28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AHİFE DÖRT 13 Mayıs 1970 CUMHURtTET Bir lise öğrencisinîn ıi'iıiıii'iı lıılıiiru yollan ve ilk 21 ftyük Zateri îstanbul'da kut'.adıktan sonra 1922 Eylültinun son haîtasınâa 3U güzel kentten aynhp Samîun Çorum Üzerinden Ankaa'ya döndüm. Amacun yenlden Meclıs memurluğuna girmektl. Alaca ilçesi Bidayet Mahkeme5i Başkanlığından Çorum 1 1 1 Asliye Mahkemesl üyeliğine ter :i etmis olan babamın ısran izerine bir stire Çorum'da kalıp Kasım ayı başlarmda Ankara'da oldum. HIFZI VELDET VELİDEDEOGLU B HEP AYNI ANADOLU VE BİR UMUT IŞIĞI ornm • Ankara volculuğrınun, Anadolu bozlarlannda eskiden yapmıs ve blr kısmım evvelce anlatmıs olduğum ötekl yolculuklara oranla. C bir öaelligi yoktu: Ytaa aynı tOEİu, bozuk şoselen yer yer rastlanan, tuz torbalan yükInnmis. gıcırtüi kagmlftT veya eçekli kafüeler (bunlar t&aa Konya'mn Tuz Golündan gelirmiş): pire lekeli çarşaflanyla yine aynı hanlar; etraflannda blr kaç tavuk veya üç beş kaı dolaşan ve duvarlannda dBznga damga tezek kurutulan aynı basık kerpiç evler; yüzleri klrli paalı ve üstü başı yırtık balaşlan boş ve anlamsız (fakat düsünen VafnUr için çok •ninTnli) ka ve erkek köylü çocuklar: ktml yerlerde rastlanan bulanık derelerin yöresınde sögüt ve kavak ağaçlan yoldan uzaktafci tepelenn boz yamaçlannda koyu blrer leke görüntüsü hajınde göze çarpan köyler; kısacası hâlâ yuz yıllann üocesıni yaşayan ve belkl de btnlerce yıl önceslnln uyfcnsunu uyuyan çileli Anadolu! îstanbul'daö Uç aylık yasantımdan ve orads tanık olduğum lüks ve refahtan sonra bu yollann yöreslnde Uç bin yıl öncekl Hlüt çagma dönmek (Hltltler *»" buralarda yaşamışlardı) İçimi btr g&rtp hüzünle dolduruyordu. Bununla blrlikte mâdemkl zafer kazsnılnııs, dflşman memleketten kovulmuştu, artık ber şey dtizelecek burcdar da betamlı durnma gelecek, artüc bu uyku bitecek, bu halk sefaletten, yoksulluktan ve bu ilkel yaşayıştan kurtulaoeJrtı. îçünden böyle kuruyorArabadakl yol arfcadaslanm arasında hoş sohbet bir Mustafa Ağa vardı. Birinci DUnya Savasında Çanakkale'de ayağından yaralanıp topal kalnuş, Ça nakkaledeki siper savaşını, zırhlılann bombardımanlarmı, kan ve ateş deryasını, kendine ttzgü deyimlerle çok güzel canlan dırıyor. Mustafa Kemal Paşanın kıtasında savasmış oTmftfrla flvünüyor, «0111111 ne yaman mfmn oldoğu daha o ıamıınflitn belliydi. tşte bak yedl dttvele karşı geldi, tzmiri nasıl aldı» diyordu. Mnstafa Aga yolda «Karabektr» denileo bUyücek bir köyda (şlmdi Uçe oldu sazuyorum) lnlp aynldıgı zaman geri kalan bizler bayağı üzülmüşttlk. Üç yolcudsn birisl memur, btrlsl tüccar. Trtrtei gallba celep Idl. Konuşacak pek bir şey bulamıyorduk. Seyahat aracımız blr yayh araba Idl. Herkes düşünmeye dalryor, celep uyukluyordu. YENtDEN MECLtSTE nksrs'y» vardığım zaman 1922 Eldminin son günlerrydl. Yine Taşhana indim ve eşyamı oraya bıraktıktan sonra doğruca Meclise git A CEM SULTAN vur. t ? Ovı daka SO»v.ra Bfomuf âffc&nftjthiT Te ogT^ıtmAfUlctjfi ayrüıp Mecliste kalmayı yeg bulmu? olan eskı hocalanm beni çok candan karşıladılar. Llseyl blörmi» olduğum İçin bepal benl ayn ayrı kutladılar. Büyük Zaterln sevinç pınltüan henüz gözlertoden sHinmemiçtL tkl buçuk yıl önce Mecliste ilk âmlrim olan ve Meclise giıerken benlm yao ve imlâ smavımı yapnnç bulunan Evrak ve Tahrirat Kalemi Mudttr Muavinl Tevflk Bey'e yenlden Meclise glnnek lçtn geldigünl söyleyince sevlndl: «Tsm nnı^nır^» geldiniz; bizfan kslemde bir Divânı Rlyaset Bfc. mnrlntu nrünhaL GeUn sizi y c ni mudüre tanıUyma» dedl. Ben ayrüdıktan sonra Evrak Kalemlnln Kanunlar Müdürlügüne olan bağlüığı kaldıntauş. Evrak ve Tahrirat MüdürlUğüne Necmettln Sahir (Sılan) Bey admda bir zat atanmış. Bu zat, muavin Tevtik Beye oranla çok genç, yakışıklı, » k l bakışU, kibar konuşan bir kimse ldL Tevtık Bey beni kendisine götürüp Meclise ginne arzumu söyleyince: «Sizin methiniıl bütün arkadaşlardan duydum. Hay hay. Hemen blr istida yazın, K&tfbi Unınınî beye verelim» Mnstaf» Kemal, İUc zamanlar Ankara'nın Çankaya keslmlnde, adıns cPapmım Bağı» dededi. (Eski baş kâtipliğın adı nilen ve ynkarda fotoğrafı rörülen bu evde oturoyordn. cKâtibi Umurailik» olmuştu ) Düekçeyi yazdım. Recep Bey' İn odasına gittik. Recep Bey beni görunce pek memnun oldu. Haktamda Necmettin Sahir Bey'e övgü dolu sozler söyledl. Necmettin Sahir Bey de: «Evet cfendim. çalışkan bir genç olduğunu her zaman bütün «rkadaşlardan duyardım» diye onu tasdik etü. Recep Bey bana: «Eğer Ankara'da Işin gficün TAL;P APAYDIN yoksa, çimdiden vazifeye haşla. Belki tavin muamelesi bir hafverdi. Bızim Corc ehbabı da ta gecikir. Boş dnrmamı? olor 98 O ne dedi? sım» dedi. Memur atanm&lannı îki yüz bin verdL Ohnadı Corc ehbabrm. Bu bey daha çok verartık ya Reis Faşanın, ya da Bak »en. O niye az v«rdi? di. îktaci Reisin onaylaması gereYarbay dayıyla Şoför ömer de egilmis dlnHyorMyormuş. Verdl kaç? lardı. Üç yuz bin verdi. Gâvur değü mi, öyle olur, dedi Yarbay dayı. 650 YILLIK BtR SALTAMemduh araya gırdı. Ingilizce bir ?eyler s5yleAna eaddeye çıkınca Memduh bey geriye döndi. Corc cevapladı. Takır tukur konuştular. dü, Tamam. Sar Seyıt. Topla hadi gjdelim. (Saatı NAT GÖZÜMÜN ÖNÜN E«... diye gülümsedi. Gözünüz aydın. üç yü» na baktı) Çabuk olaİLiı vakıt yok. (Kulağına eğilbin edermij. İyi mal. Ama belâlı if, biliyorsunuz. dı) Ben alayun. Üç yuz elli bm verecegim, çabuk. DE YIKILDI, GİTTİ Daha fazla kimse vermez. Çünkü yakalandı nu, •Yaşa Memduh beyım. Senden iyisi yok.» gitti. Hattâ başkasmın haberi olsa ihbar ederler. îb Eğildı sannağa başladı. öreve böyle erken başlama bar edene hükumet para verir. Bu kuyumcu benim Memduh bey eliyle «ver» işareti yaptı. Ziya bey mın benim için en önemiyi dostum. Corc da Seyidin ahbabı imiş. Onun usulca «beş» dedi, bir tomar para uzattı. Memduh lı yaran, Mecliste 1 Kaiçin bunlardan korkmayın. Gene de hiç belli olbey baîint sallıyarak pantolon cebine yerleştırdi. sım 1922de Saltanann kaldırılmaz. (Geriye ileriy» bakmdı) İnsan oğludur, çiğ Tamam beyler. Teçekkür ederiz. Bize müması kararının görüşmelennl süt emmistir. Polise telefon ediverirse derhal yasaade, «ceie gitmemiz lâzım. Sıze rica ediyoruz, ızlemek olanağını ka\uşmaklıkalarlar. kimscye duyurmak yok. Allaha ısmarladık. Hadi ğım oldu. Bu gbrüşmeler ger Aman ağzmdan yel alsm bey. Seyit, yiiklen .. çekten ilglnçti. Fakat ikl >ü Ya işte, şimdi düşünün taşınuı da karar v*. tstanbul Hilton? dedi Ziya bey usulca. dan fazla bir zaman önce rin. Siz benim hemşerilerimsiniz. Madem doğruca Memduh bey duşündü. «Men'i Müskirat» (Yanı içki yabana geldmiz, aldanmanızı istemem. Yes, dedi. Sonra cep defterini çıkardı, bir sağı) kanununun goruşulmeletelefon numarası söyledi. Ziya bey çabukça bir kâ Sen ne dersen öyle olsun bey. rinde olduğu gıbi, büyük gürülğıda yazdı. Sonra Memduh bey «yarın çabuk, uçak Seyıt Alıye söyledim. Bana bırakın bunu. tülPr ve tartışmalar olmadan la, birlikte» işareti yaptı. Öbürleri kafalarmı salla Üçyüz ellı bin vereyim. Başkası imkânı yok verSaltanat kaldınldı. Megerse dadılar. Seyıt Ali bır şey anlamadı. mez. Ben bir yolunu bulur onu üçyüz elli bine ha onceder. Gazi Mustafa Kemal Hadi Allaha ısmarladık. devrederim. Maksat size iyilik etmek. Paşa «vaziyeti idare» ederek bu Güle güle canım, gflle gule. Sağol bey, Allah razı olsun. konudaki muhalefeti yenmiş. Good by... İyi. Başka çare yok. Nasıl uşaklar? Son Osmanlı Sultanı VahidüdSeyıt Ali çuvalı kucaklayıp arkasından yürfl İyi, dedi Seyit Ali de. «Ah şuniar olmasaydı dln'in Ulusal Kurtuluş Savaşı dü. Yan karanlık merdivenleri çabuk çabuk indiler. o da yeterdi bize, diye düsündü. Nasıl atlatmalı bil boyunca suren hıyaneti zaten Dıjarda arabanın içindekiler sabırsızlanıyorlarmem.» Saltanatın kaldınlmaeını herdı. Araba Kızılaya asağı yol alıyordu. kesin gözünde haklı kılacak ze Nerde kaldı bunlar yavu, dedi Rüstem. Ne Bu is tehlikeli, dedi Memduh bey. Ben tnil. mini hazırlamıştı. yaparlar içerde? letvekili olduğum için evimi anyamazlar. DokuSuleyman Şah, Ertuğrul GaOtomobilln camından eğihnif bakıyordu. nulmazlığun var. Onun için alıyorum, anladınız zl ve Osman Gazı'den berl sü Evraeyin, dedl Yarbay dayı. Aha çimdl gemı? Size bir iyilik olsun.. rüp gelen çeşitli .yükselme ve llrler. tj Memduh beyin eline geçti ya, korkmaym Sağol. çökme çağlarım ve türlü türlU l Belki de polise aksetti simdiye kadar. Bukarakterdeki Padışahlarını ttaŞoför ömer eğilmi« arabanın lâare yrrini ine« radan olmasa bile köyde duyiıldu bu, öyle ya? rihlerde okuduğum koca OsDyordu, Köyde dostunuz var, düşmanınız var. Gider haber manlı Saltanatı o gün Meclis Hay canını veyim, dedl. Altnnda »öyle bir verirler. Onlar da Ankaraya telefon ederler. Belki te. çürüyüp cılk olmuş bir araraba olsa. dunyaya değişmem valla. de polis pesinizde şimdi. (lleıi geri bakındı. Öbürmut gibi, gözümün önünde da Ya, o kadar eyi mı? leri de baktılar. Ankara caddeleri tenhalaşmıştı, lmdan düşüp dağıüverdl. O an Ne diyon ağa ne diyem? Milyon değer. Tek tük arabalar gidıp geliyordu.) Şunu sayın da, Konya Lisesindeki tarih ho Sen de her çeye milyon diyon birader. bakaymı biriniz. (Geriye bir tomar para uzattı.) camız Muhtar Bey'in: «Içtimaf Derim tabi. Yalan mı? Ben iyiye iyi derim Yarbay dayı aldı, Seyide verdi, miiesseseler, devletler, hatia ağa. Kötüye de ta? çaUaşa... Aha geliyorlar! Sen say Seyit, çabuk. milletler dahl. tıpkı insan uzviEğilip kapıyı açtı. Önce çuvalı uzattılar. Seyit dizlerinin üstüne koydu sajmıağa baçladı. yeti gibi, doğar. büyur, yfikse Bin, çabuk! Bir yerde şaşırdı, tekrar baştan başladı. Rüstem lir; sonra devrinl bitirir ve taMemduh bey dolanıp direksiyona geçtl. Arayan yan bakıyordu. «Emme çok para be? rihten silinir gider» sözü hatıbayı çalıştınp yürüttü. Araba döndü, Maltepeye doğru yol aünağa nma geldi. Geride fısılhyla konuçuyorlardı. Rüstem eğilip başladı. Blraz da ağulaştı. Memduh bey ikide biı Seyide sordu. O gün Türklye Büyük Millrt aynaya bakıyor, bitip bitmediğini kontrol ediyordu Meclisi Osmanlı Saltanatını kal Ne oldu la, ne dediler? Seyit Ali basını kaldudı, dırrnış degil, eylemli olarak za îyi. Kıymetli malmıj. Bu adam öç yuz bin (Arkasi var) ten tarihe kanşmış olan bu Saltanatın 16 Mart 1920 tarihınden başhyarak yok olduğunu tescü ÇIKAN KISMIN ÖZETİ etmişti(i). Macera, soğnk ve yafışh blr gfinun Kafamda, kendl yeteneklerim aksam Ostü ssatlerinde San Francisco'ölçüsünde, felsefe yapa yapa d» baslamıstır. Torgnn ve bitkin görüMeclısten aynldım. nfislü bir adam, rıhtım çevresindeki perlsan pansiyonlardan birine Inlyor. Ken(1) Bu konudaki Meclis karandisi lşsiz güçsfiz bir avukattır. Bir süre nı ve bugünkU Türkçe ile yatrp nyndnktan sonra gece sokağa çıgerekçesini, bu yan dlzinikıyor. Actır, sognktan donmaktadır. Bnnin sonuna dogru verecegim. na rağmen dlrrtıiyor ve büyük köprflye yöneliyor... Nlyeü intthar etmektir. YARIN 6 TIFFAN^ JONLS .., OUZELSIMI^ Meclis'te, Ankara'da yeni hava ve düş lnnklığı 4 TEŞEKKÜR Merhum Yuk. Müh. Raml öıger'in eşı; Gonal Yenal ve Urgay Hami Ozger'ln sevgilı ann«i; Yenal aüesinln abla ve halası; Seçkln aıleslnln karde» ve teyıesı Amansız hastahğmda alâkala . rını esirgemiyen; ebedi istırabatgâhına teşyie iştirak eden; çiçek gonderen; teleJon; telgraf; mektupla ve bızzat evimize gelerek başsağhğmda bulunan aknıba; candan dost ve ahbaplarımıza en içten teşekkürlerlmizi arzedeTİz. Oğln: Urgay Hami ÖZGER Kın Gonul YENAL SEÇKtN Yenal nllesi Müzeyyen ÖZGER'in Cumhurlyet Doktor Süreyy Aatamal Muayenehaueılnl nafcletü AYLAK MUSA BEV Sıraselvtler 6» (Takstm Slte) K 1 Tel: 44 57 44 Yeni adres: • » • • D«hilİT» M m c h a m n » • • JJ uıçıcıeıB>2 GEÇSE uııt:. • D o k t o r <l X MUSTAFA ÖZDÎLER X • Randevu alınman rles olunuı • LAlell Mesihpasa Cad. No. 13 T Tel: 21 88 «• • AKSARAT X ••••••••••»••••••»•»» KATIP Pasomu kaybettim. Hükümsuzdür. ömer DBNKÇf Bir an İçin kendiml kaldırdığım gibi asağıya, boçluğa atmak ihtiyacı ile kıvrandım... Adam bana yetışmeden bu isi bitırmeliyim dıyordum. Fakat o benden önce davrandı™ Yanıbajıma gelmisti bile. Kolumu yakalayarak sinirli parmaklarla sıktl Aatırcasma... c Bir saniye... Sadece bir saniyc.» Sâkin bir sesle konuçuyordu. Zerre kadar heyecanlanmadığı muhakkakü. Emir vermeğe alısmıs adamlarm kesinliği vardı hecelediği her kelimede. Türkçesi: Adnan TAHİR Basımı cevirip baktnn. Boyu, ortadan biraı daha uzundu. Sırtındaki yakası kürklü pardesüye rağmen saytf olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Banesini biraz havaya kaldırdı, dediğiml de kabulşında gri bir şapka vardı... Kenarları yuvarlak bir lenmis göründü: fötr... « Uyumuş ya da uyumamış olabilîrsiniz. Bu Kırk yaşlarmda olmalıydı... Suratma baktnn... pek önemli değil zaten Demin, iki saat süreyle Tarafsız bir surat.. Gözleri, insanda kurşunıymis sizi tâkip etüğimi söylüyordum. Amacınızın ne olgibi bir tesir uyandıracak kadar donuktu... Duyduduğunu ve nereye gittiğinizi derhal anlamıştım.»» ğu merak ve tecessüsü msskelemek için bakışlanna Knrsuniye çalan kasten böyle bir Ifade vermiş olması da pekâ^â daha şöyle bir süzdü:donuk gozlerle beni bir kere mümkündü. Tarafsızhk durumunu bozmaya kesif Şayet kendinizi öldürmek istiyorsanız, enbir dikkatle beni süzüyordu. Kolumu bırakmiftı. Eldivenli ellerini pardesü gellemek hevesine kapılacak değilim.» Yaslandığım yerde hafıfçe yalpalamıştım». Göz sünün cebine soktu. kapaklarım kurşun gıbi ağırlaşıyordu. Dızlerün Bu cümlede, sualden ziyade bir çejit onaylama her an bükülebilir, boylu boyunca yere uzanabiniteliği seziliyordu. lirdim. Tahammülütn kalmamıştı artık.. Derhal Cevap vermedim. O da susuyor, beni israrla inanladı durumumu: celemeğe devam «diyordu. Kafasmda beliren istifhamlan yenmek amaa ile böyle yapnğmdan emin« Arabamı köpriinün bas tarafında bıraktım.» dim. tsterseniz gidelrm, oturur, dinlenirsiniz biraz.» Ar» Saniyeler birbirini kovalıyor, ikimiz de susu zu ediyorsanız tabü...» yorduk. Ani bir kararla tabakasını çıkanp bir sigara Tekrar kolumdan kavramıştı... Bana hem yol yakü... Üflediği duman, yanaklanmızı yalayarakgöstermek, hem destek olmak için başka çaresi d« tan geçip giden «is tabakasında eridi, kayboldu. yoktu. Sigarasmdan çektiği ikinci nefesin sonunda: Böyle yapmasaydı zaten ne yürüyebilirdim, ne « Size bir teklifte bulunacağmı...» diye ko ayakta durabilirdim. Beşeri bir anlam vardı bu nuşhı. davranısmda... Fakat bana, bir polisin, bir suçluyu Ben susmaâa devam ediyordum. Sadece ayak ele geçirdikten sonra sürükleyerek götürmesini hata durmak bile baslıbasına bir meseleydi benim tırlatmıyü nedense^. için. Dayanma gücümün aon kınntılarma gelmiştım. Olduğum yere yığılıp kalmamak için tekrar Siyah bir Lâncoln'dü adamın arabası. Geçti, dikorkuluğa yaslandım. reksiyonun başına oturdu. Ben de yanına yerleş• Iki saattir peşinızdeyim... Sizi tâkip ediyor tım. Motoru çalıştırdı, hareket etti. dum... GLdiğiniz kamyonun altından ar k çıkma Ağır ağır sürüyordu arabajı. Usta ve tecrübell yacağınız kanısına kapıimiftım... Uyuyup kalbir şoför olduğu her halinden belliydi Bır eli didmız orada...» reksiyon yuvarlağınm alt kısmında. diğeri de vıtes € Uyumuyordum • kolunun üstündeydi. Kavşaklarda sağa sola dikKonusmağa hiç niyetim ve takatim olmadığı katle bakıyor, virajlan itina ile dönüyordu. halds bu kelime dökülüvennişti dudaklanmdan Çok ted* irli ve uyanık ohnalıydı. Durup duGarip feydi doğrusu.. Hangi sartlar alünda olursa rurken basına bir belâ gelsin istemiyordu herhalolsun, insan kendini temize çıkarmak, yanhş blı de. Aynı ölçüde, sınırsız bir güven duygusuna sayarjıyı da düzelimek zorunluğunu duyuyordu. hip bulunduBu da mııha1rV=lh H. i. Dogal YARIKSIZ ADAM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear