23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 Şubat 1968 CUMHURİVET SAHtFE ÜÇ Tito yine Kahire'de B Mısır Güvenlik Konseyini yeniden ton'aniıya çağirmaya ha::r!anıyor HABERLER sürecek biı deneyde "kobay,,'"" oiuyorJar HANOVER, (a.a.) znn yaşamanın sırnnı çözebilmek ümidiyle 6000 Alman, gelecek on yıl içinde eski tspartalıları andıran bir hayat sürecektir. Diğer bir 6000 kişi ise tam aksine keyiflerince yiyip içip eğlenerck safa sürecektir. Batı Almanya'da kalb ve dolaşım boztıkluklannın gittıkçe daha fazla olüme yol açtığıru tesbit eden Saglık Bakanüğı, Ocak başmdan itıbaren gönüllü 12.000 kişiyi on yıl süreli bir denemeye tâbi tutmuştur. Doktorlar kalb ve dolasım tıastalıklanndan ölüm oranındaki artışı modem hayatın yorucu ve sağlıksız yaşayışına bağlamaktadırlar. StŞMANLAR Dr. Wilhelm Kaehler'a göre, Almanlar gereğinden fazla yiyip içmektedirler. Evlerinin kapısından otomobıllerıne kadar attıklan birkaç adım dışında hareketsızdirler. Ve dolayısıyla fazla şışmandırlar. Halk Saglıgı EnstitUsU MUdürü Dr. Engelbert Memmingen, son on yıl içinde Almanya'da kalb hastalannın sayısında yüzde 250 ye yakın artış olduğunu açıklannştır. Enstitünün devamlı müşterilerinden olan ve daha uznn yaşayabilmek için hayatın bazı zevklerine feda etmeyi göze alanlara gelecek on yıl için tesbit edilen rejiın şudur: Her gün bir saat yürüvüş ve en az sekiz saatlik gece uykusu, bol baharath yağlı domuz eti yerine yafesız dana eti ve sebze. Çoğu ögünler yalnız meyva. Tatlı, sucuk, salam ve benzerleri ile biraya paydos. Bu rejime uyanlar günde dörtten fazla sigara içmeyecek ve haîtada bir gün yüzeceklerdir. Epiküryen denekler ise diledikleri gıbi yiyip içmeye ve eğlenmeye devam edereklerdir. Bu grupa dahıl olanlardan biri, «Ye, iç, keyfine bak. yann bir trafik kazasında ölmek de var» demiştir. Deneye tâbi tutulan 12.000 •Kobav» her yıl Hanover'de bir gnıp doktorun muayeneşinden geçecektir. hadiseler arasında tanın Panoraması 1 Mehmet Borlas Cilvei zaman elin de bn başUğın «an Türkçe» de karşdığmı bulun!. Esasen bn tâbiri çatan İki keUmeyi de büdiğiniz için mânasını da anlarsınız.. ama içinizde inat edenler: Anlamıyoruz. öz Tttrkçe konuş! diye hağırır. Ne var ki bu tâbir ötedenberi her «devrto garibeleri» ne etiket obnuştur da.. onun için kuUandım. *** Bir Birleşmiş Milletler kurduk» aman ne hevesle kurduktu! Bir kere kuruldn mu mubarebe falan yok.. varamazlık edenlere: Höt! diyecegU.. herkes yertne oturacak. Kurduk.. olmadirahmeüi annem de turşu kurardı. Bazan olur, bazan olmazdı.. Size bir küçük hikâye anlatayım. Gençliğimde ekşiye, sirkeve, turşuya pek düşkündüm. tçki içmediğim için sirke içerdim. Pisboğazlık!. Sirkeyi ne Ue içerdim? Bayır turpiyle... Ne yapardı o mideyi?. tşte yaptı! 922 denberi üzerini ce âfiyet midemden rahatsızımdır. Kâh ağrır, kâh şişer.. kâh çarpmtı yapar. Kâh iştah, kâh iştahsızlık. Hulâsa karın ağrısı. Ama ekşiyi severdim! Osmanll tmparatorluğunun ışıkları söner ken Çamlıca eteklerine doğru bir yerde bir köşkümüz vardı. Köşkün de alt katında bir kileri. Valdem merhum.. bahçenin hâşâ huzurunuzdan hıyarlarından cam kavanozlar içine turşu kurar, kilerin rafına dizerdi. Ben ara sıra o kavanozlardan turşu aşırırdım. Bir gün gene yüksek rafta dnran kavanozdan bir turşu almak istedim. Bir çatal aldım.. büyücek cam kavanozu raftan indirmeden çatalı hir hıyara saplamak istedim. Bir iki denedim. Hıyarlar kaçıyordu,. nihayet biri. ni tasarladım.. hızla çatalı sapladım.. fakat hıyara değil, pul şise dediğimiz ince kavanoza. Ve iki üç litre turşu suyunu baştan aşağıya giydim.. evde hâdiseye çok güldülerdi.. merhum valdem bu vak'a üzerine: Oğlum! Sen artık eksimez» sin! demişti.. ama gene de ekşidik.. nasıl ekşimeyelim ki 1945 de; Aman çabuk kuralım da.. hırgürün önüne geçelim dediğimiz Birleşmiş MiUetler Teşkilâtı kuruldu kurulalı gerçi üçüncü cihan barbi henüz olmadı ama dünyadan da harb eksik olmadı. Hani çete muharebesi falan degil.. bayağı harb. Kore harbi, Vietnam harbi, Af rikadaki iç harbler.. tsraU harbi ' hem de kaç defa. Hanl ya Birleşmiş MUletler kurnlunca barb olmıyacaktı? Kurmasına kurduk Birleşmiş Milletleri.. hem de çok iyi kurduk.. kavanoza koyduğumuz «şey» lerin sayısı da yüzö çok aştı. Gelgelelim turşuyu alalım derken çatal şişeyi deldi salamurayı üv tiknüz» y«dik. sinvli hıyarlarbozulmaya yüz tuttu.. Birleşmiş Milletlerin tadı kalmadı.. ama adı kaldı.. Zümrüdü ankaa, Hızır falan gibi.. Hanl tiryaki afyonu yutmuş. Tam patlamış, keyif obnaya başlamış.. dışandan birisi: tmdaaat!. tj'mmeti Muhammet yok mu?.. diye bağırmış.. tiryaki olduğu yerden: Var, var ama.. gelemez.. diye »eslenmiş.. *** Son günlerde kaba sofular blzceleyin günahkâr Müslümanlara t&riz eder oldular.. Halykî bir Müslümana yakışmıyacak bir )isanla herkesi tekfire kadar gittller. «Para Ue imanın kimde olduğu beUi olmaz» sözünün anlatmak istediği hikmetten gafU geçindUer.. Bu derece din kontrolörlüğa yapmak ve Müslümanlara cennet cehennem vizesi vermek cür'eti şeriatm tatbikat de\Ti olan Hiüifet zamanında da görülmüş değildi. GSrülmezdi de. Halife Dördün cü Murad 29 yaşında içkiden vefat etmişti.. ne var ki; her devirde kaba sofular başta kâmU ve alimler olduğu halde diğer Müslümanlara târiz etmişler, onlara zındık, kâfir demişlerdir. Buxılann en meşhnru Kadızade, Çavış* zade gibi kimselerle onların hev^jpaları olmuştur. Bunlar Kur'an\ Kerimin makamla okunmasma dahi karsi idUer. Ama Türk İslâm cemiyetinde asıl cehennemlik. İslâmlara bunra zahmet ve meşakkat çektiren bu gihiler olduğu bakkmda halk dilinde meseller dolaşır. Nitekim şair Eşref bu tevatürü canlandırarak şu kıt'ayı söylemiştir: «Belâdır yangıru Istanbulun nisbet olundukta» «Kalır yânında ehven âteşt Nemrudu nâdânın» «Hususlyle dün akşamkl harikı bânımansuzu)) «Cehennem sandım altınde görünce Bâbı fetva'nını Buradaki «Babı fetva» eski Şevhülislâm Kapısı denUen daircdb ki serapa «ilmiye» erkâniyle dok idi. Eşref merhum bunlann hep sini cehennemlik olarak göster miştir. Bahsettiği yangın meşhuı Kerestecfler yangmıdır. Bu sö; de Hilâfet devrinde sövlenmiştir Cilvei zaman! B. FELEK KAHİRE, (a.». . Radyolar) aşkan Nâsır'ın biitün kötü günlerindekl en biiyük destekçisi Maresal Tito, dün yine Kahire'ye gelmiştir. Süveyj buhranınm ve İsrail . Arap gerginliğinin yine arttığı günlerde yapüan bu stvarete, yetkill çevreler büyiik önem verihnektedir. Tito Kahire'ye, Habeşistan baskenti Addis Ababa'dan gelroiştir. Habeşistan'ı ziyareti sırasında Başkan Tito'nun Habeş împaratoru Haile Selâsıye'ye Yeni Delhi'de Sovyet Başbakanı Aleksi Kosigin ve Hindistan Başbakanı b'ayan Indira Gandi ile yaptığı görüşnıeler hakkında bilgi verdiği tahmin edilmektedir. Barnard, Çaglayangil, Avrupa ağın çehresıni değıştiren özelliklerden binsi de, haber leşme imkânlarının artmasıdır. Artık, «Mısırdaki sağır Sultan» ve «Cini Mâcin» m o tifleri. eskisi kadar etkili deyimler kuraımyor. Fakat. vıne de haber değerlendirmeleri eski ölçulerden kurtulamıyor. Önemli olan, eski si gibi, önce okurun begenmesı, ılgi çekıci bulması... Yani «Ne atom bombası, ne de Londra Konferansı...» Dünya uçuncü bir savaçm eşiğındeyken. bakıvorsunuz manşetlere; «Çağlayangil Avrtpa'ya esini almak için mi gitti, yoksa Kıbns için mi?» Herkes, millî bir ümitle, bu yolculuğun sebebini ikinci ihtimâlde arama va çalışıyor. Ama Vietnam.daki durumun yarısı kadar bilgi sahibi değil kimse.. Arkasından, Doktor Barnard'a eğiliyor, söhretin nimetlerine gırtlagına kadar gömülü bn adamın Avropa'daki varamazlık lanyla ilgileniyorsunuz. Sophia Loren'iyle, Gina Lollobrigida'sıyla dolu bir Avrupa var Doktor Barnard için şimdl. O, Çağlayangil'in Avrupa'da bulunduğundan habersiz. Tabiî ne ••• Ç U Ortak bildiri Yugoslavya Devlet Başkanınuı Habeşistan'ı zıyareti sonunda yayımlanan ortak bildiride iki ülke Devlet Başkanları, Yakın Doğu böl gesinde bütün ülkelerin bağunsız bir şekilde var olma hakkına sahip bulundukları görüşünü destekledik lerini ifade etmişlerdir. împarator Selâsıye ve Cumhurbaşkanı Tito, ayrıca, bu bölgedeki işgal kuvvetlerinin de işgal ettikleri topraklardan çekilmeleri gerektiğini belirtmişlerdır. için gittiginden de habersiz. Filme alınsın diye otobiyografisini yanyor... Ama bızler. ıkisini de Vietnam kadar izliyoruz. Ortak noktaları da var çünkü; ikisinin de seyahat sebepleri belirsiz. Dr. Barnard'ın «meslekî tctkik» seyahati, Paris'in Striptease salonlarındaki anatomi derslerine dayanınca, elimizde olmadan herşeyi bırakıp, sadece bunlara eğiliyoruz. Halbuki geçen hafta, pek çok önemli olayla doluydu. Dünyanın heryerinde yenilme si de, Amerika'nın layıflığını değil, haksızlıgını gösterir. Bir yabancı ülkenin isgaline n*rasalar, Amerikan halkının en as Vietkong kadar basanb savasacağına eminiı. Haftanın önemli diğer olayı, Hazıran savaşından beri kapalı duran Süveyş'ın macerasıydı. Mısır, B. Milletler aracılığı ile yaptığı temaslar nonunda, batık gemilerle dolu kanalı açmaya karar vermişti. Bu karar üzerine, hafta başında çalışmalar baş ladı ve hemen durdu; çünkü îsraıl, kanalda çalışan Mısır teknelerine ateş açmıştı. tsrail'in gerekçesı şu: Süyevş kanalı açılsa bile, israil bnndan bir fayda sağlamıyacak. Mısır, eğer kanal'dan İsrail gemilerinin geçmesini de kabul ederse. o zaman temizlik çalısmalanna müdahale etmeyiz. Aksi takdirde, Mısır'ın butçesine yar dıroı olacak açık Süveyş'in, şimdiki gibi kapalı kalması daha çok işimize gelir. Bunun üzerine Mısır da kızdı ve Persembe günü şu karara vardı: Ortadoğu bnhranı toptan çözülünceye kadar, Süveys açılmıyacaktır. Kanal'da gemileri mahsur kalan ve Ortadoğn petrolünü kendi filkelerine tasımak için ta Cmit Bnrnu'ndan dolaşan Avrnpalılar ve Amerika bunu böyle bilsin™! Şımdı duşünmek sırası Batılılarda. Çare ise, tsrail'ı. işgal et tiğı topraklardan geri çekilmeye ikna etmek... Süveyş Vietnam Meselâ Vietnam'daki gelişmeler... Durumun enineboyuna incelenmedik tarafı fealmadı sanırız. Son haberler ise, Vietkong hâkimiyetinin devam ettiğıni bildiriyor. Vietnam'a bugün için ilâve edilecek tek şey, bu savaşın diğer klâsik savaşlarla naukayese edilmemesi gereğidir. Bu bir kurtuluş savaşıdır ve çağdaş gerilla tekniğiyle yapılır. Bu gün şehirleri işgal eden Vietkong'un. yarın yeniden ortadan yok olduğunu görürseniz «Amerika kazandı» demeyin.. Olsa olsa bir stratejinin uygulamasıdır. KAHİRE, (ajı.) arı resmi «El Ahram» gazetesi Birleşık Arap Cumhuriyeünin, Ortadoğu bunalımını yeniden ele alması ıçin Güvenlik Konseyini toplantıya çağırabileceğini yazmak tadır. Mısır'ın, UThant'ın Ortadoğu 5zel temsilcisi Gunnar Jarring'e, bunahmın barışçı bir şekilde çölülmesi için istediği kadar teşebbüste bulunabilmesi amacıyla gerekli bütün şanslan tanıyacağınıbelirten «El Ahram» söyle devam edıyor: « Bununla birlikte, çözümün nzaması bazı hallerde Ortadoğu*daki gibi zararlı olabilir ve herhangi bir anda patlak verebilecek şekilde tehlikelerl bir araya toplar» Gazete aynca Jarring'in yarın Kahi re'ye geleceğini ve BAC Dışişleri Ba kanının kendısinden Gerektiğinde Güvenlik Konseyine sunulmak üze re, temasları hakkında aynntılı bir rapor vermeslni» isteyeceğini belirtmektedir. Y Vietnam konusunda Ortak bildiride Vietnam sorunu da ele alınmakta ve Amerika'nın Kuzey Vietnam bombardımanlarını durdurmasmın (Vietnam halkınm yabancı müdahale olmaksızın kendi kaderini tâyin hakkı gözönünde bnlundurularak) sorunun siyasi bir çözüme bağlanması için müzakere lere girişilmesini sağlıyacağı ifade olunmaktadır. Almanya'da gösteri gunuL BONN, (a.a.) Giiney Afrika Habeşistan ve Yugoslavya Devlet Başkanlan, Giiney Afrika'nın Güney bah Afrika'yı Birlesmls Milletler yönetimine bırakmayı ve Birleşmiş Milletlerin Güney Afrika nın ırklann ayn yaşaması slyasetine karjı aldıği kararlan uygnlamayı reddetmesini de yermektedirler. tki lider Afrika Birliği Teşkilâtının uluslararası gerginliği giderme teşebbüslerine bulunduğu katkıyı taktirle karşıladıklarını belirt mişler ve teşkilâtm kuvvetlenmesi nin Afrika halklarınm yaranna ola cağını söylemişlerdir. • BARSELONA Üniverslte yetkilüerinin önceki gece açıkladıklarına göre, îspanya Milli Eğitiml Bakanı Manuel Lora Tavayo, bu hafta bir oturma grevine katalan 137 öğrencinm Barselona Üniversitesinden lhraç edilmelerlnl emretmistir. öğrencilerin bir yıldan Uç yıla kadar başka Îspanya universitelerine «lınmaj&n d» ywakinnnm$ ederal Almanya'nın bazı kentleri gençlerin giriştiği çok şid detli çeşitli gösterilere sahne ol muştur. Hepsi de siyasi nitelik taşıyan bu gösterilerden Berlin'de cereyan ede ni. Yunan askeri heyeti binası önünde «Albaylar diktası»na karşı yapıhrken. Frankfurt'ta bilınmeyen kimseler Amerika Birlesik Devlet leri Başkonsolosluğunun birkaç ca mmı kırmıştır. Aynca Vietnam'da Jenosid için kullanılan napalm bom balannı imâl etmekle suçlanan bir Amerikan kimya şirketi binasma da bomba konulmuş. patlayan bom ba az hasara yol açmıştır. F Sovyetleri protesto Yine Frankfurt'ta bir grup, genç de, Moskova'da bazı yazarların mah kum edilmesini protesto eden bir mesajı vermek için Sovyet askeri heyeti binasına girmeye çahşmıştır. Kiel ve Bochum'da İse birkaç bin genç, taşıt ücretlerine yapılması öngörülen zammı protesto etmiştir. Kiel'de 800 genç caddeleri tıkamış, maddi zarara sebep olmuş. yoldan geçenlere sataşnuştır. ttfaiye hortumlarıyla duruma müdahale eden polis, içlermden 100 kadarmı tutuk lamıstır. Bochum'daki gösterilerde, gençler Belediyenin tramvay deposuna girmij ve bazılarını hasara uğrat AirFranee.MEA'da orfcklık istiyor BEYRUT, (a.a.) 2 yi haber alan bir kaynaktan öğ I renildiğine göre, Fransız Ha• vayollarının «Middle East Air lines» Lübnan Havacılık Şirketinin hisse senetlerinden '• 9 unu satınalma teklifi İntra Bank Yönetim Kurulundaki Amerikan temsilci«inin muhalefetl ile karsüaşmıştır. Amerikan resmi kredi kurumu «Comodıty Credtit Corporation>un 21 milyon dolârlık iştiraki sayesinde batmaktan kurtulan İntra Bank rhâlen .Middje^a^ Airyn^ift hia*^elerının çoğunluğum sshlpliı. u ayın 26 sında Budapeşte'de açüacak olan Komünist Partiler konferansı, anlaşıldığına göre Marks'ın yolundan gidenler arasındaki büyük anlaşmazhkların su yüzüne çıktığı bir toplantı olacak. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki 81 Komünist Partisinden 71'i bu toplantıya katılmayı kabul etmişlerdir. Budapeşte Konferansı, daha ilerideki bir komünistler arası zirve toplantısınuı hazırlığını yapmakla görevlidir. Bu toplantı arifesınde, geçen hafta içinde Küba'da ortaya çıkan gelişmeler, çeşitli kaynaklann, komünistlerarası ayrılıklann tasnifini yapmasına yol açtı. Londra siyasi yorumculanna göre, komünist blokta, şu anda dört merkez var: Moskova, Pekin, Küba ve Belgrad.. Moskova ılımhlığı, Pekin sürekli ihülâli, Küba millî kurtuluş hareketlerini, Tıto ise revizyonizmi temsil ediyor bu tasnifte. Geçen hafta bu yorumları doğuran olay ise. Castro liderliğindeki Küba Komünist Parüsinde girişilen temizlik hareketidir. 2426 ocak arasuıda toplanan Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi, bu toplantıda gerek Budapeşte konferansına katılmamaya karar vermiş, gerekse Partinin Moskovacı olduklan bılinen dokuz yöneticisüıi tasfiye etmijtir. Başlannda Anibal Escalante'nin bulunduğu bu dokuz partilinin dışında, sayıları 30 u aşan diğer «aynlıkçılar» da, yargılanmak üzere tutuklanmışlardır. «Banş içinde bir arada yaşama«nın temeli teşkil ettiği bu aynlık, özellikle son Vietnam gelişmeleri yüzünden umulur ki ortadan kalkacaktır. Amerika'nm uzlasmaz savaşçı tutumu, herhalde Moskova'yı da sertliğe yöneltecek, böylece komünist gruplar arasında casgari müşterekler» meydana gelecektir. Ne var ki, bu uzlaşmanın, Budapeşte toplantısından Snce olması ihtimali kalmamıştır. Budapeşte'ye doğıu B Ve konferans Geçen hafta. bir yıldır beklenen Birleşmiş Milletler Tıcaret ve Kalkınma Konferansı da (UNCTAD) Yenı Delhi'de toplandı. tlk toplantısı 1964 de Cenevre'de yapılan konferansa, 132 ulke katılıyor. Bızden de, bu meselelerı herhalde çok ıyi bılen sporla ılgilı Devlet Bakanı Kâmıl Ocak'ın başında bulunduğu bir teknısyenler heyeti Yeni Delhi'ye gıtti. Az gelişmışlerle, çok gelijmislerın ılişkilerını ele alacak konferans, ele alacağı konulara göre beş koraısyona bölünmüştür: O Ham Madde Ticareti, (5) Işlenmış urunler Tıcareti, O Denis nakliyatı ve gizli mttbadelelec, S) Dünya ticareti Ukeleri, ü Yardım ve yardım şartlan. Yeni Delhi Konferansı vesilesiyle, Birleşmiş Milletlerin yayıoladjğı bir ıstatıstığin rakam larını kısaca verelinj!1" DBrum, az gelişmış ülkeler için, gelis> miş ülkelerle oranlandığında pek parlak değildir. 1960 yılı 100 alınırsa, gayn gafî milli basıla artışlan söyle: Azgelismisler 130, Batılı gelifmişler 135, Komünist gelismisler 149 tir. W,Brand!,DeGaulle'a şiddetle eattı Rönigen Teşhis Ünitesi Aranıyor 500 miliamper ve 150 Kv. kudretinda V i Röntgen Ünitesi <r aranmaktadır. Satmak istiyenlerin Ünitenin, »narkası, teknik spesifikasyonu, hangi cihaz ve malzemeleri ihtiva ettiği hususlarını ve satı; şartıannı Sağltk Tesisleri Mithatpaşa Caddesi 11/3 Slhhiye Ankara adresme bildirmeleri rica olunur. Heriş Keklâm: 355 1228 IHIHIHlHIHIHlHIHIHIMIHlHimilllIIMIMIIIIMIImirCT SAYIH DOKTOR ve ECZACILARA "R YENİ Isoptiris Draje PİYASAYA ARZ EDİLMİŞTİR Büro: Tepebaşı, Meşrutiyet Cad.No.93 İSTANBUL Imal Yeri: Birleşik Alman llâç Fabrikaları tlancıhk: 1191 VOLVO VOLVO VOLVO VOLVO VOLVO YAŞ SEBZE, MEYVE, ET ve SU ÜRÜNLERÎ BONN, (aa.) nma'dan döndükten sonra, Federal Almanya Dışisleri Bakanı WHly Brandt. Franüiz • Alman ilişkileri ve Vietnam konusunda bir konuşma yapmıştır. Sosyal Demokrat Partinin Ravensburg'taki Bölgesel Kongresinde, partinin başkanı sıfatı ile konuşan Brandt, Paris'te yapılacak gelecek Fransız Alman gonişmelerinde, Avrupa'nın birleştirılmesi konusunda daha verimli sonuçlar alınacağını umduğunu belirtmiş, «Ozellikle genç nestt için son derece köklü bir hal alan Fransız • Alman dostluğn, iktidara susamış bir devlet baıjkanının sert ve Avrupa aleyhtarı zihniyetinden daha kuvvetli olduğunu birgüi) ispat edecektir* demiştır. Federal Almanya'nın dış siyasetının azimli bir siyasct olması ve bazı müttefiklerine «şunarık çocuk» bazılarına ise, «flvey evlât» muamelesi yapılmaması gegerektiğı hususunda, Başbakan Kiesinger Ue aynı görüşte olduğunu belirten Wüly Brandt, milli çılcarlannı sınırlı bir şekilde savunma uğruna bir Avrupa Güven lik Konferansı toplanmasını geciktirdiği için Fransa'dan şütâyetçi olduğunu tfade etmişttr. Willy Brandt konuşmasında Vietnam anlaşmazlıgına da temas etmış ve bu meseleyi. «30 yü «avaslarını andıran bir facia» olarak nıtelemiştir. Willy Brandt'a göre, bu meselede yalnızca bir tek tarafı destekleyenler tam bLr barışa kavuşma amacına aykırı hareket etmış olmaktadırlar. Sos yal Demokrat Parti Başkanı konuşmasuu bıürirken, «İlgili taraf lar hakkında hüküm vermek ban» döşmez, fakat gene de hiçbu* şekilde taraflardan birini desteklediğimi söyleyemem» demiştir. İHRACATÇI, NAKLIYEC! ve KOOPERATİFLERİNE 20. KOTA'da ilân edilen ve 24.1.1968 tarihinde bir sirkülerle ithal imkânı verilen, FRİGORİFİK TREYLER ve ÇEKİCİLERİ için Daima tercih edilen üstün evsaflı İsveç mah Kısaca • ROMA tki hafta önce IIlas ettiğı llftn edilen Prenses înne Galitzine Moda Evioln tekrar açılacağı bUdirilmlştir. Prenses Sureyya, Jaccnıelina Kennedy ve Sophia Loren glbl ünlü kişilerl giydiren moda erlne Roma mahkem«sl, alaciklüarla nihat bir anlaşmay» yarmcay» kadar, ticarete devam izni vermlstir. Rus asıllı Prenses Galitslne bu suretle Avrupa T« Amertka'dan aldığı ilkbahar, yaz siparislerirü karşılamaya mulrtedlr olacaktır. • PARtS Bfiyflk bir ıriUh kaçakçılığı meydana çıkanlmı». tır. Olayla ilgili olarak birçok ktsi tutuklanmıştır. Tutuklanan silâh kaçakçılanndan bir kısmı, daha Snce de sahte trafik ehliyetl tanzim etmek suçu ile tutuklanmışiardır. SUâh kaçakçüarı, sahte belgeler yardımı fle Bayonne' daki silâh fabrikasma 2000 silâh siparis etmişler, fabrikadan sahte belgelerle elde ettikleri «ilah lann lOOOinl Belçlka*ya, 500'ünü ttalyaVa, geıi k»lanını d» Parll bolgesine sevketmislerdlr. 50.DDD liralık VOLVQ AKBANK AFYON ŞUBESİ bugünden itibaren hizmetinizdedir. (tlânolık: 4820) OZEL ÇEKİLİŞLE Dr. KEMAL ÇAĞLAR tdrar Yollan ve Tenasül Hastahkları Mütehassısı Galatasaray, Turnacıbası Sok. No. 12 Uğur Apt. Saat 10 12 ve 13 • 18 Tel: 44 14 36 (îlâncılık: 4725) 11! Frigorifik Trevler ve Çekicilerinîn GÜMRÜKTEN MUAF İTHALÂTINA UYGUN Pıoforma fatura verilir. DOKTOR Motorlu Araçlar İmâl ve Satış Ltd. Şti. P.K. 317 ANKARA Telefon: 12 08 01 Musiafa özdiler Dahiliye Mütehassısı Mtıayene saaU: Her gün 15 ten sonra. Tel: 27 88 40 UÖeli, Mesibpaşa Cad. No. 12 A ksara y yoLVO VOLVO VOLVO yOLVO VOLVO (Herij Reklâm: 346) 1224
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear