28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 Ocak 1970 SAHtFE DÖRT rak edernim sMerf » di''e s8ze başlaması, Federal Meclıs Başkanına vâkı zıyaretun sırasın da, lmzalamam içın hâtıra def terlennı bana uzatırlarken, «Turk dostUnmızdan ilk imza olacak bn» deyışlen, ayaret et tığım çeşıtlı fabnka, ünlversıte veya resml muesseselerde defa larca duyduğum ilk Turk zıya retçi olusa aıt sozler, memleketımızın ılk buytık elçısi olarak gorevlendığım bu dıyara ve onun ınsanlanna ne kadar yabancı kalmış bulunduğumuzun açık delillerıydı. Buna karşılık, ilkokul çağındaM öğrencıden yaşlı ev kadınına, tezg&htar kızdan delıkanh garsona, garajdakı tamırcıden şofore, çiftlık sahıbı atçıdan jokeye kadar herkes bırşeyı çok iyı bılıyordu Gehbolu ve Turk kahramanlığı Genel Valı'yi İlk ziyaretım sırasında, sayın lord CASEY de aynı konuya temas etmış, « Biz Avustralyalılar sizleri rak gunlerce zahnimi meşgul etGelibolu'dan tanınz. Ben de mıştır genç bir tegmen olarak o savaslara katılmış bır ANZAK'ım» dıFakat, çok geçmeden anlayaye soze başlayarak, ANZAK'lacaktım kı, son yıllara kadar ra has bır ıçtenlıkle ulusumuz karşılıklı hıçbır temas halınde hakkuıdakı takdır ve sempatiolmadıgımız bu uzak ve ayrı lerını izhar etmıştı dunyanın üısanlanyla aramızda Bırbırme eklenen bu kabil kı coğrafl mesafenın uzunluğu olaylar, çok geçmeden ıçımde olçusünde bır yabancılık bulunduğu halde, GELİBOLU, AN kuvvetli bır isteğın doğmasına yol açtı Bu yığıt eskı muharıpZAK ve MEHMETÇIK mefhumlerle sahsi temaslar kurabıllarından kaynak alan samımî, mek ıçın her fırsat ve ımkan fakat sadece duygu ve hayalde dan yararlanmaya çalıştım Onkalmış ıçten bır yakınlık da ları, sadece Çanakkale savaşla vardı. rına aıt hâtıralarını dmlemek Gorecektım ki Avusturalya'ıçın değıl, aynı zamanda mem nın sokaktakı adamı, yurdumu leketlerınde yanm yüzyılı aşan zun, ulusumuzun bugununden zamandan ben Turk dostlugu habersız olsa da, Gelıbolu'yu nun onculuğunü yapmış, kuruAvrupalı herhangı bır aydından cusu olmuş bulunmalanndan daha 1yı bılır. Ve ANZAK lar ce dolayı da selamlamak ıstıyorsur muharipler karşısında dahı dum vurtlarını serefle savunmuş Turklerı, masal kahramanlarına • Yarın: duyulan bır takdır ve hayranTurk dostluğundaki lıkla sever... ANBERRA'da gıttığim ilk dâvette, bır eski senatorun eşmm, benımle tanışarak, « Haiatımda bir Türkle ilk defa karşılaşıyorum. Çok me CUMHTTRtTF^ Melunetçik ve Anzablar 967 Şubatının son gunu Sıdney hava alanında Avusturalya topraklanna ayak tıastığım zaman, ıçımde evvelce vazıfe gorduğüm çeşıtlı yatıancı ulkelerde duymadığım ölçude bır gurbet ezıklığı vardı. Ayrı bır dunyadan, bılınmeyen bır dıyara gelmış gıbıydım îstanbul'dan kışın en şıddetli bır gununde aynlmış Sıdney de ıse sıcak bır yaz sonuvla karşılaşmış olmam dahı bu gurbetın dığerlerınden çok farklı olduğunu gosterıyordu Burada çok şey alışkanlıklani"a uymuyordu Trafık soldan <k Guneş, yuzumu guneye çeTirdığımde gerımde kalıyor, ay rbaşka türlu doguyor ve bır başka turlu gurunuyordu gozüme Çocukluğumdan ben başunın lızerınde gormıye alıştığım, aşı nası olduğum yıldızlar yerlenrıı tanımadıklarıma bırakmışlardı Burada Temmuz, Ağustos kaTa kış'n, Ocak, Şubat ıse boğucu sıcakların zamanı olarak, mevsımler tersme donmuş lâpa lapa vağan karla karşılamıya alıştığımız yılbaşlan, plâjlarda kumlara dıkılen Noel çamlarıyla yp.z sıcağında kutlanır olmuştu. Dana ıkıncı gun başımdan ge çen bır olay ıse bu uzak gurbet dıyarının bağrıma çoken ezı cı yabancılık duygusuna yeni ılaveler yapmaktan gen kalmam»ştı ' 1 Ankara mı, acaba nerede bu şehir? dıklerı ve Turkıye konusunda tedığım kartlar ıçın pul almak bümedıklen ınsaıu hakıkaten ıstemıştım. Adamcağız, şaşırtacak şeylerdı Bır ara «Ankara Ankara . » dıye bır < Sızın bır buyuk askerinız kaç defa tekrarladıktan sonra, vardı Gelibolu'da, Mustafa Kebakışlarını yuzume çevırerek, mal, ne oldu o?» dıyerek cevap « Nerede bu şehir''» dıye bekledığmı gorunce şaşkınlığım sormuştu en ilerı dereceye ulaşmıştı. Hayret ettığım kadar üzülmuş tum de « Mustafa Kemal, sonradan Turkive Cumhurıvetınin kurucu« BUmivor musunuz. Turkisu olan ATATÜRK'tur, ilk Cumyede . Türkiyenın Başkentı » hurbaskanımız » gıbı kısa açiK dedım lamalarla karşımdakını aydınlat Satıcının gozlenndekı bularukmaya çalıştım Avustralyalı, or lıgın yerını ışıklı bır parıltı kapta yaşlı gazete ve pul satıcısı, lamıştı sozlenmı hıç bır aşırı tepkı gos« Tnrkjye, vânı Geubolu'nun termeden dınledı \e sadece, bulunduğu memleket » dıye ko« Taa, oyle mı'» demekle yenuştu tındi «Sız Turk musunuz* Benim Yabancı ulkelerde karşılaşılan de davım ANZAK'tır. Çok anbu kabıl olaylarm, özellıkle ılk latırdı Geliboludan Gehbolu kıgunlere aıt olanlan, nedense m •nlan o>le sarp ve kavalık mısan üzerınde ayrı ve daha derın dır hep? \mma bızimkıler vanızler bırakıyor. Ankara'nın yehş vere çıkmışlar, değıl mV îsrınden, Ataturk ten ve onun butanbul da Gehbolu gıbi soğuk yük esennden haberslz bulunan vapar mı" .» bu adamcağızm Gehbolu'dan, mehtabından soğuguna, kıyısmSORULAR dan tepe ısımlenne kadar aynntılarla bahsedışı ve bu savaşla atıcı, orta yaşlı adam bo> rm muzaffer genç komutanı lece hem anlatıyor, hem MTJSTAFA KEMAL'ı saygıyla de ıkıde bır sorular soruanışı az rastlanır bir tezat ola yordu Gehbolu hakkında bıl • 4MvSTR\LYA'MN başkentı Canberrada, \n7ak lar ıcindekı hafıf suvari bırlıklerl adına dikiien anıtııı 19 N'ısan 1968 gunu açılı« torenınden bir safha. 4nzak lar içindeki bu suvari birlikleri Geliboluya atsız yaya olarak çıkmış ve oyle savaşmışlardı. Sıdney de kaldığun otelın ge nış holundekı gazete ve pul satıcısına gıderek, postalam&k ıs S C uğur Melih Cevdet Anday 66 keltıras Nızam, acaba nasıl şaşırarak bakacsktı o n a ' Yadırgamayacak mıydı onun bu ıkl janlı kışılığını' Aktor Bılâl ona boş verse bıle, kendı nasıl bağdaştıracaktı bunu' lşte duşuncesımn burasında aktor Bılal'ın kafası sanki şımşeklerle avdınlandı, bır benzerhk, bır bırlık bulur gıbı olmuştu aşkı ile gızlı etnır arasında. Ama bu birlığı, benzerhği elle tutulur duruma getırebılmek içın o an kafasını daha çok yormağa fcalkmadı. Bu gıbı durumlarda bırakırdı aklım kendı başına, konuşmalara dalardı, bılırdı kı akıl, o konuşurken kendı ışın» dalmıstır, araştırma uzerindedır ve bırden sonuç bır hesap makınesı ke'inlığı ıle önune atıl . . . . . . . . . . • • • • • »•••••••••••••••• •••••••••••••••"" MATTEO VE AL !••••••••••• Ressam Macıt: Sızı cağırmamızın nedenı . dıje başladı. Garson: Infaktusten Gumuşsuyu As. • îçkı meze ısmarlamak içın değıl mıT Hastanesınde vattım 1 Ordu ; dedi. Komutanı Sayın Orgeneral ; Hayır, demek zoruntfa kaldı ressam MaKemâl Atalay lutfen zıyaret ! cıt. te bulundular Teşekkurumu S O zaman adam, «Ben başka ne ıçın çağırıarzederım Saym Orgeneralı ; mın hımayelerınde ve Başhe Ş lırım''» der gıbı baktı onların juzlerıne Reskım Dr Alb Muhsın Ataç'ın j sam Macıt: bılgı, ıdare, bakım ve dısıp ; Elbet onu da konuşacağız, dedı. Ama onlını ıle hastanemız ıftıhara j mış olurdu. ce şunu oğrenmek ıstı\orduk, hoparlorden adeğer yukselışe ulaşmıştır ! Hevkeltıraş Nızam, içlennde en sakın ve rada bır «Eğlenın, eğlenin» dıye bır soz edıSağ olsunlaı ! endıse^ız olanıydı, lyımserlıkle gulumsuvordu yorlar Bunu acaba A Y O T. Genel DlrektorluBılhassa hastane ıçınde bu ! ğu mu sojletnor, yoksa lokanta m ı ? hafıften hafıften. vuk değer taşıvan ve derın | Adam, bojunu bır az buvuttukten sonra" Kentın durumu belkı bır çoğumuzu vabılgılerı ıle tedavımı yapan ] Valla, dedı, yazık kı sorunuzu cevaplandırgatıvor, ama unutmamalı kı bu sadece goDahılıve Mutehassısı Albay ] dırmak elımde d'eğıl Şu kadannı sovlıyeMm runuştur gorunuşler ise her zaman ozun beM Alı Hıfıt ve genç dınamık, | lırtisı degıltfır Ama bence kentm bugunka kı, bahçeler mudurunun oğlu bunu hıç sormaAmerıka tahsıllı ve ıhtısaslı durumu ozun belırtılerıyle de dolu, asıl bunu dı bana Demek bılnordu Nerden bıuvor dı>eDr Oznur Kuşakçıoğluna gormek, gorebılmek gerekır. Nedır bu telâş, ceksınız Çok basıt gıbı gelı>or bana Eğer buModern fızık muessıle şefı bu «ükıntı' Hepiı gızlı emrı bekhvor da ondan. Dr Albay Halıt Bayındıra, nu lokanta soyletıyorsa, lokanta A Y O T deEvet. hepsı beklıyor. Tuhaf değıl mı» Onun Başhemşıre Zafer Uyruma, mektır; yok A Y O T . soyletiyorsa, o zaman da gelme«ı vaklaştıkça da, bojlar kısalıyor, uzuInzıbat subayı Velı Orhana, A Y O T artık lokanta demek olur Bunlar >or. yukardan kontrol sorunları bejınleri uğ» Elektrokardıyağram Teknıshakkında bıze hıç bır bılgi verılmez; fakat yenı Ahmet Erdoğana, yakınraşht»Tor . Dahası. , gereksiz gurenjrtzlıkler. \ bız, muşterılerın çeşıtli sorulanna cevap verdan ılgılenen hemşıre Aysel kuskal«r. dargınlıklar âriıyor.^ Bm»«4 karşa z mekle d* yükumlu oldugumuz ıçın gerekh bılSanel v e Cemal Ocağa ve bubağlasmalar. tutkular da oyle . Tam bir bekgiden 1nun sure ypksun kt^Jnayı» Bu dur&* tun.~>ıasîan« petcohe£ne muılevış gorunüşu. ırıu yuknn duyurdttk, duyurafci; ı*i ay kadaY v net ve şukranımı sunarım tçkılerı gelmişti Heykeltıraş Nızam, içki bardaoluvor goruşuyorlarmış daha, bir sonuca varaEmekli Tumgeneral ğını elıne alırken, ressam Macıt alçak bir sesle v mamıslar. Husnu Goktuğ ssnkı ısteksız ısteksız ya da Nizam'a oyle geldıs Ressam Macıt • Gızh emir gelıyor mu» (Cumhunyet 397) Kulağınıza bır şey çalınmış olabılır dıye dıye sordu. duşünduk de . dedı. Nızam, bu soruya cevap vermeden önce içki Garson • bardagmı kaldırdı. Belkı yuksek bır memursunuzdur, dedı. Sağlığınıza, dedi Benden daha ıyı bihrsinız. Kulağa hıç bır şey Çok se\gılı babamız, l Sonra o da alcak «*sle: çahnmaz burda Bır şey ya duyurulur, ya duDoktor î Sağlığınıza, dedı. yurulmaz; bır şey ya bılınır, va bılınmez. Ha, Aktor Bılâl, Nıgârla, yalnızca Nigârla dolu eğer A Y O T . Genel Dırektorluğu bır gun «kuİSTEPAN ZİVER'in j olarak geçıcdığı son gunlermı duşundu gene, gizlı lağa çalmacak» bılçıler hakkında bır karar emrı nerdeyse unutacak duruma geldığı gunleri. cenaze torenme katılan, çe ; ahrsa, o başka Yalnız şu kadannı soyliye\ım Ov'sa ne >anlışmış . Çoktandır arkadaşlan ile bır lenk gonderen, hayır kurum • ki, «Eğlenın, eglenın'> duyurusunun kımın tamasa başında buluşmadığından oluyormuş bu. larına teberruda bulunan, ! rafından yapıldığım bılmemek daha ıjı değıl Evet, kendı derdıne duşmuştu bır az da, ama buna telgraf, telefon, mektupla ve S mıdır' Bılgne susamış ınsanlar olduğunuzu anhıç bır zaman «dert» dıve bakmamıştı. duygularıya bızzat evımıze kadar ge ; lıyorum fakat kafanızı hep bo\lesıne cıddi nı başkası ıle pav laşamadığı ıçın, •derdıne düşmus» lerek acımızı paylaşan buvuk ; konularla vormaktansa bır az da hafıf, eğlendurumunda kalıyordu ıster istemez. Oysa aktor Bı lerımıze, Tıp Odasına, Turk • celı konulara yonelsenız sağhgmız ıçın daha lal, belkı herkesten çok bekliyordu gızli emrın gela Dıyabetıkler Cemıyetıne, Ro S doğru oluj; ceğı gunu Bunu o anda da duşünmek güçlendınbert Kolej Yuksek Kımya • Yenıden kısalmağa başladı garson, ve onvordu onu Aşkı ıle gızlı emır arasında pek bir aBolumune, Getronagan Lıse ! ları saygı ıle selamhvarak uzaklastı. Adamm çıklık da kalmamak uzereydı. sıne, Pangaltı Lısesme mes S özellıkle son soyledıklerı, bır çeşıt uyarma, Ressam Macıtlektaşlarma vefakâr dost ve ; hattâ bır az da buyruk anlamını ta>sıvordu ku Yaklaşması çok iyi, dedi heykeltıraş Nizam'a. arkadaşlarımıza sonsuz teşek • Arkasından da kurlenmızı muhterem gazete S ^j şumsuz; uç arkadaş bakışları ıle anlaştılar bu noktada nız aracılığı ıle sunarız. ; Beklemek degıl önemlı olan, dıye ekledl. tçlerınde kendisıni en guç durumda bulan, He keltıraş Nızam: BEDI ZrV'ER ve AILESİ ] 9 aktor Bılâl'dı; çunku gerek masalarm yukar Ya nedır dıye sordu. dan kontrolu, gerek «Eğlenın, eğlenın» konuOtekı (Çıçek Reklam 45 404) sundakı konuşmalar onu jalnızca yormakla, Bekleme donemindeki tutumumuz dedi duşundurmekle kalmamış, yarım saatten daha Aktor Bılâl «Benım durumum da bu değıl mı»» İST4NBUL ASLİYE 1 ıncı az bır zaman ıçmde ınanılma\acak kadar dedıye geçırdı ıçınden. TICARET MAHKEMbSİ ğıştırmıştı Şa<îilacak bır sev, sankı Nıgâr arHe\Keltıraş Nızam REİSLlGtNDEN | tık içınde değıldı, çeklp gıtmıstı Aklın bunca Haklısın ama, dedı ona, bıraz da büyütmü» 1970/50 I ağır konular uzerınde kendıne bır \ol bulmavor nıu'sun'' Bu konuda çeşıtlı goruşler aulıyor o r . \ ğa çalısması tutkuvu kusturmustu belkı de ve D B Denız Naklıvatl T. taya ve bundan oturu çeşıtlı tartışmalar çıkıjor. 1 bu durum aktor Bılal'e, vureğı ıle aklı arasınA Ş 'ne aıt Namık Kemal Ben bunları buyutmeye razı değılım. Yeter ki dakı karsıtlığı va da en azından açıkhğı gıderşılebınuı 2/l%8 Amerıka doınatçı olmayalım Geçenlerde eleşürmen Hulusl mek odevını yuklu\ orJu Gızlı emır karşısınnuş seferınde kavdetmış olcok sert bır takım kurallar atmış ortava, okudum, dakı davranı«ı ıle Nıgar'a olan tutumu arasmduğu muştPrek avarya netieh temelde haksız değıl ama, sıvrı Otekını berıda eğer bunca ke«ın bır uvumsuzluk var ıdı cesınde Hakem Dıspeççiler kım kızdırdı Buldum kendısinı, sövledım, «Ola» ıse, bunun nedenı neydı' Nıgâr'a âsık olma«ıtarafmdan tanzım olunan bılır» dedı, «değış'ırınz» Soylemek ıstedığım, bunnın, gızlı emır karsısmdakı davranışma hıç bır dıspeç raporunda lar bızı bunalımlara surüklememelı Senın kudeğısıklık getırmedığını bılen aktor Bılal, bovA A'aeaklı masanın: runtulaunı anlamıvor muyum sanıyor'sun'' Çok le bır uvumsuzluğu vat<îimağa vatkmdı daha 229 710,78 TL. ı\ı anlıvorvım, ama herkes benım gıbı anlayış çok Olsa olsa bu ıkı tutum arasmda tumden B Borçıu masanm: Kcsteımevebılır Sonınumuz beklemek sorunubır ılgısızhk olduğu «ovlenebılırdl Ama bu bıdur her şeyden önce 17 6S7 298 01 TL. le rahatsız edıvordu onu, çunku askının valmzRessam Macıf C Garame nısbetuün: ca kendınde kalması, bu aşkm nitelığını ger Benım çozemedığım sudur, d ve açtı konu•• 1298 çeklıkten uzaklastırıv ordu bır bakıma onu valvu Gızlı emrın kendi'i mı daha onemlıdır, yokolarak tesbıt edılmış bulun nızca Bılal'ın du"=unde var kılıvordu Bılâl" ^a onu beklemek mı» Başka. turlu sovlemek ı«terdugu bılcuTile ılgılılere şah«Kısi bırbırınden bunca ayrı ıkı davramşı avsem bızım tutkumuzun >ucelığı, gızli emrı karsen tebUgat makamuıa tanı ıçtenlıkle na<;ıl tutturabılir'» dıve soruyorsılıksız •spvmemızle orantılı ise, (oyle sayılabıleım olmak üzere ılan oludu kendı kendıne. Nıtekım bugun aktor Nıceğıne gore demek istıyorumi mutluluğu ıçımıznur 81.1970 zam'ı, askt uzerınde konu$mak içın arami'tı de buluvoruz demektır, ıçımızde yasıyoruz v e bu konuşma her halde ressam Macıt ay<Arkam var) (Basırr 142/396) nldıktan sonra olacaktı. lşte o zaman hey TEŞEKKÜR î : TEŞEKKÜR j ••••••••; ••••••••; ; Başarılı Yegâne Haç Her yıl Abbott Laboratuar!wndaU bllginler hastatıkta müc*dele çabalarma yararll olabilecek bınlerce yeni llâcı değerlendırmektedırler. Ancak bu ılaçların pek azı yapılan test netıceleri sonunda başanlı addedilırler Tatbikatta denenen her 5 bın ılaçtan ancak biri tıp alanına aktarılmaya değecek nltelıkte gorulmektedır. Uzun deneme'er sonunda elde edılen bu emın ılâca tereadutsüz güvenebılirsınız. O ılaç kı Abbott bılgınlerınin en guç denemelerınden dahl başarı ıle geçerek bu hakkı elda edebılmıştır. ALMANCA BILEN SEKRETER ARAVIYOR. Teknik Miidüriyet Sekreteri olarak çalıştırümak uzere çok iyi Almanca bilen. sekreter almacaktır. Taliplerin yazılı olarak veya bizzat şirket personel servisine muracaatları rica olunur. MANNESMANNSUMERBANK BORU ENDUSTRIS1 T A Ş BÛYÜK OVUM" BOTOK1 B u «5LERI İ zmi t ABBOTT LABORATOR1ES CJL. [STANBULTÜRKİYE Reklâmcılık: 54/399 Moran. 65/.3S9İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear