Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA: Htt Cumhurîyet NNEMLE aramızda görünmeyen, ince bir şey n r gibiydl. Onu bozmak Isteme»düc IMmia de. Bir kadife yumuşaklıgıydı bu. Ince lnce ymgan sisimsi bir yagmur, bir çilek kokusuydu. Belkl de gözlerin ftn»ı^in boşanmasıydı. Babamın yüzüksüz parmağına bak mış, bakmış ağlamıştı annem. GUnlerce gülmemiş, konusmamıştı. «Nasıl «attrn? Nasıl yaptın bunu?» dediğini duyar gibl oluyorum. Babamı suçluyordu durmadan. Kanadı fank bir kuş gibl perişan bakıyordu. «Ekmek aldımS» diyeblldl babara. Annem konuşmuyordu. Basını yastıklars gömtlyordu. «Insan erlilik yflsfltfintt catar mı?» diye aordu bir ara. Babam annemln «orutuna, «Satar!» dedl. Bu öyle bir «Satar» dı ld, annemln ağiamam bıçak gibl kesfldl. O günden •onra da bu konuda babarrua hiç konuşmadı annem. Belkl unuttu, belü unutmadı, bilemem. Ne kl böyle bir şey için annemln kendinl asacagına lnan mıyorum. Ktm ne derse deaia. •14 Haıiran 1970 Tarihten YARENLIK Elif NACİ o A Mural ceşmesi ÎMDÎ TvklrdagMa Q«nçlik Parkı'nd» dört yanındaki muıluklanndan şanl sarıl lular akan rarff bir •adırvan var. Kiiabesinde 1273 tarihi okunmaktadır. Askerl birliklerin himmetiyle uzak bır mesafeden getirilip' buraya konmu». Çeşmeiinden bır yudum IU içenlerin muradına ereceğine Inananlar buna «Murat Çefmeıi» diyorlar. Çok çalıskan •• naıik Tekirdag Valisi ^ Vefik Kltapçıgil, geçenlerde bu şadırvanı açmak förtvinl bana verdi. Bir tlind» makaı, ötekind» mikrofon, Tckirdaglılara leılendlm. Maksim Gorkl nin «Ana Ka Vallnlı geçen lene bn genç dın» dıye bır llk p&rfcının kordelâsıru da ba eseri vardır. U na verdi. Bir elimde makaa, zak, çok uzak, bir insarun 19. asırdan kalkıp tâ îtalya'dan Ti yirminci yüzyıl çocuklannın murlengin çadınna kadar gegerip oynayaeagı Gençlik Parlerek, oglunu arayan perisan fcını açarkcn yadırgamaması bir ananın hikayesidir bu. Tlimkânsızdı, ama aintdi Sultan mur sorar ona: «Kadın! BuraAbdülmecid devrinden kalma ya kadar nasıl geldin? Geçtiğin ba tarihi şadırvanın kordelâsıormanlarda karsına anlanlar, nı kesmek için uzanan elim takaplanlar çıknudı mı? Vabıl rihe karışıyor ve nğurln olması hayvanlardan knrtnlantk benı temenni ederek dna rdiyonim bnznruma kadar nasıl varum; Allah ne maradınıı varrabildin?» sa versin.» Kadın cevap verir: «Geçtlğim yollarda, ormanlarda v»hşî hayvanlara rasladım. Onlar da tıpkı senin gibt vahşi göılerle baktılar, ama «Ben anayım» dedim, dokunmadılar bana...» Annem kendini niçin astı? Yazan: eukça blr şey İçin kendinl cak kadın değildl. Yok, yok, ola maı bu neden! • •• ER ŞEYt dağıtmış gldlyorduk. Bir kestten bir kente. San blr gök vardı üstUmüzde. Annem evimlzta neden olabilir mi annemln ken dlnl asması İçin bu? Olabilir, diyamem. Çünkü yıllar geçti ara dan. Umıtmuştu besbelli. • •• tR LOKMA yemedlk o sa>ah. Kardeşlm, ben annem. Babam sllikozdan yatıyordu. Ltdvert kuşumuzun yetnl rardı neyse. öttü durdu. Annemtn canı sıkılıyordu o öttükçe. «Bofacağım şn knşu» dlyordu. Belkl de kıskamyordu. Kuş toktu. Çalmak geldi aklına kardeşimin «tÇalanm» dlyordu. Annem: «Olmaz» dedL Birllerlnin çamaşınnı yıkayacağını, tiç beş kuruş alacağmı söyledi. Bek ledik. Annem ölü gibl geldi. Dudaklan mordu. Elleri, şiş, yank. Korktuk ellerlnden. Kardeşim: «Bmüar rl deffl» dedl. Annem: «E1» dedl sertçe. îlk kea başkalannın çamasınnı yıkı yordu. öyle üzgün de görlmmü yordu. Karnımıs doydu o gün. Babama bakmaya gittik. Paramın sordu. «Var» dedik. Annem hiç konuşmadı. Babam durmadan tükürUyor, saçlanyla oynu yor, kendl kendine konuşuyordu. Annemln başkalanmn çama şınnı yıkaması, üzücü. onur kınaydı elbette. Ama öyle de bü yüttllecek blr şey yoktu bunda. Çalışmanm ayıbt olmazdı. Kardesim, «Belid de o çsmajır yıksma Işl yıktı annemi» diyor. Gülertm buna. Annemi tanımayan lnsan mıyım ben? Bövle bir şey İçin kendinl asar mı? ••* B trfan YALÇIN anneml lçlmden? Mapusanede bunu sord'am. «TJnuttnm» dedi annem. Sonra, «Evet, evet, öyle bir gündü» dedi. «üyle bir gündü» demekla ne demels istemişti? Kulaklan kazardı. Gozleri güzelleştl. Babamın sattıgı yüzügü unutamıyordu. «Iğrenl;gı vardı. Seslnl dlnlemek değıl de, öpcnek gelirdl içimden. Soylerdim, gülerdi. «Beni ;ok seviyorsun» derdi. Oysa çok sev miyordum anneml. Yanında olduğum günler, blr gün ayrüaca ğırruzı düşünür, sevinirdim. Mapusanede düşlerime girerdi. Saç Biyografi 19S4 yılmda Zongnldakta dofdn. îsUnbol Edebiyat FakfllteBİ Fransn fîlolojisinden merundur. Hâlen Zonguldak'ta fransızc» ötretmeoliğl yapmaktadır. Tflrk DiU, Varuk, Soynt, Paplrus, Yenl Dergl, Yenl Ocak £İbl dergilcrde şilr, hlkaye, eleştirl ve çevirilerl yayınlanmıştır. Yenl Dergi'nln açtığı eleştlri yanşmasında, «Ince Memet» adlı yansı fie ttdncllik almıştır. Evlldir. değildl: «!stemiyorum!> Babam bize yine: «Gelin çocuklar:» dedi. Kınhnış gibl bır durumu vardı. Gıttl, şaraplan doktü. «Ben de içmivcem» dedl. Mapusanede blr akşamüstü, bunla n düşünmüş, İçim sızlamıştı. Ba bamın bir isteğini yerine getirebilirdik. Babam o akşam hıg konuşmadı. Yatarken kardeşıme, «Ben bir baba değü, bir köpeğim» dedi. Kardeşun, «Babasın» dedı, «Seni seviyoruz.» Annem, dik dik kardeşime baktı, kalktı gitti. Niye kızmıştı? Kardeşimin babama, «Seni seviyoruz» demesine mi? Çunku böyle bir sbz işitmemiştı annem kardeşimden hiç. Kıskanmıştı besbelli. Annemin o gece kendini asmasıyla babamın ve bizim o akşamkl davTanışlanmız arasında ne gibi bir bağmtı olabilir? Hiç. Yokluyorura kafamı şöyle, ağırbaşlı bir neden bulamıyorum. Neden astı annem kendini öyleyse? Hiç bir şey yoktu da neden astı? Nedenî Ana Kadın HI Renk meselesi Madam dö Slael Napolyon devrinin meshur »lmalanndan ve Romantizmin ilk öncülerlnden olan za nt ve asil Matfam dö Stael yazı yazmak için masasınm başma geçtiği zaman dimağını kırbaçlamak için eline ya bir ağaç dah ahr veya sol elinın lki parmağı arasında ekmek içinden yuvarlayıp yaptığı küçuk bir topla oynamağa başlarmış. I lıyorum. Olaeak şey degil ya. Harp içinde çıkan. dergilerden birinde okumujtum. Oradan a Güya... Mussolini bir gün Fransız kumandanlarından blrinin niçin kırmızı gömlek giydiğini sorar da şu cevabı ahr: «Kumandan yarslandıfı zaman gömleğinde kan lılnl görerek askerin maneviyatı kınlmasın diye.» Duçe, yaverine dönerek: «Der hal bana kahve rengi bir pantalon ısmarlayın» diye emir ve rir... LLEBİME kelepç» taktiklan zaman polislerden btrl guldü. Niye ellerlma takmışlardı? Onlann suç dedlklerl şeyi ellertmle lşlememlştim M» Bileklerim çok ağnyordu, Kapının önll lnsan doluydu. Annem de vardı. Bana donuk, anlamsız bir yüzle bakıyor, tanımarlıktara geliyordu. Herkes mutluydu. Hayvanat bahçestne yenl gelrrJş üginç bir hayvandun onlar için. Ne de olsa aynı şey, kendl başlanna gelmediğln den kıvaçla lzliyorlardı onlan.. N'oldugunu keslnlikle ben de bü miyordum. Bir düşmüydU yoksa? Klnle bakanlar da vardı. Birkaç bildik surat gördüm sonra. îlin saygıdeğer hırsızlanndan Bay A..., «hakk» diye yüztlme tükürdü. «Tükfirügftnfiı pls kokuyor!» dedim gUlerek. Kendisl fınncıydı. Ekslk ekmek sattığı için çok paralı. çok paralı oldugu için de çok sayılan, sevilen bır kışiydi. «Anama söv dü bağıra bağıra . » Poliîlere: «Zabıt tutun, hakaret ediyor» dedim şakadan. Po'.isler hoplay» hoplaya giıldtller. O hili sövrne ğe devam ediyordu. Belkl de bu na tasalannuştı annem. Ama kendini asacak kadar da önemll bir şey miydl bu? Hlç sanmıyorum. Annem böyle gülünç, ço E S (Reslm: A. ARAD) peneerelerinl öptü. Kediyl «ptü. Kedlmlzi almadık. Arabaya dek geldi. Babam: «Olma» dıyordu. Annem bir şey demedl. Evimizln önundeki tfut ağacı, kümes oyuncaklar gibiydl. Babam: «Niçin gidiyoruz»» dedl. Annem: «Niçin fidiyornz?» dıye yanıtladı. Çocuklugumun ağnlı bir günüydü bu. Bilmem niye, sanlıp sanlıp öpmek geliyordu dlm» dedl. Daha başka şeyler de dedi ya önemsizdl. O gün bambaşka görcnuştüm onu. Yaşamayı lçtenlikie sevıyor gi'oiydi. Hiç kendinl asacak lnsan hall yoktu üstunde, **• NNEM gtizel bir kadın değildi belki. Çirkin de değildi. Saçlan uzun, kurum karasıydı. Tenınin üüc bir kumral lanm, tırnaklannı öperdlm. Ba bamla yaptıgı kavgalar, çocuklugumun bütün güzelliklerını yıkmıştı. Bir gün anneme. «Sen bir belâsın:» demişt:m, babamla kavpa ederken. Babamla kav gasını kesti. dık dik baktı yüzume. Bir şey demedi ama çaşırrr.ıştı. «Para kavgalannızdan bıktım!» diye üsteledim. «Bıktım: Bıktnn!» Bilmem kl bir A ICAK blr yta akşamıydı. îki şişe şarapla geldi babam. YUzü kıvanç içındeydı. Çocuklar gibi sıçnyor, yerin de duramıyordu. «Içeceğiz» dedi. Masayı kurdu. Tabakiara, domates, pejTilr, zeytln koydu. Para almıştı besbelli. Anneml öptü yanaklanndan. Şarabı bar daklara doldurdu: «Gelin çorukJarl» Hiçbirlmlı sözleşmiş gibi kalkmadık yerlmlzden. Annem oldum olasıya tasalıydı. Kardeşim, gereksiz göriiyor gibiydi böyle şeyleri. Benim içim çekiyor ama gldip oturamıyordum. Babam, annemin kolundan tuttu, «Gel be, ge! be!» diye sürüklemek İstedi. Annem oralı bulmaca Hece bulmacası SOLDAN SAĞA: 1 MevlevUlgln owbeeiyl« tarikata kul oimuş, Galata mevlevih»nesl »eybl, divan edeblyatının ön safta şairlerlnden ve Hüsnü Aşkın sahibl; hlç evA A A AB AP Ienmeylp maaşından artınp alAT BAÇ BAS DAL dığı kita.plan hlbe ederek milDER EH EL ES ER let kütUphanesinln kuruluşuna KAY KI KIB K1Ş bizmet etmiş kltap hastası ve Kl KO LA LES LÎZ yarar bir zat. 3 Amerlka'da MO NA NAK ÖN bir göl; John ön adı Ue bir înPt RA RA RAK RÎ giliz aalrl (Kaybolan cennet); SENT ŞU TA Tî Blasco ön «dı ile Ispanyol edlVEN YAN YAN Zl. bi (Kanlı mejdan, Kulübe...). 3 Ceviz, TERSÎ operada tek Yukanda gördügünüa dagınık kişinin okudugu dramatlk parheceleri aşağıdaki sonılann kar ça; Senegal'ın başkentl. 4 şılığı olarak bır kerede kullanıp numaral] çizgilere yazuuz. Bltkilerden elde edilen veya ya Meydana gelecek kellmelerin sı pılan güzel koku; En, boy, dera ile yukardan aşağıya İKtNCÎ rinlik; Slnclalr ön adı ve hive DÖRDÜNCÜ harflerlnl oku oiv yUklü eserleriyle Amerikalı duğunuzda Pirendello"nun: «Du romana (Maln Street, Arrodak boyasını tazeleyen baa ka wsmıth...) 5 Maddeyi meydmlar..j» diye başlıyan bir sözü dana getiren ve artık bölüneblnün geri kısmını bulacaksıruz. len en Jdiçük parça; Soyluluk; 1 lnsan elinden çıkma de Edebiyatımızın yenileşme çağın ğerll şey. 2 Bir fasulye yeme da çelimsiz şilrlerinden çok ha ği. 3 Hazır mânasına. 4 rem hayatını sılmeye çalışan Aksiseda. 5 Ucuz. 6 Dişl Avrupai toplantılanyla bir kaat. 7 Iider. 8 Ata numak dın şairimiz hanım. 8 TERiçin ucu ipll sopa. 9 Bir içkl. St bir bakk; Fransız müzığine getlrmiş bir 10 Su menbaı. 11 Yeryü empresyonlzmi zrl parçası. 12 Kardeş karıla besteci; TERSt kimyada titan; n. 13 Geçit yerlnde balık tut Gemilerde zlncir deliğı, kanalı. mak için sabit tuzak. 14 Bey 7 19. asırda A^rrupada yaygir kuşatma takımı anlamına. gın ve Ra\"el, Bizet, Debussy gl 15 ~ Irak'ta şehlr. 16 Tahlll. bl bestecilerin rağbet ettiği 17 Büyuk kız kardes. 18 Küba menşell blr dans; Georg Nekes. ön adı üa erkek giyimli bir Fransıa kadın romancı. 8 Bır mesafe ölçüsü; Fransa'da nehır; TERSt güzel; Asurlulara 2 rara olmuş tarihi bir Iran dev3 leti. 9 Bazı Arap ülkelerin4 de baj; TERSÎ kimyada man5 ganez; Alrika'da nehir, TERSÎ 6 kimyada osmiyum; Coğraiî bir şekil. 10 Rönesans Italya'sı7 nm bir şalrl (Kurtulan Kudüs); 8 Bir kumaj; Nota; llkel blr top9 luluk. 11 Liflere aynlan asi10 te, ateşe mukavlm bir mineral; 11 Antonlo ön adı İle îtalyan mü12 kemaaı ve besteleriyle 13 14 15 16 17 18 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 U 15 16 17 16 19 20 P yenilik getirmlş besteci (150 ke man) konçertosu, 18 keman sonatı. ; Kimyada nikel. 12 Meydanda mânasına; Vaktinden evvel; Lâhza. 13 TERSİ hay van ölüsü; Blr tekne; Vlamınokle çalışmış. Cezanne etklsinde köy, toprak resimleriyle bir Fransız ressamı (Andre). 14 TERSÎ gemilerde ambara mtklne daireslne hava vermeye ya rar bacalar; TERSİ kimyada kurşun; Rusya'nın Karadenizde blr llman şehlr ve üssü; Masal kahramanları ndan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Tibbiyedeyken is+idatı lle Avrupa'ya gönderilmiş, dönüşte hocalık, Abdülaziz'e yabancı teşrıfatçılığı, yaverlik et miş, natürmortlan lle bir ressamımız. 2 Mitolojide aşk llâhı; Bir Osmanlı tarihçisi; TERSÎ vağsız bir çeşit peynir. 3 Denizcllikte kureklerln t o kacına basarak bir stlre havada tutma; Şeytan; Asyada nehir. 4 Kimyada helyum; Uzun, yüksek sesle bağırma; TERSÎ köşk. 5 Mâdun; Beynelmllel trafikte HoUânda lşareti; Japonya'da şehlr. 6 TERSÎ dolayıslyle anlatma; Eski Roma'da müzikçilerin yanstığı yer; Kimyevi bir sıvı. 7 Bir çalgi; Carmen, Colombo.. gibi eserleriyle realıst bir Fransız yazan. 8 TERSÎ Salvador ön adı ile Sürrealist îspanyol ressamı, reklâmcısı, elmas yontucusu; Milli oyunlanmızdan; TERSÎ Fransa'nm her (kl dünya savaşında rol a!mış Bulmacalann çözümü bugünkü CUMHURİYET ' te blr harb lımanı. 9 Kimyada plâtln; Kimyada altın; TERSİ adet; TERSİ ayak. 10 Karadenizde bir Rus llmanı; TERSÎ nota. 11 Solunum imkânı ve vücut çıkmtılanyla karada da yürüyen bir balık; îlerde alınacak bir ürün için önceden, edilen pazarlıkla satış. 12 Kadırga'dan büyuk bir savaa gemisi; TERSÎ düşmancasına nefret. 13 Barındırma; Kimyada kalay; Ayrılış. 14 Yugoslavya'da nehir; Hiçbir empresyonıst sergıye katümamış empresyonıst bir Fransız ressamı (Edouard). 15 Nota; îlim okuma, TERSÎ yumru. 16 Hearik ön adı lle Norveçli piyes yazarı (Peer Gynt, Yaban ördekleri...); Bir tarz sahne eseri. 17 Kimyada radyum; Oscar ön adı Ue Ingılız şair ve pıyes yazan (Dorian Gray, De Profundis..); Kilo' nun yansı. 18 Yapraklanndan da çivit çıkarılan bir bitki: Yakuta benzer taş; Kimyada neodim. 19 Bemir levha; Bir llimlz. 20 Organ; Sergey Vasiliyevlç ön adı ile Çaykovskı' nln devamı sayılan Amerika'da ölmüş romantik Rus bestecisi. ERŞEMBE 1 OCAK Akşam yemeği için Profesor Ksımenes'e dâvetliyim. Kendisi ünlü bir cerrah. Fakat tıp ilnüne pek inanroıyor. Ona göre hastalıkların yüzde sekseni kendi kendin* geçer gidermiş. « Piyasaya çıkan ilâçlarm ancak beşte biri zararsızdır. Üst ta rafı felâket» diyor. En buyük zevki yemek hazırlamak. Mutfağa gırerken ameliyat haneye girer gibi ağzına burnuna gazJı bez takmak âdetinde. Mucip sebep de şu: « Tiikrük zerrelerl ameliyat için açılmıs bir mide konusunda ne kadar tehlikeliyse, mayones mevzuunda da aynı ölfüde tehlikelidir.» Her perşembe beni israrla dâvet ediyor. Bütün misafirleri dıkkate değer ınsanlar. Yemek mı sasında ılmi terimler kullanmak yasak. Aksine hareket edenler salonun bir köşesindeki kumbaraya her defasuıda 10 pesos atmak zorunda. Kumbara bir hayır demeğıne ait. Bz likörlerimizi içerken bir genç kadın geldi. Sadece kahve ıçmek için uğramış. Ev sahibinln lakcım faslı gayet kua oldu: « Moldava.» Annesi, baban bcyaz Rusmu». Kendisi de mükemmel piyano (a larmıs. Hemen oracıkta kuyruklu bir piyano olduğu halde Moldava ml rifetini göstermek hevesine kapılmadı. Teklifte bulunan da olmadı. Bu çe\Te hiç de fena d«ğ:l. Tekrar gıdebilirim. EVET... NE DİYORDUK ? Uç perşembe nin kadını P ERŞEMBE 8 OCAK Bugün yeni yeni sımalar var. Bir Hus dansözü, Avustralya'da çıkan bir gazetenin muhabiri, Santos'lu bir kahve yetistiricisi ve emekli bir boğa güreşçisi. Herkesten once Moldava gelrnış. Ben salona girdığim zaman genç kadın dudaklarına ruj süruyor, profesor de dudaklarındak: rujtı siliyordu. Yemekten sonra bir aralık Mol dava telefon rehbennde ismimi bulamadığtnı söyledi. Sebebini izah ettim. Aynı sebepten ötürü onun da ismi yokmuş. • Önüne gelen numaranızı çe viriyor... Mâni olamazsınız... Siz evde yokken telefonunm çalarsa kim açıyor?...» • Hiç kimse.» Böylece, evde, benden başka bul;ırunadığını da öğren P P CİHAYET BULMACASI KAftTİL KİM? na guladı, ben de atları ev yoluna dehledim. Evde bizimkine, yolda kardejlnl gördiiğtiniü »öyledinı. Gene para istedi mi dedim. Kanraın Hayır demeslyle lâfa kan$an oğlum, Ah, tepedeki bostandaydım. Gelip gittiğini duyamadım diye hajillandı. Zlra onun biriktirdiği ve serraaye yapacağı parasmı da dolandırmıçtı. Aradığınıza göre, gene bir dalavere çevirdi. Ama bnrada yok.. Şef, adamm kardeşlne dönerek: «Siz öğledcn sonra onu gördünüz mü?> Adam: «Valla bayını, bizim hâtunun dün öğleden sonra eskl hastalığı tepmişti. tlâcı da kalmamıştı. Açabeyim şehirdeydi. At arabası da yoktu. Adam geldi. Baktım tekrrr gidlyor. Barl dedim, yazdığim şu kâğıdı otçu Memet'e iletiver. İlacı alıp göndersin. Parasını sonra ödevcceğim. Bana Pekı uğrarım demijti. Bakalım bunu da yalan >apacak mı?» Şef: «Onu, virajdan sonra, motosiklctinin yanında ağır yaralı bulduk. ir şeyler soylemeye çalıstı. Üzerinde bu puslayı buldunı. (Şef, cebinden içi bo$ katlanmış bir kâğıt çıkarmışü) Verdiğiniz kâğıt bu muydu?» Kardeş: «Yok bayun! Benimki çizgili idi. Bu dcğiK» Ağabeyisi: «Detnek, benden avrıldıktan sonra uçuruma uçtu. O viraj çe neden çok ilerdedir. Na.vl da duyamadım.. V'ah vah!. Kardeş 1: «Ben de Uâç gelecek diye bekliyordum. Keske, sabahtan arabaya atlavıp gitseydim.' Şef: N'asıl olsa içinizden birisiyle o tarafa gideceğiz. Slrin lUcınızı da hallederiz» dedi. $eı, kimi gotürecekti ıçlerınden ve niçin?.. Kartvizit Bulmacası LEYLA VARI AR Yukarda kartvızıtinı gördüğünuz Bayan, Orhan Kemal'in eserlerı arasından bır tanesini çok beğenmektedir. Rotnanın adı kartvizitin harflen arasındadır. raflk araban, «ğley» doğru köy yolunda ilerlemekteydi. Polisler, gelij y&ıündeki virajda, ağaç işaret babalarından blr tanesinin kırılıru» oldugunu farkedip yavaşladılar. Yerde, viraja doğnı uzan«n ve sonra alt yanındaki boşlukta kaybolan lâstik izleri vardı. Yarın kenanna jelen polislerden bıri, aşağıda yanarak siyahlanmıs bir motosikleüe, onun heaıen yanında yarı yarıya kararmıj bir ceset gördü. Geriye dönüp, dunımu telsizle ilgüilere bildirdi. Şei, ağır agır yardan «şağıya indi. Düşerken, kayalara çarparak benzin deposu tutuşan motosıklet, sürücüsünü de yakmıstu Vitesi boştaydı. Düştüğü yönün on metre gerisinde, kırılan babanm parça«ına rastlayan şef, ..damın kimliğine dair bir sey bulamadı. Yalruz ta|iün plâkasını okuyabüdi. Sonra vukarı çıktı. Telsizle tajıtın kayıtlı adresıni istedi. Aynı yolun devammı bildiren noüa, verilen adrese vardılar. Burası, geniş bahçe ve bostan bir arazi üzerinde iki evlik bir yerdi. Evdekiler küçükler hâriç ölenin ablası, onun kocası, «skerIiğini yeni bitırmış oğlu ve kocanın erkek kardeşi ile onun kamıydı. $ef, motosikletli şahıs içm geldığini söyledi. Ablanın kocan: «01111 sabah gittiğim şehirden, akşama doğru at arabaraula dönerken yolda, çeşmenin önünde ona rastlamıştun. Durup, bize uğradığuıı, uzaklara gideceğl için ablasına veda ettiğini söyledi. Şehirden bir istedlğim var mı, diye sordu. tşsiz dolaşan, güvenilmez blrisiydi. Ablanadan ha bre borç Isterdl. Bazan sorbahğa kalkardı. Buram babamın «rvi! der kafa ratardı. Ba ijgüzarhğına aldanmadım. Zaten «ehirdan d6nüyonım dedhn. Uıaklarda i« tutacatanı», mıj mı« Ncyı* o 70in T ÇABŞAMBA 28 OCAK Kuy. tu bir pastahanede çay içtik. Mol dav* evimi çok beğenmiş. Tekrar gelmek istıyor. PERŞEMBE 29 OC.\K Yina profesöre dâvetliyim. Fakat henuz iki yemek borçlu olduğum iERŞEMBE 15 OCAK Ksiçm gitmek niyetınde değilım. Evmenes, kendi kendisiyle yavelâ ödejmemiz lâzım., Klâsık nş eder gibi her Perjembe bir yalan: «Teyzem geldi. Özüı bir hafta öncesıni golgede bıradilerim.» kacak nefasette yemekler hazırMoldava telefon etti. Yalan söy lıyor. Fakat Moldava'da bu oburlemesini beceremiyorum bir tur« luk fantezilerüıden usanmıs gibi lü: bir hal var. Şu negter üstadının « Tevzera mi?... Bu sabah gel aşkta da, mutfakta ve ameliyat di. Akşama dönüyor. Sekiz treniy masasında olduğu gibi muntale.. Nive otmasm?.. Memnuniyetzam davrandığı muhakkak. Oysa le. Sekizi beş geçe gar lokantaa$kuı iniizama tahammülü yok. «nda bulu?uruz.^ . Sonuç: Bıkkınlık, ihmâl, ihanet Ve buluştuk. . '. tim. Fit olmamız için evime iki CUMA 30 OCAK Baîuıda Ok ve tabanca. Moldava fena halds Perşembe giydiği şapfea vardı. hojuma gidiyor. Fakat vicdanun îkinci Perşembe anlattığı bir fıkiiç haftadır «ofrasına oturduğum rayı tekrar anlato. Papağanı soradam» madik atmağa hiç de müdu: sait değil. Kör olası vicdan. « Hâlâ kiifür ediyor mu?... EBŞEJtBE 22 OCAK Üç • Hem de nasıl. Benim bu ak Perşembeden sonra Ksimefam Santiago'ya pitmem lazım.» nes'i bu hafta ben divet etCUM.% C ŞUBAT Dun dohafta daha gelmesi lâzım. Yemek nebilirdim ama profesörün dâveleri nasıl olsa dışardan jetirtiyotıne mâruz kalmamak için bır gün rum. geciktim. Bu akşam Ksimenes bi ze gelecek. Yemeklerı ısmarladım Moldava da geldi. Fakat papabıle. Borcum bire inıyor. ğanı sormadı. Mâlum... Kuşun mevcudiyetinden resmen haberCUMARTESt 7 Şubat Şandar değil. sım iyi gidiyor. Ksimenes'in elekt nk fırını bozulmuş. Bu akşam vi CUMA 23 OCAK Moldava ile ne dâvet ettim. 33 berabereyiz. açık hava gezintisi. PAZAR 8 ŞUBAT Vicdanım CUMARTESİ 24 OCAK Molmüsterih. Bana evıni açan, sofradava ile sinemaya gittik. sında yer gösteren adama synı şe PAZAR 25 OCAK Kedisi yav kilde mukabele etmiş durumdarulamış. yım... ihanet mihanet soz konuPAZARTESİ 28 OCAK Yavsu olamaz artık. ru çok cici bir şeymiş.. SALI 27 OCAK Yavruyu şa Moldava geceyansı saat tkıde yet merak ediyorsam görebilirtelefon etti. Önemli bir şey soy. mİ5İm. Merak etmesine ediyoliyecekmiş... Çok önemli: rum ama görmeğe vicdanım ra« Seni seviyorum» dedi. zı değil. PAZARTESt S ŞUBAT Moldava telefon etti. Önemli bır suali varmış: • • Beni aeviyor musun?..., diye sordu. SALI ı« ŞÜBAT Bir su«l daha... Bu seferki çok mahremmi«: • Beni arru ediyor musun?.^ ÇARŞAMBA 11 Şubat Son sualin cevabını bugün vermem lâzım. Onu arzu ediyor muyum etmiyor muyum?. Ama bu kadınm bilmediğim hiç bir tarafı kal madı ki artık... Mevcut listeye yeni bir macera eklemek için mü kemmel bir fırsat mı?:. Ha bir fazla ha bir eksik... Derken telefon çaldı. Profesor Ksimenes'miş: « Yaruı Per«embe... Elektrlk li fırınım yapıldı. Sakın kimse>e soz vermeyin. Yemcğe bizdesiniz.» Oysa bugün Moldava'ya kendısini arzu etüğimi bilriirmem gerekiyor Evet, bugün telefonla yarın da bizzat. PERŞEMBE 12 ŞUBAT Profesörün evin» gittim, Moldav» gelmedi. miş oluyordu. • Sadece blr papaganmı var. Müthiş kufürbaz...» Papağanlara bayılırmış. • llk (ırsatta gellr onu bu huydan HAZIRLAYAN : Söıde erke^in papağanını çok merak ediyordn. fitmek İçin bir vegileydi. Bn, onun evine