25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÜNYA ORHAN KEMAL Ünlü yazar Orhan Kemal'ia en son eseri. Bütün çıplaklığı ile Türk sinemasL İşte gerçekçi bir yazar. Işte gerçekçi bir roman. YALANCI DÜNTA... AĞA.OĞLU YAY1NEVİ Ankara Cad. 37/7 İstanbul. Tel: 27 73 37 Cumhuriyet 13751 umhuriyeC KURUCUSÜ: TUNÜS NADİ 43. yıl soyı 15203 Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: İstanbul No. 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 Cumo 25 Kasım 1966 ' Bir trafik kazasında; 14 kişi bogularak öldü,28de yaralı var ÇANKIRl (Mnazzam Alpaslan bildiriyor) Çankın Eldivan ılçesı arasında işleyen 18 AC 316 plâka sayıh ve Turgut Abacı yönetimindeki kamyon devrılmış 14 kişi ölmüş, 28 kişi de yaralanmıştır. Kamyonuna aldığı yükün üstune 50 • 60 yolcu bindirerek hareket eden Turgut Abacı, şehre 4 kılometre kala karşısına çıkan at arabasına çarpmamak içın âni olarak fren yapmış ve kamyon yolun altında bulunan su değirmeninin arkına uçmuştur. Arka dökülen yolculann uzerine devrilen kamyon, bu arada su içinde çırpınmakta olan 14 kişinin kurtulmasma imkân vermemiş ve yolcular boğularak ölmuşlerdir. Olaya yetişen Orta Menzil Ko mutanlığı subay ve •erleri kamyon altında kalan yolculardan 28 ini kurtarmışlardır. Ordu men suplarının olaya yetişmesi, ölü sayısınm yükselmesine engel ol muştur. Yaralılar ve ölüler Çan kırı Devlet hastanîsine kaldırılmıstır. DEHİREL: «SİZCE BUGÜN BİR İHTİLÂL HAVASI VAR MI?» SORÜSÜNA DEDİ Kİ: İHONO «DEMOKRATİK REJtM AŞIRIHER EGİLİMİ KAR§ILAYAN DÜZENLE UYGULAN1R» ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel Başkanı İsmet İnönü. Sakaryada ya pılmakta olan TMTF Kongresi ile ilgili olarak basın men suplannm yönelttiği bir soruyu cevaplandırmış: «Demokratik rejim inancından aynlan öğrenci örgfltlerinln. siyasi ve kültürrf hayatımızda hiç bir önemi ve etkisi bulanmayacaktır. Demokratik rejimin kuvveti, aşırı her eğilimi kaışılayan düzenin, itibar görmesi Ue uygulanabilir» demiştir. İnönü, bu konuda şunları söyletıiştir: •Adapazarındaki T.M.TJ". kongresi. memleketin ilgilendiği bir fikir mücadelesi niteliğini almı« görünüyor. Demokratik rejim idealinln devamında gençlik örgütlerinin önemli hizmetleri olacaktır. Demokratik rejim inancından ayrılan öğrenci örgütleTİnin, siyasi ve kültürel hayattmızda hiç bir önemi ve etkisi bulunmayacaktır. Bizim için ve gençlik için önemi olan Türkiyede demokratik rejimin bütün gerekleriy le işlemesi ve yerlesmesi taraf tari olan akımın üstünlük kazanmasıdır. Demokratik rejimin kuv\eti, aşırı her eğilimi karşılayan düzenin itibar gönnesiyle uygulanabilir. Kongrenin soııucuuu hu dikkatle izliyorum. Getıelerimlz elbette bilmektedlr ler ki, yapacakları seçim meşru ve dürüst oldnğu nisbette kendilerine ve tesekküllerine kuvvet verecektirj. KIRAL HÜSEYIN 1840 ARASINDAKİ BÜTÜN ERKEKLERİ SİLÂH ALTINA ALDI bir memlekette böyle b y ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) aşbakan Süleyman Demirel, dün A.P. temsüciler meclisl toplantısına gitmek üzere, Başbakanhktan çıktığı sırada, bir süre gazetecilerle konuşmuş ve «Sizce Türkiyede bugiin bir ihtilâl havası var mı?» şeklinde bir soruya karşı, önce sinirlenerek «Böyle soru olor nu?» karşılığım vermiş, ayrıca «Meşnı bir memleket te böyle bir şey mi olur?» denüştir. CHP " Öy/e demiyor ki... „ İKİ ÜÇJLK KAZASINDA 112 KİŞİ ÖLDÜ DIŞ HABERLER SERVİSt Dün gece Prag ve Aden'de vukua gelen ikl uçak kazasında 112 kişi ölmüştür. Bulgar Havayollarına ait olup Sofya Peşte Prag seferi yapan yolcu uçağı Bratislava hava alanı yakınlannda düş müş; 76 yolcu Ue 8 kişilik mürettebatından kimse kurtulamamıştır. Aden hava alanından hareket ettikten sonra parçalanan uçakta da 28 yolcu ölmüştür. Bu kazada bir sabotaj olması muhtemeldır. Bir gazetecinin, «C.H.P. Genel Başkanı İsmet İnönü, dün Cumhurbaşkanı Cevdet Sunayia yaptığı görüşmeden son ra, gazetecilerle komıştu ve (sizin son konuşmalanmzın sebeplerini açıklamanızı beklediğini) söyledi. tnönü'nün bu görüşü yerinde midir, böyle sebepler var rrndır?» sorusuna karşıhk, Başbakan Demirel, «öyle demiyor ki (sonunu bir görelim) diyor» cevabını venniştir. Gazetecinin, sorusunda ısrar ederek, «tnönü, sebeplerin açıklan masını beklediğini açıkça ifade ediyor» demesi üzerine de Başbakan şöyle konuşmuştur: «C.H.P. Genel Başkanının konnşmasını tüm olarak mütalâa etmek lâzım. siz bir cümlesini » • bp, tşinize geldiği şekilde. sonı haline getiriyorsunuz, ne soracak sanız açık sorun, C.H.P. Genel Başkanına bağlamayın.» SUUDİARABİSTAN İSRAEL'E KARŞI URDUN'E 20,000 ASKER VERDI «Altılar» Çaglayangile vaadlerde bulundular BRÜKSEL (a.a. A.P.) urkıye Dlşişlerı Bakanı Ihsan Sabri Çaelayangıl dun altı Ortak Pazar memleketînin Bakanlan ile buluşmuş ve onlardan Turkıyenın ışçı ıhracmın geliştirilmesi' hususunda vaadler almıştır. Ayrıca «Altılar», Türkiyeden ithal edecekleri tütün, üzüm, incir ve fındıktan daha az gümrük resmî almayı ve kontenjanları arttırmayı da kabul etmışlerdir. 1967 yılı için Türk ürünlerine ayrılan kontenjan şöyledir: 13.565 ton tütün (1986 ya göre değisiklik yok), 38,370 ton kuru üzum (geçen yıl 33,000 ton), 18,900 ton kuru incır (geçen yıl 14^00 ton) ve 18,700 ton fındık (geçen yıl 17,000 ton). Çağlayangil, Ortak Pazar Bakanlarına hitaben yaptığı konuşmada, Türkiyenin Ortak Pazar memleketlerine ıhracatının 1965 yılında 135,3 milyon dolan bulduğu, bu memleketlerden ithalâtının ise 163 milyon dolar olduğunu söylemiştir. ' DIŞ HABERLEER SERVİSİ T " Böyle bir jey mi olur ? „ Başbakan Demirel'in bu sözleri üzerine de kendisine şu soru sorulmuştur: «Sizce, Türkiyede, bugün blr ihtilâl bavası var mı?» Demirel, bu soru üzerine belirli bir tarzda sinirlenerek, şunları söylemiştir: < ArUası Sa. ?. Sü. 7 de) Ankaraya getirilen otomobll tetklk ediliyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Gazeteci llhami Soysal, dün S kaçırüarak içinde dövüldüğü önceki gün Ankaraya getirilen 34 EH 612 ' plâka numaralı otomobili tekrar görmüş ve tahkikatı yürüten Savcı Ali Aksoy'a arabanrn nitelikleri hakkında bilgi vermiştir. Savcı, Olayın «âdi suç» niteliğinde olması sebebiyle suç delillerinin tesbitinden sonra Salih Raci Tekinin Kıbrıstan getirtileceğini ifade etmi^tir. R. Tekin Kıbrıstan getırıiecek ünün notıarı Sun'i gruplar ve denge «Demirel'in konuşmaları» Senato'da ANKARA (Cnmhuriy»t Bürosu) Cumhuriyet Senatosunda dün gündem dışı bir konuşma yapan Senatör Ahmet Yüdız, Başbakan Demirel'in son konuşmalannı tenkid etmiş, son olaylara değtne rek, «Rejimin ve ülkenin teminatı olan ulusal kurum ve kuruluşlar dimdik ayakta dururken özel teşebbüsü rejim kornyuculuğuna çağırmak, bu kurum ve kuruluşlara itimatsızlıktan başka, onlann gururuna yönelen sonımsuz ve hesapsız bir davranış olmuştur» demiştir. Devlet Bakanı Refet Sezgin, Yıldız'ın konuşmasım cevaplandı rarak, «Başbakamn konuşmalarında ne anarşinin yaratılması, ne de ihtilâl teşebbüsünün varlıgı sureti katiyede ifade edümiş değildir» demiştir. İmar ve îskân Bakanı Haldun Menteşeoğlu, deprem konusundaki çalışmalan anlattıktan sonra Ahmet Yüdız, «AP Genel Başkanının ateşi körükler nitelikteki beyanlannın toplumsal gerilimi arttığını» ileri sürmüş ve «Dev(Arkası Sa. 1. Sü. 5 de) EYRUT Bir yanda muh' temel bir Israel saldırısına karşı savunma hazırlıklarına gırişen ve öte yanda da, Kudüsün Ürdün kesımınde çıkan kargaşaiıklarla uğraşan Kıral Hüseyin, dün aldığı ikı kararla, Ortadoğudakl alârm çanlarını devam ettırmıştir. Ortadoğu, son 10 yıl içinde hiçbir devrede, savaşa bugünkü kadar. yaklaşmamıştır. Genç Kıral, Suudi Arabistanın 20,000 kişilik bir yardım gönderme teklifini kabul ettikten sonra 18 ile 40 yaşları arasında bütıin erkeklerin geçici olarak silâh altına alınmasını emretmıstir. B Bölünme Mısır, muhtemel bir israel saldınsı halinde Ürdünü havadan savunmayı reddederken, Kıral Faysal'ın Ürdünün emrine 20,000 asker vermesı, radıkal ve gelenekçı Araplar arasındaki bölünmenın yeni bir işaretı olmuştur. Gözlemciler, siyonızm tehlikesinin dahı Araplan birleştiremediğine dikkatı çekmektedirler. 20,000 asker Suudi Arabistanın kuzeymde Ürdün sınınmn yakınmda seferber halde bekleme, Kıral Hüseyinin ya da Amman Hükumetınin ısteği üzerine derhal müdahalede bulunma emri almıştır. Hüseyin, «kelimelerden başka maddi yardım» da gördüğü için Faysala teşekkür etmiştir. Kahire Radyosu ise, «Faysal, lsraelin saldırılanna karşı Ürdüne yardım bahanesiyle birliklerinin bir kısmını Amman Hükümetinin emrine vermiştir. Faysal böylelikle Ordün balkına karşı çıkmafa hazırlanmaktadır» demiştir. Ba^kı çruplan. çıkar gruplar arasında tam bir denge kurulamazsa siyasi demokrasînin vurümesine imkân kalmaz. Gruplar arasındaki «fenge, önce bu gnıptarın kanun sınırlan içinde kalmasiyle ve aynı samanda iktıdarların nâzım rolünü oynamalariyle sağlanır. Bir öğrenci veşekkülü kuruluşuna izin veren ve (aaliyet sınınnı çizen kanuna uygun olarak çalışacak, toplantısını, yürüyüşünü yine kanun'.ann dışına (.ıkmadan yapacak, sözü ve davranışlan elbette kanunlaruı hem temînatı hem de denetimi altında bulunacaktır. öğrenci tese&külleri için bu, böyle olduğu gibi, özel kanunlarla kurulsuıı kurulmasın diğe< teşekküller ve dernekler için de böyledir. Ticaret odaları, ziraat odaları, mühendis odalan, meslek dernekleri, dinî dernekler yine Aırıyasanın ve öteki yasaların sının içinde ve o sınırlanıı müsaade cttifi çekilde faaüyette bulunabilirler. Oysa bizdc kanun sınırlan çok zaman aşılır ve teşekküllerin durunıuna, iktidardan yana olmalarına ya da olmamalanna göre davranışlar değcilendırilir. Meselâ bir din derneği çıkar, Anayasanın dibaresine. maddelerine. ceza kanununa aykın her türlü marifeti yapar, öte yandan bir öğrenci kunıluşunun başındakiler eğer iktidar taradısı aeğillerse ne söylerlerse, ne yaparlarsa yapsınlar kanunsuzlukla itham cdilirler. Dengesizlik uncc buradan başlıyor. Dengesizlik başlayınca, daha doçrusu adaletsizlık dengesizliği yaratınca münasebetler sertleşiyor, teşekküller, diişman cepheler gibi karşı karşıya geüyorlar. Bir taraf iktidan savunarken öteki taraf iktidarın karşısında, hattâ demokr»tik düzenin bile karşısında oiabiliyor. Uengesizüğin yaratümasında bir başka, fakat çok önemli etken sıyusi partilerin sun'i baskı grupian kurma yolunda birbirleriyle yaıış etn eleriılir. Türkiyede 1946 ten 1960 a kadar baskı ve çıkar grupu olarak görünen teşekküüeri içeriden fethetmek bir marifet haline gelirılmişti. Meselâ ticaret odası seçimlerinde eğer bir partinin üyeleri (oğunlugu almıssa bu başan bir matahmış gibi flân edilir, idare kuınlu ile teşekkül. o partinin paraleline girmiş sayüırdı. 1930 1960 dö> nenunöe öğrenci teşekküllerinde ve diğerlerinde bu mücadeleyi seyretmi;izdir. Mücadele iktidarla muhalefet arasında cereyan ettiği zaman bir taraf para ile, çıkarlan gıcıkhyarak kendi adamlannı işbaşına get.rmek ya da sonradan yanına çekmek istemiş, karşı taraf mubalefetin havasmdan, heyecanından faydalanmaya çabşmıştır. Aslında ue iktidarlar ne de muhalefetlerin bu çeşit mücadeledcn tesekkül olarak kazançb çıktıklannı gönnedik. Aksine 1950 • 1960 dengesizliğinin başlıca sebebi böyle saçmalıklardır ve saçma olduğu da tecrübe ile anlaşılmıştır. 19*3 ten sonra denge bir başka biçimde bozulmaya başladı ve nihayet bozuldu «a. İktidardaki parti bir yandan mevcut teşekkülleri ele geçirmek çabasını sürdürürken öte yandan suni baskı gruplarını yaratma yoluna girdi. Komünizmle mücadele dernekleri hikâyesi malum. Arkasmdan yerden biter gibi din dernekleri kuruldu, öğrenci teşekküllcrinin ya da devrimle ilgili derneklerin karşısına çeşitli isimler altında ısmarlama kuruluşlar çıktı. Bugün Atatürk ismini kullanan, eğer yanlış hatırlanuyorsak beş tane ayn dernek vardır ve bunlann üçii 1964 ten sonra sırf karşı grup olarak kurduruhnuştur. Öğretmemer Federasyonunun karşısına getirilen «Milliyetçi» dernek bir başka örnek, fikir kulüplerinin yanında kurulan snnf teşekkülier de yine örneklerden biridir. Şimdı bu ısmarlama gruplann milis kuvvetleri gibi çahştırıldığı görülüyor. Nitckim Ankara olaylan da, hattâ TJU.T.F. kavgası hazır kuvvet misali sevkedilenler tarafından cıkanlmış, bu vüzden anarşik ortarn busbülün genişlemiş, geldi geliyor diye beklenen hnzur büsbütün ortadan çekilmiştir. Denilcbilir kı dengesizliği sadece iktidar mı yaratıyor? Muhalefetin hiç mi suçıı yok? Huzorsuzluk yaratıcüığı, düzen bozuculuğu nereden gelirse gelsin onun elbette karşısında olmafc zorundayız. Ne var ki baskı grupları arasmd» 1 > ten sonra başuyan ve gittikçe artan dengesizlik muhaW4 lefetten dtğil, iktidar partisinin yukanda izahına çalıştığımız tutumundan gelraiştır. Ne gariptir ki bu tutumda hâlâ ısrar edilmektcdir. Ev sahibi kira bedeli için kiracı hakkında her zaman dâva açabilecek ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) ayrimenkul kiralan hakkındaki 65T0 sayıh kanunun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptâlinden sonra açılan «kira parasının tesbiti» dâvaları ile ilgili olarak Yargıtay Dairelerınin ilâmlan arasında ıçtihat aykırılığı tesbit edildiğinden Yargıtay îçtihadı Birleştirme Kurulu, kiracı ile evsahibi arasmda kira konusundaki ihtilâfları yeni düzene sokmuştur. Yargıtay Îçtihadı Birleştirme Kurulunun, kiracı ile kiralayan arasuıda kira konusundaki uyuşmazlıklarla ilgili olarak almış olduğu kararlar şöyledir: | | Anayasa Mahkemesinin Kira kanunu ile ilgili hükümleri iptâl ettiği tarihten sonra, yapılmış olan gayrimenkul kira akitlerinde kararlaştırılan kira bedeli ile ilgili olarak kiralayan tarafından kiracı aley(Arkası Sa. 7, Sü. 4 te) Iktisadî Araştırmalar Tesisinin Tarabya Otelinde duzenlediği «Plânlama Se mıneri» 6 gün suren çalışmalardan sonra dun ak.şam sona ermiştır. Dünkü oturumda Doç. Vural Savaş'ın yaptığı konuşma şiddetli tenkıdlere yol açmış, bu arada İstanbul Iktisadi Ticarî llımler Akademısi Başkanı Prof. Arkası Sa. 7. Sü. 4 te Kıral Hüseyin İhracat ve İthalat Çağlayangil'in verdığl bilgiye göre, bu yılın ilk dokuz ayı ıçın de Türkiye Ortak Pazar ülkelerine 99 milyon dolarhk mal ihraç etmiş, buna karşılık ta 175 milyon dolarlık ithalât yapmıştır. Çağlayangil «Maalesef. Türkinin «Altılar» ihracatı, Ortak Pazarın genel ihracatının ancak yüzde 03 ü ve ithalâtı da yüzde M tür» demiştir. Çağlayangil ocak ayında diğer bazı mallar üzerindeki gümrük tarifelerinde indirmeler yapılacağı ümidinde olduğunu da ilâve etmistir. îşçilerin durumu hakkında Türkiye ve «Altılar* tarafından «Arkaa Sa. 1. Sü. 8 da) G Aybar, tekrar TÎP Genel Başkanı oldu MALATYA, (özer ÖZTEP bUdiriyor) Dün sabaha karşı sona eren TÎP kongresinde seçilen 41 kişilik yeni yönetim kurulu ilk toplantısında M. Ali Aybar'ı ittifakla yeniden Genel Başkanlığa seçmiştir. Genel Sekreterliğe ise Rıza Kuas ile Nihat Sargın getirilmişlerdir. Yönetim Kurulu nun 21 üyesi işçidir. Merkez Yönetim Kurulu üyeliklerine de, M. Ali Aybar, Bebice Boran, Sadun Aren, Tarık Ziya Ekinci, Kemal Nebioğlu, Yusuf Ziya Bahadıtlı, Nimetullah Haydaroğlu, İbrahim Çetkuı, Şaban Erik, Şaban Yüdız, Nihat Sargın, (Arkası Sa. 7, Sü. 7 de) Kışkırtmalar Mısır ve Sunye, sadece Ürdunün yardım çağrılarına kulak tıkamakla kalmamışlar, fakat aynı zamanda Ürdün ordusu ve halkını, Hüseyine karşı ayaklanmaya davet eden yoğun bir propaganda kampanyasına giriş mışlerdir. Belkı de, bu kampanyanın bir sonucu olarak önceki gün Kudüste şiddetli gösteriler patlak vermiştir. Sınır köylerinin takviye edilmesi ve köylü(Arkası Sa. 7, S t . 4 te) Plânlama Semineri sona erdi Muhafızlarını tehdit eden sanıga tabanca Org. Tııralhn istifası sayiaları yalanlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel Kurmay Başkanı OTgeneral Cemal TuraFın istifa ettiğine dair dün akşam çıkan haberler ilgililerce yalanlanmıştır. Konu ile ilgili olarak malumatına müracaat ettiğimiz Milli Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu, söylentinin aslı olmadığını bildirmiş ve şunları söylemiştir: «Genel Kurmay Başkanı önceden tesbit edilen bir programa göre İstanbul'a gitmiştir. Yarın (bugün) Edirneye giderek Edirne'nin kurtuluş bayramı şenliklerine katılacak. pazar günü de An karaya dönecektir. Genel Kurmay Başkanmın istifa etmesi bahis konnsn değildirj. veren Şaşacak ne var? Bir karışık (yüzlercesi var ya...) imar durumnnu tetkik için İstanbul'a gelen Mülkiye MSfettislerinin hayretten ağızlan bir karış kadar açık kalmıs. Çünkü, Evüp civarı plânında yeşil saha olarak aynlan bir yeri, bir de bakmışlar kı, açıkgözün biri malum sekilde punduna (!) getirip parsellemiş, ve tam 86 tane bina yapmıs. J llâni, Sayın Müfettişler! Siz anlaşılan, tstanbol'n pek bilmiyorsnnnz da ondan şaşırmış kalmışsınız. Biz. İstanbullular ise, kaça|a öylesine alıştık ki, nerede bir kanşcık yeşillik görsek, orada hayretlere düsüyornz. Daha doğrnsu düsecefiz. Gördügümüz de yok ki... D. N. TMTF kongresinde 70 bin liralik bir yolsuzlıik iddiası ADAPAZARI (Şükrân Soner bOdiriyor) T.M.TJ1. 21. Genel Kurulunun önceki gün gece yarısmdan sonra da devam etmiş ve dun sabahki oturumlarmda tenkidler maddesi görüşülmüştür. tstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Başkanı Ofuk Sehri'nın TM. T.F. Turizm Müdürlügünü 20 bin liralik döviz kaçakçılığı ve 70 bin liralik usulsüz ödeme ile itham etmesi oldukça sert tartışmalara yol açmıştır. ütuk Şehri. nereden aldığını açıklamadığı. ancak tstanbul Birinci Toplu Asliye Mahkemesinde 966/2421 dosya numarasını taşıdığını i3dia ettiği belgeye göre: Almanyadaki Yuten • Prise firması temsilcileri, oradan getlrdikleri Türk parası üe Turizm Bürosuna ödeme yapmıslar dır. Dışandan Türk Darası getirmek Iranunen döviz kaçakçılığı (Arkası Sa. 7, Sü. S de) YAŞAR ERGULER şebeke aranıyor KARA MEHMET Ecvet GÜREStN Vatilden sabıkalı ve hırsızhk suçundan yargı"lanmak için Sanyer Adlıyesine iki arkadaşı ile birlikte gönderilen Kara Mehmet, Adliye dönüşü muhafızlarm da bulunduğu otomobilin yolunu değiştirip kaçmak istemiştir. Kara Mehmet'in adamiarı Sarıyer Adliyesinin yüz numarasına gizledikleri 7,65 çapındaki silâhı, sanık duruşmadan çıktıktan sonra tuvakte girmek suretiyle almıştır. Kara Mehmet, tutukluiardan Ya»ar Erguler ve tahliye olunan Hasan Güneş'in bindikleri otomobil Istinye bayırmı çıkarken, elleri kelepşeli Mehmet, tabancasını çekmiş ve şoförün ensesine dayamıştır. Kaatil ve soyguncu, «Bundan sonra biz istedigimiz yere gideceğiz. Sizin silâhınız bnrada tesirini gösterroez» diye ihtarda bulunmuştur. Önde oturan jandarma eri Sadi Delikurt, Mehmet'in tabancaauu görünce geriye ddnmüş (Arkası Sa. 7, Sü. 8 de)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear