Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHÎFE fifft S Kasım 1965 CUMHURÎYET MALZENE M SEÇİM SOSYOLOJİSİNE Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL ile CHP arssındakl farkı çok geniş tuttnklan görülmektedir. (Bak: Akşam gazetesi, 8 Ekim 1969, • 5). • Seçim tahminlerinde aydınlan ve gazetecileri yamltan sebeplerden birinin de Batı modellne göre düşünmek ve yornm yapmak oldnğnnn sanıyoruz. «Zonguldak olaylan» nı gözönünde bulundurarak seçmenleri arasmda çok sayıda işçi bulunan bu ilimizde TlP'in «millî bakiye» den 16.000 oy alacafının tahmin edilmesine karşüık (Bk. Milliyet gazetesi, 7 Ekim 1965, T. Aytul, Kim, nerede, ne kazanacak? s. 3) resmî sonuçlar aynı Ude TIP in aldığı oy sayısının sadece 4.856 olduğunu gostermektedir. (Bk. T.C. Resmi Gazete, 19 Eldnı 1965, sayı 12130, sayfa 11) una benzer örnekler çoğaltılabilir. Anlaşılan şudur ki tahmin yapanlarm seçmenleri etkileyeeeğini sandıkları motiflerle gerçek durum arasmda bir yakınük mevcnt değildir. Büyiık seçmen çoğunluğu biz aydnılar için anlaşılması çok giiç motiflerLn etkisinde oyunu kullanmaktadır. Üç büyük şehrimizle Ogill asağıdald tablolar bn durum u açıklıkla göstermektedir: •••§ >••• 1Sİ 6EHC1IK ilk işaretler Biranın bardağa dökülunce köpürmesi gibi idi Adalet Partisi içindeki kaynaşma Kaç gündenberi Türkiyeyi kapsayan kulis dedikoduları için biz tek satır yazmadık. Daha önce de belirttiğimiz gibi Bakanlık koltuklarına ha Ali oturmuş, ha Veli... Politikacıların isimlerine bakıp iskambil fau açmak icsanlan sağlam yargüara gbtürmez. Kulis dedikoduiarının İüzumsnz ıcığıyla ve cıcığryla bütün bir Turkiye uğraşırken perde arkasında neler oluyor? Önemli olan budur. Perde arkasında neler vürüdüğunü \e neler yürüyeceğini Alinin veya Velinin peşinde hizipleşmelere düşen A.P. milletvekülerinin çoğu da bilmez. Çünkü fcafalar bu çeşit politika için bilenmemiştir. Oysa iki gündiir gazetelere sızan haberler Türkryenin geleceğinde hangi yollara kayacağının işaretlerini vermektedir. Bu işaretleri okuyucularımızın dikkatine snnmak istiyoruc Türkiyenin iktisadi hayatı yabancı bir takım kurumlann vesayeti altındadır. Amerıkan Yardım Teskılâtı ve Yardım Konsorsiyumu bunlardan ikisidir. Bu yabancı kurumlar Türkiyeye bir takım tavsiyeler» de bıüunurlar. Ve Turkiye bu tavsiyelerin yönüne glnneden kolay kolay borç para vermezler. Gazetelerin haberlerine gore l'ardım Konsorsiyumundaki fiye çoğanluğuğunda «devletten devlete değil, özel sektörden öezl sektöre» yardım fikrinin kuvvetlendisi görülüyormuş. Daha açık deyişle yabancı kapıtalıstten yerli kapıtaliste yardım prensipi kabul edilecek. Şimdive kadar yabancı kapıtalist ve yerli kapitalist işbirliğl zaten yürürlükte idi. Anlaşılan bu prensip daha da knvvetlendirilip, dış borçlanmalan topyekun kapsayan kanun haline getirilmek isteniyor. Ve bu gorüş, Yardım Konsorsiyumunun üyelerince bize tavsıye ediliyor. Yardım Konsorsiyumunnn üyeleri bildiğiniz gibi yabancı kapitalist devletlerdir. Onların işine gelen her tavsiyenin bizim lşimize geldiğine inanmış çevrelerimiz de iktidardadır. Ancak gazetelere sızao haberler bn kadar da değildir: 1 Yabancı sermaye komitesi yeniden düzenlenecek, Bafbakana baflanacaktır. 2 Yabancı devletlerin bize açtıklan krediierden yerli Szel kapitalistler yararlanacak, ama bu kredilerin idaresi için yabancılann bulunduğu bir kurul meydana getirilecek. Böylece yabancılar Türkiyede kime ne kadar kredi verileceğini tâyin edecekler ve yönetecekler. 3 Plân yeniden düzenlenecek ve yabancı «ermayenin gelmesi için Maden Kanunu Tasarısı yürürlüğe konacaktır. (Bilindigi gibi bn Maden Kannnu Tasansı Mr. Ely'nin tasansıdır.) 4 Yerli ve yabancı sermayenin sanaji tesisleri en az be? yıl verpi vermiyecek, ham rnadde ithallerinde az vergi ödeyecek, ucuz faizli iç kredi alacak, yabancı sirketler dışandan modası geçmi? makine ve teçhizatı yurda sokabileceklerdir. Gazetelere geçen ama partizanların kulis dedikodulan arasında kaybolup giden haberler bunlardır. Bu haberlerin doğruluk derecesini bilmiyoruz. Olduçu gibi naklediyoruz. Görünuşe göre, Adalet Partili milletvekilleri Bakanlık koltuklannı kim paylaşacak diye birbirlerine dalıruşken Türkiyede Tardnnlan ve kredileri paylaşmak lstiyen bir başka grup perde arkasında bo? durmuyor, kendine göre tasanları jürürlüğe koymak için hazırlanıyor. Şündi devrimci, uyanık, safdnyu sahibi vatandaşlarnnıza bu köseden açıklıyoruz: Gözler ve dikkatler politikanın pespâye kulis dedikodnlarms değil, iktisadi davranışlara çevriunelidir. Adalet Partisi omuzlanna aldığı bir gorevle iktidara gelmiştir. Bu görev yabancı kapitalistlerle isbirliğini hızlandırmak ve yabancı strmayeye Türkiyede fırsatlar hazırlamaktır. Ancak yabancı kapitalistlerle işbirliğinde ve yabancı sermayeye açılacak fırsatlarda Türkiyenin çıkarlarını savunmak Türkiyenin aydıniık ve uyanık insanlanna düştnektedir. Memleket içinde bizim çıkarlarnnıza aybrı her çeşit anlasmayı kamu oyunun gözleri önüne sermek zorundayız. Parlâmentodaki devrimci muhalefet, ve Parlâmento dışındaki uyanık kuvvetler, demokrasinin bu gereğini yerine getirmek için hazır olmalı ve Anayasanın sağladığı fikir özgürlüğunün ışığında jabancı kururalarm tavsıyelerının gerçek anlammı Türk kamu ojuna açtklamaya çalışmalıdırlar. Bu yazıouzı gelccek günlere doğru uzanan bir ilk işaret olarak bitiriyoruz. • ••a Ekim 1965 seçimlerinin kesin aonoçlan ile daha önce ileri «ürülmüs olan tahminleri karşılaştırmak okuyuculanmınn yakın ilfisinl çekmiyebilir. Fakat tahminlerdeki yakla»ma ve nzaklaşmalann nedenleri üzerinde dunnak herhalde yerinde olacaktır. Oriaya çıkan ilk durnm «tahtnin» lerle «temenni» lerin çoğu kere biribirine kanstınlrnası, yapılan değerlendirmelerin önceden verilen bir karan dofrnlamaktan öteye girmemesidir. Yakın çevr© lzleniralerinin, parti toplantılarına katılanlar sayısının yanıltıcı ydnde yornmlanması ve hemen genellemelere gidilmesi de tahminlerdekl isabeti azaltmaktadır. Daba önceki seçimlerle 11güi aynntılı bilgilerin mevcnt olmayısı kadar, ieçmen kütlesinin eğilimleri bakkında doğru bilgilerin bulunmayısı da tahminlerdeki yanılma payını çoçaltmıs görünmektedir. Makaleler bir yana bırakılacak olursa 1950 «eçimlerinden bu yan3 konumnza aydınlık getiren çalısmalar ve istatistikler sn yayınlarda lzlenebilir: 1950, 1954 ve 1957 milletvekili seçimlerinl CHP acısından inceleven «Seçim Neticeleri Üzerinde Bir Inceleme» (Ankara 1959, CHP Arastırma Bürosu Ta>ını 7,51 sayfa tablolar) bn alandaki İlk çalısmadır. Anayasa oylaması ile 1961 milletvekili ve Senato i b e s i seçirnlerinin özet halinde sonnçlannı «tstatistik Yıllığı 19601962» adlı kitabın 199 305. sayfalarında bnlmak mümkündür. Devlet tstatistik Enstitüsünün 460 sayılı bn yayınını (Ankara 1964) «15/10/1961 MilletvekiH ve Senato t\vpsi Seçimi Sonnçlan» adlı aynntılı Istatistikler tamamlamaktadır. tl, ilçe ve sandık bölçeleri itibariyle, bucak ve köylcre kadar, moteber tutulan oylar ve partiler arasındaki dagılışı gösteren bo kitap (Yavın No. 463, XVn723^87 sayfa) Türkiye çapında ve kiiy ölçüsünde kıyaslamalar yapabilmek için i!k dayanağımız olmaktadır. Gerçi partilerin yerine otnrmamış olması ve seçim sisteminde yapılagelmekte olan küçük büyük degistinneler raevcnt malzemenin dofrulukla değerlendirilmesini güçlestiren bir nnsnr niteliği kazanabllmektedir. GENÇLİK PSİKOLOJİSİNE TOPLU BİR BAKIS Halis ÖZGÜ Skinci Dünya Savaşından sonra, I ozellikle, İkinci Dunya Sava' j ı n ı n acı sonuçlarıyla en faz3a karşılaşan Batı ülkelerinde •Âsi genclik»ten soz edilmeğe başlandı. tkincl Dünya Savaşından «onra, geleneksel sosyal isteklcre nymakta zorluk çeken, sosyal duzeni sarsan çeşitli davranışlarda bulunan, psikanaliz diliyle, yaşamlarmı gerçeklik prensipine gö re değil de haz prensipme göre değerlendirmeğe calışan bir gençlik tiplnin mejdana geldiği hnsusnnda asağı yukan bir flklr birllgine ulaşıldı. Butun çağlar boyunca daima bir gençlik problemi ile karşılasüdı. Daha doğrusu, geçmi^te de her zaman bir gençlik yetiskinlik anlaşamamazlığı kendini gösterdi. Yetişkinler ve gençler birbirlerini kınadılar. Yeti$kinler gençlerin taşkınlıklarmdan, genc ler de yetişkinlerin islerine kanîmalarmdan yakındılar. Yetişkinler gençleri kendi gençlikleri ile mukayese ettıler. Bu mukayeselerde çoğu zaman kendilerini daha elverişli durumlarda gösterdiler. Her bakımdan onlardan daha iyi olduklarını belirtmeğe çalıstılar. Kendilerinin gençliklerinde zaman larındaki gençlerden daha uslu, daha çahşkan, daha saygılı olduk lannı söylediler. Gençler de varhklannda gerçekleştirmeğe çalıştıklan ideal insanla mukayese ettikleri yetişkinleri yetersiz buldular. Onlarm eksik yanlarını aradılar, ortaya atmaya uğraştılar. B B yerine getireme*. İstemediklertnl \apmak eğilimini duyar. u yaşam evresınde insan bir yandan geçmişle, çocukluk ça ğıyle bağlanm koparmaya, ken disinı geçmışteki varlığının ote»inde, dışında görmeğe, kabul ettirmeğe çalışır. Öte yandan da ço • cukluğunu yaşamaktan butün bu tıin kıırtulamaz. Daha doğnıs"j, ge leceğıni içinde bulunduğu çağda geçmiîteki ya$amıyle bırle§tırir. Bir çocuk yeüskin kimse haline gelir. Bunun sonucu olarak, zaman zaman bir çocuk ve yetişkin gibi davranır. liğe erdikten «onra cinsiyet bakımından olgunlaşırlar. Güzel gorunmek isterler. Elbiselere, müce\herata, xerafete büyük bir önem verirler. Erkek çocuklar da erinlikten sonra cinsiyetle ilgili sorunlarla daba çok ilgilenirler. Önergenlıkte de insan aıle bask1larından kurtulmak ister. Bir grupa katılmak arzusunu duyar. Erkeklerden ve kızlardan meydana ge'en gruplarda yer almak suretiyle isteklerini gerçekleştirmeğe çalısır. Çeşitli nedenler yüzünden kişilik düzenine ulasamamıj kızlardan ve erkeklerden meydana gelen gruplar macera hevesiyle yıkıcı faalıyetlere girişebilirler " Erinlikle beraber kız ve erkek çocuklarda sıkmtılı bir yaşam e*k II kendini gösterir. Bu devrede ço cuklar varlıklarında bir taktm giz 11, eararlı ve tehllkell olaylarm ce reyan ettiklerine inamrlar. Kellmenin gerçek anlamiyle, dramatik bir yaşam sekli içinde bnlnnur lar. Tedavisi mümkün olmayan, utandıncı bir hastalığa tutulduklarını sanırlar. Dertlerini kimseye söyliyemezler. Günlerini fizüntü ve sıkmtı içinde geçirirler. Yemek yemek istemezler. Uyuyamazlar. Uyuyabildikleri zaman larda da korkulu rüyalar görürler. Cinsryet eğitiminin en gerekll oldugn taman iste bu zamandır. Annelertn ve babalarm en çok anlayıslı olmalan gereken zaman yine bn za mandır. Erinlik Bu evrenin bir özelliği de hare ket ihtiyaadır. Önergenlik çağında insan aynı yerde sürekli olarak hareketsiz kalmaktan sıkılır. Bir jey'er, değijik işler yapmak arzusunu duyar. Çocukluk çağının bitiminden sonra insan daha faal olur. Önergenliğin en Snemli özel liklerinden biri olan fazla faaliyet zihinsel ve arüstık yeteneklerin gelifmelerıne, arzuların, dilek lerin, eğiiıralerm yucelmelerine, sosyal yaşamca beğenilen araaçlara yönelmelerine yardım eder. İnsan yasamını meydana getiren evreler içinde erinlik (bulnğ) evresl önemli bir yer tutar. Erinlik erkek ve ozellikle, kız çocnklarda bir bunalım ile başlar. Erkek ve kız çocuklar varlıklarında meydana gelen değişiklığin anlammı kavnyamazlar. Bu değişikliği çoğu zaman telılikeli bir durum şek lınde değerlendirirler. rinlik, yarattığı etkiler bakımından, kızlar için, erkek çocuklanr nazaran çok daha büyük bir önem tagır. Kızlar erin tlçeler AP TIP CHP CKMP MP YTP 24 303 Adalar 2 336 1595 52 120 Beyoğlu 30.395 15.005 581 2.745 494 4244 4714 Kadıkoy 20 273 18 875 675 1 540 509 Z. Burnn 15.883 1733 5.065 344 1.715 244 ANKARADA BAZI İLÇELERE GÖRE OYLAR Altmdağ 28.844 16.726 1.089 7.719 461 2410 Çankaya 49.269 49.983 3.424 13.613 1.657 9204 Kınkkale 13342 7.150 602 8.730 279 404 Elmadaf 3.108 2.306 94 564 125 150 Istanbul ve Ankaranın bazı ilçelerine gure oylann dağılışını değerlendirirken aydın. azınlık, işçi. gecekondu, orta sınıflar bakımından durum ele abnmalıdır. İstanbulda bazı ilçelere göre oylar Sonuç " zmir için biraz daha aynntılarına girerek bazı sayılar vermemiz mümkün olmaktadır. Sırasiyle Izmirin en zengin ailelerinin oturduğu Mustafa Bey Caddesi (1), özellüde aydınlann bulunduğu Alsancak (2), esnaf, işçi ve dar gelirli memurlarm oturduğu Tepecik (3) ve tamamen gecekondn bölgesi olan Yeşildere (4) ile Boğaziçinde (5) oyların göyle dağıldığı anlaşümaktadır: MahaUeler Sandık sayıa AP CHP CKMP MP TİP 13 1.875 1.124 47 40 166 11 1.240 858 34 41 181 10 1.643 281 18 49 53 8 1.612 114 18 70 116 1.588 310 15 92 162 Bir genellemeye gidilmese bUe Turkiye için terasilî olmasa da düşündiirücü olan Izmirin bazı mahallerindeki oy dağılışı en zengin ailelerle gecekondu sâkinlerinin, aydınlarla okuryazar olmıyan ların aynı partide buluştuklannı ortaya kovmaktauır. Türkiyede seçim sosvolojisi üzerinde çalışacan olanlar daha önceki seçimlerle ilgili istatistik verilerin yanısıra seçmen kitlesinin eçilimlerini belirleyen araştırmalara da muhtaçtırlar. Cinsiyet, yas, tahsil, meslekler, yerleşme noktalan, mezhepler, is münasebetleri gibi çeşitli açııardan ortakıaşa eçilimJer bilinmeden. bölgelere göre Törkiyenın seçim haritalan çizilmeelen gerçeği yansıtan tahminlerde bulunmak elbette mümkün olamıyacaktır. I Yeterli değil B elli bir seçimdekl seçmen tercihlerini gösteren sayıları bilmenin >eni seçimlerde sonucu doğrulukla tahmin edebilmek için yeter sayılamıyaeağı me\ dandadır. Değişen yurt ve dünya kosullannın, iktidarda olsnn muhalefette bulunsun parti çalısmalarının, seçmenin kisiliginde meydana gelen değismelerin yeni oylamaları etkilemeB olağandır. Bunun içindir ki, bir vandan daha İ önceki seçim sonnçlarını avrıntılan ile bilmek, öte vandan da sandık basına gidecek seçmenleri etkiliyecek yeni faktörleri arastırmak çerekmektedir. Secim öncesi tahminleri içinde en çok matematife >er verdiği halde Ziva Nebioğlu'yu bn savfalarda yanılgiya düsüren sebebin yeni faktdrlerin değerlendirilmesine gereken yeri vermemek olduğu kanaatindeyiz. «Aksam» ın seçim toto'su ise, seçmenin efcilimleri bakımından daha uyancı obnuş, açılan 13980 cevap zarfı «AP'nin Mecliste ekseriyeti alacağı v t tek ba«ına hükumeti kuracağı» ihtimalini ortava kovmnstnr. Çoğunlukla AP'ye şans tanıyan is adarnlannın AP •••• •••• •••• • ••a •••• Anlaşamamazlığın nedenleri t çeşitli E YARIN ; I 2. DÜNYA SAVAŞI I VE ÂSt GENÇLİK wjurjwj&J&J*JNrj&jNrJxrMM Yapılacak sivı! savunma tatbıkatı ve* karartma sebebıle istanbul'daki şubelerımızin yarınki. 4 Kasım, Perşembe güntl Saat 16 ya kadar I Sİİ5Î açık bulımacaklarmı, saym müşterilerimize arz ederiz. 1 Vapı ve Kredi Bankası Umum Müdürlüğü Reklâmcılık 4361/13326 etiskinlerle gençler arasuıda tarıh boyunca sürup gıden bu anlaşamamazlıkların çeşitli nedenleri vardır. Bu anlaşamamazlıklan yaratan en önemli nedenlerden biri de birbirlerini izliyen kuşakların birbirlerine benzemediklerini, birbirlerini izliyen kuşakların her bakımdan, ozellikle, ruh dunyası bakımından birbirle• ••• rinden ayrı olduklannı duşünme• ••• meleri, birbirlerini kendilerine gö re değerlendirmeye çalışmalan, kı sacası, birbirlerini tannnamalandır. İnsan 12, 13 yaşına doğru çocuk luk çağını bırakır. Yeni bir yaşam devresine girer. Psıkoloji diliyle, or.ergenlik çağını yaşamaya ba?iar. 12, 13 yaşuıdan sonra daha ön ceki vucut, rnh duzenini. dengesini kaybeder. Tum varhğmı saran değişikliklcre uğrar. Kişilik bakımından gelişmeye başlar. Çev resınin istekleriyle kendi isteklerini bağdaştırmakta zorluk çeker. Vakıtsiz ve an! olumü İle bizleri Kendısıni her bakımdan yeterli sonsuz acılar içipde bıralcan bulur. Yetişkınler gıbı duşunebıle ağabey:m ceğıne, duyabıleceğıne, ılavranaCEMİL YU>ILU'nun bıleceğıne inanır. Kendisine guvefa'ı dolayısiyle, buyük acıır.ıza venır Işlerıne karışılmasını ıyi ijtırak «den. cenaze merasimine karşı'ıamaz. Baskıh >onetımden, gelmek, telefon ve telgrafla ve ozellikle, yersız bu> ruklardan, gü bızzat gclerek t^zıyette bulunmak \ e çelenk gandermek suretıyle dumlu yaşam şeklınden uzak kal keacrinuzı pa> ^aşan sayın dost, mak isteğıru duyar. Buyuklerın is akraba ve yakınlarımıza en derın teklerını yansıtan gerçek yaşamı mlnnet ve îukranlarımı arzedesıkmtılı ve sıkıcı bulur. Gerçek ya rim. ı şamda dıledığı gibi kendısıni buTumlu ailesl adına kardeşl ' lamaz. Onun için bu yaşam şeklın KEMAL YUMLU den uzaklaşmak, kaçmak ıster. Gerçek yaşama benzemiyen ve Cumhuriyet 1334Î kendisine dilediği gibi bir yaşam şcklini sağlıjan bir dunyanın ozlemini dnyar. Bu dünjaya sığınır. Hayaller ulkesınde gerçek dun«RİF BOLAT KITABEVI \^nın acılarını unutma>a çalışır. Gerçek yaşamm guçlüğu, sertlığı, v Fikir dunyamızo t}ık tuton baskısı ölçüsünde hayal dunyasmda kalmaktan hojlanır. Her >erde ve daima soz sahıbı olmak ister. Özgurluğe, bağımsızlığa fazüç fahesarini takdim «diyor la onem verir. Baskıya kaçan oto1. INSAN VE DÜNYA ritedcn. bu çeşit otoriteyi temsıl edenlerden, ıazla sert kimse2.İNSANLAR UYANIN lerden, kendisini oncmsiz değer3.İNSAN, BU MEÇHUL siz goren insanlardan hoşlanmaz. Kendisini gostermekten alıkoyan, m^mt BOrON KITAPÇIIARD* 6UUB!llRSl*Z kendisine beklediği değeri vermlyen kişilerden uzak kal mak arzul sunu duyar. Onlarm isteklerini RekJâmcüık 4319 13310 Y Turkiye'nin en buyük mecmuası Bu haftadan itibaren daha güzel E V Kıymetli varhğımız, Aziz kardeşim, Aınea KÂZİME TEZTÜRK'ün TEŞEKKÜR mecmua İKİNCİ Hayat BİRÎNCİ MECMUADA: aziz ruhuna ithafen, ebediyete intikalinin 40 mcı gününe tesadüf eden 3 Kasım 1965 Çarşamba günu (Bugun) ıkindi namazından sonra, Teşvuciya camımde Hafız Kâni ICaraca, Hafız Halıl Ibranim Çankınlı, Hafız Fevzi Mıs:r, Hafız Azdz Bahriyeli, Hafız Mustafa Ilgazh tarafından Mevlidi Şerif okunacaktır. Arzu edenlerin buyurmalarmı rica ederiz. Nazime N'âdi Hayat Kıy Cumhuriyet 13329 Radyolarınızda dinledığıniz kurtuluş savaşımızın büyük romanı: ^ALEXIS CARREL'in Yurttan ve dünyadan resimli röportajlar, magazin yazıları, kadınları ilgilendiren faydalı bilgiler. Daha çok renkJi sayfa. MECMUADA : k ll.nklJLll! IIIII1 ll!/l,l\ Samim KOCAGÖZ'ün 640 Sf. lık eseri: 15 T.L. ATAÇ KİTABEVL Ankara Cad. (Vılâyet karşısı) İSTANBUL Reklâmcılık 4364/1332S ŞEKER SİGORTA A. Ş. den: Ber hafta 8 sayfahk bir foto roman: *AFFET BENİ> Fat:h, Şehremini Molla Şeref mahallesi, Çağanak sokak No: 13 de mukim Bay Ozan Hasip Cimılh ile Şırketimız arasmda Turkiye Hudutlan dahıhnde hayat, dolu ve hayvaa, Istanbul ve havahsınde yangın, kaza, nakliyat ve makına slgortası tekliflerıni Şırketimız narama kabule, Şırketçe tanzım edılmış makbuzlarla prim tahsıline mezun olmak üzere B Acenteliği mukavelesi aktedilmiş olduğu ilân olunur. Yıldız 1863'W YIL SONU ÇEKİLİŞİNDE: Foto roman sayfalarını mecmudan ayırıp biriktirmek suretiyle kitap haline getirebilirsiniz. CÎNSÎ BİLGİLER Dunyanın en tamnmtş bilginlerinin cinsî hayatınıızın karanlık taraflarına î§ık tutan ve doğrudan doğruya aileye hitap eden yazıları. ŞEKER SİGORTA A. Ş. den: Şırketımıze ait hasarlı 7454 adet 50 kg. lık şeker torbası. 679 adet 100 kg. lık jüt çuvalın kapalı zarf usulu ile satışı vapılacaktır. Mezkur mallar Çırağan Şeker Deposunda gdrülüp tek!if°r en geç 8.111965 tarihine kadar Sirkeci Aşirefendi Caddesi Ş e ker Handaki Şirket Merkezine verilmelidır. Şırket satışı yapıp yapmamakta veya dilediğıne vapmakta serbesttır. Yıldız 1862/13310 NİŞANTAŞPnda kaloriferli, daimi sıcak sulu, tam konforlu âPARTMAN DAİRELERİ Bir kişiye 50.000 Lira Bir kişiye 25.000 Lira Bir kişiye 10.000 Lira Ayrıca 355 kişiye çeşitli para ikramiyeleri 12 Kasım akşamına kadar hesap açtırmakta acele ediniz. Bir kişiye 1 0 0 . 0 0 0 Lira ŞEKER SİGORTA A. Ş. den: Şirketımiz üe Erdoğan Güngoren arasında mun"akıt Prodüktörlük mukavelesinin 18 temmuz 1963 tarıhli ih'arnamemıze atfen fesh edilmiş olduğu ilân olunur. Yıldız 1861'13339 1 i i Tiifkiye'de 8 sayfahk bir foto roman veren tek mecmua Hayat'tır. Yeni şekli ile iki mecmua gene 150 kuruş BU HAFTA B İ R HAYAT AL1NIZ Sayın Doktor Ve Eczacılara Geniş spektrumlu ve uzun tesirli Antibiotik PENİSİLAMİD Retard Terkibi : bir tahHetinde Panlelllln • V potassium (oral Penicıllin V) 200.000 U.l. Sulfadimethoxlne (u2un tesirli sülfamit) 0.20 gr. Alum. Hydroxyde Coll. 0.20 gr. GARANTI BANKASI Rrk'â l 10 ve 20 tabletllk ambalajlarda piyasaya arzedllmlstlr. (Bu mOstahzar Sosyal Sigortalar Kurumu anlafma llsteslna datıildlr.) DOĞFARMA LABORATUARI • Bomonti Ist. tâncılık: 9525/13321 'k