Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 Ocak 1965 CUMHURİ¥KT SAHtFE BEŞ EKÖNOMl k |i Dı$ Ticaretin \ I I Selişiirme fonlonndon ekim 1964 e kador 792 milyon ikrozot yapıldı EŞYA FIATLARI ( 1 9 S 3 . 100) Daha çok özel sektörün gelifmesine tahsis olunan bu fomarın 354 milyon lirası karşılık paralar dan b'dendi T. B. M. Meclisince kabul edilen çesitli kanunlar ve yapılan malt an lasmalar gereğince Hazine tarafın dan tesis edilen geliştlrme fonla • nndan geçen yılın ekim ayına kadar 792 milyon 600 bin lira tutannda ikrazat yapılmıştır. Bunun 354,5 milyon liran AtD TeşkilAtı ile yapılan anlaşmalara göre serbest bırakılan karşılık paralardan öden • mlştir. Geriye kalan 438,1 milyon liranm 388,6 milyon lirası EreğU De mir ve ÇellS İşletmelerine, 315 rnil yon lirası çiftçiyi topraklandırma fonu olarak Ziraat Bankası emrine ve 18 milyon lirası ise turizm geliştlrme fonu olarak 6086 sayılı kanunun 30 uncu maddesine göre İller Bankası emrine verilmiştir. AtD Teşkiiatı ile yapılan anlaşma gereğince önceden 354,5 milyon llranın 1953 milyon lirası 1964 yılı İÇinde ödenmlşür. özel sektörün ge lişünine tahsis olunan bu fonlar, (Toprak Ofise verilen 90 milyon ha riç), T. Sınal Kalkınma Bankası, T. Halk Bankası, Sınal Yatınm ve Kredl Bankası ve T. Vakıflar Bankası aracılığı ile dağıhlmaktadır. Vadeleri 15 Uft 20 yıl arasında degişmektedlr. Uygulanan faiz haddi, yiîzde 0,75 fle yUzde 4 arasında değişmektedlr. Geri kalmış ülkelerde nüfus yıfda 280 milyon artıyor i . . . . . . . . . . • • • ••*• • .^^^ı . ^ • J III 1 KONU Vi . J . J . . . . TOPTAN E N DE K 5 İ 29ü Devletleştirilmesi 280 Türktı Genel Sekreteri taym Tnnç ile Odalar Biıllgl Baskanı laym Clritoğlu arasmda yıl »onuıda blr süre devam eden tartışma, dıs tiıaretin devletleştirilmesi problemini tekrar güniin konusn durumuna gettrdl. Bir taaf, dövlı kaçakçılığmın dnlenmesl ve menleket imkânlannm en iyl gekllde değerUndirilmesi içln dıs ticaretin devletleştirunesini savunmakta ve bunu dıs ticaret iengemtzi sağlıyacak bir yol olarak da gfrdüğünü söylemekte, diğer taıaf ise dahil bulunduğumuz hiir mtlletler camiası Içitde devletleştirilmiş blr dış ticaret rejimiıin bulunmadığını ve böy le beyanlann plyanyı lüzumsu» yere tered düde ravkederek Türk Iktisadlyatma larar verdlğinl llerl sfimektedir. Her Od açıklamınm da hatah ve dogru yanlan olduğuna süphe yoktur. Açık blr rejim olan demoknsiyi benimsemif blr ttlkede ekonomlk gelismemlzle ilgill konulann, tabnlaştınlmıdan, rahatça tartısılmasında blr sakınca »lmamak gerekir. •Piyasayı lüzumsuz yere tereddfide «evketmek» •Türk iktisadlyatnıa Earar vermek» gibl deylmlerin sık nk knllanıfanası, faynı Ciritoğln blıi mâznr görsün, blrcok dnnımda en mâsum fikirlerin bilt tartjılroasmı engellemektedtr. Bn heyecan uyandıran deytmleri blr yana bırakarak konuya, blr (ık ra çerçevesi içinde, egildiğimic zaman; diş ticaret sektörünün ekonomik kalkınmamız bakımmdan gerçekten çok özel bir ilgl uyandırdığmı göriiyoruz. İthalât lhtiyacının şlddetli baskısına rağmen 1952 den bu yana ithalâtmuz yan yanya yabancıların kredilerl ile gerçekleştiıilehtlnüstir. 195C1959 yıl lan arasında bu Imfcân da iyice sınrrlandığından âdeta yalnızca cılıı ihracatunızla ge lişen mal ve hizmct ithâl talebimizi karşılamıya çalıştık. Bnndan sonraki dönemde genişliyen ithalâtrmız ytae dış kredilere bağlıdır. Bu durumda paramızın resmî değeri ile gerçek degerl arasmdaki fark kaybolup istikrar teessüs edinciye ve ulusal döviz ve altm aııke Imiz güçlenineeye kadar ithalâtm ban btsatçilar tarafından kolayca Içte ve dışta iervet yapma araçı olabileceğini kim inklr edebiUt? Türklye Zlraat Odalan Birliü blr blçerdöğerin fob değerlnin 7 bln dolâr, gümrüklenmi} mallyetinin 89.662 llra ve perakende satış fiyatı nın 130150 bin lira ıırasmda oldugunu bil diriyor. Dövix ankesi bn kadaı cılız olan blr ülkede bir ithâl malınm fob degeri ile perakende satış fiatı arasında bu denll blr fark bulunursa, haydi Iç satıs fiatını kontrol ettik, ya fob fiatın 6 bin, ya da £500 dolâr olmadığını kim ve nasıl kontrol edecek? Dahası van Birithâl kotan için binlerce kimse tâlip oluyor. Her bir ithalatçıya küçiik paylar düşüyor. HCT küçük pay, küçük dış sipariş demektir. Küçük siparişlerde büyük siparişin pazazlık gücü var nııdır? Dahil olduğnmuz hiir milletler camiasında ithalât problemlerl blzimkine benziyen hangi gelişraiş ülke gösterilebilir? Bu sorulan ihracat sektörii İçin de sorabiliriz. Devamlı büyüyen bir iç talep ve câzip kâr imkânlan varken bir sanayicinin daha düşük kâıla ihracat yap mak istemesi mümkün müdür? Scrmaye nrz ve talebinin bu kadar dengesiz oldnğu bir ülkede yüksek faiz hadlerl ile dışarıya sınai mâmul ihraç etmenin güçlüğünde kimin tereddütü vardır? Denecek ki dış tlcareri devletlestirdiğimiz takdlrde dış ticaret dengesint sağlıyabilir miyiı? İthal ihtiyacı, İhraç i mkinlarından daha hızla büyüdüğü sürete bunnn güç hattâ imkânsız oldağuna şüphe yoktur. Fakat dış ticarctin devletleştirilmesi eğer Türkiyenin kalkınması bakınundan blr alternatifse bu alternatif üıerinde ciddî bir ralışma yapmak gerekliliğinl de tartısma konusu yapmaktan çekinmemeliyiz. O halde araştıncılanmızın, bilim adamlanımzra yapması gereken çalifma fu olmaktadır: Dış ticaret sekturünii daha etkili bir *ekilde ekonomik kalkınmamızın hizmetine «okmak ve kıt döviz kaynaklarunızı hem ırtırmak, hem de en yüksek verimle değer lendirmek için devletlejtirme olumlu bir çare midir? Bu soruyu ccvaplandıracak nedenler. kamu oyu öniıııde tartışıldığı takdJrde görüşler daha nct biı açıklığa kavuşacak ve bundan ancak toplumumuz yarar lanacaktır. 270 1963 196^ 1962 yılında O.E.CD. Camiasınm gelişmis ülkeleri 470 milyonluk nüfuslan Üe ortalama olarak nüfus başına düjen gelirlerinin 1500 dolara yükseldiğini gördüler. Komünist olmıyan ülkelerde yajıyan 1 milyar 400 milyon insanın adam başına düsen ortalama geliri ise aynı y u 130 dolardnr. Bugün içinde yasadığıma uygarlığın en büyük ekonomik v e sosyal problemi iste bu 1.900 dolar ile 130 dolar arasındaki farktır. Zenginler, fakirler arasındaki bu gelir dağüışının gösterdiği yüz kızartıcı uçurum, insan mutluluğunun çagımıza yakısrnıyan görünüşünün matematik ölçüsudür. E!ndüstrileşmiş ülkelerde (O.E.C.D. Camiası içinde) millî geUrin yıllık ortalama «rtıs h m yüzde 4,4 olarak hesaplanmıstır. Bu hesap nüfusun ydda ortalama % 1,2 oranında artacağına göre yapılnuştır. Böylece adam başına düşen yıllık ortalama gelir artışı, bu ülkelerde, 60 dolar civarmdadır. Geri kalims dediğimiz ülkelere gelince; yukarda sörü edüen 1 milyar 400 müyon insanm yüda ortalama yüzde 2 çoğaldıgı ve millî gelir artış.lannın yılda yüzde 4 den az olduğu gözönünde tutularak yapılan hesaplara göre bu ülkelerde adam basma gelir yılda 3 dolar artmaktadır. Adam başına düşen gelir artışmdaki bu 20 misli fark geri kalmıs ekonomilerin neden köklü bir silkrnişe muhtaç olduklarmı ortaya koymaktadır. Hızlı nüfus artışı, ekonomik, gelişme için dinamik bir faktör olmak yerine geri kalmışlar dünyasında artan geliri ufalıyarak yok eden bir sefalet faktörü olmakta ve zenginleri daha zengin eden ters işler bir çark gibi dönmektedir. Türkiyenin ntifu» problemi de bu genel görünüşün dışında kalmamaktadır. 1964 Yılında Toptan Eşya Fiatları Geriledi Kıbrıs buhranının ilk işaretleri 1964 başmdan sonra toptan ejya fiatları endeksinde görülmüştür. Genel olarak bütün maddelerin fiatlan gerilemiştir. Buna karçıbk ithal malları fiatlarında yükselmeler müşahede edilmiştir. Yıl fonuna doğrn ekonomlnin daha canlı bir hal alması yıl ortalannda htzlanan düşme temayttliinü giderecek mahiyettedir. Ker yıl 738 bin kişi çoyalıyoruz diğer bir anlam 1955 • 1980 araıında nüfusumu23 Ekim 1960 da yapılan Genel Nüfuı Sayızun her yıl ortalama olarak 738 bin 11 kiıi çomı »onuçlan Bafbakanlık Devlet îstatiıtik l n § ğaldığıdır. Yıllık ortalama nüfus artısı bu dötitütü Urafmdan yaymlanmıgtır. Türkiyenin nem içinde binde 28,94 dür. Diğer ülkelerle kı1960 yıh nüfusu 27 milyon 754 bin 8J0 kişidir. Nüyadanırta Türkiy» nüfuı artışı en yüksek mem fusun 2 milyon 284 bin 625 kisilik kısmı Avruleketlerden birisi olmaktadır. Türkiyenin ekopa Türkiyesini teskil eden Çanakkale (batı yanomik kalkınmasına özellik veren ve kalkınma k*sı). Edirne, îstanbul (batı yakası), Kırklareli metodlan bakımmdan kopyacılığı ve gevşek ve Tekirdağda yasamaktadır. Asya Türkiyesintedbirleri değil sağlam, gerçekçi ve disiplinli de yasayan nüfus, bu duruma göre, 25 milyon bir tutumu gerektiren nedenlerin en önemlisi 470 bin 195 kişidir. 1955 yılında yapılan Mjrımda budur. Yaruun Türkiyesini üretim unsurlannın Türkiye nüfusu 24 milyon M bin 783 kisi İdi. D ^ en güçlüıfl olan bu emek sahipleri, akılh ve planlı bir kullanış İçinde, çagdaş uygarlığa umek oluyor ki 5 yılda 3 milyon 690 bin 87 kişi lattırabileeeklerdir. eoğalmıs bulunuyoruz. Bu artııın ifade ettiği Alışkanlıklar llırıır nıalı arııınlacak Ankara Ticaret Bakanlığı bu >ıl içinde ihracatla beraber İhraç malı çeşitlerimizin arttırılması konusunda yeni bir program hazırlamıştır. Karann birer örneği dış memleketlerde bulunan ticaret ataşe ve müşavirliklerimize gönderilmiştir. Yeni karar gereğince bilumum mahsul ve mamullerimizin ihracına izin verilecek ve bilhassa şimdiye kadar dış memleketlerce tanınmı? re ihraç olunmamış mallarunızın da tanıtılarak satışlarına büyük blr önem verilecektir. S fpşiılinıiz .^ Suriyede 8 firma daha devletleşlirildi Şam, 5 (A.P. • » * > Memleketi sosyalleştirmek için süratle harekete geçmiş olan Suriye hükümeti bugün de sekiz fırmayı daha devletleştirmiştir. Halen Suriyeyi idare etmekte olan Sosyalist Baas Partisi rejimi pazar günü 106 firmayı devletleştirmişti. 106 firmanın toplam sermayesi 608.305.000 Türk lirasıdır. Bu şirketlerin yalnız yüzde 10 nisbetinde hisseleri sahiplerine bıralulmıştır. Türk Otomotiv Endüstrileri A. Şirketinde yabancı sermayenin nisbeti yükseliyor İstanbul (İKA) Blllndlgl glbl, Türk OtomotlT Endüstrüerl K. ş. 1964 h&zlran ayında Amerlkada kurulu Internatıonal Harverster Compan? flrmasıyU yaptığı blr »nla«m» geregln C8 bu flrmsy» jlrketln hlsse senetlerin den % 10 unu devretmlş bu kısım fcar şılıgında yabancı oıtağın vazedecegl sermayenm 6224 Bayılı kanundan fayialanmssı temln edllmlştl. Şlmdl, Ttirk Otomotiv Endüstrlsi \. Şlıketinls aennayeslnln 30 müyon r L. na çıkanlması «ebeblyle yabancı ortak da yenlden sermaye vaı etmek Tiecbunyetlnda kalmif Te bunun netlcesinde hlıse nlspetlnln de % 10 d&n % 20 ye çıkması İçin gerelcll teşebbüslerln yapıldıgı bUdirllmektedlr. oıyal ekonomi aJanında işçiişv«ren araundaki uyuşmazlıklann sora gr«v« baçvurarak cözüm* ulafmaıının, damokratik ülkelard*. hayret edil«cek bir yanı yoktur. Fakat bankacıhk ıektöriind* grev ytpılcnan nadir raıtlanan olaylardan olduğu için üzerinde ciddiyetle durulacak bir nitelik taşımaktadır. Son günlerd» Banka îşçileri Sendikası i l t Banka îşverenler S*ndikası araamda patlak verdiği gazetelerde çıkan ilinlardan anlaşılan uyuçmazhk, grevle aonuçlanmıjtır. Çalıçanlar, ücretlerinin artmasım, yıllık ikramiyelerinin toplu »özleçme metain* geçmesini ve bir ilden diğer ile yapılan U y i n ve nakillerde sıhhı v« ailevt »ebeplerin gözdnünde tutulmasını istemektedirler. Ijveren durumunda olan yöneticiler ise günlük çalışma »aatlerini uzatarak ücret artışını kabul etm»kte v e tayin r e nakiller hakkındaki talepleri ise yönetim yetkisine müdahale saymaktadırlar. Hangi taraf haklı? Biz bunun üzerinde durmak istemiyoruı. Elbet uygar v« demokratik bir ülkenin i?çileri, gerekirse, haklarmı kanunlann tanıdığı yollardan aramak için greve gid«cekler; onların i ş v e r o l e r i ise haklı bulmadıklan talepleri toplu sözleşmeye geçirmek istemiyeceklerdir. Fakat, bankacüar «raıındaki uyuşmazhkta bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz birkaç konu var: î?çi tendikanmn jreve gitmemek ve görüjerek nzlatmak için bir hayll çaba gösterdiği anlaşılıyor. Bu tebepten, yine uyujmazlığın olduğu başka blr banka için hükümetin aracılıgını bile i«temi?. Sendika, hakem leçilen Sanayı Bakanı «ayın Muamm«r Erden'in iki aydır kararını bile bildirmemesi üzerine, bu bankalardan taleplerinıa g«rj*klesnıc«i için. de yi»«. Jtendi başının çaresine bakmak gerektiğini anlamı». Bugün başka "bir bankad» bajlıyan grevin nedenlerinden birisi, öyle anla?ıhyor ki, budur. Şimdi gr<v bir banka şubesinde devam etmektedir. Türklş, grevi desteklediğini bildiriyor. Yarın başka bankalara athyabilir. Acaba hükümet, daha başlangıçta uyuşmazhğın çözümünde enerjlk davransa idi, taraflar bugün grevsiz bir çözüna yolu bulamazlar mıydı7 Yoksa, i?çi sendikası mı dediğim dedik d»yip greve gitmistir? Veya işveren durumunda olan banka yöneticileri bankalarda sendikanlık olraaz düşüncesiyle sendikayı greve mi zorlamışlardır? Görülüyor ki, konuyu bir açıdan değ^rlendirmek mümkün değildir. Yeni gelişmeye başlıyan sosyal ekonomimizde hepimize az, ya da çok bir sorumluluk payı düsmektedir. Batıdan aldığımız müesseselerl olumlu bir sekilde işlemeye ahçtırmak görevinde tarafların eski ahşkanlklarım değiştirmeleri iart olduğu kadar grev silâhının özellikle bankalarda, dikkatli kullanılması da kaçımlmaz bir zorunluluktur. Bu günkü toplumumuzda insan ilişkilerinin doğulu geleneklerden kurtulup uygar bir kişilik kazanmasım, ve sendikacılığın gayesi olan gelir ve çalışma teminatının vrimliliği arttıracak bir ortaTI içine yöneltilmesinin baska yolu yoktur. Esnaf kotası ihtiyaç belgeleri ocak sonuna kadar verilebilecek Ankara (İKA) x m eü Kota'd» ••naı n küçük lanatk&rUr İçin ayrüan &00 bln dol« M/SS layuı drkUltrl* (80 bln dolam oıkanlmif re 84/62 •»yüı «lrkülerle de bu kot» Sanayl Bakanlıgı emrlnden alınarak TUrkiy* Eanal ve B&n&tk&rlan TeekU&tı Kooledersayonu emrine bır&kılınlftl. Bu aebebla lhtlyso belgelertnln F*deraoyonca veriHbllmeglne devam olunacak müddet 30.1.1985 d u a k tt»plt edilmiştir. Bu belgelere Utlnaden İthâl müB&adelertnl klmak İçin yetki11 bakanlıklara müraca*t süresl ise 27 jubftt 1965 de sona erecektlr. Buna. ait lthalât 64/63 sayüı slrküler 25.12.1964 tarlhll Resmî Oazete'de yayınlanmıjtır. 13 milyon 625 bin kişi okuyup yazma bilmiyor 1960 yılında 22 milyon 542 bin kişiden 13 milyon 625 i okuyup yazma bilmemektedir. Bu duruma göre okuma yazma bilmiyenUrin oranı yüzde 60 oluyor. 11 milyon 50 bin kadından 8 milyon 300 bini (yüzde 75 i) •• 11 milyon 481 bin erkekten 5 milyon 324 bini (yüzde 64,3 ü) okuyup yazma bilmemektedir. Okuyup yazma bilmiyen kadınların sayısı, erkeklerden 3 milyon dah» fazladır. Okuyup yazma bilmiyenler daha çok nüfusu 10 binden az olan yerlerde durmaktadırlar. Okur yazar olmıyan 13,6 milyon erkeğin 11,3 milyonu ve 8,3 milyon kadının 6,9 milyonu nüfuıu 10 binden az olan küçük yerlerde toplanmıslardır. Okur yazarlann 2 milyon 713 bin kisisl bir eğitim kurumunda diploma almamıştır. 4 milyon 221 kişi ilkokul diplomalıdır. Orta okul mezunlarınm sayısı 522 bin, lise mezunlannın ise 187 bin kişidir. Meslek okullanndan mezun olanlar çok azdır. Nüfusu en liızlı artan böiae: Akdenız kıyıları Adana, Antalya, Hatay ve içel'i içine alan Akdeniz kıyılan bölgesi bin kişid* 39,8 kişi artarak Türkiyede nüfusu en hızlı çoğalan bölg* rekorunu elinde tutmaktadır. 1950 • 1955 yıllan arasında bu bölgede nüfusun artış hızı bin kisid* 39,9 kişi idi. Bunu yıllık nüfuı «rtıs oranı blnd* 33 ile Avrupa Türkiyesi izlemektedir. Güney Anadolu Bölgesinde (Gaziantep, Mersin, Urfa) yıllık nüfus artısı binde 30,8 kişi, Marmara ve Ege Denizi kıyılannda (Aydın, Bahkeıir, Bursa, Çanakkale Asya tstanbul Aıya lzznir, Kocaeli, Manisa ve Muğla) yıllık nüfus artışı binde 30,4 kişi. Merkezi Anadolu (Adıyaman, Amasya, Ankara, Çankırı, Çorum, Kayseri, Kırşehir, Konya, Malatya, Maraş, Nevşehir, Niğd», Sıras, Tokat ve Yozgat) bölgesinde binde M.2 kişi, Dogu Anadolu (Ağn, Bingöl, Bitlis. Diyarbakır, Ellzıi, Erzincan, Erzurum, Gümüşhan«, Hakktri, Kart, Muş, Siirt, Tunceli ve Van) Bölgesind* İse binde 30 dur. Karadeniz kıyılan ve Batı Anadolu bölgelerinde nüfus artışı nrasiyle binde 294 ve binde 25,6 olmuştur. İngiltere geçen yıl 75 milyon lira kredi verdi (İKA) 1M4 UglU olarak 30.12.1964 gunu Utdlj» B»blr Anlaşmay» İngUter» tdmt t m u koyan Maslahatgüzâr Mr. A. D. T. PMBberton Plgott Mally» Bakanı Ferlt Melen'* •jogıdakl beyan&tta bulunmuştur. Bu Anlasma. Brit&nya Hüküm»Unce Türk HükUmetlne 1984 yüında yapılacak yardımın blr fcısmı olarak Terllmekte olan 3 milyon «terllngllk (75 milyon TL.) yeni blr kredlyl tayld etmektedir. Kredl 25 Tüllk olup, Uk 7 yıllık müddet «arfınd» takalt 6demeslnl gerektlrmemektedlr. Tenl kredl; Tttrklye'nln Uk 5 yıluk Kalkmma Plânmm Plnansmsnmda Bttyttk Brttanya'nın blr yardımıdır. Bu yardım çeeltll İnglllz mallarının bedellnln te. dlyealnde kullanılabllecek te bellrtl h«rhangl blr projeye baftlı olmıyacaktır. Istonbuîdan sonra en kalabalık ilimiz;Ankara 1960 nüfus tayımına gör« Istanbulun nüfusu 1 milyon 882 bin 92 kişiye yükselmiştir. 1955 d* 1 milyon 533 bin 822 kişi idi. 1940 yılında îttanbul nüfusunun 991 bin 23? kişi olduğu hatırlanırsa 20 yıl içinde nüfusun bir misline yakın çoğaldıgı anlaşılır. 1940 yılında nüfusu 602 bin 695 kişi olan Ankara 1960 sayımma göre bir mi»linden fazla çoğalarak 1 milyon 321 bin 380 kişi ile Türkiyenin ikinci büyük illerinden birisi olmuştur. 1940 yıhnda Türkiyenin ikinci büyük ili olan tzmir 1945 sayımındanberl UçüncülUğU muhafaza etmektedir. 1960 yılında Izmir ilinln nüfusu 1 milyon 63 bln 490 kişidir. Nüfusu milyonun Ustünde olan bu Uç ilimizden sonra gelen diğer iller şunlardır: Konya (982.423 kişi), Adana (760.803 kisi), Bursa (693.894 kişi), Baükesir (670.669 kisi), Sivas (669.922 kişi), Manisa (657.104 kisi), Samsun (654.602 kişi). Kilometrekareye düşen nüfus ortalamasj bakınundan tstanbul 329 kişi ile rekor yapmaktadır. tstanbulu 114 kişi İle Trabzon izlemektedir. Izmir 89 kisi İle nüfus yoğunluğu bakımından da üçüncü sırayı lsgal etmektedir. Fcai nütusun yüzde 74,6 sı Tarımda çalışıyor 15 ve daha yukan yaştakl faal nüfusun lktisadl faaliyet kollan itibariyle dagüışı söyledlr: (000 ekliyerek okuyunuz) Toplam Erkek Kadın Faal nüfua 12^93 7,697 5,296 9,696 4,667 5,029 Tanm 77 76 2 Madcn ve taş ocağı 884 740 144 Imaltt sanayii 288 2 290 tnsaat sanayii 404 388 15 Ticaret, banka, sigorta 347 242 5 Nakliye, ambarlama 677 601 76 Genel hizmetler 661 639 22 Diğer Tablo, yalnız faal nüfus bakımından tanm sektörUnün önemlnl değil, bu feesimde çalışan kadın nüfusun erkeklerden ne kadar fazla olduğunu da ortaya koyuyor. Tarımda çalışan kadınlar, yukanda görüldüğU gibi, eTkeklerden 362 bin daha fazladır. Tütünler satışa hazır İZMİK (Özel) Ege ekicileri tütünlerini satışa hazır bir hale getirmislerdir. Fakat henüz piyasanın açılışına ait hiç bir ijaret görülmemektedir. Bu arada müstahsilden koçan toplama suretiyle bağlantı yapan bazt firmaların durumu /ı merak edilmektedir. Amerikan firmalan ile Tekel arasındaki tütün satışlarına ait anlafmanm müspet olarak neticelendiği BÖylenmekedir. 1927 yıhnın Türkiyesi 14 milyon 250 bin kişi idi. 1965 Türkiyesi 32 mil 27,7 milyon nüfusun 3,7 milyonu (613,7 si) 50 yondur. Nüfusumuı son be» yıl içindeki gelişme hızı ile 1975 de 42 mil yasından yukan yaştakilerden müteşekkildir. 50 yasından yukan erkek nüfus, kadın nUfustan fazyon 82 bin kişiye yükselecektir. Aşa ladır. ğıdaki 1927 1960 yıllan gerçek ra (000 ekliyerek okuyunus) kamları, 1965 1975 yıllan ise tahmini rakamlan göstermektedir: Toplam Erkek Kadın 1927 14 milyon 250 bin 1930 927 » 49 yaşına kadar olanlar 23,977 12,407 11,569 14 158 > 1935 16 50 yaş ve daha 821 > 1940 17 büyük olanlar 3,777 1,756 2,021 1945 18 > 790 » Toplam nüfus 27,754 14,163 13,590 1950 1955 1960 1965 1970 1975 Niifusumuz 10 yıl sonra 42 milyon Nüfusun yüzde 86 sı etli yaşmtfcn küçük 20 24 27 32 > 36 42 > 947 » 065 • 755 » 005 > 744 > 082 » Sayım sonuçlarına göre nüfusun yüzde 30 kıstnını 9 yaşına kadar olanlar teşkil etmektedir. 10 yaş ile 30 yaş arasında bulunanlar, nüfusun yüzde 36 sıdır. Bu oranlar, nüfus piramidinin, gençlerden kurulu olduğunu ortaya koymaktadır. ihtar Suç: Firar Sanık: Ast Sb. Kd. Baş Çvş. Niyazi Aynur. Halit oğlu 1934 dogumlu İstanbul Beşiktaş Sinanpaşa Atik mahallesi, Kö müriskelesi sokak 2 numarada kayıtlı 1. Hv. Kuvv 15. Fiize Üs. K. lığı 2. Füze Grupu Hiz met Muh. Bl de görevli. Yukarıda açık kimligi ve kendisine isnad olunan suç, yazılı sanıgın en kısa zamanda 1. Hv. Kuvv. Askeri Savcüığına müracaflti veya konutunu bildirmesi 353 sayüı kanunun 190. maddesi geregince ihtar olunur. 24 aralık 1964 Sıtkı Erkul Hâkim Yzb. Asker! Savcı Yrd. (Basın 36 E. 2197/215) 73.15 Usans sahlplerlnln DOĞU BATI TİCARETe Tel. : rıca 04 müracaatlan 22 88olunur. Ifl.lh | 1 B a: PETROLLERİ A.O TÜRKİY (Faal: 716 30»)