25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE ÎK* 14 Kasrm 1965 CUMHURtYET ••••••••••••••••••••^1 KOALİSYOHSUZ İKTİDAR Dr. NThat TUREL •ecimlermden bn yaaa polltik güçlerimizden bir taraf, iktidann çok taraflı kullanılmasından, yani mecbur olunsun ya da olunmasm siyasi sorumlnluğun rakip partiler arannda paylaşümasından yana olmustur. Bn görüs. hiç şüphesiı parlamentoda temsil edilen küçük partilerin rautlak bir sekiide islerine geliyordu. Görüşün sistematik savunucnsn Ismet tnönü'dür. Söylenlr H, İsmet Paşa, yakmlan lle yaptığı özel konuşmalarda, partisi tek basma iktidar kurabilecek bir meclis çoğunluğu kazansa bile, daha en az yirmi yıl, hüküraet sonımluluğunun başka partilerlc paylaşılmasmda rejimln güvcnüği bakımmdan zorunluluk olduğunu sık sık tekrar etmiş, bu gorüşünü siyasî vasiyet haline getirmiştir. Saym İnönüyü böyle bir politik teze götüren bir takrnı ciddî nedenlerin varhğından şüphe etmiyoruz. Bu nedenler, bizim uzak ve yakın tirihhnizin getirdiği çeşitli deneylerin kendiliğinden ortaya çıkardığı bazı açık sonuçlara dayanmaktadır. Sosyal ve ekonomik muhteva anlayışına gereği kadar sahip olamayan toplumumuz, yuzeyde kalan bir siyasileşmeğe güçlü bir eğilim göstermektediı. Bn eğilim ise, ynrttaşlar ve politikaalaı arasmdaki siyasî gerilimleri asırı derecede arttırdığından, daima aynı çıkmazlara kolaylıkla yö'nelmcmize vesile olmaktadır. Öyle inanıyoruz ki, devamlı koaüsyonlardaa yana olanlar, toplurndaki aşırı politik gerginllkleri siyasî sorumluluk ortaklıklan ile azaltmak ve jejime güveniik vermek düşüncesindedirler. Aücak politik istek ve temennilerin her zaman gerçeklerle kucaklaşmadığı, bunlann çoğu zaman birbirlerine çarptıklan da bilinmektedir. Ekim 1965 seçiminde olduğu gibi, bir partinin mutlak iktidannı önleyici niteliktekl siyasî ve hukukî tedbirlere rağmen, seçmen oylan, koalisyonlu Iktidar nirengilerini yıkmış, tek başb bir hükiimet zeminine kesln bir yer vermiştir. Bir partinin mntlak bir meclis çoğunluğu kazanması halinde, mecliste temsil edilen irili ufakiı diğer partilerden bir kaçı lle, rejimin kaderini miispete etkilemek için dahi olsa, koalisyona gitmesı, biraz da eşyanın tabiatma aykın, yadırjratıcı bir politik fanteziden ya da dertn bir duygululuktan başka bir anlam ifade etmez. Politika biliminde ve pratiğinde, koalisyonlar. isteklerin değil. oylnnn dağılışı ile ilgili politik ve toplumsal Sartların sonucu olarak ortaya çıkarlar. Koalisyon httkumetlerinin kaçınılmazlığı demek. bir toplumda siyasî eğilimlerin, bilinci sosyal ve ekonomik tabakalaştnalann, tek bir siyasî altcmatifi işbaşma getiremeyecek derecede çok taraflı ve yayguı olması demektir. Böyle bilinçll bir çok taraflılık, siyasî gelenekleri çok eski, tarihi gelis sartlan müsait ve sosyal aktivitesi zinde nâdir bir kaç ülkede görültnektedir. Siyasî gelenekleri, sosyal ve ekonomik hareketliliği daha gerl ve hele primitif toplumlarda secmen eğilimlerini bir azınIıklar yelpazesi icinde dağıtraak hem mümkün olaıramakta, olsa da devamlılık niteliğinden yoksun bulunmaktadır. hüküınetinin kurulup göreve başladığı şu günlerde, konu üzerinde dunnak ve geleceğin ihtimallerinl hesaplamakta elbette fayda vardır. Koalisyonlu iktidarlar için öne sürülen en haklı vo güçlii tenkid, bu çeşit hükumlerin, gelişmiş ya da gelişmemiş biitün ülkelerde çağnnız ihtiyaçlannın gerektirdiği çabukluk, dinamizm ve homojenliği ihtiva etmemeleri bususudur. Dağınık heterogene , tavizkâr ve çeşitli siyasî eğilimlerin tek bir hükumet içinde sun'i urlaşmalan zorunluluğuna boyun eğen koalisyonlar, siyasî yönden tek göriiş ifratlan yerine çok görüş tefrikleri getiren, eosyal ve ekonomik çareler bakımmdan adalet ve bir çeşit hükumet bürokrasisine yol açan nıtelikleri ile, bir baknna haklı kritik oklarmı üzcrlerine çekmektedirler. Fakat buna karşı, gelişmls, sosyal ve ekonomik temellerde oturmuş istisnai bazı küçük ülkelerde Avusturya gibi de başlıbaşına bir siyasi huzur ve denge âmili olmaktadırlar. Türkiye gibi az gelişmis, çeşitli ekonomik ve sosjal problemlerle yüklü ülkelerde teorik olarak, koalisyonlardan ziyade, dinamik nygulama imkânUnna sahip kuvvetli tek parti hükumetlerine ihtiyaç vardır. Fakat bu teoride böyledir. Türkiyenin içinde bulunduğu tarihi ve siyasî özellikler gozönünde bulundurulursa, madalyonun ters tarafmm, teorik görüşlerin göstermek istedikleri ka. dat berrak ve aydınlık olmadığı derhâl ortaya çıkar. Bugünkü meclis çoğunluğu ve onun tek elli hükumeti açık bir mnhafnTakâr damga taşımaktadır. Bu çoğunluk Içersinde Tanzimat sekilciliğinl bile ileri bulan ve ona karjı olan gelenekçi görüjIere sahip kimseler vardır. Bu çoğunluğu işbaşma getiren seçmen kitlesinin hâkim esprisi, 27 Mayısın tasfiye ettiği Menderesçilik özlemine efsanevî bağ larla bağlıdır. Böyle bir iktidar, sosyolojik deyimle entegrasyon, nasıl bir muhalefet, gene sosyolojik deyimle sntagonizm, yaratacaktu. Başka deyişle, bugünkü iktidar aksiyonu, nasıl bir reaksiyonun yaratıcısı olacaktır? İşte madalyonun tersi, yüzü kadar açık ve berrak görünmüyor, derken, yakın tarihimizin ve yasadığunız yakm yılların ülkemize getirdiği bu çeşit zıt ve kanjık jartlann varhğına isaret etmek istemiştik. Fakat sunu da derhal belirtmek zoruniulugtmdayız. Siyasi ihtlmalleri ve bunları doğuran anormal şartları, doğru istekler ve temenniler yoriıngesine oturtmak herhalde imkânsız değildir. Yeter ki, siyasî basiret, gerçekçilik ve sosyal bilgiler, devlet yönetenlerin iltifatlan dışında olmasın. İJ nümüzdeki devrede göreceğimiz pnemli dış I I politika meseleterinde hükumetin davranışı ne V olacaktır. Kısa bir sıire sonra, Türk çalışma hayatınm içine gireceği toplu sözleşmelerin yenilenmesi düneminde iktidann sosyal politikası nasıl tecelli edecektir. Davranışlan ve kararlan lle bu dönem başıboş bir anarşiye mi yoksa sosyal devlet anlayışının gerektirdiği gerçek bir düzene mi yönelecektir? •••• :::: OOGAN NADI Gazi'den dersler! Masamm üstünde bir kitap duruyor. 192S yılmda Devlet Matbaa«mda basılmış. Adı: Seçme Yazılar. Milli Eğitim Bakanlığı yaymlamış. Ve ilk sayfasında büyük puntolu harflerle p» açıklama yapılmı$: Bu kitap Dil Encümeni'nin kararı ile Yakup Kadri, Rıfkı ve Ru§en Eşref Beyler tarafından tertip edılmiştir. Falih Bu düğümü çözemedik İİH Bu düğümü çözemedik İİİİ :: :: >••• ::» Misafirliğe gider gibiCesaretin büyüğüElde kalan Tehlikesiz yolculuk çaresi bulundu Bir kibarın kibarsızlığı ca, kendi kendine hapishaneye glderek «tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçU dükianıdır» diye teslim olmuş. Pek muhtemel olarak, şimdi çıkacak olan aftan dolayı serbest bırakılacak, ve az sonra, yine tkürkçü dükkâruna» dönecektir. Faydası nedir bunun kuzum? recileri 13 sayısının uğursuzluğu na pek inamrlarmış. Bunun için uçaklardan 13 numaralı koltukları kaldırmışlar. Ayrıca bir nçakta yolcular 13 tane olursa bir tanesini indiriyorlarmıs. Cesaretin büyüğü D an haberleri okurken insanın ° yüreği bir tuhaf olnyor. Ahn meselâ: Bir bekçi bürosunun tahsildarı, makbuzlar üzerinde oynıyarak, zimmetine 140 lira geçirmiş. Yanlış değil yüz kırk lira, Adamı yakalayıp mahkemeye vermisler. Mahkeme suçlu tahsildan evvelâ on bir seneye mahkum etmiş ama, sonradan, «bazı *#* On ücüncü sayfada Gazi'nin hatıralarmı okuyoruz. O yıllarda içinden çok dersler alabileceğimiz hatıralar bırakmıj Atatürk... Geliniz birlikte oknyalım: «Gazi, Harbi Umumi hatıralarından bahsederken der H: Btn Harbi Umumî'nin Müttefiklerimiz için iyi netice vereceğine itimaı. etmiyordum. Fakat emri vakiden sonra bulunduğum cephelcrde harbi muvaffakiyete isal etaıeye çahştım. Diğer cephelerde ise sanki aksıne raüsabaka vardı. Başkumandan Vekili her hareketinde bir crdu mahvederdı: Sankamışta olduğu gibi.. O ve arkadaşları zaten daha evvel Türk milletini ve ordusunu gayri tabii bir vaziyete «okmuşlardı. Bu gayri tabiî vaziyet ordunun ecnebi bir heyeti askeriye eline terk ve tevdi edilmesidir. Bu noktai nazardan Almanları ve Alman Heyeti Askeriye'sini tenkid etmek istemem, asıl tenkide lâyık olanlar bizim devlet reisimiz ve bilhassa devlet adamlanmızJj. Türk ordusunun âciz \e kabiliyetsiz olduğu kanaati ile. o heyeti ayaklanna kadar giderek ve rica ederek memleketimize dâvet edenler onlardı. Bu heyete Türk milletinin kabiliyetsizliğindeıı sarih sıırette bahsedılmiş, kendilerine âdeta, gelip bizi adam etmeleri teklif olunmuşrur. Böyle bir müracaat üzerine gelen heyet, dahil olduğu muhiti ve o muhite hâkim olanları âciz, hattâ haysiyetsiz te'.âkki ederse mazur görülebilir. İİH nasa •••• ::•• W ••>• ••«• lyl edistekl program tartışma' ' lanndan, şahsen, pek bir şey anhyamadım. Bir gürültü, bir paürtı. Oldu bitti. Bu aradjt en büyük çıngan, bizim Çetin Altan'm, içine hiç bir Türk subayının, hâkiminin, hattâ Bakanının bile giremediği, Amerikan hâkimiyetine verümiş, Türk topraklanndan bahsetmesi kopardı. Böyle topraklanmız var mı, yok mn? Çetin'e göre var, hükümete göre ve genellikle AJ». ye göre yok. «Sarhos», «çanta hrrsın», «muayeneye sevkedin» feryatlan arasında bu «var mı, yok mu?» fu öğrenemedik. Şimdi, geçenlerde Mllliyette çıkan sıı haberi, lutfen, bir de benber okuyalım: Amerikahlara ait Işyerinde çalışan ifçiler grev yapacak YALOVA, özel TÜNATOStŞ Sendikası, Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiyedeki işyerlerinde grev kaxan almıştır. 13 AraUk 1965 tarihinde uygulanacak olan grev, Kararnürsel hava alaru, îzmir ve Çiğli hava üsleri, Trabzon radar tesisleri, tstanbul Tuslog karargâhı, Gemlik Şahintepe radar üssü işyerlerinde çalışan 2 bin Işçiyi kapsamaktadır. Oldu mu ya? O ne perhizdi, bu ne lâhana turşusu? İİİİ •••• :::• hafifletici sebepler» yüzünden cezayı indirmis. İndirmiş de ne yapmış? Dört sene on ay hapis vermis. Düsünün bir kere. Bir Uraftm 140 lir», bir tarmfta 4 sene on ay cezaevi. Memleketimlzde böylesine siddetli kanunlar varken, hâlâ, nânl oluyor da, zimmete para geçiriliyor, rfişvetler veriliyor, rüşvetler almıyor? Hayrete defer bir şeydir. Cesnr adanüanz vesselâm! Ben ordunun bilâ kaydüşart. bütün esran lle Alman Heyeti AsHiç fena degü. Yalnız, bu ka keriyesine tevdi ve teslim edilmesinden çok müteessirdim. Daha karar verilmeden evvel, tesadüfen bu vak'aya muttali olduğum vakit, darla kabmamalı. Meselâ ber bsesim'n erişebildiği makamata kadar itirazlarda bulunmayı vazife yın 13 üncü günü nçaklara sefer addetm.ştim: itırazlanma hiç kinıse cevap vermedi. Yalnız bu münayaptırmamab. Sonra, her günün saat 13 ünde havada hiç bir u sebetle gcrüştüğüm dostlarımdan biri, ki o zaman Erkânı Harbiyei Umumivede en yüksek makamlardan birini işgal ediyordu, bana guçak bulundurmamah. Daha sonra, ya son derece samimî davranarak dedi ki: efendim, uçuş nuroaralan arasında kat'iyen 13 rakamı olmamalı. Arkadaş, bizim tecrübemiz senden çoktur. Vakıa seni hissijat ve hayalâta sevkeden şey memleket ve millete aşkındır, ama düşünBunlar ve bunlara benzer bas> müyorsun ki bu memleket ve millet senin hararetli aşkma zannettika emniyet tedbirleri de almına ğin kadar lâyık mıdır? Bizim başımızda pek büyük adamlar var. mesele kalmaz. Artık hiç korkmaSen henıiz onlarla konuşmamış ve memleketin her tarafındaki mudan, çekinmeden, Türk Hava Yolvarfıkiyetlerinin esrannı anlamamıssın. Eğer bir kere kendıleriyle lan uçaklarma rahat rahat binegörüşsen. aynı fikirleri kabul etmekte bizden daha ileri gideceğine biliriz. şüphe yoktur. *** Kimlerden bansedildiğıni pekâlâ anlamıştım. Fakat teyit ettirmeys lüzum görmedim. Muhatabıra, ki Harbi Umumide vefat etmis o zaman kendini yüksek hayalâtm fâili gibi tasavvur etmekten heyecan içinde idi. Bana dedi ki: Bir kibarın kibarsızlığı ^ Kibar (tzmlr Belediye ^ ^ Başkanı) dostumuza da ne oluyor, Allah aşkınıza? Durup dunırken, tuttu «yabancı petrol şirkeüeri Belediye Meclisi Uyelerine, tanesi 5.000 liradan rüşvet teklil ettiler» diye bir lâi yumurtladı. Kemal, Kemal, bizi rahat bırak, sonra vicdanen mesul olurıun. Biz öylc şeyler yapacağız ki neticesinden sen de memnun olacakam, dünya da hayrette kalacakür. Çok güzel konuşan ve namı müstear ile Tanin'e yazı yazan muhataDim» ehemmiyet verenler çoktu. Ben ise bu vatanperverane ve hayalperverane sozlerden teessür duymadım. Yalnız bu muhavereye kısa bir cümle ilâve etmekten kendimi alamadım: Evet, çok şeyler yapacaksmız. Fakat yapacağınız şeyler korkanm ki memleketi çıkılmaz bir girdaba sokmaktan başka bir şeye yararnıyacaktır. Eğer ben ve benim gibi düşünenler o gün berhayat bulunursak, sizin bugünkü sözlerinizi hayır ile yadetmiyeceğiz. Temennı ederim ki bizi çıkılmaz müşkülât içinde terketmeyiniz. Muhatabım sözlerimdeki ciddiyeti ve samirniyeti anlamamıj görünerek: Merak etme, kardesim, dedi.» Elde kalan J hafta içinde büyük Ata^ * türk'ün yirmi yedinci yasını tuttuk. Bu vesile ile bir çok yazar dostlanmız «Atatürk'ten elimizde ne kaldı? Ona lâyık olamadık. Onun bize göstermiş olduğu yolda ilerliyemedik» gibilerden karamsar karamsar yakındılar. »••• •••• •••• •••• •••• 32 milyonu bulan nüfusun, işsiıîTk, kültür ve eğitim, tarım ve sanayi kalkmması, imar ve sosyal atlaletin gerçekleşmesi petrol ve madenler gibi problemlerle her geçen gün yoğunlaşan yurttaj istekleri karşısmda Adalet Partisi iktidarmm geSurası açık bir gerçektir ki, Koalisyonlu ya da tirecekleri neler olacaktır? koalisyonsnz hükumet şekillerinin, ülkeden ülkev e ve filkelerin özel toplumsal ve politik şartlanBunlan yoluna ve düzenine koymak için tek na göre değişen fayda ve zararlan vardır. Bu fayve mutlak bir iktidar elbetteki gereklidir. Ama blda ve zararlar, objektif ya da sübjektif kriterlere linmelidlr kl, bunlar gibi ana ve temel meseleleri göre ve çeşitli ihtimaller içinde değerlendirilebilir. göğüsleyemeyen koalisyonsuz mutlak iktidarların, oalisyonlu mu yoksa koalisyonsuz mu tartış az gelişrnişlik bunaltılannın şiddetli baskı ve dlrenmelerine dayanabilmeleri de son derece güç nıalarmm teorlk olmasa bile fiilen bittiği ve Olacaktır. Demirelin baskanlıgında bir Adalet Partisi Misafirliğe gider gibi ••>• K » • • • • • •• • • • • • • • • • » • • • « • • * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • * • • • • • • * ' • • > • • • • • • •• • • •* • •• • • • • • • • • • • • • • • • * > • • •* • ' « • • • • • • • « « • • • • ı • • • • • • • • • • • « > » • • • • • • • • • • • • • • • • *• • • • • • • « » • • • • • • •• • » « • • * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • IMIIIIIIfNllllltlllllllllllllllllllllllllllllaMlllfllllltlllllltllllllİMtlllllllllİtllllİL* x PiYANCO çıkmış kadar sevinçliyim * Tirımı«MtiBi y i dalet Partlsinin seçünlerde * ^ çoğunluğu sağlayıp iktidara gelmesıyle «af» lâiı yine çıktı ortaya. Ortaya çıktı değil hUkümetin programına da girdi. Bir defa, AP. nin çoğunluk kazanmasiyle, onun bunun canına kıymış, yahut, onun bunun parasını pulunu çalmış ve huküm gıymiş, bir takım bedbaht vatandaşlarm ilgili nesi vardır? Anlamam. Her demokraside partiler seçimlere girerler, bunlarm bir tanesi kazanır. Ama kazandun diye genel af ilân edenini ben hatırlamıyo rum. Hemen arkasından, sağda solda «bu ne rezalet, bu ne cür'et» (bir kısmı da, bunlar antiAmerıkanistler, «biz demedik miydi?») kabilinden kıyamet kopunca, bu sefer «böyle işlerin ispatı kabil değildir Vazgeçin» gibilerden bir şeyler geveledi. Daha arkasından da «ben böyle bir söz söylemedim» dedi, ve güya, işin içinden çıktı. çıktı değil de çıkmak istedi. Az çok haklan var ama, butün Ahbaplarımın en aevimlilerinbütün de, bir şey kalmadı değil. den, ve en patavatsızlanrıdan, biri Bir defa, Atatürk'ten elimizde, olan Osman Kibara bunu yakıştıkendısine seneden seneye (nasıl ramadım. ulaştırdığını bilemediğim) mekBir defa rüşvetin (tekliflnin datuplar yazan raportör Bedil Faik hi) ispaü pek&la kabildir. KabU kaldı. olmasa, cezaevi koğuşlannda, rüşArtmasa bile, yetmeı mi? vet veren ve alan, hiç kimse bu*** lunmazdı. Sonra, ateş olmıyan yerde, fol yok yumurta yoksa, bu duman neye çıktı? Velhasü, iki değil de, üç dört ucu kirli bir değnek. Bunun tek çıkar yolu unutmaktır. Unutalım. ^ ürses (Bandırma) arkadaşımız Çünkü Osman Kibar gibi bir Bedan çok eğlenceli bir şey öğ lediye Başkanı, güzel tzmirin «mâreniyoruz: Türk Hava Yollan ida kus talihinı» yenen bir şansıdır. Bugün pazar... Dcmck vaktimiz oldukça bol. Öyleyse Atatürk'ün yukarıdaki sözlcrini okuyup okuyup düsünelim! Sanıyorum ki hangl mevkide. hangi makamda olursak olalım bu sozlerden çıkaracağnnız ders payı büyük olacaktır. Bugün Atatürk'ün yukarıdaki fikirleri yönünde düsünenler vardır: Onlar, tenkid etmek durumunda bulunanlar ve yetkileri küçük olanlardır. Bir de «başımızdaki büyük adamlar. var ki, onlar da kendi vücutlaıınca hikmetler bulmaktadırlar. Ben çok merak etmiyorum Ilerideld yıIUnmıa... Tarlh önünde Ataıiirk'ıin bir defa daha haklı çıkaeatma, yarm nbah rünesin dogacağına inandığnn kadar lnanıyorum. ••••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a Tehlikesiz yolculuk caresi bulundu İKTİSAT ve MALİYE Dergisinin iki yeni yayımı ORTALAMA KAR HADLERi Kanun hukürnlerı, Ybnetmelık ve ilgili Tebliğler ile bütün illere ait kâr hadleri cetvelleri ve tatbikata ait geniş açıklamalar Hazırlıyan : îst. Defterdar Mnavini MÜBtN BAŞAR EN SON DEGtŞİKLtKLERlLE Biz, ne zaman bu konuya değinsek okatı yürekli» likle itham ediliyoruz. Halbuki, tersine, biz katı yürekli değiliz, ancak ckata yürekli» lerin cezalarını çekmelerini, ve kabilse, uslanmalannı istiyoruz. tki gün evvel, hapisten yeni çıkmış bir sabıkalı, yine hırsızlık yapmış, ve yakalanacağmı anlayın TÜRK TİCARET 8ANKASI karabük 15 KASIM Pazortesi • • • « GUNU HİZMETINIZEİ GİRİYOR Bu Şubede hesap açanlara LİRALIK 1OO. $UBESI Yurürlükteki Gelir ve Kurumlar Vergileri Kanunları ile Vergi Usul Kanunu VEBGÎ ve AMORTtSMAN CETVELUERÎ Istanbul'da, Yeni Üniversite, Hak ve Inkılâp; Ankara'da Kültür ve Berkalp; Izmir'de, Mekteplı ve Yavuz; Eskişehir'de Bizim Kıtabevleri ile diğer başlıca kitabevlerinden araymız. Genel dağıtım yeri : Bahçekapı Vakıf tş Hanı Kat 3, No: 19 Tel : 22 74 02 . 27 49 48 ÖDEMELÎ GÖNDERİLİR. (Cumhuriyet 13843) (Ilâveli ikinci baskı) KURGAN ve Yüksek Mbnar AtaUy YÜCEYALTOUK Nişanlandılar Cıhangır 13 Kasım 1965 NESRLV Cumhurıyet 13846 Çünkü.nihayet aradığımı buldum. Alman patentli PERTR1X sızdırmaz transistor pillerinin temin ettiği yüksek randıman sayesinde transistorlu radyo ve pilli cihazlarım tam bir mükemmellikle çalıjıyor. Artık.benim için yepyeni bir hayat başladı... mes'ut'bir insan oldum. VEFAT Merhum Osman Uürteza Sey. nur lle merhume Fatma Sadık Seynur'un oglu Parlste muklm Şennln Seynur'un eevgUİ eşl ve Berrln Seynur'un sevglll babası, merbum Seha Seynur lle merhume NeTlde Edlnin kardeşl, merhum Rıfat Edln lle Sibel Seynur Çelebüıln kayınbiradert, Ahmet Şeci Edln lle Osman Tl. bet Edlnin dayıları Seynur ve Guvenç »ilelerlnln yegenlert: uzun bir hastalıktan sonra 9 kasım 1965 tarthlnde Paris'te vefat etmlştlr. Cenazesl yurda getlrllerek Şlşll Zinolrllkuyu Mezarlığında aile fcabrlne defnedilecektlr. Mevtaya Allah af ve ma£firet lhsan etsln. Âmln. (Cumhurlyet 13S66) ı 30.000 ELECTRICAL ENGINEER for inspection of installaMon Hydroelectnc powerplant equipment, controls, metering relays. Require knowledge of English and experience on such work Excellent salary commensurate with experience. Housing provided. Write to: BURNS AND ^OE, SARIYAR BARAJI Nallıhan, ANKARA Cumhuriyet 13841 WANTED ve UMUMI KEŞIDELERE IŞTIRAK HAKKI HUSUSİ İKRAMİYELER TÜRK TİCARET BANKASI Reklâmcılık 4539/13869 Mütercim Aranıyor Bir mâlî müessesenin tercüme işleri için, Fransızcaya bütün incelikleriyle vakıf bir mütercim alınacaktır. İsteklilerin jimdiye kadar ifa ettikleri görevlerini de belirten kısa bir hâl tercümesini varsa lisan bilgilerini tevsik eden vesikaları da ekliyerek (PJC 640 Galata) adresine Fransızca bir mekrupla müracaatlan. Reklâmcılık 4579/13849 Selim Osman SEYNUR Kartal, Dragos, DENIZ KIYISI ARSALAR ALMAN PATENTLİ Orhantepe plâjı yanmda 722 M2 ve 3687 M2 arsalar satılıktır. Telefon: 48 47 38 Cumhuriyet 13842 !••••••••••••• •••••••••••••! •••••••••••••••a SIZDIRMAZ TRANSİSTOR PİLLERİ t l H f t N KOM ORT. Sultanftamam Katırctoğlu han hat 5 Istanbul o YARIN ÇEKtLÎYOR V E ••••••••••••••«•^••••••••••••B B 20763/3833) 9OO76 talihliye 10.374.000 lira dağıtılıyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear