Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA İKl: sCüMHURtTET: 13 Afustos 1971 G eçen ay, K Temmnı 1971 tarihli Resml Gazete'nin birinei «ıvfasında, iki karar yayımlandı. Bnnlardan birincisi bir «Kfiltür Bakanlıgı» knralmauna, ikincisi de bn Ba. kanbfa «Türkiye Büyiik Millet Meelisi dısından» Talât Halman'ın atanmasma iliskindi. Böylece «Reform HnkümetiMidefci teknokrat Baİtanlara bir yenisi daha eklenerek bnnla. rın sayısı, sanınm, 16'ya çıktı ve bizim kanıtnızca çok da yerinde oidu. Sayın Talât Halman'ı sadece yazılarından tanırım ve onun gerçek bir Atatürkçfl oldngnna inanırım. Kültür atılımına guzel «a. natlardan «tiyatro» ile başlaması ve ba konn. da Tfirkivede en yetkili insan elan Sayın Mnh sin Ertnğml'nn başkanlıçında bir komisyon karması, ayrıea çok nznn yıllar TSrk tanat ve bilim alanına kendilerini adamıı ve memleket kfiltürfine böyük hizmetleri doknnmuş kisileri kamuoyn karsısında yficeltici, kadir. bilir girisimlerde bnlunması kendisi hesabı. na çok olnmlu bir davranıs ve çelecekteki basarısının eier çirkin politika oynnlan ile köstfklenmezse umnt vrrici belirgesi (ka. rinesOdir. Kendisini yiirekten kntlar ve gerçekten basarılı bir kflltör refortncnsn olarak görmeyi dileriz. Sn var ki. sayın Halman daha Kültör Ba. kanlıc/ı sandalyesine ©tururken, Türkive'de en lüzutnlu bir kültür aracı olan ve ekraek. ten daha ncnz satıimast gereken kâğıdın ve. niden pahalılastınlması. gerek kendisinin basansı, gerek memleket kültürü hrsabına gerçekten bir talihsizlik olmnstnr. Türkive'de lıer seye. hattâ teneffüs fttijnraiz havaya biie ver*i konnlabilir: fakat gerçekten kalkınmak istivorsak. kâjıda »slâ! Kabinrve partiler dısından bir teknokratın daha katılması vesilesiyle, demokrasilerde ve özellikle bizde teknokrasi ve partitokra«i sürtüsmesi konusnnn ele almak istiyornr. PARTIIOKRASI VE TEKNOKRASİ Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU ka guaecek >erde, oann tntaev bir sihniyet içinde, hattâ çfirük iDamslann tntsafı olarak yaşamını «ürdürmesini y e | bnlmakta ve «1?te esemenlik kayıtsız, sartsıı senindir; biıleri sen seçiyorsnn ya. ş« halde bu memlekette her zaman ve her konoda senin dedifin olnr. denek tnretiyle demokrasinin imajını halka «oysayıçoinnlnk» olarak vansıtmaktadırlar. Bn efilim ve yönetim sörecine yalnız biz. de değil. dünyanın «demokrasi» ile yönetilen jrelisme yolnndaki Glkelerden bir kısmında da raitlanmaktadır. OVM demokrasi, yerleftnis tammıyla «halkın, halk tarafından ve halk için» yonetimidir. # «HALK İÇİN TONKTtM» demek, halkın dnyjrnsal ve ilkel isteklerine de{il. «nlnsal ve ekonomik çıkarlarını» ve dolavısiyle kamnnnn vararını ön plânda tntan yönetim demektir. E{er duvçüsal istekler kamo varanna nvtun detil.se, politikacılann gSrevi ba isteklerin datrnltnsnnda vfirumek, yani ta\iz vermrk. hattâ bn istekleri kamoılayarak oy avcılıfı vapmak olmayıp. bnniarın kamn yararına avkırı oldu(n konnsnnda halkı nvarmaktır. Ovsa 13 Mart Mnhtırasından sonra bile bu?ün hâiâ sözümona Atatürkçii eeçinen kimi politikacılann, asın sola karsı cehennem atesi püskürürken, asın safa karsı en küçök uvarıcı bir davranısta bnlnnma. masına tanık olayornı ve gelecek taesabına üzSlfivornz. Böyle politikacılann özledikleri ydnetim asla «halk için vSnethn» olaraaz. 1953 Subat avı sonlannda bilimsel bfr konrre dolayısiyle Bonn'da bnlnnnvordaoı. O mrada Almanya'da kamuoynnn mesgal eden en önemli konn. Atmanva'nın Avrupa savnn. masına katilması konnsn idi; zira bn mese. le Alman halkını valnız askrrî değil. özellikle ve ön plânda mali vnkiimlerle karsılastırıyordn. Acaba bn katiltna vüzünden vergiler artacak mıvdı? Alman Parlamentosunda Adenaaer'in çoİnnluk partisinin. savnnmava katılma do|rultosnnda ov vermesinden sonra. Bonn ("niversitesi ötrenci Derne^i, Alman Malive Na. zın Dr. Scbaeffer'i SnivertHede bu konn özerinde bir konferans vermcfe çafırdı. Bnnn kabnt eden Nazır. Cniversitenin bâyük konfrrans salonunda, ögreneiler ve profesirler karsısında, birbnçnk saat sDrtn bir konnsma vaptı. Brn de dâvetlilpr arasında konferansı izlfdim. Onn dinlerken bn politika adamının. sadrlik ve alçakeöniillülük içinde. o nünkıi Almanva'nın en önemli sornnlanndan birini derinlemesine ele almasını. açık ve inandırı. cı biçimde konnsmasını cok bf jtenmi» ve ken. disine hayran kalmıstım. Bn konndaki izlenimlerimi (Avrnpa'njn^Müdafaası Meselesi VP Batı Almanv») baslıklı vazımda, 1* At'ari 19o2 tarihH Cambnrt<retfe «rttfadım. A " Snemli, fakat Szel bir konusnnn barada yeniden dile getinnekten maksadım Maliye Namn Dr. Sehaeffer'in, abzü edilen kanferanst» •öyledifi sn ferçektir: «Hakikî devlet adamı, memleketln an» divaları Meclis'te müzakere edilirken partisi. nin feleeek aeçimlerde alacafı oyn defil, 5e. lecek knsaklann mntlnlnğnnn düsünmelidir.» Nazır bnnn söylediği zaman, salonda büyük tezahnrat vapıldı ve bir alkn tnfanı koptn. Her memleket için aynı derecede deterli olan, fakat ne yazık ki. birçoklarınea «•ylendifi halde nyfnlanmayan ba ferçefin dofiırdata alkısa ben de can ve {önfilden ka. tılmıstım. Aradan 20 yıla yakın bir zaman ;ectiİi halde ben hâlâ böyle açık konaşan p a r. t i I i bir devlet adamının öslemini çekerim. Bogiin p t r t i ı i ı teknokrat devlet adam. larından bazısının bn doğrnltnda açık açık konnstn^nnn çörünce serinivor ve birtakım kalem hokkabazlıklarına basvnrarak onları gözden diisBnnek isteyen partizanlann yazı. larını okadakça da. memleket hesabına. fiıfi. Inyornm. • «HALK TARAFINDAN YÖNETİM» i»e, toplnmdaki tnrlü »ınıflann ve menfaat jrrnplarının siyasî yöneticiler kadrosn içinde temsil edilmesi olanağını sa^layan yönetim bieimi demektir. Bizde banan gerçeklennesi hrnüz bir oln* balindedir. Bn söylediklerimiz, demokrasinin alfabe. (idir. Bir demokraside ba ögeler bnlnnmadık. ça, onan ferçek demokraıi «Idafa tiylene. netarmak Içln, vine de düsfincelerindt airenirler. Bn partitokrasi görüsünün en asın yansısından başka bir «ey değıldir. Biıim Anayasamızın 56. maddesinin «Sıyasî partiler ister iktidarda, ister mnhalefette «Isnnlar, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmec ansarlarıdır.» diven 3. fıkrasmda «partitokrasi» görüsünün izi vardır. Bnnnnla bir. likte Anayasamıı siva^al hayatın kontrotnna yalnız partilere bırakmayıp. bn konnda baska organlara da yetki vermis oldoğnndan ve siyasal partilerı, gelir kavnakları ve giderle. ri hakkında, Anayasa Mahkemesine besap vermekle (Mad. 57/11) viikümln tnttuçnndan 19CI Anayasası «partitokrasi» «istemini benim. semls bir Anayasa değildir. Ayrıea icra organına, yani hükümete. Parlamento dısından üye almmasına olanak sailayan 102. maddenin 3. fıkrası, Anavasamızın benimsemıs oldnğu demokrasinin bir «partitokrasi» sistemı olmadıfını açıkca göstermektedir. UNDEN UNE Bakalım daha neler göreceğiz? Çatışma T ı t e bn noktada, demekrasi içinde partı. * tokrasi ile teknokrasinin karsı karsıya geldigini, hattâ kimi zaman sürtüsme ve çatısma haline dustüSünü görürüz. 12 Marl Mnhtırasından sonraki eazetelen izlemis olanlar, bn çatısmanın küçuklü biiynklü 8r. neklerine her gfin tanık olmnslardır. tste bn olay, tarafsız teknokratlann, taraflı par. titokratlar, daba dojrusn partiıanlarca biçbir zaman iyi karsılanmamasından ileri celmektedir. Oysa her endiseyi bir vana bırakarak. Alman Maliye Nann Dr. Schaeffer'. in dedigi gibi. gelecek seçimlerde partinin alacajh ov sayısım degil, her zaman. gelrcrk knsaklann mntlulagnna dnsünmek. partili de «Isa. her vatandasın hasta gelen cörevi' «1. malıdır. Reform hükümetinın programı dolayısıvlr «Program ve Teknokrasi» genel baslıfı altın. da bn sütnnlarda dizi halinde vavımladıgınm 4 yazıda. teknokrasinin nitelifini. teknoloji. iktisat. plân ve hnknk devleti ile iliskilerini gözöniine kovdnfnmnz için (2). teknokrasi konasa nzerinde veniden dnraeak deiiliz. Mademki Anayasamızın «Bakanlar, Türkive Büvük Millet Meclisı üyeleri veva milirtvekili seçilme veterliiine sahip olanlar a. rasından Basbakanea seçilir . » diven 112. mad desinin 3. fıkrası ntkemizde. «erektifi zaman, tarafnı teknokratlar yönetimine eevaz ve imkân vermektedir: hnna savgı gösterelim ve kafalanmın, kamn vararı dotmltnsnnda 0lan ve Parlamento rejimini ve partitokrasiy) de tnmâvle reddetmeyen teknokrasiye alıstıralım. Baska bir deyimle, drmokrasi içinde partitokrasi ve teknokrasi törüslerini ba|. dastıralım ve ba gidisi baitalamafa calısmayalım! (1) örneğin ttaivan Sıvasal Bilımcı ve Anaya^acılanndan G. Maranini 1958'de Mıla. no'da yayımlamıs olduğu «Miti et reaiita della democrazia» yani (Demokrssinin Ef. sane ve Gerçekleri) adlı eserinde (s 631 «partitokrasi hilelerinden» söt etmiştir Bu muellif 1963'te çıkan .Lo ıpirito della Costitutione e i centri occulti rfel potere> yani «Anayasa'nın Ruhu ve tktidarın Gizlı Merkezleri» adlı yapıtında da aynı konu üzerinde durmustur Lozan Üniversitesi Politika Bilimi profesörü Jean Mevnaud'nun 1964'te Paris'te yavınılan. mıs olan «La Technocratie» adlı kitabında da (s. 62) kısa bir bölüm (s. 62/63) tek. nokrasiye ve partitokrasiye Szgülenmis. (T) •Cunfhuriyet, 6, 7, 8, 9 Nısan 1971. îleri teknih ve demokrasi ngün bötün dünyada sosval ve politik olarlar üzerinde aravtırma ve inceleme rapan bilim adamlannın vardıklan önrmli «onuçlardan birisi de, teknikteki çok hıılı ilerlemenin ve bnnnn sonucnnda atom ve fez» çatms olasmanın. drmokratik toplumlann politik vasamlan üzerinde. ister istemes birtakım bunalımiara vol açtıgıdır Ba bnnalımlar. *J gelismis va da ftiitmekte olan toplnmlarda daba da »ert olmak. tadır. Çfinkü ba rjbi toplamlar teknik gelişmelerini bızlandırmak ve bövlece çaidas uvtarlık düzeyîne nlasmak lcin çaba harcarlarken. bir vandan. Srellikle süper devletierin veni sömürgecilik metodlan ve hattâ sivasai hesemonya tehditleri karsısında nrillî «iavuntnaları için hüvök paralar avırmak rornnlufunit duvtnakta: Ste vandan da halkm kendi Blnsal kültürünün hilinrine varmasını. kısac«sı, uyanmasını i«temeven. toplnmra topvekfin kalkınma halinde iç sömürü düzenindeki çıkarlannın bozulacagını. hiç detflse azalarafını rören savılı seraıavpci. r» da feodal zfimreierin açık veva sinsi direnisleri ve caîda« dnzeve ulasma cabalarını kösteklemelerf dnrnmu ile karvılasmaktadırlar. SözS edilen 7ÜrareIer «demokrasi» kavramını valnız ve sadece «ov savısı» ve «sandık» anlammda (Srmejfi ve halk vı£ınlarına da bövle tösternıeîi kendi cıkartarına en nvcnn vol olarak eörmekte ve bütiin eüclrri ve propaeanda araçlarıvla vıfınlan da buna inandırmajta .caluunakta^U'lar. Dojaldır Ki. hp KİbUerin *atisiteit»ri halkth topvekfin kalkınmasına ve Jcikü rt*«r«tf»r» jvörnlfn dinamik bir polifi Partitokrasi • • artitokrasi deyimi son yıllarda siyaıet * biliminde kullanılan bir terim olnp, ilk Snce «partitocrazia» biçiminde Italya'da kal. lanılmıs ve oradan öbür dünya dillerine geçmistir (1). «Siyasal hayatın valnıı ve yalnıı parti Srgütlerinin kontrola altında balanda. rnlması» demektir. Partitokrasi. politikanın dısandan da. ya. ni partiler dısından da etki altında balnnda. rnlması dnsnncesine vanasmaz. Bizim bagfinkn siyasal partilerimirin çognnnn zihniyeti bndnr. Bnnlar politikayı «adece kendilerinin tekelinde samrlar ve övle görmek isterler. Partisizlerin siyasî bir tornn nzerinde fikir yiirütmesini veva öneride bnlnnmasını «fnznlî müdahale» savarlar. «Mademki, politika yapmak istivorsnnaz. bir partiye girin; ya da bagımsız olarak evlemli biçimde politikava kansıp adavlıiınızı kovn'n, kazanın: ondan sonra istediiiniz elestirileri vapın» demek is. terler. Bn. tıpkı bir tiyatro elestirieisine «Gel öylevse sahnede sen oyna» va da. bir resim resmi «cn ;ejeştiriciftine «övleyc* «I fırçayı , .JNan.» demek kabilindeB fcrr sey •Intaktadır. Onlax,.4a bnamn farjdadad»rlar. ama tenkidi g Geçenlerde bir basın toplantısı yapan LibyaniB kuyrnkln yıldızı ve dikkati «ekmek için her çareye bas^uran diktatoru 2S yaıuıdaki Kaddafi. bir Ingiliı yolcu uçağuıı zorla yere indinp, içinden Sudan ihtilalcilerini aldıkun sonra bir baska gÜD bir baıın toplantısında şunları soyledi: Kral Hüseyin emperyaiizmin bit ajanıdır. dünyanın sonnna kadar da ajaıı kalacaktır. Bizim en biıyiik arzumuz onun bir gıin, t'rdıin ordusu svbaylarınm kursunu ile oldürulmesidir!^ ••* Kaddafi'nin bu ktenlikli tutumu karşıçında hajret etmek yeünez. Bu zat, Eiııstein'in matematiâe. Pastör'un tıbba, Newton'un fiziğe getirdikleri jenilikler gibi, milletler \e devletler arası ilişkilere de yepyeni bir hava getirmis bulunujor. Bu işi herhangi bir vatandaj; meselâ Demirel, Saadettin Bilgiç için söylese katle te$> vik veya aamettirme suçu ile mahkemeye düser. ama bu iji Kaddafi japarsa soylenecek söz kalmaz. Ancak: lakısır hazrete! demek gerekir. Öyle ya henuz hırsız polis oyunu oynamaktan bevesini atamamıj genç bir adamdır, du;ünsenize; berke* uni%ersitede imtihan vereyim dije çalışırken o Devlet Baskanı olmns! Hem de yılda bir nilyar dolar rradı olan bir Devlet Baskanı!. •*• Evet. İki milyon nufus İçin, bir mllyar petrolden gelen inlar; ve 3S yasında genç bir adam... Felakete bakın ki. Libyanın petrolden gayri varldatı yok. Ve petrol denilen şe.v bif gun tukrnir . Ama Kaddafi genç adamdır, bir üfurük darbesiyle bir tabtı yıkmıştır. O petrolun ona «erdiği dinamizmi damarlarında hissetmekte, alabildiğine taşmaktadır.. Huse>in, L'rdıin Ordasunun kurşunları ile öldürülmelidlr!. Bu sozü İkinci Dun>a Sava$ı içinde Hitler delisi, Stalin içu aöylemedi. Nürenbergte sava* suçluları. muhakeme edilirken, Churchill. afzını acıp hunlar olmelidir demedi.. Dün>ada bircok kimseler rakiplerinin. sevmedikleri insanlann ölümiİBÜ iste.vebilirler. Fakat hiç kimse hele Devlet Ba}kanı olduktan sonra, acıktan, suikast tahrikçiliği yapmaz, bu ne islam sosyalizmine, ne insanlıfa sığar!. Amma Kaddafi gençtir, elinde bir mil>ar dolar gelir oldnkça; o esecek, fırtınalaşacak. biçecek. kabına sığmayaeaktır; bu biıtün genç mira«yedilerin ortak kaderidir. Devlet adamı olmak için senelerin verdiği tecriıbelere ilıtiyaç vardır: sözü boşuna soylenmemlstir. Bu dünyada öyle insanlar vardır ki; ve galib» aydınlar arasında bunlar çoğunluktadır. Kaddafiyi. sankl muhafızlar ortasında gbğsiı nişanlarla siislıi an a caddelerden sıizıilürken görseler, aırf bu soni söylediği için. ona sırt çevirirler. Aklıma Paul Valery'nin. iki insanın karşılaşmasını tasvir eden cümleleri geldi.. O bu satırları tabii bir göriiş içinde anlatmi}tır. •iki insan birbiriyle karşılastıkları zaman birden harekete geçen tebessüm makinesi. onları karşı karşıya sevimlf gibi yapar, bu giilümseme yüzlerde birkaç saniye: >oğunluğundan kaybederek kahr. ondan sonra ciddi yiizler birbirlerine hirkaç cümle soylerken: sonra o sahte giilümseme birden belirir. ellerini sıkar birbirlerinden aynlırlar. yüzlerdeki hareketler gene sıfıra iner... Valery, Arap âleminin Devlet Baskanları arasmdaki dialoglara tanık olsa idi. bu satırlan söyie değiştirirdi iki ki$i karjıla;ırlar, birbirlerine kardeşim diye sarıiırlarken, birbirierinm omuzlarından diğerlerine. ben onnn yuvasını yapacağim!> demek için göz kırparlar, sonra. birden yüzleri sertleşir ciddileşir. birbirlerine bir araba ağır söz söylerler! dosthık içinde aynldıklarmı ifade ettikten sonra, her biri gittiği yerden ötekine söfer savar!' Tâ!.. yeni bir zirve toplantisında kardesim diye birbirinin yanaklannı şapır şupur öpünceye, sonra tekrar kav«a edinceye. dostca «vrılıncava ve gene soğüşünceye kad'ar Âsilerin geleneğine ;imdi Kaddafinln himmetiyle bir de snlkaste tesHk halkası katıldı. CumlTuriyef [Yüksek okul mezunu Sayın Basbakanım. Bendenız üç yuksek okul mezunu Baîkomıserlm. Son, akademık karıyere müesses olarak çıkarılan Personel Kanununda «erek meslekdaslarımı ve gerekse şahsımı tlzam eden ve gıcferılmesi pek olay olan bir kısım küçük aksaklıklar bulunraaktadır. Bunlar sırasıyla »öyle özet ıdelenne de aykın düanelctelenebilir: dir. 1 Malumlarınız devlet meKüçük bir nımmet esasen Kit murları yedı ıınıfa ayrılmıs çeye biç bir kulfet tahmıl etme tır. Bu sınıflann hepsınde yuk yecek olan bu hususu nalle kâlı sek tahsil yapmıs olan memur. gelecek ve boylece bir kısım mıi lar bırıncl derecenm son k a . nevver mınnettar kalacaktır. demesme kadar ilerleyebilmek 3 Geçıcı 36 ncı maddenm tedirler serahatme rağmen Muhterem Ve Sadece Emnıyet hızmetlerın. kâletım; ust kadroya ıntıbak et. de yüksek tahsilli başkomiser. tınldmız, sadro durumunuz maler, Emnıyet âmirlen ve mü aş sevıyesıne geldıkte yukseic fettişler besincı derecenin son tahsıl durumunuz goı onüne a . kademesine kadar ilerlevebil. lınacak ve ancak o zaman ıkı ka mektedirler deme ilerlemesı yapabıleceksıBu tenakua Anayasanın fırsat raz, demekte ve altmcı derecenin bırincj kademesmde ılkokul eşıtlıiıne de ters duşmekt«r/ır Butün sınıflarda olduğu gibi tahsılliyle üç yuksek onul meyuksek tahsilli Emniyet men. zununa aynl maaşı vermektedir. Bovlece temunun akademik ka suplannın birind derecenin son kademesine kadar yüksel rıyere pnm prensıbı de 7ed»len melerı kanunî hakları olma. mektedır Küçük ve münsıf bir lan gerekir. âcizane kanı«ın mmmetle nak teslım edıldıkte kanunun espnsı uygiılanacak dayım. 2 Kanun akademik k a n . üakltı teslım etmenın manevî Hususıyie yere prim tanımıştır. Ünıver nazzına vanlacaktır nakkı almanın da site tahsili fazla olan daha çok Çok kıymetlı zamanlaruıızı alkaderne ilerlemesı yapabilecek tir. örneğin; iki senelik yük. manın üzgunlüğu içinde hımmet sek tahsilliler bir, dört sene. lerinızden emm Trnnptlenmi ük yüksek tahsilliler ıkı ka. arzedenm efendım Asat OSTAN deme ilerletnesıne mazhar kı. • Iınmışlardır Dört seneden faı la tahsilliler sağlık hızmetlerınrfe olduğu gıbı daha da llen avantajlara haklı olarak ka. vuşturulmuşlardır. Bir fakülte mezununu böy. lesine sıyanet eden kanun bun dan da ileri bılfarz, ıkmcJ. ü . cuncü fakulteyı bıtirmıs olanları hiç göretmemektedir O y . sakı zannımca kanunun esprisj bizatiht bunlan mükâfatlandır. mak. bu «uretle de fazla dıp. lomayı ve dıplomalıyj tesvık etmektir Kanunda rnaaleser bu unutuı muş; ıkı, dört ve daha fazla süreli yüksek tahsıie üerleme ım kânı verilirken, ıki. uç vüksek tahsile hiç bir avantaı ve tesvık imkânı tanınmamıştır Bu durum kanunun akademik kanyere prıra verilmesi esasına olduğu kadar naJc ve nesafe' ka Mahallemizin yıllardan beri halledılemeyen su, eieıctnk ve vol derdı, Safrakoy Beledıjre Başkanı Tayjnp ŞengüJ ıie Matıalle Muhtanmu Mehmet Cetınkaya mn ısbırlıgı sonuru orfadan kaidırılmıstır Ikı raahaili yonetıcınm eıele eererek yaptılcları dıge; yonetı01lere de ornek oiması sereken çalışmalar karsısında «emt sâkmlennden büyük bu kısmı da sorunlar) ile ılgılenmeve haşlamı«slardır Şengul ile Çetınkayay» ou çanalanndan dola^ tes»kWıı u denz >oçutlüçeşme sakinlprı arlına 4li ^<t 4N T.C KÖY İŞLERİ BAKflNUGI Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğünden TOPRAK VE İSKÂN KURSUNA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Toprak Komlsvonlanna Harıta Teknık Merouru y nek amacıyla, tstanbul Tuzla Eg.tım Merkezındekı Toprak •e Uksn Kursuna 100 erkek o|rencı alınacaktır ESıtım suresl bir ögretım vılıdır. Bu «ure ıçlnde oSrencılere 1 5 TL gundelık verılır Kur. . u bas,an ile bıtırenterın 6S7 Savıh Devlet Memurlan Kanununun 36/Aa madde.ıne sore 12 derecenın 2 kaderoesınden âvınKrı vapılır Harcırah kanununa gore de tazmınat verılır. 1 Ariav vazılmada aranatı : A Kı'elikler • 1 Lı«e Tıearet Lı««l ile Tapu Kadastro. Orman, Zıraat ögretmen ukulları Sanat veya Yapı En«ti'üsü mezunu olmak 2 A«kerlık çaŞına eelmemış veya askerlık hızmetınden 1 vıl ertelenmıs vevahut askerllğını vapmıs olup (30) vasından eun almamı? olmak î Herhangı bir vdk'ek Ögremm Kurumuna kavtlı 6§renci olmamak B Belgeler • 1 AdaT vazılma dılekçesi. 2 Me/un olduSu okul dıploması veya suretl. 3 Nüfu« huvıvet cCzdanı veya «uretı 4 b »rfp» ve«ıkalık fotoîraf [1 1tek'ılenn vuknrıdaKi belcelerle birlıkte, en geç 25 «,,.to$ 1971 Çars.mh eıınu «aai 17 Oll've kadar, Toprak ve I s <ân t«l<ri «erıel MurturlıiŞu AHkhpru Kur» K»vıt Burosuna , , , , M 1 . < a t ptn.clprı ve «ınav sırı» Itartı »Imalan gereklldır. III Y « n ™ » «mavı 27 Mu<ir>' l«"l Cuma «tinü «aat 10O0 1a Mılli r.îtnro Bak«nlı*ı I>«1 ^r««tırma ve Hegerlendırme «eık I '»Tüfırd^r. AnkRr» (1nıver«t»e«i Zıraat Kakultesi KuU •iT»»kmk Kıır«ii<L rler«hanptprınde vspılacsktır Adaylar. M *8ıı«t,,« '"71 lum»rtf.ı eun.ı ^»at 4 3<rda Genel MfıdürlüSümüz A.kL^,,nı «ıtenndp »vrırn mıılSkaf» ı*bı tutulscaklarrfır \O1 : l)»ha r»?la Mleı almak i«tevenlerın Ankara'da Topa*. vf tkSn Utm (î»nfl Miıriıirlöeft Akkftorö Kur? Kavıt Bu'o«ıın» ıricrrtf lourak «e t«kSn MCdürliiklen vev» Toprak Knmı«v"rnı Ba<=k»niıkl»rır a avnca ts'anbul'da Tuzla """Merkezı Mudurlügüne muracaat etmelerı duyurulur «Basın: A 12091/18908) 6856 pollo15 astronotlannm Ay yüzeyinde aramalar yaparken, bu çalışmalan Houston'daki merkezden gözlemekte olan ilım adamlan nıhayet bekledıklerl ses1 duydular: «Aradığımızı bulduk». Gerçekten de bugüne kadar, milyarlarla dolar harcanmak suretiyle gerçekestinlmiş olan Ay yolculuklannın ılk hedefı, Ay'ın nasıl meydana geldığinın t«sbiti ve bu konuda üeri sürülen texv rılerın gerçeklık derecesınl avırt etmek ıdı A l|iııllıı astfoıınlları Ivılii ııe lııılılııliir Hazırlıyan Vecdi KIZILDEMİR rak konulanuyan metod «sısmık metod» dur. Bu metodda yeryüzünde pat latılan dinaımtın meydana getırf oprak tabaAynl slstemln Ay yuzeymde ae uygulanmasnıa karar venlmış, falcat patUmaların nasıl yapıl»cağı bir problem haline gelmıştı. Şımdı bu konuda Apollo uzay UVDÜLAR IÇİN Çesitli devtetler tara. fından sık sık uzaya atılmak. ta olan oydn. ların en böyük oroblemlerin . drn biri de e . nerji ıhtiyaeı > * 1ır. Bn ihtiva. 1 1 nznn snre iarsılamak için n avgnn y«l jünes enerjisi. : dir. Günes e . nerjisinı top. lamak için ge \ rekli camlar da cesitli radyas. ronlardan e t . kilenmekte ve kısa sürede b« 'ulmakta idi. Incilterede va. pılan veni bir cam türâ ba problemı de balletmis bn. InnmakUdır. keşif ve Bılmdığı gıbı, Ay'ın oluşumu ile ilgıh olarak bir çok tahmınler ileri sürülmektedır. Bunlardan en ılgi çekeni Ay'ın dünyadan koparak bir uydu haline geldiğidjr. Bu teoriyı ileri sürenler, uydunun bugün Pasifik Okyanusunu meydana getıren kısımdan koparak ayrıldığını iddia etmektedirler icatlar dullennın vardımı tle elde edlten sonuçlar, Ay'ın kabugıonun tahminlenn çok daha Ustünde kalıniığıdır. Bu kalınlık 100 ile 200 kılometre arasındj deği$mektedır. NELER YAPILDI? y'ın yapısının tesbıti için sadece yüzeyden toplanacak numunelerın yeterlı olamıyacagını bilen ılım adamlan, toprak altı yapısının da lncelenmesi 1 çin ban çalışmalara gırişmışler, bunu da Ay"a giden Apollo uzay gemılen savesinde gerçekleştırmişlerdır Gerçekten de. Apollo12 ve 14 murettebatı tarafından Ay*a go rurülen sısmograflarm bu kon'j da buyük vardımlan olmuştur Bu sısmografların aracılıgı ile Av kabuğunun dermlerıne kadar ınılecek ve özellikJerıniB tesbırine çalısılacaktı A PÜNYAPAN ÇOK KALIN D ünya kabuğunun kaünlığının sadece 45 tcilometre olduğu duşünülecek olursa, Ay'm kabuğunun kalınlığı hakkında daha iyı bir fıkır sahıbı olunur. Apollo15 ın raüretteMtı Ay yuzeyınde ne buldular? Ay kabuğunun kalmhğmı elle tutulur s«kılde ispatlavan maden Darcacıklan. Apollo uzay gemıien tle yapjlan yolculuklar Ay"an oluşumu 1 le ilgili çok kıymetli bilgiler vermesının ranmda, ıleridekl İnsan nesillerinin karşılaşacaklan çok büyülc bir problemm de eevabıru vermı? bulunmaktadır. Dünyanın tnce kabufunun J çınde bulunan madenler bir gün bıticek ve Herleyen telcnolojl çok büvük bir tnaden sıkıntısı İle karşı karşıya kalacafctır. Tıp. ta buslin çekilen jriyecelc sıkın tısı gibi. Işbirliğinin olumlu sonucu Nıtekım gerelt Apollo12 v» gerekse Apollo14 uzay araçlarının Ay'dan aynlırken bıraktıkları s e m s modülü kendı kendın» çok yararlı olmuş bulunmaktadır. Gerçekten de ay kabuğu hakkında bılgı edınebilmek için kullanılacak metod yer viizünde<! metodun aynı idi 4 OÖKLERİNE SAHİP OM4AYAN, TOPRAKLARINA SAHİPOLAMAZ. SİSMİK METOD ünya yüzünde, yer kabuğu nun ıncelenmesı için kulla nılmakta olan metod, vıllardan berı değışmemıstır. Vıllardan berı vapılan çalışmalara rağ men yerine daha etkilısı buluna I 0! ıcatannın aitına doğru vayılmak;a, burada çeşıtlı kaya tabakalanna çarparak gen dbnmekte ve bir makme tarafından kaydedılmektedır. NİMBÜS < gemilerinin servis modüllerl imdada yetişm:ştir. Ay'dan ayrılan s e m s modiilü Rumanda kabmi ile bırleştıkten ve içındekl astronotlar tarafından terkedıldıkten sonra uzaya bırakılmakta, Av'ın cazıbesme kapılarak sıddetle yere çarpmaktadır. SONUÇ ütiin bunlara ilâve olarak. dünya raagma tabakasının tamamen soğumaması yüzün den bir çok maden s ı n halinde magma tabakasunn içinde ka) maktadır •••••••»•»•••••••••••••••••••»•»••••••••••• B Turizm ve Tanıtma Bakanlığına Yeterlik Seçmesi ile Bölge Müdürü fllınacaktır Bakanlıfımız îller Teskilltında 5 ve 4'üneu dereceterdP açık Bölge Müdürlüfü kadrolanna yeterlik seçmeıı ile oersonp' alınacaktır Sınava gireceklenn 1 Fakülte veya yüksek okul mezunu olmaları. 2 fngılizce, Fransızca. Almanca riillenndı»n bırını cok t v bümelerı, 3 657 sayılı Kanunun 1327 savılı Karıunla rfefiışıl' ots ınc maddesı geregtnce 5 ve 4'öncü derecelerrjpki memıın yetlere atanabilecek nıtelık'e f>lmal«n sarttn Müracaatçılann durumlsn tneelerrhkterı «onrs mulâkat ıçır Kendilerine aynca teblıgat vapılaeiktır îsteklilerin BSrenim ve ht7rort belseierlyle Ikıser fotoğraı. larını bir riilekçe i!e 25 Afu«to» 1971 Çarsamba eünü aksamına kadar BakanlıSırnız Personel Mudürlusilnı» efinrierm<>l«>r duyurulur. fR»«'n A . r.'aU/ ON TON DİNAMİT [3 # S ervis modulünün Ay aatbtn» çarptığı anda on ton dinamitin meydana getırdıgı patlamaya eşıt bir sarsıntı meydana getırmektedır. Bu şıddettekl bir çarpışın meydana eetirdijl =es dalsalan tse çok derınlere kadar inecek giıçtedır Gerçekten de Apolloiann *ern s moduUerının yere çarpmala.n sonucu vansıyan «es dalşalan ko nusunda Columbıya Ünıversitesi profesörlerinden Dr. Gary Latham'ın vaptıgı açıklama saaırtıeı olmuştur. Apolloiann lervls mo tçte dünya vüzünde, yer kabttgımun tam sogumaması yUzünden bulunamıyan bır çok maden, tam soğumus Av kabuğunun 250 kılometretik kahnlıftı tçinde bu lunmaktadır Dev adımlarla tlerlemekte olan teknoloü ilende ihtiyaç du yacağı ham maddeyl bol bol buldu artık • Trafik kaidelerine uymanın turizme hizmet olduğunu daima hatırlayalım.