Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE ÎKÎ 27 Mart 1968 CUMHURtYET "TÜRKlük "ISlAMCHlk Prof. Dr. ilhan Arsel belli bir zümrenin yetistirmesi olsn ve çeşitli kalıplara soknlmuş ve kendilerine «gerici» adı verilen kisilerle, Atatürk'e bütün varlıgıyl» Inanmış ve O'nnn çizdiği yoldan çağdaş medeniyete kavnşmaga kararlı ve aslında «ilerici» deyimiyle anılan kişilerin karsılıkh dnrumlarından doğan meseleler gelmektedir. «GERÎCλ akımlann rnümessilleri «devrim» kelimesinin telâffnzuna tahammül edemiyeeek kadar YENl'ye ve GELÎŞME'ye dfişman, ve aynı zamanda «Müslümanlık» perdesi altında Türklüğünü nnutacak kadar fanatik ve ilkel. buna mukabil «îlerici» ise Atatürk devrimleri fizerinde en ufak bir tavize, en baıit bir pazarIıfa müsamaha gSstermiyecek kadar farklı llemlerin insanlan. Gericllerin büyiik çoğunlngu kara cahil ve •ofta; fakat bn sınıfı asıl tehlikeli yapan nngur bu değil. Onn asıi tehlikeli yapan nnsnr, kisiliklerinin henfiz şuurnna erişmemis bn yaratıklan kendi peşlerinde sürükleyecek kadar lâf etmesini, kalem tutmasını becerebilen ve bis yola ile bnnlan istenilen Istikametlerde ynrütebilen demaeoçlardır. ukarıda tarifine ealıştığımız yönleriyle «eertci» ve «ilerici», ak ve kara kadar birbirine zıt iki nç, iki kntnp .. Bn iki nenn bir araya gelmefsine, meselelerin] vaz'ederek mnşterek bir görüş ve düşünuş ortamı yaratmalarına. ve belli bir hedefe doğrn, başka batka yollardan da olsa, aynı azim ve gaye ile ilerlemelerine, eğer basiret ve iyi nlyet ağır baımıys. cak olursa, Imkân ve ihtimal yok. Naııl olran ki, bnnlann bağlı bulundnklan «değerler» ve cdcger ölçüleri» arasında en aımdan bin yıllık bir tarib uçurnmn var : 0 Bin, çurümüş bir düzenin ha«iretini çekerek ve Şeriat'a avdetten gayrı hâ) çaresı duşunemiyecek kadar miskin; diğeri it« yepyeni değer olçüleri yaratacak ve kendi kendini asacak kadar kafaca zengin; 0 Biri çıplak kadın koln gSrmemek Içln ainemaya gitmeyi dahi günah addedeeek kadar kendi iradesizliğinin, kendi aczinin yarattığı asagılık duygusu içerisinde geri; dlgeri ka* dının toplnm hayatına iştirakinin sınırnzlığı lüznmnna inanacak kadar medenî; 0 Biri, €... hakikate Akıl yolu ile erişilmez, Şeriat yolu ile erişı!ır> dıyerek aklı, hem de tabıatın insana en büyülc nimet olarak bahçettıği AKLI ınkâr edecek kadar bilgisiz; dığeri aklın hâkimiyetıni kendi ÖZ mevcudıyetının yegâne sebebi hikmeti görecek kadar müspet bilinçci; 9 Biri, tslSm'da bürriyetin olmadıgını söyleyecek ve hürriyetl «eşeğe» lâyık g8reeek kadar hilâfetçi (1); diğeri hfirriyetsl* nefes alamıvacak kadar cumhBriyelçl; # Biri, dini sadece namaz kılmak, abdest almak, oruç tutmak gibi sekilcilıkten ileri pıtmeyen bir mues'ese gözüyle değerlendirecek kadar din anlayışından yoksun; diğeri onu, her türlü dünyev! müeyyidelerin fSrkınde vıcdani bir sorumluluğun ve zorVıluğun vasıtası gıbi görecek kadar olumlu ve samiml bir din inancına sahip; • V e hülâsa biri, Atatürk'ün dediği gibl, din perdesi altında veya din adın» her tflrlfk melânetl, her türlü ahlâksızlığı ve her türlü cinayeti mübah förecek kadar fanatik; diğeri, din ve dflnya lslerinin blrbirlerinden aynlması keyfiyetinin bn melaneti, bn ahUksızIıÇı ve bn cinayetleri dnrduracağına inanç dnyacak kadar sydın... onn medeniyet engelT ve miistait görünen tırmanmacında basında, lemeğe meselelerin flrk toplnmnno gerçekten tedirgin eden den sonra Türklügüne kavnşmuştur Bazı okul öğrencilerinin, ve ellerinde tespih, çenelerinde çeraber aakal, baslannda takke ve bere, kalabahk bir grnp önünde, tarihçi g«çinen bir hatıp, bnndan bir süre önce yaptığı bir konnsmada: «Türk» diyor, «Müalüman oldnktan sonra Türk'tür, ve Türk'ıin tanhı de Sultan Hamıd ile baslar ». Ona gSre Tıldınm' ların ve Kanuni'lerin devirleri « Batak yolnn basladığı» devirlerdir; bn iki padisab «... basit kafalı ve din diismanj olan padifahlardır>. Bnndan dolayıdır ki «... Sultan Hamid'i koca bir dağ ve Kanunî'yı bu dağ üzerinde bir çöp olarak kabul eden tarihi » gerçek tarih olarak benimsemek gerekir. Tanzimat devri sahte kahramanlann ve din dügmanlannın açtığı bir devirdir; All Pasa'lar. Mithat Pasaiar, Fnat Paşa'lar birer belâ. bavrağımııa hac taktırtan birer dii«man, Hıristivan olarak ölmii; ve Müslüman olarak gömülmüs birer kâfirdirler; hürrivet » v e tse esek'te de vardır, Islâmlıkta hfirrivet ynktnr; ... hn züppeler cofala çoîala Kemal'a (Mustafa Kemal demek istiyor, anlasılan) erigtiler... irleri dehset irerisinde bırakacağını tahmin ettiğimiz ba sözler Tanzimat veya Mesrntivet hareketlerini takin eden, veyahnt da 31 Mart olaylarına takaddüm eden fünlerde sövlenmis sözler defll; bnnlar, biraz vakanda beiirttitimiz çibi, birkaç av önce büyük sehirlerimizden birinin Halkevi'nde ve ynkanda isaret ettiğimiz toplulnk önünde. kürgflye vnmrvklar vnrnlarak havkınlmıg «özler; Atatürk'ün ölüm yıldönümıinn anma töreninden az önceki gfinlerde insafsızca sarfedilmi* aSzIer. . Satcı akımlann havrsktarlıdnı yapan bn ıSılerin Mkibi: «MTTB.'nin Bozkurt bayrajı elimİ7dedır . Basköselere adamlanmız yerlesmektedır. . SaJ bısın Eiiclentnektedlr...» T J . dlye direniyor. talfimi kabnlden Bnee Törk'ün Tfirk olmsdıfı hikmetini (!) ortaya rtıran, ve bSrlece 1000 vıl evvellsine eelineeye kadar Müslüman deHl tken o tarihlerde tslSmivett kabnl etmif Türk'fin ondan Hnceki en azından 500 vıllık devlet havatim kfiliiven red ve inkfir eden. ve üstelik Tflrk'iin «arihint Sultan Hamid'ten baslatan bn tarih nzmanma Bozknrt bayrağına Mrılma ihtivacını neden dnvdnğnnn sormak yerstz; cünkü, vnkarda da İsaret ettlümlc gibi, bn jihniyetle anlasmak tnfimkfln degil, ve esasen anlasmava da lüznm olmamak ferek. Bn ki»iIrrf anrlann üzerinden atiatıp feza çagi aydınlıkUnna kaviıstnrma düsüncesi size ancak vakit kavbettirir. tariH ve tefcerrür Devlet, düzeni korumak için işe karışıyor ismail CEM neldıler. Para trafığı, kredi muesseseleri ve bankalar tamamea devletin kontrolu altına gırdı, fıatlar devlet tarafmdan ajarlandı. Devlet guç durumdakı bu>uk şırketlerı kurtarmak ıçın yenı lcurumlann aracılığıyla onlara yarciım ettı. Amenkadaki «Reconstructıon Finance Corporatıon», ftalyadakj «Sofınalıt», «Credito ttalıano» ve benzerlerı butun Avrupa uikelerınde kurularak özel sektore kredı ve yardım safladılar. Devlet tanmsal ürünlerin bazılanna prim vererek, bazılannın gelışimini köstekleyerek çıftçılere yardımcı olmaya ve tanmı düzenlemeye çalıştı. 192932 yülan arasında gittikçe ağırlaşan buhran 193336 ddoeminde hafıflemeye başladı. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri buhranın sıkjntısını çekmeye devam ederlerken Amenka 1937 yıhnda 1929 dakı dUzeyinı aştı, buhramn en agır olduğu 1933 teki sınai üretimını iki katına çıkardl. 1929'da 2, 1930'da 15 mılyonu bulan Amenkan ışsızterinın sayısı 1937'de 8 mılyona inmışti. tngıltere ise buhram hafif geçıştirdı. Parasımn degerini ilk düsüren ülke olusu. lhracatını bir süre aksatmadan devam ettlrmesını sağladı. Büyuk somürge imparatorlugu sayesinde dünya tıcaretlndeld yeri fazla sarsümadan devam etti. Almanya ve Fransa buhranı en ağır şekılde yaşayan ulkelerdi. Ancak, Fransa yonetımındekl fcanşıklıklardan ve hatalardan ötürü buhranı atlatamadı. Diger ülkeler 1933 t«n sonra ilerlemeye başlarken Fransız elconomisi ta 1938 e kadar bu ılerleyişin MJ SOnunda kaldı. 1938 detd dış ticaret açıgı 1929 a oranla üç kat artmıs; mılli gelıri '/t 20, Dünys ticaretındeki payı i*e «'. 34 ektilmişti... Morrison Vietnamda! \ m m Victor Perlo 1930 yıUannda Amerikan Cnmhurbaşkam Roosevelf Ş in yamnda çalışmış genç bir iktisatçı idi. Aradan geçen süre içinde • kitap, dergi ve gazete yazılariyle dünyamn tanıdığı bir Isim oldn. • Ba yazarm, «Amerikanın Vietnamdaki ekonomik çıkarlan» konusun S dald incetemesini okurken altun çizdiğim parçalan İbret olsun dlye S TorUyenin çeşitU çevrelerlne snnmakta yarar vardır. Victor Perlo S dtyor ki: ! ünyanın içine düştüğii büyük buhran tüm ülkeleri, yönetimleri, sistcmleri altüst ederek gelişti ve sonuç olarak tkinci Dünya Saraşma vardı. Şöyle ki: D Farklı zihniuetler Y Sonuç în kıitasından hareketle Tflrk'ü TÜRK olma nitfliji dısina cıkanp şahsivetinden yoksnn etmekten cekinmeyen bn kisileri mantık yoln ile ısığa kavu^tnrmanın ve meselt onlara : gelişme kannnlannın bnsfin artık toplnmları din'den gavrı nnsurlarla miliet haline getirdiğini veva millet haiinde ayakta tnttnğnnn söylemenin; veya millet olma snnr ve dnyfrnsnnn sadece tslâmcılığa ba^lamağa caiumak1» Tfirk toplnmn'nnn kendinden olmayan tepInmlara k»r« asağılık dnygnsn içerisinde ezilmesi ve erimesi ve milli benliğini kaybctmesi sonnçlannın doğabileceğini hatırlatmanın; ve bütün bnnlardan gayn bn çesit Iddialann «milletiyle ve ülkesiyle> bölünmezlik prensibini benimseyen Türk Anayasasmı knndaklamakts hnlnndngunn belirtmenin; Müslümanlığın kişi ile Tanrt arasında özel bir iliski oldnğnnn ve bu iliskiye biç kimsenin karısmağa hakkı bnInnmadıtım, ve fakat bnna mukabil TÜRKlüğün «Millet» onsnru'nn meydana getiren bir nitelik olduiunu ve bn bakımdan Din mefhnraunun dısında mütalâa edilmesi çerektigini anlatmanm; ve aynı dine mensup çesitli milletler yanında haska baska dinlere mensnp tek milİetler olduğn, ve nitekim Türk milletinin de farklı dinlere ve mezheplere sâlik kisilerden meydana geldiği, örneğini vermenin hiç. ams hiç faydası yok. Çünkü onlar size. kendi kfiçfik ve tefessüh etmis dünyalannın mantığiyle cevap vermeğe her saman hazırdırlar. D O Buhranı önlemek amacıyla devletio ekonomlk ba>ata kanşması bir yandan kapitalizmin kuraüannı değiştirirken öte yandan diktatörlfik eğüimlerine ortam bazırladı. O Buhran, smıfsal çatısma ların butun ulkelerde buyumelerme, sosyalıst akımlann gelişerek yer yer iktidara ortak çıkmalarına sebep olüu. Solun bu Uerleyışı kaışu>nıda hâkim suulın ve kapitalizmin tek çıkar yolu savunucusu olduğu demokratık ve liberal ılkelerl bır yana bırakarak faşist akımlan destekleyip iktidara getirmek, boylece solun gelişmesini onlemekti. Bu şekilde kuruiup güçlenen diktatoriükler, faşizmin halka aşıladığı kavgacı rutı ve düsman> lık duygusundan ötürü dünya savaşının çıkmaaında önetnll bır etken oldular. A Çöküşü itieyen yıüarda devletlerin göçlü tedbirler almalan buhranın çeşitli sonuçlarını yumusattı, savas sanayiinin gelismesi ise ülkelerden çoğunu çıkmazdan knrtardı. Ancak, dıs ticaret sorununun çözfimlenmemesi 2. Dünya Savasının temel nedenini varattı: Odeme sistemlerinin ve paralann sarsılması uluslararası ticsreti yan yanya azaltmiftı. Bu dnrum savas yıllarma kadar sürfip giderek devletleri dısanya mal satamaz, dısandan mal alamaz bir hale getirdi. Dıs ticaretteki buhran büyük sömürje ünparator luklanyU genis topraklı nlkeleri fazla etkilemezken Japonya, ttalya ve Alnunyayı sömürge sahibi olmaya roecbur etti, «Tasamak ıçin cenislrmek» ilkesinden hareket rdcn bu ülkeler dışanya saldııarak dünya savasuu başlattıUr. İşsizlik ve sefalet uhrarun en onemli sonucu işsızlık ve sefalet olmustu. Devlet yol, baraj, konut, lıman yapımı gibi kamu yatınmlanna örnegi görülmemıs çapta paralar harcayarak yeni is alanlan açmaya çalıştı. Devletin buhranı durdurmak için başvurduğu bır çare de Trbst lere ve Tekellere karşı olan tutumunu değiştirmesi, onlan engelleme yerıne teşvik etmeye başlaması oldu. Bu sekilde zayıf isletmeler ortadan kalkarken güçlüler daha da güçlendi; rekabete dayanan kapıtalizm giderek tekelci kapıtalizme donuştu. Bu eŞılımın sonucunu belirten rakamlar ve şırketler günumuzün dunvasını da yansıtması açısından ügı cekıci .* 1937 nm îtalyasında anomm şırketlenn °« l'ı, tüm anomm şırketlermın sahip olduğu sermayenın yansını eünde tutuvor. ln~"i' un Japonyasında 14 büyük Trost bankada depo edilen paralflnn '• 75 ının ve sanayının '* ti3'ünun kontrolune sahip. Aynl Japonvada Mıtsuı tröstü ülkenin ürettıgı petrolun » 92'sıni, demirin "* • W'ıru: kuraıroıny. 70'ini; slUhıss» • 30*unu: «sıt asetık'ın • ]gj£; » « ' nü, benzoliln^ <% 6S'ıni; selüinld1"in »'. lOOünü; kâğıdın °/t 90'mı; şeker ve bıranın °4 50'sini ıırptır, ken, dış ticaretin «i 40'ını da elinde tutuyor... Almanyada buhran sonucu gelişen bu egılim avnı durumu yaratıyor ve şirke"erfn •• 3'ü tüm sermayenin "'» 5«' / ine sahıp oluyor. Amerikada ise tekeller korkunç bır şekılde pelişiyor ve 1939'da tüm şirkeflenn sağladığı kazancın vansı sirketlerin blnde birinin payına düşüyor.. «Vietnamda iş gören Amerikalı şirketler bu savaş sayesinde her • yıl 10 milyar dolar fazla kar elde ediyorlar. Mr. Johnson, Beyaz Sa • rayı mllyarder iş adamlarma yol geçen hanı yapmada Başkan Eisen • hower1 bile geri bıraktı. Amerikada sahne gerisi iktidann «en etkilı» • lerınin teşkil ettiği endüstri maliye eliti topluluğu olan tş Konsevi ; Başkan Kennedy'nin ölümünden sonra yıtırdıği etkisini yeniden ka î zaadı. Konsey üyeleri istisnasız Vietnamdaki savaşı destekliyor. S Başkan Johnson bu iş adamlannı şahsen teşvik etmektedir. ; Business Week söyle diyor: «Yeryflzfinde pek az ülke bngfln savaşla • parçalamnış Vietnam kadar yatınmcılara antipatik gelebilir. Nc ; var ki gerçek hiç de öyle değildir. Son beş yılda yapüan yatanmlar ; 100 milyon dolan bnlmnştur, ve efer Başkan Johnson tuttnğu yolda S devam ederse gitgide daha fazla Amerikan şirketi Vietnamda yatanm i •apacaktır. S Son haftalarm tehlikeH askeri tırmanmasına rafmen yatınmlar • hızlanmaktadır. Bugfinlerde Standard Oil, Caltez ve Shell petrel fir • ketleri 19 milyon dolarhk bir ortak rafîneri knrmak için Vtetnam S hfikSmeti İle mfizakere etmektedirler...» (Business Vfeek dergisf 13 S Haairan 1965.) • Johnson «BIzi Vietnamdan kirnse çıkartıp atamaz» dediği zs • man, Pentagon adına olduğu kadar Standard Oil ve Morganiar adı J na da konuşmuş olmaktadır. Amerikan Bankası (Bank of America) • Vietnamda şube açmak için basvurmuştu. Fırst National City Bank'ın J ileri gelenlerinden Henry M. Sperry: S « Bn aavaşı kazanacagnnıza inamvoruz. Savaş sonnnda elimisde • büyük bir yeniden inşa işi doğacaktır. Rıı. finansmanı gerektirecek. • finansman ise bankacılik demektir.. tngilizler ile Fransızlara banka J cılık tekelini kaptırmak bodalalık olnr, çtüıkü Gfiney Vietnam eko S nomisi her gün daha fazls Amerikaya dönük bir ydn abyor.» S Bugünlerde özel dış yatınmlar, hükümetin ulaştırma, enerjl kay ! naklan ve öteki temel tesisler icin verdiği muazzam krediler iyi ve S tatlı hale gelmiştir. Vietnamm içinde ve yakmlannda bulunan ya Ş nm milyon Amerikan askerinin asıl amarı da Amerikan yabnmcı ! lanna vaadedilen «kornma ve güvenlik altına alma» sözünü yerine • getirmektir. Güney Vietnam hükümeti, Amenkalı yatınmcılara »er ; maye ve kânn serbestçe transfer hakkını tanımakta ve on beş yıllık • bir milllleştırmeme garantisi vermektedır Chtragoiu sanayici Heinz • H. Loeffler. bulduklan avantajlan şöyle özetlemiştir: S « Tatınm s'rmnTrsinin jtnrmii blr kısmının tnahallen varlıgi; • eok diisiik rmek iiırrti: Titınnm rn fazla beş vılda amorti edflm» • iine uvfun hir ikiim: miitesebbis iş adamlan İçin kuvvetU tesvik • lerdir.» • B Almanya lmanya 1936'dan sonra durumunu düzeltti. Silih uretimine ilk girişen Ulke olmamndan ötürü lşsizllgi zamanla azalttı ve 1938de ortadan kaldırdı. Sınai üretimini 1936'da 1929 dald düreyine ulastırdı, 1939 da *,'% 50 bir artıs sağladı. Ulkenin dıs tıcareti ise halâ 1929 daki düzeyinm • • 40 altındavdı ve Almanya bu açıdan tam bır çıkmaza gjrmisti. 193336 doneminde durumu düzelten ülkeler 1937'de yeniden bir buhranın eşıgine geldiler: Stoklar tehlikeli bır sekilde a; sızler çogalıyor «6 üretmT yordu Amerikanın İ5ÎT jiflftfir. 35 dıTşü yısı 8 den 10 milyona yükseîdi. • Kara bulutlar Avrupayı kapladı. Fakat buhran gerl gelmedi. Tüm Avrups ve Amerika. înglliz Saranma Bakamnın 1937'de »övlediği gibi, «SflftbUnma aavesinde veni krizi atlatmı«tı.> Aslında «antıekonomık» olan silâhlanma re askeri harcamalar bir yandan i»sızlıği azaltırken bte yandan çesiüi stoklann savunma amacıvla satın alınmasına yol açtı ve dünya ekonomık buhrandan bir adım uzaklaşıp savasa doğru bir adım daha attı.. A Amerikanın Saygon'daki büyük islerinden birisi de Vimytertir • A.IJ5. (Amerikan Yardım Teşkilatı'» nın 6 milyar dolar kredi verdiği S bu yatıran eski Başkan Diemin tanıdığı özel imtiyazlardan fayda S lanır. Morrison • Knudsen'in kAn ise Vietnamdaki faaliyeti sebebiyle S 1966 nın ilk yansında iki misli artmıstır. Raymond İnternational S 1965 in ilk yansında ziyanda iken 1966 nın ilk yansında rekor blr kâr S duzeyine ulaşmıstır. 5 «Horrison» un 10, Raymond International'in 5 milyon dolarlık S kâr hissesi diğer bütün kavnaklardan elde ettikleri iki yıllık kara ; eşlttlr. Fakat bildirilen bu kâr kazancın ancak küçük bir kısmıdır. S Paranın çofu cihaz ve malzemeye sarfolunur. Siparişler çoğu za S man şişinlmiş fiyatlarla ortak firamlara verüir. Paranın büyük bir S kısmı boylece Amerikadaki şirketlerin cebine akar Vietnamda bü ! yflk patron, kumpanya başkamnın damadı olan Morrison Müdürü j Bertram L. PerUns'tir. • VTetoam savaşı harcamalan 1966 yılında takriben 25 milyar do S lar olup 1967 de bunu kat kat aşacaktır. Vietnam ile llgileri en fazla S olan endüstriler iki yılda yüzde 56 ilft yttede 176 blr kâr artısı gös i termekte olup bu miktar diger bütün şirketlerin ortalama kftrlan S nın iki 114 altı katıdır. • Askert harcamalar Kore savasındaki t«pe nokteyı asmıstır, fakat ; işsizlik hâlâ inatla önemli bir seviyede kalmaktadır. Çifte tehUke • enfliayon ya da fiyat düşüklilğü olarak belirmiştir. 1965 illcbahann • da istüıdam tepe noktasında iken Johnson yönetimlnce yürütülen i tırmanma ile büyük bir çatışma halıni aldı. Ardmdan ekonoml çan S ,lrdi. Askeri ekonoml ile «>na yardımcı kollar S deram ettiji halde sivil ekonomlnln »tekl dallannda de î 8a durum gerileme yarattı. Vietnam savası S 1966 da 2J& mllyarUk dövize mal ornıuş, ödeme dengesindeki açık S bu yüzden ortaya çıkmıştır. Bu hal dışanya devamlı bir altın akı • şına ve dolar kararlılığmın tehlikeye düşmeslne T« bUkuznetin eko • nomik manevralan yapabilmesi için gerekll payın azalmanna sebep • olmaktadır. Ekonomik bakımdan Vietnam savaşı yUkselen üretim • kapasitesi ile durgun kitle satın alma gücü arasmda bir ntlık mey • dana getirmektedir. Enflâtyonlst bir para krisl gerçek bir tehlike • olmaktadır.» • Victor Perlo'nnn yazısını Murat Devrim'in dilimize çevinüfi ve Top • Inm Yayınevi tarafından yaymlanan «Ho Şi Minh Milli Kurtuluş • Sa\aşımız» adll kitaptan derlfdim.. Bihneyiz bn »özlere kablacak tek • kelime var mıdır?.. Şnmı iyi bilelim ki Vietnamdaki Morrison Ue • Tnrktyedeld Morrison ve Morrison'cnlar da aynı hatmırdandır. • • Müdahale fcaşlıyor labUdigine «tegür kapitalizmin bırdenbire korkunç bir buhran ddnemıne gırrnesi, özgürlüğe çok düşfeün özel sektörü 1930 yülannda devletten tnedet bekler duruma getirdı. Devlet, duzenl değlştırmek degü, korumak ve güçlendırmek içln lktısadi hayatın her alanına el koydu, yönettl ve kapitalizmin çerçevesi içinde ekonomiye yeniden şekıl verdı. Devletin başvurduğu ilk çare gümrük vergllerlni artırarak ulkeyi yabancı kaynaklardan gelen mallardan korumak, kendi sanayilni bu sekilde gıiçlendırmek oldu. Bu tedbırln yanı sıra deflâsyona gidilerek nıaliyet fiyatlarının düsürülmesine, ışletmelerln sa^ladığı kazançlann artınlmasına çalışıldı. Devaluasyon malıyetı düşürmek, ekonomiyl yeniden duzenlemek için bir baska çare olarak görüldü ve bütün ülkeler paralannın değerinl azaltmaya yo A o da Türklüğü tslâmcılık'la kanstıran ve daha doğrusn bn mefhumlan yekdiğerivle bir gören veya çatışır hale çetiren ve nihayet Tfirk'B lslfimcılık adına feda eden davranıstır. Filhakika bizdeki «ümmetçi» lere hlkim •lan ilkel düsünce o'dnr ki. Türk'fl TÜRK yapan şey Müslümanlıktır; Türk Müslüman olmadan önce Türk değildi; Türk hlimı kabul' akat Türk toplumu bakımından hnçünün F çericisini gerçektenbir davranı* yıkıeı bir bölücü ve tehlike haline petiren vardır kl, Gerici'nin bölücülüğü Âmerika ve (1) Yukandaki bu dcyim, kendisini Tarih Uzmanı diye tanıtan bir sahsm konfcransından aynen ahnmıştır. ü İngillere YARIN: Diktatörlükleıtn kurulusu ve 1. Dünya Savası ••••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Ikelerin, buhranı durdurmak için gıriştıkleri bu çabaiann sonucu yer yer başanlı oldu. VEF AT NimbUs Yatırımlara Dâvet Müessesemızın, Turkıye'nın Ikincı Bes Yıllık Plân programına uygun olarak, Turkiye'de tesıı etmeğa karar vercftğı : Merhume Pakize Hanııa ile merhum Ragıp Beyin oğlu merhum Kailc Dülger ve merhume Ahsen Köker'in kardefi. Aliye Dülger'in eji, Mebmet, Yusul ve Gülçiçek'in babası, Yiğit ve Neclâ Köker'in dayılan BAHADIR DÜLGER 1 Kimyevî çübre fabrikası. 2 Domates saJçası, meyva ve et konserveleri fabrikalan. 3 Firigorifik depo ve antrepo tesislerL 4 Çeşitli ambalâj fabrikalan. Mevzuunda, yabancı sermaye olarak Türkiye'ye gelmek ısteyen tsvıçre'dekı müetsesemızle, yukanda yazılı yatırımlara birlıkte ıştırâk etmek ıçın, tercihan yurt dışında çalışan Türk ısçilennı ve serbest mesiek erbabını ve aynı zamanda Türkiye'dekı Türk vatandaşlanmızı davet ederız. yatınmlann netıcesı, Türkıye'mn dıtındakı ve içındekı tasarruflann randımanlı bir surette, kısa zamanda amortı edilerek, azaral dereced» dejerleneceğını bildiririz. Malumat için, hangi grup yatınmla ilgılemldığının Merkezımize yazılmak luretiyl» müracaat edilmesi rica olunur. MERKEZ : Etablissement Grand Succet Mehmet ERZEN St. Martin 9 1003 Lausanne • Suisse. veya Post Box 1355 1002 Lausanne • Suisse. Telgraf : Succes Lauîanne. Telex : 24480 Lausanne. ŞtJBELER: Vaduz • Lıechtentteın. ve Monaco. Cumhuriyet 21 Mart 1968 perşembe gunu Londra'da Hakkın rabmetine kavusmustur. Cenazeti 28 Mart 1968 persembe günıi öğle namazını müteakip Bayezit Camiinden kaldıniarak Emırgân'daki aiie mezarlığında toprağa verilerektir. Devrı Hatim duas aynı gün yatsı namazından sonra Bayezit Caarainde kıraat edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Not: Çelenk gonderilmemesi hassaten rica olunur. AİLCSİ Cumhuriyet 2990 AGI KAYBIMIZ NATO YURT DIŞI DOKTORA BURSLARI Müspet bilimlenn temel ve uygulamalı dallannda öğretlm yapan fakülte ve yüksek: okul bolümlerinden mezun olup, matematık, üzıkl, biyolojık bilımler ve tnmlann ntikleer dalında, elektronık, denız bilimı (oceanography), mühendislık, tıp, veterinerlik ve hayvancılık. tanm ve ormanahJc ile ilgili konularda yurt dışında doktora yapmak isteyenlere burs verilecektir. Burslann dağıtunı için asağıdaki şartlar konulmuştur: 1. Türk vatandaşı olmak. 2. 30 yaşmı geçmeınış olmak. 3. Universite veya yüksek okulu en az iyi derece ile bltirmiş olmak. 4. Yapüacak bilim ve lısan sınavını başarmak.. 5. Eylül 1968 devresi Içuı bir akseptans temin etmiş olmak. 6. Yukandaki şartlara haiz olup fiüen yurt dışında doktoraya başlamış olanlar şimdiye kadarki doktora çahşmalannın üstün olduğunu tevsık etmek kaydıyla müracaat edebilırler. Bu müracaatlann seçımi Kurumca durumlar incelenerek yapüacaktır. îlgilenenlerin 20 Nisan 1968 tarihlne kadar Tflrkiye Bilimsel ve Teknik Arastırma Knrnmn, Bilim Adanu V'etiştirme Grupn Sekreterligi, Bayındır Sokak No. 33/6 Yenişehir AN KARA adresıne müracaat ederek gereklı formu ıstemelerı ilân olunur. (Postadaki gecıkmeler dıkkate alınmaz.) (Basın: 12877 A 2411/2985) Yurdurauz» ve topluluğumuza değerli hizmetleri geçen, üyemiz Y. MİMAR İ L  N NİZAMETTlN DOĞU İstanbul Belediyesinden İtfaiye teskilâü ihtiyacı için, aşağıda cins ve miktarı yazılı Araç ve Gereçlerden bulunabilenler iç piyasadan, bulunamıyanlar ise mense'inden ithâl •uretiyle mübayâa edılecektir. Piyasadan temin edilecekjerin fiat ve evsaflan ile mense'inden temin edileceklerin FOB bedelleri, orijinal ve Türkçeye cevrilmis prospektüsleri hâvi tekliflerin, engeç 15 Nisan 1968 akfanuna kadar İtfaiye Müdürlüğüne verilmesi flân olunur. 1 70 m/m tutrunda, asgarl 25 atmosfer tazyike mütehammil içi kauçuk kaplı, dı?ı emprenye edilmis hortum, 2 70ra/mkutrunda, asgari 30 atmosfer tazyike mütehammil keten hortum, 3 3032 HP gücünde marf otomatik motopomp ile 7 HP gücünde motopomp, 4 Yanmaz elbise (1300*C) dayanıklı, 5 Köpük mayii melânjörü (7 atmosferde, dakikada asgarf «2000» litre köpük yapar), 6 Üstü açık «10.000» Jitre kapasiteÜ açılır kapanır cinsten kauçuk kaplamah veya kauçuklu sun'î elyafdan macaul sarruç, 7 Pulmotor (Sun'î Hava Teneffüs Cihâzı). (Basın: 12845/2982) Hakkın rahmetine kavnşmuştur. Cecazesi bugün öğle namazından sonra Hacı Bayram Camiinden kaldınlacaktır. Kederli ailesine ve bütün meslekdaşlanmıza bassağhğı dileriz. MİMARLAR ODASI Cumhuriyet 3007 Türkıye Emlak Kredi ! Bankası A? O: V» İstanbul Sanayi Odasından 5590 savılı Odalar Kanunu mucibince Mart ayı tonun» kadar ödenmiyer yıllJc aidatm % 50 fazlasiyle tediyeri gerekmektediı. Üyelenmizin zamb tahsfle meydan bırakmamak fisere 1968 yılı aidaünı Mart ayı sonuna kadar ödemeleri rica olunur. SÜMERBANK'm 801.000.000. TL. Ödenmis Sermayeli Ortaklaşa Sahip Olduklan Porseleıı ve Çini Fabrikalan Ltd. Şti'nin Yarımca Seramik Fabrikası Bugünden ttihs'en Memleket Hizmetine Girtniştir. (Basın: 12642/2986) ••••»••»••••»»»•»»••»••»••••••••••••4« «•••••• (Basın: 13088 2993;