasanyı savunurken düştuğu aşınlıklar oldukça dıkkat çekıcıdır. Bu nok tanın, yani temel yatınm eksıkliğıne nasıl çare bulunacağı noktasının, hiç gözönlmde tutulmadığı anlaşılmaktadır Bu yurt he pımizmdır. özel kesım de, konulan bu anlayış ıçinde ele almak «Adun H. Ş., Ç. de kapalı çarsıda terzilık yapmaktayım Hayatta hiç okul yüzü gormedığim için okumaya karji çok aşın bır ılgım vardır. Bu yüzden de toplum bılimlerine aıt bütün eserlerı okumak ıstıyorum ve bulabüdıklerımı okuyorum. 27 I«îa>ısın bana büyük armağanj olan, hayatnndan daha çok değerlı kitaplığımı 10 Ocak 1973 günü saat 10'da komünızm propagandası yapıyorum gerekçesıyle gdz yaşlarım arasında goturduler » «Hayatindan çok değerli Htaplar» iş açmış terri H. Ş. nin başına. Kıtaplar uzaktan tehlıkesız görünurler, ama bir takım kışılenn gozunde o ufacık nesneler dunyayı yakıp yıkacak bırer dmamıtten farksızdır. Devam edelım: « Bıyıklarıma yapışarak «Ulan.. Moskova dolü neden Kuran'ı Kenmi okumuyorsun da bunları okuyorsun» sozlenyle yuzuğun taşını elinin içine çev.rerek beni dovmeye başladı. Benım «Bunlar bana Cemal Gürsel'ın armağanı» sözlerime sinirlenerek daha çok vurdu. Benim • Sen 27 Mayısta bu kitaplan elımden alamazdın, simdi alıyorsun» sozlerıme şaşırdı kaldı. «Bunlan neden okuyoreun, bunlara verdığm parayla kammı doyur» diye bağırdı. Ben de «Beynımı doyurmak ve dık yürüyen hayvan olmaktan kurtulmak için okuyorum» dedim.» Şoyle bitirmi? Ç.Ti terzi H. Ş. mektubunu: «Daha ne zamana kadar kendi vatanımızda yatansızlar gibi jaşayacağız'» Bır küçük olay. Anlamı büyük bir küçük olay. Bu: terzinin evinden kitaplar alınmıj, bu arada birazcık da dayak yemiîl Anlaşıhr gerçek kısa zamanda jumalin yersizliği, b«lki de özel kme, duşmanlığa dayandığı, o alman kitaplann her yerde okunur, alınır satılır şeyler oldugu, hepsi sahibine geri verilır. Yuzlerce kez oldugu gibi... Önemli değıl o kadar. Alıştık Anadolu kentlerınde, kasabalarında kitap duşmanı kımselerın yarattığı bu çeşıt olaylara. Bır gun geçer dıyoruz, bu umutla bekliyoruz. Butun bunlar olağanüstü bir çağın işleri. Sınirler gergin, herkes kuşkuda, pusuda, birbırınin ardında. Yurtseverlık mi sayıyorlar juınalcılığı? Neyse, toplumlar zaman zaman böyle hastalıklar geçırır, bunyesı sağlamsa bir toplumun, bir halkm atar içindeki zehıri. kurtulur. Almanyalar, Amerikalar, Fransalar bile geçiriyor boyle ganp çağlar. Hitlerier, Mac Carthyier, şunlar bunUr bıle bu uygar ülkelerde baştacı edıliyor bir bakıyorsunuz. Bızde mi olmayacak? Benım uzerınde durmak istedığim başka.. Bir terzi, okullarda okuma olanağı bulamamı^ bır terzi, bir taşra terzisi kitaplar, toplum sorunlan ile ilgili kitaplar alıyor, okuyor, birıktırıyor, bılmçlenmek, kendini yetiştirmek istiyor. Şu bu, iftiralar, ıhbarlar sonucu ehnden alıyorlar kıtaplannı, o zaman bakın ne diyor' «Hayatımdan daha çok değerli kitaplanm.» Bu kadan yeter, Turk ulusunun, toplumunun ajfdın yannlan böyle kurulacak işte Okuyarak, okuyarak, okuyarak, elinden kitabını znrla alsalar da yine okuyarak, önleseler, korkutsalar da yine okuvarak Atatürk'ün «Yasamda gerçek tek yol gosterici bılımdır» sözüne uyarak. Bilinçlenme yolunun kitap olduğuna inanarak... Bir tokat, iki tokat, üç bes anlayıjsız kisinin korkutması, yıldırması.. Sonuçsuz, verimsiz çabalardır bunlar. Aydınlannns. ı kışıyi ürkütmez, belki bir sure sarsar, uzer, kızdınr, o kadar Ama sonra yoluna daha güçle, daha bılınçle devam eder. «27 Mayı sm armağanı olan hayatımdan çok sevdığım kitaplar» dıyebilen kı?ı boyle korkutmacalann üstesinden gelmesinı bilir. Üç beş kıtap gıder, yerini başkalan alır. Daha büyuk bır coşkuyla, ilgiyI le, gdçle atılır o kitaplara. Ne kitaplar alt edilir, ne de kulture, bUıme, sanata susamış kişiler O ılgılinin, belli ki yuksek okullar bitirmiş bır kışi olan o ilgılının, o yüzüğunun kaşını avucunun içine çevırerek adam doven ilgılinin, yetkilinin «Nıye Kuran okumuyorsun., «Kıtap alacağma kamını doyur» öğütleri de dıkkate değer. Ne sanıyorlar' Bilinçli halk, uyanmış toplum hâlâ böyle sozlerle, böyle uyutmacalar, korkutmacalarla eski uyuşukluğuna, eski edilginliğine doner mi? Bır koyun sürüsü olur mu' Çağın gerisine duşer mi? Ne sanıvor o ilgılı"*. Kala kala atacağı ıki üç tokat kaldı elinde Başka ne yapacak? Hiç! Yenılgısini benimsejrecek. er geç bılımın, kültüriin, bılıncin üstünlüğüne boyun eğecek.. Istese de istemese de.. Adları açık açık yazabilirdim, olayın nerede geçtiğini, eli yüzüklu ilgilının kımlığmi... Ne çıkacak? Olsa olsa bir tekzip daha yollanır, burada okursunuz! O öyle olmadı da, bu böyle olmsdı da, dıye.. Kımse kım, nerdeyse nerde, olmuş ya, oluyor ya, daha da olacak ya boyle olaylar, böyle kültür düşmanlıklan Önemli olan bu1 Ama geçecek hepsi Bilim, kultür, kısacası kitap, yener butun düşmanlıklan. Bir ülkede en ilkel eğıtimden bile geçmemış kişiler kitaplan «hayatlanndan daha çok» seviyorUrsa, sevmeye başlamışlarsa. yannlara büyük umutlar duymak gerekır. Hem de yakın yarmlara.. r BU TASARI BİZCE UYGULAMADA İKİ YÖNDEN GÜÇLÜK GETİRECEK: TEŞVİK ALANINT GENİŞ TUTMA VE YENİ YATIRIMLARA ÖNCELİK VERİP ESKİLERİ DÜŞÜRMEYİŞTE Arslan Başer Kafaoğlu Eorundadır. Yokhıklannı re ekElklerinl dikkatle gözönünde tut malıdır. Akıllı blr özel kesim, sonımlulugunu bilen özel meslek gruplan, sadece «Isteyen» değil aynl zamanda «Kendl evini dülenleyen» kuruluşlar olmalıdır. Yoksa başımıza gelecek ekonomik sıkrntılardan btltün bir yurt sarar görür. özel kesimde tnontaj sanayiine de teşvik isteyen Sayın bir ls adamına, meslek kuruluslan «tnsaf» diyebilmelidir. (5 Ocak 1973 güntl Cumhuriyet't»» Ekonoml sayfasmda Tevfik Ercan'nı beyanına lş&ret etmek lstlyoruz.) ele almadık. Bunun nedenl ile özel kesim aşınlannın ekonomik gerekçelerinin ne kadar tutarsu olduğunu gözönüne sermektir. Ama sosyal ve hukukl sakıncalar da ekonomik sakıncalardan az de ğildir. tçşi memur, tüccar, esnaf vergl ödeyerek devlet gelirlerine katkıda bulunacaklar. Sanayıcinin buna katkısı hiç olmayacaktır • Devletçe konan yüktimler karçısında kişilerin eşitligi ilkesi ortadan kalkıyor. Eskiden mollaîar ya da Istanbul'da doğanlar askerlik yapmazlardı. Şim di de Sanayicilere vergi ödetmeme yönteml ortaya çıkıyor. Bunu topluma kabul ettirmek, yirminci yuzyılda o kadar kolay degildir Ne Anavasa'yı özel teşebbüs lehine değıştirmek, ne de çeşitli sindirme taktlkleri, bu kolaylığı sağlavabüir. Açık haksizlıklan hiç bir sey Onleyemez. Ekonomik yönden iklnci güçlük suradadır: Yenl Teşvik Tedbirleri yeni yatınmlara öncehk verecek, pekl, aynl konuda çalışan eski sınal tesisler ne olacaktır? tktısadl Devlet Teşekkülleri'nin kuracağı yenl fabrikalar bunlarla nasıl yanşacaktır? Bu sakıncala nn büyük bir şeölde, şıddetli olarak işlemesi hâlinde ekonomi altüst olur. Her turlü «Teşvik» ile kurulan ipiık fabnkalannın yanında eskiler gömruğünU öde memış olan, gelir vergisinl indirimsiz ödeyen, hammaddesinl gümrUklU getiren • ne yapacaktır? Teşvik alanının geniş tutulmasa bu sakıncalan da yayacak ve yofunlaştıracaktır «Geçen geçmiştir» deylp «ynl bagısıklıklan (muaflıklan, bunlara da tânıyacaksak, o vakit kimden ver gi alınacak? Bır teşvik duzenınde yenıler duşunülürken, eskılen yıkmama lıdır. Bu nokta teşvik alanının dar tutulması ıçın ayn bir gerekçedır. Görüldüğü gibi şu satırlara kadar tasarının sakmcalarını sadece ekonomık yonden ınc^ledık. Sosyâl adalet ve hukuk uygulama • açılannı hiç Vergi Kimden Alınacak? Büyük Yanljş Son olarak özel TeşebbUs Mesle\ Kuruluşlannın tasanyı eleştıren Sayın Ecevit'e ybnelttikleri karşı eleştirilere gözatmak lstertz. Her sbze başlayan bu teşviklenn butun Batı ülkelennde bulunduğunu soylıiyor ve Ecevit'i bu Ulkelerin duzenıne karşı göstermek lsüyor. Devenin vücudu gıbi bu karşılığın tek bir dogru yönü yoktur. Yanlışlan sayalım: Batı'da özel teşebbtis elektriğınl, telefonunu, denaryolunu hatta unıversitelerinl kendl kurup işletır. Onun ıçın kamu yatınmlanna büyük fonlar gerekmez. Bız de ıse değil elektnk, telefon, demiryolu, aynca demir, kâgıt, pet rokimya gibi sanayi temel Orünleri de devletçe ozel teşebbüse venlır. İkı ekonomık düzeni kıyaslarken şu ekonomik yapı farkı da duşunulmelıdır. Bu bır. Batımn hiç bır demokratik ülkesınde bdylesıne bağışlamalar yoktur. Doğrusu «Batıda ber yerde vardır» demek eesaretlerine hayran kaldık! Bu ikı Batıda özel kesım yatınmlannın çoğunu otofınansman yoluyla yapar, bizlm özel teşebbüs ise •4 80 krediyle y»par. Sayın Ertuğrul Soysal bizim özel sektörU şöyle anlatıyor «özel Sektör gırtlağına kadar borç içlndedir. Parası yoktur. Yatınma aktartv bileceğl parası yoktur.» Baü ülkeleri, kapıtali olan kapitalist düzen içindedir. Bizimkiler kapital yatırmak için değil borolanmak için teşvik istiyor. Bu Uç. S yr ''tn konuşmasmı okumaya devam edelim: «Bız hükümetten ulufe istemıyoruz Ancak Batılılann şartlanna yakın kredı şartlan lstiyoruz. Bir mllyar lira Ue bu başlayabılir. Bu döner sermtv ye olarak lhtiyacımız olan kaynagı teşkil eder... Maliye Bakanlığı Hazine Dairesi de bizim bulduğumuz kredılere mUsaade etmemektedir.» Oysa olan şudur: Kredi düzeni yeni tesisler kurmaya yönelmiyor çünkü, özel kesımin eldeki tesislerini ayakta tutmaya ancak yetıyor. Bır milyar lira ek kredi demek piyasays. bu kadar daha para sürmektir. Kredi, daha kredi, ucus kredl Isterken bu fcritik durum unutulmamalıdır, bu dört. Aynca, Ecevıt bütün teşviklere karşı değıldır kı. Okuyalım Ecevit' ın 6 Ocak günlü demecinl «CHP özel girişımln sanayi alamnda ıhracatta, tunzmde teşvüme kar şı değüdlr, fakat özel girlşlml teşvik bananesıyle Türkıye'nin bir kiç tröst arasında payedilme sıne karşıdır» (7 Ocak günlü gazetelerden). Bu beş. TUrk Sanayicilert bir kaç trostün çıkarlanm savunacağım diye, okuduğunu yanlış yorumlayan ve cözel SektörU parasız, borç Içinde, bltık durumda, bir milyar llralık kredıyi bulaaıayan bir kesim olarak gösteren», onun asıl dert lerinl (Mevcut banka düzeni, enerji kıtlığı, ham ve temel maddelerin pahahhğı vb.) dile getrrmeyen, ortaya koymayan zıhnıyetı değıştırmelidirler. Bu altı. Bu yurt hepımizındir. Sol dogmatiklık kadar, sağ dogmaüklık (Kısa sureli ttâr hesaplariyle başı donmuşlük) de tehlıkelidır. Hatta bizim gıbi ülkelerde Ddncısl daha tehlıkelidir. Hem kalkmma vc hem de demokratik rejun SON Mimarlar Odasından XIX. GENEL KURUL TOPLANTISI İLÂNI TM.MO.B. lömariar Odasının JtıX. genel kurul toplantısı ı s Şubat 1973 Persembe gunfi saat 10 OO'da Ankara Ronur sokak No. 4'de Oda toplantı «alonunda baslayacslc va üç gün aurecektlr. TBnftün Knrnhı G O N D E M : 1 Açılıı ve başkanlık <I1vanı seçimi 2 Sayım KUTUlu seçimi, adaylann tesbit ve ü&nı, 3 Tönetim ve denetleme Inmıllan raporlannın o' kunması, «forusülmesi ve haklarında karar alınması. 4 TeTil yıl calışma esaslarının tesbiti. 5 Secimler. 6 Yenl yıl butçe ve kadrolannın kabulü. 7 Kapauıj. Keksun: 49440 TESEKKtİR Müzmln hastahiımı kısa zamanda buyuk sefkat ve hazakatle tedval ederek beni haysta ve «lleme veniden ÇAMLICA SAĞLIKEVİ'nin fedakâr ve mümtaz (ahlb!, bOyük İnsan Aseblv» 'MOtehfnnn Doktor Erdoğan NOYAN'a ve kıymetli yardımlarını eslrgemiyen Noyan ailesine en a miml duygulanml» tesekkür ederlm. Sophl AKER »•••••••••••«••••••••••a Cumhurlyet 451 ETİLER'DE MÜSTAKİL EVLER 1 EtCerde Yenı Basm Sitesinde, sigortalı ve sigortasızlara müstakil evler ve g apartman daırelert : Tel: 26 30 3S • (Cumhunyet: 450) İSTANBUL 9. İCRA MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂNI 1973/403 BeşiktaşDikilitaş mahallesmde 58 pafta, 2 ada, 19 parsel 6 dükkânh, 10 daireli kârgir apartmanın 733 kat mülklyetl sahıfesinde müseccel 16/1000 arsa paylı, 8. kat 16 numarah daire bir borçtan dolayı haczedllmiş ve açık artırma üe saüşa Çikanlmıştır. tmar Dürumn: Belediye îmar MüdürlüğünUn 285.1973 günlü belgesme göre: Bu parselin 6 51970 ve 28 81970 tarihlerinde tasdikli İ I O olçekli Dıkilitaş tadil plânına tâbi ola/O O rak, program dısmda iskân sahasında bulunduğu, krokide Çizili oldugu sekılde her ikı sokaktan lmar istikametine çekılerek Ortaklar caddesınden 24 50 ve Bahçelıveler sokağından 9.50 metre yüksekllkte, blok nizamda insaata müsait oldugu bıldinlmektedır. Evsafı: Gayrimenkul, Mecidıyeköyünde ana caddeden Dlkilltas Istıkametine aynlan asfalt olarak yapılmış ve genl» Ortaklar caddesmın az :leri sağındaki, yine asfalt olarak yapılnu? Bahçellevler sokağı ile bırleştıği koşede, her iki yoldan imar İstikametine çekilerek ınşa edılmış, bir bodrum dokua katlı, elektrik, terkos. havagazı, asansör ve kalortfert olan betonarme karkas bir apartmandır merdiven basamaklan ve sahanlıklan meTmerdtr, bodnan katı fcalorifer kapıcı dairesi, sığmak, zemin kata 6 adet dü^kân üst kat lan her katta birerden 10 daire olarak ınşa edılmiştır Apartmana Bahçellevler sokağından 8 No. lu kapıdan gırilmektedır 8 kat 16 bağtmsız bölüm numaralı daıre en ust kattadır. Zemim marley döçeli bir küçük antre ile sol tarafta köşede zemim ahşap parke döşeH ve takriben 50.00 M2. kadar blr salon ve yanuv da duvarlannda formıka dolaplan olan fayans tezgâhlı ve zemınl muşamba döşeli btlyücek bir mutfak sağ tarafta zemini marley döşeli ve biıi balkoniu üç vatak odası Ue aralarmda gömme banyolu, lâvabolu, alafranga helalı şofbenli, orta boy ve kalitede trtr banyodan ıbaret olduğu, anlaşılmıstar. Mnhammen degeri : 250 000 00 TL. dır. thaleye iştirak lçin muhammen değerin Vt 10 tutannda teminat venlmesi lazımdır. ihale pulu. tellâlıye resml tapu barç ve masraflan üe tahliye ve teslim masraflan alıcıya aittir. llk açık artırınası 5^1973 Pazartesi günü saat 14 30 dan 15.30 a kadar îstanbul'da Sultanahmefte Adliye Sarayı 9. lcra Dairesmde yapılacaktır. Açık artırma şartnames) 4 1 19T3 gününden itibaren açık olup isteyene 150 K posta masrafı verildlğinde blr sureti göndenlecektir llk açık artirmada teklö edllen bedel, muhammen değerin % 75 İrü mıimadıgi takdirde en çok artıramn taahhüdU bâlıı italmalı şarttyle artırma 10 gün müddeUe uzatılarak onuncu 15.3 1973 Persembe günil saat 1430 dan 15 30 a kadar yine tstanbul'da Sultanahmene Adliye Sarayı 9. tcra Dairesinde vapıiacak ikınd açık artirmada en çok artırana fhale edilecelrttr tpot«*lı sahibl alaeaklüarla, diğer 11011lerin ve ırtifak hakkı sahıpiennln haklanm. faiz ve masrafa daır olan tddlaıannı davanağı belgelerle onbes giln ıçinde icra daıre^ıne oildırmelen tcab eder, aksl halde haklan tapu sicilll fie sabıt oimadıkça satış oedelinin paylasmasından hariç kalırlar Daha tazia bılp aımak istlyenlerin 1972/402 dosya numarası tle memurtvetımize müracaatlan, alıcılann satış yerinde ve zamanında haziT bulunma lan ilftn olunur. 4 11973 (Basın: 394/444) GAYRÎMENKUL SATIŞI ISTANBUL 10. ÎCRA MEMURLUĞUNDAN Doıy» No: 1973//448 Fatih, Eregli Mahallesi, Günaydın Sokağında kâin 10 kapı, 37S pafta, 1553 ada, 32 prsel sayıu 98 40 m2 sahalı dükkânı olan kârgır apartmanın hacızlı olan 20/100 arsa paylı 1 incı kat 3 bağımsız bolüm no. lu mesken ile 20/100 arsa paylı 3 üncu kat 5 bağımsız bölüm no. lu meskenin tamanu satılarak paraya çevrüecekür. Imar durumu: 15111972 tarih ve 11079 sayılı bo} arsa için verılmış bulunan imar durumundan: Bu yer 1/500 ölçekli 10 75S826 7J972 tasdık tarihlı, Mület Caddesı M 7/2 tadilât planına tâbl oldugu, ıskân sahasında, 40 rakımda, bitişik nızam, imar istikametınde tarah kısma çatı katı yapmaksızın H15.50 M. yüksekliğınde insaata müsait oldugu anlaşıhmştır. Tetkikat: Altında dükkânı olan 1 bodrum, 1 zemin ve S normal ve bır çekme katlı betonarme karkas apartmanın altındaki dukkân boş ve demir stor kepenkle kapalıdır. Binanın dışı çımento serpme sıvalı kırmızı ve sarı badana ile boyalıdır. Bınaya yapım halindeki Günaydın sokağından 5 mermer basamakla iki bölümlü tek kanat demir camlı kapı ile zemini karo mozaik kaplı zemin kat merdiven sahanlığına çıkılır. Her katta bir daire vardır. 1 inci kat 3 bağımsız bolüm no. lu mahallen 2 kapı noJu daireye zemin kattan 17 mozaik basamaklı, demir korkuluklu merdivenle çıkılır. Kapalı olduğundan bu daire gezüemedi. 3 uncü kat 5 bağunsız bölüm no. lu mahallen 4 kapı no lu daireye, sokak tarafındakı odayı gırıs holu ile bırlikte L şeklmde kullatulan salonla gırılir Solda aydınlığa bakan fayans tezgâhlı, evyelı, dolaplı 1 mutfak ve kondor uzerinde aydınlığa bakan, içınde alafranga WC. h, termosıfonlu 1 banyo ile 1 oda ve arka tarafta balkonlu 1 odadan ibarettir. Koridor, oda zemınlerı marley mutfak ve banyo zeminleri karo mozaik kaplıdır. Bu dairede borçlu oturmaktadır. Borçlu eşinin beyanmdan 1 inci kat 3 bağımsız Mlum No. lu daırenın aynı bu daire planında ve evsafinda oldugu ıfade edilmistır. Bına yenl yapı olup, elektrik, su mevcuttur. Krvraeti: Bilirkişi tarafindan 1 ıncı kat 3 bağunsız bölum no. lu daire *«m»mm» 84.000. lira 3 uncü kat 5 bağımsız bölum no. lu daire tamaTniTt» 84.000. lira kıymet takdır edilmiştir. llk açık arttırmalan 27.21973 Salı günü ıaat 10"dan ll'e kadaı 1 inci kat 3 bağunsız bölüm no. lu daire, saat ll'den 12'ye kadar 3 fincü kat 5 bağunsız bölüm no'lu daire tstanbul Sultanahmet'te Adliye Sarayında 10 uncu îcra Memurluğunda yapılacaktır. Arttırma jartnameleri herkesin görebilmesi için 721973 tarihinden itibaren dairede açıkor. îlk açık artnrmalarda teklif edılen bedeller nnıhammen kıymetlerin V% 75'ini v« rüçhanlı alacaklüann bu gayrimenkuller ile temin edilndj alacaklan mecmuunu aşmadıgı takdirde en çok artıranm taahhüdü bâki kalmak üzere aı tUrıualar on gün daha uzatılarak onuncu 9^1973 Cuma gunu aynı saatlerde ve aynı yerde yapılacak ikinci arttırmalarda en çok arttıranlara ihale edilecekür. Ipotek nhibl alacakl larla diğer llgililerin ve irttfak hakkı sahtplerinin haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgelerle 15 gun içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan tapu sicıli ile sabit olmadıkça satıs bedelinin paylasmasından hâriç kalırlar. Talep edildiği ve ikişer liralık posta pulu gonderüdiğinde sartnamelerin birer örneği gönderilebilir. Arttırmalara iştirak etmek isteyenlerin muhammen faymetlerin '/» 10'u nisbetinde pey akçesi veya millî bir bankanın teminat mektubu^un tevdıi mecburıdır. Fazla bilgl edinmek isteyenlerın 1972/448 dosya aoju İle Memuriyetimize müracaatlan ilân olunur. İzmir Belediye Başkanlığından 1 Şehnn muhtelif yerlerinde yaptınlacak kanallzasyonlarda kullanılmak üzere font baca kapağı yaptanlacaktır. Keşıî bedeli 96.612. lira ve geçıci teminaü 6080,60 liradır. 2 Uçkuyular 116 plân 6184 ada imar yolu ile 68 sokakt» yeniden kanahzasyon lnşaatı yaptınlaeaktır. Keşıi bedeli 86 740lira ve geçicl teminatı 5587. liradır. Yukanda gösterilen işlerın ihaleleri 9 2.1973 Cuma günU saat 15 30 da kapalı zarflı eksiltme suretiyle Encümen salonunda ayn ayrı yapılacakür thaleye iştirak edecek olanlarm her ikı ış için ihale tarıhinden öç gün cSnce (Tatiller dahil) Fen tşleri Müdürlüğtine muracaatla ihaleve iştirak belgesl almalan şarttır. Keşu' ve şartnameleri mesal günleri saat 9 0012 00 arasında Encümen kaleminde gHrülebilir. tsteklllerın 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlayacaklan tekhf mektuplannı thale gürni en geç saat 14 30'a kadar Encümen Başkanlığına vermeleri ilân ohmur. (Basin: t. 17310705/441) flBasm: 389) 443
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear