24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CTJMHURÎYET . 26 Aralık 1972 erek tiyıtro sanatı, gerekse yetifJrinlerin tiyatro yoluyle eğitimleri açısmdan bu yıl Avrupa'da yapılan iki önemli toplantıya değinmeyi kendi kalkınmamıı bakımından yararlı gördüm. Tiyatronun ilerlemesi ıöx konusu oldukça hep hükümetlere düşen para yardımıodan, sanatçıla/ın insan üstü çabalarından sözedilir, «ma tiyatronun asıl vazgeçilmez sahibi olau «seyirci» kitlesinin temel unsur olarak Isteklerine, eğilimine kulak verilmezdi. Bu yıl; kısaltılmış adıyle İATO olan «Mületlerarasr Seyirci Örgütlerinin jÇalışma Alanı» adındaki birlik, 1214 mayıs arasıntfa Avusturya'mn Gras şehrinde Federal Almanya, Avusturya, Dani. marka, Fransa, Ihgiltere, Norveç, Isyes, .îsviçre, YugosUvya seyirci delegelerinin, katılmasıyle toplanmıs ve Avrupa seyircl demekleririn çeşitli tfyatro sorunlanm ve görüşlerini, tiyatrodan beklediklerini dile getirmistir. Özellikle tiyatronun; dili, edebiyatı, müziği, resmi, dansı, oyunu temel yap»sında başlıca harç olarak kullandığı için toplumu, öteki sanat kollanndan daha çok yakından etkilediği.ve bu yüzden de eşsiz bir eğitim/görevi yaptığı 5ne sünilmüştür. Bunun *içir. de şimdiye kadar fckandinav memleketlerinde uygulanan.devlet, belediye, halkla elele, çal'ısma örneği bütün bu milletîerarası ö'rgüte önerilmiş ve iki yıl sonraki kongreyi Oslo'da toplamak üzere dağılmışlardır. Okurlar Graz şehrinin niçin seçildiğini belki merak ederler, ona da kısaca değinmekte yarar var: 1400 kisilik bir operası. 58$ kisilik bir'dram tiyatrosu olan" 255 bin mifuslu bu Avusturya kenti, tsviçre'nin Basel şehrinden sonra ılk kez «Parasız Tiyatro» düşCncesini ortaya atan ve uygulamtfk isteyen şehirdir. Geçenlerde bu tiyatronun yöneticisi, bilet gelirlerinirl toplamt, aldıklan ödeneğin »ncak gekizde birini tuttuğu İçin, ondan da vazgeçmeyi, rfoğmdan doğruya genel bir kamu hizmetine yönelmeyi ve yepyeni bir eğitici repertuvar uygulamayı savunuyordu. Bu bakımdan tivatro dünyasınm ilgisini Graz üzerine çekmişti. tkinci önemli toplantı; yüz kadar Batı Almanya sehrinden gelen 300 delegenin katılmasıvle 1 • 5 haziran arası «VOLKSBÜHNE» adı altında çalışan «Seyirci Dernekleri Bırliği»nin Stuttgart'ta düzenlediği yirmi beşlnci kongresi oldu. Önce Berlin'de işçilere, halka, özellikle az gelirli sınıfa çok ucuz biletle tiyatro seyrettirmek, yetiskinleri eğitmek amacıyle, poiitikacı ve çıkarcı olmayan seylrdler tarafıntfan içtenlikle 1889 yılında kurulan,flk yıllarda 600 bin seyirci üye sağlayan bu adım, kısa bir süre içinde bütün Alman şehirlerina ilerlemis, ilçeIere, bucaklara kadar yayılmıştır. ikinci dunya savaşında özel tiyatro binalân bombalanan ve savaş sonu yokluk, döneminde kısa bir durak, lama geçiren bu örgüt 1950'den bu yana 80 milyon Alman'a ucuz bUetle tiyatro seyrettirmiştir. Halkı tiyatro yoluyle eğitmek amaonı güden bu seyirci dernekleri, sanat alanında da çesitli ilerlemelere önayak olmuştur. Örneğin bu seyirci tfernegi olmasaydı kuruîuşunun daha ilk yılında, 20 ekim 1889'da Berlin'in Les 6 Olaylar ve görüşler SEYlRCÎ Muhsin sing Tiyafrosunda, önce seyircilerini sağladıktan sonra, o güne kadar hiç tanınmamış, tiyatroda »dı duyulmamış bir gencin ilk piyed oynaoamazdı. Seyircilerin kendisine yardım elini uzattıklan bu yazar kimdi biliyor musunuz? Alman edebiyat dünyasımn yıllar boyunca yuzünu ağartan Gerhardt HAUPTMANN! Bu ilk piyesi de «Güneş Doğmadan Önce.» Seyircilere tiyatro zevkini aşılayarak iyiyi, güzelt, gerçegi