Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8AHİFK İKİ CUMHÜRÎYET 12 Nisan 1965 KADIN, OZGURLUK VE SİYASET Beria ONGER Kaâın konusundaki pek çok sorunlann çözümlenmesi, ancak kadınlarunı«n siyasal güce sahip olmasıyla mümkündür. ürkiye'de Cumhuriyet devri, gerek ailede ve gerek toplum içinde kmdrna huknken liyık olduğu yeri vermiştir. Gerçekten de toplumumuzun çekirdeğint teşkil eden «aile» rskl feodal devirlerden artakalan «geleneksel aile» tipinden azaklaşmıs, modern anlamda yeni bir afle tiplne dofru yönehniytir. Bugünkü aile, kadın erkek eşitliği üzerine kurulrnns olup, kadımn da erkeği fibi çalıçmasını, aOenin gecimini ve refahını öngörmektedir. Bir başka açıdan, gene kadımn toplum içinde \e toplunro teşkil eden fertlerden biıi olması dolayısiyle toplum kslkınmasına vardım etmesi istenmektedir. Deniyor ki, toplumun geçim dü«eyinin yükselmesi, fert bayina »afi gelir miktannın artması için kadımn da müstabsil dnrun» geçmesi, bilgi ve emeğini paraya çevirmesl gereklidir. Bövlece kadın, hem ailenln refahını. hem de toplumun kalkmmasını temin amacryla bir 1? ve meslek sahibi olma durumundadır. Avukat bugun yurdumuzda kadınlann gerçekten esitlik ve ÖEgürlüğe sahip olduklannı ileri sörebnir miyia? Kadm, bekâr olduğu zaman tam bir istismar konusu, evli olduğu ««•«•• da özgürlüğünü kaybetmiş bağımlı bir zavaüıdır. Esinin tam egemenliğine tâbi, insan hak ve hürriyetleri, onun iznine bağlı bir tutuklu gibidir. Bu gerçeğin kısa zamanda kendiliğinden defişmesini beklemek hatalıdır. Fakat, bir toplumda gelişimler (terakkiler) sert dönüşumler şeklinde olmadığından, Anayasa'ya rafmen kadımn özgurlüğüne doğru seri bir çıkıs da yapüamamaktadır. Böyle olunca bu geri anlayışa karşı yurd ölçüsünde genis bir kampanya açarak savasılması zorunluğu ortaya çıkmaktadır. TfiRTIS eslek hayatınd» ununu «le mı?, eleğım duvara •smış bır emeklı oğretmenın »ennkanlılığı ile Dr. Öktemın 7 nısan 1965 tarıhli Cumhunyet'teki yazısını dıkkatl okumaya çalıstım Bır sure, mıllî eğıtımi idare ve sevketrne gorevını uzerıne almış bır zatın boj le bır yazıyı nasıl oıup da jazdığına saşmaktan ken dımı alamadım. öktemın makalesini okurken şu noktalara takıl mamak kabıl değıl: (\) Millî Eğitım Şurası, 196Î yüındakı toplantısında Eğitım Büimlerı Enstıtüsu kurulmasına karar verdigi halde sayın Bakan ö k t e m bunu reddederek Eğitım Fakultesı kurulmasını istiyor. Bır çok konusmalannda hasbelkader Mılli Eğitım Bakanhğının başı na gelmış olduğunu vaktiyle te • vazu ile ıfade eden bir zatın mes lekte bilgı ve tecrübelerıyle t e mayüz «tmis bir kurulun kararını hiçe sayması hayretle karçılanacak bir olaydır. Nitekim Lov rays raporu ile tasannın zıtlıkl a n da ınsanı acı acı dü?undurmektedir. (2) Sayın Öktem, tasarı çalışmalannda açık bir yol takip e dıldığıni yazısının bir yerine »ı ki'tırmışsa da kendısmın de behrttığı gibi bu tasannın oğretmenl»r arasında yankılar uyan dırma<iinın, beyannameler ya jımlanmasının hıkmetını anlamamış gibi davranmaktadır. Tasannın Talim ve Terbive Kurulu onunde tartısüdığı ileri suru luyorsa da, Kurulun tasarıyı red dettığı, sonradan hazırlanan tasa rının da Talım ve Terbive Kurulundan geçırılmeden Meclis» sevkedıldığı açıklanmıyor. (3) ökteme gore mıllî eğıtimımız kalıteden zıyade kantıteye jonelmıs. °» 70 sı okuma yazma bılmıyen bır memleket «ğıtımınde boyle bır soz nasıl edılır"1 Bu memlekette yıllardanberı ılkokula, ortaokula, lıseye ve unıversıteye oğrencı yazdırmak, v^lılerın başlıca kaygısı halindedır. Bugun mıllî eğıtimimızın içmde bulunduğu çıkmaz, ö k t e mın şahsî metodlan ile çözulecek gıbı de değildir. Bu memle ketin her bucağı okul istiyor, oğr'tmen bekhyor. Okul açamıyan, oğretmen tayın edemiyen, sınıflara 80 100 kısı dolduran, bır gunde uçlu, dortlu oğretim y a p tırarak vatandaşlarını avutan bır Eğitım Bakanhğının basırtdakı zat, bır fakulte açmakla her se>ın duzeleceğını umuyorsa aldanıyor demektır. Boyle bir du rumda vaktiyle boyle bir mesu liyctı yuklenmış zatın kantıte kalite sozu etmesine şasmamak elden gelmez EGITIM FAKÜLTELERİ rıyctini öğretmenlere fazla goren bir zatın bir kaç yıl bu memle ketin mılll eğıtımıni ıdare etmıs olmasına üzulmemek ımkânsız dır Bugun Turk oğretmeni, bır lutuf olarak değıl, bır hak olarak ılen tahsil kapılarının kendısme açıimasını ıstemektedır. Tanhı muesseselerın kapanması ıçın ter tıpler ahnmasmı değıl, bunlara ılgı gosterılmesıni ı^temektedır SAFA MURATOGLU Emekli oğretmen veren arasındaki puruzlerin ço zumlenmesine çalışır. Bunun dışında kalan temel ıktisadi konu ların; sağllk, eğitım, konut v.b gıbı sorunlann ışçı lehme çozum lçnmesı, ancak, isçinm siyasî bır guç olarak ortaya ajılması ve parlâmentoda temsılcuer Dulundurabılmesıne bağlıdır «Belli bir sijasî cörüs» u be • nım'uyeceklerı kuskusu ile, sa\ın Prof Cahıt Talas. sendıkalann bo\le bır partıye sempatı beslemelerını doğru bulmuyor. Ve aç k ç a , ne tuhal, oteki siyasi p..rtılerin sendıkaları etkilemek çabasına hiç dokunmuyor ve. bilım sel olmaM gerektığini duşundu ğumüz yazısında bir bakıma, pohtiKa yapmaya çahsıyor. Hüseyin ÇILD1RIM Muhasebeci Bayramlık! On günden beri Türkiyede, bazı dostların deyimiyle, tam bhr »Cadı Kazanı> kaynatıhyor. Hem de fokur fokur . Bir sürü satılmıs, ip« sa* pa gelmez kelime oyunlanyla havanda su dövüyorlar. Bir sürü satılmı;, ipe sapa gelmez ihbarlarla sözüm ona Mc Charty'cilik oynuyorlar. Birisi çıkıp Mecliste otuz > ıl bnce yazılmış bir şliri okuyup Türkiyede komunizm tehlikesinden soz açıyor. Komünizm tehlikesinden soz açıldı mı, şiirden ve şairden başka kanıt bulamıyanlar koskoca bir memlekete ipotek koymuş yabancı kapitalizmi göklere çıkanyorlar. Çunkiı kapitalizm şiirle gelmez. Sirketle gelir. Iki satırlık şiirde Türkiyenin geleceğini okumak istiyenler, şürleri bir yana bırakıp yabancı şirketlerin kâr bilânoolannı halka okasalar, iste o laman millî suur uyanışına hizmet etmis olacaklar. Bütün bu satılmışlara ufak bir bayramlık olsun diye memleketin yabancı ipotekler altında nasıl tutulduğunn bngün madde madde açıklıyalım dedik. Bütün bayram çiğnemeye ve yutmaya çalıştmlar diye Önce tekrar edelim ki biz dışarıdan gelecek her türlü yabancı ipotek karşısuıdayız. tster Rusyanın komünizminden gelsin... Ister Amerikanm kapitalizminden gelsin Türkiyenin bağımsızlığı üstüne tek golge duşmesine ve millî bütünlüğüne >an gozle bakılmasma tahammül edemeyiz. Bunun icindir ki VVashington uşaklannı Moskova>a uşaklık etmeye niyetlenmiş olanlardan ayirmayız. Turkiye. bıı>uk cojunluğu\la So\n,etler'den gelebilecek tehlikelere karşı zaten uvanıktır. Ama biz gozlerimizi Kuzeye dikmişken, bir başka yabancı. gelmiş memleketimizin bağnnda butun kuvvetleriyle \e bütun kurnazlığıyla l)izi bağlamı;. Bugun vatanımızın en gizli koşelerine kadar el atmış olan Amerikan kapitalizmi, bir menfaatler çarkı içinde Turki>c>i gunden güne cbkertmektedir. Amerikayla Türkiyenin münasebetleri bir askerî ittifak, ve bir savunma anlaşmasınm dışına taşnıış. Türki\e\e el koyma. durumuna girmiştir. Eşit şartlarda iki de\let olmaktan çok, •hâmi> ve «mahrni» iki devlet haline gelmişiz. Türkiyenin bir Amerikan pe\ki olmasmdan pek hoslananlar varsa, onlara bir diyeceğimiz yok. Ama bakmız simdi: 1 Amerifca bURün TtuMyetle resml ve ösel en büyük kurumlan kontrolü altına almı? ve bu kurumlann başındaktlerle mali çıkarlar blr. Uğlne gtrmlştlr Büyuk sanayl kuruluslarına, dcTİet Işletmelertne T» or. takhklarına bankalar ve dıs tlcaret kurumların» kadar çofu yerd» Amerlkatıın «ozü ve rev 1 vard'r 2 Amenkan jardımı Turkiye içinde bir siyasi ve Iktisad) doktrtn vasıtası olarak knlUnılmıs. Te düşunce bayatımızda baskı T»sıUsı «l. mu;tur. Amerıkaa is adatnlannın deTleti bir kenara iterek bhctra lı adam. Uriyle münasebete elrmek annlanna boynn eğılmiştir. Ere£U Demtr • Çelik bnnUrdan bir taneriğidir Sermayesl derlet hazlnesinden ödenmls şirketlerde bile 6zel tesebbus sartlan aranmıs ve boTİece Turkiye içinde Amcrikan 1 merkezlerine bağlı savısız mali kuruln? yaratılmıştır. Bn ? mali knvvetlenn Tiırkirenln iç Tonetiminde korkvnç blr para güettne sahip oldnklın gorfllmekte Te bn para güctt de bilinen ySnlerde IrnUanümalctadır 3 Am»rikan yardımı bu slyasl ve lktlsadl doktrln çerçeTeslnde Türkiyeye getlrdlğlnden {azlasır.ı goturmüştür. 1965 yıllnda geldlğlml»! noktada borç ve laizlerimlzır toplamı korkunçtur * Amenkanın »«keri gerekcelrr ileri sürülerek Tılrklyeae Ijjtıl ettiği »rati SSTISI Te miktan dusundtıructıdur. Senator Sadl Koças. bu konuru pariâmentoya gftırmıstır Bir anda bütıin Türkiyenin kontrolü. nü (sınır dışmdan celerek de*il> icerden elde tntnlacak filçflde bir jabanrı devlete imkân vernıek ne demektır' 5 Turkiye ordusu ttimuvlc Amenkanın ellndelci NATO kuTretlerlnln lçindedlr Ve bu durumua endise vericl oldugu Senatör Saml Kuçük İle Atabevin Mılll SaTunma raporlarında Mecltse blldlrmlstlr. Kıbn» bub, ranında NATO Rllâhlarım istediglmiz düsm»na karfi kullanamıyacsguniE açıfcça re mılli şerefimlzl varalıyacak bir blçlmde blze blklinimlstlr. « Yukanda çizsılcinl TerdiSimlz Amerikan kapitalizm] ve ortakUn Turkivenin sanaTile;me<ii yolunda endise Tertcl bir politika İçinde. dırler Turk petrollerme karsı »ldıklan totnm bilinmektedir. Madenle. rımıze el koymak için 4menkalı Mr. Ely Petrol Kannnnna paralel bir tasarı h»7irlamı$tır, bn tasarı kanunlasmak içın beklemektedir. Soya yafı mrselesmde Amrrıkalılar. Turkijenin soya yağı flretiminl baitala. mak İçin ralısnıaktadırlar. Boraks eevheri konusund» blr Anglo . Ame. rikan tekelinin pnhtikasım da bu koşede açıkladık 7 Tursıyede çoğu Amerikan menşeli yabancı şlrketler blr koyup yuz ka^anmak üstuııe korkunç blr sovgun ticaretlnl yiirutmekte T« bu nu yerll ortaklarivle blrliktf yapmaktadırlar. Bu konuyu da bu fcotede rakam rafcım »çıkladık 5 aıılvon lira İle kurulmuş blr yabancı şlrketln Turklyedeti bir yıllık kârı 22 mllvon 611 bln. Ura olablllyor. Bu yabancı slrketlerln hepsl Turkive üstünde korkunç blr kültür T« propaganda kontrolü varatmaktadırUr. S Amerika. TUrkiyen<n can damarı Millî Emnlyetlne kadar flrmis re ba tesekkıilumfızü de kontrolü altın» almıştır. 9 Amerika fcendl iş çeTrelerlnln alacaklan İçin Türklye BOyük Mlllet Mecllslnden özel kan»ın çıkartscak kadar Turkiyeyl etklsl altma almıştır tkl yıl önce, Howard flrmasmın 10 mllyonluk alacağı doğrudan dogruya Amerlka Oumhurbaşkanınm TUrk Hükümetlne etklslyle tahsil edtlmiştir Bu olay tarllılmlzln en acı saytalanndan blrl olarak kalacaktır 10 Amerıka vıllarca TflrkiTedefcl yargı bağımsı/lığını hıçe sayrms ve *menkalı, Turkijede. kapittilâsyonlar deTrindeki gibl Türk mahke. melerl bnbne çikanlaraamıstır. B« 1» maddeyi 104 madde >apmak tmkânı da vardır. Ancak bütün bu elle tutulur olaylan bırakıp da şiir okuyup, komünizm tehlikesinden soz açmak ve Amerikayı tenklt edenlerl komünist saymakta nasıl bir dolap vardır? Washington uşakları kendi satılmışlıklaruıı gilr okuyarak gizliyeceklerinl sanıyorlarsa aldanıyorlar. Onların vatanseverliklerinin bilânçosu Amerikanofil şirketlerin kâr hesaplannda kayıtlıdir. Ve onların yerı de Moskova uşaklannm yanıdır. Halk. bütün bunları öğrenecektir. Gozlerimizi Kuzeye çevirmişken, halktan habersiz memleket sataııların kimlikleri orta>a çıkmaktadır. M T Hakların altnması ütün dünyada, kadm haklan mücadeleyle elde «dilmiştir. (Süfraj hareketi gibi). Menüeketimizde Cumhuriyet kanunlan ile kadffilanmıza medenî, sosyal ve kültürel (yüksek öğrenim, meslek edinme ve bu mesleğini yurütme yolunda memuriyet, hâkimlik, dişçilik, doktorluk, mühendislik, mimarlık, dekoratörlük, desinatörlük v.b.) haklan, bir kelime ile batüı anlanunda çalışma özgürlüğü verilmiştir. Daha sonra, kadınlarımmn toplum İçinde çalısabihneleri, kadm haklanm daha çok geliştirmeleri için siyasal haklara da sahip olmalan liim m u duyulmus ve 5 Aralık 1934 de 1934 Anayasasınm 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek her Türk kadınma 22 yasında seçme, 30 yasında seçiUne hakkl verilmiştir. B Sendikalar ve İşçi Partisi rof. Dr. C. Talas. «Sendıkacıhk Hareketi ve Isçi Partisi» başlıklı yazısında. « . Siyasî partiler karsısında da bağımsız lığını koruyarak meslekî niteli ğini yitirmemis» sendıkaların her turlü siyasî etkilerden uzak, sa dece birer meslek orgutu olarak kalmalarının doğru olacağım >=ov luyor ve sendıkalann «belli bir siyasî görüs» u benımsemeğe doğ ru itılm»sıyle «Türkiyede bir sınıf mücadelesi hareketinin >aratılmak» ıstendığını ılerı suruyor. Ve isçıler, sivasi bır guç olarak ortaya çıkmasınlar, işçı haklan yalnız sendikalar yolu\la kazanılmağa çalısılsın, demeğe getı rıvor Öteki ulkelerde olduğu gihı, bızde de ışçinın t?k satılık me taı emeğıdır. Emeğinı değerın den duşuk fıatla satmamak ıs ter. Bunu da sendıka kanalı ı'e ya pazarlık, 3ra da grev yoluvla gerçeklestırmeğe çahsır Bu î'se, bır bakıma, menfaatleri çeh'=''n yumrelerın kanun sınırları ıçındekı mucadelesıdır. Bır Amerıkalı senatorun de dedığı gıbı, bızdekı partiler, programları bakımından, bırbırlerının kopyasıdır; ve tek parti «ayılırlar. Her zumreden ınsanın çıkarı için çahştıklarını soylerler. Bu yuzdn, ırgat ile toprak ağası, işçi ile isveren, şimdıye dek, hep aynı siyasî partınin uyesi olmuş, ya da aynı partıye oy vermişlerdir. Bu, gulunç ve anlasılmaz bir durumdur. Bugun, yurdumuzda, yalnız çalışanların haklarını savunan tek bir siyasi parti vardır: Turkiye îsçi Partisi. Ve ereğı de. çalısan ları toplumsal hayatta fırsat e sıtliğine kavuşturmaktır. Bu a maç ise sendikalarla gerçekleştlrılemez. Sendıka, ancak isçi is * P Aile Kadımn çalışma (i?) hayatının yamnda aile *de\leri de vardır. Çocuklannın, özellikle k n çocuklanmn büyüdükleri zaman aile içindekl ödevlerini bılinçli ve olumlu bir »ekilde yapabilmeleri İçin okutulmasına ve eçitilmesine çalışacak Te aynca ileride çocuklannın toplum içi çahşmalara katılabilmeleri için de bir meslek sahibi olacak »ekilde yetişmelerini sağlryacaktır. Fakat kadımn toplum içinde çalı^abilmesi ve meslefinde yukselebilmesi için bu yönde yetiştirümiş ve hazırlanmış olması yeter değildir. Çalışan kadımn özgür olması da gerckir. Bu özgürlüğü şoyle açıklıyabiliriz: Çalışan kadında mesleki bilgi re kabiliyetten başka şeyler aranmamaLdır. Ondan rnesleği ve işi dışında, sırf kadın olması dolayısijle, bazı özel çıkarlar elde edümek istendiği takdirde bu özgürluk ortadan kalkmış olıır. Ozgür olmıyan kadın ise, hayatını (ekmek parasını) çalışması ile değil, başka yollardan temin rtmek 7nrunda kalır ki bu da bir toplumda ahlâkın duşmesidir. O halde toplum İçinde ahlâkın düşmesi ya da yüksclmesl kadınların özgürlüğfl üe orantılıdır demek mümkündür. Ancak, memleketimiıin sosyal yapısmda, asırların yerleştirmis olduğu gelenekler, taassup ve gerl düşünceler, kadım toplumdan uzaklastınnaya gayret etmektedir. Böylece toplumsal i? hayatından öteye itilen kadın kaba işlerle meşgul edilmek, aylak ve asalak bir durumda bırakılmak, btr lokma ekmek için başkasuun esiri gibi çahştınlmak istenmektedir. Oysa kadın da kendi hayatını kendi düzenlemek, istediği işte çalısmak ozgıirlüğiine sahîp ohnaüdır. Kökü feodal nizamın kölelik müessesesuıe dayanan ve insamn beden gücünden faydalanmak amacını güden geri düşünü? ve davramşlar kadmm özgürlük re esittlk haklanna bir tecavüzdür. Tenl Anayasa'mız, 10. maddesinde: (Herkes, MşUigine baglı dokanulmaz, devredilmez, vaaceçOmev temel hak ve hürriyetlere sahlptir.) den e k l « kadınlann da temel hak ve hürriyetlen yani (özgurlüğe) sahip olduğunu, 13. maddesinde: (Herkes, dil, ırk, cınsıyet, siyasi düsünce, fdsefl inanç, din ve mezhep ayırımı gözetılmekalzin. kanun bnünde eşittır) demekle de cinsiyet ayrılığı gözetilmeksizin kadın ve erkeğln kaBun önünde eşit olduğunu kabul etmistir. Anayasa'mınn bu açık hükümlerine rafınen Tarih ve Eğitim lif Nacı, «Süpheler içindeki tarih* baslığı altındaki yazı sında haklı olarak acı bır noktava dokunmustur. Yalnız, ElıJ Nacı, sozunu ettiği yanlı^lık lar çıkmazmdan çok, bugun butun okullarda okutulan tanh kıtaplarının konuları v« ıtlenısı uZTinde dursaydı; Nadır Nadının «Biçimsel Bilim Olur mu?» ad'ı yazısında: «Türk tarihini en dar açıdan ele alarak bunu bir din ve ırk meselesi halinde sovsuzlaş tırma eğitimi görmektedir* dıyerek sızlanmasmın nedenıni ortava koymuş olurdu Bugun Edebıvat Fakult°çinin duvarlarmda tastan kabaran • Havatta en hakıkî müışrt ılimdır» \ecıze<;ı kabartma sekıl'.er seklınden baska bır anlam tası mıvan bır duruma Eehvorsa, bunu bıra7 da tanh eğıtıcılerın de, tanh kıtaplannda aramah\ız. Gerçek dusunce ve vorum gü cune sahip olanlar daha evvel okudukları ulu"!İarın etkısinden sıvrılmakta, Ataturk gerçeğıne varmaktadırlar. Bu guçten y o k sun olanlarsa, bugun aynca çarpısılması gereken gerı zıhniyetin telkınlerme aldanmakta; hurafecı gerici birer savasçı olmakta • dırlar. Hele bur.a, çıkarlarını duşunen eğıtımcıl«r de katılınca, bu grup daha da güçlenmekte: vecızeler, birer kalıp seklinfte duvarlarda asıh kalmaktadır Hüsamettin DEMtROZ Tozrat Kız Enstitnsü Müdür vardımcısı E Böylece Türk kadmı, mficsdeleslz olarak siyasal haklanna kavuşmuştur. Artık görülüyor ki çahsma sartlarnu daha ıyilestirmek, geçim sartlannı düzeltmek, aile içinde refahı arttırmak tamamen kadınlanmuın tutumuna bağhdır. Şu nokta açıklanmahdır ki, bu gayeler sadece ev içi ve mesleki çahşmalarla sağlanamaz. Aynca kadınlanmınn yasama organlannda da görev almalan ve bu yoldan toplum katkınmasına yararlı obnaları gereklidir. Nitekim bundan tam 30 yıl önce 1935 de T.B. M.M. ne 18 kadın milletvekili girmişti. Aradan geçen bu 30 yıl içinde nüfus çoğalmış, bilgili kadınlann sayısı artmış. bir çok kadın dernekleri kurulmuş, siyasal partilerde kadın kolları faaliyete geçerrk kadınlarımmn siyasetle daha yakından ilgilenmeleri sağlanmıs, aynca basınımızda da kadın haklanna bilinçli olarak geniş ölçiide yer verilmis bulunmasına rağmen bugün 650 kisilik Parlâmentomuzda senatör ve milletvekili olarak kadın fiyelerin sayısı yalnız 5 kişidir. Kadın konusundaki pek çok sorunlann ç5cfimlenmesi, ancak kadınlanmızm siyasal güce sahip olmasıyla rafimkundür. Böyle olduğu halde, kadınlanmızm ve öncelikle aydın kadmlanmmn, siyasetle ilgilenmeyişlerinin manasım anlamak imkânsızdır. Biz bütün Türk kadınlannın toplum kalkınmasında önemli işleri başaracağma inandığımız için en Snde aydın kadınlanmıza sesimizi duyurmak amacıyla sesleniyoruz. Çağımızda kadın da trpta erkek gibi siyssai daırmnışlara sahip o . lacak ve böylece kadınlanmızm siyasal sorunlarla ilgilenmeleri onlara toplum içinde görevlerini basarma yönünden aynca bir nitelik, hatta daha ileri giderek bir kudret kazandıracaktır. Iste kadmın toplum içinde siyasal bir kudret kaanmasıdır ki, kadınla ilgili sorunlann tiimünö çözümleme yolunda olumlu bir adım atümasını sağlıyacaktır. Bu eylem (faaliyet) ounadıkça, Türk toplumu içinde kadın sorununun çözumlenmesl kadından başka cinse bırakıldıkça, istenilen sonuca varılması daima zorlaşacaktır. Şu halde ilk is kadınlanmızm bu gerçeği görerek bilinçli bir seldlde haklanm savunmak ve korunmak için birleşmeğe ve Srgütlenmeye çalışmalıdn*. •••••••••*•••••••••••••••••••••••••*••• • • • • • ssss • ••• • «•• ederıi TÜRK TİCARET BANKASI (i) Ünıversite öğretimi her yerde pahalı oğretimmı?. Sayın öktem, bununla Oğretmen Okulu m»zunlarmın iınıversıteye gıremıyeceklerini soylemek istiyor herhalde. Fakat öğretmenlenn kalitelı olmasını istıyen bır insandan böyle bır fikir nasıl sadir olur? Gonul isterdı kı kısa bır zaman oncenın Millî Eğitım Bakanı olan zat, hizmet suresınde butun oğr»tmen okullannı liyç sevıyesıne çıkarmıs bulunsun. Bunun için malî durum ılerı surulurse de bu da yersızdır. Çunkü, oğretmen okulları, hseler gibi ılkokuldan sonra 6 yıldır. bir program onarılması ile pekâlâ .s tenen elde »dılebılır. Yeter kı mesele üzerınde samimi duşunul mus olsun, hizmet başında arka dusuncelerimız bulunmasm, v e ıa yanlış telkınlerın tesmnde ka lınmamıs bulunulsun (5) Sayın Öktem. ogretmen okullarma bugunku atanma sart îarmdan da yakınıyor Bır B a kan yetkı^ını kullar.amaz da ^unun bunun etkısmde kalırsa kabahat muesseselerde mı? Demek kı Bakanhğın «yetisme, değerlen dırme, atama ve kullanma şart larını» ıstedıği gibi duz^nliyeme dığı müe5seselerı başmdan atması lâzım. Galıba Hasim Paşadan sonra okullardan sıkâyetçi ikln cı yetkılı zat sayın öktem (S) Kanun tasarısına yoneltı!en tenkıtler his«î ımis. Halbuki savın öktem, kendısi tasarının dayandığı esasları bıhmsel bir ır.etodla açıklayıp okuvucuyu ikna edec»ğı verde, tasannın ku sursuz çıkması için çahşmayı memlekete hizmet ve bir meslek borcu sayanları «yurt hızmetinp karşı bir ıhanet», «bir direnme» olarak vasıflandırmaktadır. Bu kadarck bir hızmeti ve fıkir hur Basta buyuk cerrah sayın Dr SIYAMI ERSEK ve değerll kardıolog Dr. tTMTT AKEH olmak uzere Haydarpaşa Goğus Orrahısi Merkezl başarıh amleıyat ekıpı Dr ve hemsirelerıne Sayın Fızyoteraput Dr. FELAH ERSEK, Dr HUSEYm ÇETIN, Dr GOKALP OZGEN, Dr. ULUĞ SUNGUR, Dr. MANSUR SAEAN \e Dr ISMAIL ERZFNE. sayın hemsire Adviye Taşkın'a I, II. III, ÜV senısın tum Dr. ve hemsirelerin», hasta. hane personelıne, sevgüi Doktorumuz MINU INKAYA'ya, her turlü yardımı esırgemiyen Ist. Üniversitesl yonetıcı ve üyelerme geçlrdigl açık kalb amehyatından dolayı kızımız U7UK ESIK'e yakm llgılerini gostermek lütfunda bulunan jurt içinde ve yurt dışındaki bütun dostlarımıza yurekten teşekkür ederiz. ESIN AILESt (Reklâmeılık 1570) 4084 •••••a llıiiiııııııiT UYANDIRMA BAKANI BAIRAMIN tKİNCt GCNÜNDEN ÎTtBAREN SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE MATİNE 17 DE Telefon : 44 54 02 20 MAYIS AKŞAMINDAN İTİBAREN AKKARA KONAK SİXEMASINDA Telefon: 12 07 50 (Cumhuriyet 4119) SON HAFTA Resimli Bilgi • Bugün 68. sayısı çıktı. • Eski sayıları azalmakta olduğundan eksiklerinizi süratle tamamlayınız, İSTEME YERİ B.t., BayUHt Tt*klHti C*«*loğlu • İstanbuL KADRİ ATTİLA DAC ve BA. TEŞ REKLAM: 52/116 MUSTAFA AKINAL VE ORT. KOLL. ŞTİ. Sayın müsteri. Dost ve Akrabalanmızın Bayramını saygı ile kutlulanz. Reklâmeılık 1393/4079 CÜLOĞLU Sayın dost, akraba ve müşterilerinin KURBAN BAYRAMINI Tebrik eder. İiâneıhk: 6245 4107 MALTEPE SÜREYY PLÂJI YANINDA ELEKTROTERMİK CİHAZLAR ve MADENİ EŞYA FABRİKASI CEZINE Kardesler Koll Ştı YENİ İNŞA EDİLEN ŞAHANE MANZARALI SATILIK YALI DAİRELERİ Taluun hususi plâjında her dairenin plftj kabinesi vardır. Daireler tam konforludur. Yaü 23 dairelidir. Her dairesl denize nâzır olup 3 ayn giri^ kapısı vardır. Sayın dost ve mü şterilerinin Bayramını saygı ile kutlar. Fiyatlar: 48.000 TL ila 113.000 TL sıdır GOZLUKÇU Bayramda açıktır Beyoğlu İstıHlâl Cad. 65 i BESALET BARIM HASAN ERTUR DOST, AKRABA Te MÜŞTKBİLEBININ KURBAN BATRAMINI TEBBİK EDEB. Müracaai: Maltepe Süreyya plâiı sırası Küçükyalı Caddesi No: 73 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••nBBB B B a i B H a a B B a ^ Bekiamcıük 1452/4063