Catalog

CUMHURİYET 28 Ağustos 1972 BU MÎMVAL UZR.£ BİIİSAÎJAft ŞAR.K.İSTAN VıLÂVtTİME. T £ H Ü K £ J 1 StYAHArrA y o ı . oZcRÎN£.(2. KAL'A V £ K A S A B A J U Î > J 2 ^ K!Ljl4ClRce.TARAFlMA ĞAfcBiSÎAtf KAPŞt TAPAFlNA ŞAfcfcîSTAM DERi.tR.. eBOYAHVA fcBiSÎAtf KAPŞt TA Ü ç t c AtciUiDlR..SAÇlAK gAZ/M ŞAKıSLı,fcEKlJfcScKjŞU* DÜWAĞ«uZ£LL£& VABDrfî., AMA.ÖYfc£ ~ üJcSÎ'İHriYAPMeu'uMAyEcTlâPVAtîCHitlCİ OLMAYlP Sü BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 23456789 Izmir'in içinde «Elbette var. Her ay kira öder gibi para bankaya yatacak. Hesabını yaptık. Şimdi ödediğimiz kıradan yüzelli Ura fazlasını ödeyeceğiz olup bitecek... Sayei Devlette, emekli ayuğırnız, 1957'den beri, binyüz elli lirayı buluyor. Bunu elbette bia emeklilerin kara gözüne hayran olduğu içtn yapmadı Adnan Bey... Emekliye aynlmayan subayları aklinca kazanmak ıçin »ylıclara lam yapU. Hikmeti Devlet. biz de faydalandık tste! Ne diyordum?» «Binyüz liranın bir kısmını, Allah gecinden versin, ölünceye dek ben bankaya yatınrım; benden sonra da sen yatıracaksın demek istiyordunuz anladığıma göre...» «Aferin! lyi anladın.» «Ne var kl albayım, vaziyetin muhakemesi, savaşın aleyhımize geüştiğini gösteriyor...» «Niçin? Bir ev sahıbi olacağız. ömrümce bir eve sanip olamadun; bari senin bir evin olsun...» Baktım, durum iyice nazik. FazSa konusursam babamın tarüacağını hemen anladım. Yalruz: «Bu işin astarı yüzünden pahahya gelecek; ödeyecegimlz banka faizini hesap ettiniz mi?» diyebildim. Gülümsedi: «Senin iktisat okuduğunu biliyorum oğlum... Ev bizim olacak ya, sen ona bak. Tut ü aylığı yüzelli Ura fazla bir yere taçmdık...» Doğrusu babamın hatınnı yıkamazdım. ömrünce gerçekleştirmek iatediği bir ev sahibi olmak düşünü çok iyi anlıyordum: «Pekl albayım, bu iş tamam!» dedim. Pek sevindl. Duvardaki saate baktı: Onikiye bir vaıdı. Sanki savaştaymış da alınacak bir tepeyi, tara vaktinde almış bir komutan gibi şöyıe biriki yakasına sevinçle baktı. Hesabı kitabı unutuvermişü. Cıgara paketine uzandı. Bir sıgara yaktı: «Yarın sabah Lütfil Beyle buluşacagız. Öteki katlan satmış; îstanbul'a kızının yamna gıdeeekmis. Bu bizim kat işinı SAMİM KOCAGÖZ'ÜN ROMANI 23 de birkaç gün içinde bitiriris. Eksik olmasın, bize çok kolayhk gösterdi; çok indirim yaptı. Eski dost ne de olsa.. Bankadakı dostlar da. yardımcı oldular; kolaylık gösterdiler...» «Bilirim, is adamları, bankalar, hep, herkese kolaylık gösterirlerl» Anlamadı benim demek istediğiml. Anladım ki bir ev sahibi olmamız, paradan önemliydi. Gözleri, cıgarasmın dumanına dalmışta. Duvardaki <aat, bu sırada vurmaya başladı. Birdenbire bana sordu: «Kaçtı senin aylığın?» «Kesildikten sonra sekiz yüz elli lira.» «Gerçi biz bu parayı, binbaşılıgımızda bile görmedik ama, sen de bu «irketteki memurlugunda ne pek uzar, ne de pek kısalırsın.» Bak oğlum, istersen evden vaz geçer, bizim ikramiyeyi bir işe yatırabiliriz. Gelgörki çok az bir para bu. Bugünkü para dalgalan içinde sana, bakkal dükk&nı aç dıyemem ki...» Anlaşılan, her zaman görduğüm, babamın benim geleceğim için endişesiydi. Onu biraz memnun etmek için düşüncelerimi söyledtm. Ama bu. düşüncelerim, bu geceye gelene dek olan düşüncelerimdi. Bu gece hepsi, katmakanşık olmuştu. Her ne hal ise, bu geceyi şimdilik bir yana bırakıp düşüncelerimi söyledim babama: «Benim de bu şirkette temelli kalmaya niyetim pek yok. Evin masraîını siz göriiyorsunuz. Biraz para biriktirmeye çaUştıra bir süreden beri...» «Ne yapacaktın parayı biriktirip?» «Bir yıl olsun İstanbul'da kalabilecek bir param olsun lstiyordum. Ticaret Akadetnisinde okunmayan derslere devam edip, İktisat Pakültesinin sınavlarıru vererek Pakülte mezunu olmayı düşünmüştüm. Pakülte diplomam olursa, devlet kapısında maliye müfettişliğinden tutun, iktisadt devlet kuruluşlarında müdürlüğe dek iş bulabüirim » (Arkasi var) 40 yıl önce Cumhuriyet İTHALÂT VE İHRACATIMIZ 28.8.1933 SOLDAN SAGA: 1 Memurlann kendi istekleriyle ycrleriıün degiştirilmesine denilırdi. 2 Başfcası hesabına duyulan tizüntü Özel bir tipte Karadeniz teknesi. 3 Gerçekle ilgisi olmayan lâkırdılar Temiz olmayan, iğrendirici. 4 TERSİ oltanm bağlandığı kopmaz ip kısmı. 5 TERSI kimyada kalayın simgesi Gaziantep'te bir ilçe. 6 Su yüzüne kadar yükselmiş mercan adacıkları. 7 Isim îslâm taribinde birtakım küçük beylikler, prenslikler. 8 Uyuşuk, canı iş yapmak Istemiyen Geometride daire hesaplarında geçen değişrnez bir sayı. 9 Yabancı Sivrisineğin sılma yapan cinsi. YUKARDAN AŞAGIYA: l Resmi bir makamın veya bir muessesenin bir mesele hususunda kendi fikrini makScvUnı ve karannı bildirmek içın yazdığı yaza. 2 Bitkilerden çıkarılan veya kirnya yolu ile elde edüen güzel koku Yabancı lisan. 3 Eski yazıaa bir şekıl 4 TEHSt gönül şenligi eğlence (Eski dil) 3ır deniz Uşıtı. 5 '"Sigaranın tcat randan daha az zararlı sayüan kısmı. 6 Bir hayvanın lâkabı Italya'da bir şehlr. 7 Buruşturucu bir madde veya lek tırnaklı hayvanlarda bir hasta lık. 8 Avustralya'da yaşıyan kanatsız kuş Eskrimde bir karşılasma şekli. 9 Matem EUerde görülen küçük urumsu pürtükler, kabarcıklar. EVVEKt GÜNKO BULMACANIN ÇÖZÜMt: SOLDAN SAGA: 1 Senegal. 2 Ulumak Me. 3 Baman Yey. 4 Anaç 5 Yar Ekin. 6 Eyalet He. 7 Erkek. 8 Eneva Ati. 9 Sakar. YUKARDAN AŞAGIYA: 1 Suriye Es. 2 Ela Ayan. 3 Numara Es. 4 Eman Leva. 5 Gana Erak. 6 Ak Çete. 7 Kar. 8 Pey Nesih. ON YEDİ ay zarfındaki ithalâtrmız 42^40,201, ihracatımız ıse 42,203,910 liradır. Bu suretle yedi ayhk dış ticaret bilânçomuzda 38 bin lirahk bir açık kaydedilmıştir. Fakat iki yekun arasmda görülen bu 38 bin liralık fark hiç de mühım değildir. Geçen sene aynı müddet içinde ithalât 47.440.357 ihracat ise 47,721^12 Ura idi. Bu suretle geçen sene dış ttcaretimiz lehimizde 320 bin liralık bir fark vardı. 1931 senesinde ithalâtta 78 milyon, ihracatU 63 milyon lira . idi bilançomuz. İ931 senesindeki bilânçomuzda (14) milyon liralık bir fark S mevcutmuş. dan memnunluk duymak gerekBu itibarla bu seneki duruın mektedir. • «GECE Gelen Telgraf» yüzünden Nftzım Hıkmet aleyhıne Süreyya Paşanın açtıgı dâva dün son bulmus v» şair bir sene hapse mahkum edilmiştir. • BÜTtJN dünyadaki şeker fiyatlarmın düşmesi jeker istihsal eden memleketler arasmda müthis bir rek»bete sebep olmaktadır. • EDİRNEKAP1 civarında baza mezarcılar Ue koruyucuların yenı gömülmüş ölüleri çıkararak bir mateene attıklan, boş kalan mezarlan tekrar başkalarma sattıklan haber almmış ve Belediyece yapılan Uhldkat sonunda on mezarcı mahkemeye veriltnişür • DÜN SUADtYE'DE hanımlar arasmda yapılan yürme yanşlannda Leyla Hanım 1500 metrelik mesafeyi 32 dakikada yüzerek birinciliği kazanmıştır. Matmazel . Eva Alter de 36 dakikada ikinci. Cavidan »»"îm 38 dakikada üsüncü olmuşlardır. MALKOCOĞLU yazan veçizenAyhan BAŞOGLU ÇELİK HANÇER Doktor Cemil « Yok, yok sağolun, varolun... Ben eski bir arkadaşla bukışmak zorundayım. Onu bulmam gerek. Çok ayıp olur uğramazsam...» Abdürrahim Bey dlreniyordu: c OtnîSdı Beyefendi! Bu olmadı. Biz ufak bir şey hazırüç be| Mçilik bir toplantı. Partili dosüarla birlikte y ' Soriusâc^ctık...» * * Doktor Cemü aksileşti: « BUdiginte gibi degil, çok yorgunum. Uşütmusüm de galiba biraz...» c Atnan doktorcugum, siz de üşütürsenia hasta olursanız biz ne yapalım!» diye söze kanştı aıkalardan bıri. Sonra Keramettin Efendi atıldı: « Doktor Bey hem konuşuruz, hem de bir kadehcik içersiniz. Nezle ney kalmaz! Size söyliyeceğimiz gajetle önemli lâflar var. Hoş siz de bilirsiniz ya bir hatırlatalım dedik.» Cemil gittikçe huysuzlanıyordu. Ne diyecegini şaşınıuş bir durumda bakınırken kalabalık arasmda Ragıb'ı gördü. Partililerin yaptığı çemberi kabaca yararak ona doğru Uerledi. XIV Hüsnü, Hayriye îîanımı gonderdikten sonra iki diş çekmiş, bir de dolgu yapmıştı. Doktor Cemil'i bulınak üzere tam dışarı çıkacağı sırada bir sürü köylü kadının daracık bekleme odasını doldurduğunu göfünce artık Doktoru parti üyelerınin eline düşmeden yakalamak umudunun kalmadığını anlamıştı. Seçim konuşmasını dinlemek için llçe'ye gelen kocalannın peşlerine takilan ve karanlığa kalmadan köylerine dönmek isteyen bu kadmlann insanı yoran acelecilıklerinden bir an önce kurtulmak içın hızla çalışırken Altın Hanım'ın torunu Süleyman gelmış ve Cemil'in anneannesinde olduğunu ve dkşam yemeğine Hüsnü'yü de beklediklerini söylemişti... Simdi Hüsnü, günbatımdan sonra kendini iyice duyuran YILDIZ İNCESU'NUN ROMANI 23 sonbahar serinligi ile üşümekten kamburlaşmış, Altın Hanımın evine koşar adım yaklaşırken Doktor Cemil'e nasıl davranacağını düşünüyordu. Adayüğını kutlasın mı, seçıleceği umudunu mu Versin yoksa içinden geçenleri yani Cemil'in bir tuzağa düştüğünü mü söylesin!... Bilemıyordu, kestiremiyordu. Kapıyı Emire açtı'. Yanakları allanmış, dudaklan gerilmişti Emire'nin. Emire'den sonra Hüsnü'nün gözüne ilk çarpan şey çardağın ısığının jandığı ve Cemil ile Altın Hanım'dan başka birinin, bir genç kadının da, sırtını dönmüş olarak oturdugu idi. Kapıdan çardağa giden taşlı yolda yürürken, « Emire Abla», dedi Hüsnü «...ne o yoksa, bu soğukta bizi bahçede mı oturtacaksmız?» « Yok Hüsnü,» diye karşıhk verdi Emıre. «...Annem sacı yaktı da herkes onun yanında olmak için dışarıda... Gülistan solrayı içeri kuruyor meraklanma sen!...» Çardağa yaklaştıklannda Hüsnü birden yabancı kadının Zehra olduğunu anladı. Zehranın buraya niçin geldigi, Ceıuil'le birlikte mi olduğu düşüncesi usunu tırmalarken neşeli ve aldırmaz kişiliğini takınarak çardağa doğru seslendi: « Cemil Ağabey'ciğim, nedir yahu, nerden aklına geldi. MiUetvekiU olmak! > Cemil, ayağa kalkmış Hüsnü'yü bekliyordu. KucaKlaştılar, uzun uzun, öpuştüler. Zehra ile Altın Hanım bakıyorlardı Doktor'u bıraktıktan sonra Cemil, Zehra'ya elini uzattı; kucaklayacakmış gibi öne doğru geldi, sonra kendini tuttu. Zehra da birden aynı şekılde katılaşıvermişti. Bir süre şaskm durdular ilk toparlanan Zehra oldu: « Hüsnü hiç değişmemişsin, ne iyi!» dedi. « Sen de Zehra!» dedi, «aynı Zehra'sın!...» Hüsnü, Altın Hanım'ın elini öptükten sonra kendine oturacak bir yer ararken Emire kanştı: • (Arkası var) DİŞİ BOND FATÛ MCOEM ? ONU fiOEMEDESJ fiU BCLKf SEMI BEN OZEL U£D£«Mf Bl'LE PROGRAMSIZ PROGRAMLAR Televizyonda yayınlanan programların yetersiz olduğu konusundaki tartışmalara artık gazete sütunlarında sık sık rastlamr oldu. Kimi yazarlar nitelik, kimileri de nicelik yönünden konuyu ele alıp çeşitli önerilerde bulundular. Ancak son günlerde TV yajin ları ile ilgili programlarda buyük kanşıklıklar doğmaja başladı. Elinize gazeteyi aldığınızda veya TV'de «yarınki programsı dinlediğinizde bir konu ilginizi çekiyor. Merakla bekliyorsunuz. Belki de bu yüzden bir randevunuzu iptal ediyor, «Bu gece evde otüralım» diyorsunuz. Ve gazetelerin yazdığı, bir gece önce spikerin duyurduğu saatte karşmıza hiç ilgilenmediğiniz başka bir program çıkıyor. . . Veya spikerin vermiş olduğu «yarınki program»la gazetelerde yayınlanan programı karşılaştırdığınızda zaman zaman tamamen değişik olduğunu görüyorsunuz. Gazetelerin böyle bir çelişkiye düşmemek için ne denli çaba sarfettiğini, yanlışlığa yol açmamak için baskısmı bile geçiktirdiğini bilmediğinız için belki de «yine yanlış yazmışlar» diye kızıyorsunuz. Hemen şimdiden söyleyelim ki bu durum sürüp gidecek ta ki TV'nin «programsız programslan «programlı programa» dönüşünceye kadar. TİFFANY JONES .ŞıMDl SlM. g S£M1K| TEW CkSLECBJC UdFXA. FOTOİSBuFVABlNI ÇEJCTMSK f* İSTANBUL RADYO GARTH TAKVİM 28 Ağustos Recep 18 Rumi 1388 Hicrî 1392 Güneş Oğle İkındi Akşam Yatsı Imsak Ağustos 15 5^0 12.15 15.59 18.49 20.26 3.36 10.29 5.24 9.08 12.00 1.37 8.43 PIMLA& 0LP>OULAQ\M\ZI SJMU U»NC 05.55 Açılış ve program 07.00 Köye haberler 07.05 Türküler 07.30 Haberler 07.45 Bu sabahm melodiler 08.00 Istanbulda bugün 08.10 Beraber şarküar 08.30 Keman soloları 08.45 Türküler 09.00 Ev için 09.20 Perihan Kövenç ve Mustafa Kovancıdan şarkılar 09.40 Arkası yarın 10.00 Haberler 10.05 Özdal Kaleden şarkılar 10.20 Hafif Batı müziği 10.45 Nureddin Çamlıdağdan türküler 11.00 Sabah konseri 11.35 Tuncay Eraslandan şarkılar 12.00 Haberler 12.10 Cemile Cevherden türküler 1225 Hafif müzik orkestrası 12.40 İnci Çayırlıdan şarküar 13.00 Haberler 13.15 Dans müziği 13.30 Reklâmlar 14.00 Kemal Yarar orkestrası 14.15 Yaşar Özelden şarkılar 14.30 Şan soloları 14.45 Oyun havaları 15.00 Haberler 15.05 Soüstlor' geçidi 15.30 Mınyatür müzik 16.00 Çocuk bahçesi 16.15 Nurten Innaptan türküler 16.30 Hafif Batı müziği 16.45 Sevim Derandan şarkılar 17.00 Haberler 17.05 Köy odası 17.25 Karma faslı 17.50 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.30 Hafif müzik 19.45 Serap Mutludan şarkılar 20.00 Türk yorumculan 20.20 Geçen hafta 20.40 Neriman Altmdağ Tüfekçiden türküler 20.55 Bir varmış 21.00 24 saatin olayları 21.10 Olimpiyat 72 21.45 Şarkılar 22.00 Reklâmlar 22.45 Haberler 23.00 Çağlar boyunca müzik 23.45 Gece müziği 23.55 Önemli haberler 24.00 Kapanış. 18.30 Senfonik müzik 19.00 Hafif B«tj miiıiği 19.30 Pop dünyasından 20.15 Akşam konseri 21.00 Operetlerden 21.30 Ülkeler ve melodileri 21.50 Joe Dolan söylüyor 22 15 Gece konseri 23.00 Gece ve müzik 24.00 Barok müzik 00.30 Hafif Batı müiziğ 01.00 Kapanış. 05.55 Açılış ve program 07.00 Köye haberler 07.05 Sabah türküleri 07.30 Haberler 07.45 Sabah müziği 08.00 Ankarad» bugün 08.08 S»natçılarımızdan birer şarkı 08.38 Çeşitli müzik 09 00 Ev için 09.20 Aliye Akkılıçtan türküler 09.40 Arkası yarın 10.00 Haberler 10.05 Nermin Demirçaydan şarkılar 10.25 Hafif müzik 10.55 Turan Enginden türküler 11.10 Ali Rıza Köprülüleroğludan şarkılar 11.30 Konser saati 12.00 Haberler 12.05 Muazzez Türüng'den türküler 12.30 Solo şarkılar 13.00 Haberler 13 15 Hafif müzik 13.30 Reklâmlar 14.00 Öğle konseri 14.15 Dündar Balkandan şarkılar H.35 Plâklar arasmda 15.00 Haberler 15.0Î Şakir Öner Gunhandan türküler 15.20 Çeşitll müzik 15.45 Müzeyyen Yıldızdoğandan şarkılar 16.05 Çocuk bahçesi 16.20 Taner Şenerden şarkılar 16.40 Albümlerden seçmeler 17.00 Haberler 17.05 Yurttan sesler 17.30 Köy odası 17.50 Reklâm programları 19.00 Haberler 19 35 Çif»n müziği 19.55 Gönül tpek ve Cevdet Bolvsdin'den şarkılar 20.20 Geçen hafts 20.40 tkı solistten türküler 2055 Bir varmış 21.00 24 saatin olayları 21.10 Olimpiyat 72 21.45 fürküler 22.05 Şarkılar 22.25 Hafif müıik 22.45 Haberler 23.00 Opera albümünden 23.45 Gec« müziği 23.55 Önemli haberler 24.00 Kapanıs. ANKARA İSTANBUL tL 16.55 Açılış ve program 17.00 Diskoteğimizden 17.30 Küçük konser 18.00 Gençlere müzik