01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE tKİ CUMHURlüET 29 TemıniM 1965 ••••••••••••••! •••••tfMM AFRİKA İLE KÜLTÜR NÜNASEBETLERİMİZ Prof. Dr. Fahir H. ARMAOĞLU eçen vıl, Kıbrıs meselesinin Birleşmiş Milletlerdeki müzakeresi dolayısiyle dünyanın dört bir tarafına iyı niyet beyetleri göndermeye karar verdiğimiz zaman, Türk dış politikan bakırnından yeni bir gerçekten hareket etmigtik. Olaylar ve gelismeler, Türk dış politikasının, değisen şartlara rağmen gerekli gleksibiliteyi kaEanamadığını ve bunun da, Türkiyenin milletler»rası plândaki genel dururau itibariyle, bizim için önemli sakıncalar doğurdugunn göstermişti. Tesbit edilen önemli noktaların başında, Asya ve Afrikanın üçüncü blok denen tarafsız ve baglantııız memleketleriyle olan münasebetlerimize yeni bir biçim vernıesi lornnluiu geliyordn. özrllikle, bn blok memleketleriyle hiç değilse asgarî seviyede bir yakınlaşmanın sağlanması istenmişti. 1 DEVLETÇİLİK ANLAY1ŞI Hep böyle olmuştur Bir zamanların toplumnnda efendiler otnrnr, köleler çalışırdı. Kâleler topraklan sürer, tohum serper, ekin biçer, harman yapar, buğdayı döver, ekmeği pişirirdi. Madrnlerde çalışır, demire ateste biçim verir, kılıç, mızrak, bıçak, balta, kapkacak yapardı. Tas yontar, yolları düzenler, evleri temizler, yemegi haıırlar, »ofrada hizmet ederdi. Hayvanları güder, sütünü safar, üzümü ezer, iizüm suyunu altın kupalarda efendilerine sunardı. KöIeİerin güclüleri ağır işlerde knllanılır, marifetlileri ve bilmişleri konaklarda saraylarda is görür, güzelleri efendilerin ask ihtiyaçlarına koşulnrdu. Köle, malı idi efendinin... Satın alınır ve satıtırdı. Romahların fetihleri Italyaya bazan bir tek seferde 109.000 köle kazandmrdı. Doçu Akdenizdeki Delos Adası korsanlann en büyük köle palarıydı. Bazan bir günde 10.000 köle satılırdı. Atinadan Romaya kadar eski uygarlıjın parlak toplumlarında köleler çalışır, efendiler otnrnp yüksek işlerle vakit geçirirlerdi. Şiir söyler, felsefe konnşur, devlet işlerini tartışır, savaş veya banş için karar verirlerdi. Tiyatroya jider, koroyn içtenlikle dinler, duygnlanılardı. Bilgeler, sanatçılar, devlet adamları idiler bunlar». Efendilikleriyle övünürlerdi. Bir şrün adamın biri çıktı ortaya : Bu ne biçim düzen? diye isyan etti. Şaşırdı herkeı... Diyordu ki adam : Insanlar eşittir. Ne demek efendi ve köleT Niçin kSIeler çalışsın da bütün yarattıkları efendilere ait olsun? Adamı önce çıldırmıs sandılar. Ama baktılar ki dojrn söylüyor. Hainsin, müesses nizamı boznyorsun, Tannlara karşı çtkıytrsun .. diye öldürdüler adamı. Bir zamanların toplumunda derebeyi vardı. Derebeyler Kıralın yakınları idiler. Kıral, derebeylerine savaştaki hizmetlerine karşılık toprak vermişti. Ancak bu toprakların üstünde yaşıyan köylüler besliyordu derebeyini... Derebeyi de onlan himaye ediyor. koruyordu. Köylü serçi esir jibi alınıp satılmıyordn. ama toprağa öylesine baflı idi ki, toprak el değiştirdigi laman. o da yeni efendisinin eline düserdi. Köylnler de av avlar. hayvan derilerinden çizme yapar, madenlerden çıkardıkları demirle silâhlar imal eder, hayvan besler, yün eğirir, knmaş doknr, elbise