ayırt etmeleri için çahşan bu dernekler birliği, üyelerine yalnız ucuz bfletle eğitim olanağını •sağlamakla yetinmedi," tiyatroların iierletnelerine, gerçekçüiğine de katkıfla bulundu. Piyes dizisi hazırhğında yol gösterdi, ağırlığım koydu. Bu kongre,nin toplandığı Stuttgart'ta «Seyirci Derneği»nin 17 bin üyesi vardır ve bu dernek çoğu kez 10 15 marklık bileti iki üç marka üyelerinin ayaklanna kadar götürür. . Boylelikle "uye hem Vakitten, hem paradan, hem yorulmamaktan kazançlıdır. Üstelik rfusunülmüş 'olmanın mutluluğunu duyar. Seyirci başlangıçta' çocuk gibidir. Çocuk okula gitmeyi sevmez, ama bir kez alıştı mı. sevgisinin sonu gelmez. Seyirci de öyledlr. İlk kez çekingenlik duyar, sonralan tutkusunun sının yoktür. Fransa'da Geçenlerde Figaro gazetesinin sahne ve perde sayfasmda (*) şöyle bir bildiri gözüme çarptı: «Gerçek değeri olan tiyatro pıyeslerini desteklemek amacıyle özgür tiyatro seyircilerinden poiitikacı ve çıkarcı çevreler dışında bir grup tarafından sevircilere kolayhk've ucuzluk sağlayacak bir Seyirdler Birliği fUnion des Spectateurs) kurulmak üzeredir. Müracaat..^ Paris için çözümü güç bir bilmece. Kendi, lerine seyirci sağlamak için bu tlirlü yollara genellikle tiyatro yöneticileri saparlardı. Paris dışında böyle bir çok örgüt vardır. özellikle Bölge Tiyatro merkezlerinin çevresindeki 1 1 ve ilçelerde çok yararü hizmetter görCrler. Bölgenin gezginci bölümüne, gittiklerf sehirlerde bu seyirci dernekleri yardıtncı olur. Yıller önce Bölge Tiyatrolan üzerine incelemelerde bulunmak için Strasbourg ve Rennes'deki milli merkezlere ^itmiştim. Orada görtfüm. Ülkücü tiyatroseverlerden kurulu bu serirci dernekleri, tiyatrolannın boş bir tek yeri kalmamasi için önceden^son koltufa kadar satıyorlar ve topluluk geldigi gün gelir kaygu dblnin TiHtr 6ne« blzde de, annlık eliyle, uyguiandığmı saptamıs old\ık. Almanya'da ve Fransa'da bu derneklerin kurulmasmda önayak olanlannçoğu varlıkh, (oıyal durumlan belirli doktor, avukat, yargıç, »avcı, «ğretmen, tüccar, esnaf, memur gibi guvenilir kimselerje bunlara yardımcılık eden ülkücü öğrencilerdi. Buraya kadar çeşitll yararlarmı sayıp döktüğüm bu «Seyirci Dernekleri örgüMi» ne yai ı k ki bugüne dek yurtfumuzda kurulamamışERTUĞRUL tır. Gönül isterdî ki, şehirlerimizde, dört dörtlük kişiliği olan, içi dısı temiz, iç cebinde parti cüzcfanı tasımayan. göğsü gönülü engin sevgili suna düsmeden ojninlarını oynuyor, ertesi gün • •kimseler önayak olup bu dernekle'ri kursunöteki komsu kente gidiyorlardı. Böyle bir derlar. Yetişkinleri "eğitmek amacıyle ucuz bilst cek, gelen topluluğa yalnız gelir sağlamakla U . dağıtma yolunâ yönelskıler. Eski deyisle '«Fî gilenmiyor, piyesin seyirci üzerindeki sanat ve Sebiluîlah» içtenlikle toplum için ^çalısacak, eğitim yönünden etkismı de saptıyordu. Böyuygarlık için uğrasacak, politikar.ın ve çıkarın lelikle çevrede belirli bir sanat düzeyi gelişmegiremiyecegi bir cevre içinde, temel çabası ve ye başlıyord^ı. Bu; adeta şehtrler arasında bir konusu «Halkı Eğitmek» olan tek ülkünün yö«Anlayış ve Kavrayış» yarışına yoiaçıyordu. resinde sevgiyle birlesecek olgun in=anlar seçŞu piyesin burada beğenüip, orada sevilmemesinler de bu örgüt bizde de gerçeklessin. Bu si tartısılırken bunda ' »eyircinin olgunluk tararada en titizlenecek nokta, böyle ülkücülenn t\sı a|ır basıyor. Kısacası seyirci dernekleri arâsına, amacı yozlaştıran farfara kapkaççılabir bakıma sanat ve eğitim öncülüğü yapıyor" nn srzmalarım önlemektir. Yoksa, babası bir lardı.v > '^ tefeci aygırı. anası bir b'ohçacı kısragı olan • Tiyatrosuz 61ü sehirlerde, mutsuzluğun kaSOVEUZ bir piç damlası bütün bir bakraç ak ranlığında yasıyan Hşiler tarafından bu .oyun lütii çirkefleştfrebilir. . geceleri birer Ijayram gibi kutlanıyordu. GeBu «Sevirciler Derneğı» kahve kahve dolamilere' yamanmtk isteyen, kıyıların yurtsuz . facak, esrar tekkesi gibi dumanll tenbelhanefareleri gibi nîce seyîrd bu ışık cektirisinin lilerde, kumar basinda oturanları tivatrova dâmanlanna sık sık demirlemesini dört gözle bekvet edecek. onlara sanatın doyulmaz zevkini liyorlardı. Ve o tek gecenin üç saatlik sözil kez.tattırarak. karanlık köselerîne cpkile kaç günün y gecenin bitmeyen konusu oluroiş. yalnızlık uvkucuna dalmıs, toplum dı«ı yordu, d a bütün o aşağılık siyasal dedıkodulsr " ' >im*s. Hakuran kafesine tıkıimış tskete gibi ve o acı sosyal sorunlar umıtuluyordu. Şehrin in«anlan azat edip tiyatronun büyüjü .bavasıortak ruhu, sanatın enginliğinde «onsuz • bir na «okacalc, orada sevffivle bulusturarak. onla1 yasama zevki buluyor; annıyor: her seyirci rı toplum a yenirfen kazandıracak Böyle bir kendi payına bir beslenme lokması tadıyordu. başanyı gerçekleştirebilmek için sürüve köseBu Wr gecelik tiyatro; tdamlarıo asık suratmen dejil, topluma önder aramak gerek! lannı güldürüyor. ses?iz karanlık sokaklann Sonuç kaldmmlan, tivatrodan dönen blrbirine kenetlenmi? mutlu çiftlerin ökçeleri altında e*iliyor• Deniyor ki kalklnmamız için fabrikalar adu ama ölü a?falt yine de ılık yasantıyı duyu cacftŞiz. Eğer orada kanncaları degil de inrord\J. l$'e' bütün bu bayramîarı o «Seyirpi sanları çalıştiraçaksak, onları eğitmek kaçınılmaz bir zorunluktur Fabrika. dua değirm<"ni Demekleri» talnime ekljyordu. değildir kt âmincilerin govgoylarıyle işjesin. İlk okuyusta memlelcetimiz için yepyeni Dünya* küçüldüğü için di! ayrılıSından artık • bir tes*bbüs savılacak buı» benzer bir 'yarduvar örulemiyor. Çalısacakların eğitim sorudımlaşmantn, bundan 65 vıl önce Istanbul'da nunu düfünmeden fabrika kurmak, omurgası uygulandıjmı hatırhyorum. O yıllarda sehriunutulmus tekne yapmaya benzer Başlangıçmizde yasayan Doğu Avrupa'dan gelme ^öç. ta eğitmek, sonunö"a cezalandırmaktan daha men'er^ için Jiddiscîı dllinde »iyeslef oj'rtayan yararhdır. Onlan okula, fakülteve gönderemetiyatro topiuluklan he/ kış îrtanbul'a geliryiz, aıtıa seve seve tiyatroya giderler, insanlıklerdi. îki yıl önce Avrupa ve Amerika banValarını bulurlar ve tivatro onlar için tek eğilarını sarsan. savaş sonrası en büvüjc njali tim kncağidır. Boylelikle biz de onlara koyun bunalıraın kahramanı CORNFELD'in babası, ' gözüyle degil, insan gözuyle baktığımızı sapbu Musevî tivatro topluluiu Istanbul'a gelmptamış olurus. den önce bütün biletleri YükseR Kalo*ınm'dakl dükkânında satar. tıvatrovu kiralar. oteileri Emil Ludwig, hayat öykusönü yazmak İçin hazırlardı. BövlçL'kle Jiddisch konuşan azınMussoüni ile konuştuğu zaman Duçe kendisilık, en ünlü Musev^ sanatçılann ftatıldıgı gezne: «örgutlenmeyen halk. beniro için koyun ginci bir topluluğun oyunlannı îzlerdi 191011 sürösönden farksızdır» demişti. tiyatro mevsiminde. Reinhardt tiyatrosunun. Ne yazık ki sonunda koyunlar değil de unlü sanatçısı Rudolf Schü'd'kraut'ın da kend! çoban rolündeki dlktatör ayaklanndan asıldt takîmıyle. doğduğu tstanbul'a gddigini, bufa^ia ojnadığını, sonra AmeVika'ya gidip orada' («) 11 Ekim 1973 taribli «Jiddischen People's Thearreı kurarak oraya NOT: Gaıetemiıe gönderilen yaıılar yayınyerlestlğini. hatırlıyorum. tlk bakısta yeni bir lansa d» yayınlanmasa da geri vedüşünce gibi gözilken bu seyirci derneği prenrilmex. Okuyucu Mektuplan Anayasanm eşitlik . ilkesi uygulanmıyor T.C. Anayasasının 12. maddesıne göre: Herkes dıl, ırk dnsiyet, sıyasî düşünce, leisefi ınanç, dın ve mezhep ayrımı gözetılmeksızin, kanun dnünde eşıttir, demektedır. Bu Kanun hükmüne göre, maalesef ne yazık kı Anayasamızın »i, maddesinm tamamen ruhuna ters düşen aşağıda be>an olunan T.C. Emekli Sandiğı Kanununun 49 ilâ 116. maddesının .1. [ıfcralannın tat. ri d l f • bıkatına ve vatandaslafımızm ' b kanun bnündekı eşıtlık ükele . e k i l d e * rıne uygun uüşmemektedir. Şöy Fethi le kı: Yeni Mah. Atatfirk (T) 5434 Sayüı T.C. Emekll Cad. No. 29 Sandiğı Kanununun 49. maddeTire İZMİR sine gore, askeri.veya mülki ve adlî vazife malullerıne tanınan. 1,5 yillık müracaat süresını kaçırdıtttan so'nra, müracaat etse dahi bu müracaatının ka HAVA KİRLİLİĞİ VE nuni süresi içindb yapılmadığm dan bahisle, maaş oağlanama ÇOK YAKINDA maktadır (?) Keza 5434 sayıü T.C. E RAHMETLİK meklı Sandığı Kanununun 116. maddesinin I. fıkrası hükmü ge AYŞE ABLADAN reğınce, «de» her ne suretie olursa olsun, dul şehıt yetimı, askeri, adlî ve mülki ıştirakçı BİR DİLEKÇE lerın Emekli Sandığına yapaŞu Ankara'nın hava kirliliği caklan tahsisle ılgılı müracaat İçin kaçıncı görüşme, ^taçıncı laruıda, 5 yıl müddet tanuıntış açık oturum. Ortada elle tutuve bu 5 yıl müddet içinde mülan gözle görülen ne var gösracaatları vuku üulduğunda. ıştersinler de görelim. Sayın setirakçiye teraküm eden aylus natörler ne söylüyor, hükümiktarlan ödenmektedir. Demet sözcüsu ne küçümser cenilmektedir. Bu hale göre, 5 vap veriyorr.. Hukümet konuyılı tecavüz ettikten sonra bile ya efilmıs. Pes doğrusu bu aldahi olsa, geçmış müddetlere tın <:öze. Yalnız kaç derece edair bir şey verılmez. Yalnız ğ.ldigîni bildirmedi ki, ne raiştirakçımn müracaat tarihıni man vıkılacagın^ hesaplavatakip eden aybaşından ıtıbahm. Hadi canım sen de. Hüren aylîk bağlanır demektedır. kümet değil de devrilmeli. is(5) Bu duruma göre, nerede tıfa etmeli, bu isi beceren geçkaldı, Anayasanm 112 maddemeli Orası tecrübe tahtası desının vatandaşa tanıdığı kanua ğil. Milletin sağlığı oyuncak önündeki eşitlık tlkelerı? Vahiç değü. Çocuklarımız Ijer tandasm Anayasa Mahkemesi sabah senelerden beri kara ne şahsen dava açma yetkısi bulutlar içinde okula giderek yoktur. Bu husus ancak slyasl pembe ciğerlerine pls ve zepartiler ile, resml teşekküllere hirli hava doluyor da bilmem verilmiştir. TaKdir buyurulur kaç sene sonra bile hâlâ koki, her ne sebepıe oiursa olsun, nuya eğilindiği nasıl çok Sarzedilen hususlar. askeri vazinemli bir basarı gibi milleta fe malullerine buhassa 49. mad söyleniyor. Biz her gün eğilidenın tatbiki sosyal haklannı yoruz, hele her gün artan hazedelemektedir. Emekli £andığı yat pahahlıSı belimizi çoktan Kanununun 116. maddesının 1. kırdı ama bir fayda göremefıkrası gibi, askeri vazife madik. Her halde bu konuya da lullerıne de. 116 maddede oldu eŞilmişlerdir. Baska yerde ol« ğu gibi, «5 yüı tecavüz ettikten sonra iştirakçimn müracaatı oU sa ne ögrenci ne kimse evinden çvkmaz, tşine de gitmet sa dahi, müracaat tarihinı tave bu lş de çabuk hallolur. $u kip eden aybaşından itlbaren televizyon röporta}ı bana hiç maas bağlanır» şekli getirilmede rastlamaz ki biraz da ben konuşavım da içlmde kalmasın. thtivar kocakanya kim soracak diyecekler. 15 senedir JSTAMBUL'UN hâlâ bir tek reform kanunn çıkarılmadı. fimdi de hükümrt ORTASI konuva eSilmis. tamam hemen biz de arkasında namaza dt> ÇÖPLÜK İÇİNDE rup Tannva dua edelim. Oltftt da bitti maşallah pes dogru«ıl Belediye Başkanımıza açık püler ml<!İTi «91ar mtsınnha11mektup. mize. önümüzde yeni blr «eBiz, Taksim, Srraselviler çlm varamma nevl deŞiştireCad. üst tasımlannın sakinlecek bu kafalar deölsmedifcce. riyız. Caddenin 90 No^unda bulunan esfci okulun yıkılmaRahmetli Televizvon Müddsıyle husule gelen arsaya, etru, valvannm. hanr (rlderken raftaki kapıcılar, meyvacılar su dilekçemi de Tannya verive hatta çöpçüler tespit ver. edildi çöplerini günün her Yenfmahalie'den Avse ablasaatinde atmaktadırlar. Koku dan, cTeyiverirsin; kendlsl d« ve kara sineklerden fed bir yakinda geHrken daha birçolı yaz geçirdik. Bilhassa lodos diTekee geÖrecekmis, hem ât estiği günlerde fevkal&de rapis lehîrll havadan sokaVlars hatsız oluyoruz. küme küme düsCverenleTİn Istanbul'un göbegtnde bulusenede bir def» et yiyenlerin nan bu çöp deposundan bızi dilekcplerivle, kurtarmanızı bekliyoruz. Sakinler adına Çok yakinda Tahmetlik Dr. N.Y. ABSLANOGLÜ Ayşe abUdan PARAYIVEREN DÜDÜÖÜ.. OKTAY AKBAL Evet Havır Muhasebe Kongresi ye Türkiye O ara günden gürje önem kazanıyor. Her yerde, her Ulkede böyle .. Ama bızim toplunrumuzda her yerden, her ülkeden de çok. Bu gidişle önemi, değeri, vazgeçilmezliği daha da artacağa benzer. Paran varsa herşeysin. Paran yoksa hiç bir şey değilsin, Okula gidemezsin, yüksek öğrenim göremezsin, vatan görevtai bir tek gün bile ihmal edemezsin. Paran vafsa okul da senin, diploma da senin, dünyarun tüm nimetleri seninl Bellrli bir süre askerlik görevi yaparsın, geriye kaç ay kaldı, diyelim on ay, verdin mi ayda iki binden yirmi bini, işte vatan görevini de yerine getirdin. Varsa para yoksa para... Reform dediğin böyle olur. Bu reformlan hanrlayanlar kimlerse •çoğtınu görüyoruz. ortada görnıediklerimiz de vardır elbet! var olsunlar, mutluluk içinde daha iyisi para pul içinde yaşasmlar. Bir solukta yapıverdiler beklenen reformlan, gerl kalanlan da bunlar gibi tamamlarlar, olur biter. Ne kolaymıs meğer! Parayı veren diidüğü çalar diye boşuna mı söylemiş Unlü Hocamus! Biliyor içinde yaşadığı toplurau. Parayı verirsen tüm kolaylıklar senindir. Parayı verirsen güçlükleri yener»in. Parayı verirsen mutluluklan satın alırsm. Aşklar da, zevkler de, insanlar da. sağlık da, hepsl hepsi parayla gerçekleştirilir. lş parayı bulmakta... TBMM. Milll Eğitim Komisyomı Başkanı bakuı ne demiş «Komisyanda güdülen hedefin basında Atatürkçü, milliyetçi, millete ve vatana, demokratik ve lftyik cumhuriyete sahip ve sadık hukuk içinde milletin "varlığı. istiktml kaynağı olan gençleriraizin bilgili, vasıflı bir sekilde yetişmesi...» gelişiyormuş. Yaşasın reformcu komisyon! Demek Atatürkçü ve milliyetçi ohnak buymuş! Parayı veren okusun, veremeyen okumasm. Ne denli basit, ne denli rahat bir çöıüm yolu. Hem, parasu kişiler okuyacak da ne olacak? Gözünü açmamalı yofcsul çocuklannm! Herkes yazgısına katlanmah, Tann ona verir, buna vermez! Karşı koyacaksmns da ne olacak? Hem para kazanma yollan herkese açık. Kazan birader? Kim engel oluyor? Al piyango bileti, toto oyna, bankaya para yatır! Kumarda. vurgunda, hırsızlıkta, alçakhkta. namussuzlukta nice para kazanma yollan yar. Kim ne der sana bir kez paralı olmuşsan?... Çocuklarını istediğin yerde, ister burda, ister dışarda okutursun.. Herkes iki yıl mı, bir buçuk yıl mı vatan görevi yapıyor, sen bunu iki üç aya indirirsin, ödersin bedeli olur biter. Nerdeyse teşekkür btle beklersin devîete para verdiğın için! AskeT olup üö yıl devlet kesesinden yiyip içeceğine üste para veriyorsun daha ne olsun!... Bay Melen'in reform ta«anlan böyle seyler işte! Para sahrplerini doyasıva sevindiren işler. «Parayı veren düdüğU çalar» anlayjşına uygun reformlar. Adına da «Atatürkçü ve Mllliretçi» dedin mi, Bay Feyzioğlu'ndan da bilimsel fetva aldm mı, Uç bes tutucu yarann da alkışlarını kazandın mı, tamamdır! Oldu sana reform! Sesi çıkanlar zaten paralı kimseler. Parasıslaruı soluğu duyulmuyor nasılsa: Kolay yolu bulduk işte! Özgürlükcü Demokrasinin gerektirdigi reformlar bu özgürlüğe «lâyik olanlar» j kapsar, yani paralılan!... Onlar her türlü kitabı okurlar meraklannı dovururlıır, her yere gidip gelebilirler, en güzel bir düzende yaşarlar, tam bir özgürlüğü tadarlar. özgürlük var mı var? Demokrasi var mı var? Reformlar var mı var? Kimin için bir avuç insan İçin, mutlunun mutlusu bir azınlık için... Para kazanamayan, bu lşi beceremeyen, ya gider el kapılannda işçilik eder. ya sürünür. Üç kağıtçıltkla zengin olmak yollan da kapanmış değil nasıl olsa? Ama her mahallede bir kaç milyoner olamayacağına göre, birkaç yüzbin kişi çıkar üst düzeye, milyonlar milyonlar iner en alt düzeye, düzeyin de altma... Oysa Atatürkçülük bu değilmiş? Kemalist DevriracUik bu değilmiş! 12 Mart muhtıracılarınm âzlediği, bekledigi bu değilmiş! Türkiye'nin çağdaş uygarlığa yaklaşması bu değilmiş! Bunca çabalar, bunca istekler, bunca utraşmalar bunun için değilmiş! Paralı ve narasıı diye bu ulusu ikive bölmek, paralıyı el üstünde tutup. para<;i2i aoılara, ıstıraplara boğmak degitmiş demokrasi... Varın siz böyle söyleyin istediğiniz kadar Parahların sesi çıkıyor simdilerde Herşey onl&rın, konuşma. yazma, duyürma, buyurma özgürlükleri, olanaklan? Bu reformculuk böyle işte, böyle. tster beğen ister beğenme!... Bir gün anlaşılır bu yolun da çıkmaz olduğu. Yalnıa paray», paralıya dayanan bir düzen kurma özlemlerinin toplumu batağa götürdüğü... Anlaşılır. anlaşılır, ama iş işten geçer o zsmana dek... P nuncu Dünya Muhasebe Kondevletleri bu sahada büyük bir gresi, bu yıl bir süre 'önca YEMİNLİ SAYMANLIK GEREKLİDİR. hızla gelismektedirler. Amerika Avustraiyamn Sydney şehrinise daha ilerde.Sorr istatis'üklede yapıldı.' Her beş yılda bir yaBİZDE SAYMAN, YA DA DENETÇİre göre, 1900 yılında, yeminlı, pılan bu uluslararası kongre, muhasip adedi SOCken, 1955te dünya çapında bir faaliyet yaratYE, HENÜZ *BİR ORKEŞTRA ŞEFİ> 52.600, 1960da 92.000, 1970'te ise maktadu. Bundan önceki koâgreİ| GİBİ ; BAKILMAMAKTA 160.000'in Uzeriâde. BUyük bir ler, Paris, New York ve Amstre v. .bızla sanayileşen ülkemizde bü dam şehirlerinde yapılmıstı. Ye ' mesleğın yararlı olacağını peşinı alınan bir kararla 11. Kongre Arman MANUKYAN bu kez Avrupada, Münih şehrmnen söyleyebüiriz. Memleketimide yapüacaktır. Onildnci konsdn üstün gelişme grafigine ina(Bagazlçi Oni. öğr. Görevlisi).' grenin memleketimizde yapılabilnan kişiler olarak, bu sahadaki mesi için lçimizde büyük bir arumitlerimia asla kınk değildir. zu uyandı; fakat bu'his pek faz Israil 22, Slngapur *19, Danimar zasyonu ve birtüm olarak, Ala ileriye gidemedi. Ban kıstas ka 18, Belçika 17. trlanda 16, vustralya Yeminli Muhasipler ve organizasyon yoksuoluklan TUrkiye 14, <•) Derneklerinin çabalanyle mey (•) Tflrkiyeden konfTeye katıbu tür çalısmalarımıza engel ' lanlar Osman Fikret Arkun, Akademik çalışmalar ve kon dana getirilen 10. Kongre, hanrolmaicta. Böyle bir kongrenin bir Feridun özgür, Mehmet Oluç, gre, muhtelif gün ve saatlerde lık ve disiplin yönlerinden son memlekette yapılabilmesi için Jâle Sihay, Kâmuran Pekiner, tesbit edilen çalısma gruplariy derece müsbet not alırken, muaranılan ilk şartlardan biri, ye le yapıldı. Müzakere mevzulan, hasebe denetçiliği mesleğinin MuaUfa Aysan, Daim Demircan, Kenan Gürtan, Sedat minli muhasiplik mesleğinin o özellikle muhasebe mesleğinin bizde henüz teşkilâtlanmamış oltJnalan, Erhan Kotar, Arülkede resmen Jturulmuş ve faa. son yıllar carfında geçirmekte ol ması da kalbimizi sızlatan etman Manukyan. Şükrü Kaliyette olması Bizde bu husus duğu gelişimleri kapsamaktaydı. kenlerden bin oldu. . ya Aktan, Bülent Çorapçı, ta yogun bir çakşma ounamasıAna tartışmalar, önceden haSiUeyman Kmnat na rağmen, bügimiz dahiHnde zırlanan raporlara göre aşağıda 1930 yıllarından bu yana, muhYeminli Muhasiplik beürtilen konulan kapsadı: 1) telif tarihlerde. kanun tasanlaMalî raporlann doğruluk deren hazırlanmış, Meclislere sürül celeri ve tahkik sekilleri. 2) Deve Ekonomi müş, a ncak teknik sebepler do netirn raporlan. 3) Ana maliyet layısiyle hiçbir keresinde geçer esasından gayn, muhasebe stanÇağımızda muhasebe teknik U not almamıştır. bir meslek olmuştur. Faaliyetledardlan. 4) tşveren ve diğer ri, kayıt, kontrol, idare, finansal gruplara finansal bilgı sunma sevk ve idare, bfıtve metodlan. Konsolide Kongre Çalışmaları sekil raporların esas5)ve prensip raporlar, malî bu mesleğin kapsamalî çe mevzulan Coğrafl yönden, be$incl tata' leri. 6) Yönetid kadrosuna hazır mmdadırlar. Ancak yUrütmege lanacak mali finansal portre çahştığımız bu gemmin kapta da yapılan 10 Kongreye yetmise şeklUeri yakın ülkeden 3000'den fazla denı zayıftır veya yoktur BizdeM ' lege topluluğu katümıştı. Eefamuhasebe anlayısı, vergi ve kaYukanda bellrtilen konulardan katçilerle birlikte (AUe ye çocuk anlaşılacağı gibi, yönetim kadro nunî yükümlülüklerden doğmaklar gibi) iştirak adedi 4378 kışi. tadır. Henüz muhasip veya desu, hissedarlar grubu ve işveren • Türkiyenin payı 14 kiş^ ancak için hanrlanacak finansal rapor netçiye, bir orkestra şefi açısmSydney şehrinin memleketimize lar, kongrenin başlıca çalışma dan bakmamaktayız. Batı ülkeleolan uzaklığı dikkate almdığın lannı teskll etü. rinde, denetim mesleği, yeminli da bu kisi sayısmı da küçümMuhasebedeö (Concept of full muhasipler tarafından yuriitülsememek gerekir. Genel tasnifte disclosure) mali bilgileri en mektedir. Amerikan ekonomisinTürkiye 22. öbür önemli istirak sıhhatli ve hakikate uygun şekilde de«Certified Publio Accountant» çiler ise şu şekllde: Avustralya belirtme ve sunma şeküleri • kon tngilizlerin ise «Chartered Ac1978 kişi, Amerika 382, Yeni Ze sept ve anlayışının günümüzde countant» olarak adlandırdıklan landa 342, tngiltere 320, tskoçve dünya kongrelerinde dahi yeminli denetçiler, tamamen serya 38, Kanada 231, Fransa 217, başlıca konu teşkü etmesl, mubest çalışan, bağımsız denetçiJaponya 113, Almanya 98, Hol hasebe mesleğinin önemini be lerdir. Ana görevleri. devre sonlanda 87, Güney Afrika 75, Mek lirten başlıca unsurlardan biri lannda «Denetim Raporlan = sika 69, Hongkong 31, FUipin omıuştur. Audit Report» hazırlamaktır. Bu .Meydan Larousse'un 31 Aralık 1972'de ler 29, tsveç 27, Hindistan 25, Akademik çalışmaları, organıgörevi yerine getirirken denetci, müessese tarafından açıkJanan fiyayımlanan 104'üncü fasikülüyle nansal raporlann (bilânço ve kâr zarar hesaplan gibi) esasa uy10'uncu cildi tamamlanmış oluyor. gunluklannı, geçerli ve kabul edilmiş muhasebe standardlan 11 'inci ciU abone kaydına başlanmıştır. açılanndan kontrol eder. Batı dünyasında, olumlu bir denetim Abone olma süresi raporunun, bir kanun kadar de» 2 Şubat 1973 günü sona erecektir. Yapı İşleri Genel Müdürlüğu ğer tasıdığını söyliyebiliriz. .eydanLarouşse'tan abonderine.« Bu tarihten sonra hiç bir mazeretle abone kaydı ve yenileme işleminin yapılmayacağı, sayın abonelerimize duyurulur., • T.C. Bayındırlık Bakanlığmdan MEVLID SAMİ KIRDAR'IN vefatınm 8. yıldönümüne rastlayan 26 Aralık 1972 Salı günü (bugün) öğle namazından sonra Hacıbayram Camiinde okunacak Mevlide arzu edenlerin teşrifi rica oluntır. EŞİ Cumhuıiyet 9240 1 Tunceli Pülümür Yatılı Bölge Okulu Yedek Jeneratör isi 2490 sayüı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur. 2 tşin keşu' bedeli (273.000.) liradır. 3 Eksl'.une Ankara'da Yapı İşleri Genel Müdürlüğu thale Komi.cyonunda 12.1.1973 Cuma günü saat 16'da yapüacaktır. 4 Eksijtme Sartnamesi ve diğer evrak mezkur Genei Müdürlükte görülebilir. 5 tfciltmeye girebilmek için isteklUerin: A Bayındırlık Bakanlığı namına (14670) liralık geçici lemmatuıı B 1972 yılına ait Ticaret veya Sanayi Odası Belgesi, C (Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekleri eksUtm* sartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmıs cien Plân ve Teçhizat Beyannamesi, Sermaye ve Kredi imkâalannı bildiren mali durum bildirisi, Teknik Personel Beyannamesi, Taahbüt Beyannamesi, bu lsin Teknik öneminde bir işi ikmal edip kabulünu yaptırmıs olduklanna dair is bitirme belgesini ibraz suretıyle Yapı tşleri Genel Müdürlüğü Belge Kosnisyonundan alacaklan) Yeterlik Belgesini, Teklif mektuplan Ue birlikte zarta koymalan lâzımdır. S I'tekliler tekJif mektuplarını 12.1 1973 Cuma günü saat 15*e kadar makbuz karsılığında thale Komisyonu Baskanlığuu vereceklerdir. 7 Yeterlik Belgesi alınması için «on müracaat tarihi 81.1973 Pazartesi günü mesai saatı sonuna kadardır Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecikmeleı kabul edilmez Keyfiyet ilftn olunur. (Basm: A. 17195 • 25378/9236) Bu bağımsız, ancak son dero ce hüsnüniyetli ve ilmî çalısmanın kategorik faydalan vardır. Devletin murakabe mekanizroası bu raporlardan istifade edebllir, vergi kayıplannı hazmc lehine azaltıcı bir güç olarak mey dana çıkanr Kredl müesseselerl, parasal işletmeler, yatınm şirketleri, bankalar, slgorta şirketleri gibi üniteler, kendi mali anallzlerinl, denetim raporlanna göre uygulayıp karara bağlarlar Buna paralel olarak sahsl tasarruf ve mevduat sahibi klrlı yatınmlar yapabilmesi tçin, denetim raporlannm bilgilerine ihtiyacı vardır, kişisel tasarruflar bu raporlara göre uvtrulanacaktır. özellikle bizde 3540 mllyar liralık bir tasarruf potansiyeltnin mevcut olduğumı billyorut Bu durum aynı zamanda sermaye pi yasasının paraleltnde mütalâa edilecek bir husustur Bu piyasanın gelişmesı ve yerleşmesi için son yıllaıda ptrlşilen çabalar, yeminli muhasiplik mesleSmln kabulü ve öncUlfi»tindP daha sürat le gpliyeceği muhakkaktır. Ba'ı Avrupa ve özellikle Benelüks MEYDAN Gazeteçilik ve Neşriyat LTD. ŞTİ. Sultanmektebi Sokak 23 25 Cağaloğlu îstanbul INot: 10'uncu cilt aboneleri cihltrini merkczimizden alabilirler. 160 lira göndtrerek. cilllerini posta ile isleyenlere 10'uncu cihlerı taahhütlü olarak • posıalammtır. Manajaı.s:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear