Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8AHİFE tlrt C Kastm 1965 CUMHURtYBT ASİ GENCliK ::!: Isllenmişi var! Hükumet programı günün konusu. Bunca zamandır kös dlnle J mis olanlann bir de program dinlemesi ne bir eksikliktir, ne de bu , fazlahk. Yapacağız, edeceğiz, kuracağız Vaadler, vaadler... Lo , kantamn camma asılmıs yemek listesi oknr gibi program okumak • eski usullerimizden biridir. Ancak Süleyman Demirel'in de hakkı • nı yemiyelim. Vaadleri arasında yapabilecekleri de vardır. Bn gerçeği bana bir soför vatandaş hatırlattı. Yalnız Istanbnl kaldınmlannda değil, hayat yollarında kilometre saatini bir hayli eskitmiş olan b« arkadaş gözü yolda ve eli direksiyond» iken konustu : Hakkını yemeyin abi, dedi, bazı şeyler yapacaktır Dn adam... Meselâ?.. Meselâ para basabilir. 4 Gazeteyi alıp proşramın özetini açtım : Tamam, dedim, onu yapabilir. Kıbrıs dâvasını halledebilir mi? O işi papaz bilir abi, dedi, ama Servet Beyanını kaldırabilir... Tamam, dedim çazeteye bakarak, işsizlik sigortan koyabilir mi? Onu Allah bilir abi, dedi şoför, ama tüccara kredi açabilir. Peki, dedim gene programı okuyarak, bütün köylere oknl götürebilir mi? Götüremez abi, dedi şoför, ama Plânı değiştirebilir. Petrolde millî menfaatlere uygun politika yürütebilir ml? Onn Allaha havale et abi, ama yabaneı sermayeye imtlyaz verebilir. tssizlere is bnlabilir mi? Bulunmusu v&r abi, vergilerin açıklanmasına son verebilir. Dıs ticaret dengesini düzeltebilir mi? Düzeltilmişi var abi, daha çok borçlanabillr. Devlet masraflarını kısabilir mi? Kısılmışı var abi. ama memurlara zam çıkarabillr. Fakirliğin önüne geçebilir mi? Geçilmlşi var abi. daha çok sayıda lengln yaratabilir. Sniistimalleri önliyebilir mi? önlenmisi var abi, mütaahhitlik müessesesini geliştirebilir. Plânı tam tatbik edebilir mi? Edilmişi var abi, plânı busbütün rafa kaldırabilir. Kadastro işini tamamlıyabilir mi? Tamamlanmm var »bi, toprak sahiplerine daha çok İmtlyaz verebilir. tthalât mallarını yurt içinde imal edebilir ml? Edilmişi var abi, ithalâta hız verebilir. Baktım ki soför arkadas benden çok gerçekci. Zira ben proçramı okudukça cevabı yetiştiriyor. Ve programda hem benim sordnklarım var; hem de onnn cevaplan var. Onnn cevapları yapılabilecek işler, benim sordnklanm yapılamıyacak isler. Devam ettim : Hürriyet rejimini ânzasız isletebllir mi? tslenmişi var abi, 141'i isletebilir. Atatürk ilkelerine baglı kalabilir mi? Kalmışı var abi, dinî tedrisata önem verebilir. Tarım işçilerini de sosyal sigorta içine alabilir mi? Şoför tam cevap verecekti ki, lâstik patladı. Yolnn kenanna aldı'arabayı .. Bu politika isi bizim arabaya benzer abi, dedi, lâstik patlayıncaya kadar konusulnr. Sonrası paydos Sık sık patlıyor mn lâstik? Eskiden daha seyrekti: şimdi sıklastı. Bizim Ustiklerin yü«ü de bazı politikacıların snratı çibi aşınmıştır. Kaplama yaptırdım, tntmadı. Yenisini alacagım, paraya acıyornm. Arnavut kaldırımlı boznk düzen yola tükürdü. Böyle yola böyle lâstik çok bile... dedi. zel teşebbüse, yerli ve yabancı lermayenin yapıcı gücüne ve genellikle serbest plyasa mekanrzmasının üstünlüğüne inanmıs gibi cözüken Adalet Partisi, serbest seçimle ve tek başına iktidara gelmis ve Sayın Süleyman Demirel'in Başbakanlıfında kurnlan yeni hükumet «programını> hazırlıyarak Mecliste okumnstnr. Bngün hemen hcrkesin üzerinde durduğu en Snemli konulardan biri sudnr : Acaba, yeni bükflmet bn programı ile iktisadi politikamıza ne yönde ve ne nispette yenilikler getirmektedir? Adalet Partisi, secimden önce yaptığı vaadleri, İktisadi bünyemizde yeniden sarsıntılara sebep olmadan ve ekonomik gelişmemizi aksatmadan, yerine getirebilecek midir? Yoksa, Türkiye 1950' lerin denemelerini iyi ve kötü tarafları ile yeniden yaşamak duromunda kalacak mıdır? Yeni hükumetin faaliyet programının iktisadi yönünü tarafsız bir gözle incelerken, bn suallerin cevaplandırılmasına önem ve ağırlık vermeye çalışacağız. Yalnız, daha önce bir hnsusa işaret etmek isteriz, Hükumet programı, özellikle iktisadi konularda, Adalet Partisi'nin «seçim bildirisi» nin aynen tekrarından ibaret olnp, birçok noktalarda bir hükuraet programından beklenen açıklık ve kesinlik mevcnt değildir. Programın seçim bildirisinden bir miktar farklı oldnğn birikt konuda ise kullanılan ifadeler daha yuvarlak ve daha az ke•indir. Oysa, hükumet programınds bir siyasi partinin temel görüşünü ve felsefesini aksettinnek (çin knllanılan fikir ve ifadelerden çok, önümiizdeki birkaç yıllık dönemde hangi işlerin ele alınıp ne yönde çözümlere bağlanacağms dair kesin ve açık görüşlerin yer alması gerekirdi. O üknmet programında takdim edilen sekliyle I veni iktisadi politikanın yönü özellikle yapı' lan vaadlerin gerçekleştirilebileceği far» ve kabnl edildiği takdirde • bngünkünden bir hayli farklı gibi gözükmektedir. Bunnnla beraber, tealdı ki, hükumet programının difer kısımlamel ilkeler ve ana hedefler bakımından yeni polinnda böyle bir bütçe politikası ile taban tatikanın Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânında kabana zıt olan bazı tedbirler yer almaktadır. bul edilenlerden fazla farklı olmadığuıı söyliyeMeselâ, (1) «kalabahk ve gelir seviyesi düşük vabiliriz. Hürriyet düzeni içinde, hızlı ve dengeli tandaşların eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve ubir iktisadi kalkınmanın gerçekleştirilmesi; issizlastırma ihtiyaçlarını daha genış ölçüde karşılıyaliğin süratle ortadan kaldınlması; bölçeler arası bilecek» bir âmme masrafları politikası lzlemek; gelisme farklarının azaltılması; dış ödeme açık(2) cgelir kaynakları yetersiz bulunan mahalll lanndaki dengesizliklerin süratle azaltılması; sosidarelerle belediyelerin ihtiyaçlarını karşılamak yal adalet dengesinin sağlanması; ve nihayet kal ' uzere, Devlet bütçesinden gereken yardımlan yap kınma gayretlerinin uzun vâdeli plânlar çerçemak»; (3) «halen 0o90'ı yoldan, co6O'ı içme suyunvesinde yürütülmesi. Bütün bn temel ilkeler ve dan ve °b98'i eiektrikten mahrum bulunan köylehedefler bundan önceki hükumetler tarafından da rimizin kısa ramanda bu durumdan kurtulmalankabnl edilmis, Kalkınma Plânında yer alnuş ve nı sağhyacak bütün tedbirleri almak»; (4) «Çiftnygulanmaya çalısılmıs husnslardır. çileri, geçimini zor temin eden küçuk esnafı sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlandırmak»; A.P. bükumetinin programındaki «yeni yön>, (5) ithal ikamesini hızlandırmak için «çeşitli alandaha ziyade bn hedeflere ulaşmak için knllanılarda daha büyük yatınmlara gitmek». Bütçe harlacak araçlann ve alınacak tedbirlerin seçiminde camalannın milli gelire oranının azaltılaeağı ifagörülmektedir. Bn seçimde ağırlıkların değistiğide edilen bir fîlkede bfltün bnnlann nasıl gerçekni ve A.P.'nin temel felsefesine nygnn olarak lestirilebilecegl, üzerinde dnrmaya deger önemli «özel tesebbüsü destekleyici tedbirlere» ağırlık bir hnsnstnr. verildiğini görüyornz. Bn görfisü destekleyen ifadelerden bazılarını kısaca bnrada tekrarlıyalım : Hükumetin, programda yer vermedigi ve do§) «Refah Devleti anlayışımız iktisadi bünyelayısiyle açıklamasında fayda görülebilecek bir mızin karma ekonomi^esasına dayanmasından ildiğer nokta da şndnr: özel sektör kendinden bekham almaktadır... Bizim karma ekonomi anlayışılenenlerl yapmazsa, nmnlan gayreti göstermeıse mıza göre, Devlet faaliyeti ve kamu sektörü vaveya istenen yönlerde göstermezse Türk ekonotandaşın mutluluk ve refaha ulaşma çabasında misinde gelisme hızının düsmesine göz ynmnlaona yardımeı olmak, onu desteklemek zorundacak mıdır? Yoksa, geçici bir süre de olsa, devlet dır.» özel sektörün yapabilecegi, fakat simdilik yapmaQ «tş hayatında yetijmiş müteşebbislerimiz, dığı işlerl fizerine alacak mıdır? Ayrıca, ProgramTürkiyede büyük işlerin görülebilmesi İçin Devda proje ismi zikredilerek yapılacağı vaadedilen letin birleştirici ve bağlayıcı bir rol oynamasını sınai tesisleri kimin yapacagı hnsnsn da açık decarnri kılmaktadır.» ğil. Bnnlan yine devlet mi yapacak, yoksa «özel sektör belki vapan diye beklenecek mi? Q «Sanaj'ileşmemizin ilerlemesinde ve özel teşebbüs alanında büyük yatmmların gerçeklesmesine yardım için sermaye piyasalarının kurulma»ına ve geliştirilmesine çalışacağız.» ükumet programının ve hattâ A.P.'nin beQ «Müteşebbisler ve idareciler için yetistirme nimsedigi temel gelişme politikasının bence ve olgnnlaşma knrsları açılacaktır; sanayicilerien zayıf tarafı «finansman* yönüdür. A.P. belmize pazarlama... ve genel konjonktür hakkında ki bazılarınm fazla liberal bnldcklan için hoslanlüzumln bilgiler verilecektir^ madıklan fakat aslında farklı bir metotla iktisadi Q .Döviz kontrolleri tedricen azaltılacak ve kaynaklarımızı seferber edebilecek yeni bir poliTürkiye serbest bir iktisat düzeninin kamçılayıcı tika getirmektedir. Fakat, bn yeni politikanın dadinamik şartları içinde çalışmaya başlıyacaktır.» hi ynrdiçinde tasarrnf seviyesinin artırılmasmı Yeni hükumetin, Türkiyeyi süratle kalkındırzornnln kıldıgı nnntnlmaktadır. Halkın, istiyerek, mak için, hangi «dinamik unsurların» yapıcı faaseverek yapacafı tasarrnflaria hızlı kalkınmaj»ın liyetlerine güvendiğini göstennek bakımından, finansmanının sağlanamıyacağı, buna verçi ve yukarıda verdiğimiz ömeklere «yabancı sermaye», benzeri yollardan gerçekleştirilecek tasarrufların «devletçilik», «karma teşebbüsler» konusundaki da ilâvesi gerektiği hatırlanmamaktadır. Oysa, görüşlerini de katarak bu örnekleri çoğaltmak kalkınmayı yüzde yüz özel sektör eliyle gercekmümkündür. lestirmek istesek bile, halkın hoşuna gitmiyen bazı tedbirlerle toplam tasarrnf sevivesini yükseltmek ve tüketim harcamalannın yıllık artıslannı belli hndntlar içinde tntmak zornndayız. eni hükumet programında Türkiyenin ekonomik ve sosyal gelismesini geciktiren bazı teBu acıdan ele alınca, yeni hükumetin programel problemlere oldukça isabetli «teşhislerin» mında 1966 Kalkınma Programının 2.5 milyarı akonnldnğnnu görüyornz. Bnnlann büyük bir kıssan kamn sektörü finansman açıgını nasıl karşılımına Birinci Kalkınma Plânında da geniş yer veyacağma dair tedbirleri zikretmemiş olması örilmiş olmakla beraber, A.P. hükfimeti tarafından nemli bir eksiklik sayılabilir. Aksine, vergi zlyaıda bunlann yeniden «teshis. edilmis olmalan bünı önlemek amaciyle alınmıs bazı tedbirlerin kalyük bir anlam tasır. dırılması, tasarrnf bonoiarının varidatını az3İtacak tedbirlerin vaadedilmesi, yeni hükumetin, baBunlardan ikisi, daha çok siyasi karakterdezı çevreleri memnnn edebilmek kaygısı ile «açık dir. «Demokratik rejimin başansı için... bütün sibütçe» politikasına döneceği yolnndakl kanaatleri yasi partilerin... asgari bazı müşterekler etrafıntuvvetlendirmektedir. da ittifak etmelerini» laruri gören A.P. hükflmeergi ziyaının önlenmesi için, servet beyanınti, gerek bu teşhisi ile gerek «memleketi her yıî dan ve vergilerin açıklanmasından belki daha seçim tansiyonnnda tutan» bngünkü fiili seçim dümüessir ve daha ilmî metotlar vardır. Belzeninin defistirilmesi vaadi ile ekonomik geliski deği! muhakkak vardır. Ve bunlar üzerinde de meyi hızlandırabilecek iki önemli sartın yerine ralısmalar yapılmış, teklifler hazırlanmıstır. Fagetirilmesi zorunluğuna isaret etmiş olmaktadır. kat, bn alternatif tedbirlerin kabulü ve uysulanBütün siyasi partiler Türkiyenin süratle kalkınması politik bakımdan çok daha büyük güçlükdınlması zorunluğuna inandıklarına göre, A.P. lerle karsılasır diye düşünülmüstür. Yeni hükuekonomik ve sosyal gelişmemizi hızlandıracak met, bn konnda samimi i«e önce bn «daha ilmî» «ciddî tedbirierle» Meclise geldiği takdirde, aratedbirleri almasını ve onların olnmln etkilerini dıgı «asgari bazı müsterekleri» bnlmakta güçlük görmeye basladıktan sonra mevcntları kaldırmak çekmiyecektir sanırım. Meselâ, hazırlıyacağı kalyoluna eitmesini tavsiye ederiz. kınma plânının fjnansmanı için vertilerin artırılAksi halde, halka çok sey vaadeden ve ekonoması, ya da vergi ziyaının «ilmi metotlarla önlenmik gelismemizi hızlandırmak isteyen yeni hükumesi»serekirse, hükumetin. bn amaçla getireceği metin kısa zamanda is yapamaz duruma gelmesi tasarılar mnhalefetteki partiler tarafından köskuvvetle mnhtemeldir. teklenmeyip, büyük bir ihtimalle, desteklenecekHükumet programında hiç yer verilmiyen bir tir. diger önemli konn da fiankalarımızdır. Türkiyenin Programda isabetle teşhis edilen problemleren pahalı çalısan ve en çok islaha mnhtaç müesden bir diçeri «Devlet hizmetlerinin yeterli seseseleri olan ticarî bankalarımızın, yapıcı bir gökilde görülmemesi». «pahalı bir Devlet idaresinin rüsle problemlerinin ele almması. hastalıklarının knrulmus bulunması», ve bn yüzden hem merkezi süratle tedavi edilmesi. özel sektöre önem veren hükumet teskilâtında. hem tktisadi Devlet Tesekbir hükumetin ihmal edemiyecegi bir konn olmak küllerinde kavnakların israf edilmekte olmasıdır. gerekirdi. Milli Birlik tdaresinden beri üzerinde durulan ve Kalkınma Plânında da önemle ele alınıp üzerinde çalısılan bn konuları, veni iktidann benimsemis olması sevindiricidir. Temenni edilir ki yeni hüukarıda çok kısa bir şekilde, yeni hükumetin kumet, eskilerden daha dinamik bir tntumla bn programını kuvvetli ve zayıf taraflanna isaönemli prohlemin çözümünü süratle gerçekleştiret etmek suretiyle elestinneye çalıstık. Bn rebilsin. elestirme de açıkçs göstermektedir ki, hükumet Bngünku dıs ticaret rejirainin, gümrük mevprogramında sarih olmıyan bazı Snemli noktalar svatımn ve çeşitli takyidatın olnmsnz etkileri ve vardır ve bn konularda yapılacak açıklamalar bnnlann usulsüz uygulanmasından doğan çeşitli halk oynnn aydınlatmak bakımından son derece mahznrlar Programın «isabetli teshisleri» arasınfaydalı olacaktır. da sayılabilir. Bunlann. Türkiyenin bneünkü sart Yeni hükumet, esas itibariyle Türkiyenin telanna uvgun bir sekilde veniden düzenlenmesi hamel ekonomik problemlerine baıı doğrn teşhissanlahilirse yeni politikanın iktisadi kalkınmaler koyabilmistir. Fakat, getirmeyi düsündüğfl mızı olnmlu vönde etkiliveceği muhakkaktır. • tedavi» çareleri bazı konularda yeterli gözükmemektedir. Özellikle «kalkınmanın finansmanı» konnsunda bu kesinlikle böyledir. Yeni hükumetin, bu konularda da etkili tedükumet programında. A.P.'nin seçim bildiribirler almasının başarı şansını artıracağı muhaksindeki «çelişmelerin» aynen muhafaza edildikaktır. ğini de görüyoruı. Daha önce, başka bir ince H Yeni politikanın yb'nü Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi lememizde de işaret ettiğimiz gibi, bn çelişmeler A.P.'nin sağlam ve mantıkî bir «kalkınma modeli> nden mahrnm oldn^n intibaını insanda uyandırmaktadır. Bunnn nedeninl tekrar kısaca özetliyeyim: A.P. «relah devleti» tezinl, yani herkese Is, herkese refah saglıyacağı fikrini savunarak ifctidara gelmiştir. Ayrıca, modern devietten beklenen «refah devleti» hedeflerinin gerçeklestirilmesinde ferdi öne alan, özel tesebbüse ağırlık veren «tadil edilmiş kapitalist bir düzeni benimsemiştir». En büyük sosyal adaletsizliğin işsizlik oldnğnna işaret edilerek «kütlelere iş imkânları açan. bir tam çalışma politikasının izleneceği vaadedilmiştir. Ayrıca, hükumet programında, belki de bn amaçla, isim zikrederek ve aynntılara giderek çeşitli bayındırlık işlerinin ele alınacagı, birçok tesislerin tamamlanacağı, mnhtelif sınai projelerin süratle ele almaca|ı ifade edilmektedir. öyle anlaşılıyor ki, bütfin bunlar için plân ve programIarda yer ve devlet bütçesinde «tahsisat» aynlacaktır. Oysa, Programın bütçe politikası ile ilgili kısnunda aynen şöyle denmektedir: «Yıldan yıla, kamn harcamalannın hem hacim, hem de millî gellre nispetle yüzdesinin artmasını önlemek yüksek raasraflı bir bütçe politikasına, son vermek azmindeyiz.» Devlet masraflannın daha dikkatli harcanması, bütçenin verimli ve etken bir araç olarak kullanılması, hiç süphesiz, arzn edilen bir şeydir. Fakat, bn, bütçedeki harcama seviyesinin ve hele yatırım harcamalarının azaltılması anlamına gelmez. Halka bol keseden hizmet vaadeden, istihdam seviyesinin yükselmesini isteyen bir hükumetin devlet bütçesinde kısıntı yapması ve he. le bunun millî gelire or'anını düşürecek bir politlka izlemesi mümkün degildir. Hattâ, bn işlerin bir kısmmın özel tesebbns tarafından yapılacagına inansa bile, hükumetin, bütçenin transferler bölümüne özel sektörün kaynaklarını takvlye edecek tahsisatı koyması gerekecektir. Prof. Dr. Besim ÜSTÜNEL Barış güvensizliğinin getirdiği hayal kınkhğı ı klnd Dünya SavaşıniB, daha önce kısaca belirtmeğe çahştığımız sıkıntüı koşulları içinde yaşıyan, yetişen çocuklar, gençler savaşın sona ermesiyle beklediklerl rahata, huzura kavuşamadılar. Savaşın bitimiue bağladıkları ümitlerinin boşluğunu gördüler. Başka bir deyişle, savaş çüvensizliğinin yerinl banş güvensizliğinin aldığına şahit oldular. Bunun sonucu olarak, büyük bir hayal kınklığı ile karşılaştılar. Çocuklar ve gençler de yetış kinler gibi savaşla beraber herşeyin sona ereceğine, bütün zorluk İann ve sıkmtüann kayıp olaca*lanna inanmışlardı. Onlar da bu inançlannda yanıldıklannı gormekte gecikmediler. Sa\3şın, sona ermesinden sonra da devam eden m ıı Halis ÖZGÜ durgunlaşraağa başladığı yetişkinlik, geriledigi yaşlılık çağma ulaşır. lumsal sorumluluktan kaçmak Istemeleridir. İ Gelecek endişesi " kinci Dünya S»vaşının bitiminden sonra devam eden karışıkhklar. gelecek endişesi, özellikle, çeşitli nedenler yüzünden kişilik bakımından yeterli bir şekilde Belişememiş, vücut ve dengesine nlaşamamış çocuklar, gençler üzerinde derin sarsıntüar, çöküntüler meydana getirdi. Onların gelecekle ilgili endişelerini busbütün kuvvetlendirdi. Bunun sonucu olarak, en ziyade bu tipteki çocuklar ve gençler, bugünlerinden en iyi bir şekilde yararlanmanın yollannı aradılar. Kendilerinde güvensizlik ve ümitsizUk yaratan bir yarın için ufraşmak arzusunu duyamadılar. Bu İ H Sonuc •••• •••• •«•• •••• •••• ••«a «••• I. •••• •*•• • ••• •••• ilii •••• :.:: •••« • ••a • ••• • ••• • ••• :::: •••• •••• •••• •••• •••• •••• • ••a a*«a • ••• • ••• • ••• IMI aaaa • ••• :::: K •••• •••• aaaa aaaa aaaa • III llll aaaa aaha aaaa aaaa aaaa :::: içbir zaman, insanı kendisine ve baçkalarına kusurlu göstermek suretiyle mükemmel bir hale getiremeyiz. insanı mükemmelliğe nlaştıran yol çevre tarafından ve daha yaşamın ilk yülanndan itibaren yaratılan mükemmel olabilme ümididir. Normal lnsanm yaradılışında iyi olmak arzusu yer almaktadır. Almaktadır; çünkü, insan herşeyden önce yaşamak, mümkun oldugu kadar en iyi bir şekilde yaşamak istemektedir. Normal bir yaradılışla dünyaya gelen bir insanın iyi olamamasının nedeni normal koşullar içinde yaşamals olanağından yoksun kalmasıdır. «Asi gençlik» adını verdiğimiz gençlik tipinin meydana gelmesinde sosyal faktörler, özellikle. yanbs eğitim sistemleri geniş ölçüde rol oynamaktadırlar. Biraz önce de işaret ettiğimiz gibi iyi olmak olanağım bulamıyan normal yaradüışlı bir kimse, birçok hallerde, sırf iyi olmak ümidini kaybettiği için fena olabüir. Aynı şekilde, çeşitU nedenler yüzünden sosyal çevrelere uymakta zorluk çeken, bazı davranıs boznkluklannı gösteren insan, yaşı ve çağı ne olursa olsun İyi olmak arzusunu hiç bir zaman tamamiyle kaybetmez. Yalnız bir daba tekrar edelim: İyi olan ve olmıyan insanda daha iyi olmak arzusunu yaratan şey daha iyi olabilmek ümididir. Bu ümidi meydana getiren şey ise çevrenın olumlu etkileri ve bu etkilerle güçlenen varlık güvenliği duygusu, varlık yeterliliği bilincidir. lnsanm kendı varlığmın değerine inanabümesıdir. İnsanın kendisini sevebilmesidir. Zamanumzm derinliğine psikoloji diliyle, fena insan herşeyden önce kendisini sevmekte zorluk. çeken, kendisini sevemiyen: kendisinden nefret eden insandır. İnsanın intıbaksızlı !••••• ••••••••••••ll«IH ğı kendisini sevememesinin bir sonucudur. S O N •••••••• •••••••••••••••••I1UIM' İ1JI\\ Cüxel AnterikaU.. Amerikayı anlatıyor: Dağıtım: Uğrak Kitabevi Beyazsaray, Beyazıt FAHİR ONGER YAYINLARI P.K. »18 İST. Cumhuriyet 134G5 aaaa aaaa aaaa İngiltorenin Sussex bölgesinde 2 büytik Ast gençlik çettsi «Mads» ve «Roekers» ler büyük kavgaya rutuşrauşlardı. Resimde kavgacüardan birini uzaklaştırmaya çalişân 3 fdrülüyor. !• •• !••• • ••• • •«• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• «••• :::: Barut meselesi H •••• ••aa llll ıııı ııı* ıaıı iaıı •III •ıaı İsabetli teşhisler Y sıkıntılarının yanında yeni ve başka problemlere göğüs germek zorunda kalriıiar. Dünya, savaştan sonra da ekonomik, sosyal bnnalımlar içinde yıllarca bocaladı. Savaş boyunca .birçok memleketlerde şehirler harap oldu. Bu yüzden milyonlarca insan bannacak yer bulmakta zorluk çekti. Binlerce aile her memlekette bütün fertleriyle bir evin, oteün, pansiyonnn bir odasına sığındı. Bu yüzden, yine her memlekette binlerce çocnk gelişmesi için gerekli koşullardan yoksnn kaldı. tstediği gibi hareket edemedi. Çağının oyunlannı oynıyamadı. Kısacası çocuklugunu tam olarak yaşiîamaclı. Çocukluğunda yaşıyamadığı çocuklugunu daha sonraki çağlannda devam etürmekten uzak kalamadı. İnsamn içinde yaşadıgı çağı Um olarak yaşıyabilmesi için daha önceki yaşam evrelerini gerektiği gibi yaşamış olması, başka bir deyişle, insanın çağnun tam insanı olabilmesi için daha önceki çağlann da tam insanı olmuş olması gerekmektedir. tnsan yaşamında yer alan bir boşluk daha sonraki çağlarda başka ve daha geniş boşluklann meydana gelmelerine yol açmaktadır. V Güvensizlik Kötümserlik B S"! aaa ııı aıa iii ••a ••• • •a llll ıaaa ılıı • II ••• • •• llll • •• ••a ııaa ıııa >*•• !••• Jlll «••• aaaa Sonuç Y • ••• •aaa «••a l l l l •••• ıııı ••>• • ••• • • ••• • •ca •••• III Celişmeler H undan başlta, tkinci Dünya Savaşının bitüninden sonra da genel bir güvensizlik, ümitsizliğe geçen bir kötümserlik dünyanın her yanını sarmakta ve sarsraakta de\am etti. Tarihte eşl görülınemiş ıztıraplara yol açan İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra da mılletler arasındaki anlaşmamazUklar kaybolmadılar. Yeni anlaşamamazlıklar ortaya çıktılar. Sıcak savaşın yerini soğuk savaş aldı. Aşağı yukan bütün dünya milletleri sürekli olarak. daha öncekilerden çok daha korkunç bir savaşın, üçüncü dünya savaşının korkusu içinde yaşadılar. Çeşitli haber kaynakları, radyolar, gazeteler, dergiler ve savaştan birşeyler bekliyenlerin uydurduklan, yaydıkları haberler bu korkuyu devam ettirdiler. İnsanlar, özellikle, gençler İkinci Dünya Savaşında, çocukluklarında duydukları ve bilinç altlarında yerleşen endişeleri, korknyn daha kuvvetli şekliyle yeniden yaşamaktan uzak kalamadılar. Oysa, onlar çektiklerini unntmak, geçmişte yasıyamadıklarını elde etmek, tnutlu olmak, mutlu bugfinkü yaşam ve mutlu bir gelecek ümidiyle geçmişin ıztıraplarmdan kurtnlmak istiyorlardı. tnsan her çağda ve yaşta mutlu olmak istiyen, mutluluk peşinde koşan bir varlıktır. Yalnız, insanm en çok mutlu olmak arztısıı nu dnyduğu çağ gençlik çağıdır Çünkü, insan varlıgmm en dina mik vaşayış olanağına bu çağ<1a nlaşır. Bu çağa baskılı. bagımlı ozgürsüzlük içinde geçen bir vaşam evresinden, çocukluk cağından gellr, Bu çağdan yaşamın nu olağan saymak gerekir. Ger«kir; çünkü, insan gelecekten beklediği şeyler ölçüsünde çaUşabllen bir varlıktır. İkinci Dünya Savaşından sonra, geleneksel sosyal düzene uymıyan, insanın yaradılışına, psıkanaliz diliyle, haz prensibine daha uygun bir yaşam şeklini sağlamağa elverişli bir dünya görüşünü yansıtan fikir, felsefe akımlarına, öezllikle, Varoluşçuluğa karşı «Asi gençliğin» fazla ilgi göstermesinin en önemli nedenlerinden birini burada, gençliğin savaş yıllan boyunca çektiği sıkıntılann yarattıklan sarsıntılarda ve savaştan sonra da devam eden ümitslzlikte, bu Umitsizlikle değerlenen hayal kırıklığında anyabiliriz. Mntluluğnnun kaynaklanm daha ziyade kendi varlığında anyan insan mutsuzluğunun nedenlerini çevrelerinde ve başkalannda aramak eğilimini duyar. Bu davramş sekliyle mutsuzluğunun acılannı azaltmağa çalışır. Evrensel bir mahiyet taşıyan bu insan özelliği yetişkinlerin sebebiyet verdikleri acı olaylann etkilerini fazla duyan bazı çocuklarda ve gençlerde daha belirli bir mahiyet kazanabilir Bu çocuklarda ve gençlerde, katlandıkları acılann bütün sorumluluklannı yetişkinlerde ve yetişkinlerin yönettikleri dünyada aramak eğillml şeklini alabilir. Savaş sonrasını izliyen yıllarda ve hatta zamanımızda, bazı gençlerin varoluşçuluğa, özellikle, Sartre'in varoluşçuluğuna karşı olağan üstü bir ilgi göstermelerinde çevrelerine bağlanamamalan, bunun sonucu olarak, çevreleriyle açık \^ya gizli bir sekilde mücadele etmek arzusunu duymaları, r geleneksel yaşamı de\ am ettirmeğe elverişli, tarihle, kültürle, toplumla bağlarmı koparmak, top ÖĞRENCİLER. Üneversıtelerde. Yuksck Okullarda, Akademilerde ve orta oğretlmde parasız okuma tmkanlarını, öğrenım için di} ülkelere nasıl gidileceğıni, Burslar Yurtlsr ve uzun vadell ögrenim kredilerine ait bilgileri YALNIZ bu kitapta bulacaksmız. BÜTÜN KİTAPÇILABDA ARAYINIZ. G«nel Dağıtım: BATEŞ fst. Cumhurıvet 13496 AlıbnfcSjr. Ç.fa» Sekok No. 40 A. *• H. APİKOÖtU «»IfrtJtEI Mamiak T«WM , n n n Telgro* , NomU Sanık İlâncılık: .../13473 SUCUKIAIIMIZ . fENMİ SUİtm OTOMATİK M A K İ N C I E I t E İMAl I D İ I İ I nâncıhk: 'J592 13469 ÇOK ACI BİR KAYIP Keşan ve İstanbul'un tanınmış çiftçilerinden İsmet Maltepe'nin eşi, Kadir Maltepe ve Sıdıka Koyuncu'nun kardeşleri, Mehmet ve Hakkı Jlaltepe, Naime Üner, Gülten Çil'in babalan, Zehra Maltepe, Mustafa Üner, Sevgin Maltepe ve Burhan Çilin kayınpederleri VEFAT Merhum ve merhume, eski Dilyunu Umumij'e Muhasibi Giritll Besim ve Melek kerımesi, Dr. Rıza Tarcan'ın sevgili eşi, Prof. Bülent Tarcan, Y. Mimar Ercument Tarcan ve Piyanist Haluk Tarcan'ın sevgili anneleri, Asiye Tarcan, Neclâ Tarcan'ın kaymvalideleri, Vedia Öztark, merhume Sebia Şerbetçi, $efia Onaran, Senia Büket, merhum, Efık Akbay, Piraye Akbay, Azmi Akbay, Kadri Akbay'ın ablaları, Avukat Hakkl Onaran, merhume Nermin Kutlu•oy, Nedira Şerbetçi, Selma Demirci, Yaşar Büket, Hamlt Şerbetçi, Avukat Doğan Onaran'ın tejrzelerl, Besün Tarcan, HOlya Tsrcan, Befil» Tarcan, C«n Tarcan'ın babaanneleri Salihatı Nisvandan S Kasım 1965 gunü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Muhterem na'51 6 Kasım 1965 günü (Bugün) Levent Âfet Yolal Camiinde öğle namazı ed» edildürten sonra ebedf lstirahatgâhms tevdl kılınacaktır. Mevl» rahmet eyliye. Çiçek fönderümemeıî rica olunur. EŞt ve COCUKLAR1 Cumhuriyet 13490 EMİN MALTEPE 4 Kasım 1965 perşembe günü anî olarak Hakkın rahmetine ka\uşmu§tur. Cenazesi 6 Kasım 1965 cumartesi (Bugün) öğle namazuıı mütaakıp FATİH Camiinden kaldırılarak Edirnekapı l Aile Mezarlığjıdaki ebedî istirahatgâhına evdi edilecektir. AJLESİ Cumhuriyet 13486 • Sevgili Aile Büyüğümüz S AUNA VENUS Masaj ve Güzellik Enstitüsü MUŞTERILERININ HIZMETINE AÇILMIŞFIR Diplomah masöz ve masörler Ültramodern masaj âletleri Parafin Bayan Kuaför salonu Milk Bar, Tam konforlu servis Her gim hizm^tiriz îdir. Mustafa Kemal Paşa Caddesi 54/ AKSARAY Ömür Pastahanesi Karşısı Tel: 27 95 07 27 76 57 İlâncılık: 13472 BEDİA TARCAN