Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 CUMHURÎYET 14 Ocak 1973 ildiği yoldan dönmeyen dik başlı kişiler, ya da çözürr.lenmesi çok güç olan sorunlar için Türkçemizde «çetin ceviz» nitelemesini kullanırlar. Yurdumuzun siyasal ve ekonomik tanMnde en çetin cevizlerden biri, hiç kuşku yokki, toprak sorunudur. Bu yüzden işlenen cietlerin haddi hesabı yoktur, bu güzel ülkede! Bu yüzden yaşanan sefaletlerin sınırı yoktur bu güzel vatanda! Bugüne degin soruna, şurasından burasından dtokunulmuş, kimi zaman küçük düzeltmeler (reform blle diyemiyorum) yapılmtş, dava, süregenleşen (müzminleşen) bir yara gibi işleyip durmuş ve blr çığ gibi. yuvarlandıkça büyümüştür. Başka Batı ülkelerinin, jçinde bulundugumuz yüzyılın başlannda çözümlemiş oldukları sorunlar. bizde hâlâ, toplumu, gazeteleri, ve parlamentoyu uğraştırıp durmaktadır. Yurt capında ilgi gören böyle bir u§raşma, d'ogal sayılmak gerekir; çünkü topralc davası, aslında, feodal rejimin tasfiyesi ve ortaçağ kalıntılanndan bugünkü sosyal adalet çaJına geçi$ davasıdır. Bugün biz bunun son 30 yıl içindeki iki evresine dokunmak istiyoruz. B OJaylâii ÇETİN CEVİZ Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU gerek teknik, gerek ekonomik ve gerek sosyal bakımlardan, zaman içinde tatbik edildikçe, milletimiz için gerçekten hayıriı neticeler verecektir ve ben buna inanıyoram. Şnna da ilâve edeyira ki, topyekun bütün bu favdalar milletimizin gelişmesi noktasından, çok çabuk kendisini gösterecektir (...). Arkadaslanm; Kannnnn muvaffak bir tatbikata erebilmesi hnsusandan hiç şfiphe etmiyornm ve bnnnn için yüregim fimitle dopdolndnr, millefimiz de anlayıs gösterecektir (...). Nihayet arkadaslanm. bu kannnnn tatbikatinda Büyük Millet Meclisinin sevgisine ve müzaberetine jrSvonîvonız. Çünkü inkılâp davaIannı ihtiva eden kannnların ırerçekleştirilmesinde Cnmhnriyet hükümetlerinin tükenmez ilham kayna&ı ve yıkılmaz dayanağı yine Türkiye Büvük Millet Meclisidir.» (Bravo sesleri. alkışlar) (TBMM Tutanak Dergisinden naklen Cumhuriyet. 12 Haziran 1945). 0 zamanki politika havasım ve Meclisin dunımunu yansıtması bakımından, Erzincan Milletvekili Behçet Kemal Çağlar ve arkadaşlan tarafmdan verilip Meclisçe (sürekli alkışlarla) kabul edilen bir önergeyi de, olduğu gibi, aşağıya aktarıyorum: «Tüksek Başkanlığa: Türk Devriminin büyük başarısı "Toprak KanUnu'nu çıkarmak şerefine ulaşan yedinci dönem Büyük Millet Meclisi üyelerinin bu tarihf anda aşağıdaki hususlara karar vermelerini dileriz: 1 Büyük Millet Meclisi. çiftçiyi toprağa kavusturma davasının ilk sahibi Atatürk'ün yüce adinı en derin saygıyla anar. 2 Büyük Millet Meclisi, Anayasada çiftçiyi toprak sahibi kılmak için yapılan değtşiklikten baslayarak bu devrim hareketini şu tarihi ana kadar azimle takip eden Yüce Şef Inönü'ye en derin saygılannı sunar. 3 Büyük MUlet Meclisi, Çiftçiyi TopraSa Kavuştunna Tasarısını Meclise getirerek büyük davanm kanunlaşmasındaki tarihî hizmetinden dolayı Saym Saracoğlu Hükflmetini kutlar, ona sevgi duyguları içinde başanlar diler. 4 Büyük Millet Meclisi, çiftçiyi toprak sahibi kılacak kanunun kabul ve tasdikı tarihintfen sonraki ilk Pazar gününün her yıl bütün yurtta toprak bayramı olarak kutlanmasına karar vererek milyonlarca Türk çiftçisinin sevincine şimdiden ve yürekten katılır.» Işte 1945in havası buydu Günümüze Gelelim 28 yıl önce Şevket Raşit Hatipoğlu'nun «Inkılâp davalannı ihtiva eden kanunların çerçeklestirilmesinde Cnmhuriyct hükümetlerinin tiikenmeı ilium luynaft ve yıkılmaz dayanağı» diye nitelendirdiği Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bugünkü toprak reformu çalışmalarının nasıl engelleme ve direnme ile karşılandığını, gazete okuyan herkes biliyor artık! Geçtigimiz yılda. Sıvas Kongresi'nin 53. yıltfönümünu kutlama törenindp söz alan Devlet Bakanı Savın tlhan Öztrak, tkinci Erim Hükümetinden Melen Hükümetine devredilen ve Türkiye Büyök Millet Meclisine sunulan «ToDrak ve Tarırn Reformu Kanun Ta.«ansi» Ue artık topraksız kövlönün drrdinr çare balunacafı yoInndaki umut ve dileklerini dile setird ^ zaman. biz de bunun, bu kez olsun, göstermelik bir reform aşamasmda kalmamasıni kendl kendimi'e dilemiştik. Sayın Bakan bu konuşmasmda. şimdiye değin hiç bir bakanın açıkça dokunmayı göze alamadıgı çok önemli bir memleket gerçeğine, yani «kisilerin mülkiyetindeki köyler» sorununa da değinerek. «her 1 W kSyden S'sinin, < kisi, aile ve siiiâlelerin eimde bnlnndninnn» açıklamiî. «bn dnmmnn. çs|ıınızın çercekleri •e hısanhk onnra ile bafdaşmadığinu söylemi?ti. Bugün Türkiye'rfeki köylerin kesin saymrı tam olarak bilen kisi veya resmî makam yoktur. Çünkü bunu bilmeğe olanak yoktur Kimi bö!gelerde, özellikle Karadeniz yöresinde. dağbaşlarında birbirinden yüzlerce metre uzaklıkta kıırulu evlerden oiuşmus «köy» ler vardır. Ben bunlan kendi gözlerimle gördüm. Bunlar. bildi|imiz normal ve gerçek köyler degil, kimi zaman kilometrekarelerce bir aiana serpilmis evlerden oluşan saymaca (itibari) köylerdir. Bvınlardct, çoğu zaman, hangi evin hangi köy sınırları içerisinde bulundugunu saotamak, bir anlasmaîlık ve çekişme konusu olur. Köyler için öteden beri varsayılan kırk bin rakammı temel olarak alır ve Sayın Devlet Bakanının »çıklamasının da gerçeğe harfi harfine uygun bulunduŞunu kabul edersek. bugün Türkiye'de en az 800 kövün «kişiler, aileler veya 1945'teki Durum II Haziran 1945 gün ve 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kansnn, Şükrü Saraçoglu'nun Basbakan ve Saym Şevket Rasit Hatipoğlu'nun da Tanra Bakanı olduğu sırada çıktı. Buna: «Yolunmu? kusa dönrfürülerek çıktı» demek belki daha doğru olacak. Çünkü kendisi bir toprak aSası olan Aydın Milletvekili Adnan Mendere?. Türkiye Büyük Millet Meclisinde. gerek bu işi ineeleyen komisyonda. gerek Genel Kurul toplantıiannda. azçok «reform» niteliği taşıyan maddelere şiddetle karst çıkmış. onlard'an cogunu değistirmeyi basanmş, bövleee Türkive'deki bütün toprak aSalannın temsiiciHSini «hakkıyle» yerine getirmişti. Bu yüzden büyük toprak sahipleri çevrelerinde ve onlann etkisi altında bulunan kırsal bölgelerde büyük bir itibar kazandı. Demokrat Parti'nln kuruluşu nedenlerinden birl olarak bu «Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu» tartısmalarını pösterenler varö*ır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde 11 Haziran 1945 günü hazır bulunan 345 milletvekilinin oybirliSiyle kabul edilmis bulunan kanun. o dönem iç!n yine de bir asama sayılıyordu. O eün kanun oylanıp kabul edildikten sonra kürsüvıj çıkan Tanm Bakanı Şevket Raşit Hatipoğlu, bunu söyle belirtmiçti: «Mnhterenı arfcadaşlar: Çiftçiyf Tonraklandırma Kannnn, BSyfik Millet Meclisfnin sfmdlye kadar çıkarmıa oldntn mühim inkılâp kannnlanndan biridir. divebilirim. Bn kannn memleketimizin, Crnnhoriyetin knrulnşntıdan beri snrfip gelen bir davasinı hallrdecek olan bir kannndnr. Bİlirorsnnnı arkadaslanm. ben de mnhteiif vesilelerle arzeitim: Şimdi kabul bnvurdnfrnnt kannnnn konnsv Sıerinde ran vıllardan berl eiddf calısmalar olmnstnr. Daha i!k ısmanlarda memleketin bn miihim davasınt mflsahede ederek bn konn nzerfndr rfddî caiisma vaoanlan simdl hnxnrcınotda hürmetle anarım ( ). Arkadaslar; Çiftçiyi Topraklandırma Kannnn, sülâleler elinde bulunduğu» gerçeği ortaya çıkar. Ben çocukluğumda bu köy ağası «hanedan» lardan kimisini bizim Çorum'da gördüğümü daha önce anlatmıştım (Cumhuriyet, 5 ve 19 Kasım ve 10 Arahk 1972). Bu gibi yerlerdeki köylü vatandaşlar topraksız olup, ortakçı ve yancı durumundadırlar. Onlann iktisadî alınyazısı, köye sahip olan «ağa» nın durumuna ve tutumuna bağlıdır Ve işte bu <ağa» «hanedan» sayilır. Ne var ki, eski ağa tipı ile şimdiki ağa tipi özdeş değildir. Eski tip ağalar, yılm belirli aylannı köylerindeki konaklarında geçirirler ve ortakçılarıyle her zaman ilişki halinde bulunurlardı. Ağalardan kimisinin göstermelik de olsa meselâ düven sürmek gibi hafif işlere katıldıkian bile ol'jrdu Birçok kez buna tanık oldum. Bu tip asaların durumu, makineleştne<i'ln enceki çaSIann el sanayjinde çırak ve kalfaiarıyle birjikte. aynı koşullar altında, çalışan «patron usta» ların durumuna azçok benzetilebilir Günümüzdeki toprak s£alarından çoğu ise artık sahip bulundukları kövde veya kovlerde. hs>tta kendi illerinde oturmazlar. Türkiye'nin büyük merkezlerinrie yaşarlar: zamanlarının belirli bir bölümünü de Avrupa'nın sayıh yerlerinde geçirenleri vardır. Bu gibilerin artık eski gağın gerçek «hanedanlığı» ile hiç bir il Kisi kaimamıstır. Buna karşılık politikada büyük nüfu7 sahibidir bunlar. Kimi zaman, yüzlerce köylü ve çiftçi, kimin toprağında, kimin için çalıştıSını bile bilmez: sadece a*anın «kâhya» sını tanır ve rmun şerrinden korkar. Bu dunım. Savın Devlet Bakanı tlhan öztrak'ın deyimiyle, «Cafimızın eerrekleri ve insanlık onnra ile bağdasm ı n elbette î Okuyucu Mcktupları Aksaray'da bir dram Biz, Topkapı taraflannda işi olan vatandaşlar, her gün Aksaray'dan geçerken, milyonlar sarfıyle yapılmış o noeşhur «Aksaray Geçidi»nin manasızlığını ve çirkinliğini idrak eder, lüz.umsuzluğuna degilse bile yanlış ve hatalı yerleşimine gözle görülen tabloiar içinde üzülür, yolumuza geçebilirsek devam ederiz. O ne bilgisizliktir ki, trafiğin açılması ve süratlenmesi için yapılan bir eser. trafiği bkasm ve hiçbir işe yaramasın. O ne iptidaîliktir ki beton yığmları arasına, cânım .Valjde Camii»nin ince nakışlarını göm sün. O ne sorumsuzluktur ki, sorumluluğu yüklenmesi gereken muazzam ve süslü Belediye Sarayının 500 metre aşağısında, her otomobil istediği yerde dursun. her minibüs istediği yerden yolcu alsın, her yaya istediği yerden geçsin. Kalabalıkbir saatte, Beyazjttan inip Topkapıya ddfru yolunuza devam etrcek isteyiniz: tam Valide Caniiinin kapısı her şısındaki kesimden ileriye geçmeniz bir meseledir. Yine böyle bir , saatte meselâ Beyazırtan inen bir vasıta. sola dönüp Yenikapıya doğru gidecekse. sola kıvrıldığı anda. Vatan caddesinden gelen. Millet caddesinden Beyazıta doğru giden diğer iki vasıta ile .üçlü bir çapraz yaparak, bu geçidin mânasına da, düşünene de, fiyaka ile ve bandolarla bayraklarla yapılan yutturmaca açılış merasimine de... kahkahalarla gülmekten kendilerini alamazlar. Dünyanm büyiik şehirlerinde hîç böyle komiklikler yapmadan, sadece kaidelere riayet ederek' caddelerin kesistiği büyük meydanlarda ve daire şeklindeki büyük orta parkın etrafmda nasıl hızla trafik düzeninin yürüyüp gittiğini, bu geçidi yapanlar iyi bilirler. Ama, böyle bir «milyonlar» sarfiyle yapılan işe de, bizim ulkemizde nedense öteden beri gerekçe bulunur. Okuyacak hitabımız yok Okulumuz yçni açıldı. Hem de 12 Arahkta. Ne ökuyacak kitabımız, ne de dergimiz var. Gazeteyi şehre inersek görüyoruz. Oysa biz tjitap okumak istiyoruz. Sayın ' büyüklerimiz, sevgili kardeşlerimiz. çski yahut okunmıış kitaplarır.ızı bize gönderirseniz çok sevineceğiz. Saygılarımızla. Fevzi Yıidra Tuzla Köyü tlkokulu 3. sjnıf öğrencişi Lice Diyarbakır Keyif Biliyorum; bayramdan örce, eglenceli bir konu veya anı üzerinde durmak varken. projektörümüzü. sürüp giden sömürü düzeninin bir kösesine yöneltmek. «köy sahipliği» nden, «insan onuru» ndan söz açmak, belki kimi okurlanmı' zın bayram keyfini bozacak. Fakat bizilt) keyif lerimiz azıcık bozulmalı ki, yüzyıllardan beri «bozuk keyif» yaşayan birçok vatandasımızın derdine çare bulma vollartnı arayalım! Bn çercekler bir yazann kalemînden çıkmC3. tntncn basında o yazar hemen «solcu» divı> saldınya nfrar. Bnns karşılık saS kannttak; bir siya?al partiye baglı olmak şartiyle hir politikacının ağzmdan cıkarsa, aynı rerici basın sasar. Sonra da va*an=everli|in. milliyetçilitin bütün patenti onlardadır. Atatürk Törkiyesinin çok hazin bir dSneminde vaşıvonız! Bir rica: Ramazan Bayramında e«, dost ve okurlarımdan yüzlerce kutlama kart ve mektubu geldl. Türlü nedenlerle vaktinde cevap yazmak olana. ğını bulamadım ve: 'Ben de onlara yılhasında yazann» dedim. Yılbajı geldl. mektup borcum Ikl kat oldu: «Knrban'da hrDSİni blrden yanıtlarım* dedim. İste Kurban da geldi ve anladım kl büsbütün katmerleşen bu borcun altından kalkamayacaSım. Özel sekreterim yok ve isim pek çok. Bütiin dostlarımm hosgSrüsüne ııSınırıtn: Lutfen beni bagıslasınlar ve buracıktan voll»dı8ıın *8nül dohısu sevgl. «sıveı ve mutluluk dileklerimi kabul etsinler. H.V.V. Sosyal Adalet bu mudur? KUVVETLt Ml, KANUNÎ Ml? OKTAY AKBAL Evet Havır 7 Günün ardmdan Akdeniz ülkeleri ve hazırlık konferansı Dokuzlu Ortaklık: ılbaşından beri üyelerinin sayısı dokuza varan Ortakpazar, hafta içinde toplanarak, 13 üyeli yeni Yürütme Kurulu (eskisi 9 .üyeli idi« «görw« b«kimünü yapmıştır. Hollandalı Mans hold Başkanlıktan çekiliyor ve yerine Yürütme Kurulu Başkanlığına Fransa eski Maliye Bakanı Ortoli geçiyor. Dışişlerinin yönetimi görevi de Ingiliz temsilcısi Christopher Soomes'a verilmişti. Ayrıca Fransız temsilcısi Dekiau, F. Almanya temsilcisi Haferkamp (mali sorunlarla görevii> Belçika temsilcisi Simoket (bankacıhk ve sigortacılıkla görevli) Hollanda temsilcisi Larzinois (tarıml, îrlanda temsilcisi Hillary (sosyal sorunlar), ltalyan temsilcisi Spinelli (eğitim ve öğrenim)de Yürüt me Kuruluna alınan 131er arasındadır. Eski Başkan Manshold, sos yalist idi, yeni Başkan Ortoli Goubert'tir. Ortaklığm Bakanlar Komitesinden sonra en yetkili or ganı olan Yürütme Kurulu, görev süresi olan dört yıl içinde, örgütü, 1980 yümda kavuşacağı siyasî birliğe doğru gelisürecektir. f f I I a lk arasında dedikodular varmış diye kanunlanmızla I I M oynamak, hikmeti hükumete de muvafık düşmez. •• Dünyacfa padişahlann bile arkasından kılıç sallamı?lardır. Âlemde, efkâr mütehaliftir. Halk şikâyet edegelmi; edegidar. Bana göre imâli fikredip umurunu tanzim edince, hiç fcrmüsköAt kajmaz. Halk şikâyet ederse. ol babtaki ahkâmı mahsusayı gözüne sokarsın, görür. Eğer mütenebbih olmazsa "tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" fehvasınca, Bekirağa Bölüğüne gidince aklı başına gelir. Hükumet aleyhine dil uzatmak ne demektir, anlar.» Bir Âjan azası, bugünkü deyimiyle bir senatördür böyle konuşan. Bir öykü kahramam bu senatör. Memtfuh Şevket Esendal'ın «Kuvvetli Hükümet» adlı öyküsünün kişilerinden. Baktım baktım da bu Âyan üyesi bugünlerde de yaşıyor gibime geldi. Kalkmış, ta Ittihat ve Terakki, Hürriyet ve Itilâf günlerinden bugüne gelmiş. Zaman geçiyor, dünya değişiyor, ama bazı şeyler kalıyor olduğu gibi. Bazı ters kafalar, küflü anlayışlar, bencillikler... «Ev Ona Yakıştı» da Esendal'ın birbirinden güzel otuz beş öyküsü bir araya toplanmış. Hani derler ya okudum bir solukta, diye. Işte öyle okudum ben de bu öyküleri. Hepsinde bir memleket gerçeği, bir insan gerçeği var. Hiç biri boş yere, iş olsun diye yazılmamış. Esendal'ın kişileri en azlndan kırk elli yıl önceleri yasamışlar, ama kâğıt üzerinde öylesine canlılar ki, nerdeyge soluk alışlannı duyar gibiyiz. Kasaba insanlan çoğu, memur. küçük gelir sahibi. Büyük korkular, özlemler, niyetler taşımıyorlar, ama yaşıyorlar, yıllardır yaşıyorlar, edebiyatımızın en ölümsüz varlıkları olarak yaşayacaklar. Kitapta beni en çok ilgiler.diren «Kuvvetli Hükümet» öyküsü oldu. Şöyle başlamıs Esendal: «Vakit geldi, başladılar Rical toplanmağa. llkin, mükellef bir otomobil içinde bir ho:a geldi. Tanımıyorum, belki Şeyhülislâm'dır. Aradan çok îeçmedi, birkaç otomobil daha geldi. Bunlar da Nâzırlar oltıalı! Meselâ Tiearet Nâzırı, yahut Evkaf Nâzın! Yaya geenler de var. Bıınlar mebuslarla merkez azalan olmaları geek! Sokakta ikiser itrişer dolaşanlar peyda olb*u. Bunlann iivil memur oldukları uzaktan beilidir.» Nâzırlar, mebuslar, Âyan üyeleri, ileri gelen parti merkez iyeleri toplanırlar. Bir konu görüşüleeektir. Başkanhğı ya>an Dahiliye Nâzırı şu sözlerle açar oturumu: «Efendim bir:aç zamandır hükümet aleyhine birtakım dedikodular ohıor. Mecliste ve matbuatta yapılan hücumlar da malumu â!ieridir. Bunlann birtakım şahsi ağraz ile ortaya çıkanldıkarına şüphe yok ise de, halk, bizim bild"iğimiz gibi bilmiyor.» Konu göriişülüp, tartışılır, hevesü mebuslar uzun söylev;r hazırlamışlardır, herkes kendini göstermek, gerekli geeksiz söz soylemek isteğindedir. Böyle toplantılarda hiç bir nemli sonuca varılmayacağmı bilen Başkan ise sözlerin U2alasından hoşnut olmaktadır, çünkü muhalifler bile bıkmakı, kiminin uykusu gelmekte, kiminin canı sıkılmaktadır. Bir mebus «Halbuki Kabinenin Mecliste okunduğu gün adrazam Paşa hazretleri Kabinelerinin bir kanun kabinesi Iduğunu beyan buyurmuslardı» der, kanuna uyulmasını is•, «Dedikodular da kendiliğinden şey olur, biter» der keser. r aşkan • Bizim maksadımız da Sadrazam Pasanın buyurdukın gibi, kanuni bir hükümet kurmak esasıdır» diye onaylar. akat başka bir mebus parmağını kaldırır: «Bendeniz kanuni abineden bir şey anlamadım.. Yani affedersiniz bunu son ;rece şey buluyorum. Gayrikanunî kabine olroaz» diyerek ışkınlığını belırtir. Ne olacak kabine peki? Kanun! mi, yoksa kuvvetll mi? uvvetli olunca kanunî olamaz mı sanki bir kabine? Ya da anunî bir kabine güçsüz mü olur? O böyle der, bu böyle îr, kimi esner. kimi bastonunu düşünür. kimi borç para alayı, kimi bi' an önce çekip gitmeyi... Sözlerini yazının bana aldığım Âyan üyesi ise, halk arasında böyle söylentilen dolaşmasından hiç korkmaz, «Çekersın Bekirağa Bölüğü• aklı başına gelir öylelerinin. Bakmayın halkın yanıp ya. nmasına. böyle gelmiş böyle gider» der, hükumete dil uzaianın yeterli bir suç olduğunu söyleyip keser. tş uzar gider, ışka bir oturuma bırakılır tartısma Şöyle biter öykü, iki ebus aradan bir süre geçtikten sonra karşılaşırlar: «Yahu, dedi, ne oldu bizim "kuvvetli hükümet?" Arkada«Merke?.de konuşmuşlar, dedi. Kuvvetli hükümet yapalım mişler, Sadrazam Pasa kabul etmemiş, "Ben Mecliste knıni hükümet dedim Kuvvetli hükümeti kabul etmem" deiş. gene eskisi gibi kalacakmış..» Esendal'ın öykülerini okuyun. Başka yazarlanmıza hic nzemeyen bir yazarla karşılaştlğınızı anlayacaksınız. Esen l'm öykülerinde ince bir mizah, sağlam bir gözlem, güçlü r insan bilgisi, yaşanmışın en başanlı sunuluşu, hepsi hep var. »Kuvvetli Hükümet» öyküsü bunlardan bir teki. Kırk i yıl önce vasanmış gibi degil. sanki günümüzde geçiyor' sanlar deSismemis. nolitikacılar değişmemiş hiç diyeceksi : okurken. Nâzırı Bakan. mebusu milletvekili yapın. İşte niimüzdeyiz tste düntn bugünün politikacıları. tşte o bi• tükenmeyer. n ıncir çpkirdeğini doldurmaz konular. Halı gözüne kanunlan sokmalar, Bekirağa Bölüğüne gönderip •rbiye» etmeler, hepsi hepsi var dün nasıl varsa bugün de. :uyun «Ev Ona Yakıştı» yı .. Bu otuz beş öyküyü bitirnıen kitabı bırakamayacaksınız... îmtihanla atanmalarına rafmen. hiçbir zaman terfi yapamaz lar, çocuk zammı, doğum ve ölüm parası ala^ıazlar, bir gün izine ayrılsalar ayhklanndan kesilir, emekİUik için ayhklanndan kesinti yapılır fakat hiçbir zaman emeklilik hakları yok tur, (500) lira gibi gülünç bir ayhk alırlar. . îşçi değiller. memur değiller, hatta müstahdem sınıfında da değiller fakat devlet mekanizmasmda hizmet edenler kimdir? Bu soruya her Türk vatandaşının vereceği cevap böyle bir şey hiçbir medeni ülkede olamaz, bu zulüm kimseye reva görülemez der fakat maalesef bu durumda Türktvede tam (14.000) ...Ve biz de. .fakirin daha fakir*> olduğu ülkelerin tâbi ol vekil imam bulunmaktndır. sosdukları ekonomik israflarla da yal adalet nuruklan çeken hiçha fakir, daha geri, daha za bir ilçili bu mevzua gereği givallı durumlara doğru yürür gi bi eğilmemiştir. deriz böylece.. Eğer ehil değillerse bu muBu bir tek misali, zavallı ül kaddes görcv neden senelerce kemizin. zavallı kaderi için söy bunlann elinde bırakılır ve neden imtjhanlarda bunlara ehlileneceklerin... Nerede Teknik yet belgesi verüir. yok eğer eÜniversitemiz, akademilerimiz? hilSeler kölelere bile reva göBekliyoruz, memleketin ilmfl rülmemiş haksızlığa neden kurirfan sahibi mimarlarmdan, mü ban edilirler Büyük Millet Mec hendislerinden, mütehassıs ay lisinde bu mevzuda birtakım ödınlanndan; bir ses, bir reaksi nergeler de vafdır, gerekenin yon. bir tartısma, bir sorgu su en kısa zamanda yapılmasmı al bekliyoruz. bekliyor, bü rnevzuda gereken Mehmet Özkan faaliyeti göstereceklere şimdiModa Atıfet sokak den teşekkür ediyonım. No: İS Nazım Çakmak Y ORTAKPAZAR' IN iM YENİ YÜRÜTME BİR Atjık Artiirirna îlâriı v u H Üsküdar İcra Memurluğundan : KURtJLU H E L S İ N K İ D E YE8Î FRAMSA'DA^*8EÇİA^ TAHSINIRLAÇAĞIRISI MINLERİ İSRAİL, AYRI AYRI CEZALANDIRIYOR NİXON'IN NAN GÜCÜ TİTO'NUN Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER çilen Meclisi dağıtır ve yeniden seçimlere girer. De Gaulle bunu 1968'de yapılmıştı. öteyandan seçimı etkiliyeceği gerekçesiyle Pompidou «Sosyalist Entemasyonali» nin Paris'te toplanmasınj eleştirrniş, bunun Pransa'nın içişlerine mUdahale olduğunu söylemiş ve konferansa gelecek îsveç Başbakanı Palme ve İsrail Basbakanı Golda Meir ile görüşmiyeceğini bildirmiştir. lüğünü» tanımışür. Güney Vietnam Anayasası da bir Vietnam'ın kurulmasını öngörüyor. Kuzey Vietnam bu birliğin silâhla kurulmayacağını kabul ediyor, fakat kapıyı kapatamaz. Nixon burda direnirse, anlasmaya vanlamayacaktır. yorlar. Olayın ilginç yönü, lngilizlerin bugüne kadar tüm Uganda kaynaklanna sahip olmalarıriır. Ingiltere Hükümetinin tazminat isteğine karşı da İdi Amin olumlu cevap vermekle birlikte, yüz yılda elde edilen malların hesabını görmek için o kadar zamana ihtiyaç görüldüîünü İleri sürmüştür. Öteyandan gerillalardan rahatsız olmaya başlayan Rodezya, bu gerillaların üslenip beslendiklerıni iddla ettiği Zambıya ile arasındaki sınırı kapamıştır ve gerillalar sızmakta devam ettikçe, sınır kapalı kalacaktır. Zambiya denize, Rodezya ve Güney Afrika üzerinden ulaşabilir ve bu yolların kapanmasi, hele bakır naklinde zorluklar yaratacaktır. Bu davranışıyle Rodezya, gerilla savaşlannın e^ kili olduğunu da itiraf etmektedir. Helsinki: Bir ay kadar ara verdikten sonra Avrupa Güvenlik Konferansı hazırlık görüşmelerine yarın Hel sinki'de başlanacakür İlk dönemde insanlarm, fikirlerin ve haber lerin serbestçe gidip gelmesi soru nu Batı ile Doğu arasında çatışma lara yol vermişti. Doğu bloku, re jimleri bakımından tehlikeli gör dükleri bu alışverişi reddettiler. Görü?melere ara verilen ay içinde de Doğu bloku yayın organlan bu konujaı işlemişler ve Ooğulu ülkelerin bu görüşlerinde direneceklerini anlatmışlardır. Sovyet Komünist Partismin organı olan Pravda gazetesi, yayımladığı bir makalede «Batılıların bu küs tahça önerisinin» komünist ülkeler aleyhinde yıkıcı faaliyetlere girişmek amacma âlet edilebileceği ileri sürülmektedir. Bu fikir ve haber ahşverişi nazik bir ko nudur. Zira komünistlerden baş ka Ispanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkeler de buna pek ya naşmıyorlar. Öte yandan Cezayir, Avrupa Kıtasında bulunmayan Akdeniz ülkelerinin de hazırlık Konferansına temsilci göndermele rini önermiş ve Akdeniz barışmın Avrupa banşına bağlı olduğu gö rüşiinde olan Türkiye de bunu desteklemektedir. İsrail • Araplar: Tedhışçilige karşı misillemelerini sürdüren îsrail, Lübnan' dan Suriye'ye dönmüş, fakat savunmakla yetinen LUbnanlılardan farklı olarak, Suriyeliler karşı saidırıya geçince, Ortadoğu Savaşı uykudan uyanmışür. Havada ve karada sert çatışmalar olmuş ve her iki taraf da uçak ve tankkayıplan vermişlerdir. îki tarafın kayıplan hakkında verdikleri rakamlar, her zaman olduğu gibi, birbirini tutmuyor. Israil ile yalnız başına savasır durumunda kalan Suriye, öteM Arap ülkelerini yardıma cağırmış ve Mısır ile Suriye komutanlan arasında temaslann kurulduğu bildirilmiş ise de, her vakit olduğu gibi bir sonuca vanlamamıştır. Muammer Kaddafi ile görüşmek üzere Enver Sedat Libyaya gitmiş, Arap ülkeleri Genelkurmay Başkanlanmn toplanacağından da söz ediliyor. Fakat Arap ülkeleri aralannda birlik kuramazken, tsrail her birini ayn ayrı cezalandırmaktadır. Hâlâ Vietnam: Arada, Nixon ile iki yasama organı arasında çatışma da sürüp gidiyor. Her iki Meclisteki Demokrat Parti gruplan (çoğunluktadırlar) eserlerin geri verilmesi ve askerlerin çekilmesi şartlanyle 20 Aralığa kadar savaşa son verilmesinden yana iken. Cumhuriyet Partisi grupları Nixon'un politikasını desteklediklerine dair karan almışlardır. Fakat yasama organlanndaki çoğunluk Nixon'u engelliyemez, tahsisatın kesilmesine karar verilirse de, Nixon. bunu veto edebilir ve veto>"U suya düşürmek için üçte iki çoğunluk sağlanamaz. Aslında, Haziran sonuna kadar tahsisat da verilmistir. Fakat anla;maya varılamazsa Nixon'un tekrar bombardımanlara başlayacağı da şüpheliJir. Bombardımanlann dünya Ölçüsünde yarattıgı tepki ve ondan da daha çok, verilen uçak kayıplan bombardımanlann tekrannı engellemelidir. Bu tepkiler yüzünden Nixon, Avrupa'ya yapacağı gezileri ertelemiş ve Brejnev de ilkbaharda Amerika'ya yapacağı ziyaretten vazgeçmiştir. Nixon Kongre çatısması: Yugoslavya: Tîto'nun son nutkuna bakılacak olursa, siyasl alanda aynmcılığın (Tito milliyetçilik dîyor) ve ekonomik alanda liberalizmin yarattığı bunalım Yugoslavya'yı buhrana sürüklemektedir. Bu yüzden, 8nce Hırvat Komünist Partisi içinde, sonra da Sırp Komünist Partisi içinde «temizlemeler» yapmıştı. Tito, milliyetçiliğe ve «anarcho liberalizme» karşı Yugoslavlan bir kez daha uyarmıs ve Komünist Partisinin disiplinine bağlı kalmaterını istemiştir. Tito, federal devlet mekanizmasını zayıf latıp, parti kadrosunu güçlen dirmekle, Yugoslavya'nın dağı.' masını önleyeceğini ummakta dır. Bu tutumu, Yugoslavya'y; Stalinci komünizme doğru götür mektedlr. lç politikada Mosko va anlayısında komünizm yönü ne doğru yürürken, dış politiks da da ona paralel olarak Doğu Bloku'na yanaşmakta olduğu se zilmektedir. Fakat Tito sağ ka! dıkça (80 yaşmda), Yugoslavya nın tarafsızlıktan ayrılması bek lenemez. Ondan sonra ne olur? Moskova'nın umudu da bunda dır. Dosya No: 972/'282b Satılmasma karar verilen gayTimehkulün cinsl, kıymeti, adedi, evsafı: Üsküdar Bulgurlu mahallesinin Bulgurlu' caddesi ve Dere sokağın&a kâin, tapunun 79 pafta. 37 ada, 1 parselde kayıtlı 2664 matrekare miktannda ve halen arsa halinde bulunan gayrimenkuliln 1/2 hissesl satılarak olup bu sstılacak olan hissenin muhammen kıymeti 19.980 liradır. tmar Durtrmu : Aynk nizamda 20 metre bina aerinliği, 'ön, yan ve arka bahçe mesafeleri 5'er metre, trafo ve elektrik tesisatı sistemi hakkında I.E.T.T. den gerekli belşe almdıktan sonra projelerin tanzim edüeceği, imar ve yol istikametlerinin şematik olarak çizildiği. kat'i istikametlerin bilâhere tesbit edileceğı, mevilden dolayı bif kattah fazla kazanılamıyacagı, bina sahasmın 250 metrekareyi geçmiyeceği bUdirilmiştir. Bina yüksekliği 6.50 metredir. SATIŞ ŞARTLAR1 : 1 Satış 21.2.1973 Çarşamba günü saat ll'den 12'ye kadar Üsküdar tcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapıiacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıvmetîn » 75 ini ve rüçhanlı A alacaklıiar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı • geçroek şartı ile ihale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü bâkı kalmak şartivle 3.3.1973 Cumartesi gtinü Üsküdar tcra Dairesinde saat 1112 de ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhsnlj alacaklılann aiacağıru ve satı? masraflannı geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklertn tahmin edilen kıymetin % 10'u nisbettnde pey akcesl veya bu miktar tcadar milll bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satıs peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 çünü eecmeme* üzere mehi) verilebilir. Dellâliye resml, ihale pulu. tapu hare ve ma?raflan alıcıya aittir Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 tpotek sahibi alacaklılarla diğer tlgililerln tlgilller tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Bu gayrimenkul üzerindekj haklanru hususiyle faiz re masrafa uair olsn ıddiaıanm dayanağı belgeler ile onbe? gün tçinde dairemize bildirmeleri lâzimdır: aksi takdirde haklan tapo sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan haric bırakılacaklardır 4 Satış bedeli hemen veya verilen mtihlet (cinde 8denmezse tcra ve îflâs Kanununun 133 maddesi geregince thale fesbedilir. tki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ye kefilleri mesu) tutulacak ve hiç bir hükme hacet Kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname. ilân tarihinden Itibaren tıerkesin görebilmesl için dairede açık olup masrafı veriMiği takdirde tsteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir (200 Krş. posta pulu) 6 Satışa iştirak edenlerin jartnameyi görmas ve münderecatıru kabul etmiş sayılacaklan başkaca bil?i almak isteyenlerin 972/2620 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza basvurmalan ilân olunur. (tc. İf. K. 126) 12/1/1973 ' (Basın: 260/3071» Çamlıca Kulübünden 13 Ocak 1973 tarlhinde yapılması eereken Kulübünnüzün 1972 vılı senelik âdi konErest venl cıkan 29.11.1972 tarihli ve 1630 sayılı kanunun 72 nci maddesi muvacehesinda hükiimsOz sayılmıstır. Ayni vılın senelik adl kongresi bu suret!e 27 Ocak 1973 Cumartesi eünö saat 17 de kulöbi'i TVıksim Siraserviler caddesindeki 751 de bulunan lokalinde yapılacaktir. Bu oturumda ekseriyet hâsıl olmadı£i takdirde ikinci toplantı 3 Subat 1973 Cumartesi eiinü aynı saat ve •nahalde aktedilecektir. Sayın üyelerin tesrlfleri rica olunur. İdare Heyet) G Ö NDBM : Saygı durusu, Dlvan secimt. İcar» heyetf ve murakıo raporlarımn okanması. tenkit ve her İM heyetin Ibrası 1973 vılı tahmlnl bütcenin okunması ve fcabulü. Yeni cıkan Demekler Kanurrana eöre tOzfik tadi'l. 5 Vlsilik vSnetlm kurulu. S yedetfnin, 3 denetleme kurulu ve ve 3 yedeStnin. 3 diziDİIn kurulu ve 3 yedeünln gizli oyla secimt. Dllekler, Kapanif. Cumhuriyet 313 Fransız Seçimleri: Martta seçime girileceğine göre kampanyanın Şubatta açılması gerekirs^ de, Fransa'mn hattâ Avrupa'nın kaderi bakımından büyük önem taşıdığından kampanya şimdiden başlamıs oluyor. Geçen hafta içinde, Pompidou uzun bir basın toplanbsı yapmış, Başbakan Messkier reform vadeden nuruk söylemiş, SosyaUst lideri Mitterand da iktidan elestirmiştir. Kamuoyu yoklamalan Komünist Sosyaİist koalisyonuna üstün şans veriyor. Yüzde 43 Komünist • Sosyalist koalisyonu, yüzde 40 Gaulist ve yüzde 1520 kadar da «reformist» denilen merkez için. Pompidou, 1976'ya kadar başkanhkta kalacağma göre Komünist Sosyalist koalisyonu kazanırsa bir solcu hükümet kuracak mı? Pompidou, böyle blr soruyu cevaplandırmıyor, fakat yapacağı şüpheU görulüyor. Belki de s» On iki gün süren bombardıAfrika'da Uganda Başkanı manın Kuzey Vietnam'ı yola geİdi Amin, lngîliz pasaportu tatirdiği iddiasıyle Amerika, bomşıyan Asyalıları (Hint soyunbardımanın etkisiz kaldığını Nixon'un anladığı iddiasiyle de Ku dan) ülkesinden uzaklaştırmakla birkaç ay önce uluslararaFi zey Vietnam hafta başında tekilişkilerin ön planına geçmiş, lnrar gizli görüsmelere baslami';eilizlerin şimşeklerini üzerine lardır. Ij'imserlik kötümserlik çekmişti. Şimdi de Ingilizlere arasında mekik dokunduSundan kimse. görüşmelerin nereye va ait çay fidanlıklannı ve çiftliklerini devletleştirmekle bir kez racağmı söylemeve cesaret ededaha sahneye çıkmıştır. îngiliz miyor. Fakat Nixon'dan aldığı gazeteleri, İdi Amin'e bu yüzdirektine Kissinser'in ileri sürden saldınlarında ölçüyü kaçırdüğü şartlar dogru ise olumlu mışlardir. Çıldırdığını da söylübir sonuç elde edilmesi olağan degildir. Bu sartların en önemli •••••••••••••••••••••» •»••••••••••••••••« si. Güney Vietnam bağımsızlıSı • . HER SENE OLDUĞU GÎBÎ ve hükümranlıgının Kuzey Vietnam tarafmdan tanınmasıdır • KURBAN VE KURBAN DERİSİ BAĞIŞLARINIZDAt Yani Hanoi'nin iki Vietnam'ın SAKAT'IN TEK KORUTUCUSU OLAN mevcut olduğunu kabui etmesi eerekir. oysa yıllardan beri sürDERNEĞÎNtZt UNUTMAYINIZ. rtürülen savaşın nedeni budur ve Ekim'de vanlan 9 maddelik anlaşmanın birinci maddesinde Kissinger. «Birleşik Amerika'nın Istanbul Şubesi 1954 Cenevre anlafnası uyannca Millet Cad. No: 266 ÇAPA Tel: 21 88 82 Vietnam'ın bagıms!ık. hüküm'•••••••••••»•••••••••»• 8) ranlık, birlik ve toprak bütfln ••••••••••••••••< Cumlıuriyet 310 Afrika'da: İstanbul Stıbay Evleri Yapı Kooperatifi İdare Heyeti Başkanhğından : Kooperatifimizin '37(1. 1971 alelade ve fesih. ve tasfivesi icir. karar vermek üzere 6 Orak 1973 Cumartes) eünti saat 12 de Marmara Sineması arkasınds MANOLYA satonunda vaoıl^n tociantı. nisab teTiin edilrneriiEindep akim kalrruştır. 2. H toplantı İf) Subat 1973 Cumartesı ffünü aynı verde ve *ene saat 12 de vamlacak ve asaSıHakî eBndem maddeleri karara Çıajlanacaktır. Ortakların tekrar bir ertelenmeyi önlemek üzere dehemehal eelmeleri veya temsll beleesi fle kendüerini tpmsiT pttirmpieri lözıımınu saypı İle arzederim GÜNDEM: Yoklams. Konpre basfcan ve divanı »017111 tdare heyeti raporu ve bîlâncolann okurtTnası,' Murakm raoonjnun o>unn?«ı. tdare heyetf rsoorunun ve hî'Arconun Ibrası için reve VAZ'I Murakıbın fbiBsınin reve vaz'ı Fiilen faalivet) kalmadıîından knoperatifin feshfne ve tasfive haüne eirmpÜ ve tasfîve • memurlarının seclml. Kaoşrııs İstanbul Stıhar Evleri Yapı Kooperalifî idare Hpvetl Başkauı Em. Tnn Aih. Selâhattin Açıhs. TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ cüvrr Cumhuriyet 309