25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKÎ CUMHÜRtYET 15 Mart 1965 KALKINMA HIZI ve ÖTESİ Prof. Dr. Besim Üstünel flık ekonomisinln, plânlı kalkınraa doneminde sağlamıs olduğu kalkınma hızı son günlerde garip blr tutum içinde tartısma konusn yapılmaktadır. Profesör Tinbergen'in Devlet Plânlama Teşkilâtından aldığı resmî rakamlara dayanarak yaptığı açıklama ve yorumlar bazı çevrelerce yanlış anlaşılmıs, bazılannca da «hatalı» bulunmuş tnr. Bu atada bir sayın politikacımız da kendine has birtakım hesaplar yaparak 1964 yılında kalkmma hızmın >en fazla °o3 nispetinde olabileceğtnl» iddia etmiştir. •••• •••• •«•« •••• •••• Önce kendine gel! Önce kendine sor! ••••• • ••» •«•• :•:: Gerçek ölçü uzanan tslâm tmpaıator ÖlÇÜSÜnd© ustafa Reşit Paşanın sadarete getirilmesinden sonra daha behrgin bir hal alan Rus düsmanlığından Avrupa devletleri azamî asannın büyüklüğü ve devamderecede yararlanmayı bildiler lılığı üzerinde politika üstünCıddi tarihçilerin mevcudiyetinlüğünün çok etkilt olduğu göden süphe ettikleri (1) ve daha çok rülüyor. Politika üstünlüğünün elbatılı propagandacılar tarafından de edllmesl ve devam ettirilmesl işlenmiş olan «Petronnn Vasiyetiçin isabetli ve ileri görüslü blr namesi» nin ortaya çıkısının bu politika stratejisinin tayinl şarttır. devreye rastlamış olması (VasiyetBizce, Ingiltere tarıhini yapan asıl name sıra ile 1812, 1839, 1845, 1872, unsur, Ingilterenin, politika stra1876 yıllannda yayınlandO calibi tejisinin çok erken olarak ve son dikkattir (2». Osmanlı İmparatorderece isabetle ve ileri görüşle taluğunnn politika «tratejisinin U yin edilmis olmasıdır. yininde, esasta yapfağı ikl bttyiik hata »iyasî kaderl üzerinde topPolitika stratejisi. politikanın, za yekfin bir tesiri halz görünüyor. man, mekan ve imkanlara göre Bunlardan biri 148» den başlamak kısa ve uzun vadeli olmak üzere üzere Büyük Petroya kadar devam en elverisli «nagörüşe, prensiplere eden Rus tehlikesini küçümseme, ve metodlara bağlanması demekdiğerl de, İkinci Katerina'dan sontir. Genel mânada siyast ilişkilerra başlıyan ve Atatürk'e kadar dede kuvvet ve durum üstünlüğünü vam eden Rus tehlikesini izam etelde etmeyi ve devam ettirmeyi veya güç durumlardan en az za me halidir. Bu iki hal esasen, Osmanlı Devletinin politika stratejirarla kurtulmayı amaç edinir. sinin isabet sansını ortadan kaldırmağa yetiyordu. Politikada her şey gerçek ölçüsünde alınrnak icabeder. Ve nihayet üçüncü hal olarak, Rus meselesinin gerçek 61olitika stratejisi bakımmdan Osçüsü ile ele alınmak l&zım geldimanh tarihinl topln bir bakışa ğini Atatürkten öğreniyoruz. tâbi tutarsak; Fatih ve Yavuz taMilli Mücadele, askeri bakımdan rafmdan büyük bir isabetle Uyln olduğu kadar siyasi bakımdan da edilmiş ve yürütülmüş olan siyaörnek bir başan olmuştur. Cumsi ve jeopolitik bütunlük, ticarî huriyet Türkiyesinin politika strave iktisadî güçlenme politikasıntejisindeki üstünlüğe Osmanlı tadan sonra hatalı devreye girilmişrihinde başka hiçbir devirde tesatir. Kanunî zamanında hovardaca düf edilmez. Macc Arthur ile yürütülen fütuhat politikajı bir yaptığı konuşmasından anlaşıldığıanafikirden yoksun görünnyor. na göre Atatürk, daha 1932 yılınÖzellikle, 1538 Preveze zaferi ile da İkinci Dünya Harbini ve netielde edilen Akdenız denız üstüncelerini büyük bir isabetle gorlüğünün ve 1538 1557 de başlamüştü. Bu anagörüşten hareketle yan deniz zaferleri ile Hindistanın Atatürk, Türkiyenin durumunu DÎYU adasına kadar gelinmiş olmuhtemel harb yıllanna kadar demasına rağmen guney Asya ve Af vam üzere kuvvetlendirdi. Balkan rıkadaki fütuhat ve kesiflerin öne Antantı (1934), Montrö sözleşmesi minin gerektiği derecede kestirileH936\ Sadabad Paktı (1937), Türkmemi? olması Kanuninin siyaset Rus dostluğu ve beş yıllık kalkınstratejisinde bnemli hatalar olarak ma plânları Öcinci Dünya Harbi öngöze çarpmaktadır. XVI nci yüz cesinde Türkiyeyi sağlam bir siyayılın ikinci yansmdan başlanmak si manzume içinde olmak üzere, üzere Osmanlı împaratorluğunun ihmali mümkün olmıyan kuvvetli politika stratejisi anafikir, prenbir devlet haline getirmisti. İkinci sip, metod, araç v« yenilikler yöDünya Harbi yıllan öncesinde kanünden devam üzere kısırlasmıt zandığı durum üstünlügü ve isave politika (tratejisini istinad etbetli politika stratejisi sayesinde tirdiği tek vasıta olan kuvvet unTürkiye, İkinci Dünya Harbini, suru da Viyana bozgunu ile (1683) harb dısı kalartlk «rstntısa «^çielinden gidince, kuvvet ve durum rebildi. t. üstünlüğünü bir daha elde edememek üzer» kaybetmiştir. MUSTAFA OK T Mlllî gelir tahminlerinin hazırlanması ve kalkınma hızının tesbiti gibi son derece «teknik» bir konuda, «politik» görüşlerin ve eğilimlerin aslâ etklsi olmaması zorunluğuna inandığım için, politikacılann bu konuya teknisyen sıfatiyle müdahale etme heveslerini kendileri bir vakitlerin teknisyenl olsalar dahl yerinde ve doğru bir hareket olarak kabul etmem. Bence, politikacıların teknik konulara kanstıklan ve teknisyeolerin çalışmalannı, ya da ilmî araştırmalann »onuçlarını, kendi politik eğilimlerine göre etkilemek hevesine kapıldıkları devirler memleketimizde artık çoktan kapanmıştır. Bu devirlerin yeniden hortlatılmak Istendiği intibatnı uyandıracak herhangt bir davraoıstan kaçınılması gerekir. Bu önemli noktayı belirttikten sonra, plânlı kalkınma döneminde Tiirk ekonomisinde sağlannuş bulunan hakikî gelisme hızlannı acıklamaya ve yanlıs anlamalann nerelerden doğduğu tesbi(e çalışalım. •loptan ejya fiyat endeksini» kullanmanm teknik bir hata olduğunu açıkça ifade etmemiz gerekir. Tanm, sanayi ve çesitli hizmet sektörlerinde yaratılmıs bulunan gelir unsurlarında bir yıl içinde kaydedllen «fiyat değismeleri» ile «toptan esya fiyatlan» arasuıda bu şekilde bir bağmtı kurulamaz. Bu konuda lstatistik uzmanlanmızın uyguladıkları metot her sektor veya alt sektörde farklı yollardan fiyat endekslerl tertiplemek ve bu endekslerin sonuçlaruıı, fiyatlann değişmediğini farzederek yapılmıs reel millî gelir tahminlerine uygulamaktır. Bu metotla hesaplanan eâri fiyatla milli gelir, ilk hesaplanan sâbit fiyatlarla milli gelir rakamından ne oranda farklı ise millî geliri yaratan sektörlerde ortalama olarak o nispette bir fiyat artısı olmus demektir. Milletlerarası literatürde •millî gelir implicit endeksi» adı verilen bu özel fiyat endeksinln «geçinme endeksleri» veya «toptan fiyatlar endeksi» ile ayıu sey olmadığı bu konunun uzmanlannca bilinen bir hakikattir. Bu durumda Saym Aliean'ın hesap tamnı kabul etmenin ve genel olarak bu konudakt tutumunu tasvip etmenin mümkiin olmadığı ortadadır. «Başkenti Şam olan ve Ispanyadan Çine kadar H rei eş y luğu politika bilmemek yüzünden çökmüştür.» H. G. WELLS M B •••• •••• •••• •••• •••• «••• •••• «••• •••• Vetersız sonuçlar ukanda verdiğimiz rakamlar ve kullandıgımu ifadeler, gerek plân tatbikatı, gerek ulajılan gelişme hızı açısmdan 1964 yılının çok basanlı olduğu anlamına almmamalıdır. Plânın lkincl uygulama y ı h olan 1964 te bazı önemli alanlarda plân hedeflerinin gerisinde kalındığı mnhakkaktır, ki bnnlann başında «gelişme hızı» ve «yatınm seviyesi» ile ilgili hedefler gelmektedir. Daha önce yayınladığım bir incelemede de belirttlğhn gibi (Forum Dergisl, «İktisadl Durum 196465» 1 şubat 1965) gelişme hın bakımmdan 1964 yılında «o7 yerine sadece '«4 çevresinde gelir artışı sağlamış olmakla plân hedefinden önemli oranda geride kalmmıştır. Yalnız bu geride kalışuı baslıca nedenlerinden birinin tanm keaiminin özel durumu» olduğu da mnhakkaktır. Tıpkı 1963 te plân hedeflerini aşan bir gelişme hızına ulaşılmasında tanmın önemli etkisi olduğu gibi. Nitekim, D.P.T.'de yapılan bazı hesaplar, «1963 ve 19*4 yıllarında tanm kesiminde gelir artışı normal, yani plân hedefi kadar, olsa idi gelişme hııının 1963 te '.6.4'e düşeceğini, 1964 te ise 0»6.l ya çıkacağuıı göstermektedir.» Işte, Prof. Tinbergen'in başına yaptığı açıklamada verdlgi °n«.2 rakamı. bu tesadufi faktörlerin etkisinden ayıklanmış gelişme hızlannın ortalama •ından ibarettir. Bir iktisatçı ve düriist bir teknisyen olarak bundan daha başka tiirlü bir ifade de kullanılamazdı. Duruma daha büyiik bir açıklık kazandırmak İçin 19C3 ve 1964 yıllannda Unm, sanayi ve hizmetler kesiminde sağlanan gelişme hızlan ile millî hasılada sağlanan gelişme hızlannı karşılaştıralım. Tablo: 2. Yine sabit fiyatlarla Türk ekonomisinin çesitli kesimlerinde gerçekleştirllen gelijme hızlannı göstermektedir. TABLO: 2 Çeşitli »ektorlerdeki Gflisme Hızlan (Sabit Fiyatlarla) Sektörler 1963 1964 1. Tarım '• 7.4 •• 1.6 / 2. Sanayi • 8.0 ' • » 8.3 A 3. Hizmetler *• 7.5 H 6.5 ::: Y İİİ Hakiki gelişme hııları lânlı döneme geçls programı'nuı uygulandıgı 1962 yılından bu yana, Türk ekonomisinde gerçekleştirilmlj bulunan kalkınma hızlan, toplam uretimde, yani gayrisafî millî hasılada, kaydedilmls bulunan artıs oranlan olarak Tablo: l'de gösterilmiştir. Tablodaki kalkınma hızlannın hepsi, yani 1964 yıhmnki de dahil Bes Yıllık Kalkmma Plânındaki ilkelere uygun olarak 1961 fiyatlan esas alınmak sureüyle hesaplanmış «reel artıs. •ranlarıdır. Tablo: 1 Gayrisafî Millî Hasılada 196364 Döneminde Saglanan Artıs Hızları : 1961 Sabit Fiyatlariyle) G.S.M.H. 1111 a r Gelisme Hızı Osmanlılarda strateji P P • ••1 •••1 S"Sı • ••I •>• 1962 1963 1964 1962 • 64 •06.I ••7.5 •*3JI •>5J Ortalaması Kaynak: 1962 ve 1963 rakamlan D.P.T. «1963 Yıh Programı Uygulama Raporu özeti» (yayınlanmıştır, Har. 64) 1964 rakamı D.P.T. «1964 Programı 9 Aylık Uygulama Raporu» (Basın 6zeti). 1964 tahminleri fiçüncü geçici tahminler olup, keıin tahmmler Srlümüzdeki ay içind« elde edilebilecek ve muhtemelen bir miktar artacaktır. Bu dönemde Mğlanmif olan yıllık ortalama «rtı» hızını '«45,8) daha öncekl üç yıllüt dönemde yani 1958 61 arasında sağlanmıf olan ortalama V«I İlk artıs hızı İle karsılaştırmca, son tiç yıl İçinde Türk ekonomisinde ne nlspette blr canlılık sağlandıgı ve 1958 de başlıyan duraklamanın 1962 den bu yana oasıl yenilebildi&i kendillğinden ortaya çıkacaktır. Toplam üretim seviyesinde kaydedilen reel <yani hakikî) artış yüzdelerini gbsteren bu rakam o lardan, nüfus artıştnı ortalama yilda 'o2.9 kabul cderek, adam başına düşen gelir seviyesindeki artıslan hesaplayınca 195861 dönemi ile 196164 döneml arasındaki fark büsbiitün tebarüz edecektir. Çiinkü 1961'den bu yana adam başına düşen gelirde ortalama olaıak yılda '«2.9 '»1 çevresinde biı artış sağlanmıştır. Halbuki. 195861 arasında «dam başına gelir »eviyesi artmayıp, yılda ortalama ' o l çevresinde azalma kaydetmistir. • •I • •I • •I • •I • •I • •I • •I ••I • •ı • •I • •I «•«I ••• • •1 • •I • •I • •I «•• • >>• •••• «>•• İki hatah tutum E n çok tartışma konusu olan 1964 gelisme hızı üzerinde bazı politikacılanmız maalesef bazı hatah tutumlara girmislerdir. Bunlardan biri, eski Maliye Bakanı Sayın Ferit Melen'in tutumudur. 1964 yılında sağlanmış olan ve sabit fiatlarla azami ' . 4 olarak ifadesi bugün için miimkun olan gelişme hızmm, câri fiyatlarla «İ5.8 oldugunu Bütçe Komisyonnnda açıkladıktan sonra, butün tartısmalarda hep bu sonuncu rakam üzerinde durmuş ve «câri fiyatlar» kaydını bir daha tekrarlamak ihtiyacmı duymamıştır. Onun bu tutumu bazı çevTrelerde «reel» gelişme hızının 1964 yılında '.5.8 olduğu iddiasının Heri sürüldüğu kanaatinl nyandırmıştır. G. S. M. H. •• 7.5 / % S.9 Bu tablo da açıkça gösteriyor ki, 1»M de toplam gelişme hızını tert yönde etkiliyen en önemli faktör tanm kesimlndekl gelişmenln tert yönde, yani negatif olmasıdır. Yoksa sanayi kesiminde 1964 de gelişme hızı ( ' 8.3) bir öncekl yılda sağ•» lanan (•• 8.» ilk) gelişme hızının bir miktar ü«tünde bile olmuştur. Hizmetlerdekl "i. 1 lik gerileme ise 1964 yılının ilk yansında görülen iktisadi duraklama ile ilgllidir. Fakat, hemen işaret edelira ki, gerek düzeltilmiş toplam kalkınma hızı, gerek sanayide gerçekleştirilmis bulunan biraz daha yüksek gelişme hızı plân hedeflerinin oldukça altındadır. Bu bakımdan alınan sonuçların «yetersiz» olduğu bllinmell ve aradaki farkı kapatmak için önümüzdeki yıllarda daha «dinamik» bir tutumla daha büyük gayretler sarfedilmelidir. Aksi halde, kısa bir süre sonra toplamın uzun vâdeli hedeflerine ved» etmek (onınluğu ortaya çıkacaktır. •••• •••• Başka bir önemli nokta alkınma hızı konusundaki tartışmalara ışık tntar inancı ile bir başka önemli noktaya daha işaret etmek isterim. Genel olarak. bu işin uzmanı olmayan çevrelerde yanlış olarak yerlesmiş bir kanaat vardır. Zanedilir ki, bir yılda gerçekleştirilrn üretim artışı doğnıdan doğruya o yıl içinde yapılan yatırımlann ve uygulanan iktisat politikasınm etkisindedir. Bu görüş, büyük kısmı itibarile yanhştır. Bir yılın gelir seviyesinde kaydedilen artışlar daha çok bir, iki veya üç yıl once başlanmış ve başarılı bir şekilde yiınıtiilmuş yatınmlann ve iktisat politikasının tesiri altındaBelkl de bu tutuma karşı b'r reaksiyon oladır. O yıl içindeki jatırım seviyesinin veya kısa Mk J'ine eski Maliye Bakanlarından Savın Ek \e uzun vadeli tedbirlerin carî gelir seviyesi üzerem Alican, bu sefer tets >önde hatalı bir tuturindeki etkileri genellikle ikinci derecede kalır. ma girmi? ve D.P.T. nm son acıklama«.ındaki raBundan dolayıdır ki, bir devrin iktisat politikamlan bir tarafa bırakarak. câri fiyatlarla «o.î.8 kasını «gelişme açısından» değerlendirirken belirolarak ifade edilen gelişme hızından. kendine özli bir «gecikme süresi» ni hesaba katnıak ve en p i bir metot ile 1961 fiyatlarına «evTİlmiş gelişmeazından 3 veya 5 yıllık bir devrenin ortalamasını hızını bularak bunun azami ' . 3 olabileceâini idalarak tesadufi faktörlerin etkisini azaltmak gedia etmiştir. Câri fiyatlarla ifade edilmiş bir mil rekir. lî gelir rakamınm sabit fiyatlara çevrilmesi için Ruı tehlikesüü vaktinde »ezmemek, zayiatı telftfl politikasını uzun yıllar Ukip etmek, lsveç Kırah XII nci Charles'in dışhat politikasın» yardım etmemek ile 172S Avuıturya Rusya ittifakına imkin verilme»! ve bu ittifakın devamlıhğı üzerinde Prusyanın oynadığı katalizörlük rolünün olumlu etkisinin anlaşılmamış olmasının doğurduğu önemli sonuçlar üzerinde, yerin darlığı sebebiyle duramıyonız. XIX ncu yüzyıl, ÜÇÜACÜ Selimin Napoleonun telkin ve vaadlerine aldanarak 1798 ve 1805 Osmanlı Rus îngiliz ittifaklarını bozması ve Rusya ile harbe başlaması gibi, bu asır siyaset stratejisinin en büyük hatalanndan biri ile başladı. Üçüncü Selimin bu hatası, 1806 da başlayıp 1841 Boğazlar sözleşmesine kadar devam eden olumsuz olaylar bütününe talihsiz bir başlangıç teşkil etti. Dış politikada Atatürkçülük K İplerin ucu •••• B 1IM • ••m KAYBETTİKLERİMİZ B alkan Savaşmdan bu yana. bütün omronu lıkir işlerine harcamış, uzun süre felsefe ogretmenlili yapmış, felsefe ve «nyolojı uzen ne yazüan ve eserleriyle tanınmış Mustafa Namık CANKI 1883 te Yanyada doğdu, 11 Mart 1965 de Istanbulda öldü. Karacaahmet mezarlığına go mfildü. Edebiyatı Cedide çağuıda şiirler de yaz BUS olan rahmetli, Millî Eğitim Bakanlıgı mufettisüği, lise müdürlüğü de yapmıştı. Felsefe ogretmeıüiğinin dört yılı Hahcıoğiu Askeri Lısesınde reçmiştir. Dördü ders kitabı olarak kabul edilen bır çok felsefe kitabı yayınladı. Fırsat buldukça, çeşıtlı nutete ve dergUerde düşünce yazılan yazdı. En gonunda, büyük bir felsefe sözlüğü hazırlayıp bas tırdı. Basılmış • basılmamış eserlerinin sayısı yır miyi aşar. Tevfik Fikrete karşı büyük bır hayranlık du yan Mustafa Namık, 1908 • 09 yıUan arasında «Aşiyan» adlı (edebî, Umî. siyasî, içtimaî, fennî Jüâki) bir dergi de kurmuştu. Ancak 26 sayı çı kabüen bu haftalık derginin imtiyaz sahibi, rahmetlinin babası, eski yargıçlardan Salih Sırn Efendi; müdürü de rahmetli kardeşi Ahmet Cevdet Salih idi. Gazetemizin eski yazıişleri müdürierinden Kemal Salih Sel de rahmetlinin küçük kardeşidir. Eserlerine gelince, bunlar«lan ancak 11 tanetdnin adını, basılış yılmı tesbit edebildik; kronoloii sırasıyla bUdiriyomz: Ahlâk (ders kıtabı, 1926. 1930) Mantık (ders kitabı, 1926): Ruhıvat Mustaio Namık Çankı ve eserleri •••• •«•• **•• •••• •••• ::: ••• ••« ••• izim, Kırım Harbi hakkındakı düşüncemiz klâsik görüse uymamaktadır. Bütün arzumuza rağmen Mustafa Reşit Pasayı, Kırım Harbine ulaşan siyaset stratejisinin yapıcısı olarak göremiyoruz. Ashnda burada Mustafa Reşit Paşa îngilterenin, siyasi yalnızlığa düşürmek suretiyle Rusyayı, Osmanlı topraklarına kanalize ederek burada savaşa mecbur etmek ve 1812 de Rusya lehine bozulmu» olan Avrupa muvazenesini tekrar kurmak şeklinde özetlenebilecek ve 1815 ten beri ustalıkla insa ettiği siyaset stratejisinin ancak bir tatbikatçısı durumundadır. Bütün büyük harblere karısmıs ve bunları daima zaferle bitirmis Îngiliz diplomasisi için Kırım Harbi stratejisi hatti, mütevazı bir plin ve ileri görüf sayüır. Bize göre, Osmanlı Împaratorluğunun özellikle Paris ve Berlin andlaşmalan bütünü ile ash meydana çıkan ve adına vesayet sistemi denen, gerçekte, bir taksim sisteminden ve «tratejisinden başka bir şey olmayan bir durum içine düşürmenin »dı politika olamaz. Nitekim bir karış toprak için milletlerin birbirlerini yedikleri bir devirde, vesayet grupu devletleri arasında cid di bir çatışma olmadan, koskoca bir Osmanh împaratorluğu parçalandı gitti. 1 (dertı kitabı, 1926); Bediiyat (dert kitabı, 1930); Aristo (1931); Eski Yunan terbiyecüerl (1931); Felsefe Bakaloryası (1932); Enâtun (1933); Içümaiyat nedir? (1933); Küçük felsefe tarihi (1933); Büyük felsefe lugati (3 cUt, 29 fasikül, 1954 • 58, aylık fasiküller halinde yayınlanan ba en büyük eserini babasmın ve Te\fik Fikretüı nıhlannm itbaf etmiştir). Derleyen: T. A. iii: •••• •••• •••> iil! 1856 da vesayet altına alındıktan sonra. Osmanlı politikası artık bir stratejiye göre sevk ve idare edilme imkânlarından oldukça yoksun kalmışü. Islahat projelerinin »amanla blr takslm niteliğinl kuanmasından ve yapılan istlkrazlar ne ticesi devlet borçlannın altı milyar Frangı bulmasından ve Düyunu Umumiye İdaresinin kurulmasından sonra esasen, Osmanlı politikasının «tratejisinden söı edilemezdl. Bu noktadan itibaren Osmanlı Împaratorluğunun siyast kaderi, vesayet grupu devletlerinin ayn ayn veya ortaklaşa tahip olduklan politika stratejllerlnln et kisi altında ve bir sürüklenme haImdedir. Nitekim 93 Anayasasın, rağmen vesayet grupu devletleri nin kendi ıslahat programlanrun tatbikinde diretmeleri Osmanl Devletinin siyasi kaderine hâkın olma meselesinde artık çok şeyleri kaybetmiı olduğunu agıka ffikumiftt. Türkiye üzerinde ku«eyto Ideolo• jik, batınm ekonomlk ve her ikisinin jeopolitik ve Jeostratejlk baskılannm daha uzun xaman devam edeceğinl tahmln edebüiyoatırda tutulacak önemli bir nokruz. Bu devrede Mustafa Reşit Pata var. Türkiye ve Rusya jeojaya da, Mahmut Nedime de ihtipolitikleri ya döğüş ya da ittifak yacımız yoktur. Biz Mustafa Kehalinde olabilirler. Birbirlerine kamalln politika stratejisine bağlı oyıtsız kalamazlar. Umumi ve sivalarak. kuzey komşumuzla olan ilissi tarihe göre. harb tarihine göre, kilerimizi 1925 temeline yerleştirjeopolitik ilmine göre bu böyledir. meğe, batı ile ilişkilerimizi bir saBütün mesele bu konuda batınm vunma dayanışması içinde tntmadiplomasi ve propaganda barajını ğa gayret sarfetmeliyiz. Osmanlı aşabilmektedir. Itiraf edelim ki, Împaratorluğu siyasî yalnızlığa Osmanlı Împaratorluğu ile ilgilendüşürülmenin acısını çok çekmişdiğinden bu tarafa batının diplotır. Kendi menfaatleri yönünden, masi ve propaganda barajı sadece ittifak sansından gerektiği derecebir defa olmak üzere, Atatürk kar de yararlandığı hakkında tarihişısında acze düşmüştür. mizde parlak misaller» rastlanmıyor. Imdi. politika stratejisi bütün bu NATO'yu Türkiye için, 1856 ve soranlan İsabetli ve ilert bir görüşle devam etmek üzere dengede sayet sisteminin raodern ömeği otutma ve bundan faydalar çıkarma larak görmüyoraı. NATO içindeyeteneğinden yoksun ise, Türkiyeki Türkiye politikasının inisiyativ. nin dış politikasınm sık sık güçşahsiyet ve bağımsızlık bakımmlüklerle ve sürprizlerle karsılasadan Osmanlı politikasının 1856 cağmı ve olayların gerisinde kaladan sonraki haline gelmemesi hurak sürüklenme haline düşeceğini susunda beliren uyanıklığı isabetsöylemek bir kehanet sayılmaz. li bulmaktayız. NATO içindeki ikiJeopolitik verllere ve gerçek kıyli ve çok taraflı borçlanmalaruı met ölçülerine dayanmıyan, Şart1856 sonrası istikrazlanndan ayrı lardaki değişikliği yakından Ukip bir niteliğe, role ve fonksiyona saetmiyen. ekonomik düşüncelere gehip olması önemlidir. Hiçbir hurekll önemi ve önceliği vermiyen sus ekonomik, mali, adli ve siyasi bir politikanın başan şansı yoktur. bağımsızlığımızı kazanmak için aBöyle bir politika uzağı göremez, kıttığunız kanların bedeü sayılave bu tebeple günlük gailelerden maz. Kahraman olduğu kadar da kendisini kurtaramaz. akıllı bir soyun çocuklanyız. Milli S ON kaderimizin bağımsız irademize ait olması noktasında fedakârlığa ra(1) Rusya Tarihi Dr. Akdes zı değiliz. Geleceğe ait kararlarda Nimet Kurat »ah. 272. kinlerin ve peşin hükümlerin üsSiyasi Tarih A. Şükrfl Esmer tünde kalarak sadece gerçek millt menfaatlerin etkisi altında hareket sah. 216. (2) Jeopolitik îlmt Antoloji Deetmek istiyoruz. Politika stratejiminemesi 1946 sah. 1215. zin içinde bulunduğumuz ittifak(3) Bismarkın Düşünce ve H&tılann politikalan ile fthenkleştirilralan Cilt II sah. 37S 375. mesi tabiidir. Ancak onların içinRusya Tarihi Dr. Akdes Nide bir sürüklenme halinde olması met Kurat sah. 409. doğru değildir. Siyasi Tarih A. Şükrö Ksmer Rusya için, îkinci Katerina'dan sah. 178, 431 437. sonra güneyinden emin olma meselesinin, güneyden sıcak denizlere inme meselesinden daha çok 6nem kazandığına dikkat edilmelidir(3). Bunun yanmda Doğu Akdenizin, Batı Avrupanın savunması ve ticareti için tafidığı hayatl önemin de anlaşılması lâzımdır. Ortadoğu petrollerinin ve Afrika kıt'asının Rusya, Avrupa ve Amerika için vazgeçilmez değerler olduğu hatırlanmalıdır. üzerinde konuşmayı zait addediyoruz. Ortadoğunun istikrarsızlığından uzak kalmanın, çeşitli yönlerden akılhca bir politika olduğunu kabul ediyoruz. Ancak bu politikanın değişeceği noktayı ustalıkla takip ve isabetle tayin edecek bir politikanın daha akılhca olacağı inancındayız. Batı medeniyetine şarktan kurtulmak için değil, şarklılıktan kurtulmak için gir diğimizi bilmeliyiz. Kuzey komşumuzla iliîkilerimiz Atatürkle beraber bir inkılâp geçirmiş, düsmanhk üzerine müesses politika modern görüşe göre yeniden düzenlenmiştir. Osmanlı Rus münasebetlerinin, Türkiyenin kuzey komşusu ile ilişkilerini tayin için bir ilham kaynağı, misal veya hareket noktası olarak alınmasında fayda ve isabet olmadığı kanısındayız. Çünkü, Osmanlı lmparatorluğu ile Çarlık Rusyası arasında bir Slav (Panislavizm) meselesi vardı. Bugün böyle bir mesele yoktur. Çarlık Rusyası Rum din adamlannın tesiri ile 1472 den itibaren daha ziyade Osmanlı Imparatorluğuna yönelmiş «Moskova Üçüncü Roma» ideolojisini benimsemişlerdi. Bugün bu ideoloji terkedilmiştir. 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması ile Rusyaya Ortodokslar üzerinde bir himaye hakkı tamnmıştı. Bu, Osmanh Rus münasebetlerini çekilmez hale getiriyordu. Bugün böyle bir mesele yoktur. «Petronun VasiyetnamesiOsmanlı Împaratorluğunun başmın üstünde Demoklesin kıhcı gibi duruyordu. Bugün bunun uydurma bir vesika olduğu ve batı diplomasisi tarafından etkili bir propaganda vasıtası olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Aynca daha önce de belirttiğimiz gibi, özellikle tkinci Katerina'dan sonra Rusyanın, güneyinden emin olma meselesine. güneyden sıcak denizlere ulaşma meselesine nazaran daha çok önem vermeğe başladığı dikkatten kaçmıştır. Şimdi mesele açıktır. Atatürk politikasının, jeopolitiğe dayanan ve herşeyi gerçek ölçüsü ile alan modern ve başanlı bir politika olduğu ortaya çıkıyor. Osmanlı Rus münasebetlerinde çatışma sebepleri çoktu, bundan dolayı savaştılar. Türk Rus ilişkilerinde ise çatışma sebepleri azalmış veya önemini kaybetmiştir, bundan dolayı barıştılar. Devletçe fakirliğimiz, halkça yok nılluğumuz ve asıl tarihi ıstırabımız, politika stratejbinla Uyinlnde ekonomik meselelerin önemini ve önceliğiği kestirememekten gelmiştir. Batı emperyalizminin sömürgeleştirme metodunun, kuzey emperyalizminin istilâ metodundan daha az tehlikeli olmadığını ve bu iki metod ve sistemin paralelliğini Atatürke değin anlıyamadık. Anlasıldı .. Zonruldak dramını kimin yarattıgı anlaşıldı. Dün sabah Babıâlinin bütün jazetelerini önüme serdim : Yüsde yetmiş beşine g5re suç komünistlerde . Bakanların konuşmalarını okudum : Onlara göre de snç komünistlerde... Bakan hazretleri, işçilere : Bnnlan yapan komünistlerdir, sakat ideoloji tahıpleriaır, milletini sevmiyenlerdir .. diyorlsr. Böylece de mesele sydınlanmış oluyor : Ah şn Binnr komonistler!.. Şn bizim maden isçilerini toprak fJtına ındırip me«ar kaa»r yerde günde on liraya çalıştıran herh»lde komünistlerdır... Şu altı milyon lira kârı 49 bin isçiye dağıt»c»k yerde bef • sltı yüz imtiyazh arasında taksim edenler de hernalde komflnisilerdir . ' Kimbilir belki komünistlerin bir tertibi ve kışkırtmMt İle Çalısma Bakanı olay yerine bir an önce gideceğine özel »ektör toplantısından ayrılmadı .. tşçileri zam dileklerine sürükliyenler de mnhakkak komünistlerdir. Ayda 300 lirayia günde 16 saat toprak altında çalışıp da gül gibi geçinirlerken bir de üstüne zam istemek fikri mııbakkak kızıllardan gelmedir. Şüphesiz ki sayın milletvekillerimiz kendilerine lam yaparlarken ve »yhklannı 5550 liraya getirirlerken komünistlerin t»hriklerine katiyyen kapılmazlar. Am» işçiler lam istediler mi, bunda mnhakkak komfinist parmağı vardır. Gazetelerin yazdıklarıns göre, isçilerin üstüne ates emrinl veren kimse de bellı detilmis .. Muhakkak kalabalığın arasından bir komünist, «Ateş!» diye bağırıp herkesi yanıltmıştır da isçiler ölmüşlerdir. İdare adamlannın işçilere kötü muamele etmesi de mnhakkak alçak komünistlerin kıskırtmaları yüzünden oluyor. loksa efendim, biz isçimizi sevmı, miyizT Tntmaı mıyırt • Nereden bakarsanız bakın! Gülünç kelimesinin İfade edemediği bir komedi sahneye konuyor. Yazık bizlere. . Zongnldaktaki maden işçileri yeraltında her an ölümle karfi karşıya çslışıyorlar. Biz onlara yerüstünde de ölüm snnnyoruz. Her yıl nice arkadaslarını is kazalarında kavbeden bn insanlarımıza işlerini bıraktılar diye ates açıyoruz. Toprağın altınd» mezar gibi oyuklarda ekmeklerini kazanmak istiyenlere sanki : ölümlerden ölüm befen... diyoruı. Sonra da ntanmadan : Ba isleri komünistler yapıyor .. diyoru.. Ahlâksııhgın ve vicdansızlıgın bn türlüsünfl ne tarih affeder, ne de çoeuklanmız!.. Maden isçilerimiz orada toprak altında kimür cevherini bilim için vatan düzeyıne çıkanyorlar. Onların yaptıkları is askerlik gibi bir vatan hizmetidir. Çok ağır sartlar altınds bnlonmaktadırlar. Onlara gSz&müzün bebeği fibi bakmalı, dertlerinı ilgiyle ve şefkatle ele almalıyır. Maroken koltnklards gerine gerine işçilere vatanseverlik konusunda ders vermiye kalkışan beyefendileri işçi tulnmnna soknp bir hafta için ocaklard» çalıştırsak akılları başlarına gelir, ve işçinin haklı mı haksıs mı oldngnnu 0 zaman anlarlar. Bakanlarından, polıtikacılarına, idarecilerine, sarı gendikaların midesi sişmiş baskanlarına, eline kalem almış çazetecisine kadar herkesin sayıyla kendisine gelmesi gerekir. Bunlar maden isçilerini itham edecek yerde kendi vatanseverliklerini terazlnin bir kefesine koyup sorumlarının ağırlığı ile tsrtmalı... Ve kendi kendilerine sormalıdırlar : Acaba biz vazifemizi yaptık mı? Her türlü itham bn sorunun hesabını verdikten sonrs saygıya deiecektir. Resimli Bilği Bugün 64. sayısı çıktı. Eski sayıları azalmakta olduğundan eksiklerinizi süratle tamamlayınız. İSTEME YERİ : Balcs Bavilik TxkiUt> Sonuç H Bateş Reklâm 34/2960 SATILIK EMSALSİZ ARSA Beyoğlu, Taksim meydanında denıze nâzır 12 metre cephe ve köşebaşı 360 metrekare. bodrum dahil 9 kat otel ve 15 hanı inşasma. Fiatı 1.500,000 Liradır. Müracaat saat 1012 ve 14 17 Telefon: 44 39 07 Cumhuriyet 2962 Blandax Daha konsantre daha ekonomiktir Bir kaç damla kâfidir! Saçınızı temizler parlatır v ı ipeK gıbl yumu sak yapar, kepekler. yok eder tUMOM WERKE GROSLEY Plyııanın EN BOYOK BOyOklüğDne göre ENUCUZİCi EMÂYE Yeglne BUZDOLABlDtR BoğazlarBasraSüveyş T lrklye politikacılannın, boims j lar Basra ve Süveyı üçgeni nin (Altın üçgen) en eski tarihler den başlamak üzere günümüze kadar hiç eksilmeden devam eden önemi ve kuvveti üzerinde düsünmeleri lâzımdır. Ortadoğu, modem könsepte göre, jeopolitik bir birim ve bütündür. Boğazlar Basra ve Süveyı üçgeninln ticart, siyasi, tarihî ve jeopolitik bütunlük bakımmdan dünyada çok önemli bir veri olduğu anlaşılmahdır. Bu fiçîenin bütünlüğünü ve kuvvetlni tormediği müddetçe, bir polltikanın, Ortadoğudaki güçlükleri top\ekun yenebileceğine kanl değiliz. Bır Kürdistan emrivakisinin önlenmesi bakımmdan Turk, Irak v i ^ te «* lusuaMi TRAŞTAN SONRA... TARR TARR kullanmakla ertesl gön dahf rahat tra; olur. sunuz. TARR ile sivilcelar usturanın atesl ve cilt gerginllkteri tamamen kaybolur
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear