Catalog

umhuriyel AYRICA PARA İİ.E SATILMAZ • plllinillllHIIIIIIIIMIIIIMIIIIIIIIIIKIIIIIIIIIIIIIIIIU !4Hazlranl970 Sayı ı 32 # CAN'LI REKLAM tnfttitn F.T.T. !daresinde çok myıda santral kıx» itativaç var. tdare, reklim ma*rafı yapmaksmn bn ihtiyacı kar*ıl»m»k için kendi bönvesinde catışan 30 bin n e m i ı n «öslâ direktif vermis; «Bulacağınız her işe yarar eieman başın» S tterlin komisyon alacaksımz.» ŞH1IELI Haftodan • RAGBETİN SEBEBl New YoTktakl Tarth ve Tabiat Mîbesl, dlğerlerine kıyasl» son gfcüere kadar tamvvur edilemeyecek derecede rağbet gören, liyaretçisi en bol yerlerden bvriydi. Fakat bir siire önce mÜKnin çok yakımns umumî hir ttr valrt inşa edüdikten soar» liysretçi sayısı ortalajna yan yanva düşmüş. * SON SANtTEDE Geçenlerde Grenoble Belediye Sarayunn nikâh »alonnnda bir fransıı çiltçl evleniyormuş. Fakat damat »on saniyede nedense caymış ve kaçmak için kapıya dojru koştnuş. Vay sen misin? Kayınvalde yerinden Iırladıfı jibi adamı derhsl yakaUmış, nikSh masasına otnrtmnş ve gerekli evet'i de lorla söyletmiş. Daha »onra her ihtimale karşı balayına da yeni evlUerle birlikte çtkmıs. G.I2 BİR SEKILDE DOKTO5C ĞUM, Bu.^ VECDİĞİMİZ MUTLA1C İSTİCAUATE V £ SİN PEEUİ. ZE BuGÜM DCĞİU D6 OOTADAN ElPençe "AdnanTAHİR •BİR MtMAR arkadaşım vardı. Değerii insandı. Aytu ölçüda de namuslu, Ama bazı mesleklerde nâmus geri tepen silâhtan farksu oluyor. Bu arkadaşım açhktan ölmek üzereydi. Fiilen sürünüyordu. Kalktı. n&musun hâlâ geçerli olduğu bir yabar.cı ülkeye gitti. Giderken: «Şâkttl, dütıyanuı he» tarafroda jâküldür.^ demişü. «Burada olmadu orada başaracağım» Başardı. Şimdi büyük bir firmannv yoneticisi. Emrinde iki düziiM mimar çalıjıyor. # EVITr, şâkül gibi neıaket de dünyanın her tarafında neza» kettir. EU\ eski gürtlerden bu yana böyle gelmU. böyle gidiyor. Bizira toplum müstesna tabiî. îs» mi var, cismi yok Demokrasi a» dma yitirdigmiz gürel geleneklerden biri de nezaket. Beşeri k\ı rallara metelik vermeksizin iş y» rinde kahveci çırağına söven, Lokanta, meyhane ve geee lokalle rinde de garsonlara teTSİenen bir sonradan görme tanıınıştun. Önüne gelen kahvenin, yemeğin ve de içkinin dairna bol tükrüklü ol duğundan habersizdi. Hele neılej ve bronşitin kol geıdigita»aylannda unan AUah... • TAŞ DEVRİ adamını nün bir kere... Suursuz bir içgüdünün itmesiyle direniyor. Yaşa mak için ölmemek sart.. Olırtemek için de öldurmek... Elleri pençeden tarksır. Kanlıve korkunç. En güçlii canavarlan bile yildırmıs. Sonra yüzyıllar birbirini kovalıyor, laman bunları olumlu bir yönde geUştiriyor. Eski çağların küh v« kara pençesine t l diyonız şimdi Sonsuzluğun sırrını çöamek içiı feza boşluklanna uzanan, bir keman telinden, bir piyano tiışun dan benzersU sesler çıkaran, ka lemin, fırçanın. neşterin ucund mucizeleîen eller ayru ellerdi Öpülmeğe lâyık ve kutsal. Kal ku\"veün iflası, medeniyetin » feri hep bunlar aayesinde. K' manda beyinden geliyor, ama vı gulama görevi eUerin. 9 GARtP bir çağn»ım... El i yince, elımizde olmayarak veı ve îarn şeklinde yakamıza yapış bir çift eli hatırlıyomı. îçin bulunduğumuz medeniyet ve t ısket çağına yaraşır biçimde tniz, yontulrouî, gelişmiî bir el mi bu acaba?. Yoksa mağ devrinden kalma kıllı, kara kanh bir çift pençe mi.. Karaı nü yakın olsa gerek.. • AŞKIN SOMJ YOKTUR lclândm'U balıkçılardan Plort Ragdadirdov, jrünün birinde »ğır yaralı bir balinays rastlanuş, acımış, hayvsnı tedavi ettikten sonr» salıvermis. Fakat balinm iyiliği nnuttnsk föyle dnrsnn, kaptana ask dere«esinde bağlanmış. Gemi nerede, balina da orada . Fskat son jesti gerçekten enteresan. Fırtına tomıeu vakıtı biten tekneyi bu vefakar hayvan knynıfrana baflaoan i]»le kıyıy» kadar çekip biitfin mdrettebatı knrtsrnua... # AGtRLIGI KADAR PARA Olay Belgrad'da gcçnviştlr. Mlloalav Stevanoviç, yakın arkadsfi Branislav Rsdo«olU«Tİç'in metrtsine fö» koytnn», nctieede de gönül n n n lle »atın alm*|» kar»T venniş. Beriki de: •Tartsnı, kilo başına şu kadar pars verirsin» demi*. An )a«mıslar. Fakat kadını teraziye çıkannc» »Vıcı bir de bakmı» ki. 12* kilo geliyor. Frliket. Vaıgeçmiv Btriki dayatnuf. Kapiîmrslar. Simdi m»bhesapla$ıyorlar. Keçi ve vah SVlÇ»EXt çtf*ç* Anton Rei, kmn» otomatik saatler fibi kendinden ktıruUMi ve LehM'daa vslsier çalaa Biinimiril bir oytmcak he <tty< etmiş. Küçuk »viud« KAYBOLAN VALACI yA2ivpc İKİNCt i btrl botra yntrnuş. Ke| «i tkun» hareket halinde bulondugn İçin karmn iald oruncak kendfilfinden kurtüuyor ve çaüp dnruyormuş. Bu saye de çiftlik, tnristletin akm ettiji önerali bir yer batt # SUNİ YEM Açıkgö» Amerika'laun birt b»\Us vn meraklüan için sun1! bir yem lmâl etmiş ve tasa zamanda »eıret yapmıştır. Bu yemin tek meziyeti, kokusu. öyle blr koku bulmuş ki. buna karşı, denizlerae'Kİ bütün balık cinsleri son derece zayıîmış. FormulU devlet sırn gibi gizli tutuyor. Omlet Germain le» Arley'de koe» bir kamyon 8nt« elektrik diregine, »onT» d» bir d«v»ra çarpmıj, dah» »onra da devrilmistir. Aracı doldvran İS ton tntanndaki taıe ynınort»lar oldvfu gibi asfalta dökiilmüş, tüınü de kınlmiftır. Kııgm sünesin altında ondete dönm ytıınurta n v ı « çerredekl kbpek)CTİ« kedilere yaramiftır. #TnÛN3Ay» b»| « ÇOW ÖNEMLI BİR TOPLANTIM1Z V A P SEVĞÎ|İM . . . SCSİ İKİ SAAT SOMRA TELERDN E T . . . rııınımıııiıuıııııııınuiııınııuııınıiHiııııuınHMiıuunıııuınııııiMinıııuıniHimıını Kirk Douglas'm garip btr iddiası: Tyron Power'in dııl e%i Liııda Christian ve en k\ıcük kırı Taryn Power. "Ben herkesin nefret ettiği bir insamm,, tRK DOUGLAS'ın, Ülke1 lerinden kaçıp Amerika ya yerleşen bir göçmen aüesinden geldiğini billyor muydunuz?. Evet Kırk Douglas Rus asılh ve tam altı kız çocuk sahibi bir ana babanin tek oğludur. Gerçek istni de îssur Daxnteloviç Demski'dir. Şimdi tam 53 yaşında... Çeyrek asırdır da modası geçmeyen ünlü bir aktör. Çevirdiği tilmlerin sayısı elliden fazla. Hepsi de birbirinden güzel ve sükse yapmış kordelâlar. Kendisi çılgınlık derecesinde hareketli, içi ıçine sıgmayan bir adam. Bir saniye yerinde duramıyor. Bu konudaki sözü ÇO'K dikkate deger: «Ben bir motorum.. Tanrı hu motoru yaratırken fren tertihatını unutmuş.. 'Scrirflde duramamaırun sebebi bu..» di yor. Tek karamsar yanı şu: Sinemada oMuğu kadar tiyatro alanında da başanh btr oyuncu olabilrr.e çabası ile yırtınmış lakat olamamış. tkinci derdi de herkesin kendinden neîret et BIRAZ ŞUNOAN BİRAZ BVNDAN Bütün bir şehir kan ağlıyor tTNTANIN en güzel erkeklennden biri sayılan Tyrone Power yı'.lar öncesi kaib yetersizliğınden 61müştü.. Ardmda genç bir dul, iki küçük kız çocuğu ve milyonlarca hayran bırakarak. Genç dulun auı Lrinda Christian'dı. O da beyaz perde oyuncasu ıdi. Kocasırun sağUğında normai ve düzenli bir ya^ntı sürdurüyordu. Sonra yennde duramaz oldu.. Boyuna seyahat ediyor, oradan oraya gidiyor, zaman zaman sinir klinikierine yatıyordıı. Küçtik Taryn baştan çıkacak mı: D Kızlar da büyüyordu bir yandan. Romına Power eıukonu yetişmiş, sinema çevrelerinin oldugu kadar erkeklerin âe dikkatini çekmişti. Boyuna sevgılı değiştiriyordu.. Nihayet üniü ltalyan şariucısı Aibanoda karar kılar gibi oldu. Evlenecek dedıler.. Fakat bu da o'.madı.. Şimdi dedikodu sütunlarında ablası kadar küçük Taryn'in da K Körpe blr âşk facîı ile bitti ^ Çeyrck asırdır modası geçme>cn ünlü aktör Kirk Douglast cBen {rensiz bir motorum» diyor. mesi. Bu durumu şbyle Izah ediyor: «Bir lilm mi çeririyonım.. Bunun her bakırndan başarıU olması şart. Başanlı olması için de itina gerekiyor. Ben kimseden çekinmem.. Senaryoyu inceVer, tenkid eder. düıeltir, rol tevziatında değişiklikler yapar, rtjisöre kanşır, kameraraanı haslar, ışıkçıy» akla karayı seçtiririm.. Arna bütün bu ukalâlıklar prodüksiyona büyiik layda sağladısı için benden yine de vazgeçemezler. Sadece nefret etmekle yetinir Ablası Romina'ya kıyasla çok daha telâslı. hareketli ve çüıel olduin «ijylenen Taryn'in bir portresı. isml geçiyor. Kendisirıe altı bUyük. ürma tarafmdan çevirrae teklifi yapıldığı halde geri çevirmiştir: « TahsÜimi hitinneden beyaı perdcye çeçmek niyetinde değilim..» diyor. Henüz 16 yaşmda.. Şahane gözleri ve harikulâde bir tebes sümü var. Romina'ya kıyasla daha canlı, dsıha hareketli. Karakterinin bu yönünü kendisi Taryn Power, Isviçre'de bir kolrjde okumakta, tatiHerini çöyle izah ediyor: Roma'da »nnesiyle birlikte « Ben telâşlı ve aceleci bir geçjrmektedir. kmm.. Tasavvur edin.. Annemi cankortaran arabası ile doğumevine götürürlerken ben sabrv mı kaybetmiş ve dünyaya söt konusn arabada selmişim..» Geıçekten de öyle.. llk çocuklugu Meksika'da anneannesiı»n yanında geçmiş, sonra lta> ya'ya annesinin yanına gitmiş, daha sonra Londra'ya, oradan NAMI.IR gibi değil ama ünlü sinema. ve tl da îsviçre'ye. Şimdi oradaki yatro oyuncusu lngrid Bergrnan şimdi tam 53 meşhur kolejlerden birtnde öğyaşında. tlk. kocasmdan dünyaya gelen üls renimine derara ediyor. Franb a da otuzunda. tkinci kocası Roberto Rossellisızca, îngilizce, ttalyancayı gani'den dünyaya gelen tlk oğlu yirmisini dolduryet ijrt bilmekte, Hollanda dimuş duıumda. îsveçli yücbz ileriemiş yaşma rağllTMİen anlamaktadır. Amacı men smetrıa ve tiyatro hayatuu tam bir başan ile yedi dil öğrenmek ve poüglot sürdürmekte, çocuklannı görmek için de sık sık olmaîomış.. Roma'ya gitmektedir. Bu totoğrafta onu oglu Şimdilik erkek Brkadaşı ve Robertino ile Roma caddelerinden birinde görü flörtü olmadığını ısrarla tekyorsunuz lngrid Bergman, kocasının Hintli bir rarlamasma rağmen, postacı kadına gcnul vertnesi uzerine rejisör Roberto Reskendisine çanta doUısu msk sellini'decı 1957 yılında ayrılmıştı. Oğlundan gayrı tup taşımakta, hayranlanndar ondan bir de îsabella ve Isotta isimli ikiz kızlan sürüyle hediye yağrnaktidır. vardsr. tklzler şimdi 19 yaşındadır. Fakat hayret. Çocukları ile onları bir arada görenler. onlan abProdükiorler bu küçük fcız\ la • kardeş sanmaktauırlar. da baştan çıkarmağa muvailak Henüz 12 yaşın daki küçük kız biraz sabırlı dav ransaydı kendi ne kıymayacak Özlediği mutluluğa kavuşacaktı Bunlat ablakaıtleş deği), ana ve oğul I Ün ılu yasıntla bir kar da!ı: Marisa Galliı ABVTü arkasından bütün Torino sakinlerini hungür hüngür ağlatan Marisa Gallina heni^z 12 yaşmdaydı. Ortaokul birinci sınıfına de\am ediyordu. Çalışkan. terbiyeli bir öğrenciydi. Erken uyanmış, çabuk olgunlaşmıştı. Bir de sevgilisi vardı. Çıigıncasına seviyorlardı birbirlerini. Aralarmda söz kesmişler, nişanlanıraşlardı. Erkeğin adı Giuseppe Piscopia idi. Varlıklı bir ailenin oğluydu. 18 yaşmdaydı. O da öğrenciydi. İki taraîın ailesi üe durumu feısa zamanda sezmişler, fakat itiraz etmemişlerdi. Onların gezip tozmasma ve karşılıklı ziyaretlere gö* yumuSevçîlisinin ardından yorlardı. sızın ağlayan 18 ya Giuseppe Pisco tlkisi de çocuk.» diyorlardı. «Şimdilüc böyle gitsin... Büyüdüklerinde şayet kısmetse giymiş. sonra da ket ve birbirlerinden aynlmazlarsa kondan aşagı atıverrr evlenirler, mutlu olurlar... O ölmüştu d2Thal tabiî. Yabanoı kızm kim Itusunlar, rıayatlarıru kazansmGiuseppe'ye soracak lar önce...» Ikisl de okuyordu... Mevsım bırlı davransaydı bl! siz aşklanna rağrnen okulu ve rıalkıru aglatan bu iz dersleri kat'iyen ihmal etme vermiyecekti her hal mişlerdi. Her şey norrnal sey söz konusu genç kız degildi, he!e rakip rini takip ediyordu... Fakat... Fakat günün birinde Marisa yeni bir sevgili hiç. Gallina sevgilisi Giuseppe'yi Giuseppe'nin amcaza yabancı blr kızla kolkola gör safirliğe gelmişti... müş, çılgına dönmüştü. Hemen vallı Marisa nered< eve kosınuş saçlarını güzelce bunu... taramış, en güzel elbiseierini T