28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKt 13 Mayıs 1970 rTTMHÜ Kİ Y fcir MHH hayatrmrn tedirgia «deıı eMdl sorulaı var. Bu (oralan sormak. her fajduyulu vatandaşm hakkıdır. Onlan cevaplandırmak da, bu sorulan doğoran sartlan yaratan sorumlulann vadfeai! M EMLEKETÎMİZİN gidişatmdan, sağduynlu insanlann endlje dayduklannı gormemek mümkün değüdir. Evet, memleketimirin gidişaü, emniyet verid değildir. Memleketimiıde, uzun geleceklerde değil, yannın üstünde bile gittikçe yoğunlaşan, karanlık aora isaretleri var. Her sağduyulu insanm katasmda; fu kaçmümaz endise, gittikçe düğümlenmektedlr: NEREYE GİDİYORUZ? Şevket Süreyya AYDEMİR A Tüıki.vede bütün müesseseler, hızla ittbarsızlasmaktadıı. En bastan en sona kadar, Itibanızlaşan bu müesseıeler, halkta devlete kar51 güven ve saygıyı sarsmaktadır. Bu gidişin sona, halkla dcvletin, hattâ biz farkına varmadan, birbiılerinden kopmalarma vanr. Tann ve en kritik bir zamanda, bir de bakanz ki, halkla devlet karşıkarsıyadır. A Türkiye, kötii, zararü, tehlikeli bir yerlesrne içindedir. Şehirler, genişlemekte değil. kanserleşmektcdir. Koyden şehre akm, rasyonel bir sanayileşme temposuna uyduralacağı yerde, köylerin başıboş boşalması, hükftmetçe teşvik gormektedir. Meselâ başkentte fabrikalar olm,adığı halde, resmi kayıtlara göre Ankara nufusunun ••67'si gecekondularda toplanmıstır. Hattâ Cumhurbafkanliğı köşkünün etrafı da dahil oldufcu halde Ankara'yı saran gecekon» du der>alan, aynen, İstanbulda. Izmirde, Adanada ve diğer sehirlerde de dağları taşlan doldurur. Bu. sıhhatli bir ytrlesme değildir. O Asmnnda sanayi yerleşmesinin ilk prm sibl, «anayiin bütün rnemleket yüzüne dajıtılmasıdır. Hele sıhhatsız sanaji merkezlesmelerine, katiyen meydan verilmemesidir. Hulâsa bugün «ehirler, büyüraekte defil. kanserleşmektedir. Ve yarm. herhangi bir 6/7 Eylül olayı, bu şehirleri saran çevrelerle, çehirlerin asıl çeHrdeklerini, birbirlerinin karşısına çıkarabilir. O Sanayiin kötu yerlestirilmesinin en canrı misali olarak da, meselâ Pendik trmlt ara«ını gösterebiliriz. îzmit Körfezl çerresi gibl, Akdeniz bolge ve ikliminde esi olmayan dlnlenme, sayfiye, sıhhat tesislerinin, plâj ve bahçe sahalannın elden cıkarılması. A.P. iktidannın. affedilmez suçudur. Bu suç. son devrede, frene dünysnm eşsiz bir körfez ve yesillik Mhası olan Gemlik Körfeıtne de ııçratılmıstır. Yerinin Eskisehir veya Konya ovalannda olması gereken büyük bir azot fabrikası, vilâyetlne birseyler yapmak Isteyen bir vekflhı, sasıl»cak anlayısnzlığı ile, Gemlik Körfezinin, en ye$il sahasına kondurulmuştur. Halbuki buraları. kansı altın edecek ve bütün Akdeniz çevresfaıde bir benzeri olmayan, yeşil sahil kordonlandır ki, ancak dinlenme ve turiıtik yerlejme alanlan olarak kuUanılacaktı. A Çünkü biıim yüzyılmnzda sanayi her ye re kumlabilir ama, denizler, plâjlar. sayflye ve dinlenme yerleri ile sıhhat ve turistik tesisler, her yere kurulamazlar. Bütün Akdeniz Şolgesin de bir eşl daha olmayrp, birtakrm gamsızlarm elinde ve birtakım arsa spekülâtorleri için taıha edilen Marmara kıyılannı bir daha yaratmak. elbette mümkün değildir. Bu çirkin tasarruflan ile bagünkü iktidar, bu dünya eennetini yaratan Tannyı bile küstürmüs olsa gerektir. Halbuki bu iktidarm famsız tnsanlan her m lerine «Tanrmm inayetl» ile dlye başlarlar. Kısaean; hemen bütün icraarma akıl almaa bir gamsralık hâkim olan bugünkü iktidarm. bütün kıyılan yağmaya vermesi, tstanbul'u betonlasürması ve Boğaziçini Galatalasbrması gibi. dünyanın mutedil iklun bölgelerinde btr eşj daha olmayan Marmara Bölgesinin de kanserleştirihnesi, mümkün imkânlanna kasteden plân sız bir plâncılığın, düzeltilmesi imkânsu hatâlandır. Hattâ bu hatâlara, mezannda Adnan MendereVin kemikleri de sızlasa gerek. Çünkü daha öııce bizde. estetik bir şehircilik ruhu, yani sehirlerde güzellik gayreti doğmamıştı ama, Menderes'in romantik ruhunda, bu dnygu, fllizienmeler vermijti. Tanl Menderes için sayılan hatâlar arasında, sehirlere ve kıjılara ibanet yoktu. Â Doğu problemi Türkiye'nin, yani hem bugünktt. hem yarınld Türtdye'nln. en önemli diger bir problemidir. Siyasî, ekonomik ve sosyal. en ciddi problemlerinden biridir Doğu probleminde bugunkü oligarşl, tam bir umursamazlık içindedir. Halbuki bu problem, bizim temel dâvalarımızdan \e temel zaaflanmızdan biridir. Bu dâva, ancak geniş bir anlayış, rasyonel bir kalkmdırma eücü. komşu ülkelerin tecrübelerinden dersler alınacak bir inşa düzenive Doğuda insan emegi Ue insan haysiyetinin, aynı zamanda ele almmasına dayanan geniş bir Idrak ile halledilebilir. Aksi takdirde Doğu Ue Batı. bizrm devlet yapımua bugün taşıdıklan tezatlar ile. er geç birtakım sikıntılara gebedir. Bence Doğu'5 a ilk müdahale. büyük zirat devlet işlermelerinln yanında, bunlardan yardim gören küçük toprak mülklyetini acele yerleştirmekle mümkün olabilir. Bunun l(in. ne bir asir türecek Kadostra çalışmalannı beklemeye, ne toprak reforrnu gerçegini, ziraî reform edebiyatı ile maskelemeye lüzum yoktur. Çünkfl bn oyalama tehllkelidir. Doğuda köylü. eğer kiirük toprak mülkiyettne, acele ve lcraa kanunlarla kavuşturulursa, görüleeektir ki, Doguda Türkiye kendine bajlı. çalışkan ve zek! bir vatandaş kütlesinin yardımmı buUcaktır. Aksi takdirde ve burünkü ağa, bey. seyh ve tarikat ticareti ile elde tutulabilecegi sanüan bu geniş bölçeler. cr geç büyük huznrsuzluklann sahalan olabilirler. Doga'yu bosaltma değil. Doğuyu yerlestirme, miIH »iyasetin temell olmak zorundadır. Bu yerleştirmede şuurlu bir sanaylIestirme, yani Doğu'ya teknlğin ve kültürün götiirülüşü, devletin büyük dâvası obnalıdır. Hen de acele ve teşkilâtlı bir dâvası. • O Nihayet, 1545'ten itibaren çok partiH bir demokrasi olarak benimsediğimiz bir rejimin, hem iktidarlarm, hem muhnlefetlerin devamlı İ?bir1iğl ile bir ollgarsi'ye dönmesi hâdisesinin de önemle fistüne egümeliylz. Çünkü Türkiye. demokrasinin oliparşi'ye dönmesi ile. kendine hedef gibi aldığı Batı nizamından kopmus ve hula, Güney Amerikalaşma'ya yönelmistir. Güney Amerikalaşmak, bngünkü rejimimlzin, bütün fartlan ile havasma ve gidişatma hakiradlr. Halbuki tarihlert ohnayan melez Güney Amerika oligarşilerine karşı Türk milleti. en azından 3000 yıla varan saltanatlan, tecrübeleri ISereye gidiyoruz? gidlyonu? tktidar T« Ana E VET, nereyePartisi İle; Meelis'teki diğer Mnhalefet siyasi partiler, en yüksek kademelerinden, en uçtaki örgütlerine kadar, bütün vakitlerini Bizansvari şahıs kavgaları içinde harcadıklan için, onlar bu sorular üzerinde durmayabiHrler. Daha doğrusu siyasi oligarşi. kendi içtadeki soysuzlasmanm uyuşukluğu içinde, kendini oyalayabilir. Ama onlar dışmda: Ünlversitelerden meslek teşekküUerine. fikir toprulnklanna, sendikalara, ev sohbetlerine, sahsiyetli basm organlanna, hattâ mahalle ve köy kahvelerine kadar bütün çevreler, şimdi bu aorunun huzursuzluğu içindedlrler: Nereye gidiyoruz? Bu soru, bn huıursuzlnk yerindedir. Çünkü Türk railleü, tarihin derinliklerinden gelen bir toplumdur. Ardrnda, en azından üç bin yılın varlık, egemenlik ve nizam tecrübeleri var... Bu üç bin y ı l ı n tecrübeleri mliletimizde, hem de en perisan, en parçalanmış olduğu zamanlarda bile. bir sağduyu yasato. Bu sezis ve anlayış güeü Türk millerinde, milli bir miras gibi yaşar. Ve şiradi bu miras, milletin hiç olmazsa sağduyulu çoğunlufunda, her gün daha karanlık ihtimallere dofru yönelen bir kaygv halinde ruhlan sarmaktadrr: Nereye gidiyoruz? Nurlu ufoklara mı? Toksa bulanık, hattâ karanlık geleeeklere mi? Çünkü gidişat, milletin sağduyulu ve gereekei insanlann sezgi ve anlayıslanna göre, endise vericidir. Temelde çoküntüleri B U endise nereden. geliyoT? Bu endlşelert, kaygulan ruhlannda, vicdanlannda da yanlar, memleketin gidişatmdan niçin kasavet içindedlrler? Gamsızlar, demagoklar niçin rahat ve sağduyulu insanlar niçin rahatsızdırlar? Bu sorulann cevaplannı ve sadece temeldeki çoküntüleri işaret ederek açıklamaya çakşacağız: O Türkiye, çok hızlı bir stnrflaşma içindedir. Bu hızlı sınıflaşma, Türk toplumunun temel yapısında, tehlikeli sosyal tezatlar (çelişmeler) biriktirmektedir. Bu tehlikeli gel]«. me ve birikmeler, başta iktidar ve ana muhalefet partisi olmak üzere, bütün partiler ve siyasi oligarsi tarafmdan tesvik gormektedir. Ama ?n da blr gerçektir ki, bu hızlı ve başıbo* sınıflaşma ile, onun temel yapıda yarattığı tezatlar. çelişmeler, Türk milletinl er geç, kanlı sınıf kavgalanna sürükler. Be, ha nayrfyet 1 rüler nizamına dusmemeliydi. Kaldı ki, Güney Amerika DevleUeri de jimdl, her gün bir yerde patlak veren, patlamalar içindedir. Amerika"nuı süper emperyallzmi, Güneydoğu Asyada ordulan ile olduğu gibi, Güney Amerikada da otokrasileri, plütokrasUerl ve oUgarşileri Ue. Um bir iflâs ve haysiyetslzlesme içindedir. O Oligarşi çağımızda, artık devrinl yaşamiş ve kalmtı nizamdır. Bu nizara, hele Türk milleti gibi mazisi, haysiyeti ve geniş kütlelerinde sağduyusu «lan blr raillete yakısaeak bir elbise değildir. Oligarşi, kumaTbaı ve mfisrir bit azınlık nizamına götürür. Demagoklar, hattâ demagok diktatörler yaratır ama, sanlı bir Millî Kurtulus hareketinden geçmis «lan haysiyetli bir milll ruha önder, sözeü ve teskilâtçi «Ucak vasıflı Insanlan yaratamaz. # trtica, temel yaprmntda saldırgan ve eahll bir kalabalık yaratraak seklinde teşvik Körmektedir. Bunun üzerinde aynca dormayacağız. Çünkü irtica blr tehlikedir ama, bir nlram değildir. Ve irtica, bugünkü bütün silâhIarı, sloganlan, içten ve d 15tan dayandiğı himayelerle dahi. topluma hiçbir yeni değer getirmemektedir. Hiçbir yenl dejer vaadetmemektedir. ÖIü mazi ise. gelenek demek dahi degtldir. İrticaı dinden ayırmak, dini mâbetlere ve vicdanlara bırakmayı, dlnl değil ama, cehaleti ve din ticaretini de, sıhhatli ve zinde btr devlet gücü ile tasfiyeyi Türk milletinrn tarihten gelen tecrübeleri, sanıyorum ki. destekieyecektir. A Türklyede her ilerici tenkidi. her reform cu ga>Teti komünistlik olarak karşılamak çabalan ttibannı kaybetmektedir. Hele komünist denilen hareketlerin, dışandan raaddi yardıra irördüğu yolundaki snçlamalann, bütün dev> let leşkilâh ve kırk yıldanberi bir tek belgesini dahi gösteremes. Bu konuda ve baran devletin en yüksek ve en sorumlu makamlannı Ijgal edenlerin dahi yaptıklan beyanlann. hiçbir ger> çeği. hiçbir destegi ortava konulamamıştır. Vatanımızı. Amerika'nm siyasî, iktisadî ve askerî alanlarda, mantık ölçüleri ile uygun düsmeyen kontrollerden kurtarmak isteyenlerin. bu ülkeyi Amerika'nm kucagmdan kurtanp Sovyetler Birliğinin kucağma atmak istedlklerl yolundaki suçlamalar da, gerçeklere dayanmas. Türk milleti niçin. muilaka birinln kncafinda olsun? En zz üç bin yıldanberi egemeniik fantihanlan vermiş olan Türk milleti, başkalannın kucağmda değil. kendi ve özgür bayrağı altında. pekâlâ yaşayabilir. Ittifaklar ise, esaretler demek değildir. Askerî, siyasi ve iktisadî esaret getirmeyecek «lan IttUaklar yapmak yasama organmm. Devlet Reisinin ve Rükumetlerin vazifesidlr. Muhalefet onlardan. bu vazifeleri istemelidlr. Voksa köksüz suçlamalar, havada kalmaya mahkumdur. Gerçi bugün iilkemtz, lıakikaten bazı yabancı kontrollerin altma kaymıttır. Tanl bu kontrollerin kucağındadrr denllebilir. Fakat bütün millî güçlere düsen, lıte bu vaziyeö düıeltmek defil raldlr? Bizde sendikacı demek, meslefinin gerçekten erbabı adara demektir. Sendikacı künüye çıkıp bir nutuk attı nu, parmağuıızi ısınrsınu.. kulis dendi mi. üstüne yoktur Mâriiet. soğukkanlılık ve cerbezenin hepsi vardır sendikacıda» yüz metreden desteksiz aüp. insant gözünden vurur sendikacı.. iyi plsmls. iyl yetlşml?tir: Amerika. Avrnpa görmüştür. Seminerlere, konferanslara katılmıs. polıtlkacılarla hemhâ] olmnstur. Blleîrinin hakkıyl» koltuSuna oturmuştur; bileğinin hakkıyla altına araba çekip. bol gelirli yasantısını surdürmektedir. Câzibeli bir meslektir bugün sendikacıhk... Böylesine câzibeli bir mesleğin eevresinde. hayatın zehrini tada tada yebsmıs ijçiler çatısırlarsa, aralarmdan sıynlıp koltnia oturacak olanların İyi büenmiş olmalan gerekir. Sendika lideri nutuk kürsüsüne çıktı mi. değme politikacıya taş çıkartır. Sağ gozüyle salonnn »a| taıatmı, sol göıüyle salonun » 1 yanmı gözleyip, dinleyicinin üç dakika kinde Hllâhraı şaşırtır. SaJ gösterip sol vurur. sol gösterip sağ vurur. Ertesi gün gazetelere gelen haber bültenlerine bir bakarsmra: Sümerbank fabrikasmm başmaları Ribidirroübarek...îlerici iseniz ilerici renkleri vardn, tutucu iseniz, tutueu renkleri vardır. Begen beğendlğini... Seyfi Demlrsoy'un dünkü gazetelerde söylevini okurken. kendi kendime güldüm biraz.. Seyfi Demirsoy. Haffl Tunç, ve arkadaşlanNe de iyi. canü. neseli, işbilir kişilerdlr. Bir kol Adalet Partısınde. blr kol Halk Partisinde, alt taraf koltukta. Ve nutuk: Madcnleri devlet işletmeli.. Sak, şak, şak.. Rcjime bağlıyn Bir cümle 1.. Aşın sağ, aşırı wla karpyızSak. sak, sak.. >UlyarIarca llra vergl kaçırılıyor» Sak, şak. sak.. Pstronsuz igcj ohnaz.. Sak. sak. sak Şak, sak. sak Sonuç EREYE gidiyoruz? Şekllnde bugnn bütün sağduyulu vatandasjan saran endişeler, ferçek bazı sebeplere dayanmaktadır. Ve bu sornyn sormak, bütün sağduyulu vatandaşlarm hakkıdır. Bu sonınun cevaplannı vermek de, bu cevapları vermekle sorumlu olanların vazifeleri değil midir?.. Hayır A.P. muhabiri Peter Arnett yazıyor: «Snuol s«hrinde mafazalar hemen yafma edildi. Vietnamh bir tercüman bir kasa gazozu arabasına attı. . merikalı erler ayakta kalmıs biı vitrini tekmevle yıktılar, dolaptaki saatleri eeplerine indlrdiler, elektrik araçlarını bölüstüler. Sonra da dükkâm raktılar. Bu arads bir Arrerikalı, yepyeni ayakkabılan bir vaiize doldump arabasına gotürdü.» Kamboç'taki Snuol yağmasından bir kesit .. Gören, anlataın, Amerikalı bir gazeteci Kimse yalan diyemeı, kimse bu tanıklığı rertfledemez. Bir Kamboç şehrine giren Güney Vietnamlı ve A mrrikalı askerlerin talan ve yağnta yansmd» birbirlerinden jeri kalmadıklarım böylece öçrenmiş oluyoruz .. Snuol sehri daha 6nce saatlerce bombalanmış. Amerİkan nçaklan Snuol'un yüzde doksanını yerle bir etmişler. Kimse acımamış çoruklara, kadmlara, yashlara, gençlere... Etnri veren NİTOn nasıl olsa. basmıslar bombayı! Sonra da ginnisler ş«hre, sağ kalanları da tepelemisler, ne var ne yok cebe atarak. Ncvdi Kamboçiujann §uçu? Bafunsız kalmak, ozgHr yaşamak bteği . Kendi iç sorunlanm kendi isteğine göre halletmek. Başta büyük bir devlet adamı olan Norodom Sihannk . Ne demişti evvelki yıl General de Gaulle Pnotn Penb'de: «Amerika yarmrnz, nakoız bu uzak seferden vazceçmeli. uluslararasi bir toplantı yapılarak barıs kurnlmalı.» Bunu Vietnam »erüveni için sövlemişti. Amerikan saldırganlannın ergeç Kamboç'u. Laos"u, Tayland'ı. giderek belki de Çin'i içine alaca|ını. düny» savasmın da böylece patlak vereceğini düşünerek... Prens Sihannku CİJİ.'cılar kendi yonternleriyle düşürdüler. Bir kukla koydular yerine Tetmedi bu. Çünkü Kamboç'iular yutrnarruşlardı oynanan oyunu. Bu kea sımr a^ıldı, barışçı köylüler kentliler saldırgan güçlerin oyunoağı oldu. Kamboç adım adım istilâya başlandı. Prens Sihanuk Pekin'de yeni bir hükümet kurdu. «Biz gurbette bir hükümet defiiiz. Köklerimiz Kamboç'un içindedir. Bafcımsızlık savaşı yapan çetelerle surekH habeTİeşiyoruz. Kamboç Idmsenin peyki olmryacaktır. Ben bir komünist defilim. Kotnünirt olmak bana gnrur verirdl, ama komünistler beni içlerine almazlar, çünkfl komönizml iyi bUmryonım. Ben bir milliyetçiyim, atalanm gibi bir Kamboçiuyum» diyor. Amerika neler yapryor görüyorsnnnı? Zorla, ite kaka, sürükleye sürükleye milliyetçfleri de komünistlerin safına götürüyor! Bağımsızlık savaşı yapanlan tek bir cephede birleştiriyor. Sonra da onlann topuna «kızıllar» adım takıyor! Asyayı, Afrikayı, Avrupayı «kınllardan» savundağunu iddia ediyor ardından da!... Oynanan oyun u kadar aptalca de|il. Bilerek yapılan, özel hesaplanı dayanan bir sey! Prens Sihanuk, gitmiş Mao ile görüşmüs. Çdn'in yardmum istemiş. Le Monde'da okudnm aralarındaki konuşmayı. Mao: «Si«inle dost olmak beni mntln tahyor, bir prenssiniz ama kendinizi halkmıza vermiş bir insansıruz» demiş. Sonra da şunu eklemiş Mao: «Siz komünist olmaya Iâyık btr insansınız.» Prens Sihanıık'an cevabı da söyle: «Belki bir gün komünist olurdnm, ama vaşrm çok ilerledij. Kırk sekiz buçuk yasındavmıs Sihanuk. Mao: «O kadar geç kalmıs ssyılmazsuuz» yargısına vamuş... Amerika bir yandan, Mao'cular, sosyal »orunluluklar 5te yandan. Prcnsler, beyler, pasalar istemedikleri halde komünist cepheye itiliyorlar Uzak Doğuda, Yakın Doğuda, Güney Amerikada, Atrikada, her yerde.. Neredeyse düuy» komflnizminin beyni Pekin, Moskova falan değil, Cİ.A. nm ta kendisi, diyeceğiz Komünizme yararlı olmak ancak bu kadar olur! Buna ahmaklık mı demeli, yoksa bile bile yapüan bir sey mi? Vletna» dramı. Şimdi de Kamboç dramı! En büyük dram da Amerikamn içinde oynamyor. Vurulao öğrenciler, karsı koyma yürüyüşleri «Kokao bir şey var. eörüven bir sey var ha ülkede» demişti Hamlet. Amerikan iç ve dıs poUtikasmdan da pis koknlar yükseliyor böyle... Çürük kakusuX C ürk sosyal hukukunun gösterdlği bu gelişim, TBrk iş. çl işveren hareketinln mzla örfütlenmesi, İş ve işçi koşullarının düzelmesi içln dddl çabalar harcanması sonucunu doğurmuş ve bu konuda toplu iş sözlesmesi mekanizması, en önemli araç olmuştur. Şüphesiz toplu iş sözlesmesi mekanizmasının başanh olabilmesi ve geumhurtyetin ilk yıllan. lşci hareketleri yönünden, çok rek mill! ekonomiye gerekse işçınin çalışma koşullanna olumgellştlrtci nltellkte olmamışlu katkılar getlrebllmesl, isçinin tır. Bununla beraber, 1946 yılmve işverenin iyl eğitümiş ve ivl dan itibaren, TUrkiyede sendlkal örgütlenmış olması ve ber iki bareketler ve sosyal baklan etarafın da, tam blr sorumluluk dmme mUcadelesi ba?lamı?tır. duygusu İçinde hareket etmeleBa sendikal hareketler ve tşçiri ile mUmkun olabilir. nin eğitimi sorunlan. üniyersitelerüniz tarafmdan olumlu yolBugün, kendislne baglı 35 senda beslenmlş ve desteklenmisdika ve federasyon ve 1 mllyon tir (1) 1948 yı izllyen yülarda tşçi üyesi (3> Ue TÜBKtŞ'in. kurulan muhtelif sendücalar ve işçi hareketinl olumlu amaçlara özellikle, 31 Temmua 1952 tariyöneltmek konusunda ciddl kathinde kuruluşunu yapan TUrklkılan olmuştur. Memleketlmizde ye tşçi Sendıkalan Konfederasbugün. endtistrıde, sigortaya bağ yonu (TÜRKİŞ), bu sendikal Iı olarak çahşan tüm tşçi adedi h&reket ve mücadelenin öndernin 1310.000 civannda olduğu liğinl yapmışlardır. 1967 de Dev kabul edilırse Türk tş'in üye rimcl îşçi SendiKalan Konfede adedi yönünden, kuruluşundan raeyonu (DİSK) kurulmustur. bu yana, önemli bir çaba göster rr.iş olduğu meydana çıkar. An Bablı anlamda ve demokratik cak, Türklyede, halen, lşçüıın karakterdeki sendikal hak ve büyük çoğunluğunun sendikasız hürTiyetleriii doğumu ve güven. ve slgortasız bulundugu bir gerİlk altına aiınmnm, ancak, 1961 Anayasası İle mümkün olabllmiş çektir. Avncaı, 1973 yüı sonur.da. Türk tş 8. Genel Kurulunun, Erzurum'da, çahşmalanna başlama sı vesilesiyle Türkiyede, işçi • işveren htreketleri ve bunlanri" ötgütlenmesi ile sosyal huknkumuzdaki geliş melere değinmeyi y a rarlı saydık. Türkiye'de, işçi sorunlanna olumlu bir yaklaşım ve sendikacı • İık hareketi, pek esld bir geçmişe sahip değildir. Bununla beraber, 1871 yılmda, işçilerin, İstanbul'da, «Ameleper ver Cemiyeti» ni kurduklan ve grev hareketlerine başvurduklan fakat, is ve işçi koşullarınm düzeltibnesinde, önemli bir başan sağlamadıklan bilinmektedir. 1895 tarihinde, Tophane Fabrikalan işçileri tarafmdan, bir isçi örgütü kurulmuş ve 1908 yılında bazı grev hareketlerine başvurulmuştur. tttihat ve Terakki Hükumetleri, iş çi hareketlerine karşı baskı kullanmışlardır. Türk İş lıiıııyrraııiıı Prof. Dr. Sait Kemal MIMAROĞLÜ SİYASAL BtLGtLER FAKÜLTESÎ ÖĞRETİM ÜYESİ tir. Gerçekten, «Sosyal Hukuk Devletl» kavramını kabul eden T.C. Anayasası, 46 ncı maddesinde, çalışanlara ve isverenlere sendlka kurma haHa venniş; 47 nci maddeslnde de. lşçilere toplu İş sözlesmesi ve grev yapma olanağı tanımışür 1963 yılmda, Sendikalar Kanunu ile Toplu tş Sözlesmesi Grev ve Lokavt Kanunu yürürlüge girmiştlr (2). Bunlan Sosyal Slgortalar Kanunu ve 931 sayıb ts Kanunu izlemiştir. madencüik, hnalftt endüstrisl. •• nerji, yapım, ticaret, ulaştırma ve hlzmetler sektörlerinde çalışanlann sayısımn 5.729.000 e yUk seleceği ve tarun lsçisl adedlnin de 10.138000 e varacağı kabul edilmektedir (4). Bu dururna göre, Türkîş ve dlger İşçi ör> gütlerinin, üye adedinl çogaltmak ve toplu tş sözlesmesi ve diğer sosyal gtivenlik haklannı yurttalö işçllere yaymak konusunda, slstemll ve yoğun blr tem po ile çalışması gerektigi anlaşılır. Blr memlekette, sendikacılık hareketinin yozlaşmadan yayılması ve işçi güvenliğlnln saglanması, o memleketin sosyal düzenl ve siyasi rejlml balnrrun. dan ciddl bir g&rantidir. Sunay'dan. Demirerden. tsmet Paı»'*»" telgratlar.. Türk Hjçüeri adma büyük l&flar.. Ve sonra? Yeniden seçim. yeniden geçim; patrona selâm. muhabbete devam» Türkiye'de 10 milyonun üstünde geliri gideri olan isçi örşütünün dnrumu budur. Çünkü bu örıriitün mayasmda Amerikan dolân vardır. 1S66 yılmda Türkİj'in kadrosunda calısan 65 kişiden 32*sinin ücretini AID (Amerikan Yardım Teşkilâtı) veriyordu. AID. az gelişmiş ülkelerde CIA Oe biriikte ve lcice calı»maktadır. 19«2 yılında Türkİs'in nrtalama aid?t geliri avda U bin lira Wi. 19S3 vilma kadar AID. Türkİş'e 1 milvon 60* bin Hra vermfcrti. 1964'ten 1965 sonuna kadar Türkİs'in aidattonUunı1 milyon 9M bin lira idi. aynı sürede AID'nin Türktş'e verdiği paranın toplamı 2 milyon S«0 bin llrayı asıyordu. AID. Türk!ş yönetirnine kara kaslan ve kara gözleri İçln vermiyordu bu paralan... Amerikan ozmanlan vuır vizır niçin gelip gitsinlerdi? Türk emekçisinl pek sevdlkleri İçin ml? Amerikan AID örgütü Türk emekcisini spvse. Anadolu'yu sömüren yatırtm proje lerine şartlı kredi açmaz. bizim yerll patroulann palazlanrnası için destek olmaz. yeraltı servetlerine el atmazdı Türkiye'nin.. Petroi» piyasamızı kontrol etmek ve sağmak için gelen bir yabancının isçimize dost olacağmı iddia etmek en hafifinden yalan söylemektiı. Öyleyse AID. niçin Türktş'e el atmıstı? Bir cümleyi Tiirkİs yöneticileri töylemesin diye. O cümle de şudur: Emekçiler iktidara geçmeli! Bakınız. büyük cerbeze ve mârifet içinde nutuklar atan Türktşii yöneticilere!. Ba cümleyi söyliyemiyeeeklerdir. Demokrasiye bağlıhk. rejim konusunda hassasiyet, gençliğl kınama. sosyal adalet. işçlnin hakkı, genel grev hakkı, tsmail Hakkı. bunlann hepsj kürsüden söylenir. Ama blr tek cümle söylenemez: Emekçiler iktidara geçmelidir. Evet. söylenemez bu cümle ve denemez ki: Suyun başmda komprador patronuyla mütegaliibe Ittifakı bulundukça. Türkiye knrtulamaı. Gerçek demokrasi. Türkiye'nin çoğunluğu olan köylü ve işçinin. yânl emekçinln, yan) halkın iktidara geçmesiyle kurulur. Bugünkü siyasi iktidar, Türk emekcisini Türk halkını, Türk vatanını yabancılara sömürtmektedir. Bunu önlemek için btrleşmeli, siyasi eyleme girmeli, iktidara geçmdi. millî görevimizi yerine gettrmeliyiz. İste bunlan söyle>emez Türkİş liderleri Türk isçisine... Ve bunun içindir ki milyonlar ve milyonlar döner ortalıkta Işçiyl uyutmak ve avurmak için Kongreler de bu milyonların harcamalannı ibra etmek üstüne formallteyle açıltr. formaliteyle kapanır gider™ TÜRJCIŞ Kongresî Türkîye'de Sendikaalık "•"""r;~r~TrT | Sait Faik BütünEserîerî • îlk dört escr İki cütte toplandt: YAZAN 21. Semaver / Sarmç [2. Şahmerdan/Lüzumsuz Adan • • BİLGI YAYINLARI Tenişehlr, Ankara En önemli araç T 1946 yılından itibaren Tarafsız bir lıtum izim görüşümüze göre. lsçl örgütleri. poUtlk eğlllm olarak, tarafsız (monengagö) bir tutum izlemek zorundadırlar. Zira, politikaya tamamen girmış ve tarafsızlığuu yiUrmiş blr ışçı hareketinin başanlı olduğunu, demokTatik rejlmler, hiç bir yerde göstermemiştir Taraf tutma, işçi örgütünün etfcenliğinı zayıflatan, hattâ baa haUerde, ortadan kaldoran bir faktördür. Bu nedenle, Uyelerinln. politüc ve ideolojik görüş ve inanışlan ne olursa olsun, bir İşçi yahut işveren kuruluşu. tarafsızlığını, sonuna kadar savunmayı temel prensip edlnmelidlr. Ancak, bir işçi kuruluşu için, tarafsız olmak, işçi sorunlan ve memleket sorunlan hakkında susmak ve eorüşünü sövlememek anlamına gelmez. Aksine. bu kuruluşlann, işçi ve memleket sorunlan hak, kmda görüşlerini belirtmelert. onlann. dogal görevidir. Blr memleketin tşçi ve tşveren sorunlannı. o memleketin temel ekonomik. politık ve hukukl sorunlannın dısmda Körmeye tnv kân olmadıSına göre. tşçi ve tşveren öT?üt]ert kendi sorunlariyle biriikte. memleket sorunlanna de?inmek ve bu konudaki Börüşlerini ifade ederek; siyasi tktidarları uyarmak tnrunluluğu ılhndadırlar sözleşmeler ve grevler, asgarf ücretler, ekonomik ve sosyal du. • ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••& rum, gelir dagüımı, çalıştırma Cumhurivet 4783 ve lşslzllk, egltlm, konut ve beslenme sorunlan. toprak relortnu, vergi adaleti, yabana sermaye, chş ticaret, ortak pazar, yurt dışmdakl lşçiler, lyşiyiHr sigortası, Kibns konusu vesalre 10 Mayıs 1970 Pazar saba diğer sorunlara değinmlştlr. Bu Amcam Huseyin Bavramoîlu hı bir kalb krizi nettcesinde raporda, ele alınan sorunlara nun hastalıgında ilk mUdaha vefat eden ve aynı gün Asri leyı yapan Yedikule Surn Pır lllşkin olarak ifade edllmlş gogic Ermenl Hastanesl tervıs Mezarlığa defnedllen aüemi rüşleri, paylaşıp psylasmamak SPflerınden dostum zin taymetli ve sevgili var ayn bir husustur. Şüphesiz, bu hgı merhum Naşlt Temuroğ Dr. Karabet Mısırhyan raporda belirtUen sorunlar ve lu Ue Lütfiye Temuroğlu1 v« teda\isinl vapac servis sefı bunlara geürilen çözürn yollan, oğullan, Nezanat Temur» y ı n doktor tartışüabülr, eleştirileblllr. Ama, oglu'nun esi, Münevver TUrk • îs'in memleketin temel ARİS BAĞDAT ve Müsavver Temuroğlu' sorunlanna parznak basmasa ve İle asistanlarına: servis bemsl nun kardeşteri. Şebnem, Na bunlara kendi açısmdan bir teşresl Bn. Sabtha Klrlangıç'a: şit ve Lütfiye Temuroğlu his koyarak, bir takam somut dtğer hernslrclere: Bn. Sevim nun biridk sevgili babalan. önerilerle çözüm yollan aramaApaçık'a; hastanenln sayın bas Ramazanoğlu. Sepid ve Yön hekiml ve idare âmirlertne vt sı, bu örgütUn kişilik kazanmaklü ailelerlnin kıymetli amca bütOn persnnrle r^pr^'lçip^ ta olduğunu gösteren dddl blr ve dayı zadeleri stcak hilsn'Jkabut ve çok ya kanıttır. kın al&ka iein ftlenl te^ekkUt Dahiliye MUtehassısı Yefal ve Tesekkür TEŞEKKÜR B Sonnç Dr. Hikmet Temuroğlı G özle görülen ve elle tutulan bütün gelişmelere rağmen. Türkiyede sendlkacılık, sosyal güvenlik sorunlan ve işçi işveren ilişkilerinin, bugün, tdeal blr aşamaya gelmiş olduklan söylenemez. Ama bu konuda, memleketlmizde, gerçekten ciddl ve önemli genşmeler olmuştur. Bununla beraber. bu gelişmelerin ve İşçi bak ve hür riyetlerlnln ancak ve yalnız, demokratik düzen İçinde gerçek ve ideal bir oluşuma varabilecegi kabul edllmek gerekir. nun hastalığı süresince ve tedavisi için yakın Ugı ve vardimlannı esirgemeyen Aytemur Hastanesine, gece günduz başından aynlmayan müda\1 hekim arkadaşlan na, cenaze merasimine iştı rak eden, çelenk gönderen telgraf ve telefonla ve blzzat evimize gelerek acırnızı paylaşan akraba, dost ve ar kadaşîanna teşekkür ve min netlerimızi arzetmevi bir borç bilirlz. AÎLESt Cumhurivet 4784 ve mtnnet duvgulanmı save< U« arzederira. Avukat Orhan BayTamagln Cumhurivet 4774 VEFAT Naslbe Bayar*m e?l. Safina7 Duruman'ın babası. Seniye Tlı •nerer, Satfet Erenler. merhum Celâl Bayar. merhurn Veli Tü mer ve merhııme Bnlne Gi zer'in kardeşleri Methl Bayar*ır amcası. Nihai Erkman ve Ümtt Bitek'in dayılan. Ntırtye Eden Hasan Men. MOflt Kden ve Esln Yavuz^m enljteleri, Abdi Fuat Akrv ve SürekâJl H.KS Müdürlerinden NİMBÜS ürk tş. 8 inci eenel kurultı dolavısiyle vaymladıgı 640 savfalık çalışma raponında bu görevinl yerine getirmeye çaba göstermiştir. Baporda, Türktş'in iç sorunlan işçi sorunlan Î (1) Bu gelişim konusunda fazls Doktor OSMAN BAYAR bilgl İçin bakınız, Prof Dr vefat etmistir. Cenazeri ISA Cahit Talas. Sosyal Politika 19T0 Çarşamba gunfl öğle na3 Unctl baskı, 1965: ve aynca mazmdan sonra Sişü csmitaden ocKt, SAC n grt Prof. Dr. Sait Kemal Mimar kaldırılarak ZinclrUkuyu aile ofclu, Türk Hukukunda TopBaatalıUan Hflteha«nn mezarlıiına defnedilecektlr. lu tş Sözlesmesi. 2 nci basbUklâl Cad. Parmaklupı lo, 1965. No «« Tel: M I» 11 Cıımhurlyet 47TS (2) Bu konuda bakınız, Prof Dr. Turhan Esener, Toplu • • • • • • • »• » • • •• • • •»• o» tş Sözlesmesi; Prof. Dr. Sait • • • • • • • • » • • • • » • • • » » • » • Kemal Mlmaroğlu, TUrk Hu kukunda Toplu tş Sözleşmesi: Prof Dr. M. Kemal Oğuzman, Hukukl Yönden Grev ve Lokavt, 2 nci baskı, 1967 (3) Türk • îş 8. Genel Kcrul Çalışma Raporu. 8b. 105. (4) Türk ts 8 Genel Kurul Çalışma Raporu, sh. 106. thracat ve bank» muamelelennde tecrübeü, tngillzce YARIN : • Fransızca dıllermı bilen bir ıhracat bflrosu sefı ile tngilizce Türk • tş 8 İnci J Fran'iycs bilen bir sekreter daktilo aranmaktadır. TARIKZ. KIRBAKAN Sekreter ve Şef I Aranıyor genel kurulu Yazan: T <v t=tıklıleriiı Utanbul'da 49 27 97 telefona müracaatlan no. <ılurıtii
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear