28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHfFE ÎKİ £5 Kasnn 1965 CUMHURÎYET UNIVERSİTE POLİTİKASI Doç. Dr. Safa RElSOGLU •• niversiteler, özellikle az gelişmig ülkelerde, I I milletlerin istikbale açılmış ümit kapılandır. W Sosyal yapmın muhtelif kademelerinde görev •lacak uzmanlar üniversiteden yetişecektir. Sosyal konulara ilişkln tüılü problemlerde, görüs ayrılıklarında, vatanda} üniversiteye dönecek, hakemlik yapmasını, en doğru hâl çareslnl göstermesini istiyecektir. Sosyal yapı içindeld yerl bu derece önemli elan bir müessesenin, fonksiyonunu Ifa edebilmesi. ihtiyaçlara daiml bir gelişme Içinde cevap verebilmesi, ancak, uıun vâdeli bir «Üniversite Politikası« nm tesbit edilip, uygulanmasıyla mümkün olabilir. Bu politikanm gerçekleşmesi, tabistıyla, üniversite organlarma olduğu kadar, gerekll maddî imkânlan sağlamakta hükumetlerin gösterecekleri itinaya bağlı kalacaktır. Üniversite politikamu ne olmalıdır? Bu sualin cevabı, •üniversiteden beklediğimiz görevlerde ve bu konuda karşılaştığımız güçlüklerde» saklıdu. İçin yeterlidir ve ne de memleket lhtiyaçlarma göre •yarlanmıştır. Sosyal büimler fakülteleri, daimi tazyikler karsısında, kontenjanlanm, üniversite seviyesinde ciddî bir egitime imkân vermiyecek ölçüde genisletmislerdir. Bu fakültelerin bazı smıflannda talebe sayui binl ajnuştız. Bn durumda, öğrencilerin yetiştirilmesi problemini halledebilmek Için, bir taraftan «orta öğretim> e ilişkin tedbirler almak, diğer taraftan yenl üniversiteler acmak gerekecektir. eni üniversiteler açılmasmda, bilhaisa hassasiyet gösterilmesl gereken nokta, öğretim seviyeslnin düşürülmesidlr. Bunun için tavsiyemiz, muhtelif şehirlere serpiştirllmiş fakülteler yerine, büyük üniversite merkezlerinin kurulmasıdır. Ankara ve İstanbul Üniversitelerinin yanında, simdiki halde İzmir ve Atatürk Üniversitelerini geliştirmeye gayret sarfedilmelidir. Her iki müessese, lyi plânlandığı takdirde. 56 yıl zarfında biiyük üniversite merkezleri haline getirilebilir. Büyük üniversite merkezlerini, başka üniver•itelerden biriki yıl için gelmis öğretim üyeleriyle ayakta tutraaya imkân yoktnr. Tenl finiversitelerimiz, ancak, yeniden yetigtirilecek öğretim üyesi kadrosuyla devamlı ve başanlı bir öğiKtim hayatma girebilir Bu yeni kadroyu knrarken elbetteki fakültelerimiıdeki btr kjsım öğretim fiyelerinden faydalanmak rnümkündür. Mevcut üniversitelerimizde yeni finiversitelerta öğretim üyelermi yetiştirebilmek, açıkça belirtmek gerekir ki, öğretim üyellginm cazip bir hale getirilmesme bağlıdır. Çok üstün nitelikte insanlar, ancak, gerçek anlamıyla öğretim üyesi olabilirler. Esasen her cemiyette sayısı az olan üstün vasıflı insanlann ise, mnayyen istisnalar dısuıda, bu günkü şartlarla üniversite aslstanlığmı kabul etmedikierl bir gerçektir. Bir üniversite, yahıızca maddî imkânlan yerinde olanlarla, finlversite öğretim üyeliğinl her seye rağmen gaye edfaımiş belli sayıda insana dayanılarak kunılup, devam ettirile Nasıl sömürülüyoruz! | jjjj Y Öğrencilerin yetiştirilmesi jjnlversitenin başlıca fonksiyonlarından biri, llyukarda da işaret ettiğimiz üzere, memleke"tin ihtiyaç duyduğu elemanlann batı ölçüleri Içinde yetiştirilmesidir. Eleman yetiştirmede dikkate alınacak muhtelif hususlar vardır: f ) Hangi alanlarda uzmana ihtiyaç hissediliyorsa, fakülteler, o alanlarda ve talep edilen ölçüde öğrenci alacak şekilde teşkilâtlandırılmalıdır. Aksi takdirde, birçok vatandas, elinde üniversite diploması olduğu halde fşsiz kalacak ve giderilmesi güç bir buhran doğacaktır. Q Sosyal yapının üst kademelerinde görev alacak şahısları eğitecek olan üniversiteye öğrencilerin en kabiliyetlileri seçilerek alınmahdır. Bu gayeyi gerçek'leştirrnek üzere, üstün vasıflı öğrencilere verilmekte olan burslar, gerek orta eğitimde ve gerekse üniversitede artınlmalı, üniversite öğreniminde başarı kazanmış öğrencilere, aynca Avrupa veya Amerika'da ihtisas yapma imkânı devlet eliyle sağlanmalıdır. Q Öğrencilerin, meslek sahibi olraak endişesiyle, ellcrinde kendilerine bir istikbal vaadermiyen lise diplomaları olduğu halde, üniversiteyi zorlamalannı önlemek üzere, mevcut liselerin bir kısmı, ihtiyaçlar dikkate almarak meslek mektebine çevrilmelidir. Q Üniversite seviyesindeki eğitimin başarılı olabilmesi için, üniversiteye hazırlayıcı nitelikteki liselerin öğretmen kadroso her yonüjie takviye edilmelidir. • ••• • «•• • •«« • ••• «••a ««•• • ••• • ••• iüı nı •••• •«•« •»• ••*• •«•• •••• •••• ••«• •••• ••«• •>••• •••• ••«• •••• *••• •••• •••• •••• :::: Ikili öğretim O Yeni üniversiteler ve öğretim üyeleri JJğrencilerin arzu edilen şekilde yetişmest, yuIlkarda işaret edilen tedbirlerin yanmda, fakül™ telerin normal kontenjanlarla çalışmasma ve her öğrencinin (giriş sınavmda asgarî bir başan göstermiş olması şartıyla) istediği fakülteyi seçebilraesine bağlıdır. Kabul etmek gerekir ki, mevcut fakültelerimbdn kontenjanları, ne ihtiyaçlara cevap vennek rta ve yüksek öğretimde gerekli tedbirleri alıp, normal sartlan sağiayıncaya kadar üniversitenin fonksiyonunu ifa edebilraesi İçin, şimdikl halde tek çare, bazı fakültelerde Ikili ögretime gitmektir. tkili öğretim gece değil, sabah ve öğleden sonra olmak üzere yapılmalıdır. Her fakültede ikili ögretime gitmeye, her şeyden önce öğretim üyesi kadrosu kâfl gelmiyecektir. Bununla beraber, bazı fakültelerde, başka fakültelerin öğretim iiyelerinden ve özel okullarda ders verenlerden de faydalanıhnak suretiyle ikili öğretim yapmak mümkün olabilecektir. tkili öğretimin nasü ve hangi sartlarla gercekleşebileceği, hükumetle isbirliği yapılarak aynca düzenienmesi gereken bir hususrur. İkili öğretim yapıldığı takdirde, smıflarm mevcudunu azaltmak ve öğrencileri imkân nisbetinde arzn ettikleri fakültelere almak mümkün olacaktır. , İkili öğreümi bir intikal devresinin rejfml olarak kabul etmek gerekir. Zira, ağır ders yükü altmda kalan öğretim üyeleri, ikinci fonksiyonlannı yani devamlı olarak kendilerini yetistirmek, araştırma ve neşriyat yapmak, sosyal meseleler ihterine eğiimek gnrerlcrini yerine getirmckte güçlüğe uğrayacaklardır. • ••I ii: •••' S iill •••• •••• üil Sovyet Rusya ile dış ticaret ilişkilerimiz yok denecek kadar azdrr. Ş Yeni yeni kıpırdanmaya başlıyan karşılıklı ticaret, yıllardan beri • beynl yıkanmış ve kafası ütülenmiş bazı kişiler içm: • Tehlikeli gelişmeler... diye niteleniyor. J Biz şimdiye kadar dış ticaretimizi salt Batı bloku İle yürüttük. • Oysa millî çîkarlarımız neyi gerektiriyorsa davranışlarnnızı ona göre • ayarlamalıydık Körükörüne bir bağlanma, hangi blokla olursa olsnn • ters sonnçlar doğurur. S Sovyetlerle yakmlaşmada ilk adımlan atan lsmet Paşa flrtidan, • komünistlik eğilimi ile suçlandı. Bu suçlamalan yapanlarm bazılan J işlerin içyüzünü bilmiyen saf vatandaşlardır. Ama suçlamayı bir pro ; paganda makinesi halinde çahştıran belli kodamanlar. işlerüu.> Içyü S zünü çok iyi bilmektedirler. Bunlar yabancı kapitalistlerle birlikte S yurdumuzu soyanlardır. Şimdi bu sözlerim ban kişilere terazisiz soy S lenmiş ağır sözler gibi gelebilir. Ama rakam rakam ispatlanmıştır bu a gerçek . Kapitalist ülkeler Türkiyeyi sömürmektedirler. • Şimdi söylediklerimizin ispatfanmasına gcçelim. Millctler birbir • Ieriyie alışveriş yaparlar. Üciincü Dünya denilen çoğu az gelişmiş • ülkeler, ihracatlarmm yüzde 22 sinl kendi aralarında yaparlar, yüzde • ÖĞRETMEN 72 sini kapUalist ülkelere yöneltmişlerdir. Az gelişraiş ülkeler, tanrn • (196465 Tunus Nadi Yanşması 2. si) mallarmı kapitalist ülkelere satarlar ve onlardan makine gibi sanayi • niyorlardı. Kahraman, d&şmanlanlar giyiyorlar. Sorrrm da bet sesler mallan alırlar. Türkiye de böyledir. Türkiyenin Ortak Pazara gir • nın elinden elbette kurtulacak, ölçıkanp, ev içinde ve sokakta koşmek için çırpınması, kapitalist ülkelerle ticaretini artırma çabasıdiT • kumak, lnsanı hayvanlardan aturuyorlar. Çocnklanmızın içi dı miyecekti. Gözde adam ne yolda Ajnerikalılar tütün piyasamıza na«ıl hâkimse, yetiştirdiğimiz fındık. • yıran değerli bir yetenektir. tn şı işte mmlarla dolu. Kısacası çobir dolap çevirerek düşmanlanru üzüm, pa.nük gibi sa>ilı ihraç mallarrmızın hepsi kapitalistlerin kont • sanı canlılar âleminde üstün atlatıp. ölümden kurtulacaktı? Çocuklanmrz bu kitaplan okuyarak rolu altındadır. Ruslarla ticarî münasebetlere girişmek bile vatan • kılan bu yetenek, değerli olduğu cuk, işte bu oyunlara hayrandı. sanki başka dünyanın insanlan hainliği sayıldığma göre buna şaşılmaz. Dünyanın bir yansmı yok • kadar tehlikelidir de. Nasıl, fizik Kahramanın iki eliyle tabanca kul oluyorlar. Öyle ki çoğn zaman, birfarzctrniş ' e gözlerimizi yalnız Batı blokuna dikmişiz. • yapımızın sağlığı ve varlığı uygun Ianması, kement atması, at koştnr birlerini asıl adlariyle değil, kitap Oysa kapitalistlerin kontrol altında tuttuğu az frelişmi? ülkeler • ortamlarda uygun koşullarla ahması, ok atısı, bıçak çekişi, şaptaki adamlann adlariyle çağırıyor sömürülmektedir. Çok basit bir taktikle: Kapitalist ülkeler, sattıkları ; nan besinlerle sağlanırsa, ruhsal kasım giyişi, hattâ sigarayı ağzınlar. Onlan bu kitaplardan knrtar mâmul maddelerin fiyatlarını boyuna yükseltmişler ve aldıklan ham • yapımızın sağlığı ve gelişmesi de manın hiç bir yolu yok mu acaba?» da tutuşu çocuklarm düşlerine çimaddenin fiyatlannı boyuna düşürmüşlerdir. Bu sömürülme, Birleş • eğitim ve öğretimle sağlanır. Buriyordu. Onun bütün davranışlarmı diye dertli dertli soruyorlardı. miş Milletlerin istatistiklerine dayanılarak açıklanmıştır. 195052 yılla ; gun eğitim ve öğretimin temel un Buradan çıkan sonuç; söz konubeğeniyorlardı. Okudukça içleri rındaki fiyatlan İM olarak kabnl edersek. az gelişmiş ülkelerin ihraç • suru «okumak» tır. Gerçekten ruhcoşuyordu. Pek tabü ki kendilerisn olan yayınlar yurdumuzda yayettikleri ilkel maddelen 195961 de şöylece düsüyor: Kakao, kahve, • sal dünyamız, okuma yoluyla gelini, hayran olduklan kahramanın gui olarak oknnmakta (özellikle, çay, 100 dpn 79 a... Yağlı maddeler ve sıvı yağ 100 den 87 ye... Elyaf • şir, olgunlaşır. Bu yönden alrnıryerine koyayorlardı. Bazılan da veliler tarafından) kesinlikle hoş 100 den 63 e .. vb. S sa «okumak» ruhsal varlığımız ibüyüyünce onun gibl olmak isti görülmemektedir. Oyle ki pek çok Buna karsilık otomobil, makine, çeşttll mâmul maddeler boyuna • çin değerli blx besin kaynağı duyorlardı. Bu kitaplan okumak çok veli, çocuklannm okuldaki basayükselmektedir. Söz gelişi, eskiden bir otomobil almak için diyelim ; rumundadır. kolaydı, yazılan az resimleri çoknsızlıkîarını bu yayuılara bağlabir ton pamuk satan memleket, şimdi bir otomobil almak için iki ton J OKUMAK RUHSAL DÜNYAMItu. tçindeki yazıyı okumadan bile maktadırlar. pamuk satıyor. S ZI HER ZAMAN OLUMLU YÖNolayı kolayca izliyebiliyorlardı. Türkiye için durum aynıdır. S Velilerin yüzde 87 sinin cevaplaDEN Ml GELİŞTİRİH? Yazık ki Halbuki ders kitaplannda (onların Türkiye. büyük bir körlük içinde yaşamaktadiT. Bn körlük orta S nndan derlenen bu görüşler asla buna evet diyemiyeceğiz. öyle ol deyişiyle) tonla yazı vardı. Yazımında yabancı kapitalistlerle işbirliğine girmlş bazı açıkgözler bü S bir fantezi değildir. Gerçeğin tâ saydı dünyarun önemli bir sorudakiler bir türlü insanın aklına yük vurgunlarla zenginlesmektedir. S kendisidir. Türkiye çapuıda bu ko nu kolayca ortadan kalkmış olacak gırmiyordu. Onlan anlamaya çaTi kasını 1965 tarihli Cumhuriyet'te Devlet Plânlama Teşkilâtı Mü S nuda yapılacak bir anketin yukan b. Okumak, okunan materyalin lışmak zor geliyordu. Hele bu ki şaviri Adnan Ardaş'uı bir yazısı çıktı. Bu makaleyi herkesin dikkatle S dakl acı gerçeği daha acıh bir şe taplara alıştıktan sonra, ders ki dnslne göre ruhsal varîığımızı baokuması ve üstiinde düşünmesi gerekir. Devietin resmî verilerine gö S kilde ortaya koyacağı kanısrndazan iyiye, güzele ve doğruya, bataplannı okumak lnsanı sıkıyorre Türkiyenin nasıl sömürüldüğü rakam rakam açıklanmıştır. S yım. zan da köttiye, çirkine ve yanlısa du. Ders çalışırken, ders kitaplan1956 yılmdan 1964 yılına kadar Türkiyenin dış ticaret açıjb. 1 mil S doğru gelistirir. nm aralarma bu kitaplan koyduk yar 338 milyon dolârdır. CLira değil. do!âr3 • Deraek ki her okunan bizim için lan doğruydu. Fırsat buldukça bu Bu hemen hemen Amerikanm bize şimdiye kadar yaptığı yardım S yararlı olmuyor. Besinlerimizi finu okulda bile yapıyorlardı. Yazık ir kısmı, yukanda söz konusu lann tümiine yakın bir rakamdır. S zik yapımıza göre nasıl seçiyorsaK, ki ana babalan ve ögretmenleri olan ailelerin çocuklan, bir Nasıl nlrauş da bu kadar borçlanmışız biz kapitalist ülkelere? Aca • okuduklanmızı da seçmeli, zihni bu kitaplan okumalannı istemikısmı başka ailelerden olan ba ihracatımrz gittikçe nası) zayıfladı? Çalışmadık mı? Hiç mi gayret • ve ruhsal dünyamızı gelişi güzel yor, onlara rahat vermiyorlardı. yüz çocuğa da ayn ayrı zamanlargöstermedik? Hiç mi çaba sarfermedik? • şeylerle doldurmamalıyız. Okuda şu sorular soruldu: «Bu kitapGerçeklpr çok korkunçtur: 1936 da ihraç ettiğimiz mallann fl • mak yoluyla ruhsal sağlıgımızın lan okuyor musun, niçin okuyoryatlannı 100 olarak ele alırsak 1961 de 100 den 69 a... 1963 de 71 e... g bozulduğu bir gerçektir. Bu yol sun, kitap kahramanı hiç bir ki19t4 de 83 e düşmüştür. Yâni 1956 dan itibaren kapitaiistler bizden S | u durumda velilerle öğretmen tap ta ölmüyor, bunu bile büe o la, çocuklukta yavaş yavaş bilinç aldıklan mallann fiyatlannı devamlı olarak düşük tntmuşlar ve S | ler mi hakh, yoksa çocuklar nunla ilgili olaylardan nasıl zevk altına sızan kötü eğüim tohumladüşürmüşlerdir. S ' mı hakhydı? Şüphesiz veliler alryorsun, bu kitaplarda çok sık rı, meyvalannı genel olarak yenl Buna karşılık bizim onlardan aldığımız mâmul maddelerin, na S ve öğretmenler haklıydı. ÇünkU adam öldürüyorlar, bu sana üzünyetmenlik ve yetmenlik çagmda kinelerin fiyatlannı devamlı olarak yükseltmişlerdir. 1956 yı 100 ka S çocuklann işlenmemiş körpe zivermeye başlar. O zaman da iş iş tü ve korku vermiyor mu, kendini bul edersek 1964 de fiyatlar 111 e kadar yükselmiştir. S hinleri, olgunlaşmamış uçan rub kitap kahramanının yerine koyduten geçmiş olur. Ysni 1956 da 100 liraya aldığımız malı 1964 de 111 liraya satm S ları, daima hoş ve kolay olana gun oluyor mu?» özümüzü, kısa yoldan, piyasaS dofiru bir eğilim gösterir. Bu bir shyonız. da yaygın halde bulunan, başBuna kanlık 1956 da 100 liraya sattığımız bir malı 1964 de 83 İi • Yaşları sekiz ile on alü arasın gerçektir. Büyükler ise yaşlan ve tanbaşa çubuk resimlerle sayraya soüıbi/iyoruz. S da olan bu çocuklarm deyişlerine deneyleri sebebiyle daha ıleri göfalara serilen, kural dışı serüvenİşte bu yüzdendir ki 1955 dan başlıyarak sekiz yılda dış ticaret • göre: «Bu kitaplar çok hostu. Hep rüşlüdürler. Onlar, çocuklannm açığımız 1 milyar 338 milyon dolâr olmuştur. thracat mallarımızı • leri, parlak plâstik kapakları ve si de severek okuyorlardı. Her bu yaşta zararlı yaymlann etkisiy artırmışız ama sömürülrnekten kurtnlamamışız. • ilginç adlariyle, çocuklanmızı ken çocuk okuduğu kitabın kahramale zıt yönden eğilip büfcüldükleriŞimdi bir soru soralım: S dine çeken ve onlan ruhsal yönnına, hayrandı. Kavgadan hoşlani, kötü ahşkanlıklar kazanmakta den sömüren, zararlı çocuk yayın Acaba 1956 fiyatlan devam etseydi Türkiye dıs ticaret açığı • nıyor, kahramanlan düsman taraolduklannı, çok iyi bilmektedirler. ne kadar olacaktı? S lanna getirmek isüyorum. Bu ya fı yenince sonsuz bir sevinç duCevap: S yınlarla ilgili görüşlerimi, gerçek yuyorlardı. Adam öldürmek ola YARIN Sadece 339 milyon dolâr. 5 hayattaki oluşlariyle, yani uzun ğandı. Hele kahramanrn düşmanla Zararlı Yayınlar Oysa açığrmız 1 milyar 338 milyon dolâr. Bıından 339 milyon do • süredenberi bu konuda yaptığım a n topyekun ölmeliydi. Hiç birine Çocukta Okuma Küllân düşsek arada 939 milyon dolâr var. Demek ki bu 939 milyon do • raştırma, soruşturma ve gözlemle adam öldürme olayı üzüntü veya lâr açıktan yabancı kapitalistin cebine girdi. • rimin ışığı altında ortaya koymakorku vermiyordu. Aksine, kahra türünü Yok Ediyor Şimdi bize yardım yapan, ya da yapar görünen Amerika ve Kon ; ya çalısacağım. raanlan düşmanı öldürdükçe sevisorsivunı dcvletleri bu Jiakikatlcri bilmezler mi? • Velilerin ve ögrencilerımin dürPekâld JbUiyorlar. Bir yandan bize, az az kredi açıp borç para J tüleriyle zararlı yayınlar sorununa veriyorlar. Öte yanda piyasamızı kontrol altmda tutup atıyorlar ka S eğilmeye başladığım zaman, bu kozığı. . Üstelik: • nuda kendi çapımda neler yapa Siz Batı blokunun savunucusu kahraman Türklersiniz... diye S bileceğimi enine boyuna düşünüp pohpohlnyıp ucuza asker besletiyorlar bize... tçerdekl kapitalistle S taşmdım. tlk Iş, bu kitaplardan rüniz dc onlarla ortak olduklanndan: • birer tane elde edip okuyarak inKüçük yaşında aramızdan aynlarak bizleri sonsuz acılara Sovyetlerle yakınlaşma tehlikelidir .. diyorlar. DJS ücarerl S celeme yoluna gittim. Sonra araş garkeden sevgili yavrumuz mizi ve iktisadî münasebetlerimizi tek bloka bağlıyorlar. S tırmalarımı genişlettim. Vapurda, Kendi çıkarlaruıı korumasını bilmiyen milletler batarlar. Biz ! otobüste, dolmuşta, sinemada, ev onun için hatıyoruz. Bakınız yazı uzadı. Rakam, rakam Belkl de S ziyaretlerinde taiudığım veya tanıcanınız sıkılmışhr. Ve hattâ şimdi bazı tecriibcli meslekdaşlarımız: S madığım kimselere bir yolunu bu Birader fantezi yaz, eğlenceli şeyler yaz, okuyucu bıkmasın S lup, bu konuda sorular sorarak derler. "' • fikirlerini almaya başladım. Yaz Dogrudur. Şimdi Boğazm maviliği üstüne bir fantezi yazsam; ya da S hastalığı esnasmda yakın alâkalarını esirgemiyen aylannda gittiğün bazı Anadolu aşk meşk, insanlık, ahlâk üstüne nükteleme yapsam daha da kolay S sehir, kasaba ve köy yerlilerine de Ord. Prof. Ekrem Şerif Egeli'ye okunur, daha da fazla beğenilirdi... Yazardun da ha' S aynı sorulan yönelttim. Okumak ruhsal varlığımızın besinidir Gülten DAYIOĞLU O Çocuklar ne diyor? B Kim hakh? B TKŞEKKİR SELİM KİRÂLİ'nin Veliler ne diyor? B u araştırmalanm sırasmda ayn çevrelerde yaşıyan yüz veliye: «Çocuğunnz bu kitaplan okuyor mu? Okuyorsa siz bunu nasü karşılıyorsunuz?» diye sordum. 87 velinin cevaplan şaşılacak kadar birbirlerine benziyordu. Hepsi de: «Evet okuyor, engel olmaya çaüşıyorum fakat olamıyo rum. Evde ders kitaplannm a n sına saklayıp yine okuyor. Dayak, ceza fayda vermiyor. ÇocnkJanmız bu kitaplan okuya okuya dö vüşgen, kmcı, tembel ve yflzsuz oluyorlar. Evde ve sokakta hep oyuncak tabancalarla adam öldürmek oynnlan ovnuyorlar. Çamaşır iplerinden ttement yapıp, ev halkının bovnnna geçiriyorlar. Yiizlerini çizgi çizgi boyayrp, kafalan na tavuk tüylerinden yapılan taç Operatör Dr. Kadri Kahraman'a KıymetJi aîle doktorlanmıza Petro! Ofisi'ne Mobil Oil'e Türk Ticaret Bankası'na Güneş Koleji Öğretmen, öğrenci ve sınıf arkadaşlarına, bütün akraba, dost ve yakınIanmıza, KİRALİ AİLESİ tnmıııııımınııııı,,,, ••••••••MnıııiNunnımn! STALİN devrinde 8 yu bir temerküz kampında kalan Sovyet yazan SOLZHENİTSİN'in romanı... Çeşitli vasıtalarla acımıza iştiraklerini doyuranlara, en derin şükran ve minnet duygulanmızı arz ederiz. S. Rusyada Hâdise Olan Eser ivan denisoviç'in hayatmda bir gün MOSKOVALILARIN satm almak için kitapç, dükkânlan önünde kujTuk yaptıkiarı DU ..sere aynı yazann yine hâdise olan DÂVÂ CĞRUNA adlı büyük hikâyesi eklenmış, a>rı bir oolüın, romanı ve hikâyesi sebebile yapılan tartışmalara aynlmıştır. Reklâmcüık 4698/14347 VEFAT Çubukçu, Berker, Aktar, Koç, Mermerci, Kınacı, Hanef aileleri; çok krymetli eşi, babalan, enişteleri, amcalan ve dayılan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fîzikoterapi ve Rehabilitasyon Kliniü Direktörü, kıymetli insan. Ord. Prof. Dr. DKNİZ ERGİNOL lle TALÇIN ALTAK Nljanlmdılar. M K u m İMS Kufiyak tzmlr (Cumhurlyet 14321) Osrnan Cevdet Cubukcu'nun vefatını teessürle bildirirler. Merhumun cenazesi, 25 kasım Perşembe günü (bugün) öğle namazını mütaakıp Beyazıt Camiinden kaldırüarak Zincirlikuyu Kabristanındaki ebedî istirahatgâhrna tevdi edilecektir. Eşi: Melâhat Çubukçu Oğlu: Aydın Çubnkçu Kızı ve damadı: Ender ve Mustafa Berker ve akrabalan Manajans 1826/14318 HUZUR Reklâmcılık 4692/14338 210 sayfa 6 lira: Genel dağıtım Bateş Bayilik Teşkilâtı Bates: 137 i "239 KORÇELİK TİCARET v e SANAYİ LTD. StRKETİ FABRİKA: Topkopı • Maltepe Cod. No: 16 Istanbai Tel: 2176 21 6ENEL SATICISI: BÜRODEKOR, Okçumusa.C«L No: «7 KarakSyİstanbor T Tel:^442045"• 44 87 77 Elhamra tstanbul Tiyatrosu ANKARA TABIP ODASINDAN: VEFAT Mediha Çapçı'mn eşi, Sevda Ünalan, Feza Solu'nun babalan, Dr. Ata Ünalan ve Dr. Sami So'u'nun kayınpederieri Suat Sürel, Orhan Çapçı'nın ağabeyleri, Feridun ve Selnıa üluengin, Cemâl Sürel'in dayılan, İsmai] Çapçı'nın amcası CERRAHPAŞA ve ANKARA NÜMUNE HASTAHANELKUJ eski Baştabibi 1 Teşekkülümüz ihtiyacı için 20 kalem hat malzemesi kapalı yazüı teklif almak suretiyle satınalrnacaktır. 2 Bu ahma ait şartname Ankarada Genel Müdürlük Malzeme Dairesi Başkanlığından veya İstanbulda Sirkeci Büyük Postane binasmdaki Tesellüm ve Depo Müdürlüğümüzden TL. 150. bedel mukabili temin edilebilir. 3 Tekliflerin en geç 16/12/1965 günü saat 16.00 y« kadar Malzeme Dairesi Başkanlığma verilmia olması gerekir. (Basın 22372 A. 14607/14326) PTT Genel Müdürlüğünden Orta ve Lıse öğrencılerıno almanca ders verilir. Müracaat 19 dan lonra 48 34 33 Cumhuriyet 14322 KAYIP S7 AJ>. «24 plAkall otobüsümün muayene cüzd»nını «ayl ettlm yenlslnl •Jaeaeımdsn eeklA nükumıttzdur. BAHKİ &KOÜN Almanca Ders EVLENME TARİFESİ 150. Not: Bu oyunda fazla gulmekten olacak ârızalardan tiyatromuz mesuliyet kabul etmez. BekKmcıhk 14348 Odamızca nisan 1965 ayı içinde tertiplenen Amerika seyahatine 1 kasım 1965 tarıhi itibariyle aidatlarını tam ödeyen azalanmız arasmdan bir kişinin ücretsiz olarak iştirak ettirileceğini bildirmiştik. Bu üyenm tesbiti için Noter huzurunda 25 aralık 19fi5 cumartesi günü saat 16 da İzmir Cad. No: 33/12A daki büromuzda kur'a çekilecektir. Arzu eden meslekdaşlarımızın teşrifleri rica olunur. İDARE HEYETİ Cumhuriyet 14351 Dr. RÜŞTÜ ÇÂPÇI 23 kasım 1965 tarihinde vefat etmiştir. Nâaşı, 25 kasım 1965 perşembe günü Ankara Nümune Hastahanesinde saat 10 ds yapılacak merasimi mütakıp İstanbul Fatih Camimde 26 kasırn cuma günü öğle namazını mütaakıp kılınacak cenaze aamazuıdan sonra Edirnekapı Şehitliğindeki Aile Kabristanına deinedılecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESJ NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Cumhuriyet 14340 Dr. Ziyaettin Rlaktav Kulak Buron Bogaa Hastalıkları ve Agi2 Çene SlrürjlsJ Mâtehasan> Taksim Receppaçs C 5/1 48 30 18 Çocuk için 5 yaşmda bir erkek çocuk için anneye yardımcı aramyor. Lisan bilenler tercih olunur. Tel: 47 43 62 saat 912 arası. (Cumburiyet; J4353)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear