Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
î l Temmtız 1968 CUMHURİYET SAHİFE OÇ AJANSLAR * RADYOLAR ltı yüla, Fransa'mn en A ^ uzun süre görev başında kalan Başbakanı rekorunu ' elinde bulunduran POMPtDOlPnun uzaklastmlması, De Gaulle'cüler arasındaki ildliğl yansıtmakta dır. Basn çevrelere bakılırsa, uzaklaştınna tenzil değil, terfidir. Aslında yapılan *H)MPİDOU'ya Elysee Sarayma yani Cumhurbaşkanlığı makamına giden yolun açılmasıdır. POMPIDOU MiUet Meclisi Başkanhğı ya da çoğunluk liderliğine getirilecek, böylece çevresini genişleterek iktidarı yaşh generalden devralacağı güne hazırlanacaktır. De GAULLE, Ueri bir tarihte de, onu resmen Cumhurbaşkanı adayı ilân edecektir. Biz yukarıdaki teze katılmıyoru/. Birincisi, eski Başbakan ha zırlığa. çevresini genişletmeğe ihthaç duymayacak kadar tecrübeli bir devlet adamıdır. Ayrıca po litikacıların kalafata çekilerek halefliğe hazırlandığı çörülmemiştir. CHURCHILL EDEN'i kaIafata çekmemişti. INÖNU ECEVIT'e, MAO da LİN PİAO'ya aynı şeyi yapmamaktadır. Tam ter«i. haleflerini kendilerinden sonraki en sorumlu ve aktif mevkide tutmaktadırlar. Kalafata çekilenler Renellikle siyasî rakipler, ya da liderin fikirlerini paylaşmayanlardır. POMPİDOU lçin iki faktör de geçerlidir. General, Fransızlara karşı köklü reformlar taabhüdü altına girmiştir. Arkaik toplumu, teknoloJik çağın koşullarına uydurabilmek amacıyla, kapitalizm ile sosyalizmin arasında fiçiincü bir mecraya sokmayı deneyecektir. Fransayı tüm dertlerinden kurtaracağmı umduğu «sihirli» formüIfinün adını, «Participation (iştirak)» koymuştur. Fransayı allak bullak eden altı haftalık emsalsiz buhrandan ders alan berkes çibi, POMPİDOU da reformlardan yanadır. Ama radikal değil, sınırlı reformlara... General dilese de, dilemese de, POMPİDOU'nun kendini halef olarak görmeğe yerden göge kadar hakkı vardır. De GAULLE'cü Beşinci CumhurİTet Partisinin (BCP) hukukî ve fiilî Başkanıdır. Kayıtlı bile olmayan General ise, sadece mânevî liderdir. 23 30 haziran genel seçitn zaferinin baş miraan, P< MPİDOU'dur. Hımlı muhafazakâr BCP'yi bir doktrin değil, kütle partisi olarak kurmuştur. Terfi mi, azil mi? Kan kanseri bağışıklık yoluyla tedavi ediliyor PARİS Parıs'in Banliyösü VıllejuiJ Kanseroloji Enstitüsün de bir bilginler heyeti tarafından yapılan araştırmalar gonucunda, kan kanserinin bağışıklık kazandırma yoluya tedavi edilebileceği lonucuna vanlmiftır. Enstitünün çahşmalan 8nümüzdeki Pazartesi günü Bilimler Akademisi'nin tetkikine IUnulacaktır. Profesör Georges Mathe, JeanLouis Amile ve Leon Schw*r zenberg tarafsndan yürütülen araştırmalar başlıca üç usule dayanmaktadır: O Hastaya B.C.G. (Verem mşısı) yapmak, f ) Borçok kan kanseri müptelâsından alınan hücrelerden meydana getirilecek bir «kansımı» diğcr bir kan kanseri müptelâsına zerketmek. ft Hastaya aynı zamanda BCG ve kanserli hücre zerketmek. Bu usullerden herhangi biri ile tedavi edilen 20 hastadan 12 si halen tamamiyle iyileşmek üzeredirler. Kanser uzmanlarının ifadelerine göre, bağışıklıhk yoluyla kan anseri tedavisi, hastanın vücudundaki kanseri hücrelerin kımyasal tedavi yoluyla azaltıldığı veya çoğalmalannın önlen diği hallerde etkili olmaktadır. Komünist ülkelerde yapılan ilk kalb nakli başarısızlıkla sonuçlandı Bonn, (a.a. AP) ekoslovakyanm Bratislava radyosuna göre, dün gece kalbi değiştirilen 50 yaşmdaki Elena Horvathova, amelivattan beş saat »onra ölmuştur. Bir narkozcunun açıklama»ma gore, iç kanama yüzünnden ame Uyattan sonra bayan Horvathova'nın gög&ünün dikilmemesi gerekmiştir. Bratislavada'ki Partyz3nska Ulice hastahaneslnde Prof. Karol Siska başkanhğvndakı bit ekip tarafından kalbi değiştirilen hastanın durumunun «kritik» olduğu bildirilrai», ancak hastane bu konuda bir bülten yayınlamıştı. Hastaya, 46 yaşındakı bır ada mın kalbi takılmıştır. Bratislava Tıp Fakültesinde yapılan kalb nakll ameliyatı, komünist ülkelerde yapılan bu çeşit ameliyatların iikid'r Bayan Horvathova dünvad» la!b nakli ameliyatı geçiren üçüncü kadındır. tlk kadın hasta, Amerikalı Esther Matthews ölmüş, fakat 29 Haziranda Valparaıso' daki deniz hastahanosinde ameliyat olan 24 yaşındaki Maria Pelanosa adındaki kadın terzi vasamaktadır. BflSINDflN Yugoslavya'da buhran elgrat Üniversitesi öğrencılerinin ayaklanmasından bugüne dört hafta geçtiği halde Yugoslavyada hava hâlâ gergindir. Yugoslav öğrencilerin hoşnutsuz luklarının nedenini anlamak için üç yıl kadar geriye gitmek gerekir. Bu tarihte ülkede önce iktisadi olan, fakat sonra toplumsal niteliğe bürünen bir reform yapılmıştı. Geçen yıl ise Yugoslav ekonomisi en sıkın tılı dönemini yaşamı? ve sınaî üretimde ufak bir artış bile kaydedilmemiştir. Reformun olumlu sonuç ları kendini ancak son zamanlarda göstermış ve ondan da tüm ülke halkı yararlanamamıştır. Yugoslavlar reform yapılalı beri pek rahat nefes alamamışlar ve iktisadi bakımdan guç koşullar altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Reform sonunda «dinar» her ne kadar güçlenmişse de, fiatlar yüksek liklerini muhafaza etmiştir. İktisadi gelişimin yavaşlamasma paralel ola rak işsizlık de artmıştır. Kişi başına düşen reel gelir yükselmemiş ve bazı fabrikalar işleri durdurmuştur. Ticarette liberalizasyon sistemi sonucunda, yabancı mallar, Yugoslav malları ile daha kolay reka bet yapabilmis ve bu da bazı işletmeleri zarara sokmuştur. hadiseler arasında Yîne spora dair knyucular belki ^ yacaklar; iki giindür üst üste spordan bahsediyonım. Doğrusunu isterseniz ben yetişmede bir Türk yazarının en az haftada bir defa spordan bahsetmesi normaldir. Çünkü evvelâ, ben gazeteciliğB spor dergilerinde yazmakla, profesyonel gazeteciUğe de 1918 ds Tasviri Efkâr'da spor ve foto muhabiri olarak başlamışımdır. Sonra Türkiyede spor en gayri ilmî şekilde yürütülen bir maalesci devlet işidir. Her sene milyonla para heder olmakta, vo rine sarfediunemektedir. Buna» mukabil gösteriş ve seyahat için kucak kucak masraf edilmektedir. Böyle olunca bir eski sporcu ve teşkilâtçı olarak yol göstermek, tenkid veya tasvip etmefe vazifemizdir. İşte bisiklet sporumuz.. Cumhurbaşkanlığı Kupası dive Batı Anadolu yollannda 1900 kilometrelik ve 14 etaplık beynel. milel bir bisiklet koşusu tertip ettik. Bizimle beraber buraya 13 millet girdi. Yedisi takım halinde bitirdi. Biz bu bitirenlerden değildik. Bizün yalnız bir koşucnmuz Rifat Çalıskan 1900 kilometreyi bitirebildi. Takımdan birisi kazaya tığradı. Diğer ikisi dışarıdan yardım gördüğü için diskalifiye edildi. Ru da biraz avıp oldu. Sporda hâlâ bileye sapmadan vazgeçemediysek böyle beynel milel yarışlar tertibine giriştnek büyük hatadır. Şimdi gelelim bu bisiklet sponına; biz bu müsabakalara beynelmilel sabada 1924 Olimpiyactındanberi arasıra gireriz. 1948 Olimpiyatlannda da ginniştik. Tür kiyede bisikletin bir an'anesi vardır. Bisiklet Federasyonunun başına geçmiş olan eski Federasyoa Reisleri bu sporu yapmış, meraklı tdmselerdi. Hüsnü Naili gibi, Muvaffak Menemencioğlu gibi me raldı amatörler bu sporu diriltmek ve yaşatmak için çok çalıştılar .. Zamanlannda Cavid Cav sibi, sondan bir evvelki Bisiklet Federasyonu Reisi Talât Bey giiıi amatör koşucular yetiştiler.. Ama bisiklet sporu ileri gidemedi. Vaktiyle Türkiyede bugünkünden fazla bisiklet yansı yapüırdı. Kadıköylü Kahveci Hafız isminde bir halk çrcuğu Türkiyenıtı belli başlı koşuculanm peşine takar takar geçerdi. O zaman Türkiyede Velodrom falan yoktu bugün de yok ya Fenerbahçede toprak bir pistte döner dururlar, uzun mesafe için de Şışliden Büyükdereye koşarlardı. T^ bii bu yol şimdiki gibi asfalt'ı ve muntazam değildi. Toprak bir yoldu. Bilmiyorum kimin teşetv büsüyle Kahveci Hafızla yarışmalt üzere bir İngiliz koşucusu gelmişti. Hafız yanşı kazandı. tngiliz; Böyle yolda yaır yapıldığını Ilk defa gördüm, iye hayret etmişti. Yani bizim son derece bozuk yollarda koşabilen ku^etli adamlanmız vardı. Bu dediğim 50 60 senelik dâva. O zamanlar bisiklet meraklılan haftanın tatil günlerinde beşer onar fcişilik gruplar balinde Kadıköy • Taşdelen, Şişli • Büyükdere gibi yerle» re gider gelirlerdi. Benim de 10 11 ldlo ağırlığmda alelâde bir bisikletim vardı. Hukuk mektebinin imtihanlarına hazırlanırken aksama kadar çaIışır, akşam üzeri bisikletime atlar, Üsküdardaki \imizden Kartala kadar gider genrdim. Yani bisiklet merata o zamanlaı herkeste vardı ve daha yaygın iıU. Bugün bisiklet işini biz hâlâ Bun'i olarak ayakta tutup beynelmilel uzun mesafeli müsabakalar tertip etmeye cesaret et. tnekJe kendimizi kınyor, ve paranuzı heder ediyoruz. Bisiklet sporu nasıl gelişir? Ya memleket bisiklet kulIanmaya müsaittir. Holânda gibi. Bildiğiniz gibi bu memleket dümdüzdür. Gidenler görmüştür, so> kaklannda yüzlert bisiklet bir anda gider. FabrikalarJ işçilerin bisikletlerini koymak üzere geniş hangarlan vardır. Yani bisiklet çok yaygın bir nakil vasıtasıdır. O arada spor vasıtası da olur, yanşlar yapılır ve yanşçılar yeöşir. Yahut bisiklet fabrikalan vardır, bunlar bisiklete binenler çoğalsın diye türlü vasıtalara re yanşlara başvururlar. Veya bisiklet vc motosiklet iin velodromlar vartlır. Orada her gün bir yarış yapüır. Gençler görür ve imrenerek bisiklet sporuna heveslenirler. Bizde bunların hiç birisi yok iken kalkıp 2000 kilometrelik beynelmilel koşular tertip ediyor va bozuluyoruz. Sonra eiimizde hanl kuvvetli elemaulsr da yok. Cç dört tane meraklı çocuğu her vere sokuyoruz. Onlar da perişan oluyorlar. Türkiyede çok bisikletçi yok» Türkiyede çok bisiklet de vok. Türkiyede velodrom da yok.. Bence ise evvelâ büyük şehirlerimize bir kaç velodrom yapmak la başlamaüyız. Bu büyük propaganda ve çalışma vasıtasıdır. Ondan sonra ucuz bisiklet tedariki de şarttır Herkese Beden Terbiyesi bedava bis:'let vermez ve veremez. Ondan sonra içeride sık sık, kısa, uzun yol müsahakalan tertip etmeliyiz. Her vilâveön, iç, bölge ve Türkiye mii 8abakalanna katüacak bisikletçileri olmahrtır. Bunlar vapıldıktan sonra sivrilecek istidatlar beynelmîlel müsabakalara girebilir ve böyle 1015 yüksek kalitede bisikletçimia ildnktan sonra ancak beyneunilel müsabakalar tertip edebiliriz. Yoksa şan olsun. «biz de müsabaka tertip ediyoruz» demek iÇin işe çirersek böyle bozguna uğrarız. Zaten bövle müsahaka tertip etmek bir hüner değildir. Parasım devlet verdikten sonra bunu meselâ bir gazetenin spor •ervisi de yapabilir. Craliba Türkivede şimdj moda olan cBu düzen degişmelidir» »»• lüne muhatap olmaya lAyık tek sektör sporumuzdar. B. FELEE B Ç Gelir dağılımmda eşitsizlik Her ne kadar üretim. yeterlilik ve hizmet arasındaki farklardan ötürü, gelirlerin de eşit olarak dağıtılamıyacağı kabul edilmiş ve hattâ bu desteklenmişse de, son za manlarda bu gelir dağılımındaki normal eşitsizlik, soysuzlaşmıya başlamış ve bir azınhk sınıfı gayet az çalıştıfı halde giderek zenginleşmiştir. Öte yanda. banka, sigorta ve dış ticaret şirketleri gibi daha imtiyazlı bir durumda olan teşebbüsler. me murlanna standart ücretten daha yüksek ücret vermişler, bu da gelir eşitsizliğini arttırmıştır. Ülkede vergi sistemi yetersiz olup, özel teşebbüsü korur nitelikte idi. Böylece küçük bir azınhk otomobiller ve villalarla çok Iüks bir hayat yaşarken. çoğunluk kazandığı para ile yaşamını ancak sürdüre biliyordu. Halkın bu hoşnutsuzluğu bir süre sonra okullara ve üni versitelere de sıçramıştır. Ayaklanan öğrenciler önce, ken dilerine maddi bakımdan daha iyi Anarşisfler tonlanfı yapacak ROMA, (a.a.) Dunya anarsistlennın ternMİcileri önumuzdeki ağustosta Toscana'nın kuzeyindekı Carrara'da toplanacaklardır. Özel bir komisyon kongrenin programını hazırlamaktadır. Carrara kongresine şu ülkelerdeki anarsıstlerin federasyonlan katılacaktır: Arjantin, Avustralya, Belçika, Brezilya, Bnlçaristan, Kanada, Sili, Çin, tspanya, Birleşik Amerika, Finlandiya, Fransa, tngiltere, ttalya. Bulgar, Çin ve îspanyol anarşistleri federasyonlan kongrede sürgündeki temsilcileriyle katılacaklardır. Bayan Horvathova hastahane ve o kadar ağır durumda yatırıl mıstı ki. normâl bir amelivatın tehhkeleri bile kalb nakli ameli yatınınki kadar büyüktü. Kalb nakli amelivatı hakkmda konu«an Prof Sifka. «Hastaya takılan yeni kalb, elektrik nyarımı olmaksızın çalısmaya başlamıstı» demiştir. Işık, Türk Hükumetinin dâvetini De Gaulle'e tekrarladı PARİS İyi haberler alan bir kaynaktan bgrenüdiğine göre, Türkiye'nin yeni Paris Büyükelçisi Hasan Esat Işık geçen cumartesi günü Elysee Sarayinda giiven mektubunu sunarken öniuniizdekl sonbahar mevsimi başında hükumetinin Türkiyeye resmî bir ziyarette bulunması yolundaki dâvetini General De Gaulle'e tekrarlamıştır. General De Gaulle de, sartlar uyeun olduğu takdirde öngörülen tarihte Türkiyeji ziyaret edebileceğini knvvetle umdnğunu »öylemiştir. JALE AKA Ue ERTAN OKTAY Nişanlandılar. }£ 1«.7'968 BuHar Palas Cumhurıyet 8039 hayat şartlannuı sağlsjımasmı, Üni versitede daha fazla söz hakkı sahibi olmayı ve yatakhane ile lokan talarını kendileri yönetmeyi dilemişlerdir. Bu dilekler yöneticiler tarafından hemen kabul edilmiştir. Fakat aradan 12 saat geçmeden gençler bu sefer siyasi nitelikte ye ni dilekler öne sürmüşlerdir. Bu di lekler şu biçimde özetlenebilir: Toplum tahakalan arasındaki me safelerin azalması ve eşitlik ilke^inin uygulanması, imtiyazlann kaldırılması, sosyalist prensibe ay kırı bir biçimde elde edilen servet ve maliarın miUileştirilmesi ve her kose çalışabilme hakkının garanti edilmesi. Öğrenciler aynı zamanda muhtariyetin arttırılması ve bürokrasinin azaltılmasmı da talep et mişlerdir. Bu resmi taleplerin dışında, gayri resmi olarak gençler İçışleri Sek reterliği. Komünistler Birlıği (League of Communists) ve bazı gazete, radyo ve televizyon yetkilılerinin değiştirilmelerini de istemişlerdir. Sonunda. Başkan Tito, yaptığı ko nıışmasmda öğren cilerin is+eklerini kabul etmiş ve gerekli reformlan yapmıya söz vermiştir. Fakat Tito, talebelerin tüm isteklerini yerine getirmeyi taahhüt etmemiştir. Hâlen Yugoslavyada durum kanşıktır. Tito'nun konuşması her ne kadar halkı yatıştırmışsa da, bazı çevreler konuşmayı şüphe ile karşılamakta ve bunu bir m=mevra tak tiği olarak yorumlamaktadır. Bu çevrelere göre, Yugoslavyada hiç bir şey değişmiş değildir. llerici güçler reform istemlerini kabul ettirebilmek için muhafazakârlara kar şı yeniden savaşmalı ve mücadeleyi elden bırakmamalıdırlar. llerici güçler aynı zamanda anarşist, aşın radikal ve liberal akımlara kar51 da ideolojik bir savaş vermelidirler. Titonun kendilerini desteklemesi ile, ilerici güçlerin durumu çok sağlamlaşmıştır. FSor h" "«<i«» mü cadelevi kazanırlarsa. Yugoslavya son birkaç yıldır izlediği yolda daha sıhhatli bir biçimde ilerlivecektir. Kavbettikleri takdirde. ülkenin gittiği yön değisecektir. Fakat bu değişikliğin gerek Yugoslavyayı ve gerekse, komünist dünyayı ne biçimde etkileyeceğini söylemek için vakit henüz çok erkendir. «The Financial Times» V E F A T Merhum Yarbay Şükrü bey ve Nadide Etensel'in oğullan, Fazilet Etensel'in sevgüi eşi, Nilüfer Etenselin biricik babası, Semiha Sertel, merhum Suat ve merhum Sedat'm kardeşleri, merhum emekli Süvari Albayı Refik Atlıoğlunun ve merhum D.D.Y. Um. Müdür Muavinliğinden emekli Şefik Etensel'in yeğenieri, Erdoğan Athoğlu ve Erhan Etensel'ın halalarmın oğlu Neclâ Koçak ve Ülkü Carfinin dayüarı Cumhuriyet Gazetesi İstihbarat Şefi Rejimi desteklemedikierinden şiiphefenih'yordv Oportünist POMPtDOT He ide | alist De GAULLE'ün çıkarları Mttır, çatışmaktadır. POMPİDOÜ, geleceği, De GAULLE sonrasını düşünmektedir. Radikal reformlann De GAULLE'cüler içindeki liberal muhafazakâr uçurumunu derinleştireceğinden ve temelde Burjuva Fransız topiumuna BCPden soğutacağmdan kayçılanmaktadır. Halbuki De GAULLE'ün defteri dürülmüş, kaderi çizilmiştir. 77 yaşındadır. ' rev süresi 1972 yılı basında sona erecektir. 81 inden sonra Devlet Başkanlığında kalamayacağına çöre, POMPİDOU'nun aksine nabza göre şerbet verme endişesi yoktur. Ve tarihe, bir de sosyal reformcn olarak geçmek ihtirası ile yanıp tutuşmaktadır. YukandaH gerçekler bilindlkten sonra, pederşahi yönetimi ve muhalefete tahammülsüzlüğü ile un yapmış Generalin dik başlı POMPİDOU'yu nzaklaştırıp Başbakanlığa itaatkâr MTRVİLLE'i ataması herhalde normal görülecektir. jYunanistan'da 16 sı general jolan 58 subay azledildi (D1Ş HAKKKLER SERVİSt) Atınadakı gözlemciler, Başba kan yardımcısının bu sözlerı ile yenı Anayasanın 1 Eylülde yapılacak halk oylamâsı ile kabu lünden hemen sonra vürürlÜEe konmıyacağını kestedıp etmedığıni sorniaktadırlar. Pattakos daha sonra rejimin hedeflerıni şu şekılde tesbıt etmiştir: «Yurt içindeki demokrafii düşmanlan ve .«nlann dısardaki yardımcıları ile mficadele. ülkenin füvenlifinin ve kannnla ra saygının sa|lanması snretiyle yurt içinde kamasal havatı nı daha düzenli hale getirilmesi.» TİNA Yunan Cuntası. Sllâhlı kuvvetlerde genış öîçude yenı bır temlzlık yapmıstır. Resmî Gazeteye gore, aralarında uç Tumgeneral, 13 de Tuğgeneral bulunan 58 subay, 2 Temmuzdan ıtıbaren eraekliye ayrılmıştır. Temızlık hstesi, aynı zamanda Savunma Bakanlığını deruhte eden «kuvvetli adam» Papadopulos tarafından imzalanmıştır. 58 subaydan en küçük rütbelisi Teğmendır. Resmi Gazete temizliğe hıçbır sebep göstermemıştır. Fakat an laşıldığına gore, 558 subayın re jimi desteklediklerinden şüphe lenilmiştir. öte yandan Başbakan Yardımcısı Pattakos yenı Anayasa hakkındakı hükümet tasarısının bugün açıklanaca^ını belırttıgi konuşmasında, «lbtilâl, tcsbit etmis olduğu hedeflerin iyi ola rak mülalâa edildiji süre içinde nygnlama hakkını kendine ayır mıstır» demıştır. & Kısaca. • StRK New Vork Eyaletinın Kuzeyindeki Auburn çehrinde temsiller vermekte olan «Clayde Beatty Brothers» sırkinin dün geceki temsilini geyretm e İ e gelen seyircilerden 50'si, temsil sırasında çadınn ani ola rak çökmesi sonncnnda yaralanmışlardır. • GUEVARA Bolivya Baş kan Yardımcısı Luıs Alfonso Sıles, Bolivya ordusunun, «CHS. Guevara'nın Kübada yayınlanan gunlüğünü hakiki nlduğunu tespıt etmış bulunduğunu, günlüğun Bolivya dışına hangi yoldan çıkarılmış olduğunu tesbıt etmek amacıyla bir de soruşturma açıldığını söylemiştir. • BAGlŞ Urugnay Devlet Başkanı Jorge Pacheco Areco, bilimsel amaçlara hizmet amacı ile kalbini bağışladığını açıklamıstır. • BARIŞ GÜCÜ Danımarka, Kıbnstaki Birleşmış Mıllet ler Barış Gücü masraflanna 60 bin dolar ile katkıda bulunmuç tur. VEDAT ETENSEL Londrada vefat etmiştir. Bugün öğle namazmdan sonra Nuruosmaniye CamJinden alınarak Karacaahmet Mezarlığındaki aile kabristanına delnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLES İ ACI KAYBIMIZ İstihbarat Şefimiz, iyi insan ve gazeted Nâsır Belgrad'a harekel etti MOSKOVA (a.a.) Birleşik Arap Cumhurıyeti Başkanı Cemal Abdulnâsır dün Belgrad'a hareket etmiştir. Xâsır, Moskovada kaldığı altı gün içmde Sovyet liderlerle Ortadoğu konusunda görüşmelerde bulunraustur. VEDAT ETENSEL i CVMHURİYET GAZETESİNDEKİ ARKADAŞLARI Kayhan SAĞLAMER I ebediyyen kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Sevgili İstihbarat Şefimizin dün Londra'dan getirilen naaşı bugün öğle namazından sonra Nuruoananiye Camiinde fcılınacak namazı takiben Karacaahmet mezarlığındaki aile kabristanında, ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Aüesinin, dostlannın ve meslektaşlannın acısını paylaşır, istihbarat Şeümize Tanrıdan jngin rahmet dileriz. »•••••»•••••••••••••••• • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • TEŞEKKÜR Hastalığımm gerek teşhisi, gerekse tedavisi bakımından hiçbir fedakârhğı ve dikkati esırgemeyen ve beni sağlığa kavuşturan Sapn Ord. Prof. Dr. REŞAT GARAN'a, Dekan Prof. Dr. CELÂL ÖKER'c, Prcf. Dr. FAHİR MELEK GÖKSEL'e, Prof. Dr. CEM'İ DEMİROĞLUna, Prof. Dr İRFAN LRGANCIOĞLU'na, Eadyolog Doç. Dr. MUHLİS TUZLACI'ya, Doç. Dr. FİKRET BİYÂL'a, Doç. Dr. NAZİF BAĞBIAÇIĞA. Asistan Dr. SEMA CANTEZ'e. Türk Diabetikler Cemiyeti'nin değerli doktor• ları Dr. RAİKA ERKIRT ve Dr A l j İPBÜKEK'e Hemşire ÇOLPAN'a ve memieketimizin ciddî bir sağlık müessesesi olduğuna inandığım Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tedavi Kliniğinin tüm personeline en derin teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim. • Her biri AHMET KALAYCIOGLU •••••••••••••••••••••••••••••••••< 50.000 liralık özel ikramiye çekilişi ile • Cumhunvet 8052 GUNEŞ Makina Mühendisliği Özel Yüksek Okulu Gunduz ve Akşam oğretimı yapılır Kontenjan dahılmde kayıtlara başlanmıştır. Okula almacaklar mülâkat ile seçilir. Belgelı oğrenriler ahnmaz. İsteyene okul hakkmda broşür gönderilir. Birincı taksıt: Akşam: 2.000. TL. Gündüz: 3 000. TL. Ödeme: Tş Bankası 902 Galatasaray, Akbank 48029 Beyoğlu GALATASARAY, İstiklâl Caddesi No: 311/78 Telefon: 49 25 72 49 82 30 Telsraf: GÜNEŞKÜLTÜRBeyoğlu üâncılık: "669/8058 BANKASI FERIKOY (Ergenekon Cad. No. 76) SUADİYE (Bağdat Cad. N o . 3 3 9 ) 15 Temmuz 1968 Daima en iyi hizmet Şubemiz 15 Temmuz 1968 Pazartesi sabahından itibaren yeni binasmda hizmetinizde. va lSn/8054 Şubemiz Pazartesi günü hizmetinize giriyor. Özel ve ayrıea zengin umumî ikramiye çekilisiennde Sayın Mevduat Sahıplerıne bol sanslar dileriz.