Catalog

KRHÎFE ALTl CUMHUBİYET İT Mayıs 1965 kumarbazın hllesi gj§|§ SINEMA YrtMi başarıh btr Türk fîlmi iirk sineması için hayli uzun sayılabilecek bir süreden beri çalışmalan devam eden (Karanlıkta Uvuyenlar) geçenlerde tamamlanabildi. Senaryosunun Vedat Türkali'nin yazmış olduğu bu kordela, genç yönetmen Ertem Göreç'in imzasını taşıyordu. Kuruculan arasında eski yönetmenlerden Lütfü Ö. Akad ile başarılı tiyatro sanatçıları Beklân AJğan, Aylâ Alğan ikilisinin bulunduklan (Fümo Ltd. Ştl.) bu filme yatırım yapmıştı. BEŞ GENÇ FOTOĞRAFCI Beş genç fotoğrafçı, Afife Bilek. Tuncay Cilâsun, Gültekin' Cizgen, Sedat Pakay, Fahri Yetman, Istanbul Amenkan Haberler Merkezinde «Biz Türkler (2)» adı altmda sergi açtılar. Daha önce de bu isimle bir sergi tertiplemişlerdi ve memleketimizın kişileri, peyzajları üzerine çekilmiş resimler vermışlerdı. Resimler diyoruz, çünkü fotoğraflar içinde plâstik sanatlar düşüncesi, tasansı, görüşü ile çekilip o ölçüde başarıya yaklaşmış bulunanlar vardır. Hem hepimiz biliriz ki, beğenilen bir fotoğraf karşısında «tablo gibi» diye onu övenler çoktur. Nasıl ki kısır görüşlü bir ressamın tablosuna «fotoğraf gibi» diyenler de az değildir. Karışık bir düzenle panolara asılmış elli küsur fotoğrafın ortak özellikleri siyaz beyaz, .contraste» oluşlarıdır. Bu «procede», genel olarak, sanatçıların kişiliklerinin belirmesini önlemektedir. Çoğu zaman kar^ısına geçtiğiniz bir peyzajın gençlerden herhangi birisi çekmiş olabilirdi izlenimine kapılabüiyorsunuz. Ama, meselâ bir «Kırkpınar» ın Afife Bilek'in, sakalh bir portren'.n Sedat Pakay'ın olduğu bellidir. İlk sergisi olmakla beraber, Tuncay Cilâsun da, kundura boyacısı, mahalle arası, deniz kıyısı gibi fotoğraflarla kendisine alıştmyor. Güitekin Çizgen ile Fahri Yetman.ın etüdleri de kolay tamnıyor. Bu demektir ki, sanatçılar gelişme yolundadırlar ve «Contraste procede» sinden ayrıldıkları zaman kişilikleri daha da belırecektir. Karanlıkta Uyananlar T /.OUISE. AUGU&TIUE OLANLA. PU Geçenlerde (Karanlıkta üyanaıüar) ın özel bir gbsterisi yapıldı. (Koçum Benim), (Temem Bilâkis), (Şepkemin altındayım) ve benzeri ortamsız fümleri görmiye, duymıya alışmış olanlar (Karanlıkta Uyananlar) ı seyredince gerçekten çok şaşırdılar. Türk sinemasmın korkunç bir sorumsuzluk, adamsendecilik ve kapkaççılık içinde yüzdiiğü bir sırada üçbeş iyiniyetli ve yürekli kişinin birleşip, bu toplumun sorunlarını, kişilerinî ele alıp inceleyen ve başarüı bir sinema diliyle bunları beyaz perdeye getiren bir filmle karşüaşabilecekleri doğrusu ya kimsenin aklımn kenarına bile gelmiyordu. Ama işte, Türkali, Göreç, Akat, Alğan' lar, Ören ve Otyam bir araya gelmişler bu güçlü, bu yürekli, bu özlü filmi yapmışlardı. Vedat Türkali'nin senaryosunda bir işçi mahallesinde doğupbü yüyüpyaşıyan ve fabrikalarda çalışan işçilern yaşantısı anlatılıyor. Bu öyküye paralel olarak da, başka bir katın kişileri ele alınıp, birinci öykünün insanları ile yüzdeyüz vazgeçilmez ilişkileri alışılmışın, belletilmişin dışırtda bir yüreklilikle beyaz perdeye getiriliyor. Ancak şu son birkaç yıl içinde devrimden sonra daha bir kolaylıkla konuşulabilen toplum sorunlarma, aktüel bir gerçekçilik içinde dürüstçe deginiliyor. Yalnız değinilmekle de kalmıyor, yer yer en çelişmeü sorunlara ışık bile tutuyor. İlk müj desini (Kızgın Delikanlı) filmiyle veren GöreçTürkali ikilisinin çalışmaları bu son yapıtlarında en olumlu ortamına varmış. Yönetmen Göreç'in, senaryocu Türkali'nin, kameraman Ören'in ve müzikçi Otyam'ın çalışmaları içten, yürekli ve soylu çabalardır. Buna Fikret Hakan'ın, Alğan'ların, Mümtaz Ener'in ve diğerlerinin yeterli oyunlan da eklenince yılın en ilginç en başanlı ve umut verici filmi olarak (Karanhkta Uyananlar) ı alkışlıyoruz. FİKRET ADIL B AL E HABERLER MÜSAE5AZANMADIM. Filimden bir sahn* New l'ork İngiltere Kraliyet Balesi'nin bir ay sürecek Amerika turnesi bugüne kadar görülmemi? bir heyeean ile başladı. Prokofiev'in «Romeo ve Jülyet» balesini Metropolitan Opera Binasında oynarnaya başlayan topluluğun bu sekizinci Amerika turnesi. Fakat baş rollerinde Nureyev ile Dam Margot Fonteyn'in çıkardıkları oyun seyircileri yerinden oynattı. Kenneth Mac Millan'ın yenl sahne düzeni ile sunulan eser Londra'da oynadığında da 40 defa perdeyl açtıracak alkışı toplamıştı. Metropolitanın salonunu ise sanki bale seyircileri değil de Beattle topluluğunu çığlıklara boğan bir kalabalık doldurmuştu. Çiçek yağmuruna tutulan sahneyi iki sanatçı 30 dakika süren tezahürat sonunda güçlükle terkedebilirler. Margot Fonteyn'in yeniden doğuşu olarak vasıflandınlan oyunu yanında Nureyev'in 50 yıl öncesi nin büyük bale üstadı Nijınskı'yl gölgelediği ileri sürülüyor. NureyevFontejn çiftinin bugünku bale dünyasmın en üstün oyunculan olduğu ve uzun süre unutulamayacağı kritiklerce söz birliği etmişçesine tekrarlanıyor. Kostümlerini Nicholas Giorgiodis'in çizdiği bu yeni «Romeo vs JUlyet» Moskova'nın Bolşoy vo Leningrad'ın Kirov Balelerinden çok daha göz kamaştıncı bir oyun olarak kabul ediliyor. OPERA Paris Yazıldıktan sonra baa etkenlerle unutulmu? üç opera tozlu raflardan Indlrilerek yenlden yaşatıldı. Versay Mayıs Festivali için yeniden ChampsElys' es Tiyatrosunda sahneye konan operalar Gounod, Paisiello v« Mozart'ın Gounod'nun «Le Me<lecin MalgTe' Lui» adlı operası 1858'de Paris'de Uk olarak oynanmış, fakat sonradan bestecinin «Faust» u kazandığı başan ile bir öncekini unutturmuştu. «Faust» dan sonra kimse Gounod* yu btr operakomik bestecisi olarak hatınna dahl getirmemiîtir. Paisiello'nun «II R« Teodoro in Venezia» sı ise Viyana'da 1784'd# oynanmıştı. Bu eser de Cimaro sa'nın Paisiello'dan sonra »araya yerleşmesi İle sahneye konmadı. «La Fint* Giardiniera» da aynen Gounod'nun kaybolan operasuıın akibetine uğramıştı. Mozart 20 yaşına basmadan önce bu operayı bestelemiş fakat rerdiğl saheserler yUzünden oynanmasj düşüntilmemiştl. Geleneksel opera seyirdginin tekrardan bağlanması beklenmemekle beraber Uç eserlnde bu fırsat İle oynanman llgl Ue karsılandı. DIŞ TANIDIKLARINTZI Türkiyeyi Gezmeğ* Dâvet ediniz trl Ahlak Dernttf 35mm ISKRA SİNEMA MAKİNELERİMİZ GELMİŞ VE SATIŞA ARZEDİLMİŞTİR. # * UYGUN FiAT ÖDEME KOLAYUĞI o l Ayh.nB.logluHUDSIZKAHRAMAN O z a m a n <de!ik3nlı büKJn sâıHıoıula b Galatasaray atasaray • Veni^arsıOarfilrrv Han 4O lstanbwt O tZMcR Ttk I4M DÜU rtarPilm T iar 49 32 OO • 44 12 67 *0*»â Tttt m» Reklâmcüık 1760/5543 AYŞE ILE ISTANBUL 7.00 Türküler ve oyun havaları 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler ve hav« durumu 7.55 İstanbulda bugün 8.00 Saz eserleri 8.15 Küçük llânlar 8.20 Bu sabah sizinle 8.40 Sarkılar 9.00 Piyano soloları ».15 Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.50 Müzikli oyunlardan 10.10 Sarkılar 10.30 Kısa haberler ve küçük üinlar 10.35 Arkası yarın 10.55 Balet süitlerinden 11.20 Dikkat Trafik 11.25 Türküler 11.40 Çahşırken müzik 12.00 Şarkılar 12.20 Orhan Avşar orkestrası 12.35 Küçük ilânlar 12.40 Şarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Hafif şarkılar 13.40 Orkestra müziği 14.00 Tür küler 14.15 Kor.çerto saatl 15.00 Kısa haberler, kapamş. 1655 Açılış 17.00 Türküler 17.15 Karma fash 17.40 Çocuklar için 17.57 Küçük ilânlar 18.00 Reklâmlar geçidi 19 00 Haberler ve hava durumu 19.30 Sonat saati 19.45 Küçük ilânlar 19.50 Sarkılar 20.10 Meşhurlara on soru 20.20 Çeşitli müzik 20.35 Kısa haberler 20.37 Küçük koro 21.00 Akşam konseri 21.40 Şarkılalr 22.00 Reklâmlar geçidi 22.40 Hafif müzik 22.45 Haberler ve hava durumu 23 00 Oda müziği 23.30 Yıldızlar v» plâklan 34.00 Kapanı?. tSTAKBUL İL KADYOSU 17.58 Açıllıj 18.00 Senfonik müzik 18.43 Dans müzigi 19.15 Melodiden melodiye 19.45 Plâklar arasında 20.15 Radyo ile İngilizce 20.30 Opera ve operetîerden 21.00 Opera dünyası 21.30 Gece konseri 22.45 Dans plâklan 23 30 Caz dünyasından 24.00 Kapanıj. 7.00 Türküler ve oyun havaları 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 Ankarada bugün 8 00 Sabah müziği 8.15 Küçük ilânlar 820 Her telden 9.00 Ev için 9.20 Şarkılar »40 Solistler. orkestralar 9.55 Arkası yarın 10.15 Türküler 10.30 Kısa haberler 10.32 Çocuk bahçesi 10.45 Niçin, nasıl nedir 1105 Bunu duydunuz mu? 11.10 Müzik dünyası 11.30 Türküler 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Küçük ilânlar 12.30 Şarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Öğle konseri 13.45 Türküler 14.00 Şarkılar 14.20 Almanyadan melodiler 14.45 Turizm 14.50 Şarkılar 15.10 Türküler 15.25 Kısa haberler 15.30 Niçin, nasıl, nedir? 15.50 Bunu duydunuz m u ! 15.55 Müzik dünyası 16.15 Çocuk bahçesi 16.30 Der•imiz tarih 16.50 Tarihten sesler 1655 Kısa haberler 17.00 Şarkılar 17.20 Cemil Basargan dan» ve ca» orkestrası 17.35 Yurttan sesler 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler ve hava durumu 19.30 Çeşitll müzik 19.50 Uykudan önce 19.55 Küçük ilânlar 20.00 Mikrofonda bir solist 20.30 Küçük konser 20.55 Küçük ilânlar 21.00 Kısa haberler 21.02 Mikrofonda tiyatro 22.00 Türküler 22.13 Hafif melodiler 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Ope ra albümünden 23.45 Gec» jrarısına doğru 24.00 Kapanıs. ANKARA İL RADYOSU 17.57 Açılış 18.00 PlâMar arasında 18.30 Küçük konser 19.00 Plâk albümlerinden seçmeler 19.45 Radyo ile Almanca 20.00 Aksam konseri 20.30 Günün melodileri 21.00 Yeni dünyadan halk şarkıları 21.30 Caz müziği 22 30 Gece konseri 23.15 Dorb Day söylüyor 23.30 Karma müzik 24.00 Kapanış. .fiîetK? yade?oruldu. ^ in t?ir sesl'zlirC CPİ^U ^İ IS SAATLER) Nemetz, hademenin yakasını bıraktı, tekrar merkez komiserliğinin 5olunu tuttu. Yüzünü so| u k ve nemli bir hava kamçıhyordu. Sokağm koşesine vardığı zaman, rıhtımlardan top sesleri işit ti. Nemetz, bundan, Ruslarm Parlâmento gerisine hücum ettik leri ve sığmacak bir yer aramağa ihtiyaç olmadığı hükmünü çıkardı. Bir dakika sonra merkez komiserliğine varmıştı. Şansı yardım etti. Şehirde henüz devriye gezen tektük polis arabalarmdan biri komiserlik binası önünde duruyordu. Şoför, yorgunluktan bitkin bir halde, uyukluyordu. Fakat Nemetz, kendisini Bozsan ekmekçi dükkânına kadar götürmesini söyleyince, motörünü derhal işletti. Nemetz soföre : Oradan bir ceset alıp Adli Tıp Enstitüsüne götüreceğiz. Diyince, adam başını kaşıyarsk ?u fikri ileri sürdü : Acaba, Kossuth Lajos sokağından geçemez miyiz, diye düşünüyorum. O taraflarda kıyamet kadar Rus var. Daha olmazsa o kadın ölürünü buraya getiririz. $oför güldü : Aaa! Kadın rm bu (ilü? dedi. O halde Yüzbaşı Porkai'nin oda BEŞİNCI KADIN Yazan: M. Fagyas Çeviren: Hamdi VAROĞLU sındaki sedire uzatabiliriz. Orada daha ne kadmlar geceyi geçirdiler. Ekmekçi dükkânınm orada hiçbir değişikîik olmamıştı. Bununla beraber yine de bir değişiklik vardı. Anna Halmy'nin cesedi ortadan kaybolmuştu. Pazar, 28 Ekim Nemetz rıhtımdan yüz elli metre ötede, Tuna'dan Hürriyet Mey danına giden dar bir sokakta, pek ahım şahım bir şey olmıyan bir binanın birinci katmda oturuyordu. Yengesinin apartmanında bir odası vardı. Verdiği para, kira ile yiyeceği gaz ve elektrik masrafını kar.şıhyordu. Bu odada pek pek bir karyola, küçük bir komedin, bir elbise dolabı, bir masa ve bir koltuk vardı. Hepsi de bir hapishane hücresindekiler kadar rahat ve cazip çeylerdi. Fakat Nemetz hiçbir zaman buradan başka yere taşınmağı düşünmemi?ti, Taşımrsa yıngeji odasını yabancılgra kiralamağa mee bur olacaktı, halbuki Lilla Nemetz, her şeyden önce karanlık ve tıklım tıkhm eşya dolu evinde yabancı istemezdi. Görünüşleri cılız fakat sinirleri çelik gibi «ağlam kadınlardandı. Durmadan uydurma hastahk lardan şikâyet eder, fakat bütün vaktini, apartmanmın dolduran hantal eşj'aların yerlerini değiştirip sonra onları yine eski yerlerine koymakla geçirirdi. Çocuklannı aynı düzensizlik içinde büyütür, eskrim dersi alıp dururlarken dans öğretmeğe kalkar, keman dersinden piyano dersine geçirir, bol zerzevat rejiminden çıkarıp aşırı protein rejimine sokardı. Nemetz'in hatırını sayar, 'fakat poli» mesleğinde kaldığı için ona sitem ederdi. Arkasından «zavallı kaynım» diye bahseder, »onu köprüaltı olmasın diye onu evinde barındırdıgını anlatmak ister gibi konu A N K AR A 8.23 Açlll} 6.30 Gütıaydın Eğer patron iyi para verseydi biz de karşıdakiler gibi süslenebilirdik... 13 fena hava gibi, patırdılı sokaklar gibi, yahut su ile karıştırılmış şarap gibi, hayatın insanlara zorla yüklediği sıkıcı hallerden biri sayardı ve çocukîann hatırı için vücudun» tahammül ederdi. Aslında, yeğenlerinden yalnır oğlanı sever, kıza, yalnız bir vazife ve lorumluluk duygusu ile bağlı bulunurdu. Bu kız, dikkati üzerine çekmek için akla gelmez çarelere başvuran, sakil, tahammül edilmez bir piç kurusu idi. Donuk bir rengi, bıçakla yarılıp açılmış hissini veren bir ağzı, incecik dudaklan vardı. Çocukluğa has körpelikten ve zariflikten tamamiyle yoksun bir yaratıktı. On iki yaşında idi. Ellisine geldiği zaman ne hal alacağı daha şimdiden gözönüne getirilebiliyordu. Oğlan ise, bir fino kadar sevimH, maskara, canh bir çocuktu. On bir yaşında idi. Kızıl dalgalı lcumral saçlan vardı. YagBr« ufak tefektl. öta yandan, Neoıetz de onu adam yerin» koyma», vergi gibi. (Arknsı T«r) Nerede • Ne zaman • Ne var Fenerler» Pazartes) barlç K.ULÜP (Ş. Bası) (22 71 83) StTB: (47 77 62) Cennette (B. Köy) (71 68 15) Bir Bekâr (B. Hope) her gece 21.30 Carşamba Sepkemin Altındayım (Ö. 1) Serserl Asık (3. Alışıt). SUNAR: (38 03 69) Şoför ReSerengil) 3) Şepkemin Alttndayım (Ö Cumartesl, Pazaı 17 de. ATLAS: (44 08 35) Şahane LÂLE: (44 35 95) Lekeli Aşk bahat Blzdo ır<fcVp*>ifct VRENA rtYATROSU (4« 04 18) Serengil) SÜREYYA: (36 08 82) Şaı VENİ (S. Bası) (22 58 92ı Çay ve Sempati ÇarsamBudala (A. Perkins) (T. Yiğit) AYSU: (21 19 17) Sevlnç Göz LEVENT: (63 55 39) Yirml ba, Pazar taaric her gun kın Sıcak Geceleri (R. fng.) Cennette Bir Bek&ı (L. Tur. yaşlan (A. Işık) Altı İki (D. Jonhson) 18 de tViskl ve ŞampanŞAN: (48 67 92) Var mı Bana ner) BÜLVAR: (21 35 78)Şepkemln j LÜKB: (44 03 80) Şoför NeYan Bakan (Suarede) 5e | *ESİ um.ıcK (44 O 89) ra», her güD »1,15 Çarsaro Altındayım (Ö. Serengtl) | bahat Blzde Kabahat ba IS, Pazar 15,30 da kerli mista Vay Vay (T. Cennette Bir Bekâr A ÇELİKTAS: '53 44 981 San MARMARA: (22 38 60) Mo Yiğit) rKNÎ USTB (ByOP) (21 » 14) BAKIRKÖY TtYATROSU: tKa dokan (R.T.) ral 63 ŞEHZADE StNEMASI: (23 68 l Köroglu (R.T.), 2 Kü rışık tş> pazartes) sah hariç EMEK: (44 84 39) Alkatraz MELEK (Ejüp): (31 58 76) 1her gün 21.15 pazar 15 ve çük Albay (B.T.) 64) Peygamberler Dlyan (B Kuşçusu (B. Lancester) 21.15. Son Tren (T. Yiğit), 2 Ver Nebahat Blzde Kabahat Hurry) GÜREL: (47 03 94) 1 Atçalı Elini İstanbul (Ç. İlhanı ŞIK: (22 33 42) Şoför Neba. fENİ TAKSİM (44 31 01) DORMEN: (44 97 36) (Ankara Kel Mehmet (F. Hakan) 2 OPERA: (36 08 21) Şoför Nehat Blzde Kabahat *>• Su Kızların Elinden fSanat Tiyatrosu» Ayak Babahat Blzde Kabahat TAN: (48 07 40) 10 Emlr (C. HLDIZ (Besiktaj) (47 63 43) 3 Öfkeli Genç (T. Gürsu) cak Pabrikan (Her gece ÖZEN: (36 99 94) Şepkemin Heston) ISK (Üsküdar) (36 24 93) 1 AUah Gençleri Yarattı 21.15, salı, carşamba 18 UZUNKAYA: (5S 41 43) Ç«p(L. Sayar), 1 Baheıvan Şepkemin Altındayjra (Ö. Altındayım (Ö. Serengil) cumartesi. Pazar 15 de) (Z. Müren) Serengil) REKS: (36 01 12) Jerry Lekın Efe (F. Hakan) GENAP.: (49 31 09) Havagazı İHYA: (55 10 72) Lâfını BalTls Aşk Hocaaı (J. LevJ) ÜNAL: (44 93 06) 1 Dokun ZAFER: (44 93 08) 1 İstanPazartesl barlc ber gece 21.İC RENK: (21 15 25) Kurnaz la Kestim (A. Pekkan) ma Bozulurum (A. Tanju) bul Kızlan (N. Aydan), 2 cumartesl oazaı 15 carjamtNCİ: (48 45 95) Soför Neba. Doktor (S. Dee.) 5 Kardestüer (M. Nur) 2 Ben Maıumum (A. Pekba 18 de hat Blzde Kabahat ' P RÜYA: (44 84 39) Öfkeli Siak) GONG rtYATROSU (Özel Ra KERVAN: (4S 04 23) ErkekJâhför (A. Ladd) YENİ AR: (U 28 Sl) Erkekdtkö> Tiyatrosunda) 36 05 94 ler Ağlamaz rY. Güney) SARAY: (44 18 58) Moral 83 ler Ağlamaz (Y. Güney) «Her Sey Yeniden» pazartesl KONAK: (48 26 06) Kurnaz SINEMA 63: 80 Günde Devri TBNİ ATLAB: (48 88 09) ASSARAT HALK TÎYATRObaric ber gece 21.15 carDoktor (8. Deeı AİPm (D. Niven) Lektli A;k (T. Yigit) 8 ü : (44 94 01) «Kırmızı îamba. pazar 15 de Sinemalar : Tîyafrolar: