02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 5 Şubat 1968 CUMmJRÎYET Genç kuşağın birinci plâna çıkmasını geciktiren güçlü soluk Necip Fazıl Kısa kürek Al eline bir degnek, Tırman dağlara söyle. Şehir farksız olsun tek Mukavvadan bir köyle. . Yel olsa sen de esen, Cücesin sehirde sen, Bir dev olmak istersen Dağlarda jarkı söyle. N. F. KISAKt'REK Bizim ltuşak şairleri, jsurüerini, yavaş yavaş duyurmaya başladıklan, Cahit Sıtküar, Ahmet Muhipler, Fazıl Hüsnüler sanat ve edebiyat dergüerine yerleştikleri sırada, önlerinde dağ gibi duran iki dev şöhret vardı: Nânm Hıkmet ve Necip Fazıl Kısakürek. Ikisinin de şöhreti memleket ölçüsünde yaygın, iklsi de sanatlarının en güçlü çağını yaşıyorlardı. O günlerde edebiyat çevrelerinde esen o verimli, mutlu ve olumlu havaya bu ikl büyük şöhret elle tutulacak kadar hâkimdi. Genç edebiyat ve Türkçe hocalan derslerinde körpe zevklere onları asılıyor, delikanlılar, genç kızlar onların resinüerini anyor, şiirlerini defterlerine geçiriyorlardj. Nâzım Hikmet ve Necip Fazal'dan evvel gelen Faruk Nâüz ismi, bütün sairUk gücüne ve yaygın şöhretina rağmen, artüc ğan Nadi'ye, bu makaleler vayınlanırsa, sanat ve edebiyat âleraimizde birer «hâdise!» olacafinı söylemişti. Durmadan yüzünü gözünü oynatiyor, yerinde duramıyor, çok heyecanlı, çekici, mübalâğalı, fakat kim ne derse desin güzel konuşuyordu. Benzetişleri yenl, esprileri güzel, iddıalan inandıncı idi. Her haliyle insanı aaran bir havası vardı. O gün Doğan N«di ile Necip Fazıl, iki saate yakın biri bırakıp biri başlamak üzere • karşılıklı, aralıksız yaptıklan esprılerle, yazı işleri orfasını kahkaha tufanına boğdular. Onların yüzünden tam da gazetenin hazırlanacağı saatlerde gülmekten is yapmaya vakit bulamtdık. Necip Fazıl'ı daha lonraları Ankara'da sık sık görmeye baı • • Ben Necip Fazü'ı 1935 yılı sonlannda istanbuJ'da Cumhuriyet gazetesinde tanıdım. O zamanlar gazeteye birkaç makale getirmiş, yazı işleri odasında çalısan D o aydııüann, siir sevenlerin nafızaaından süinir gibi oluyor, bir zamanlann bu ünlU aşk şairi artık kl âsikleşiyordu. Nâzım'la, Kısakürek'in uzun yıllar devam eden güçlü soluklan yanı sıra, genç kusağın birinci plâna çıkması bir hayli gecikti. ladım. Ağaç dergisıni çıkarıyoT, etrafını alan dostlarını, hayranlarını lokantalara, barlara götürüyor, avuç dolusu paralar sarfediyordu. Neme lâzım, eli açık hattâ müsrif insandır. Para onun avucundan hazan yaprakları gibi uçar gider. Bu yüzden ona aramızda «Prens» adını vermistik. Bir akşam, yedisekiz kisilik bir grup halinde bizi Ankara'daki roeşhur Tabarin Barın» götürmüştü. Aramızda hasisliği ile meshur rahmetli Nahit Sırn Örik de vardı. Geç saatlere kadar yeyip içip eğlendikten sonra Necip Fazıl hesap istedi. Hesabı getiren garsona da paranın para olduğu zaman tam elli lira bahşi$ bıraktı. Hepimiz hayret içınde kaldık... Hele Nahit Sırrı o incecik sesi ile bağırarak isyan etti : Ayol sız dehrdınız mi?.. Hiç elli lira verılır mi? Necip Fazıl bir milyarder edası ile. fütursuz cevap verdi : Hani ben sizden bir zamanlar elli lira borç istemistim de paranız olduğu halde, param yok veremem, demiştiniz. îste sim<fi o elli lirayı ben bir garsona veriyorum. Sizi birazcık olsun para kullanmaya ahstırmak istiyorum... Nahit Sırrı, kendi cebinden bir kuruş bile çıkmadığı halde Necip Fazıl'ın bu hareketine ion derecede öfkelendi ve sesinin tonuna garip bir hüzün k»tar»k : Ben sizinle bir daha hiçbir yere gitmem... Günah dejil mi paracıklartnıza? dedi. O yıllarda Necip Fazıl, $öhretinin tam da zirvesinde bulunuyordu. Sairlijinin tadım her alanda çıkarıyor, evinde usak kullanıyor, yemeklerini zamanın en lüks lokantası sayılan Karpiç'ten Yozan: BAKI SUHA EDIBOGLU getırtıyuı, ozel oıaraK kıraladıgı büyük bir dairede fraklı, smokinli garsonlar kullanıyor, partiler veriyordu. Tabiî bu türlü hesapsız harcamalar için de sık sık bes, liraya bile muhtaç olduğu günler oluyordu. Atadan, babadan kalma bir de at merakı vardı. Eline topluca bir para geçti mı, iyi cins bir at alıyor, ona bakmak için bir de seyiı tutuyor, bir yığın masrafa giriyordu. Bu at sevgisi sonunda Dergısı'nı kurdu. Daha tonra Büyuk Doğu adlı elfbi, siyafi bir dergi daha çıkardı. Necip Fa zıl'ın artık sairliği unutup sosyal ve dini akımlar» kayan çabalarml harcadığı ve kendisinı birkaç defa hapishanelere kadar götüren bu dergidır. Bana gücenmiyeceğini, samimiyetime inandığını bildiğim için söyluyorum, Büyük Dogu, büyük şaır Necip Fazıl'ın mezarlığı olmustur. Türk edebiyatma örümcek Ağı. Kaldırımlar, Pen Ve ötesı gibi ölümsüz siir kitapları, Tohum, Bir Adam Yaratma, Künye, Sabır Taşı, Para, Nâmı Diğer Parmaksız Salih gibi güzel ve unutulmaz piyesler kazandıran Necip Fazıl Kısakürek, ne yazık ki. sanki adlarını sayd:ğrm o şıir kitaplarını. o cüzelim piyeslerini kendisi yazmamıs gibi, sıyasi, mıstik akıntılara kapılmıs ve bizi şair Necip Fazıl'dan mah rum bırakmıstır. Şıirimize getirdiji yenilikleri ve guzellikleri burada bir bır sayacak değilim. Ancsk su kadar söyliyeyim ki, Kısakürek Türk halk şiirini, mistik tekke siirinin herkese açıltnıyan kapılarından rahatça, başka hir rüzgârla geçmiş, Batı Siirinin havasinı da tasıyan mısralarında madde ve ruh felse/esini kendi açısından en güzel bır dil, en mükemmel bir form ve tadına doyulmaz bir ahenk içinde vermiştir. Şimdi eski Necip fazıl'ın tadına tekrar v e veniden varmak için bazı şiirlerini birlikte okuyalım. Sokaktayım. kimseıiı bir lokak ortannda. TttrftT*mm, arkama bakmadan »ürflycrom. Tolaman kar*nlı|a turısan noktaıında Sanki beni bekliyen bir hayâl förüyorura. Necip Fazıl Türk şürinde en önde oldu|u yıllard» Kara gSkler kiil tenti bnlutlarla kapanık Evlerin bacasını hollnyor >ıldırımlar. Bn gece yarısında iki ki«i nyanık: Biri benim, biri de azayan kaldırımlar. Içimde damla damla bir korkn birikiyor Sanıyornm her sokak basını kesraiş devler. Simsiyan eamlarını üzerime dikiyor Gözleri çıksnlmıs bir Smâ sibi evler Kaldırımlar adlı, ür.lü şurınden aldığımız bu parçadan sonra bır de şu sıcak, yeri doldurulmaz ana sevgisinı bütun içliliğı ile anlatan «Anneciğim» adlı siin okuvalım: Ak saçlı basını alıp eline Kara hülyalara dal anneci6im. O titrek kalhini bahtın yeline Bir inee tüy gibi sal anneciSanma bir )fün geçer bn UaranIıklar. Znlmetin ardında Tine Tulmet var, Cocnklar hıçkırır, »nneler aflar. Taslı gözlerinle «al annpcijim. Gözlerinde aksi hir derin hicin, Kanadın vayılmıs çırpınmak için Bu kıs volculnk var divor«a için Benl de beraber al anneciğira. Büyük Doğu veya hir büyük şairin nıezarı onu «A*a Senfoni» adlı bir kitap yazmaya kadar gotürmüştür. Onun çok değisik. dtlgalı olan hayatına kısaca bir göz atalım. Necip Fazıl Kısakürek 192324' lerden başlıyarak yazı hayatına atıldı. 1925 de Milll Eğıum Bakanhğı tarafından Paris'e gönde rildi. Orada fazla kalamadı, bir yıl aonra ögrenimıni yarıda bırakarak îstanbul'a döndü. Geçimini sağlamak için bankacılık mesleğini seçti. 1929 yılına kadar Hoüanda, Osmanh v e l ş Bankalannda çalıstı. Çesitli gazetelerde fıkra yazarlığı yaptı. 1938 da 17 sayı cıkabüen Agaç Yarın Hamit Macit SELEKLER m K 3 4 5 S 7 f l » lOll12l31frlS1ft aaaaıa aaaaa naa oıanııına a na eaHancaaca a anamapıa anaa naıı •ao scra • YTİIV O O T L J O • S ıAIHJÂI BAFTALIK BULMACAMN HALLEDİLMİS $EKLİ Dlsf Botıd L / EVCT... BAP A/UCSU LIOBSJllJ&B H34S6789 İSTANBUL Garth Tıffany Jones TIFFANY JONES BELH OLUP 81 E Uİ 8 . . , İM <EMPİM1Zİ TAL VERİME & ÖZlld PİLBOZ... >• • • • • • • # • • • » » » » • • • • • • • # > • ••#< TÜRKIYE ŞİŞE VECAM FABRIKALARI A.Ş. IDARE MECLİSİ BAŞKANLIĞINDAN Şirketimiz hissedarlar Umumi Hey'eti âdi olarak 26 Mart 1968 Salı gunu jaat 16.30 da aşağıda yazılı gündemı görüsmek uzere tstanbul. Karaköy, Rıhtım Caddesı, Liman Lokantasında toplanacağıncfan Sayın ijssedarlarımızın veya vekillerinin mezkur gün ve saatte toplantıya teşrıfleri rica olunur. Toplantı gününden en geç bır hafta evvel sahıbı bulunduklan hisse senetle. rini veya bunu ispat edecek vesikaları Şirket merkezine (Karaköy, Rıhtım Cad., Anadolu Sigorta Han Kat: 5 tstanbul) tevdi ahnması mecburidır. ( ile toplantı için giriş kartı ı Îdare Meclisi ve Murakıplar tarafından hazırlanan raporlar ! ile bilânço, kâr ve zarar hesapUrının 9 Mart 1968 gününden iti[ baren Sayın Hissedarlarımızın tetkikine âmade bulunacagmı arz ederiz. Karayolları Genel Müdürlüğünden «^ Dosya No. «8200ZSKK Tahmini bedeli 53.500. TL. geçici teminaü 3.925. lira olan 2 kalemde 3 adet 500 L t lik Betoniyer Agrega kantan ile 1 adet »ekanik kürek imâl ettirilecektir. İhaleti 2490 «ayül kanunun 31. maddeıi (ereğine* kapalı zatf usulü il« 23/2/1968 cumı gunfi aaat 16.00 da Ankara'da Karayollan Genel Müdürlüğu Malzeme Şubesinde yapılacaktır. Şartnaınesi dllekçe ile ayni yerden bedelsiz temia edillr. Alınan, fartnstnenin her sahifeti a y n a y n imzalanarak dif zarf içerisint konulacaktır, Talip'er 1968 yüı vizeai y»pılmış olan Ticaret Sanayi Odası veya Esnaf Belgesi koymak aartiyle hazırlıyacakları teküf mektuplannı eksiltme szatinden bir saat öncesine kadar mnkbuz mukabilinde ayni yerdeki Komisyon Başkanlıgına vermif olacaklardır. Poftadaki pecikmeler kabul edilmez. (Baım: 10912 A. 713) 1211 GÜNDEM 1 tdare Meclisi ve Murakıplar raporunun okunması, 2 Şirketin 1967 yılı bilânçosu ile kâr ve zarar hesabınm tetkik ] ve taıdıkı, Îdare Meclisi üyeleri ile murakıplann ibrası, 3 1967 yılı bilânço kârının tevzii, 4 Yıl jçinde Îdare Meclisinde vâkı ıstifalar üzerine yapılan tâ ] | yinlerin Umumi Hey'etçe tasdikı, ı ı 5 Mutfdetleri dolan tdare Meclisi üyeleri yerine Mçlıa yapıl | tnası ve ücretlerinin tesbitı, > 6 Murakıpların seçimi ve ücretlerinin tesbiti. Tekel Genel Müdüriüğünden 1 Yurt ihtiyacı için mevcut şartnamesine göre 1967 1968 yılı mahsulü Brezilya Menjeü Rio 5 No Rio tipi Good and Solid Bean G r « n , Good Roast In Good Condition evsafında olmak üzere 1000 metrik ton kahve, pazarlıkla satın alınacaktır. 2 Pazarlığı 4.3.1968 pazartesi günü saat 15 de Unkspanmdaki Merkez satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Şartnaraeleri her gün Komisyonumuzda Ankara, Izmir Tekel BaşmüdürlükltrİBde görülebU«e«ü gibi bedelsiz olarak temin de edilebilir. 4 tsteklilerin 199.871. TL. lık muvakkat teminat makbuzlan vesair lüıumlu v«»ik»lan ile birliktt belirli gün ve saatte Komisyonum u a müraeaatlan ilân olunur (B..TH, 1109») »04 Ut/UM) Acıhl. orocram Günavdın I Köve haberler Günavdın II Haberler ve hava durumu İstanbuld* buıun Ilânlar ve hafif müzik ] Hafif Batı muzîü I Saz eserleri ve Selma Br ] sozden »»rkılar • ' 08.« O Avsar orkertrası S.Okus'un türkuler J OT 00 ; 09.15 Keman soloları 09.30 Ovun havaları SOLDAN SAĞA: 09.40 Ev icin 10.00 Ara haberler i 1 Vatan ve hürriyet şairi Na10 05 Hafif Batı müziii , mık Kemaün doğduğu yer olan ı• 10 20 G Kasacıdan sarkılar 10.40 Arkatı v»rın < lımiz (karma söz). 2 «Kuruİ3 • 11 00 Sabah konseri mensup azâsı çok değil» anlamına 11.45 R.Krtenden urkılar : iki söz. 3 Dügün törenleri ve 12.00 Ara haberler. iltnlar ı 12.10 A.Sensesten türküler ı karı • kocanın birbırine kavuşma 12.25 R. H. Muzik Orkestrası 1 mutluluğunun vuku buiduğu gu12 40 G. Güvenliden «rkılar ne ai» merasım arüan (çoful). i 13 00 Haberler ve R G. d« bueün Saz eserleri , Bazı hastaların idrarlarının iReklam Droşramlan çinde fazla bulunan maddelerden. So\i»tler «eeidi belli zamanlarda verilen veya alıN Kovutürk orkestrası Evvelki günkü bulmacanın S Y«tstım»ndan türkuler nan taahhüt edilmiş paralar (eskJ Ar« haberler halledilmiş sekli usul çoğul). 5 «Başı saçsız dLS. Dızerden urkılar ' NASIL HALLEDİLECEK Yukandaki rakamlı bulmacada »arumda bir çeşıt sporcu» karşılıfı Kücük konser < Okul radvosu iki söz. 6 Idare bölümlerimiz dece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 taııe sonuç vardır. Boş katan 12 Karma faslı den, bılguı kişı. 7 Seslenme e karenin içine 1 deo 9 a kadar uygun birer rakam koynrtık ve topKöv odası datlarından, bir harfin okunuşu. lanıa. çarpma, çıkartma, bölme işıretlertne dikkal Reklâm Drocramları ederek soldan Haberler ve hava durumu ^ tersi «oldukça fazla miktar veya saga ve yukarıdan aşağıya bulmacadn gbsttrrilen sonılan bnlunıız. Ovun havaları % sayıda» anlamına bir terimdir. 8 Biraz vaktinizi alır ama, boş vakünizi buşya geçinnij Bu tooracın sesi olursunuz. 20.15 Ülkelerin fethi 20.30 A. BuvUkatamandan sarkılar TBMM'de cecen hıfta 24 laatin olavUrı Hafif Batı müziii Klisik T. M. Korosu Rekltm Drotmmları Haberler . . Studvo konserlerlmiz 23.55 Özetler. oroeram. kaoanıı. İSTANBVL İX RADYOSU 18.55 Acılıs ve orotTam 17.00 OiskoteümlzdeD 17.30 Kucuk konser 18.00 Genclere müzik 18 30 Senfonik muzik Çevirtn: T A R I K D U R S U H K. 19.00 Hafif müzik 19.30 Aksam konıeri önüne ne gelirse söver buldu: Oğlu, duvarlara, yere, 3 3 20.15 Gençlerle berıber yatağına, masasına, pencerelere, avluya. gökyüzüne, 21.00 Italvadan müzik bulutlara güneşe, aklına ne geliyorsa herşeye herşeye 2] .30 Koncertolar Sonra yaşlı, bitik, zavallı, boynu bükük bir ada32 00 Cican melodileri sövgüler yağdırıyordu. } ma rastladılar. Kadınm biri para vermeye yanaşmaCaz müziii Mesele, Van'ın aıkadaşlanyla birlik olup haydı ona. geçti gitti. Küçük kızın parmaklan yalntz bir Gece konser! vanat bahçesine gitmek ıstemesinden, buna karşılık def» babasının elint sıktılar, durdular. Hafif Batı mıi \ft annesinin de izin vermemesinden çıkmıştı. Yalnız, ya Prorram vt kiDanıı Rosey mini mini bir bebek iken karyolasm» yatıda babasıyla gidebilirdi ama. arkadaşlarıyla asla! rıldı mı canavar kesilir, bağırtıyı koparırdı hep. KüA NK ARA Sabah erkenden hayvanat bahçesinin yolunu tutçücük elleri ayaklarıyla karyolasmı tekmeler, başımuşlardı. Van, en çok yavru bır kangrunun kafesi nı demirlerine vururdu. Bu. beş ya da on dakika faAcılıs. procram 08 25 önünde durmuş, bir türlü ayrılmak içinden gelme, 08.30 Gün»vdın I lan sürerdi. Sonra bir de ne görülsün? Rosey'cik 07.00 Köve haberlcr mişti. Kopardığı bir ekmek parçasını ılle de kangru karyolasından inmiş, tutuna tutuna taa oturma oda07.05 Günavdın n ya vermek istiyordu fakat hayvan bir türlü sokul. sına kadar gelmemiş mi? Kucaklanıp yeniden yata07.S0 Haberler vt hava durumu muyor, ekmeğe yanaşmıyoıdu. ğına gdtürüldüğünde pek sesini çıkarmazdı ama, az 07.45 Sabth müziM 08.00 Aııkarad* buaüa •Hadisene canım... diyordu Van. Hadi. Al Güsonra yine karyolanın sarsılıp gürültünün koptuğu08 10 Her telden zeldir merak etme. Gel.» nu duyarlardı. 08 40 Türkuler «eeldl Hayvanı inandırmak için de ekmekten bir lokma 09.00 Ev lcln •Çocuk değil, sanki başka bir dünyadan gelmiş uırmış yemiye başlamıştı. Sonunda baktı hayvan gel 09 20 Sabah konseri minik bir yaratık. Ne istedigini, neyi istemediğini miyor, umudu kesilmiş: 09.35 Arkası varın söylemiyor. Biz anlayalım diye bekliyor. Tabii, biz 09 55 Ar« haberltr. lUnl» «Niçin ama?» diyor sormuştu. «Benden hoşlanma10.00 Okul radvosu de hiç birjey yapmıyoruz bu konuda. Anlayamıyoruz dı mı? Beni sevmedi mı?» 11.00 Hafif müzik ki onu.» 1105 Gül Batu'dan sarkılar Van, hiç bir zaman anlaşılmaz bir çocuk olmaLaura: 11.25 Konser saati mıştı. Rosey de Um tersi. Tabii, çünkü kız çocuğuy11.53 Ara haberler. Uânl»T «Pekâlâ da anlıyoruı..> derdi. tDurmasını söyle 10.00 Okul radvotu du, dişiydi, anasmın kızıydj. karşı cinstendi. Yanı an ona, şayet durmazsa kıçına bir iki şaplak at, olur bi11.00 Hafif müzik lasılmaz olandan, anlaşılması mümkün olmayandan. ter... 11.05 Gu! Batudan farkılaı New York'taki ekin ayının ilk gunü, Fifth Ave11.35 Konser saati cDeli misinî Tırnak kadar çocuk dövülür mü? 11.55 nue ile AltmışAltıncı ve AitmışBeşinci Caddeler Ara haberler. tlftnlar Tam tersi, onları sevmeli, dövmeli değil.» 12 00 arasında mekik dokumalarla geçıyordu işte. Hiç bır13.15 A. Ekbercicekten türkülar «Sen yazarsın. Yazı yazmaktan ba^ka bir »ey de Kıbrıı tutl jeye de aldırdığı yoktu, umurunda bile değildi. Ro12 30 Beraber ve aolo sarkılar bilmezsin. Rosey'in canı bir güzel dayak istiyor ijte. sey ile olmak onu mutlandırmıstı. Bu aıada dışıni 13.00 Haberler ve R.G d* butün Sen dö\mezsen, ben kalkar döverim.» bile unuttu gitti. Dişini. ağzının içindekı o kotü ılâç13 15 Hafif müzik «Allah kahretsin! Onları sevmekten daha iyi baş13.30 Heklam DrotTiTOİarı lı tadı, kafatasınm ardındaki ağrıyı, herşeyi herşeyi 14.00 S.Candan türkülcr ka bir şey yapamayız biz..» unutmuştu. Yalnız aklmda fikrinde bir tek şey var14.15 M.Yıldızdoiandan »rkılar € Rosey! Kes gürültüyü! Şimdi geliyorum yanına, dı: sevgi. Bu. kızının sıkı sıkıya kavradığı elinden 14.55 Ara haberler. Utnlar basarım dayağı ha!» içine akıyordu sanki. 15 00 Okul radvosu 16 00 Gülcan Sevimden türkültr Gürültü hemen kesilirdi. Yanm dakika kadar da Ansızın Zak'ın Bovvery'de yaptığı gibi yaylamp 18.15 N GUverden larkılar bir sessizlik. Sonra yeniden o eaki gürültü patırtı baş sıçrayıverdi öteye. Havada âdeta iki üç adımlık bır 18 35 Piâklar *ra«mda lardı. Annesi ayağa fırlar, babası da kolundan tutup 17.00 Yurttan M«l«r arayı uçuvermişti. engeller: 17 30 Kov odaaı Küçük kız durdu, eli kalakalmıştı. 17.50 Reklam DrotT»ml«n «Bırakalun kendi haline keratayı. Ne İstedigini 19 00 Haberler v« hava durumu •Bunu yapabileceğini hiç sanmıyordum...» dedi. bilmediğimize göre niçin cezalandırmaya gidelim 1»33 B. Akartürkton rOrkÜUr «Ne varmıj yapamıyacak yâni?» dedi Yep de. onu?» diye sorardı. 19.50 Uvkudın önce «Yap bakalım bir daha.» 19 55 <Üstünlük kazanıyor ama... Domuzuna da biliyor Birlikte düıüntllm 20.15 Bir, iki. üç; yeniden sıçrayıverdi. bunu. Fakat ben anasıyun. Asıl bütün gücüyle sana N.Demireavdan Mrkılar Tanıdılım m«ahurlır «Ne bu senin yaptığm?» yükleniyor o. Çünkü senin erkek olduğunu biliyor. 20.50 Hafif müzik Onun için tek kurtarıcı sensin, farkmda.» 21.00 24 saatin olavlan «Buna errrienicede «Aşk Sıçraması» derleif" 21.05 Mlkrofond» «Tatr» Rosey'in gürültüsü. onların seslerini yükslbnelebizde. Naui dağlarmdaki yaban keçılermden Kİ22.05 TBMM natl ri sonucunda kesilirdi. nayedir.» 22.45 Haberler «Bizim bu bağırıp çağırmalarımızla da eğleniyor Tam yeniden bir sıçramaya daha hazırlanı23 00 Oüera «IbümOnden üstelik. Şimdi durmuş neler konuşuyoruz, onları dinyordu ki, küçük biz çabuk çabuk: fect T»rmna doiru 1 liyor can kulağı ile. Annesinin içini karartıp duruyor. 33 55 Ör^tl»>r. D' '>tn»Tn. kananıı «rxır, dur, şimdi değil şımdı olmasın baDsv ANKARA t t RADYOSV Rosey, yat uyu bakayım» cı'm Bırileri bize bakıyor .» diye engeiiedı. Acılıs v e nrftirTam Tartışmayı keserlerdi. Bir anlığına ortalığa bir Baktı, fcösede genç bır polıs duruyordu. 17 0A <te^•llert i suskunluk yayıhrdı. Sonra yeniden Rosty'in patırtı 17.S0 KnneertA »taH Küçük kMin bütün karsı durmalarına ra*sı gürültüsü başlardı. 1»0<» Yen! D'JVlardı men yine sıçradı bır hamlede, Genellikle, Rosey yüzünden karı . koca sık sık «PolUlerden korkmuyorsun değü mı?» diye çatışırlar, tartışırlardı. Bazan Laura'nın yamldığınasordu ias inanır, bazan da haklı bulurdu onu, fakat çoğu ker» MM Küçük, lısıltıyla: knnwrl ne olduğunu pek kestiremezdi. •<Korkmuyorum babacı'm .» dedi «KorkmuOğlu tam dedesint çekmijti. Dedigi dedikti. yorum ama o »enin kim olduğunu bilmiyor ki. Bir gün bir öğleden sonra annesi oğlunun odasına • Tanımıyor ki seni. Delinın birıleri sanır sopra.» biraz gozrlajfı versin, biraz jatıştırsın diye yollamıştı Çevrilince «çoklufc dıkkatsialık dan. 5 Bir erkek adı, işkenca ve cefa. 6 ra sonucu başa gelen felâketler» oenınmış bir opelirir (çogul). i Zarara uğrama radaki kadın sonucu hasıl olan, nota. kahraman (Sarn YUKARIDAN AŞAĞIYA: son'un sevgılisi), 1 Eskıden bunlara «talimatbır zaman parnameler» denilirdi (çoğul). 2 çası. 7 Kayıt Tersi Kuzey Amerikadaki bir gösız bır özgurtüic lün adıdır, gelmesini iple çektiği(eski terim). 8 mız mevsim. 3 Istanbulda Bo Bir erkek adı ğazıçindeki iyi bir suyun adı, bir EvvelM rünlrt g Sahip, Otsıfat takısı. 4 Eski peygamberhuimacanın lerden biri, Asyadakı sıra dağlar halledilmiı «eldl W1LL1AM SAROYAN DÜNYADA BİR GÜN onu, iceri gudığinde oğlunu kızgın kızgın dolajır. (Ark»tı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear