Catalog

SAHİFE DOKT • ap" •a CVMHVRİYEJ >•••••••• • •• •»« «a«7»«a3 « <••••••••••••! !••*•>••••••••••••••••••••>••*«•• '• ••««•••••••! *»• ••••••••••• •••'«••• 31 Ocak 1965 ••••••••••••••••Ma••••an•••«••••••••••••••••••••ı ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••ıııııııı IIIIIIIIK•••••••••••••••••••••>••••••••••••! aiii ı • •••• £ GAZ SOBASI Yazan: Burhan FELEK er sabah sofuk odada uyanırlardı. Kadın kocasından evvel kalkar, çay suyunu ateşe koyar, sobayı yakmağa uğraşırdı. Geceden dolu olan külii boşaltıp tekrar ateslemek, sonra da kok doldurup yakmak kolay olmuyor, zahmetıi oluyordu. Hasan Fehmi bey orta halli bir memnr idi. Karısı Necmiye hanım da derli toplu bir kadındı. Orta mektebe giden bir erkek evlâtları vardıt Canbey çalıskan çocuktu. Aile pek refah içinde değildiler. Bereket ev kiraları yoktu. Ev Hasan Fehmi beye babadan kalma üç katlı bir apartımandı. Orta katında Hasan Fehmi bey otnrnyordn. Hasan Fehmi bey karısının soğnkta kalkıp sobayı yakmasına üzülürdü; ama ne çare!. Bnna da şükflr. Hizmetçi de tutamıyorlardı. Kadın: Ah, bir gaz sobası olsa?. Yak kibriti dakikasında oda ısınıyor. Neclânın bir tane var. Pek rahat.. Fehmi bey: O da olnr inşallah! diye cevap vardı; ama bir gaz sobası almak için bir kaç yüı ayırmak lâzımdı. Ona da maddeten imkân yoktu. Taksit işine de Hasan Fehmi beyin hiç aklı yatmaıdı. Veresiye rakı Içen, Iki defa sarhoş olnr, diye bu sistem alıs verişe karşı oldnğunu açıfa vnrurdu.. Hava gece poyrsza çevinniş, Mgnk bir Tafmur, ısı derecesini epeyce düşürmüştü. Necmiye hanım yedide nyandı. Kınkhgı vardı. Mııtfaga gitti. Geceden bazırladıgı çay snyunnn steşini yak tı. Şu Aygaz da olmasa kömürle, mangala olacak şey değildl. Orada, oturma odasındaki sobayı yakmaya jfitti. Bal kona koydnkları tahta parçalan y«gmnrdan ısiandıgı için sobayı ateşleınek güç oldn. Ne ise biraz kâgıt, biraz odnn.. Kok kömürü de aynı sebeple ıslanmıştı. Zor şeydir kışın ıslak odnn, ıslak kömürle sobayı yakmak. Kadının elleri berbat oldn O sıra Canbey de kalktı; Anne. ne so*nk bn oda! diye fikSyet etti. Odunlar yaj, soba geç yandı.. Şimdl ısınır.. Eski evin pencerelerinden poyraz flffirüyordn.. Hava da iyice soğnmnştn. Oda bir türlfi ısınamadı.. Hasan Fehmi bey de kalktı.. Odanın ısınmadığına o da içerledi.. Nedir bn yahn? Bn oda bnz gibi.. Hasta olacagrz! Kadın içerledi.. Ben zaten hastayım!. Tatarsam o laman görürsünüz. Hava »ogumns.. Kömnrler ıslanmış. Soba geç yandı. Ben napUm.. Gaz sobası olsa. bir MbrH yakarsın.. hamam gibt olnr, dedi.. Hasan Fehmi Bey de bnnn biliyor. dn; ama simdi bnna İmkân yoktn. di.. Sobayı aldı. Kocasma olan sevgisi arttı.. Hay Allah razı olsun! diye sobanın ambalâjını açtı.. Tozunn aldı. İçinde nasıl knllanılacağına dair de bir kâgıt vardı. Onn okudn. Basit bir şey.. Hemen sokağa çıktı.. gax satan kömfircüye kadar gitti.. beş kilo gaz aldı.. Sobayı da dairenin küçük holüne koydn.. Pepoyn doldnrda. Sobayı da yaktı. önee biraz kokn yaptı, sonra geçti.. Odalann kapısını da açtı. Tanm saat son ra apartıman ılındı.. Akşama doğru iyice ısındı. önce Canbey mckteptcn geldi. Oh! Anne burası ne sıcaki dedi. Sonra sobayı gördü.. Ne zaman aldınız! diye sordn.. Baban göndermiş.. Bak ne rahat! dedi. Soba küçük daireyi hakikaten ısıtıyordn. Mutfak bile kapısı aralık bırakılırsa ılınıyordu. Saat altı baçnğa doirn Hasan Fehmi bey geldi. Otobüs dnrağından eve gelinceye kadar sognk yağmnr altında yfirümüs, üşümfiştü. fçeri çirdi Oh.. çok şiikür! Bnrası sıcak.. dedi.. Biliyor mnsnn Necmiye.. Hava çok soğnmnş... Kadın gtilfîınsedi.. Fehmi bey sobayı gSrdfl.. Bn n« bn! Soba!.. Nereden aldın?.. Ben almadım.. getirdiler^ Kim getirdi?.. Bir hamal getirdi.. Kim göndermiş?.. (Gülerek) tyi saatte olsunlar.. göndermiş.. Hasan Fehmi bey de eüidü.. Allnh Allah!.. demek İyi saatte olsnnlar.. böyle iyilikler de yapıyorlar» Tapıyorlar, yaa!.. Hasan Fehmi bey Necmiye hanımın bn sırada taksitle bir soba almasıns pek razı olamazdı; ama o çün hava scğuktn. Üşflmüştü Kadın da sabahlan gerçekten zahmet çektiğini biliyordu. Sesini çıkarmadı.. •••« •«•• !••• • *•• • ••a :•:• •••• :•:: •••• •••• •••• •••• •••• ••»• >••• • ••• • ••• • ••• • ••• • •ra • *•• • •• 485 lira» Ayol Vallahi ben almadıra. Deli misin sen! Ben öyle şey yapar mıyım?. Ne bileyim ben.. tyi saatte olsunlar.. dedin!. Ben sen aldın satuyordum. Bana sürpriz olsun diye.. Tok eanım!.. Ben alraadım.. AIsam söylerim.. Kim aldı bn sobayı?. Ne bileyim ben? Galatada Fermenecilerde 18 nuraarada bir dükkân, Soralım.. kim gönderdi diye'. Soracak bir şey yok!. Sen almadın, ben almadım.. Gönderen kim olnrsa olsnn ona gidip sorsunlar.. Ben onlara bir cevap yazarım.. Hasan Fehmi bey aidı eline kalemi.. Faturadaki adrese «Biz size soba ısmarlamadık. Siz de bize bir soba satmadınız. O sebeple bir borcumuz yoktur» diye bir cevap yazdı, gönderdi.. Bir ay cevap çıkmadı, derken bn sefer bir mektnp ve fatnra.. « Size sartığunız Kaz sobasınuı bedelini hâlâ ödemediğiniz anlaşıldı. Lütfen parayı adresimize gönderiniz. Aksi hal*.::: de dâva edeeeğiz» gibi bir mektup. :::: Hasan Febmi bey.. bn seferl. «Biz sizden soba satın almadık. Bize bir dostnmns bir soba gönderdiyse de sobayı sizden aldığı da sabit değildir. Dâva hnsnsuna serbestsiniz. Açabilirsiniz » diye cevap verdi.. Aradan onbeş gün geçti.. Bir mektup daha «Sobanın size yanlışlıkla çönderildiği anlaşıldığından iadesini rica ederiz.» Bn sefer Hasan Fehmi bey; «Yanlışlıkla gönderdiğinizi söylediŞiniz sobanın sahibi kimse onun müracaatı lâzımdır. Sobanın size veya bir başkasına ait oldnğu sabit olmadıkça kimse sobamı benden alamaz. Mahkeme kapılan açıklırj» diye bir cevap yazdı Ondan sonra mektnplar durdn. Çomhe: "Acı olaylann teessürü içindeyim,, dedi nen Başbakan Çombe, yüzünü derin bir ıstırap içinde buruşturarak; Evet dedi... Çok acı hâdiseler cereyan ediyor... Kardeş kardeşi vuruyor Kongoda... Bü yük teessür duyuyorum bunlardan!.. Tam o sırada masasındaki 4810 numaralı telefon çaldı... Ooo... nasılsınız General?.. « Bugünkü «Etual de Congo» gazetesini gördünüz mü? « Evet mutlaka bir kasıt var!.. Hem ne demek istiyor acaba yazdıklanyla?!.. « Yalan... Yalan... Başbakanlık koridorunda haftalardır Çombe'yi bekliyen, soldan sağa doğru: Elizabeth Vil, Ziraat Umum Müdürii... Ve P.T.T. Umum Müdürii... Yalan söylüyorlar .... Evet... Az Önce Ameri Yüze yakın Büyükelçi, umum müdür, Beiedıyt Güzel daşenmiş bir viiıamn. yer ' ' ' le bir terası... hasır koltuklar.. Bir kin Büyük n lçisiyle beBaşkanı ve dertb vatandaş Başbakanhk y ğ m siyah hizmetkâr.. Etrafta KaraberdiİJ... İyi iyi... T  zun seyahatten henüz birkaç gün önce dö vrupada yaptığı u I • ••* •••• •••• •••• ••«• •••• •••• *••• «•• •••• •••• •••• •••? •••• ••> •••• ••>• Artık işin kapandıgını sandıkları bir aksam üzeri bir zayıf adam geldi.. Hasan Fehmi beyi sordu.. Fehmi bey eve henüz gelmişti. Kapıya çıktı: Buyurnn! Hasan Fehmi benim.. dedi. Necmiye hanım sobadan pek mem Biraz görüşeceğim.. diyen adamı nnndn~ Artık sabahlan kömür sobasını yakmaya ngraşmıyor, önce gaz sobasını ireri aldılar» Adam. sohayı kendisinin çönderdifiyakıyor. Apartıman ısınıyor, sonra kömür sobasını yakıyor. gaz sobasını kısı ' ni. bir çok ailelere böyle soba, çamaşır makinesi, bnzdolabı gibi şeyler sattığıyordtı.. Böylece soğukları rahat atlattılar.. Gaz gobasını sabahlan bir iki saat. ak nı, bedeiini taksite bağladığını anlattık tan sonra: şamlan bir iki saat yakarak işi avarladılar. Sizin de kömür sobası yaktığınızı Aradan bir aydan fazla zaman geçöîrendim. Gaz sobası gönderdim. tade mlşti Bir gün kapıya birisi geldi.. bir etmediniz, knllandınız.. Sobayı aldıfım xarf verdi.. Kapalı bir zarf. Necmiye hafirmaya da parayı vermediniz. Simdi onnım; lar benden dâvacıdırlar.. rica ederim.. Hasan Fehmi bey önce kızdı, adama.. Bey bnrada yok.. Akşam gelince Ben sana soba ısmarladım mı?.. veririı. dedi Almasa idiniz efendim.. Adam bıraktı gitti.. Kapı çalındı ofleden sonra üçe doğ Kadın bilmemiş. B$n aldım sanAkşam Hasan Fehmi bey zarfı açtırn idi. mış. Kabnl etmiş. „ , 1,, . .. . okndn.. kansına: Bir hamal candık gibi bir şey getir Sonra!... iade.. ... ' :>^ Sobanın parasını istiyorlar. dl Necmiye baıum sordn: Kime iade? Ne adres var. Ne bir Kadın sordn Nedir bn? şey.. Vermedin mi idi? Soba! Bir ay sonra parasını?. Ben mi?. Ne sobasıf. Tabiî!. Ne malum sizin gönderdiğiniz.. Gaı sobası^ Fehmi beyin evl b Sobayı ben almadım ki.. Sen veAdamın durnmu kötfl idi.. Sözleştirası değil mi? reeekain parayı sanıyordom.. Ben kaça ler.. Sobayı göndermiş olan firmaya git Evet!.. aldığını bile bilmiyornm. tiler.. Yüzde yirmi de iskonto ile bir se Mağazadan gCnderdiIer Sobayı ben alraadıra ayol.. ne taksite bagladılar.. Bey mi söylemis? Hadi hadi.. nznn etme!. Parayı veHasan Fehmi ailesi ba suretle bir Orasmı bilmem.. remedin.. adamlar fatnra çıkarmıslar.. Necmiye hanım hamala bir lira vergaz sobası sahibi oldu.. «•(••••(•••••••»•••••••••••••••••ııııııılıııtıııııııııtıtiitııatiifiıııuııttııııaıııııııiiitııııııııııııaıııtıııiıııııı [•••••••ıtıı ••••• ••••••••••(»••••••••••tııiH* ıtıııııııııiMiiitliMiıiiii •••••••••••••••••••ııı ıııtııııııııııııııııııııııııı»ıuiNi»ııııı«ntiMiiMiiııııiM«MiııııuMiı»ıtııuııiHiı • • • • ıı • • • tı ı Konu ve resı'm: Ayhan Başoğluı ^ ^ 1 PRENSES UHAF B İ K !Şİl GÖ2LÜ KAPlNIN HETİ ORTAYA BİR, BASKN SANA/Kl ÖYIB. G&J s:z ve bir Belçikalı orta yaşlarda kızıl saçlı sekreter hanım.. Duvarlarda Kongo nehrinin resimleri... Birkaç tahta baş.. Fildişleri... Ve aile fotoğrafları... İşte burası Çom ne çare ki benim de; onlarm işı Anlaşıldı.. Bu şekilde olmayacak. belerin eviydi... Kapıda üç tane var diye Başbakanla mülâkattan Halbuki ben sizinle uzun uzun ko Amerikan arabası... Biri Çombenin.. vazgeçmiye hiç niyetim yoktu!. nuşmak isterdim. Ama mutlaka ko Çombenin. konuştuğu telefonun Diğeri Mobutunun... Öbürii de meÖnce, Çombenin Genel Sekreteri nuşmalıyız... Anlatmahyım Kongoa«a ' öbiir ucundaki adam. General Momurlarm... Mühim bir nokta; BaşMr. Movevo ile konuşmuş ve ilk nun başına gelenleri. karşımızda!•>• butuydu.. Ve tam 10 dakika. Başbakanın otomobili yolda giderken fırsatta bir randevu verileceği vâkilerin içyüzünü!. bakanla. Başkumandan arasında in sıkı sıkıya muhafaza edümiyordu! dini almışük... Başbakanlık Genel Zaten bizim de istediğimiz buycir çekirdeğini doldurmayan bir Demek ki diye düşünüyordum. Sekreteri Movevo, eskiden Katandu... Saatlerce, hatta günlerce ni konu böylece tartışıldı... Oysa, kaAz önce yanlışlık olmuş.. Şimdj gada Sağlık Bakanı olan ve Çombe çin beklemiştik? Üstelik bu gece pmın önünde Başbakanı 6 aydır Çombe bizimle görüşecek !.. ye sâdık, genç bir münevverdi.. Oktay Türegün, Brüksele gidecekgöremiyen, eüerinde imzalatacakAma, General Mobutunun orada îki gün bekledikten sonra, bir öğ ti uçakla ve Başbakan Çombe, buları dosyalarla bekleşen Genel Mü bulunması beni kuşkulandırmıştı'.. le vakti, ondan «Başbakan saat 18 nu Genel Sekreteri vâsıtasiyle öğ dürîer, dünyanın muhtelif yerleYine «sabredelim bakalım» dedim. de sizi bekliyor» diye bir haber gel renmişti de . O halde niçin sualle rinden gelen haftalardır o kapıBaşbakan, Başkumandan ve bazı mişti... ri cevaplandırmayı geciktiriyordu? da oturan Kongo Cumhuriyetinin subaylar belli ki içerde toplantı Tam 17.45 de Başbakanlığın Şurasını da ilâve edeyim, bir gün Büyük Elçileri, Belediye Başkanyapıyorlardı... Az sonra Çombe güönüne gitmiştik ki bir de baktım: öneeden kendisine sormak istedik ları ve nüıayet günlerdir Başbaler yüzlü çıktı. * Çombe siyah kadillağm açılan lerimizi yazılı olarak göndermişkanla karşı karşıya konuşamıyan Günaydın... Nasılsınız? kapjsına yaklaşıyor v e oradan > tik.. Özetle, Kongo hâdiselerinin Bakanlar vardı!.. < • ' Günaydın Bay Başbakan.. âyrılmak üzere... O da, bizi gör nedenlerini öğrenmek istiyor, Her sabah aypı hikâye başlıyor Emirlerinizi bekliyoruz... Görüşme müş ve Oktay Türegunü tanımışÂvrupada son yaptığı temaslarve sonuç ayrîı şeKilde bitiyorâ'ü... ye geldik.. tı.. Hemen iki elini açarak, neşeli da ne gibi bir neticeye vardığını, Yine hiç bir şey yapamadan, hiç Biliyorum... Fakat mühim bn bir şekilde üzerimize doğru yümemnun olup olmadığını, yabancı bir görüşme olmadan ertesi gün vaziyet var... Benim, Başbakanlığa rüdü... Hatırımızı sordu ve şirketleri millileştirmenin mümkün aynı yerde buluşmak üzere!.. gitmem lâzım şimdi... Derhal siz Yukarıya çıkınız, şu anda görülüp görülmediğini soruyorduk. *** de oraya gelin konuşuruz.. mühim bir işim var.. Yarım saat Bir anda kafamdan bunlar geçer Başbakan Çombenin eski dostu Ve sonra Başbakan otomobiline kadar lutfen bekleyiniz, dedi... ken Başbakan yanımıza freldi.. Iş adamı Oktay Türegün ile ken bindi.. Evinden aynldı.. * * * Türegün'e çok samimi bir tavırla; disini ziyaret isteğimiz kabul oluTabiî biz de arkadan.. Yarım saat değil ama heyecan Gitmeyiniz mutlaka kahnız!. nup, içeriye alındığımız zaman; kaParlâmento binasının içindek' içinde geçen 3 saatten sonra niha Yarın sabah saat 8 de sizleri bekpıda bekleşen yüze yakın insanın Başbakanlık dairesine giderke yet gece Başbakan Çombenin oda liyorum... Evime geliniz.. İki sa"ati kızgınlık içinde bize nasıl baktıkupuzun bir koridor vardı.. Belk smdaydık!. mi ayırabilirim... Bol bol konuşularmı bir görmeliydiniz? Belki de 3035 metre!.. İşte bu koridorun bi"â Büyük bir vantilâtör mütemadı ruz.. haklıydılar bu duygularında!.. Ama şından sonuna kadar dizilen isken I yen dönüyor, açık duran pencere Ben bu sözleri duyunca, doğrusu leler hep Başbakan Çombeyi bekden ise, belki binlerce sivrisinek nu isterseniz sevincimden uçacak leyenlerle doluydu... Kadın ve eriçeriye giriyordu. Mütevazi bir hale gelmiştim... Öyle ya, bütün kek.. odaydı, burası... Madeni masalar dünyanın merak ettiği adam olan Bu manzara bana bizim Bakan ve koltuklar kullanmavn tercih Çombe ile hem de evinde bir mü lıklann bekleme odalarını, husu etmişlerdi, nedense!.. Ve bir kö lâkat yapabilecektim.. Doğrusu si kalem müdürlüklerini hatırlai şede çeşit çeşit tüfekler yığılıybuna şans derlerdi!.. tı.. Aklın alamıyacağı kadar, aiâ dı... Bunlann ele geçen Rus ve Başbakanm bu vaadi ve iltifat kasız ve basit işleri Ba^bakaniA Çin tüfekleri olduğu anlaşıhyorları arasuıda ertesi sabahı hayal halletmeye gelmişti, bütün bu du... ederek nyrıldık... insanîar!.. Bizde de aynı değil Başbakan Çombeye Kongo olay * * * midir?. larının Türkiyede dikkat ve üziin Çombe şehre 3040 kilometre Öte yandan, diğer şehirlerin tü ile izlendiğini söylediğimiz, za mesafede Binza denilen bir say Belediye Başkanları, Umum Müman o çok neşeli ve gülerken fiye köyünde oturuyordu... Sabah dürler, Büyük Elçiler, Bakanlar bembeyaz dişlerinin tamamını or 8 de oraya taksi ile gittiğirniz za da hep bu uzun koridorda bekle taya çıkaran Çombe, bir anda kay man, baktık ki karşımızda yüksek şiyorlardı.. Çombenin köyünder. boldu!.. Yerini acı duyan bir in duvarlarla tahkim edilmiş bir adamlar da vardı şimdi iktidar ko san alıverdi! Bir aktör bile yü bahçe, içinde yine her taraft katuğunda oturan hemşehrilerini gö; zünde bu kadar çabuk ifade deSOLDAN SAĞA: palı bir villâ vardı.. Kapıda elle meye gelen!.. ğişikliği yapamazdı!.. ri stenli Katanga jandarmaları Ve anlattıklarma göre, bunlaı 1 Ramazan gecelerinde radyoda * * :!= dolaşıyordu.. Hepsi de ters ters orta oyunu temsilleri veren kişinin soyhaftalardır, aşağı yukarı aynı kad Lâcivert elbise giyen, ayağında elimdeki fotoğraf makinasına ba adı. 2 ftKendi cins ve türü bakıroyla Başbakanı bekliyorlardı!. siyah Amerikan ayakkabıları okıyorlardı.. mından çoğalır^ anlamma bir çekim, lan Başbakan Çombe, telefonu kayoksullara paraca yardım etme işi. Biz nefes nefese merdivenleri çı Bir an şu manzarayı kaçırmıyapattıktan sonra tekrar bize doğru 3 Bir soru edatı, idare bölümlerikıp, koridorda yerimizi aldığımız yım dedim... Hemen fotoğrafa mü döndü.. ve: mizden, bazı hastalıklara tutulmuş zaman, Başbakan Çombe henüz ge' sade etmediklerine dair işareti r hay\ anlarınki dökülür. 4 «Beyaz Başbakan Moiz Çombe, 10 Bir Türk gazetecisinin Kongo memişti.. Her halde başka yere uj verdiler... Sonra yanımıza gelen renJcte kemik özü» mânasına iki soz. Kasun 1919 da Muzumba'da hâdiselerini tâkip etmek için buramış olacaktı!.. 20 dakika kadar bir askerle içeriye kartvizit gön5 Hükümdarlara Batı dilinde böyle doğmuştur. Lunda kabilcsine raya gelmesine memnun oldum, sonra etrafına el sallayarak koridu derdik.. Ama bir türlü bunun alâhitap edilir. yer sarsıntılanndan sonra mensup, çiftçilik yapan, oteldedi.. Şimdi her şeyi gözunüzle gö run ucunda görününce herkes hekalı kimseye verilmediğini elden toprakta açılan yarık (coğralya terileri ve mağazaları bulunan receksiniz. yecanla ayağa fırladı.. Ve eminim ele dolaştığmı gördük.. Ben gazete mi). 6 Bir çeşit motörlü mavnanın zengin ve asil bir ailenin 4 ki, Çombe bu arada, biz dahil her Tam bu sırada tekrar telefon çal ciyim, mesleki vazifemi yaparken yarısı, bir musiki aracj, bir harfin çocuğundan biridir... Misyokesin avucuna birer «mavi boncuk» böyle hareketlere zerre kadar alokunuşu. 7 Büyük ve çok büyuk, dı... ner okullarında okumnştur... sıkıştırdı!.. dırmam!.. Sabrederim... tcap eder iyi havalarda vapurların süjülerek gir Çok mersi, bay Başkan... Evet Muhasebe knrsnnu bitirmişse bacadan da girerim! Hele böyle dikleri yer. 8 Bir erkek adı, apanÇünkü kulağımıza eğilerek söyle ya yazmışlar... Az sonra geleceğim.. tir sız. 9 Eski bir edibimiz olan Fazıl bir röportaj için nelere katlanmaz diği sözler şunlardı: General Mobutu ile görüştük.. Bi. Ahmet'in «oyadı. bir gazeteci?!.. Fakat, Oktay TüConaket Partisinin lideri Az sonra görüşeceğiz! raz önce... Evet evet Büyük Elçi regün protokola riayet etmesini ve olan Çombe, bir müddet Kaburadaydı... Allahaısmarladık.. YUKARIDAN AŞAĞIYA: YARIN edümesini isteyen zârif bir dost.. taya milletrekilliği, daha son Başbakan Çombe devamlı olarak Adamakıllı kızdı bu harekete.. «Ge | 1 «Yer yüzünü bastan başa doiaşra Cumhurbaşkanlığı yapmışÂvrupada oturan çocuklariyle, kama seyahati» anlamma iki söz. 2 ri dönelim» falan derken bir de OKTAY TÜREGİN tır. Evlidir ve pek çok çorısuıın fotoğrafına bir an baktı ve İdrarda ve kanda buîunan maddelerbaktık ki, Başbakanın şoförii koşa cuğu vardır. (Resmi bültensonra tekrar bize döndü... den. en iyi cinsi Holândada yetişen Kongoyu anlatıyor rak yanımıza geldi ve bizi içeriye de böyle yazıyor.) Özür dilerim dedi.. İşte görüçiçeklerden. 3 Bir harfin okunuşu. dâvet etti... yorsunuz.. Her gün böyle doluyum. bir hayvan. «Birlesmi? Amerika hükümetiı» nin kısaltılmış rümuzu. 4 Bir cins tugla benzeri, tabiatin gece feneri. 5 Bazı yaşlı hanımlar arkadan böyle görünürler ama önden «müzelik, dirler. 6 Bir sıfat Ukısı. bir malın satış değerinin yarısı. 7 Çok 30 Ocak 1926 tarihli Cumhuriyet'ten hoş ve güzel, spor karşılaşması. 8 eOrtada kalmı; şan ve şöhreti hırsla aOıınku buimacaaıo lan< karşılığı iki hallediltnij «ekli söz. 9 seslenme edatlarmdan. güvelerin açtığı deDahiliye Vekili Cemil Bey Belediye işleri hakkında dün ga lik. zetecilere şurdan söylemiştir: o Belediye için gelecek seneye 27 milyon liralık bir biitçe Meclise gönderilmiştir. Posta ve telgrafın islâhı için 6 milyon, iskân işleri için ise 7 milyon lira aynca zam yapılmıstır.» Cemil Bey, şehreminilerin seçim suretiyle mi, yoksa tâyin ile Selim Sırrı Bey Vekil Cemil Bey mi yapılmasınm uygun olacağı sorusuna şu cevabı vermiştir: « Şehreminilerin ve Belediye riiesasıruı seçim suretiyle de tuk söyleyen Millî Müdafaa Vekili Recep (Peker) Bey şöyle değil, tâyin suretiyle yapılması hükümetin katS prensipidir. Şehremimiştir: ni ve Belediye Reislerinin hükümetin itimat ettiği kişilerden tâ«Hayadan müdafaasıru temin edemeyen bir millet hiç bir zayini lâzımdır o man huzur ve sükun göremez.» kortdorannda aylard<r Çombeyİ bekliyor tanga jandarmaları .. Birkaç siyah yüksek deıeceli memur.. Bir Fran i£ılmaz ÇETİ N ERİn büyük röportaİ! ^^* 123456789 4O Dahiliye Vekilinin diinkii beyanatı fO SENENiN tecrübesi HALI SüPüRGESt Beden Terbiyesi Kulübü knruldu Öğretmen Okullan mezunları, Selim Sırn Beyin fahrî başkanhğında bir «Beden Terbiyesi Kulübü» kurmuşlardır. Cemil 3ey vefat etti ı7) Garp musikisinin Türkiyede ilk büyük mümessillerinden olan viyolonselist Cemil Bey uzun bir hastalıktan sonra dün vefat etmistir. Cemil Bey büyük Türk bestekân Hacı Arif Bey merhumun Recep Beyin nutku Ankarada yapılan tayyare şehitleri ihtifali sırasında blr nu oğlu idi.