biçer, bugday eker. meyva yetiştirir. derebeyine hizmet ederlerdi. Gerçi eski köleler jçibl degildiler. hayvan (tibi alınıp satılmıyorlardı, derebeyi ile aynı Tanrıy» tapmak durumunda idiler. Ama derebeyinin astıgı antık, kestigi kestikti. Köylnler tıpkı sürü gibi onnn servetini. zenfinligini meydana getirirdi. Köylünün efendisine angarya borcu vardı. Tılın bir süresı onnn hizmetine bedava koşulnrdu. Bir gün adamın biri çıktı ortaya : Bu ne biçim düzen?.. diye isyan ettl. Şaşırdı herkes. Diyordn ki adam : tnsanlar eşittir. Ne demek senyör ve köylü? Nlçln kSylüler esirler gibi çahşsınlar da göbegini şişiren derebeyinin olsun her »ey? Baktılar ki adam dogrn söylüyor. Derebeyi ve avenesi : Hainsin, müesses nizamı bozuyorsun, Tannlara karşı çıkıyorsun .. diye yok ettiler adamı. • Insanlar ilerlemişler, makineli topluma nlaşmışlardı» Artık fabrikaların dumanları tütüyordu. Gerailerin düdüğd ötüyor, lokomotiflerin tekerlekleri dönüyor, arabaların frenleri gıcırdıyordu. Toplnm degişmis, köylülerin bazılan kövlülükten knrtulap işçi olmuşlardı. Makinelerin üstünde ter döküyorlar, büyük fabrikalarda sağa sola kosuyorlardı. tçlerinde madenlere inen, kömürü. bakırı, demiri çıkaranlar da vardı. Tarlaları ekip biçen, bnfdayı döven, yün eğiren de vardı. Emek her yanda insan emegi idi. Alınteri her yanda insan alınteri idi. Ama insanların emeklerini gene de bazıları topluyordn. Bn bazıları ben efendiyim, senyörüm diye çıkmıyordu ortaya... Ama uçsnz bncaksız toprakların sahibiyim diye çıkıyordn, yüzlerce makinenin sahibiyim diye çıkıyordu, hesabı bilinmiyen madenlerin sahihiyim diye çıkıyordn Ye rnadenlerde, fabrikalarda, toprakta insanlar başkası hesabına çalışmakta devam ediyorlardı. Bir gün adamın biri çıktı ortaya : Bu ne biçim düzen? diye isyan etti. Şaşırdı önce herkes... tnsanlar eşittir. Niçin bazı insanlar çalıssınlar da yarattıklan bir adama ait olsun? Baktılar ki adam dogrn söylüvor : Hainsin, müesses nizamı bozuyorsun... diye üstüne yürddüler. 1 G önce bir noktayı açık hale şetirmek gerekir: tjçüncü blok içinde Asya Afrika memleketleri yer almakta ise de, bnçün Afrikada 38 bagımsız devletin varlığı ve bn devletlerin, knvvrt blokları karsısında yeni bir dinamizmin öncülü|ünü yapmaları. Afrikaya çok dataa fazla ağırlık kazandırmaktadır. Böyle olunca, Türkiye bakımından, Asyadan önce Afrikaya yönelmenin gerekliliği ve faydası da açıktır. Fakat Afrikaya yönelirken bangi kanalları ve imkânları knllanacafız? Sanırız ki, bo imkânlar teker teker ele alınıp Incelenirse, buşünün şartları içinde bizim önümüzde açılan yolun hançisi oldngu da kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Pevletlfr arasındaki münasehetlerin cereyan cttiği üç ana yol vardır: Siyasal, ekonomik ve kültürel. Bilindigi gibi, her biri bir başka biçimde anlasa da, Afrika ınenıleketleri dış politikalarında genellikle tarafsızlık ve bağlantısızlığı benimseraişlerdir. Bunu yaparlarken bazan gerçekçi, bazan gerçekçi olmıyan faktörlere dayanmaktadırlar. Lâkin Türkiye için aynı politikayı benim?emek ve izlemek, birçok sebeplerden ötürii, imkânsızdır. Şu balde, Afrika memleketleri ile bir yakınlaşmayı düsünürken, siyasal yoldan yararlanmak, tamaraen değilse bile, büyfik Ölçüde Türkiye için imkânsızdır. Ekonomik münasebetler yolnyla yakınlasmaya geliııce: Bn alandaki imkânlarımız. siyasal yakınlaşma alanından daha fazla olmamakla beraber, yine de geniş sayılamaz. Çünkü. bir defa, eski sömürgeci devletlerin kendi ekonomik güclerinden doğan kredi imkânları, Afrika memleketleri fkonomilerinin yine de eski sömürgeri devletlere dayanmalarını zorunlu kılmaktadır. Tabiatiyle bnnda, uznn yılların yerleştirdiği sömürge drvri ekonomik yapısından bir gecede kurtulmanın imk&nsızlıgi da büyük rol oynamaktadır. rika memleketine sokmak amacını gütmekte ve bn da dolaylı olarak, Afrika Doğn Batı mncadelesinin bir başka yönünü meydana getinnektedir. Halbnki bu memleketler, dış politikaları dolayısiyle, böyle bir mücadelenin dışında kalmayı arzulamaktadırlar. Afrikada yaptığımız iyi niyet gezisi sırasında, bn memleketlerin, daha tehlikesiz memleketlerle kültürel münasebetlere girroe egilimini belirli olarak tesbit ettik. O kadar ki, Kıbrıs meselesinde bizi destekliyemiyeceğini söyleyen bir memleketin, yaptıgımız bnrs teklifine ne kadar biiyük bir hevesle sarıldığım gördük. Şüpbesiz bn sekilde davranırken, hemen hepsinde gördüğümüz gibi, bir kısım teknik personelin Türkiyede yetişmesinin bir Do|u Batı mücadele ve rekabeti ile ilşili olmıyacaşı inancından hareket etmekteydiler. Hattâ bazıları, snbay ve askeri personelin Türkiyede yetiştirilmesi İçin Türk hükümetinin kendilerine imkân sağlamasını istediler. Bu açılardan bakınca, Türkiye geçen yıl iyi niyet heyetlerini gönderirken, ziyaret edilen memleketlere öğrenci bnrsları teklif edilmesi talimatını verdiği zaman, gayet iyi bir noktadan hareket etmiş olmaktaydı. Lâkin bir çok işlerimizde olduğu gibi, bnnun da arkası getirilememiştir. tyi niyet heyetleri bnrs tekliflerini yapmış, bn teklifler büyük bir ilçi ile karşılanmış ve mesele de orada kalm!^4ır. DEVLETÇİLİK, İHTİYAÇ SONUCUNDA YARATILDI İngilterenin ünlfl tktisat Dergilerlnden The Economic Journal» da Türk İktisatçılanndan Osman Okyar'ın, •Devletçilik AnUyısı» Isimli bir incelemesl çıkmıstK. Asağıda bu Incelemenin bir özetinl veriyonu. X ürk Hükumeti Devlet Ijletme" lerini kurmaya 1930 yıllannda başladı. «Devletçilik» olarak isimlendirüen bu hareketin hangi sebeplerden ötürü başladığını, uygııîanmasmı, ve hu sistemden ne gibi dersler alınabileceğini incelemeye çalışacağız. 1923 te kurulan yeni Türk Deyleti liberal bir görüşe sahipti. Özel teşebbüsle kalkınma yolu 1929 a kadar izlendi. Ancak, dünyanın o yıl'.arda geçirdiği büyuk iktisadi buhranın Türkiyede hissedilen etkisi, liberal siyasetin değiştirilmesine yol açtı. Buhran, Turkiyede milli gelirin düşmesi, ihracat ve ithalâtın azalmasına yol açmıştı. Türkiye çeşitli ihtiyaçlannı temin etmek zorundaydı. Bu ihtij'aç dışandan temin edilemediğine göre. memleketin içinde yapılacak 5atırımlarla sağlanmahydı. Bu yatınmlan ise, zayıf bir özel sektör değil, ancak Devlet gerçeklestirebilirdi. kilde bağdaştırmak, o iki »ektörün düşman değil, birbirinin rakibi iki ortak olmalannı sağlamak gerekir. Bu amacın Türkiy» gerçekleştiği söylenemez. unun pu Osman OKYAR nomik gerçeklerden daha ağır basmıştır. Bürokrasi'nin yoğunla$ması, devlet sektöriindeki değerli elemanlarm özel sektördt daha fazla maas bulmaları ve politik müdahaleler, Devlet sektörüsdeki yüksek memurlann hareket kabüiyetini azaltmış, devletçiliğe zarar vermiştir. e) KAMU OYUNTN TUTLTVItl Turkiyede devletçilik yukarıdan aşağıya empoze edilmişür. Dolayısıyla, memlekette söz hürriyeti geliştikçe. devletçiliğin tenkidi de arttı. Demokrat Partinin kurulması ve taraftarlarının artması bu akımı güçlendirdL Harb yıllarında sermaye biriktirenler ve Demokratlar, devletçiliğe en ağır, ve bazen haksız tenkidleri yöneltti'.er. D.P. 1950 de iktidara geldi ve 1953 e kadar devletçiliğe sırt çe\nrdi. Bu dönemde özel ıektör önemli bir sekilde gelisti. 1953 ten sonra, Demokrat hükümetin iktisadl politikasında bir değişme oldu. Devlet teşebbüslerinin yatırımlan ve faaliyeü büyük ölçüde arttırıldı. Bu faaliyet, enflâsyonist politika, ve enflâsyonun sonucunda yaratılan milyonerler Türk kamu oyunda yeni bir değişime yol açtı ve devletçilik yerine sosyalizmin. yahut kapitalizmin gerekliliği konusu tartı;ılmaya başlandı. YARIN: SONUÇ Sebepler Kültürel ilişkıler ürkiye ile Afrika arasındaki yakınlaşmanın gelişiminde bizim için en genis imkânlar kültürel münasebetler alanında mevcnt bnlanmaktadır. 4 5 yıl içinde mantar gibi fışkıran bu bağımsız Afrika mrmleketlerinin bugün içinde çırpmdıklan en büTjük problem teknik ve entellektüel kadrosuzluktur. Bu kadrosuzluk o kadar ciddî bir preblemdir ki, sadece siyasal ve yönetim alanında kendisini bissettirmekle kalmayıp, hayati önemdeki ekonomik ve sosyal dâvaların çözümfinü bile kösteklemektedir. Bunun içindir ki, bn meraleketler, daha bağımsızlıklarının ilk günündın itibaren. inter Batıdan gelsin, ister Dogudan gelsin, kendilerine yapılan bnrs tekliflerini itraen kabnl ederek, teknik ve entellektüel per»onelin bir an önce yetiştirilmesi çabası içine girmişlerdir. Lâkin bn memleketlerin liderleri hir noktayı da gözden kaçırmıyorlar. Bir memlfkete ögrenirne giden gençler, o memleketin kültürünün etkisi altında kaldıjı için. burs trklif eden Dogn veya Batı memleketi de, yetiştirdigi gencler vasıtasiyle kendi »iyasal ve sosyal sistemini o Af T Düsüncemize göre, adım adım alınması gereken tedbirler şu noktalarda toplanmaktadır: 9 Gerek Birleşmiş Milletlerde, gerek n. Afrika Asya konferansında ilerl sürebileceğimiz en mantıkî mazeret, 1965 yılı içinde Türk iç politikasının hareketli geçmiş olması, hükümet değişikliği ve genel seçimler olmasıdır. 1966 yılından n .vletçilik, ijte bu zorunluktan itibaren bu meselenin esaslı bir sekilde ele alınau doğmuştur. Bu zorunluğun yacagı belirtilmelidir. nı sıra. iki ayrı faktör de DevletçiQ Yapılan hesaplara göre, yol masrafları daliğin doğuşunu etkilemiştir. Bunhil, 75 Afrikalı 5ğrencinin bir yıllık masrafı 1 millardan biri, Sovyetler Birliğindeyon lira kadar tutmaktadır. Bn rakamlar, diploki sanayileşme hareketidir. Sovmatik temsilciliğiraiz olsun olmasın, bütün Afriyetlerin kalkuuna modeli ve Türka memleketlerini kapsayacak sekilde en az iki kiyeye yardım teklifleri Ankaramisline çıkanlmalıdır. Şn bir gerçektir ki, devyı etkilemiştir. Diğer faktör ise, let bütçesinden nasibini en az alan, dış politika• KADRO» dergisinde toplanan mızın yönetimidir. Afrika He kültürel münasebetTürk aydınlaruiın devletçiliği şidlere yönelirken, esasında en az masraflı yoln seçdetle savunmalan olmuştur. miş bnlnnmaktayız. Türk Devletçiliği, doktriner bir O Türk hükümetinden bnrs alan yabancı öğgörüşün değil, ihtiyaçların yaratrencilerin şikâyet konularından biri de, kendiletığı sistemdir. Nitekim Atatürk rine verilen paranın yetersizliğidir. Bn konuda da de. devletçilik ilkesinin kollektivizm ve komünizmle bir ilgisi olciddî bir inceleme yapmak gerekir. madığmı açıklamıştır. O Afrikaya verilecek burslarda. bunların. sa;lık personeli yetiştirilmesi de dahil, orta teknik öjretim knrnmları üzerinde yogunlaştırılması gerekir. Çünkü Afrika memleketleri bngün için üJlevletçiliğin günümüze kadar niversite meıunundan ziyade, orta dereceli teknik "uygulamasma bakınca, bu siselemana muhtaç bulnnmaktadır. Bunnn yanmda, temin Türkiyeye çok şey kazanfabrika stajları şeklindeki bnrslara da genişçe bir dırdığmı görüyoruz. Eğer devletyer aynlmalıdır. çilik uygulanmamış olsaydı, Türkiye bugün vardığı yere ulaşaO Milli EJitim Bakanlıiı ile Dışislerl Bakanmazdı. lıjının dış kültürel münasebetlerle nğraşan flnitrleri. reorganize edilmeli, genişletilmeli ve yeDevietçilik bir karma ekonomi terli sayıda kalifiye personelle teçhiz edilmelidir. sistemi olduğundan, mçsele, özel Bu iki bakanlık arasında isbirliği ve koordinasynn ve Devlet sektörlerini en iyi »eivin gerekli etkili bir sistem kurulmalıdır. O Gelectk öfrencinin taava alanından almt** .ÎSİi. ffVir '.? y • ••• şından. türkçe öjrenimine, oknla yerleştirilmesine, oldukları eçitimine ve mezuniyetine kadar her safhavı kapsayacak temelli bir sistem knrnlATukat GLLSER GÜNET malıdır. Her halde bn işler bngünkü götürü şekİle linden kurtarılmalıdır. ATUkat 0 Afrika ile kültürel münasebetlerimizin «eCRVAT BEYAZOĞLü listirilmesi, sadece şn veya bu bakanlığın deçil, Evlendller hir bütün olarak hükümetin ve aynı zamanda parIstanbul 28719«5 lâmentonun da üzerinde ciddiyetle dnrdugn bir Cumhuriyet 8847 mesele haline getirilmelidir. Dış kültürel münasebetlerimizin geliştirilmesi için 1H63 denheri harcanan bazı çabaların, sırf parlâmfntonun ileisizligi yüzünden hichir smıur vermemiş olduğunu GÜNEY ve ALİ MERT özellikle hatırlatmak istcriz. Bir erkek eTİâtlannın Zorunluklar ise üç esaslı sebebi var^•d Enflâsyon, Hükümetin tutumuyla merkeziyetçilik ve kamu oyunun görüşündeki değişiklikler. a) ENFLÂSYON Türkiyenin geçirdiği iki büyük enflâsyon dönemi '194145 ve 1953581 Devlet Sektöriiyle Özel Sektörün arasındaki dengeyi hayli yıpratmıştır. Enflâsyonun sonucunda Özel sektör halk yığinlarının iktisaden zayıflaması pahasına gelişmis; kitlelerin durumunu düzeltmek ve enflâsyonu durdurmak isteyen hükumetler ise bunu Devlet sektörünün aleyhinde tasarruflarda bulunarak önlemişlerdir. b) HÜKÛMET VE MERKEZİYETÇtLtK Iktisadi devlet teşekküllerinin yönetinıinde hükümetin ve bakanlıkların göruşü zaman zaman eko • m "MİKROFONDA 25 YIL = = ~ sunar. 99 = Afife ve Bâki Süha Ediboğlu'lar için zengin bir jübıle programı tertiplenmiştir. Gazeteci ve radyocu arkadaşlarmdan kurulu tertip komitesi, 6 Ağustos 1965, cuma akşamı Açıkhava Tiyatrosunda yapıl.vak gecenin sanatçılarını Uygulama | ZEKİ Orhan BORAN Celâl ŞAHİN Nezahat BAYRAM Orhan ŞENER Selma ERSÖZ MÜREN Mediha DEMİRKlRAN Ahmet SEZGİN Mücap OFLUOĞLU Tülun KORMAN Şahin GÜLTEKİN HafOatı/'Müziği Sanatçıları İİham GENÇER Şevket UĞURLUEL 'Kikçen KAYNATAN Metin ERSOY ve Darvaş Gecenin Takdimcileri: DOGAN SOYLU ve FEGRİ EBCİOPLU Gecenin biletleri : Açıkhava Tiyatrosunda, Tepebaşı Tiyatrosunda. » » Atlas Sinemasında ve Necmi Rıza Mağazasmda satılmaktadır. TEKNİK MÜDÜR ARANIYOR Aranılan nilelikler: • Vüksek kimya mühendisi olmak • İşletme ve İdare tecrübesi olmak • Kalite kontrolu konusunda bilgi sahibi olmak Gıda Sanayiinde tvrcih tebebidir. çolışmış olmak NEMURUR ORGÜTIENMEUDİRismet Ömer KÜNTAY ilim raemuru «realizatör» uygulayıcı olarak tanımlar. Bn tanımlamaya göre toplumu yöneteıı kannnn ve yönetmeliklerin uygulanması gibi çok önemli görev memur smıfının omuzlarındadır. Bn görevdeki önem küçümsenemez. En iyi niyetli kanun yapıcılannın bile kötü uyçulayıcılar elinde nasıl perişan olduklarını, nasıl çıkmazlara girdiklerini görmek için tarihin çafımıza yakın sayfalarını karıstırmak yctecektir, Memleket meselelerine çıkış noktaları arandığı bu günlerde, bir bakıma ideolo.ji kavgaları haline gelmis bulunan fikir tartışmalarının bu konudaki vurdum duymazlığına şasmamak elden gelmiyor. Oysaki ayakları yere basmayan bu gibi teorisyenlerin memur konusunda neler düşündüğnnü bilmek gerekmektedir. Kurulmak istenen düzende memurun yeri nedir? Memur toplum içindeki görevini hangi şartlarla yapacaktır? Memleketin coğrafik ve ekonomik şartları için, memur için neler düşünülmektedir? Her türlü tüketim maddesi için konulan kısa bir süre sonra bozulan veya kitabına uydurnlan nnlü narh politikası yalnız memur maaşlarında mı nygulanacak, vergi gelirlerindeki en önemli ve gaddar rakkamlar yalnız memur maaş bordrolarında mı görülecektir? Bu sartlar altında aksini düşünmek hayâl kurmanm ta kendisidir. Muhakkak ki öyle olacaktır. Memurun bu denşesizlik içinde nefes alma imkânı olan delikler tek tek tıkanacak. bürokrasinin içinde boğulacak ve politik sınıflara yakın ve yatkın bir âmirler sınıfının baskısı altında eski hegamonya yeni kılıkta ve hiçimlerde vaftiz edilecektir. Asıl mesele memurun kişiliğini bulması. mutlak bir kanun teminatı altında bulunması. politik baskılardan kurtulmasındadır. Aksi halde bütün ekonomik ve idarî hesaplar yanlış çıkacak. ilk anda bilimsel şibi görünen fikir tartısmaları köy kahvesinde Bethoven çalmaktan ileri gidemiyecektir. doğumunn AJsraba ve dostların» müjdelerler Güzelbahçe KUnlğl S7T1M5 Cumhuriyet 8830 Cumhuriyet 8799 TEŞEKKÜR Guraba hastanesl 2 ncl Cerrah! Kliniğinete Bafra kesemdelsl taçlı koleslstlt amellyatımı b»şan İle 5'apıp benl sıhhate kavnşturan HATIRLATIYORUZ Değerli Okuyucular Verilecek görev: istanbulda kurulmakta olan büyuk bir gıda fabrikasının sorumlu müdürlüğüdür. Ücret tatmin edici olup, kârdanda hisse verilecektir Adaylann, hal tercümelerini P.K. 508 Karaköy adresine göndermelerı rtca olunur. Kimlikler gizli tutulacakttr. B siyonunu arttırmak için bürokrasinin kapağını da sıkı sıkıya elinde tntmaktan geri kalmamıştır. Çünkü memur politikanın ber yönünde, iktidarda ve muhalefette elde bulnndurnlnıası ve istenildigi yoğrulması gereken bir sınıftır. Zaman gelir iktidar kudretinin kanunsnz uygulayıcısı edilir, zaman gelir miting meydanlarının hedeflerinden en önemlisi. en sevimsizidir. Bizde politikanın son yıllarda görüldüğü gibi klâsik Makyavelizmin tam içinde bulnnmasının başlıca sebeplerinden birisi de memnrun toplnm meselelerinde sesini duynramayışındadır. sonucn da çıkarabiliriz, Personel kanunu müzakerelerinde memnrların sendikalaşmasını kabul eden madde onaylandıfı halde, memur çevrelerinde bir iki küçük teşebbüs dısında kımfldama görülmemektedir. Bunun sebebi gene değişmez. Gene evlâdü iyal korkusu, gene terfi tefeyyüz olanakları, gene tezkiye işleri, gene politik sınıflara her şeye rağmen bas eğen üst kademe yöneticilerinin doknnulmazlıkları, gene yakın, dost ve akrabalara dağıtılan ek görevler, tazminatlar talanı. gene tek taraflı bozulan disiplin, gene nafakalar üzerinde sallanan Demoklesin kılıcı .. Korkuyor memur. Karikatürlerin ve mizahçıların eskimez konusu. el bağlamakta bel kırmakta hünerli, şirin görünmekten başka endişesi olmayandan başka türlü olmaktan korkuyor. Bn ne zamana kadar ve nereye kadar sürecektir? Bu millet eş dost kayırması ile şişirilmiş kadrolara, daireye aybaşlarında uğrayanlara ne zamana kadar para ödeyecek, gerçek memnrlar ellerinden alınıp başkalarına devşirilen haklarına ne zamana kadar seyirci kalacaklardır? Gerçek bir demokraside bnnun böyle gitmesine imkân yoktur. Olamaz da. Halkın hastasından, ölüsüne, bebesinden ihtiyarına, hayvanından tarlasına kadar bütün dertleriylp ilgilenmesi gereken, kendini devlet hizmetine adamış, içindeki parazitleri kendisi ayıklayan. kanun uygulanmasında en afır baskılara karşı pervasız, dürüst ve çalışkan ve tok memurn gene bu sınıf kendi bünyesinden yetiştirecektir. Türk memnru bir bakıraa bunn yapmaya mecburdur da. Kim ng dersin böylesine bir Türkiyeye gidiyoruz. Herhalde memur gençli^i, ordusu. işçisi, köylüsü ile böyle bir özlemin, böyle bir akısın dışında kalmıyacaktır. Tek şart, örgütlenmektedir. Dernekler, sendikalar kurmak, dertleri meseleleri birleştirmek. nir güç olduğnnn göstermek gerekmektedir. Bn hamasi bir tutum değildir. Bu sokaktaki adamların en tabii haklarıdır. Bn bir Anayasa teminatıdır. Gerçek sudur ki hin alelâde adam, bir kabramandan Jaha knvvetlidir. Prof. Halit Ziya KONURALPe Narkozitör Nevln Arld'ya. Dr. Korlfmaz Altuga. Dr. Nurten, Dr. Pavlos Rahçopulos'a. Hemşlre He dlğer hastsne personeilne te. şekkiir ederim. Nasibe Suna Kızllti} Yatak No: 49 Cumhurlyet 8829 MİLLİ PİYANGO 31 TEMMÜZ BÜYÜK YAZ ÇEKÎLtŞİNDK İSTANBUL GIDA SANAYİİ A.Ş. Ilâncılık: H833 TEŞEKKÜR Vef&tı ile blzlerl sonsuz »cı 1 çinde bırakan sevgUl annemlz, bemşiremlz büyültanne ve kayınralidemlz, Tam 10 Milyon 370 bin lira dağıtacaktır (Basın 12600/8835) BEBEKTE SATILIK SAHANE DAİRELER ^Teslime Hazır 150.000 300.000 Tel: 63 53 95 Cumhuriyet 8ÎC7 Bugün Çıkan Atiye AĞAZADE'nin cen&zesine blzzat lştlrak eden, çelenk gönderen, telgraf ve telefonla, mektupU acıraızı candan paylaşan szlz akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür ve çük. ranlanraızı blldlrmeğe teessürü. müz mânl olduğundan gazetenlzin delâletlnl rlca edertz. Çocnklan, kardeşlerl torıınlan ve damadı Cumhuriyet 8818 GOLDEN Orijinal BİSİKLETLER (Her eb'atta orijînal sandıhtarda) K i M Açıklıyor: Petrol Yabancı Sermaye Toprak Reformu Devletçilik Halkçüık KÖSEOĞLU Koll. Şirketinde Sirkeci Muradiye Cad. Köseoğlu Pasajı Reklâmcılık 2862/8831 ertev Cildinizi güzelteştirir. tâncıhk: 7538/8834 vKrem G.H.P. Secim Beyannamesinin Esasları • II Cumhurivet «850 İ L N T.C Emekli Sandığı Tarabya Oieli İnşaatı Konlrol Şefliğinden: Tarabya otelinin dahilindeki muhtelif kısunlan süslemek üzere açılan müsabakaya katılan sanatçılann verdikleri eserleri, 12 Temmuz 1965 tarihinde toplanan seçici heyet seçmis bulunmaktadır. Seçilen eserlerin sahipleri sanatçılara birer mektup gönderilerek, mukavele yapmak Uzere dâvet edilmişlerdir. Eserleri seçilmiyen sanatçılann, kimlik zarflan açılmadığından bunların 15 gün zarfında, Tarabya Kontrol şiefliğlne müracaaüa, verdikleri eserleri almalan gerekmektedir. Aksi halde kayıp ve hasara uğramasından; Sandığımız m«sul olmıyacaktır. Bu vesile ile; müsabakaya çok kaliteli ve çesitli eserler Oe katılan bütün sanatçılan tebrik eder, sukranlanmra sunarı*. (Baaın: 13700 8838) ^ ^» Memur kimdir? Kocaeli Daimî Encümen Başkanlığından: 1 586.638. lira keşifli ve 27.215.52 lira geçici teminath garaj ve terminal binası ile müştemilâtı veri ve deniz doldurma işine talip çıkmadığından 2490 sayıh kanunun 40. cı maddesi gereğince 5/8/1965 perşembe günü saat 11.30 da Daimî Encümence pazarhk suretiyle talebine verilecektir. 2 Kanunt yeterliği haiz isteklilerin pazarlık larihinden evvel nimiz Bayındıriık Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesi ile ikâmetgâh vesikası, geçici teminat makbuzu veya mektuplariyle V Daimi Encümen Cdasında muayyen saatinde hazır bulunmaları lâzımdır. Bu işe iit keşil dosyası ve projeler Daimî Encümen kaleminde ve Bayındırhk Müdürlüğünde mesaî saatleri dahilinde eörfilebileceği ilân olunur. (Basın 13522'8843) * B ugün memur asırların tozunn topraşıııı ayaklarında sürüyen, geçmisten kalmıs belki '.e tek hurdahas sınıttır. Yaşantısmda olduğu kadar tutnmunda bile 200 yıl evvelisinin hazin hatıralarını bulabilirsinız. Evlâdü iyal korkusu hâlâ ınevcnttur, terfi tefeyyüz. nakil v e tezkiye işleri halâ karaknşi hükümlerin altında ezilmektedir. Hukukî dayanaklarının bütün duvarları sırçadandır. Ezik. kendi kabuğu içinde kavrnk, haklarının uzafında bırakılmıstır. Bu sınıfın böylesine öksüz bırakilmasının tek lebebi politik3dır. Politika bütün basarısi'lıklarına tek sebep memuru gösterirken, toplnmun tan ı t Beşiktaş, Spor caddesı üzerinde, köşe başı, deniz manzarah, hali inşada Apt. satıhktır. Tel: tş 44 43 29 Tel: Ev 47 Tl 75 l l fı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear