23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriYet BASIN AHLAK UYMAY1 TAAHHÜT •fc EDER Sahlbl : NAZIME NADİ ft Genel Yayin MftdürO ECVET GÜREStN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü EKOL nAT.T.T Basan v« Yayan CUMHURÎYET MATBAACILIK ve Gazetecilik T. A. Ş. Cağaloğlu Halkevl sokak No. S941 İLLERİ: Meydsnı Edirnı Ham BUROLAR A 3 AN A Telefon: « 5 0 * ASKARA Ataturk Bulvan Tencr Ap. Yenlfehlı Telefon: 12 08 20 12 09 66 12 85 44 17 «7 19 • İZMİR: Fevrfpasa Bulvarı, Aisaroilu İshuu 104105. Tel: »1230 SenelLk 6 aylık 3 aylık VC »Lrtl» Türkiye Haricl 75.00 198.00 4000 99.00 22.00 49.50 335 2 3 4 5 Ind «ahlfelerd» (ı DÜml) 50 6 7 ncl sahifeler 45 Nişan, Nikâh, Evlenme. Doftun) (Mafctu) es Ölüm, Mevlit, Teşekküı ve kayıp ar&raa ( em 100 Ölüm. Mevlit. Teşekkür (23 cO» i em 150 Ura • > • • « SAF1S1 25 KURÜŞ Senato araştırması istendi (Baştarafı 1 inci Sahifede) Çeşitli miting ve toplantılarda, (1924 te kurulan Cumhuriyetin meşru olmadığı), (egemenlik ulusun değil, Müslümanların oldu. ğu), (Müslümanlıkta din işleriyle dünya işlerinin bir olduğu). (Anayasaya masonlarla komünistlerin ve dönmelerin evet dedirttiği), (din esasına göre mahkemeler kurulması), (yurdun her tarafında bir fetih ordusu gibi sefere çıkılacası) yolundaki sözler coşkun şekilde alkışlanmışlardır. Bazı devlet memurlan da bu toplantılara katılarak siyasal nitelikte ve rejim aleyhine konuşmalar yapmaktadır. Bu duruma daha fazla seyirci kalmamaz:.. Bu anıaçla bir Senato araştırmasının yapümasını önemle rica ederiz.» ve siyasal düzenin unsurlan, Bursada açık açık propaganda ediımiştir. Aydın devrimciler: Bu gibi gs riye dönük akımlar karşısındn ancak, birleşme bilincini kuvvetlendirirler. Bununla birlikte savcı larınm da ne yapacaklarını bel:lerler.» Sunay'a müracaat Ortadoğu Teknik Oniversitesi Sosyal Demokrasi Dernegi, Cura hurbaşkanı Sunay'a gönderdiği tçlgrafta şöyle demektediı: «Gcnçliğin bu konuda göstereceği tepkinin dofuracağı sonuçlardan kötü politikacılanmız te çıkarcı basır sorumlu olacaktır. 3unu devnmleri korumakla görevli, lâikliğe inanan T. C. Devlet Başkanının, kanunlan uygulamak la yükumlü olanlara hatırlatnıaiinı gençlik olarak bekliyomz.» Bahri Savcı TÖDM Federasyonu Genel Ba?kanı Prof. Bahri Savcı, Bursa'da yapılan «Mukaddesatçı kuruluşlar» toplantısiyle ilgili bir bildiri yayınlamıştır. Savcı, aynca; Cumhurbaşkanı. Başbakan ve Adalet Bakanlanna birer telgrsf göndererek toplantmm, «Türk siyasal ve ekonomik devriminin temelini yıkmaya yönelmiş bir örgütlenme olduğunu» ileri sürmüş, dikkati çekmiştir. Savcı'nm bildirisi, özetle şöyledir: «Üç gündür Bursada Türk siyasal ve sosyal devriminin temelini yıkmaya yönelmiş bir eşkiyalık hevesinin örgütlenıne Ukeleri kotanlmıştır. Toplulumumuzun çağdaşlama Szlemlerini serçekleştirmek için yöneldiği lâik devlet, lâik toplum, lâik kültür akıtnını, eski uhrevî değerleri ve kurumlan yeryüzü ilişkilerine zorlayarak boğmak istiyen bir görüş formüle edilmek ve örgütlendirünıck yolu açümıştır. Bu arada Cumhuriyet kanunları ve Anayasası: Vicdan, din ve miUiyetçilik özgürtükleriyle hiç bir ilçisi olmıyan kapab ve açık bir din tieareti propagandası yoluyla ihlâl edilmiştir. Merkezi dışarıda olan «Hizbiit tahrir» cilerin gizli vesikalarda yaydığı rejim aleyhine bir sosyal «Yetkililer, suçlu duruma düşecektir» TMGT bildirisinde de. Bursa'daki toplantıda gençliğe hücum protesto edılmış, «Bursa'da toplanan fericilerin sonu, Patrona Halinsrin. Kabakçı Mustafa'ların sonundan farklı olmayacaktır» denilmiştir. Bildiride ayrıca, Türkiye'yi kardeş kavgasma sürükleyen y3bancılara ve onların işbirlikçilerine karşı Atatürk gençliğinin görev başında olduğu belirtümektedir. Gericililc akımlannın eskidsn olduğu gibi bugün de yabancılîr tarafından besiendiği belirtil^n bildiri, şöyle devam etmektedir. «Devletin temellerini dine dayamak istiyenlere karşı, yetkililer Anayasayı ve vasaları tam olarak uyırulamadıkları takdirde suçlu duruma düşeceklerdir.» /cro iilas (Baştarafı 1. sayfada) karşı hükumet ve grup yöneticileriyle mutabık kalarak AP'li Turhan Bügin bir kanun teklifi hazırlamıştır. Bağımsız Reşat özarda da bir kanun teklifi hazırlıyarak Meclıs Başkanlığma sunmuştur. Bu teklifler, Var!»ıtay tcra ve tflâs Dairesinin kararlarına mesnet teşkil eden lcra ve tflâs Kanununun 83. maddesini değiştirmeyi öngörmektedir. Yargıtay tcra ve Iflâs Daircsi bu kararmı Necmettin adında bir alacaklı ile 3. şahıs durumunda bulunan bir Limited Şirket arasında doğan ihtilâf sonucu almış, bahis konusu şirket perekli tevkıfatı yapmadığı için ve ikinci gelen hacze ait tevkifatı yerine getîrmediği \ı;in böyle bir karar almiştır Yargıtay lcra ve lflâs Dairesinin bu kararının ıçinden çıkılmaz bir durum yarataeağı ileri sürülmekterfir 73,5 saat (Baştarafı t. sahifede l politika içinde geçen toplantılardaki konuşmalarda da birlik, sağlanamamıştır. Komünist Çin ve Rusya, sert bir dille lânetlenirken başka bir konuşmacı, Islâm memleketlerinde Rusya ve Çin aleyhinde konuşmaya müsaade edümediğinden yakınmıştır. Ayetlerin, dualann ve mersiyelerin sık pık okunduğu Ahmet Vefıkfaşa Tiyatrosu binasmda, yeni dil ile eski dili de bir arada duymak mümkun olmuştur. Toplantının en ilginç tarafı, Silâhh Kuvvetlerin Mukaddesatçjlarla berjfâf pcldueu,lSi24 Anayasasınıu k'âğıt üzerindfe kaldığı, bakiki Cumhuriyetin 1950'de gel diği, 27 Mayıs'ın hissi yapıldığı, 1961 Anayasasında çatlaklar olduğu ve bu yüzden sık sık ihtilâl olmasının mukadder bulunduğudur. Bu arada, «Mnkaddesatçılık açısından Musikimiz» konusunda konuşma ynpılırken, başı açık, kısa koüu ve mini eteklilerin toplantıyı izlemesi de, ilgi çeken konulardandır. Aynca, Türkiye'deki eğitimin, yüzde yüz medreseye uygun bir din eğitimi olması, ısrarla istenmiştir. Toplantıda, şeriatçı açıdan da oldukça dikkati çeken isteklerde bulunulmustur: Din dâvalarına bakacak özel mahkemeler, okullarda din dersinin mecburî ( tutulması, tslâm Güzel Sanatlar Aked'emisinin açılması, medenî nikâhın dini nikâhla beraber müftüler tarafından kıyılması, tnücadeleye devam edebilmek için bütün mukaddesatçıların bir federasyon halinde birleşmesi v e yurt çapında cihada çıkılması belli başlı istekleri arasındadır. Toplantıda, ümmetçilik de sık sık dile geürilmiştir: Konuşmacılardan bir çoğu, mıllet ve miUiyetçilik bilinci yerine, ümmetçi görüşü savunarak, şöyle demişlerdir: «Hâkimiyet, milletin değil, bâkimiyet MUslümanhğındır.«, «lslâmiyetten aynlan toplnluklar çöker ve dajılır.», «Safımııda olmıyanlar, t o ı gibi da|ılacaklardır.» Mukaddesatçıların toplantısında, yine Şinasi v e Jön Türkler de, Batılı düşünce tarzını benimsemekle suçlanmış v e Masonluk, aşırı hücumlara u|ramıştır. Bu arada, Mukaddesatçıların iddiasına göre, Israil karşısında Nâsır'm yenılgısinin tek sebebi, Masonluk ve Nâsır'ın Mason oluşudur. ^ Şaledeki • (Bastarafı 1 tnclde) sı) yüksek rütbeli subaylar (20 kadar Tümgeneral ve Tuğgeneral), hâ len Istanbulda bulunan Türk Büyük Elçileri, Vilâyet Özel Kalem Müdürü, Emniyet Müdür Yardırocı lan ve Şube Müdürleri bulunmak tadır. Resepsiyondan sonra meydana ge len kanşıkhk ve «gücenme» yüzünden, ne Protokol Genel Müdürlüğü ne de Başbakanhk, resepsiyonun dâvetli listesini hazırladıklannı ka bul etmemişler; Protokol Genel Mü dürlüğü Listeyi Başbakanın enıri ile hazirladık» derken. Başbakanhk da: «Bu gibi küçük işlerle biz uğraşınıyoruz» şeklinde cevap vermiş tir. Bu arada bundan önceki resepsiyonlara çağırılan ve İstanbulun pro tokol listesine dahil olan kişiler ön ceki gece yapılan kabul resmine de gitmişler ve Başbakanın listeyi küçültmesine rağmen dâvetlilerin sayısı yine de kabarık olmuştur. Cnnshuriyet Reşat Hamit Aziz Napolyon 24 âyar külce U3.00 18C.M 133. 11S. 125. 16.90 113.50 187. 135. 117.M 127.00 17.00 VEFAT Zonguldak Ulus eşrafmdan Remzf Ulus, Cevdet UİU5, Seref Ulus ve Fatma Mert'in babnlarl. Ahmet Mert'in kayınpederi, Niyazi Ulus. Nezih Ulus, Flliz Ulus. Sevim Ulus, Canan Ulus, Serpil Ulus. Metin Ulus. Figen Ulus. Rüs,tem Mert, Hüsnü Mert ve Hamit Mert'in dedeleri müteşebbiî ve hamiyetli insan İstanbul Tüccarlarından 25 Msrt 1968 Pazartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuş • tur. Cenazesi 27 Mart 1968 Çarşamba günü Ortaköy Palanga caddesi 1 numaralı evinden alı narak Beşiktaş Sinan Pasa canıiinde öğle namazını müteakip Zincirlikuyu'daki aile mezarlığ'nda ebedi istirahatgâhına tevdl edilecektir. AtlESİ Cumhuriyet 3015 (Baştarafı 1. sayfada) Demirel, sabalı Vilâyette, bazı Bakanların da katıldığı toplantıda Istanbul'un sorunları üzerinde durmuş, daha sor.ra «Büyük İstanbul Nazım Plânı Bürosu»na giderek yaptığı konuşmada, «tstanbul'un sadece içinde rabat yaşanabilen, çalışan, işleyen bir şehir değil. aynı zamanda rnilli damgamızı taşıyan bir şehir olmasını istediklerini» söylemiştir. Vilâyetteki toplantıdan sonra Hükumet Sözcüsü öztürk, 1968 y]lınd"a Istanbul'a yapılması kararlaştırılan hususlar hakkında bilgi vermiştir. Bunlar, Yeşilköy alanının hava limanı baline getirileceği. opera binasının 19C8 sonunda tamamlanacağı gibi, daba önee resmi a£ızlar tarafından belirtilen ve basında yer alan konnlardır. Demirel, Esenler koyünde 20 bin kişinin faydalanabileceği su tesisleri ile Okmeydanmda Sosyal Sigortalar Hastanesinin 848 yatakh hastanesı ve Anaçocuk Sağlığı Merkez inşaatının ilk ünitesinin temelini atmıştır. Esen ler Köyünde davulzurna ile karşılanan Başbakan. konu^masında. «Yoklar tablosunu silip, varlar tablosununun çizileceğini» belirttikten sonra, «Millet, b\tr den knvvetini esirgemediği müddetçe esir eibi, köle sibi çalışademiştir Başbakan (BaşUrafı 1 Incide) ki ellmizde yeteri kadar tilâh >e cephane yok!« St. Hilarion kalesinden ku« ı.akışı, o sâkin duruşlu tertemu ANKARA. ICıımhariyet BiirosD) 1 Orirne limanını seyrederken müTüıkiye İççi Partisi Genel Başcahit komutanlanndan biri söykanı Mehmet Ali Aybar, TtP Teş j lüyordu bu sözleri... k'Jâîına bir genelge göndermiş ve: i Etrafımız, «Gökdelen apart•Adalet Partisinin muhtemel tertipman» lar gibi, sipsivri yükselılerine karşı uyanık olmalarını» isveren dsğlarla doluydu. Onların temiştir. daha keskin sarp tepelerınde ise Aybar, önümüzdeki seçimlerin 1 bazen heybetli, bazen esrarengiz «Diiriist cereyan etmiyeceği hak | gınntili çıkıntılı «ayalar görüküida ciddi endişelerin» mevcut ol i nüyordu. Çam ağaçlarıyla kaplı duâunu, AP iktidarınm TlP'e kar ' olanları da vardı bunların.. 1200ŞT «saldırıyR giriştiğini ve bunun j 150ü metreden paraşütle atlar gı devam etliğini»belirtmektedir. | bı aşağıya inip, sırtımızı yemyeşil Kıbns ovalarına verdıği miz zaman hemen or.ümüzde ayaklanmızın dibinde Girne'nin verimli toprakları başlıyordu.. Aralara, yer yer serpiştirilmiş OSAN DİEGO (a.a.1 California kövlerin kimi Türklere, kimısi Üniversitesi patolojistlerinden Dr. Rumlara aitti. Ipince. üzerinde Robert Stowel, genellikle müsekkin güçlükle yüriınebılen bozuk yoloiarak kiıllanılan dimetilsüfoksid'larla bağlıydı bunlar biribirleriin yahut d. m.s. o'nun kanser tene! Tıpkı insanlarının gönülledavisinde yararlı olabileceğinin anri, davranışları gibi! laşıldığmı açıklamıştır. Sezardan Osmanlılara D. M. S. O. yumuşak ağaç dokularmdan elde edilmektedir ve cankadar... lı dokulan, hücreleri öldürecek kıistaller leşekkülüne meydan verLefkoşeden. üirneye uzayıp meden. uzun zaman muhafaza etAkdenize akan bir saatlik asmektedir. falt yol gayet bakımlı ve hayat doluydu.. tşte bu can damannın Ankara Uçağı anza bitimıne doğru başlıyordu sivri sipsivri dağlar.. Sağında ve »oyüzünden Yeşilköy'e lunda tabii plâjların uzandıgı pürüzsüz, irızasız «ahile Akdt~ tek motor/a döndii nizın ıhk dalgalan çarparken bu tarihi limanın evleri, onlara; Kaptan Pilot Ahmet Biner yödaha doğrusu geçmışi üzerine r.etiminde 40 yolcusu ile Ankagururla yaslanmış bir ihtiyar ra'ya gitmek üzere dün, 2O.3O'da azametiyle deriliklerden gelen Yeşilköy den kalkan THY'nın sesleri dinliyordu »ankül.. F, 27 «Tez» uçağı, İzmit Gövnük Bir zamanlar Osmanlı Ordulaarasında, iki numaralı motöni rının mehter mar«ıarı çalarsk yanşnn ihban verince, tek motör«Allah Allah» tesleri arasında le Yeşilköy'e dönmüştür. bir sel gibi aktıgı bu topraklar Kazasız alana inen yolcular, üzerinden daha nice tutanlar, bir başka uçakla Ankara'ya gitkasırgalar geçmıstı. Cenevizlimişlerdir. lerin, Büyük tskenderin, Arslan Yürekli Richarddın. Sezarın, An tuvanın ıstilâ ordulan tarafından yakılmış. yıkılmıs, yıllsr vılı somürülmüş Fakat Tüıklerin devrinde Imparatoıluğun her kö se;i gibi Kıbru oa Osnsanlılaroan kısmetine düçeni aîmıstı... Ordu Kumandanlığı ve Koca» eh Milletvekilliği yapmış. mer. tşte.. sağ tarafımıxda kayalık hum Orgeneral Alı Sait Akbaylar arasında kartailann yuva tugan'ın eşi Naciye Akbaytugan yaptığı Girnenin ense köküne oHanımefendi İstanbul Verem Saturmuş Bozdag Onun «ırtında vaşı Derneğine 200.000 lira baŞahınler Tepesi^ tşte ünlü bir pışta bulunmuştur. Dernek, bamevkl, Beyaz ev. Kocatefe, Ça ğış sahibinin isteğ: üzerine Enakkale ve Zeytinlik köyü... Darenköy Sanatoryumunda bir | ha arkada Doğru yol pavyon inşaatına önümüzdeki Acaba oraya. oralara intan og günlerde başlayacaktır. lu nasıl çıkar, nasıl oralarda y«»ar? Ne yolu belli. ne de izi! Bunlan düsünuyordum, nefes nefese oraları dolasırken... (Baştarafı 1. sayfada) Çıkarma yapsaydık birinci bölümünde iki ülke arasındaki ilişkilere yer verilmekte can kaybı olur muydu? ve bu arada imzalanan göç anlaşması hakkında, «Bu anlaşmaBu bölgenın mücahıt komutan nın, iki ülkenin, ilişkilerini sağlanndan biri az önfe benım, şu lam temellere oturtmak hosuiualımı cevaplandıımıstı. i sundaki azminin açık bir deliU KıbriM insmo göcü d«|il oldufu yolundaki kanaatleri» ifade. bol niktmrda modern tilâb de edilmektedir. verilıe bnradaki mücabitler Türk cem»»tinin taskUnn, Rum Yeni ilişkiler lars karşı mal ve can eraniyeBildiride, önümüzdeki günlertıni ksfl dereeede koruvabilir de konsolosluk ve adli müzaha•i? ret aniasmalan ile İlgili görusEsmer adamın sert çızgılı yümelere başlanacağı, diğer bazı zünde bir kıpırdanma olmuş, anlaşmaların imzası gayesini gügozleri p*rlamıştı ümitlel. Ve den temaslann yapüdıgı bildirüo zaman Vietnam örneğini hamekte ve şu açıklama yapünuüctırlatmıştı bana. Demtk ki; tadır : ışını gücünü» okulunu bırakıp «Her iki ülkenin liman şeUı» av tüfeğiyle, modası geçmış maleri arasında bir deniz nakliystı kınalılarla Kıbns dağlarına çıbağı kurulmasının iinemine binakan, ailelerinin miiını ve canıen, iki Başbakan. ülkelerinin yetnı korumaya kararlı bu ınsankili mercilerini bu husustaki içlar, tıpkı kendilerı gibi doğdukbirliği plânını hızlandırmakla g&ları, sahıbı oldukıarı toprakları revlendirme> i kararlaştırmiîlarsavunan diğer uUelerı de (ok dır.» yakından Ukip eaıyorlardı. Balkanlann turistik Acabs Türk Ordnsn Kıbn•• bir çıkarma yapsaydı. B&vfik bölge haline ean kaybı olur muydu? Ve cıı ne dersİDİz, o zaman iıin lonn getirilmesi isteniyor neye varırdı? Ekonomik işbirliğinin tuzlanaBeş yıldır dağUraa mahrumıcağına değinilen ortak bildiride >et içinde yaşayan adam; bir aynca. ortak nehir ve su yollabana baktı ve sonra gözlerinı nrraı değerlendirilmesi ve ıslahı ayaklanmızın dibinde uzanan ile ilgili sorunların incelenmesi kırmızı damlarını. pencerelerıgerektiği belirtilmekte ve bu k > xnı seçebildiğjmiz Girne'ye çenuda temas ve görüşmelerin canvirdı. Sustu.. lustu. Nıhayet dalandırılması hususunda anlaşmayanamıyarak. ya varıldığı açıklanmaktadır. Bunm anlaman, bir karars Ener.ıi mübadelesinin de incevarabilmek için ille de asker olleme konusu yapılacağı açıklamkya luıam yok, dedi» Bakınız nan bildiride Balkanlann bir tu»u manzarayaü Ve bükmünüristik bölge haline gelmesi için sfi *iı veriniı ortak turistik projelerin ele aiınacağı beiirtiimektedir. Bu dağlar, bizün Ortak bildirinin ikinci böJUmü uluslararası sorunlara aynldağlardı mıştır. Bu bölümde, gerginlitin Eğik basımı, Girne'nin üzerio azaltılması ve dünya banşının sag den yavaş yavaş yukarı>a doğlanması konusuna değinildikten IU kaldırdım. Önce; yine o sıvsonra şöyle denilmektedir: ri daglar, kartal yuvası kay««Farklı sosyal rejunlere sahip lar, yesil mantoıu çam ağaçlaAvrupa ülkeleri arasında gelisen n takildı gözlerime.. Bır^z datemaslann karşılıklı bir itimat ha ensemi arkaya ataralr alçak havasınm yaratılmasına yarayabulutlari doğru oakıncı «Gökcağı ve böylece insanhğı hal'en delenlerin» heı hinnin üzerinbölmekte olan sorunlara çözöm de, bizim bayrağımızı. AyYıU bulmak şansının artacağı yolundıziı Türk Bayrağının ^lalgalan» daki kanaatlerini belirtmişlerdir.» dığım gördüm. TİP, seçimin düriistlüğünden endişe duyuyor 5 Yıl süren bekleyiş bayrağıdır!. Diğeri ise biraz beyaz kanşığı ile Yunanınkü.. Peki, ya Kıbns Cumhuriyetine ne oldu?.. Bayraklan yok mudur onlann diyeceksiniz? Yeşil adayı dolasırken O'nu Makarios' un sarayından başka bir yerde göremedim dersem inanınız!.. Bahadır DülgerMn cenazesi getirildi Londra'da tedavide iken vefat eden eski milletvekülerinden gazeteci Bahadır Dülger'in cenazesi, dün aksam uçakla İstanbul a getirilmiştir. Ailesi ve yakınlan tarafından karşılanan Dülger'in cenazesi, yarın Beyazıt Camiinden kaldırılacaktır. fTTI Cumhuriyet 27 Mart 1929 tarihli Cumhuriyetten 1 saatte Lefkoşe'ye giden yol Evet «Darboğaz» deyip geçmeyelim Türk bayraklarmın gölğesinde, Türk mücahitlerinin kontrolünde olan bu yer Kıbrısın en önemli kilit noktalanndan biriydi. Zaten Rum idarecilerini çileden çıkartan da buydu ya! Girne'den Lefkoşeye gitmek isteyen herkes mutlaka oradan geçecekti. Hattâ Girneden, Adanın başka bir köşesine bu yolu aşmadan varabilmek mümkün de> ğildi .. Ve kilometrelerce uzayan anzasız plâjlanndan Girneye bir çıkarma yapüdığını düşünülürse, askerlerin bir veya birbuçuk saatte rahatlıkla oradan Lefkoşeye aktarılabileceğine kalıbınıa basardımz!.. Buraları, bütün bu hâ kim bölgeler, uçsuz bucaksız ovalarla, dağlarıyla, taşlanyla lıep bize, bizimkilere aitti. Sadece Girne limanının merkezi hariç olmak üzere... Kıbrıslı Türkler bu araziyi gayet iyi bildikleri ve sonucun ne olacağını kestirdikleri için çıkartma hareketinin yapılmamasına üzülüyorlardı zaten!. An diyorlardı, ah... îlne bir fırsat kaçtı. . Tine fiill bir bölünmcye ula«amadık!.. Hadiseler Arasında (Baştarafı 3. sahifede) Siperli serpuş talan de^il.. Bunun adına şapka derler. demesi şibi bunun adına Devlet Sanayii. Devlet Ticareti demeliyiz.. demedikçe samimi hareket etmiş olmayra. Esasında Osmanlı devleti askerlikle alâkalı bazı endüstride devlete de hizmet vermiştir. Feshane Şayak Fabrikası, tzmit Çııba Fabrikası, Kasımpasa Tersanesi, Beykoı Kundııra Fabrikası gibi mSesseseler Osmanlı devrinden kalmadır. Gene Osmanlı devrinden kalma; meselâ Tıldız Çini Fabrikai Hümayunu gibi şahâne bir heves üzerine kurulmuş olan küçük fabrikalar da vardır. Cumhuriyet bunlardan bir kısmını tevarüs etti. Ve onlan büyüttü. Bütün dünyaya meydan oknyarak kurulmuş olan «CumhoriyeU idaresinin esasen her şeyde devletçi olması tabiatı iktizan idi. Kalkınmaya değil, yaşamaya mecbur oldnğu için bir takım sanayi kardu. Bunlann arasında mecburi olanlan vardır. Yeni harajlar, maden ve orman işletmeleri gibi şahıslann yapamıyacakları şeyler vardır. Lâkin knmaş. kâğıt tabrikaları gibi eayri askeri sanayi de vardır. Bnnlar zamanlarının tktisat Vekilleri tarafından Atatürk'e veya tnönü'ye telkin edilerek kurulmuş müesseselerdir. Hâlâ bn tabrikalar askerî degiidir. Ve halka hizmet eder. Fena mı?.. Havır.. Bilâkis iyi.. Ams karma ekonomi bn değil. Yani knmaşı. kundurayı devlet değil, halk yapacak!. Nitekim yapıyor da.. Barajı, elektri*i, ağır sanayii devlet idare edecek. Tevzî bu!. Iktisadi Devlet Teşekküllerinin memlekete büyük hizmetler ettiği muhakkak.. Ama bunların çok pahalı çalıştıkları da bir hakikat. Bn yüzden zaman zaman özel tesebbüsü zarara soktukları da oluvnr. Bazan da ö»el teşebbüsle rekabet haline giriyor. Fena mı?.. Pahalılığı önler» O kadarla kalsa iyi.. Iktisadî Devlet Teşekkîillerinin hâlâ mılivet besaplarında soz götürfir taraflan çoktur.Gerçi bizim endüstride maliyet hesapları pek ince değildir. Çünkü kâr marjı evelallah oldukça geniştir; ama bazı lüzumsuz yani eşi emsali özel piyasada mevcut iken kurulmuş Iktisadî Devlet Teşekkülleri var ki aynı malı yapan özel tesebbüsü baltalıyor.. faydası yok!. Bunlann için de emsali malları yapan müeı»eselerden üç misli pahalıya kurulmuş olanları da vardır. Bunlar ne olacaktır? Ben bn hususta asla selâhlyetli değilim; araa her yazdığımız şe yin mütehassısı mıyız?. Onun için nzun meslek hayatımızın verdiği imkânlarla edindigimiz tecrübelere dayanarak şuno düsünüyorum.. Büyük enerji. ağır maden ve izabe, orman, nakliyat sibi gcrçekten devlet elinde olması sadp maddî sermaye sebepleriyle defeil, emniyet bakımından da lüznmln olan sanayi, Ekonomik tsletmeler halinde otonotn ve otofinansman nsaliyle idare edilmeli.. Hiç bir siyasî tesir altıtıa çirmemeli, Meclisi tdareleri ve mnrakabe organlan tamamen politika dışı ihtisas kaynaklanndan alınmaiıdır. Geri kalan, kumaş. kundura, seramik, yani herkesin yaptığı işlerin sanayii de küçük taisselerle halka intikal ettirilmeli, bunlar da tktisadi Millî Teşekküller adı altında birer gayri sahsî öze! teşebbüs halinde idare olunmalıdır. Dünya sanayii, ismi ne olnrsa olsun hâlâ büyük nispette kimsenin malı defil. herkesin mahdır. Biz de oraya do*rn trttmeliyiz. B. FELEK Akdenizi kurutmak • Bir Alman mühendisi M. H. Sörgel, bir süre sonra kendilerine Avrupada yer bulunamıyacak olan fazla nüfusu banndırraak için Akdeniz'in kurutulmasını düşünmüş ve bir de proje hazır* lamıştır. Bu proıeye göre, İstanbul ve Cebelüttarık Boğazlannın kapatılmasıdır. Bunlardan birincisi 15, diğeri 5 kilometre genişliğindedir, hattâ tstanbul Boğazının daha çok dar yerleri var. Akdenizin bu iki kapısını kapadık mı, oraya ne Atlas OkyanusunöTan, ne de Karadenizden su gırmez. Bu su* retle Akdenizin sulan buhar haline gelecek ve tnuayyen bir müddet sonra 1000 metre alçalır. Bu derinlikte birçok karalar meydana çıkar. Pilhakika Akdenize akan nehirlerin suyu tebahurattan mütevellit boçluğu dolriurmağa kifi gelmiyeceji için Akdenizin sulannın azalacağı muhakkaktır. Sular kurutulduktan sonra el> de edilecek karalar, Akdenizin ve ona bitişik diğer bazı küçük denizlerin bütün sığ yerlerini ihtiva edecek ve geniş arazi kazanılmış olacaktır. Meselâ Adriyatik Denizi ttalya kadar genis bir kara olacaktır. Bu vaziyette Sicilya Ao*ası Kuzey Afrika ile birleşecek, ttalyanın Sardenya, Fransanın Korsıka adaları da birleşerek îtalya arazısine yapışık bir tek kara olacaktır. Marmara ve Adalar Denizi birer çukur bostan halini alacak, Yunanistan Anadoluya bitişmis olacak, yani Yunanistanla Türkiye arasında denız kalmamıs bulunacaktır. Bu suretle Akdeniz gölü iki kısma ayrılmış olacaktır. Mesina Boğazı ile ikiye aynlan göl, bu boğaz da kuruyacağı için artık orasını kanal haline getirmek lâzım gelecektir. tstanbul Boğazının kapanması Karadenizin doğuya doğru büyümesini mucip olacağından artık Türkistanla Sibiryaya kadar denizden gitmek kabil olacaktır.» Bu bilgiyi aldığımız tllustrasyon dergisi diyor ki : «Bu proje nazariyat itibariyle Utbiki kabildir. Fakat ameliyatta birçok itirazlara sebep olabilir. Maksarfımız tenkid ve münakaşa değil, tam bir garabet nümunesi olarak projenin Szetini okurlanmıza sunmaktan ibarettir.» CrMBrüRtTET Bizim noktai nazanmız, bu, balık kavağa çıktığı zaman kabil olabilecektir. Tatbik edilince de balığın kavat* çıkacağına süphe yoktur. Kanser'e karşı yenr bir ilâç Ümitsiz insanlann bekleyişi!.. Ben bu dağlann kartal yuvalanndaki mevzilerini dolaşırken, neferinden komutanma kadar yuzlerce mücahitle tanışıp, konuştum... Beraber yemek yedim. Bazen neselendim, bazen kederlendim onlarla... Aşagı yukan hepsinin ayni duygulan dile getirdiklerini gördüm. Beş yıldır dar bir bölge içinde omuz omuza, ölmek ve yaşamak savaşı yapan, gayeleri bir olan insanlar nasıl ayn dusünebilirlerdi ki!.. Ancak. dövüşme de yoktu artık. Beş yıldır çıkan olaylarla ele geçen fırsatlar her defasında bütün dünyanın oy birligi ile savaşı durdurmuştu. Çarkm bütün dişlilerini Makarios lehine çevirerek!.. Üçbeş ay önce. sevtnç göıyaçlan arasında seyrettikleri Türk Eemileri... Kıbns üzerinde bir kasırga gibi esip, saraylann pencerelerini sarsan Türk letleıinin gürülttisU çoktan uzaklaşmış, ksy bolmuş, yüreklerini sönen bir balona çevirmişti!.. öyleyse, daha niçin dağ başlannda silâh elde nöbet beklesinler? Okullara gitmeajnler? ©tikhânlannı açmasınlar? Kanlanna, çocuklanna, sıcak yuvalarına kavuşmasınlar? tşte, hergün biraz daha artan amitsizlik Kıbnsta 5 yıldır döTuşen, silâh eWe dağlarda neticeyi bekleyen 20 bin insanı bu sonılann cerabuıı bulmaya zorluyordu. Makarios, son günlerde bans taarruzuna geçerken, üç ay «nceki olaylar sırasında Türkiye ve bütün dünyada aleyhinde esen rüzgârlan... Anavatanda da, Yav Verem Savaş Derneğine 200 bin lira bağışladı Türk Bulgar ru vatanda da artık bıçagin kemiSe dayandığını, hepsini, hepsini hesaplamıştı herhalde? Ve artık oyalama siyasetinin yürüyemiyecefmi anlamıştj ki, Kıbns meselesinde bir dönemecin başına gelinmişti!.. (Baştarafı 3 üncü Sahifede) konuşmustur. Biz BASEVIn sözlerini teminat kabul ediyor. eıbaaıa kökünden kazınacagi ve Bulgaristan Tiirklerinin ülkelerimlt arasm da, •Demirperdenin yerini alacak bir dostluk köprüsü knracakUn günlere ümitle bakıyoruz. Ortak bildirinin incelenmesi nrasında. yakınlaşmanm sadece ekonomi, turizm ve kültürü kapsamadığı anlafiiıyor. Siyasl alanda da ileri adımlar atılmıştır. Taraflar birçok nlaslnntrmn cornnUrda, me selâ Ortadofuda. Vietnamda. en dikkate degeri Kıbnıta görü» birliği halinde olduklanni farketmiflerdir. JİFKOF. 1965 yılında açıklanan ve Kıbrıs uyuşmazlıjrında bir döniim noktad tefkil eden Sovyet tezini bonimsemistlr. Enoslsl reddetmektedit. Kıbnsta iki ayn eemaatin varlığmı kabul etmektedir. Ortak bildirideki •meşru hak ve tnenfaatler deyimi, 1969 Kıbns Anayasasının ve onu doğuran Londn v« Zürich Antlasmalannın geçerlillk ve yürürlüğünün teyidinden baıju türlü yorumlanamaz. Bulgaristan, Sovyet görüsüne katildığmı ret> men arıklayan ilk komünist ülkedir. Eusyanin Kıbrıs nyusmazlığında mürteriklerlnl de arkasmda .sürüklemesi. Türkiye »çısmdan azımsanamıyacak bir kazanç olacaktır. Komünist Blokun Kıbnı tezimize Batılı nıüttefiklerlraitden yakın oln$n. paradoksal bir gerçektir. JİFKOF'nn dün bhen ztyareti, llişkilerde önemli bir aşama »1muştur. Bugünkü atmosferde normal bulduğumuz kıvanç vericl durum, soğuk harp ölçüleriyle bir mflcize sayılabilirdl. İyi komşoluk ve güven yaratılmışrır ve Türkiye fle Bulgaristan, şimdi daha «teye. B«lkanlara bakabilirler. Kayhan SAĞLAMER Dünyada Bugrün Çok Acı Bir Kayıp r»hriye Doju ve merhum Hüsnü Doğu'nun o|ulları, Melâhat Dofu'nun e(i, thtan Çanga'nın damadı, Aylâ Doğu, Campbell ve Enfln Doğu'nun babaları, Robert Campbell ve Y. Müh. Taner Erean'ın kayınpederlerl. Deniz Campbell'in dedeleri, EmKur. Alb. Saim Dogu ve Sara Berdan'ın aiabeyleri, Y. Mim. Barlas Doju'nıuı amcası, Oıman ve Ayşe Berdan'uı dayıları. Dr. Kemal Berdan'ın kaymblraderi, Adnan ve Medıha Çanga'nın, Nebahat ve Sülevtnan Basaran'ın «nisteleri. büyük İnsan, Y. Mimar ve Belediye MeclUİ ftzasi NİZAMETTİN DOĞU 36 Mart 1968 günü bir kalb krizl neticeslnde vefat etmiçtir. Cenazesi 27 Mart 1968 Çarşamba ftoü bğle namaıından sonra Hacı Bayram camiinden kaldırılarak Asrl Mczarlıktaki abedi istirah«tgAhına defnedilecektir. Büyük kaybımıza Tanrıdan r»hro«t dllerlz. Alle»l And Beklâm 3313005 MEVLİT Altemizin kaymetU btiyüğü HATİCE KESKÎN'in Ruhuna ithaf edilmek üzere 28 mart Perşembe günü ikindi namazından sonra Hırkaiserlf CamiiBde mevUcîi şerif okunacağından, akraba, dost ve arzu edenleıin teşrifleri rica olunur. KESKÎN AİLESİ (Cumhurtyet: 3002) Y A R I N: St. Hilarion • Bozdağ • ve Doğruyol'da bizimkiler nasıl yaşıyor? Kıbns yollarından (Baştarafı 1 lncl sahifede) Yalnız; Rum bölgesi 1000 kalkınmış ise, bizimkisi 50 ye ancak yaklaşmış!.. Buna da şukür, hiç kalmamış, silinmiş değiliz diye düşündüm! Kıbnsta i 5 yıldır gidüemiyea bir çok kövleri yağmaya uğrayan kasabalan gezdim. Erenköy, Poli, Baf, Magusa v.s. oralarda yüılerce soydaşımızla tanışıp konuy tum. Ve gördüm lcl, artık ümitlerinl yitirmenin son hududuna gelen bu insanlann tek omidi Anavatan, Türklyedir... îşçl ücretlerinden, memur maaşlarına; emekli aylıklarmdan mücahit ödeneklerine ka dar çalışan, çalışmıyan herkes Türkiyeden para bekliyor... Bu dâ vanın yalnız Türkiye tarafuıdau halledilebileceğine inamyor! 1968 yılmda Kıbnslı Türklere Ankaranın yardımı 200 milyon lira... Makarios'a sterlin olarak ödeniyor bu para!.. Yani Almanyadaki işçilerden gelen dövizin veri hazır!.. Ve ancak bizimkilerin karnı doyabiliyor bununla. öte yandan Makarios gelen sterlinle• btitçe fazlası • olarak Londra bankalanna yatırıyor *,'« 8,5 falzle... Bir yandan; Kıbnsta maaşa bağ ladığımız 80 bin inr^n oturdugu yerde para aldığı ve 5 yıldır naticeyi beklediği için, iş gücünü, calısma kabiliyetini kaybediyorÜstelik umutsuzluk uçurumunun kenannda sallanarak... öte yan dan her yıl bütçeden aynlan m:ı yonlarla ve savaş masraflartyle Türkiyenin iktisadiyatı hırpalanıp duruyor!.. öjle bir siyasî ve ekonomiiî kriz ki; bizleri yıkıyor, Makarios un Rumlarmı refaha götürüyor.. Ancak; bıçagin artık kemig3 dayandığı su günlerde aynı duygulan anlatan, bizi bizden çok düşünen yine Kıbnslı Türklerd.r «Türkiye ağır bassın... ve bir hal çaresi bulunsun artık» sözlertnl her yerde söyüyerek... Ben bu yazüarunda Kıbnsın tarihi ve renkli yerleri ile beraber bugünün insanlannın nasıl yaş* dığını, ne istediğini de sizlere anItvtauıys galifaca&ım. TEŞEKKÜR 23.3.1MS fOnü fânl hayau *•• da eden kıymetli varlığımız TEŞEKKÜR Atl* bOyügumüz, kıymetli annemiz ŞÜKRÜ SAYIN'ın cenazesinde hazır bulunan, çelenk gönderen, evimize kadar gelen. mektup. telgrai ve tele • fonla acımıza iştirak eden akraba, dost ve arkadaşlarımua t«şekkürlerimlzi arzederlz. Efi ve ÇocnltUrı Herts reklâm 10283006 •»••••*••*•••#*•• NEFtSE ÇAKIR'ın vefatı dolayısiyle cenazesine if tirak eden, mektup, telgraJ, telefonla ve bizzat gelerek acılanmızı paylaşan skraba, dost ve yakınlanmıza teşekkür ederiz. AUesi adına NecarJ Çakır re Orban Çakıt İlincülk 58353010 Kıbns'ta (BasUratı 1. sahifedrt uf Denktaş. «Türk ve Rum cemaatleri arasındaki görüşmelerin bir çırpıda biteceğini zannetmek, iyimserlik olur. BM ile Kıbns'a silâh ve asker gönderen devietler, iki tarafa da baskı yapmaktadir. Bn yüzden. önfrörüşmelerin Haziran'a kadar baslamasını istiyoroz. Çok çetin. belki de uzun sürecek bir imtihan devresine giriyoruz» demiştir. Denktaş. BM'de Kıbns Temsucisi Rosides ile «ayak • üstü birkaç söz teatisinde bulunduklarım», bunun 4 yıldanberi yapılan «ilk temas» olduğunu söylemlstir. Müzakerelerin, Kıbns dışmda yapılmasını istediklerini bildiren Denktaş, «Çok yakın bir gelecekte Kıbns'a gidebileceğini sandışınt» sozlerine eklemiştir. Şişli İlçesi I No. lu Seçim Kurula Başkanlıgından: İlçe Seçim KomJunon t«sjnli için; 1 Siyasî Partiler arasında 2 Nisan 1968 sah günü saat 14.00 re NUüferhatun İlkokulunda ad çekme yapılacağı, 2 Oğretmenler arasında 3.4.1968 çarşamba günü saat saat 14.00 de Nilüferhatun İlkokulunda ad çekme yapılacağı, toplantı yapılarak 2 asil ve 2 yedek üyenin seçileceği, 298 sayılı kanunun 19. uncu maddesi uyannca ilgililere duyurulur. (Basın: 13129/3012) Genel silâhsızlanma Tam bir silâhsızlanma konusunda vanlan mutabakata yer verilen bildiride nükleer silâhlann yayılmasını önleyen anlaşma ile ilgili çalışmaların sonuçianması hususundaki ümitler açıilanmaktadır. Kıbns Balkanlardaki banş konusuna büyük önem veren iki Başbakanın Vietnam ve Ortadoğu sorunlan konusunda bir mutabakat içinde olduklan açıkJandıktan sonra Kıbns hakkında şöyle denilmektedir : «İki Başbakan. Kıbru sorunonu ele almışlardır. Sayın Dcmirel, Bulgar Başbakanına TürkİTenin bu konudaki görüşünâ ve mesele ile ilgili son eelişmeleri izah etmiştir. tki Başbakan, Akdeniı bö\gesinde önerali bir ihtilâf kaynağı teşkil eden bu sorunun en kısa zamanda Kıbns'ın bacmısızlığtna dayanan ve Kıbrıslı Türk ve Rıımların banş ve güven içinde vaşamalannı sağiayacak şekilde meşru hak ve menfaatlerini koruyan bir hal taraına bağlanacafı ömldini lf»de etmişlerdir.» Bildiri. Başbakan Süleyrnsn Demirel'in Bulgaristana "dâret edilmeslnin açaKIanm»aı ile ıoa bulmak tadır. Doğruyol... Kocatepe... Şahinler... Bozdağ... St. Hilarion hepsi.. hepsinin üzerinde, en hâkim yertnde o vardı... Onun ayaklan dibinde nazlı, dilber bir cariye gibi yatan Girne, demek bu yüzden rahat ve sâkindi! Demek kartal yuvası kayalann ber oyuğunda, yeni mantolu çam ağaçlannın herbirinin gölgesinde Türk mticahitleri yer almıştı! Demek bu dağlar bizim dağlardı!.. dünyanın en büyük ansikiopedisi Liman Müdürü (Baştarafı 1. sayfada) Karamanoğlu. «Acele» kaydiy]e ceza tutanağını Belediye'ye yollarken «Liman Müdürlüçünden izin alınmadan kimseye kaıık bile çaktırmayız» demiştir. Gazetelerde, Belediye Başkanvekilinin koya kürek kürek toprak döken resminin çıkması üzerine harekete geçtiğini söyliyen Karamanoğlu. «Bn hareketin tekrarı halinde 1000'er Uralık cezalar devam edecektir. Liman. basıboş değildir. Her hareket için müracaat ve müsaademiz şarttır» rfemiş, Koy'un doldurulmasının şehir hattı vapurları için tehlike teşkil ettigini, aynı zamanda buramn. küçük tektıelere barınak olduğunu sozlerine eklemiştir. Bayrak mı, yoksa mavi boncuk mu? İki «gökdelen» ir» birftirine en yakın olduğu yerin adıydı cDarbogaz .,» 1963 katliamından sonra Rumlar korkunç nücumlarla bu boğaza aşmaya, tepeleri işgal etmey» çalışmışlardı ama, Çanakkale savaşlarının bir baskası, bir küçük kopyası vaşanmıştı orada aylarca... Silâhsız, cepfa&nesix döviişerı Türkler, tek kanş yer yermemişlerdi Rumlara... Az ilerde bizirakllerin arasında nazar boncuğu gibi, bir mavi bayrak dalgalanıyordu... Onun ötestode bir ifclneisi... Biribirinden ne farkı var?.. Göremiyorum, anlayamıyorum! Ama daha önce söylediler. Ortadakt vesil hattuı bmkçicl, ara bulucu . B*rısguett> & ait Birlesmi* MilIeUer • ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA 200 senelik mazi 24 cılt 28.000 sahite 36 milyon kelime Aşağıdaki kuponu derhal gönderiniz. AMERİKAN NEŞRİYATI BÜROSU îstanbul : îstiklâl CtLüT 287 Tel:%49 3558 Ankara,: Mithatpaşa Cad. 61 Tel: 12 73 18 İsimAdres Soyadı ',' 1768 den beri ÖLÜM Kemaliye eşrafından tıatı nisvandan Salivefat etmişiîr. Cenazesi 27/3/1968 (bugün) Çarşamba günü öğle namazıaı müteakip. Fatih Camiinden kaldırılarak aile kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Not: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Kııı Gülfen TÜRKMEN (Cumhuriyet: 3016) HATİCE TÜRKMEN Hüseyin Hüsnü ULUS Şthir Türnu ÇETlNEB HERİŞ: 164/30
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear