26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖRT 29 Temmuz 1967 CUMHURİYET Savaş taraftarı bir yazar. rak nakledildi. Tabiat itibariyle sert, hareket]i, hassas, heyecanh ve şair ruhlu idi. Hangi Tahsin diye sorulduğu zaman Şair Tahsin diye ayırırlardı. Aynı zamanda elinden resim gelir ve yağ'.l boya tablolar da yapardı. Kendisi bir ara Abdülhamid'in takibatır.a uşradığı için Mısır'a da gitmistı. Hasan Tahsin Selânik'te fiüen politikaya girdikten «onra ordu dan istifa etti ve burada «Sılâh» adı ile siyasî bir gazete çıkarmaya başladı. Hasan Tahsin Atatürk'ün sınıf arkadaşıydı Silâh gazetesi limde Hasan Tahsin'in yeğeni Sayın Şemsettin Güneşli'nin incelemek üzere verdiği «Silâh» gazetesinin 229 uncu sayısı bulunuyor. Tarihi: 26 Mayıs 1327 (1911). Bir hilâl resmi içine «Silâh» kelimesi yazılmıs. Etrafı «Hazırol cenge eğer ister isen sulhu salâh» mısraı ile çevrili. Bütün bu basiık kompozisyonu da miğfer, hançer v.b. gibi harb âletleri ile kusatılmış. Gazetenin sahibi ve müdıri: Tahsin, Sermuharriri: Tahsin, Fiyatı: 10 para. Gazete, yayın hayatında izleyeceği yolu çu kelimelerle özetliyor: «Meslegi ittihat, hedefi terakkıdir.» Adres: Selânik'te örtülü Çarsı'da Silâh Idarehanesi. Gazetenin boyutlan: 42X28 em. ve 4 »ayfa. başına bir belâ gelmesin diye okuyup üflerlerdi. Gerçekten gazetedeki yazılan son derece »ertti. Örneğin bir meseleden dolayı ttalya'ya kızar hemen «ttalyan Köpekleri» diye bir yazı yazardı. Yukanda sözünü ettiğimiz 229 numarah • Silâh» tan buna benzer oldukça sert bir parçayı birlikte okuyahm. Rusya'mn o zaman resmi gazetesi olan «Rosko Islavo» nun, Osmanlıların savaş alanıra sürebilecek ancak 750 bin askerleri olduğunu yazması üzerine Silâhçı Tahsin'in buna verdiği karşıhk aynen şöyledir: «Işte Moskof'un kızıl yüreğinde daima bu hırsı husumet çarpıyor. E Zararı yok, Moskof komşumuz bizim kuvvetimizi 750 bin bilsin. Ey Moskof dayı! Emin ol ki bu muhterem millet, büyük ve sevgili padişahiyle arslan ordusunu, kahraman donanmasım alıp da bir defa cihadı mukaddes bayrağ'.nı açarsa o vakit Petersburg'un da, Moskovan da kafana geçecek Dünyalardan namın, ünvanın silinecektir.» Bu konuda danıştığım eski gazetecilerden Münir Süleyman Çapanoğlu'nun da belirttiği gibi, yazılan genellikle savaşı körükleyici nitelikte idi. Arada bir de «Girit» hadisesi çıktı. Hâdise malum, Yunanlılar Gırit'e asker çıkardılar. Süâhçı Tahsin bu konuda çok sert yazılar yazdı. «Girit» adında bir de basılmış piyesi vardır. Gazete sık sık kapatılırdı. «Silâh» gazetesi kapatılınca, o zamanki mevzuata göre «Salâh» adı ile ikmci bir gazete çıkanr, «Salâh» kapanınca da yine «Silâh» ı yayırUardı. Böylece gazetesini kapanmaktan kurtarırdı. B İiîihatç.iann fedailerindendi üyük yeğeni Emekli General Nedim Eremsoy'un anlattıklarına gore Hasan Tahsin Selânik'te iken Ittihatçıların fedaüerinden ve Selânik Merkezi Umumisindendı. Balkan Harbinde Selânik i;gal edilince kaçarak îstanbul'a geldi. O zaman memleketi idare eden beyin, Merkezi Umumi idi. Bu. İttihat ve Terakki'yi yöneten bır nevi gizli cemiyetti. tttihatçılar ilkin kendileri başa geçmediler; kendilerine eğilimli insanları kullandılar. Fiilen iktidara geçiş, Balkan Harbini müteakip o zamanki Genel Kurmay Başkanı Nâzım Paşa'nın ve daha birkaç kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan Bâbıâli Baskınmdan sonradır. (23 Ocak 1913). Bu fiilen iktidara geçisten sonra İttihatçılar arasında muhalıf bir hizip teşekkül etti. îste Silâhçı Tahsin Selânik'ten geünce İttihat Terakki'nln bu muhalif hizbine katıldı. Çok cesur, «tak bir insandı. Gazetesini tekrar tstanbul'da çıkarmak istedi, bırakmadılar, Hakkı sükut olarak Merkezi Umumi'den her ay 25 alün alırdı. Hasan Tahsin, Knleli Atkert Lisesl öjrendsiyken.. Kendisıne başka bir vazife vermemişlerdi. Fakat muhalif hizbin elemanları da iktidardan sandalya istiyorlardı. Sandalya elde edeme yince büsbütün muhalefete tiîer. YARIN: ... VE BOĞDURULUYOR nanet Tahsin'in meraklı hayat hikâyesini iki yeğeninden dinledira. Yeğenlerinden biri şimdi Vefa Lisesin de Tabiiye Öğretmenliği yapmakta olan kırk yıllık öğretmen, Hukuk ve Veteriner Fakültelerini bitirmis Şemsettin Güneşli diğeri Emekli Ğeneral Nedim Ercmsoy. Verdikleri bilgilere dayanarak Hasan Tahsin'in port resini çizme» çalışacağım. Hasan Tahsin 1883'de tstanbul' da doğdu. Harbiye mezunu ve Atatürk'ün »ınıf arkadaşıdır. Babası tstihkâm Binbaşısı Mehmet Seyit Bey'dir. Seyit Bey Doksanüç Harbine katılmıştır. S Sayit Bey'in Iki kızı bir oğlu vardı. Büyük kızı Nermiye Hanım, Jandarma Albayı Merhum Ali Riza Bey'in eşi idi. Ali Rıza Bey'in bugün hayatta bir lek oglu kalmıştır: Emekli General Nedim Eremsoy. Seyit Bey'in ikinci evlâdı Hasan Tahsîn, üçüncüsü de Fevkiye Hanımdır. Fevkiy e Hanımın ojlu da Şemsettin Güneşli'dir. Hasan Tahsin, Selânik'te «Silâh» gazetesini çıkardığı için kendisine bu ad verilmiştir. Askeri Idadiden sonra Harbiyeyi bitirip çok genç yasta subay çıkmıştır. Tâyini için çekilen kur'ada kendisine Van isâbet etti. Bir müddet orada kaldıktan sonra Istanbul'a Kuleli Idadisi • ne öğretmen ve sınıf zabiti ola ^ :t » s „,»•., s *^* ^« Hasan Tahsin memleketin i; ve dı? »orunlannı burada kendine özgü çok ıert bir üslupia el e ahrdı. DENİZClLÎK BANKASI T.A.O. DAN Ajağıda cinsleri v» miktarları yazth malzeme alınacak En geç teklif verme müddeti 7.81967 ak»amına kadardır. Evsaf listesi Malzern» Müdürlüğünden temin edilebilir. MUSLUK : 100 «det LAVABO BATARYASI : 90 ad«t DUŞ : 30 «det Sip. Dosya No: 1232 (Basın 20307/8933) Karakleri ilâhçı Tahsin küçüklüğünde da haşarı, yaramaz ve gözü pek bir çocuktu. Dışan çıkınca evdekiler. aman S Haaan Tahsin'in çıkardığı «Silâh» gazetesinin başbgi Bond "lUUeaTT , <\AJTF ALTM/, AAILLB I GGC iJ^JB£/>' H(ISÖN>/ Bı'e Kör sr=~ Garfh TIFFANY JONES GAUBA OVLG, M İŞTE, D E ı'MDİ BU MalkOÇOğlU konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU Bu hafu neler dinliyeceksi ,; niz? 22.45 Karısık sololar 23 00 Gokkusağı 23.30 Hafif sarkılar 24.00 Gece varısı icn! 01.00 Proöram ve kaDar.ıs. 22.30 Acılıs. oroeram Türkuler Kövden röDortai Kovn haberler İstedi sinız turküler Haberler ve hftva durumu İstanbul'da Bueun Kuciık llânlar ve hafıf müzik 08 00 Bu sabah sizlnl» 0820 Pasacobleler ns.4O Sabah sarkıları 09.00 Doktorunuz divor Jd Pü 10 Pivann Soloları 09.30 Turkuler 09.45 Carli Rahci Orkcslrası 10.00 Müzik kutusu 10.15 Eücrîer ArnıafiarJar 10.25 Sarkılar 10.40 Arkası varın 11.00 Kısa haberler 11.05 Öâleve docru müzik 11.45 Vural Do&u Ci£an Tncluluîu 12.00 Bu hafta dinlevecekleriniz 12 !0 Kucük ilânlar 12.15 Divan Sazı. Bailama ve Cura'dan ovun havaları Beraber ve Solo sarkılar 12.30 Haberler 13,00 Hafif müz:k 13.20 Reklâm Drosramları 13.30 Cumartesi konseri 15.00 Genclik saati 15.30 Selim Özer Oıkestrası 15.40 Sarkılar 1555 Türk tivatrosu 10.15 Cav saati 16.45 17.15 Kısa haberler ve K. ilânlar 17.?0 Yurdun sest 17.50 Reklâm Droerarr.Ian 19.00 Haberler ve hava duramu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Türk Halk müziii özel Drocrarnı 20 30 Levleein ömrtı 24 saatin olavîarı ve Kü21.00 cük ilânlar Sarkılar 21.05 Sizin sectikleriniz 21.20 22.00 Reklâm ürocramlan 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Genclerle Basbasa 235b Günün haberlerl 24 00 KaDanrs. İSTANBUL İL RADYOSU Acıhs ve Droeramm 11.55 Minvatur muzik 12.30 Cesitli melodiler 13.00 Tatil meiodüeri 1400 Konçerto saati 14.30 Caz müziâ! 15.00 Gençler icin 15.30 Cı:martes: koaserl 16.00 Kücük konser 17.30 İvi aksamlar 18.00 Senfonik müzik 18.30 HafLf muzik 19.00 Aksam konseri 19.30 20.15 .Genclerin sevdiklerl Fıkralar ve müzik 21.00 22 00 Gece konseri 06 25 0630 06.45 07.00 07 05 07.30 07.45 07.50 1 \ 2345 6789 1 1 1 1 1• U 1 n p rj \ 5 6 8 9 n SJ: nat sesl. 6 Tersl «on kere yüa YTJKARIDAN Ş 1 «Meyhaneciden çahit iste sayıda cansız ceset» karşılığı iki mişler burüan getirmlş» diye es 1 ^ 3 4 5 6 7 8 9 sözdür. 7 Sap |ları kâğıttankib ki bir söz vardır (çoful). 3 rit, kılıç (eskl «Kendlsinde terbiye mevcut deterim). 8 N&ğil» anlamma iki söz. 3 Nota, sil ve miktar tersi «denizde degü de toprak U bakımından ç o «erinde» marasma Dü aö*. * ğaltarak. 9 Bilinmiyen bir »eyi bulup ortaya Kafayı fazla çek koyuş (iki söz). 5 Çevrilince miş olanlann «herhangi bir onarılacak işi yapnuş olana söylenecek söz beiirir, Düntfl bulmaoraın bağırtüan (çokuşlann uçarken ıkardüdan ka halledllmia lekll ğul). SOLDAN SAĞA: 1 Çokluk ihtiyarlar böyle olduldan için %ücutlannın ön kısımlan ileriye doğnı hafit egilmiş durumdadır (iki söz). 2 Resml veya şahsl müesseselerd» «getir götür» ^leriyle meşgul o lanlar (çogul). 3 Bir harön okunuşu, «gökteid \ydumuzu metheden» mânasına iki söz. 4 tranın Basra törfezinde' i petrol ihraç etme limanı, motörlü mavnanın dörtte ikisi. 5 Anadolumuzun bir kasabası, «ileriye dojru kakar» mânasma bir çeldm. 6 Tersl annemizin erkek kardeşidir, hafif olkollü içkilerden. 7 Çevrilince «çok yaşayıp ü>tiyarla!» karşılığı bir emir olur, bu da başka bir emir. 8 «Beyaz renkteki tutkun» m9nastna iki söz, «başs ın dörtte ikisi. 9 Afrikanın kuzeyinde bix çöL DÜNXC BULMACAN1N SEKLJ NASa HALLEDİLECER YnJMnrtak» rakaml» öuimaca<İB mdece 4 taoe anahUı (ipacn) ve 8 tane «onot »ardıı tt<>5 Kalao >2 karenin ıçine I den » • k»d»ı oyeun hireı rakam koyarak »• «n|ilama. çarpma «ıkartma bötoıe isaretleriD* dikkat ederefc «oldajı sağa ve vnkandaD «saeiy» bulmarad» josterilen soouçlan huluous. Birat vaktinizi alu ama, boj vaktiniti hoşça geçirmis olureunu». i» SCÎ fsuı: FRİEDRÎCH DÜRRENMATTi Çerireı: YEĞİNOBAU NIHAL 9 «Emın mısın?.» «Bır;ey vardı» «Kırmızı renkli spor bir Mercedes olabilir miydi?» cMümkün» «Ya da kurşuni Volksvvagen?» «Olabilir» Matthaı. «cevaplann hiç kesin değil diye söylcndı. «Bu sıcakta herkes uykuda zaten. «Çiftçı ıtirafta bulundu: «Vallahi, arabanın üzerırıde yarı uykuda gıbıydirn,» Mat:hai.«Övleyse bu fırsattan faydalanarak sana sıınu hafırlatayım ki genel yollarda araba sürerken uyumak yasaktır.» diye onu azarladı. Çiftçi.« Atlann gözleri nasılsa açık,» diye karşıhk verdi. Herkes gülüştü. Matthaı. «Yargıçlık yapmak isteyenlerin karsıİF.ştıkları güçlüklere daır şımdi azçok fikır eciınız.» dedi. «Bu cınayet tenha, ücra bir yerde işlenmerni% Patates tarlasında, çalışan bir çifiçi ailesinden altmış yetmiş metre ötede olmuş. Bu insanlar daha uyanık olsalardı cinayct belkı de ışier.emiyecektı. Ama onlar etraflarıyla hiç ilşılenmiyorlardı zıra böyle bir suç ıslenebilecegini tahmin etmelerı için ortada hiç sebep yoktu. Ne kücük kızm gelişini. ne de aynı yolda geçen diger hemşerilerini gördüler; sadece seyyar satıcı gözlerine çarptı O kadar «Bay Gerber de arabasının üstünde uyuklamakta olduğu için fcir mahkemeye sunulabilecek cinsten bilgi veremez bi?e. • Durum işte böyle. Şimdi sizce seyyar sat:cı Gunten'in suçu sabit olmuş mudur? Kendi ker.dinize bu soruyu sormak zorundasınız Ne olsa, polise onun telefon etmiş olması lehine bir nottur. Sizlerin yargıç olarak bu işi na5il idare edeceğinizi bilemem, tabiî. Ama bız polislerin böyle bir soruşturmayı nasıl yürütmek ısteyeceğimizi size anlatayım?. Müfeîtis durdu, Magendorf'lulann karşısmda gene yapayalnız kalmıştı şimdi. Zira Benz mahçup bir h'alrie kalabalığa kanşmış bulunuyordu. cBiz olsak bu işi şöyle yürütürdük: Mevkii ve durumu ne olursa olsun her zanh hakkında son derece dikkatle inceleme yapardık. Her türlü ipucunu incelerdik. Sadece bu kadar değil gerek:rse başka memleketlerin polislerini de yardıma çaeırırdık. «Görüyrırsunuz ya. sizin mahkemenizin elinde gerçe§i arayıp bulmak için pek az imkân yar. Halbuki bizlerin elimizin altında geniş bir A N K A R A 06.25 07,00 07.Oö 07.30 07.45 08.00 CIS.C5 08.10 CS.40 09.00 09.20 09.35 09.40 10.00 10.20 10.35 10.35 11.15 11.30 12.00 12.15 12.25 12 30 13. C0 • 3 30 13 35 14.10 14.15 15.15 15.20 îö.50 16.10 16.^5 17.00 17.50 19.00 19.40 19.45 20.00 Acılıs. Drozram Köve haberler N'evin Demirdoven den ve Vedat Gürsel'den s a r k ı l a r Haberler ve hava d u r u m u Sabah muziöi Ankara da Bv:aun Kucük ilânlar Her telden Turküler Hafif müz:k Sabah konseri Kısa haberler ve K. tlanlar Arkası varın Gonül Akın'dan sarkılar Tııran Enem'den turkuler Melcdiden melodive Z. Taskent'ten sarkılar Cocuk Bahcesi Konser saati Türküler Kıbrıs saati Kücük Llânlar Sarkı'ar Haberler K a v ı o mekruDİarı Kadınlar TooIuli'Su Cocuk bahcesi Reklâm Droeramları K ı s a haber'.er ve K. i l â n l a r Haftanın orrısramı Ü J Haftanın îürküleri Dilek kntusu Kısa haberler ve K. llânlar Cocuk saati Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar Türküler Vural Do£u'dan C'.ean müziei 20.15 Sarkılar 20.35 Müzik oaleM 20.55 Uvkudan önce 21.00 24 saatin olavîarı ve kücuk ilânlar 21.05 Zulme karsı 21.25 Türk müziSi özel oroaramı 21.55 Cesltli müzik 22.05 TBMM Saati 22.25 Türküler 2"2.45 Haberler r e hava durumu 2 23.00 Pizin sectikleriniz 23.55 Günün haberleri 24 00 Kansnıs. 15.'5 Genclik saati teşküât ve mekanızma bulunuyor. Haydi bakalım karar verin ne yapmak istediğmize.. Sessizlik. Magendorl'lulan bir düşüncedir. almıştı. «Gunten'i gerçekten teslim edecek mism bize?» cEdecegim.. dedim ya. Siz israr edersenız, tabiii.» Ahali kararstzlık içindeydi. Müfettişin sözleri etkilemıştı onlan . Sorgu hakımı dıken üstünde eibiydı. Durumu son derece tehlikeli görüyordu Sonra derin bır nefes çekti. zıra çiftçılerden bırı. «Alın siz götürün!» diye bağırmıştı. Magenriorf'lular sessizlik içınde yol açtılar. Sorgu hakımı bir sıgara yaktı. «Büyük bir tehlikeyi göze aidın, Matthai,» diye fikir yürüttü. «ya sözünde durmak zorunda kalsaydın?» Matthaı ıstıfini bozmadan, «Herşeyı hesaplamı^tim ben.» dıye cevap verdi. Sorgu hakimi. «tnşallah tutmak zorunda oldufun bir 5Özü hiç bir zaman veremezsin,» dedi. Pürosunu ıkınci bir kibritle ateşledi. Muhtara veda etti ve artık etrafı açılmış oian otomobıline doğru ılerledi. Matthaı onunla gitmedl. Seyyar satıcınm bulunduğu cıpe bindi. Polisler ona ver açtılar. Cıpin içi sıcaktı Pencerelen açmağa cesaret edemiyorlardı henüz. Gerçı koylüler onlara yol açmışlardı ama dağılmış değillerdı. Gunten şöförün arkasına sinmişti. Matthai onun yanıbaşına geçtı. Gunten usuica, «Ben masumum,» dedi. «Tabii.» Gunten. «Kimse inanmıyor bana», diye f:sıldadı. «Polis de inanmıyor». Matthai başını yandan yana sallıyarak, «Vehim vapıyorsun». dedi. Seyyar satıcının korkusu geçmiyordu. • Siz bile inanmıyorsunuz, müfettiş bey> dedi. Cip hareket etti. Polisler hiç konuşmuyorlardı. Gece olmuş, sokak lambaları donuk çehrelere altın renkli ışıklar serpmekteydi. Matthai seyyar satıcıya karşı herkesin duydugu güvensizliği, şüpheyi hissedebüiyor ve adama acıyordu. «Ben sana inanıyorum, Gunten» dedi. Ama kendi inancının da bütün olmadıgının farkındaydı. «Ben senin bu işle bir ilişiğin olmadığını biliyorum.» Şehrin ilk evlerine yaklaşmaktavdılar. Matthai. «Senı Âmire götüreceğiz Gunten», dedi. «Zira sen bizim en önemli çahidimizsin. (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear