25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT CUMHURİTET 25 Kasım 1966 SINIF ARKfi tiyormuşsunuz, öyle ml? Tensip buyurulursa, evet Paşa Hazretleri. Cevabını verdim. Mfişir başka bir şey sonnadı, fakat hal ve tavrından muvafakat ettiğini anlamış tım. Ertesi günü erken saatlerde beni bulan Haydar, tekmil haberini verdi: Bir aksilik çıkmazsa. bu iş tamam. Allaha şükürler olsun, bir aksilik çıkmadı. Mustafa Kemalden gelen mektubu aür almaz, derhal Rabmi beyle görüştüm; Kurmay Dairesin de benden boşalan yere arkadaşımın tâyini için tavassut etmesini rica ettim. Rahmi, 3 üncü Ordu Müşiri Hayri Paşa ile ailece görüşüyordu. Esasen ben de Hayri Paşanın yardımiyle Selânikte kaIabilnıiştim. Mustafa Kemali, daha önceden tanıyan Rahmi Bey: Bu iş kolay, dedi. Haydi şim di seninle Talâta gidelim. Talât, genç kurmay subayları tttihat ve Terakki içinde toplama yı candan arzuluyordu. O da muvafakat etti. Ikisi birden Müşir Hayri Paşa ile onun Kurmay Başkanı Kolonyalı Süleyman Paşazade Ali Rıza Paşa nezdinde teşebbüse geçtiler. Kurmay heyetinde bulunan genç subaylann çoğunlu ğu esasen tttihat ve Terakki Omiyetinin faal âzalan idiler. Onlar da ellerinden gelen vardımı vapacaklardı. Selânik • Zibefce doğu demiryoliarı hat müfettişi olan kolağası PirlepeU Ali Fethiyi gördüm. Mus tafa Kemalfln Selâniğe geleceğini müjdeledim. Haberim var, binbaşı Cemal söyledi. Dedi. Demek Talat ve Rahmi Beyler Cemiyetin diğer asker üyelerine de haber vermişlerdi. Karaferiyeye buzur içinde hareket ettim. Mustafa Kemal, 16 Eylül 190? de 3 üncü orduya nakledildi. Ancak Selâniğe daha vannadan Müşirlik dairesi, onu Manastıra tâyin etmişti. Tabii bu bir formalite idi. Çünkü ordu merkezi Manastırdı. Selânikte daha yüksek bir makam olmak üzere Müşirlik ve onun maiyetinde bir kurmay heyeti vardı. Mustafa Kemal, Selâniğe gelince bir kolayını buldular \e kurmay heyetinde görevlendirdiler. ATHTURK Diye nasihatlerde bulunmuştu. Çetelerle yapılan müsademclprde nice genç subaylann şehit düçtüğünü biliyordu. Mustafa Kemalin, Selâniğe gel diğini ve 3 üncü ordu maiyet kurmay heyetinde göreve başladığını Karaferiyede haber aldım. Selânikle Karaferiye arası trenle üç saatti. Fakat kumanda mevkiini bırakarak arkadaşımı görmeye gi demedim. Bir perşembe günü akşamı, Ka raferive istasyonunda trenin tel mesini bekliyordum. Trenden çıkan subavlar arasında Mustafa Kemali RÖrünce şaşırdım. Sarılıp öpüştiik. Seni ziyarete geldim. Dedi. Kaldığım eve gittik. Ve mek yedik. bir kaç kadeh içki aldık ve sabaha kadar konuştuk, dertlestik. Ben aynldıktan sonra 5 inci orduda olan bitenleri anlattı. S Incl orduda askerlikten eser kalmamıs. Diyor, acı tenkidlerde bulunuyordu. Ben de Selânikte geçen sekiz on ayın hikâyesini kendisine naklettim. tttihat ve Terakki Cemiyetine nasıl girdiğimi, Genel Merkez toplantılannı olduğu gibi anlattım. thtilâ) öncesi ve sonrası hazırhksız bulunduğumuz dan, arkadaşlar arasmda lider olacak meziyetlere sahip kimsenin bulunmadığmdan uzun uzun bahsettim. «Vatan ve HürriyeU Cemiyetinin tekrar dirilmesine taraftsr olup olmadığını ve bu uğur da gayret sarfedip, etmediğinl sordum. Benim de kısmen bildiğim şeyleri tekrarladı. «Vatan ve Hürriyet Cemiyeti» hiç jir Uerleme kaydetmediği gibi, onun Selânikte ilk şubesini kuran arkadaşlar da Ittihat \e Terakki içinde eriyip gitmlşlerdi. Meselâ Bursalı Tahir Bey, İttihadın bir numaraU üyesi olmuştu. Paristeki Cemiyet Merkezinin liderlerinden sayüan Doktor Nazım, dış merkezin yetkili bir tem silcisi olarak Selâniğe gelmiş: Tarihte tttihat ve Terakki Omiyetinin yeri var. Memleket dışmda bir nayli nesriyat yaparak kendisini tamtmıştır. Bu ad altında toplanır çalışırsak. daha iyi netice alinz. Iki ayn cemiyet maksat ve gayeleri bir de olsa, ay rılık manzarası ifade eder. Diyerek Vatan ve Hürriyetin Selânik şubesini kuran arkadaşla n ikna etmiş, Zi Eylül 1907 de Ud cemiyet birleşmişti. Mustafa Kemal: Ali Fnat Cebesoy Bn emrivâkii kabnl zorunda kaldım ve ben de İttihadın bir üyesi oldum. Dedi. Benim duyduğum endişeleri o da duymuştu. Mesrutiyet iade edilecekti. Bundan şüphe etmiyordn. Sultan Hamit, ister istemez, biraz direndikten sonra razı olacaktı. Eğer razı olmazsa, kan dökülecek, ama yîne de Kanunu Esasî yürürlfiğe girecekti. Diyordn ki: Fakat sonra ne olaeak? Cemiyetin ne esaslı bir plânı ve ne de Meşrutiyetten sonra onu tatbik edecek bir lideri var. Mustafa Kemal, görüşlerini daha ilk günlerde fttihatçı arkadaşlanna açıklamakta tereddüt etmemis, fakat o da benim gibi istediği ilgiyi bulamamıştı. Ancak benden çok daha azimli idi ve «onuna kadar mücadele edeeektik. Bu kuvveti kendisinde görüyordu. zin başından sonuna kadar değişmiyen «Misakı Millî» programının ilk müsveddelerini 1929 yılı ocak ayında yazmıştır. Ben, bn taribî olayı en yakın bilenlerden biriyim. O tarihte Batı Anadolu Kuvayi Milliye Lraum Kumandanı idim. Fakat sunu da ifade etmelivim ki, Mustafa Kemal «Milli Misak» ın esaslarını bu tarihten on uç yıl önce 1907 de tesbit etmis, vatanını tehlikeden kurtarmak için ne gibi çareler düşünüp bulduğunu cesaretle ortava koymustur. Ben aziz arkadasımın fikirlerinı daha Karaferiye'de Iken dinledim. Mustafa Kemal diyordu ki: Meşrutiyetin üânı, yeter çare olamaz. Cemiyetin bir siyast parti baline gelerek bükumeti, Meşrutiyetin ilânından sonra ele alması lâzımdır. Parti, önceden bu vazifesini bazırlamış ve ne japacağını programlaştırmış olmalıdır. Aksi takdirde, Ikinci Meşrutiyet de birlncisinin akıbetine uğrar. öyle ise ne yapmalıdır? Mustafa Kemal, ilk çare olarak s3yIe düsünüyordu: Mesmtiyet köhneleşmiş ve insicamını kaybetrais olan Osmanlı Imparatorluğunun gövdesi üzerine değil, aksine Türk çoğunluğnnun yasa. dığı kısım üzerinde oturtulmak, düşmanlarının, yani büyük devletlerin yapacağı bir tasfiye yerine ihtilâl idaresi kendi başına bir Türk devleti kurmalıdır. Meşrutiyetten Sncesl zamanlardaki Osmanlı Imparatoriuğunun durumu şöyle idi: Grrmiste kalan ve devam eden tflrlü dert va sorunlar içinde şiddetll bir fırtınaya totulmuş barab bir geml gibi idi. Daha önceden bir karar almmadığı takdirde Mesrutiyetin ilânından sonra bn meseleler kendi kendisine cözülecek ve durum daha da fena olacaktı. tç politikamızın bir kör dfîğümü haline gelmiş olan milliyetler sorunn da çözülecek, dev letin menfaatleriyle bagdasamıyacak bir hal alacaktı. fdare, başından sonuna kadar bozuktu. Kolağası Mustafa Kemal KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL 20 funds topçu stajuu Umamlıyan Mustafa Kemal, 29 Haziran 1907 de Kolağası oldu. Kolağalığı yiizbaşılık ile binbaşılık arasmda bir rütbe idi. 5 inci ordu kurraay dairesine atanmıştı. Aynı tarihler de ben de stajunı bitirmiş, Topçu Nümune Alayındaki tâbiye öğretmenliği üzerimde kalmak özere. 3 üncü Ordu Müşirliği Kurmay Dairesinde görev almıştım. Bir kaç ay sonra, Sisamda patlak reren isyanı bastırmak amacıyla alelacele teşkil olunan nişancı taburuna kumandan tâyin olundum. Rütbem Kolağalığma yükseldi. Fakat bfci Selinikten olay yerine götürecek olan «Âsârı Tevfik» zirhlısmın gelmesi geciktiği için o sırada Karaferiye bölgwmıde birdenbire başkaldıran çetelerin tenküi daha önemli görfilmüş, bu ssefer Karafeıiye kumandanlığına atanmıstım. îşte bu sıralarda, ftıtutafa Kemalden serinçli bir mektnp aldım. Tâyininin 3 fincü orduya çık mak fizere olduğunu bildiriyor, Selânikte kalabilmesi için derhal harekete geçmemi istlyordu. Mustafa Kemal, sonralan bu tâ yinin nasıl olduğunu şöyle anlatmıştı: «Bir taraftan Şamda Erkânı Harbiye Dairesinde vazifeme devam ederken, diğer taraftan da bir an önce Makedonyaya geçmek çarelerini anyordom. Haydar vasıtasiyle Müşir Hakkı Paşaya ricalanmı tekrarlıyordum. Beni daha başka destekliyen arkadaşlar da vardı. Atış talimnamesinin hazırlanmasında gayretlerimi takdir eden Ordu Talim ve Terbiye Heyeti Reisi Miralay Şeref Bey de bunlar arasmda idi. O sıralarda Hakkı Paşanın Akabe meselesi yüzünden Yıldız Sarayı ile arası açıldığı ve infisal edeceği şayialan dolaşıyordu. Eğer Hakkı Paşa ayrılırsa, benim nak lim suya düşmüş olacaktı. Teessfirfim günden güne artıyordu. Nihayet Hakkı Paşa bir gtin beni çağırdı ve sordu: Üçüncfl Orduya nakletmek Is Mustafa Kemal'le Makedonya'da da beraberîz Sınıf arkadaşnn Mustafa Kema li görmiyrli nerede ise bir yıl olacaktı. Bununla beraber birbirimizi daima aramış, sormuş ve mektuplaşmıştık. Fakat bu bizim için kâfi deçildi. Karaferiye'ye hareketimden önce Zübeyde Hanımı ziyaret etmiş, oğlunun geleceği tnüjdesini, kendisine ilk defa ben vermiştim. O akşam çok işim olduğu halde beni bırakmamış, yemeğe ahfcoymuştu. tki yıla yakın bir zaman hasret kaldığı yavrucuğuna yakın da kavuşacağı için çok memnundu. Bana da dualar etti. İsyan mıntakasına gittiğimi söy lediğim zaman: Aman oğlum, kendine çok dikkat et, çetelerin dini imanı yok tur. HAYRİ PAŞA Dişi Bond MODESTV BLAISE 7 Çabuk kandırılabılınecek tıplerden. 8 Dokuma tezgâhı araçlarından, ince uuygu. 9 Guz»l sanat, bir erkek adı. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1 Sahtekârlann karşılarında kıne zarar verme usullerinden bırı (argo). 2 Bir kadın adı. bır emır. 3 Bır yere sırtını verıp direnmemek. 4 T^rsi eskı 1 t 1 | Istanbul Valisınin soyadıdır, raket ile oynanan top sporlarından. 5 Tarıh5 6 7 8 9 te fermanı ile tanınmıs Fransız şehirlerin den (söylendiSOLDAN SAGA: ği glbl yazılmış 1 Her siyasi partıde bajantır), bir çesit ların kurduklan tcşkilât (karma mobılya ağacı soz). 2 «tlgı gosterme zamanı» Mustafa Kemal, Kurtulus Sav^ boyası. 6 vaşı nrasında Tflrk milletinin anlamma ıki soz. 3 «Meydana Dükkânı iyı is emellerinl ve maksatlarını özetgelen zararın ortaklardan bırıne duşen hıssesı» manasına ıkı soz. Dünku bnün«c*niB lemiyen esnaf leyen ve adı tstiklfi] Harbimihalledllmis fekll onu boyle yap4 Tersı «ın» ı kendısıne konut mak zorunda kalır. 7 Bır yeyapan hayvandır, kurnazlar onu rın uygarlaşmasım ve guzelleş herkesin sakalına gore âyar emesını sağhyan, atmosferin yan dıp uydurur derler. 5 Buyuk sı.8 ~ halk toplul|Uİtlarjnıo /<i|Uır4ukları yerlerden, çocuk .yenvsğinin }A tul' \ .'. rısı. 6 Mel'unluk yapma ve on iki kısmmdan birı. 9 Tersi fesat karıştırma işi (osmanlıca). gramerde bir bahistir, nota. 1 1 23456789 4 6 8 9 mI TH H Mnsfafa Kemal «Millî Misak» ın esaslarını Millî Mücadeleden çok önce tesbit etmişti YARIN Osmanh Imparatorluğunun Güvendiği Tek Unsur Türkler tKTlBAS VE TERCÜME EDÎLMEZ / l fOTOueAcc c ı ı îrv~^~ 111r\ V^^ O.MOS. JSTELK ) " ı"7 1 kAI cu^zN IOMPIKİ, tlonnr ıtıımatan»* tı«M**i' "•• • • • £ N CiDDI \ İL.ÂM >\ MESA NASIL HALLEDİLECEK? Ynkandaki rakamlı bulmacada sadece 6 tane anahtar (ipucu) ve ( tane sonuç vardır. Bos olan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan asağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. Biraz vaktinizi alır anuna boş vaktinizi hoşça geçirmiş olursunuz. 6 23 A ç ı h s 6 30 Kur'an v e açıklanıası S . « Saz es«rlerl 7 00 Köye haberler 7.05 Turküler geçldl 7J0 Haberler 7.4S tstanbulda bugun 7.50 Studyo G'den 7.55 KUçük llânlar 8 00 Hafıf müzik 8.20 İnci Çayırhdan «srkılar 8 40 Keman sololan 9 00 Sorunlarımız 9 15 Darvaj v e arkadaşları 9 30 Çocuk bahçesi 9.45 Trafı£e dikkat 9.50 Çocuk yayınları 10.00 MOzik kutusu 10 15 Mitolojlde kadın 10 25 Neriman Tüfekçiden turküler 10.40 Arkası yarın 11.00 Kısa haberler ıı.os Sabah konseri 11 40 Kostalanetz orkestrası 12.00 Valsler 1210 Küçuk Ufinlar 12.15 Güzıde kasacıd»n jarkılar 12.30 Semi Goguş'ten »»rkılar 12.45 Edırnenın kurtuluşu munasebetiyle turküler 13 00 Haberler 13.20 Stüdyo G'den 13.30 Bir reklftm 13.40 Rıza Rit ve Leml Atlıdan farkılar 14 00 Kapanıj. 15 55 Açlll» 16.00 EJitim rad. 6 25 Açıhş 6.30 Kur'an ve Turkçe açıklaması 6.45 Oyun havaları 7 00 Koye haberler 7.05 Gunaydın 7.30 Haberler 7.45 Sabah muzıği 8 00 Ankara'da bugun 8 05 Her telden 8 40 Kuçuk tlânlar 8.45 Nuri Sesiguzel'den turkuler 9 00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konserı 9 35 Kısa haberler 9 40 Arkası yarın 10 00 Eğitim radyosu 10.55 Melodiden melodiye 1115 Çocuk bahçesi 11 30 Konser saati 12.15 Klbrıs saati 12 25 Kuçuk ilânlar 12.30 Beraber v e solo şarkılar 13 00 Haberler 13 20 Plâklar arasında 13.30 Reklâmlar 14 00 Çocuk bahçesi 14.15 Dündar Balkan'dan sarkılar 14.35 Müzık dinlıyelim 14 55 Kısa haberler 15 00 Eğitim radyosu 15 55 Nurettin Çamlıdağ'dan türkuler 16 10 Plâklar arasında 16.20 Güler Gok. tel'den sarkılar 16.40 Yerli orkestralar 16 55 Kısa haberler 17 00 17J0 Köy odası 17.50 Reklâmlar yosu 16.55 Ara mOziğl 17.00 Kemal Guleşoğhı orkestrası 17.30 Kadmlar fasıl topluluğu I7J0 Reklâm programlan 19.00 Haber. ler 19 40 Stüdyo G'den 19.35 KOçük llânlar 20 00 Aile sohbetl 20.10 Türk Sanat Müziği bestecllerinin konseri 20.55 24 taatin olaylan 2100 Yuvarlak masa 2140 KOçük ilânlar 2145 Meral Armağan'dan sarkılar 22.00 Reklâm programlan 22.45 Haberler 23 00 Her zaman istenen plâklar 24.00 Kapanış. İSTANBUL İL RADYOSD 16.55 Açıhs 17.00 S.zin İçin 17.30 Kuçuk konser 13.00 lyi akşamlar 18.30 Senfonik muzik 19.00 Çesitli melodıler 19 30 Akşam konseri 20 15 Gençlerle beraber 21.00 Oda nıüzigi 21 30 Gokkuşağı 22 00 Gece konseri 23 00 Caz müziği 23 30 Operetler 24.00 Çeşitll müzlk 00 30 H«flf muzik 1 00 Kapanı». 19 00 Haberler 19 45 Yıldıray Çınar'dan turkuler 20 00 üykudan önce 20 05 Müzeyyen Yıldızdoğan'dan sarkılar 20 25 Nurten Innap'tan turküler 20 40 Vural Doğu'dan çlgan müzlğl 21.00 24 saatın olaylan 21 05 Cuma programlan 21.45 Kuçüfc konser 22 05 T B M M . saati 22^5 Nusret Ersoz'den sarkılar 22 45 Haberler 23.00 Haitanın bestecısi 23 45 Gece yarısına doğru 24.00 Kap»A.VKARA tL RADYOSU 16 55 Açıhş 17 00 Sevilen vokalsiz melodiler 17.30 Senfonik muzık 18 00 Hafıf melodiler 18.30 Barok muzik 19 00 Martial Solal uçlusunden caz 19.30 Gunun melodılerı 20 00 Akşam konseri 21 00 Dilek pınarı 22 00 Opera saati 23 00 Dunyanın dort buca. ğından 23 30 Gece yarısına doğru 24 00 Gece ve müzik 1.00 Kapanış. A NK ARA WJ konuveresimıAYHANBAŞOĞLU y Onikinci hafta Spor Toto ikramiyesi kazananların nazarı dikkatine Onikinci Hafta SporToto ikramiyesi ödemelerine devam edilmekte olup Başbayiiiğimize bağh bayilerden oynıyarak ikramiye kazanmış olanların 15 gun zarfında ilgili şubçlerimiz gişelerine müracaatla ıkramıyelerini almalan rica olunur. Taşra bayilerınden oynıyanlann ikramjyeleri P.T.T. ve Ziraat Bankası vasıtasile adreslerine gönderiljnişür. Türkiye Emlâk Kredi Bankası A. O. İstanbul Şubeleri (Basm 23641/13745) nıs KIZIL KULE 83 Döndü, ekinin ardına yürüdü. Orağın sapma tükdrdü. Hamdi bey: «Ydru gidelim.» dedi Rıza'ya. Gozlerı dolmuştu. Yurudüler. Birden Kır Abbas'ın aklına biı şey geldi: «Irıza, Irıza ..» diye doğruldu. Sesi duyulmadı. Oğluna isart etti: «Bağır ju Irızava, Yusuf...» Sraa3 kaplumbağalar fakir bavkurt nuşma..> «Bana akıl öğretme yeğenim Irıza. Şimdıye kadar içmediğımiz hata. Tütün içmeyip çok yaşadık. bok ettik..» Rıza koştu, Hamdi bey» yetiştı. Bir zamsn ekinlerin, ekln biçenlerin arasmdan yürüdüler. Patikaya çıkınca Hamdi oey sordu: «Ne diyor Abbas KartalT» Rıza elini salladı: «Deeee, onunki de..» dedi, tustu. • Anlamadım?» «Üçüncü cığarası ısmarlıyor benimle, Garip öldüren, diyor..» • Daireler yenı açllıyordu. «önce bir avukata eidellm» de dı Hamdi bey «Danışalım Dilekçeyı sonra yazarız. BireT de çay içeriz avukattan..» Avukat Ruhi, budam» bıyıklı, koca kafalı, kırkında, kara ya gız bir adamdı. llçenin tek avu katıydı. Bir süru dâvavekılinin, arzuhalcinin içinde kıral gibıy di. Yazıhanesı, Berber Mestan' ın çenedeydi îşlek bir yeıdeydı. Köylüler gırıp çıkıyorlardı. Hamdi beyle Rıza biraz oekle diler. Küçük bir sehpanın üstün de parti gazetelen vardı. Duvarlarda da parti büyüklermin resimleri.. Hamdi bey gazetelerden bırini aldı. Bir gün öncesınin gazetesıydi. «Aaaa!..» Hamdi >ey ?aşırdı. Saffet beyin bır baş resmi vardı ortada. Bakan olduğunu yazıyordu. Sonra hayatını an latıyordu. Nerde doğmuş, ne raman doğmuş, nerelerde okumuş? Yaman adamdı dem»k'. Az Ingilizce. az Fransızca biliyordu. Yüksek tarım '•igrenımi görmüstü Pohtikava ^tılmadan önce «çiftçılik» yapıyordu Meclitin Tarım Komisyonu üyerty di. «(Bilmiyenler de lnanırlarl)> dedi Hamdi bey içinden. .(Ulan çiftçiliğin ç'sinden habarın var Yusuf, Rıza'yı döndürdü. Eğitmen saygılı saygılı geldi, «Buyur Abbas emmi» dedi. Kuşağmm arasmdan kesesini çıkardı Kır Abbas. Buruşmuş bır beş liralık buldu içinden, Rıza'ya uzattı: «Bunun iki liresi sana borcum du. Hanı tâ dört beş yıllık mese le. Onu tut. Üstüyle de bana bırez «Üçüncü» cığarası alıver. Kaç paket tutarsa...» öyle kesin uzattı ki. Rıza parayı aldı. «Tütün içmek gereğiyor. Şimdi tütünü de kendımiz yetiştireIim desek, devlet onu da elimız den alır. Eyisi mi paramızla ala lım. Unutma, Üçüncü olsun: Ga rıp öldüren...» «Yapma Abbas emml..» dedi Rı za. «Bu yaştan tonra insanın heç içinden çıkmıyacak llflın kc mı dümencı başı! Bubandan kalma toprakları kâhyaların, ırgat larm işlıyor..)» Avukat Ruhı bey: «Hocam kusura bakma, belNet tim!» dedi «Bır emnnız ml *ar?» Hemen bir Yenı Harman oaketi çıkardı, tuttu: «Bırer cıgara?» «Yakalım.» dedi Hamdi bey. «Sız?» «Ben.. sağ ol beyım > «tç Rıza ıç..» dedi Hamdi bey, «(tç anasını satayım!)» «Evet hocam, emrıâlınız?» Meseleyı genış genış anUttılar «Kararın kesınleştiğmi iyı btll yor musunuz?» diye sordu avukat. «öyle dediler bıze » dedi Kıza. «Efendım bırakın dedıler'iNe zaman geldi Kadastro?» «Eeee bır yıldan tazla oluyor. bır yıh geçti hattâ .• «Kesinleşmış#ır. Biraz zor tş..» «Bir çare Ruhı Deycığım. «Kaç dönüm bu bağlar?» .120 » «Verım derecesi?» • Çok yüksek'» oeriı Hamdi bev. «Dikmeden nnre icprajı bellerıne kadar ka?ıp ık'ardılar.» «Kurtarmağa çalışınz ıocım.» dedi Avukat. (Arkan var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear