23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Pages
DÖRT • CUMHUBİYET: :14 Mayıs 1971 EIERYAPIYORUZIÖÇ dönümlük bir tarla 180 Köylüler, «Devletten çalınmış ~ topraklari satın almağa dönume nasıl çıkar Sadun TANJU S U VATAN IÇIH K ü ü güç mü yeter» diyorlar ÖKEDE tapu muhaiızı Turhan Durukan'ın odasında oturuyordum. Oevlete aıt toprakların yağması uzeruıde konuşuyorduk. Tapu muhafızı: SahUde, Didim'de tarlalar yağma edildi, dedi. 800 liraya alınan tarla, bir yıl sonra 22 bin liraya el değiştiriyor. Birinci elde 3 liraya kapanın elinde kaJan toprağın metre karesi, spekülator tarafından 5060 liraya devrediliyor. Köylüler, zaten geçineme dikleri topraklannı jağmacüara tesiim edip, çekiliyorlar. • Pekı hazıne arazılermde durum nedir, dedım. Hesabım kitabını bılmek mumkün değil kı. Bakın şu muamele henüz yeni jreçmis muhafız lığımızdan. Elinde 3200 metre karelik bir tapu varmış adamın, mahkemeye baş vurmuş, tapu hudutlarına göre yeniden tesbit yapılmasını istemiş, karar almış, bize yeni dururaa göre tapu vermek düşüjor. • Ne kadar yenı tapıınıuı metrekaresı? Inanmıyacaksınız. Tam 180. 282 metre kare. Yani. avni tapuyla, tam altmış misli büyük bir toprağa sahip oluyor. Ve ışte toprak reformu oncesınde halâ bu yağmacı zıhnıyet devam ©dıp gidıyor. Koylulerın ellerınde vergi ce^ vellerı var. Adamın kazancını ve verdıgı \ergiyi hesaplıyorlar. 20 bin donum toprakta tarım yapan bey 2 bin ton pamuk alnuş. Ortalama 3 lıradan 9 milyon lira gayrı saiî gelır elde etmış. 60 bin hra da vergı vermış. Zengının mah zuğurdun çenesını yorannış. YARIN: Güç mü yeter? ST4SVON* gıden jolun uzerınde, kopru başındakı kahvede otururken, köylüler bana «Devletten çalınmış ağa topraklannı satın almağa guç mu yeter?» demışlerdı. Avşar'a \e o yondeki koylere mınıbusu ıle yolcu taşıyan bir koylu şofor ayakustu şu hesabı yaptı: «Kendi sürüp ektiklerini kenara koy, bu ağaların, beylerin elinde, başkasına kiraladıkları, icara verdikleri, orlakçılık japtıkları en az 100.000 dönüm toprak \ardır şu Sokede. Ortalama 2 bin lira fiyat üzerinden ne eder; 200 milyon lira mı? Demek sadece buracıkta 200 milyon hesap çıktı, rar düsün bütün Türkiyede ne tutar? Bekle babam bekle, Bahar gelecek de, jonca bitecek de » Buyuk çıftçı aılelennden Fırat'lann genç temsilcılerinden bırıyle, Halıl Pıratla göruşürken, bana aıle buyuğtı, Hılmı Pırat'ın bulduğu çozum'u naklettı. Dıyormuş k: Hılmi Bey. «Ben aileye ait 13 bin dönüm toprağı Ankanda Kızılayda 1 donüm arsa ile hemen değişirim.» «Toprak sahipliği öyle bir utanç haline getirildi ki, alsın devlet topraklari. biz de kurtulalım» dedı. Köylünün yoksulluğu ve özgürlük İ Bu çocuklar mevya bilnıez, tatlı bılnıcz, çukulata bilmcz, balon bilmez... Akşant olsuıı anaları tarladan donsun. sıcak bir a^ pişirsin onu beklerler. <>"" yresim. AYHAN B A Ş O G L Ü ] | | T U N A D A K İ HAYALET Balat köylü Süleyman 131 BOND IFFANY JONES AL*T KOYLU Sulevmanla, kalabalık bir koylu topluluğu ıçınde konuştuk Balat 330 hane 4 bin donüm kadar ekıhp bıçılen toprağı var. Topraklann dortte bırı 5 aileye an. 10 aıle hıç topraksız. 90 hanenın toprağı ha var, ha yok. 6n hane kadannın 2050 donum arasında yerı var Balat kbylıi Suleyrnan 45 yaşında. Dokuz nufus aılesı var. 5 donürn de toprağı. Cıvardan 20 donüm kadar tarlayı tutup tutun yetıştırıyormuş. 6 kışı bedenen çalısırlarmış. Borçlar, faızler odendıkten sonra geçen >ıl elinde 6500 hra kalmış. Altı kışının uır yıllık emeğl 6500 lira' Işım bılır. gemısıru kurtanr koylu olarak tanınıyor Süleyman Şoyle, halınaen en memnun göruneni «Boğazımıza çücümüz jetiyor şükür» dıyor. Merak ettım bu «hogazına yetmek» meselesını Sankemer koylulenne sordum «ne yer, ne ıçer» olduklarını • Et ye^ mısınız' Fh. Mİda bir kay defa olur, dediler. • Tavuk» Pek adet değildir. • Yumurta'' 'Misafir gelirse kırarız. • Tath' Ramazan bayramlarında. • Hamur ısı' O da hayramlarda, lâkin, her evde drğil. • Meyva0 Mey\a vetıştırme>nz biz. Pek canı çeken olursa, sehirden alır bir kilo filâıı. • Pekı nedır sızın boğaz tokluğunuz0 Bulgur pılâvıdır. dediler. Kuru fasuljedir. dedîler. Ot karnatmasıdır dediler» B toprak de?ıl, bır tas parcası bıle \ermem bay lla\dar. Haydar, demıs.» «Demis ki tsmet, benı düsman perisan eder. «O kılıç \ar \a, o kılıç. gören göz hayran ken. kemiğimi kırarUen sen bu kılıcı neredo kalır, se\dalanır.» saklıyordun? Simdı ıstemem ça>n, hiç bir ge«Kutsal bir kılıçtır o. Bir bilseler o kılıcın rekliği kalmadı kılıcının Haydar Ustanın suböyle bir kılıç olduğuııu, değil bir kışlaklık yer, ratına fırlatmış kılıcı. Haydar Usta da ona, a l . tüm Anadoluyu verirler. Bütün Çnkurovayı. tında kalır mı, açmıs ağzını yummuş çözünü.» Tılsımlı bir kılıç.» «Kozanoâlu, Ramazanoğla, Temiroğlu, Pa«Hiç korkmayın. Haydar Lstı her ştyi bir yıshoflu, Mursaloglu Hepsi hepsi kılıcı gcri bir anlatır lsmet Pasay».» vermisler Haydar llstaya » «Ismet Pasa kılıca bakmıs, bakmif, bak. «Haydar L'sta da kızmıs sız Allaha değıl, mıııi". Yöriik kocası eger sen yaptıysan bu kı. toprata, tasa toprağa tapıy orsunuz, demişj lıcı, ellerin dert cdrmtsin, demis. Eğer bn kı«öyle demis de sahin gıbi karşılanna dikillıç harplerde benim elimde olsa>dı, sen o zamıs.» manlar, ben harbederken bu kılıcı bana >apıp • Haydar (Jsta, siz bu hılıçtan da, insanlıkgetirseıdın, ben de biitün düsmanları bu kıln;. tan da, adamlıktan da, hıç bir şey anlamazsılan altedcr, topraklarımuı ıkî, üç, an misli nız, siz yoz olmusgunoz, yoz, yoz, demiş.» bü>ültürdiim. tste siz de bır k»ns toprak için «Hsydar l'sta onlara bir sözler soylemis ki! bd\le sürünmezdinız. Neden, neden, neden bu Kopek Vfse kudnrur.» kılıcı ben harbederken bana Retirmedin? Gttir. «Haydar L'sta, bu kılıç demış, bn kılıcı a . medın de ben düsmanın belini kökten kıramadamlar takar. sizfn bö\1e adamlar oldujfunnıu dım? Hay akılsız Ha\dar!> bilseydim, topunuzu bu kılıcın acuna kurban O gece sabaha kadar Ha>dar L'sta.M uyuederdim. Sizio bövlr toz olduğnnuzu bilseydim, madsn konustular. Endiselendiler, korktnlar, değil tüm Çukurovavı, Anadolunu, Arabistanı sevindiler. Bir ardınhktan, umnttan, karanlıda bana \erecek olsavdınız, ı«ne ba kılıcı (ize £a, umutsuzluğa, bir umutsuzlnktan a\dınli|a gostermezdım bıle » geçtiler. «Ha\dar l'sta demıs kı » Yediden vetmise %bx jdz nlup yoliır» bak. Sabab oldu, eün dofdu, Kerem dedesinın tılar. Üç sun sonra. köprü ^önünden bir atlı yanına vardı. Havdar I'sta orsünü kayalıkların gozüktü. Atlının dnunde de bır adam, atı >r. arasından bır varık hulup toprağa çakmak ısdhordu. Gelenın Ha\dar l sta oldn|u bellivdi. tivordu. Kerem de ona vardım etti. Ocağı yaOnu karşılamata duzlü^e ındiler. Osman, Hay. pıvor, köriiğü kuruvordu. Kerem de ona yardar I stanın atını çektı eetirdı. Ha>dar Tsl.i dım etti. Keremden haska Haydar Ustanın çadaleın. atın üstünde. eterın kasına \apismis, dırına kimsecıkler giremıvordu. Tekneyi de j e kızıi sakalı eğerin önünü örtmüs, \üzii burusre ındirdiler Kerem kaklıklardan tekneye s a mus. küçucuk kalmıs, nzun parmaklı elleri, tasıdı. lklndı\e doğru demirci cadırı her sepenis omuzları. alnı ds Küçülmüs. daraimıs. yi>le calısmats hazır, tastamamdı. Atın üstünde Ha^dar L'sta bir a\nc kalmıs. Havdar l'sta komürleri «cags doldurtu. Püskül kasları sarkmıs. çözülmüs. tüm gözlckibrıti çaktı. çalı çırpıvı tutnsturdu. Kereme: riııi kapatmıs. Borkü basına ıvice (eçmis. Kı•Çek bakalım körüğü.» dedi. Kerem kfirfllıcı atının terkisinde sallannor. ğü çekti. Komürler alıstı. Ha>dar L'sta obalının krndisıni ktrsıladıHavdar L'sta: ğını haval me>al sezinledi. Kaslannı kaldırdı, «Gel bakalıra Kerem.» dedi, onn kucakladı, acılı çözlerle onları şövle bir süzdü, s » | elini saçlannı oksadı. öptü. «Havdi git bakalım arha\ada üç kere, sinek kovar fibi salladı, sonra tık Kerem,» dedi. «Ben çalısacagım.» kaşları gözlerini gene orttü. Eli de vardı e | e . Uülümsedi. Kızıl sakalı da acı acı gülümrin kasına vapıştı. sedi. Kerem çadırdan cıkıncava kadar arkasınOsman atı çrkti kavalıklara sbtürdü. Hay. dan baktı. birden ansıdı: dar Istanm çadın knroluydu. Onu çadırının «Sahinini ferive aldın mı Kerem?» dive önünde Osman atından indirdi. Kolun» girdı, sordu içeri>e soktu. Sülerman Kah\a, Müslüm KoKerem, dedesinın sahınl anımsamasından ca, obanın ileri çelenleri Haydar L'stanın j a kıvançlı: nına geldiler «Aldım getirdım.» dedı. «Bır de uçnyor, sonra uçup uçup bana zeri geliyor. Gökte de «Hos geldın.» dediler. ne kadar kus \arsa toplavıp getirivor. Yaman Havdar l'sta cansız bır: hır »ahin oldu. vaman bir sahin. Hızmn şahj. «Hos bulduk.» dedı. sonra içine hapandı. ni • dedı Süleyman Kah\a, ötekiler haktılar ki HavBu sahinı ona Hızırın verdığinl dedesıne a dar Cstanın afzını bıçaklar acmıyor: zamandan ben anlatmak istivor. bir türlu vo«Sen \orsun«.un n m . ı dediler. «Yarın kolunu bulamıvordu. Basını çadırın kapısından nusuruz.» yenıden uzattı: Onlar jıder gitmez Ha\dar L'sta hemen o «Hızırın sahinı, Hızırın bana verdigı şahin.» anda uyudu. (îünlerden beri u>nvamnordu. dedı. «tsmet Pasa Havdar l stavı kotmu;. Saıı» »Arkaf l •••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••ll 80 EFSANESİ msıt 63 Camları açık durumdakl arabalara baktıkça, ıçım ıçımı yıjor, bunca zamandjr konta< anahtan olmaksızın bır otomobılın nasıl vurutülebıleceğını oğrenmedı|ım ıçın de ken dı kendime kızıyordum Bır nokta daha vartn Ba<;ı dalgın adamlar ıkıde bır arabalarının anahtarlannı kaybedıyorlar va da bır jerlerde unutuyorlardı Bunun ıçın de yan yolda kalmalannı onlemek amacı ıle bır çare düşunulmüştü. tnsan kafa=ı bovuna avnı yon de çahstı mı olmajacak şeylerı de hatırlıvordu bırdenbı» re Öyle va Bır fırma varcTı. Dalgın araba sahıplerını zor ciuruma du^mekten kurtarmak ıcın dıkka'e değer bır buluşu lânse etmı^tl pıvasaya Mıknatıslı bır kutuydu bu .. Çamurluklann alt kısmında bır yere u\gulanı\or. ıçine de vedek bır anahtar konuvordu En kntık jnlarda cankurtaran gıbi msanın ımdadma vetışen bır bulustu Yıllar oncesı, normal ya «antımı surdururken ben de bır tane almıstım Hâlâ kullanılnor muvdu aca ba"' Aralabalardan bırkaçının çamurluk altlarını voklavarak baktım. Bovle bir zahmete kat landığım îfin çok saf olduğuma bır kere daha kanaat ge. tırmek uzereyken Plymouth marka, tentelı ve venı model bır arabanın çamurluğunda aradıgım kutuyu nıhayet bul. dum. Sahibı bunu ıkıncı elden almıs, aldıktan sonra da boyle cızlı bır kutunun bulunduğunu farketmemış bıle olacaktı .. Cunku adetâ paslanmıştı ve toz ıçmdeydı Fakat kapağını aç OLUM CIKMAZI Yazan: L BLOCK yuzmek, bısıklete bınmek ve açk yapmak gıbi araba kullanmak da unutulmavan olanakls. rın baçında geliyor. Yol boyunca sıralanan ve New.York'u gosteren okları ızleyerekten yolların uygunluğuna orantılı bır söratle arabayı sürerek engele benzer bır se ye rastl»mak«ızın hedefe ulaştım. Bu zorakl seyahat sırasında çok şeyler duşünmek mecbunyetındeydım ama, direksıvon denen sey dalgınlığa gelmezdı. Vazgeçerek radyoyu açtım, muzıkle oyalanmağa çalıştım. Nıhayet West Sıde yakınlarına geldığım taman arabavı orada bırakarak otele kadar yurudum Saatlerce sağa sola donduğum halde gozume usku gırmedı bır türlu Kuvvetlı bır ıçkıve ıhtiyacım olduğuna kanaat getırıp kalktıSırn laman saatın dört olduğunu oğrendım. Bu saatte lokallenn tıımu kapalıvdı Kaldığım otelde ıçkı servisi yapılmıyorrfu Sabık ve sapık baldi7im Linda'ya göre Gwen, vaktıyle en yakın arkadaşlınmdan bırı say dığım Doug MacEvan'la miinasebet kurmuçtu Bu, düpeduz bır yalan da olabilırdı Çunku Lınd» ıçln yalan sdylemskten daha kolay bır şev tasavvur edılemezdı. Gerçeği sövlemek*en rfo geri kalmıvordu gerektığındt . Pskst sovledığı gerçek, uyduraeagı yalana kıva«la çok dah» kahredicı ve uzucu ıhanet emğlnı kabullenmelc zorundaydım Bırı hayat arkadaşımdı, diğerı de en yakın arkadaşlarımdan bırı... Elele verıp bana boylesıne bır madık atacak kadar bırbırlenne karşı hayranlık duymus olmahydılar o devırde Meselevı hassaslyetle tartıvor, butun yonleriyle düşunuyor, buna rağmen gözumde buyutemıyordum bir turlu... Açıkçası, kızmak, köpurmelc, a^abıleşmek ıstıyordum ama olmuyordu Aldatılmı$. ıhanete uğramış, şerefıyle namusu ile oynanmış bır adam olarak tep kının yeterı kadannı duvamı yordum içımde .. Ama normali de buydu galıbaT. Yaralar belırlı bır surenın sonunda kendıhğındeD kapanıyor, bazı defa İ2 blle bırakmaksızın kayboluvordu Aradan bunca yıl geçmıştı. Bır vakıtler kendisıyle kader bırlığı vapacak kadar sevdığım. saydığım ve hayranlık duy duğum genç kadın benim içın bır şey ıfade etmıyordu artık. Soz konusu olay en azındaa bes yıl once vukub'jlmuştu... Târlf^iz sıkıntılara, dayanılmaz iskencelere katlanmak zorunda kalmıstım bu beş yıl sure«ınce tç dünyamdd da oremlı degısıklıkler olmus egıhmlerim, ruh durumum çesıtil vonlerde eelışmlstı Duveular ocıemHon fZnt^t* nfolmic ııfoî Kim tarafından t" BURASI bereketli topraklar Dölgesmde bir köydur. Vatandaş şoyle ıç huzuru ıle bır bulgur pılâvı, bir ot kaynatması buldu mu sofrastnda, kendını «kurtulmuş» sanıyor Nesıller boyu, hayatın gavesı olarak en ucuzundan ve kolavından boğaz tokluğunu nakıs gıbi ışlemış ler kafasına Ne var kı topraktakı adaletsızlık artık bır bulgur pılâvını, bır ot kaynatmasını bııe çok gorur hale gelmış. Toprak elden çıkıyor ve elde kalan. aa boğaz doyurmuyor Sokede. 9 buı aılenın ışledığı 300 bin dbnüm toprağın üçte bırı 30 aileye aıt. Yılda elde edılen 20n milyon lıralık tarım gelırının bıuoık payı varhklı aılelere da şujor Buna rağmen varhklıların ofke&ı, «TopraK saiııbı olmak bır utanç halme getmldı» demelen pek haklı gozııkmuyor tnsana. Toprak sahıbi olmak utanç hali ne getırildı ama. kımın taraîından'' V SARTH VYLÂK MUSA EĞEC KAPtDA BlB ÜNİVERSİTEve KURSLARIMIZA TEST UZMAM LARININ YÖNETTİĞİ S I S T E İ DERSANES! GİRMEK İSTEYENLER KAKLINIZ 17 MAYISTA BA^L IYOR BROSÜR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear