Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r 4 Kasım 1968 ^ C v J\lHuj£T¥ E «Frmıudar b&yük îJıtilâlden sonra URKFR Yazan: Taha TOROS Şurasım belirtmek lâzımdır ki, Fransadaki büylik inkılâp birçok memleketlerde profestolarla karşılandıfı halde, Türkler tarafından herhangi bir tepkiye mâruz kalmamıştır. O tarihlerde İstanbulda bulunan Cumhuriyet taraftarı Fransızlann frizli toplantılar yaptıkları ve gögüslprine ruhadan yapılmış hususi bir işaret olan La güsünü arttırmayı ve bunun içtn lâiim gelen ysrdımı yap&caklannı vadetmişlerdi. Nitekim, Şehzade Selim de padişah nezdinde tavassutta bulunarak İshak beyi Paris'e gönderdiler. I I I . Selim ile 16. Louis'nin münasebetlerine İshak bey del&let etti. O sırada 16. Louis taraiından Türkiyeye birçok uzmanlar ve ordumuzda çahşmak üzere mühendisler gönderilmekteydi. Bunlar arasında topçu subayı Brentalo, müliendis Lorda, yol ve köprü mühendisi Laliet da vardı. Şehzade III. Selim'in Padişah olmadan evvel Fransa Sarayı ile yaptıgı muhabereier onları şasırtmıştı. Niteicim Fransız elçisi Kırala gönderdigt bir raporda I I I . Selim için (... Vakit ve zamanıru Kur'arl Kerim okumakla geçirmis ve din dersleri haricinde tahsil görmemiş zannedilen bir şehzadenin, Dünya ahvalir.e ve politika işlerine bu derece vukufu) hayret edilecek bir şeydi. 16. Louis ile III. Sultan Selim ar&sırıda cereyan eden muhabere ıııtnıti sadece, Türkiyede serbestçe yaşayabilmişlerdi...» III. Sultan Selim, Türkiyede ?eni bir nizam yaratmak ve Batılaşmayı gerçekleştirmek isteyen bir padişahtı. Nitekim, bu çaba içerisinde can vermiştir, denitebilir. Tâ şehzadeliğinde, Batıya ce bilhassa Fransaya yönelmesin3e yegâne sebep, babası Sultan Mustafa'nın bıraktığı siyast vasiyetnamedir. Sultan Mustafa, Fran sayla anlaşmamn, Türîcler için :iddl menfaat sağlayacagma inanıyordu. Bu yüzden oglu da Fran >aya karşı büyük muhabbet gösrermiş, padişah olunca, bu mil.etle yakın dostluk kurmayı tasarlamıştı. III. Sultan Selim, daha şehladeliği sırasır.da, büyük halası Safiye Sultanın torunu olan tslak beyin Fransada tahsilde buunuşundan çok faydalandı. Onun /asıtasiyle XVI. Louis'ye mektupar gönderdi. Fransa Kralı bu mek :uplara çok müspet cevaplar verü. İshak bey çok zekl ve devlet daresi için yetiştirilmesi gerekli lir kudrete ve kabiliyete sahipti. iendisini yakından tanıyan Fran;ız elçisi St. Priest ve Mühendisıane Müdürü Fransız asülı Totty sey ona Fransadan sık sık bahsetmişler ve orada bilgisini, gör Fransız ihtilâli ve r yazd verrr (.. için sak, haze bat dır dan Bu t lan ! bazıs^ d a zararlı ıız ırıaıa>rızaer. o „ . ..ie, olabilir. Müb Fransız Elçileriudeu ıüe Ciididin)nin ejiııe, Vaüde Sultanın hediye ettiği bir minyatür (Tüık Saravlarmda Bavram şenliği) peyce şöhret kazanmış olan Geyede çahşmak için Paristeki (Seneral Bonapart, lüzumu kadar lâmeti Umumiye Komitesi) ne subaylan toplayarak, Türkıyeye şu dilekçeyi verdi: gidip hizmet etmek istiyor. Refa(Moskof İmparatoriçesinin Akatinde muhtelif askeri sımflarvıi5tun.a ile anlaşmasmı sağlamdan verilecek mütehassıs 67 sulaçtırdıgı şu sıralarda, Türkiye1 bay götürecektir. nin harb, vasıta ve kudretinl yiikseltmek için, elden gelenin yapılması, Fransanın menfaati iktizasmdandır. Türkiyemn askeri çoktur ve cesurdur. Fakat bunlar, harb fenninin cahilidirler. Simdiki tâbiye usulüne göre, zaferin sağlanmasmda ve galibiyette, kalelerin müdafaasında topçuluk teşkilâtmm ehemmiyeti pek büyüktür. Halbuki Türkîerde bu teşkilât ve hizmetler, pek zayıftır. (Bâbıâli) bu noksanı anlamaktadır. Nitekim bizden defalarca topçu ve askeri sanat subaylan istemiştir. Halen Türkiyede hi«met eden subaylarımız vardır. Fakat bunların mürtarlan, askeri ehliyet ve üyakatları. maksadı temine kifayetsizdir. Bu itibarla, muhtelif harblerde ve Tulon muhasarasında topçu kumandanhğmda bulunmakla eGeneral Bonapart, bu vazifeyi yaparken Türkiye ordulannm kuvvet, kudret, harb kıymetlerini artırmaya, müsta!:kern mevkilerini islah ve tanzime muvaffak olursa. vatanına mühim bir hizmet etmiş ve övülrr.eye livakat kazanmış olacaktır.) 3O.ağustos 1715. Napolyon, Türkiyeye fbu vazife I!e gelememiştir. Ancalt, Mısın istilâ etmek suretiyle ^ürklerle karsılaşmış ve kendisini edeta islâmlaşmış bir kişi ve hktfâ padişahın bir temsilcisi gibi göstermek suretiyle tutunmak listemiştir. 1795 yılında. dllekç* vererek, T rk ordusunda çalışmaya tallp olan, Kapolyon Bonapart. ler Fransız arşivlerinin önemll dosyaları arasında yer almaktadır. Bunlar o kadar fazla ve uzundur ki, metinlerinden özetler yapmak bile mümkün degildir. Ancak, yeni fikirli padişahın, 1787 mayıs ayında 16. Louis'ye rem ve zaruri olmadıkça harpten çekinmemiz, Peygamberimizin emirleri cümlesindendir. Kaidı ki, umumiyetle harblerin neücesi, melâl vericidir. Ama Devletin »anı ve istiklâli tehlike karsısında bulunuyorsa. harpten kaçınmaktan daha fena birşey yoktur. Hükümdarlann vazifesi, mâruz kalınan fenalıklann giderilmesine çare bulmaktır...) Dişl Bond MODESTY BLAISE V?liaht|ı|ı zamanında Fransa Kıralı 16. Louis ile mektuplaşarak dostluk kuran ve Fransız ınedeniyetine büyük kıymet veren Sultan 3. Selim Y ARI N: V III. Selim ve Napolyon T if f an v TIFFANY JONES OjM T Cocarde taktıklan heTkesin dikkat nazannı çekmiş;ı. Hattâ yabar.cı elçiler, Türk Hariciye Nazırını ziyaret ederek, bu işaretle gezenlerm çokluğuna nazarı dikkati çekerek lena muamele yapümasmı telkin etmek istemişlerdir. Türk Hariciye Nazırı Raşit efendtnin bunlara verdiği cevap pek demokratiktir: Bizim devletimiz, Islim devletidir. Fransanın iç işlerinde tarafsızızdır. Gerek Kıral, gerek Cumhuriyet taraftarı olsun, hepsini dostumuz Fransız milleti olarak misafir addederiz. Bunlar ne isterlerse giyerler, istedikleri alâmetleri takarlar. Hattâ başlarma üzum küiosi geçırseier niçin giydiniz demek devletin vazifesi değildır. Kendirüzi beyhude yoruyorsunuz... Fühakika İstanbuldaki Fransızlardan bir kısmı kıralcı, bir kısmı cumhuriyetçi olarak, gizli açık çahşmalar yapılmış, Türk yöneticileri tarafs'.zlıgını sonuna kr.dar muhafaza etmiştir. Hattâ Fransiz Cumhuriyetini tarafs.z kalmak suretiyle Türkler adeta himaye etmişierdir. Nitekim, İstanbuldaki Fransız Elçisi Vernimac, Fransa Hariciye Nazırına gönderdiği 9 temmuz 1796 tarihli mektubunda: (... Fransızlar. bUyük üıtilâlden sonra, her yerde nefretle muamele görürlerken, Türkiyede serbestçe yaşamışlar, diğer devletlerin şikiyetlerine rağmen, haklannda her türlü musaadeli ve muhabbetli muamelelerden memnun kalmışlardır) demektey COTBETÇİIERİ 06 Cennetin köye geldiği Çavdarh'da duyuldu. Onun dedikodusu her yana dağıldı. Cennetin dönüşü haberi köyden köye duyula duyula, eninde sonunda DümborırifoflİTl Haf*ı Hui^şiiiıvisı^^fijına vardx H#rif küpler» bindi. Soluğu vilâyette aldı. Nasıl olurmus böy İe iş!..> dedi. .Bu İmdad denilen haydut lâkip edileceğıne, kolunu sallaya sallaya geziyor. Dilediği kızı dağa kaçırıyor. Bu rezalete bir son vermeli» diye bağırıp çağırdı. Jandarmalar Çavdarlı'ya geldiler. Cen net'i alıp vilâyete götürdüler. Kızı ite kaka sorgu yargıcının önüne çıkardılar. Orada da ona. «İtoğlu it, haydut İmdad tarafmdan nasıl kaçırıldığını söyle!» dendi. O da: . Kaçırılmadım, kendiliğimden gittim» dedikçe, onlar: t A domuz kız, yaîan söylüyorsun» diye üzerine sille, yumruk ve tekmeyle çuUandılar. Ama Ccn net'ten bir «Vışş% bile çıkmadı. Onun çeneleri sank: çelıktendi, çelik kilitle kitlenmişti. Saldırılarında bir iki dişini kııdılar. Ama kız gene de onlara a!t ol madı. Ağzından kanla kanşık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. O da yumruk la. tekmeyle karşı koydu. Eii balta sallamaya yatkındı Cennet'in.... Balta'nın sapına avucuna tükürerek bir yapışmasın, dallı budaklı koca ağaç çarçabuk şu kadar eçek yükü kesilmiş odun olurdu. Tarlaya çapayla bir dadanmasm, bir dönüm toprak hemence cik bulgur gibi ufaîanırdı. Şimdi kuzu. gibi Cennet, yırlıcı bir pars olmuştu. l'.k kanın tadını alan bir kaplan gibi paralayıcı pençe ve diş olmuştu. Çünkü o icanı değil. scvgiyi tatmıştı. Bu herifler de Imdad'a sövmüşlerdi. Yırtıian üstbaşlarını düzeltmeye uğra şırken birbirine 'Cermetmiş! Ne Cennet'i Cehennem be yahu! • Şu elbijeme bak, ne halde« diyorlardı. Beyaz kâğıtların üstüne kara kara yazdılar. Sonra imza yerine, «parmağını bas, dediler. O da bu kâğıdın nenin nesi olduğunu bilmiyerek parmağını bastı. Vilâyet başken'inde ağalar dalkavuğu, avuç içi kadar tek yaprak bir gazete basıhyordu, haftada bir kez. O gazete şu yalanları basu: . ŞERİR İMDAD'IN ZORLA DAĞA KALDIBDlGl ÇAVDARLILI CENNET KONUŞTU. «... İlçemiz dağlarmda aylardan beri dehşet saçan İmdEd Eie'nin yanından kaçan 14 yaşır.daki Kezban kızı Çavdarlı'lı Cennet. iandarma karakolunda sorulan sualleri cevaplandırmıştır. Çavdarlı'lı Cennet, kaçırılması hâdisesini şöy'.e anlatmıştır: • Evimizin avıusunda yalnızdım. Avludaki davar gübrelerini süpürüyordum. Uzun boylu çizmeli bir adam geldi. Bir kolu çolaktı, koltuğunun altında bir tüfek tasıyordu. Davarlarımızdan birini ön ayak larından kavradı. Çıkıp gidecek oldu. Döndü, da^arı bıraktı, bana uzun uzun baktı, koıktum. Bana, «Dü$ önüme», dedi. Beni önüne kattı. Avludan çıktık. Köy »rdındaki dağa dogru yürüdük. Sık ermanlıklarm içine girdik. Orada beni kendisine karı yaptı. Ondan sonra da evimize kaçıncaya dek, hergün beni karyj gibi kullandı.» • Efe'nin üzerinde iki altm vardı. Sık sık altinları bojTiuma takıp bak sana ne güzel yakıştı . derdi. Bazı dağ köylüleri, onu çok seviyordu. On'.ar jandarmalar hakkında bilgi veriyorlardı ona. Fakat hiç bir köyde kalmıyordu. Soygun yapacağı zaman, beni yere yatırıp elimi kolumu bağlar, sonra beni bir ağaca kaldırıp götürür, beni asaca bağlardı. On or.beş gün sonra artık köyümüze kaçtığım güne kadar, beni hep böyle bağlar giderdi. Ben gece kaçmak isrfivordum. Ama Efe'nin uykusu çok hafifti. Ben V<!pqrken çıt da olsa hemen ayağa fırlar, kimdir o diye ses'.enir, dört yana bakardı. Kaçtığım gece çok rakı içti. O gece ağır ağır soluyordu. Rakı içerken beni bağlamasmı unuttu. Uykusu o gece ağır diye içime eesaret ge!di. Yanmdan ayrıldım, yavaş yavaş. ondan enikonu ayrı lınca koşa ko?a köyümüze vardım.» «... Cennet Kız'm muayenesinden ?onra. kız aileiine teslim edilmiştir. Jandarrna bijlükleri artınlaralt İmdad Efe'nin tâkibine devam edilmektedir.» Evet Cennet ailesine. yâni anası Kezban'a getirilip verildi. Kezban kızını görünce .Seni ne hale sok muşlar!» diye ağladı. Sonra srasıra. bir çevi merak ediyordu ama, sormasına sıkılıyordu sanki, kızına tuhaf tuhaf bakıyordu. Kadm birkaç gün sonra dayanamadı. baklayı ağzmdan çıkardı. Cennetten aldığı cevap şu oldu: « Ana, beni karşmda diri görüyorsun ya, benim diri o!mam senin sorduğunun cevabıdır. Beni ö!dürebilirlerdi, büyük lâf söylemeyim ama, kötü murat ları olsaydı ona eremezlerdi.« Cennet, annesinin yanında beş on gün geçince, göı'.erinde İmdad fena tütmeğe başladı. He!e gece^ leri gövdesinin deliliğini kontrol edemiyordu. Bir yan dan bir yana kıvranıp duruyordu. lmdad'ın okşayışını anyordu. Gözlerine yaşlar doluyordu. Bir yâven liğin ortasmda hem de cansıkıcı değil, ama ilging bir yarenlikle birbenbire kendisine konuşulduğunu unutuyor, akh tâ uzaklara kayıyordu. O zaman sesine de yüzüne de bir tathlık yayıhyordu. Birgün dayanamadı gayri. lmdad'ın mağarasımn yoîunu biliyordu. < Arkis var) 1 BUDİM KÖPRİİSÜ Xapo!yon Bonarjart, genç yaşta kısa bir müddet için ordudan çıkartıidığı zaman, boş duramıyordu. Bir hareket adamıydı, Türkiu u K ı o K Napolyon Bonapart Türk Ordusunda hizmei istiyor İTarık Z. KIRBAKAN Uerl Haç ve £Qhr«vi llastalıkları Mülehassıfi tstiklâı Cıd Parmakkapı \n IM ıpi; M It! 7 3 Istanbul Vî/âyetî Daimî Encümeninden 1 İstanbul'da Gaziosmanpaşa kazasma bağlı köylerden 2. gurubu teşkil eden 7 koyün orta ve alçak gerilim elektrık şcbekesi ile trafo postasınm 40.000 lirası bu yıl ve kalanı gelecek yıl Viîâyet Bütçelerinden ödenmek kaydiyle 1.993.685.90 lira çevresinde inşası. İlk teminat: 73.621 liradır. 2 Eyüp Alibey köyünde 18 dershaneli okulun 5000 lirası bu yıl ve kalanı gelecek yıl Vilâyet bütçelerinden ödenmek üzere 1.262.025.97 lira dairesinde yapımı. İlk teminatı 51.611 liradır. 3 Y.S.E. Müdürlüğü ve teşkilâtı için sobalık kesilmiş 200 ton meşe odununun 40.000 lira dairesinde alımı. İlk teminatı 3000 liradır. Keşif veya tahrnin bedelleri ile iik teminatları yukarıda yazılı işlerden okul inşaatı 68 sayılı diğerİeri ise 2490 saj'ilı kanun hükümlerine tevfikan 19 Kasım 1968 Salı günü saat 15 de İstanbul'da Ankara Caddesindeki Vilâyet binasında toplanan Daimî Encümende ayrı ayrı kapalı zarf suretiyle ihp.le edilecektir. Şartnameleri Y.S.E. ve Bayındırlık Müdürlüklerinden alınacaktır. İstifSilerin ilk teminat makbuz veya mekUıbu 1968 yılı Ticarct Odası vesikası vc aynca yalruz inşsat için şartnp.mderindeki kayıtlara tevfikan ihaieden 3 gün evveîine kadar (tatil günleri hariç) Vilâyet makamına müracaatla alınmış yeterlik belgelerini havi olarak hazırlıyacaklan kapalı azıflannı ihale günü saat 14 de kadar Daimî Encümene vermeleri lâzımdır. (Basın: 26838) 13355 Menkulün Açık Ariırma İiânı İslanbu! 6 ıncı İcra ğ 96T/1126 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıyrnetleri yazıh mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttıiTOa 18/11 1968 Pazartesi günü saat 13 13,30 da Tophane Tomtom Kaptan sokak 18/6 Gardmaiat apartımanm'da yapılacak ve o günü kı\metierin •o 75 ine istekli bulunmadığı takdirde • . 19/11'1968 Salı günü ayni yer ve saatte ikinci arttırma yapılarak en çok fiat verene satılacağı ve saüş *şartnamesinin icra dosyasmdan görülebileceği. masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir ömeğinin iîteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak istiyenlerin yukarıda yazıh dosya numarasıyla icra memurluğuna ba§vurmaları ilân olu24/10/1968 İcra Memuru Muhammen Kıymeti Adedl Clnsi Lira Krş. 3.000.00 1 Bitmeyen Harbin KK^ramanlan isimli 35 m.m. sinema filmi Güzel Kadın Kaçakçüarı isimli 35 m.m. sinema 2.000.00 filmi 2.000.00 Mağluplarm ıstırabı isimli 35 m.m. siriema fümi 1 2.000.00 Zehir Hafiye isimli 35 m.m. sinema filmi 1 2.500.00 Gubizarj isimli 35 m.m. sinema filmi. 1 2.000.00 Yosmanın Tuzağı isimli 35 m.m. sinema filmi 1 4.500.00 Pekin'de 55 gün isimli 35 m.m. sinema filmi 1 3.000.00 Pompeinin Son Günleri isimli 35 m.m. sinema 1 filmi 2.000.00 1 Savaştan Savaşa isimli 35 m.m. sinema fümi 2.500.00 1 Son Vikingler isimli 35 m.m. sinema filmi 2.500.00 Kara Şeyhin Intikamı isimli 35 m.m. sinema 1 filmi 2.00O.00 1 Ren Geçidi isimli 35 m.m. sinem3 filmi 1 2.cno.oo Acı Hakikat isimli 35 m.m. sinema filmi. (Basın 7526) 13350