23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAMFE İKİ S Ocak 1965 CÜMHURİYE M v f l N « a ı i f i f i « ı i M H t » t ı ı ı i f a * » a ı * » H M M > •• • • • • •• • • • • • • • • • • •» • • • • • • » • • • • • » • • • • • • • • • • • «• • • • • • ^» • » •»• •• •• • • •••• •• • • « • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • * »• •• «» # » • » • • • « » « • « • • •• * • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • .'••••«••••••••••••••••••••••••«••»•••«•••••••••••••(••••••••*"****MMI<ltlllllllllli<lllllV • • '••••••••••*•••••••••«••••«•••••*••••••••••••••«•••••••••••••••••*•«•••••••••••••••••••*•»'JM* • ••• •••• • •*• • •• ıııı=ııuırfirınfniıııifTiııifunınıırifinfmHiınıımffTtııifiıınıiııııııınfifnııııııııifinııi!iıııııııııııı=ıııı Madde madde. Ereğll DemirÇelik tesislerinin hangi yolsuz kosullar Içlnde kurulduğunu ve işlediğini dünkü fıkramızda gördük. Şimdi bu yol•uz prensipler içinde hangi yolsuzlukların sürdürüldiiğü konusunu ele alacağız. Çelik sanayii bir ülkenin kalkınmasında can damarıdır. Bu sanayiin kuruluşunda atılan yanlış adımları halk öder; ve bu yanlış adımlar kaikınma hareketini yokuşa sürer. Bunun içindir ki gözlerimizi dikkatle Ereğliye çevirdik. Demokrasinin gereği böyle temel iktisadî kuruluşların açık denetlenmesinden başka bir şey değildir. Bizler deviet hazinesinden çıkan milyarlarla çelik sanayiimizi kuruyor, araa baskıyla bunu bir Szel müteşebbis grupuna veriyoruz. İngilizjer ise özel müteşebbi•in vaktiyle kurduğu çelik sanayiini devletleştiriyorlar. İngiliz İşçi Psrtisinin progTamındaki en önemli maddelerden biridir bu... YalBB şu kıyaslama bile Türkiyedeki garip durumu ortaya koyar. Şimdi gelelim Ereğlideki yolsuzluk hikâyelerine... Sayısı pek çok yolsuzluk iddialarını üç kalemde toparlıyabiliriz: 1 Ereğli tesislerinin dünya piyasasına göre üçdört misli pahalıya mal olması... 2 Kireçtaşı yolsuzlukları... 3 Amerikan Morrison şirketinin Türkiyedeki mümessili Süleyman Demirel firmasına ödenen para hakkmda ileri sürülen iddialar. Bütun bunlar başlıbaşına birer uzun konudur ve devletin En f i i Demir • Çelik üstündt teftiş hakkının bulunmaması besap sor•Mk imkânlarını peşinen kaldırıyor. Ancak ortada inkân imkânsız rakamlar da vardır. Ereğli DemlrÇelik tesisi üç milyar liraya yakın bir paraya çıkacaktır. Oysa hfikflmetin hazırlattığı Zonguldak Bölge Kaikınma plânından açıkça anlasıldığına göre bu fiyat dünyada eşi görülmemiş biçimde pahabdır. Aynca bir Japon firması Ereğli ayarındaki bir tesisi 450 milyon liraya kurabileceğini açıklamıştır. Sanayi Bakanlığuun bir etüdü ise Yunanistamn aynı derecede bir çelik tesisini 1 milyar Hradan daha ucuza malettiğini belirtmektedir. Büiün bunlar biziın iddialanmız değildir. Devletin resmen açıkladığı belgelerle ispatlanmı* noktalardır. Aynca gene bükümetin rcsnü raporlarından anlaşıldığına göre Ereğli Demir Çelik'in pahalıya kurulmasınıı. ve ytiksek faizli kredilerle yürürlüğe girme•inin, üreteceği maraullerin fiyatlarına etki yapması tabiîdir. Ereğli Demir Çelik fiyatlarını şimdiden açıklamıştır. Buna göre 1 ton teneke 3528 Iiradır. İtalyada 1 ton teneke 1422, Fransada 1917, Almanyada 3043 Iiradır. Ereğlinin Üreteceği levha fiyatı 2184 Iiradır. Aynı levhanın fiyatı Fransada 1008, Belçikada 1080, Almanyada 1098, ttalyada 873 Iiradır. Şimdi bu durumda bir de Ortak Pazara girdiğimizi düşünün. Hangi ürunlerle nasıl rekabet edeceğiz? Tabiî bütün bunlann aciai iç piyasadan ve halkın sırtindan çıkacaktır. Halk gereleyin üstünde uyuyacağı demir karyolayı pahalıya alacak. kışlık için kuracağı •obaya ve borularına da fazla ödeyecek, cvinin damına kaplıyacafı tenekede Ereğlinin açığını kapatmak bedelini yüklenecektir. Memuru, işçisi, askeri, öğretmeni: Geçinemiyorum .. diye sızlandığı vakit, bu işin neden böyle oldugunu, ve kendisi geçinemezken niçin bazı kişilerin zenginleştiğini bir iyice düşünmelidir. Ereğli Demir Çelik için yukarıda yazdıklarunız ötesinde bir de kireçtaşı yolsuzlukları ve Demirel r e hakem karariyle fazladan ödenmiş 10,5 milyon iddiası vardır. Kireçtaşı yolsuzluğu için söylenenler akıl alacak cinsten değildir. Ereğli DemirÇelik tcsisleri için gerekli kireçtaşı i^inin bu taahhüdü yerine getiremiyecek bir iratiyazlı firmaya verdiği iddia edilmektedir. Ancak bu firma taahhüdünü yerine gctiremeyince bu sefer dcvlete başvurulmuş. devletin elindeki kireçocakları l e devletin elindeki vasıtalar, taahhüdünü yerine getiremiyen özel firmanın menfaatme tahsis edilmiştir. Bütün bunlar çok cepheli ve çok büyük yolsuzluk iddiasının yalnız bir kısmıdır. Mümkün olsaydı da elimizdeki dosyalan şu köşeye sığdırabilsek ve okuvucularımıza i.şin ber yanını sayfa sayfa anlatabilseydik. Bu iddialann halkovuna duyurulması basının, ve en yetkili bir biçimde kovuşturulması devletin ödevidir. Ama devletin clinden bir şey gelmediği de ilgili Bakanın diliyle açıklanmış: Bizim kontrol yetkimiz yoktur .. denmiştir. Şu halde deviet şimdiye kadar Ereğliye yatırdığı bir milyara yakın ve şimdiden sonra yatıracağı iki milyara yakın Türk lirasının akıbetini Ankaradan sadece seyretsin dursun. Bu işe seyirci kalmıyacak olanlar da belki bir giuı bulunur. i III'ITII OSMANLI haberleri Kalkınmomız ve özgürlük sorunu BANKASI A.ş.den ııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı • ••• •••• | D Ü Ş Ü N C E L E R | I Havagazı Deposu Yaptırılacaktır Ankara Elektrik Havagazı ve Olobüs İşletme Müessesesinden: 1 Şehrimizin Asri Mezarlık semtinde komple anahtar teslimi 60.000 M3 kapasiteli havagazı deposu teklif alma usulü ile yaptırılacaktır. 2 Bu işe iç ve dış piyasadan talip olacak firmaların imalâtçı firma olmaları şarttır. 3 Gazometrenin dış piyasadan temini icap eden malleme ve projelerinin lüzumlü dövizi Müessesemizce temin •dilecektir. 4 Teklif sahipleri idarî şartnamemizin 15 inci maddesine göre geçici teminat vereceklerdir. 5 Bu işe ait idarî ve teknik şartnameler TL. 250, mukabilinde Müessesemiz veznesinden temin edilebilir. 6 İlgililer şartnamemize göre hazırlıyacaklan tekliflerinl 1 nisan 1965 perşembe günü saat 1730 a kadar Mü•ssesemiz Yazı İşleri Müdürlüğüne teslim edeceklerdir. 7 Postada vâki gecikmeler nazarı itibare ahnmaz. 8 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. ( Basın 24477 A. 14664/106) Oysa, sorunların gerçek nedenleîstanbul itfaiye teşkilâtının rine varmayı yeğ tutan «Cumhu 1964 yıluıdaki çalışmalarına dair riyet.te aö.12.1964 tarihli sayı, sah. hazırlanan bir istatistiğe göre, 2> yayımlandı bu yazı ve vazarın şehirde 1240 yangın olayı tesbit ileri sürdüğü görüş de, çoğu ayedilmiştir. dınlarımızm benimsediği eksik, yü zeyde kalan. bir bakıma da yanlış 156 bina kısmen, 142 bina tabir görüş olarak bir kez daha be mamen yanmıştır. Yanguılardan lirtilmiş oldu. Bu bakımlardan yazı yiızde yirmisi sigara ve kibritnın üzerinde durmayı gerekli buten, yüzde onyedisi kıvılcım luyorum. sıçramasından, yüzde ondokuzu Söz konusu yazı. Dr. Ziya Akkurum tutuşmasından çıkmıştır. kaya'nın •Kalkınmada kültür ve Yine geçen yıl içinde itfaiye fikir ortammın rolii> başlıklı yazıkuyuya düşen 36 şahsı çıkarsıdır. Yazar: «Kanımızca kaikınma mış, 15 bina çökmesi olayında cabalarımızda beklenen sonucu elenkaz altmda kalanlan kurtarde edemememizin nedenleri içinde mıştır. en büyük rolü oynayan iki unsur Yangınlarda halktan 11 kişi öl toplumunda heni'u müştür. Halktan 103 kişi ve it olarak: Türk •kültür ortamı. ile. onun bir sonufaiyeden 13 er yaralanmıştır. cu olan «fikir ve düşünce ortamıCan kurtarma olaylarında halktan ölenlerin sayısı 16, ya nıri" ya>çın ve egemen hale gelememiş olmasında buluyoruz» diyeralı sayısı 24 tür. rek, yaygın olan bir düşünceyi ileri sürüyor. Yazar bundan sonra, kültür ortamına götürebi 1 Ö^retmenler Kooperatifinin bizi de anahtar veriyor: 1. Türkecek iki ço ilk satış mağazası açıldı cuklarını ilk öğretimden geçirmek; 2. Bundan mahrum kalmış yetişkin Jstanbuldaki 5,000 kadar öğretleri de okuma yazma kampanyaları men tarafından kurulan Öğretve yetişkinlere mahsus eğitim v menler Tüketim Kooperatıfinin et'tmek. Lâleli Ordu caddesi Lâleli Saray 3 Yazara goıe. Türk toplumu boy asajındaki satış mağazası dun lece, bugün okumuş ve okumamış ıçılmıştır. l?r. özgür düşünebilen ve hisseVerem haftası bugün denlerle, özgür düşünemiyen ve başlıyor hissedemiyenlerden ibaret bir ya pıya sahip olduğundan iki zıt yaVerem Propaganda ve Eğitim Hafaynlınca. toplum tası bugün başlıyacak ve 9 Ocak pıdaki bölüme kalkınmasında gerekli bulunan işkşamına kadar devam edecektir. birliği sağlanamamaktadır. Bu du Bu münasebetle Divanyolundaki rumda yapılacak şey. «cıı kısa zaSağhk î.'üzesinde bir hafta devam manda toplum caoında ( ) (küldecek bir sergi düzenlenmiştir. Ser tür savaşuıa) başlıyarak o büyük gi bugün saat 11 de torenle açılasosval catlağı kapamaktır. caktır. Görülüyor ki. yazar, toplum kal Yeşilyurt'ta yeraltı kınmasında eğitim sorununa megeçidi yanılacak selesine) öncelik vererek bu sorun çözülünce •özçiir kültür, fikir ve Yeşilyurt istasyonunda yolcuların düşünce ortamuıın» yaratılabilecemevcut köprüden sıkâyetçi olmalagi. büyük çoğunlıığun «fikrî rüsferı üzerine •Yesilyurt Güzelleştirme kavuşturulacağı. kalkmmamızı enDerneği' ile bir an'aşmaya varan gelliyen «asalaklar» olarak geri Yedinci Jşletme MüdürlüSü, bu is ve muhafazakâr ve aynca bencil tasyonda yayalar için bir yeraltı ve rıkarcı yapıdaki bütün sosyal. geçidi yaptırmayı kararlaştırmıştır. ekonomik ve politik istismarcı a130 bin liraya çıkacağı tahmin olukımlann ve aksiyonların kendilinan yeraltı geçidi için Dernek de ğinden yok olacakları ve bir daha masrafın bir kısmını karşılayacak yaşamak imkânı bulamıyacakları» ve gerekli sahsyı verecektir. Geçikanısındadır. din 1965 yılında tamamlanarak hizII mete acılma?ına çalısılacaktir. ğitim sorununun bir tpoulm Bir ffenc kız intihara kalkınmasındaki önemi açıkfır. Bunu tartışacak değilim. te«?ebbüs etti Ne var ki, yazar. Türk toplumunKasımpaşa Çatma Mescit sokak 4 da bir buçuk yüzyıldan beri şu sayıda oturan 21 yaşında Fatma eğitim sorununun neden çözüleme Terzioğlu adında bir genç kız ya miş olduğu noktası üzerinde hiç tak odasında koma halinde bulundurmamaktadır. Yazar, kalkınmn rauştur. Faima ifade veremiyecek • sorununu e?itim yöniinden ele al bir halde İlk Yardım Hastane?ine dığına göre, bu nokta üzerinde dur yatırılmıştır. Polis. Fatmanın intisaydı. pğitimin önemi üzerine herhar kastı ile ve henüz tesbit olukesee biünen bir gcrçeffi yeniıten namıyan bir ilâçla kendini zehirlebelirtmekle yetinmemi? olurdıı. diğini tahmin etmektedir. Konunun daha derinine inp'sek. yazarm böyle bir yetinmeyi göster OCAK 3 ŞABAN 30 miş olmasmın nedenini, yöntem fmetod) sorununun açıklanmasmp da bulabiliriz, kanısmdayun. Çünkü yazar, yöntem olarak too= b lumsal konuîarda çokyanlı (plua raliste) bir yöntemin güçlüğünden V. j 7 24 2.18 14 41 16.53] 18 29 5.34 sakmmak için biryanlı (moniste^ bir yöntemin kolaylığına kendisini E ] 2.3217.271 9481 12 001 1.39 12.44 kaptırmaktadır. Kaptırmaktadır di yorum: çünkü, yazısmm başlarında «Şimdi yapılarak iş, toplumumu illıNİİ yıl rıhiiıı yanğifllarda azı başka bir gazetede çıksay dı ya da kişisel bir görüşü yansıtsaydı üzerinde dur mak istemezdim. Y r Memduh BALABAN Turlc Edebiyatçılar Bırliğı Yonetim Kurulu Üyesl zun bu konuda hedefine (yâni kal kınma hedefine) yaklaşamamaktaki sosyal, ekonomik ve politik engellerin bilânçosunu yaparak. nedenleri üzerinde objektif ve ilmî araştırmalar yapmak ve onları gidermeye çalışmaktır» diyen bir ya zarın hemen sonra eğitim sorununa valnız başına bir önem ve öncelik vermesi başka turlü açıklans maz. Çünkü eğitim sorununun o «sosyal, ekonomik ve politik engel lerin bilânçosu» içinde çözümlenme si gereken bir sorun olduğu yazar ca düşünulmemektedir Öte yandan yazar, «fikir ve dü sünce ortamının, «kültür ortamı> nın bir sonucu olduğu; bu sonucu sağlamak için de, çocukların ve okuma yazma bilmiyen halkın okutulmasının yeterli olduğu kanısındadır. enim bildiğime gore \e bir buçuk yüzyıldan beri de toplumumuzda lapılaıı deneylere bakınca: kültür ortammın doğabilmesi için ilkeleri tartışmasız sap tanmış (tesbit edilmişl bir eğitimin yalnız başına yeterli olmadığı, her şeyden önce özgür bir düşünce ve fikir ortammın gerekli bulunduğu dur. Başka deyişle; fikir ve düşünce ortamı, kültür ortammın bir so nucu değil, bir nedenidir. Ancak bir fikir ve düşünce ortamında kül tür ortamı doğabilir. Çünkü kültür, fikir ve düşüncelerden oluşan bir değerdir. Eğitimin yalnız başına kültür sağlamıya yetmiyeceği, bir fikir ve düşnce ortamı olmadık ça edinilecek bilgilerin eksik kala cağı ve boylece kültür ortamına varılamıyacağı açıktır. Eğitim sonı numuz ise, ancak bir fikir ve düşünce ortammın özgürlğünde çözu lebilir bir sorun olarak görünmek tedir. T B borçlu duyduğu toplumuna vermek istemiş olan aydınlarımız da o fikir ve dıişünce ortammın yokluğuyla karşılaşmışlar ve bu vok ' ı luğu kendi çıkarları bakımmdan yararh buimuş olan yöneticilerin ' çeşitü çirkin oyunlanna kurban gitmişler. böylece bir kültür ortamı da doŞamamıştır. Ve bunda. Dr. Ziya Akkava'nın deyımleriyle hıç bilmiyen. özgür düşünemiyen ve hissedemiyen. halk tabakalarının m'c mi hiç bir kusuru olmamıstır. oplumsal kalkmmaya ilişkin sorunların tartışılmasında biribirine taban tabanına karşıt da olsa, çeşitli görüşierin gercekleşti rilmesi yollannın özgürce helirtile mediği. helirtilebildiği durumlarda da uygulama alanlarına geçırileme diği ve boylece en uygun bir dengenin sağlanamadığı ve huzur top lantılariyle huzurun sağlandığına inanıldığı bir ortaında, «sosyal. eko >••• nomik ve politik engellerin bilân ••«• çosunu yaparak. nedenleri üzerinde objektif ve ilmî araştırmalar yapmanın ve onları gidenniye çalışmanın» nasıl olanaklı olacağını Dr. Ziya Akkaya bize bildirirse, şimdiye değin kimsenin üstesinden gelemediği bir işi başarmıj olur. .J . (ımkânları ile) *••• • •ma Batı kültürünün ana kaynaklarma inip de edindiği bilgileri içinde ya , şadığı ve kendini ' 31 Aralık 1964 tarihinde Yenicami Şubemizde mahdul sayıda personelin uygulanıaya basladığı grevin basma yanlış aksetlirildigi ve grevin bütün şubelerimizde uyş^ılanacağı yollu haberler neşredildiği görülmcktedir. Türkiyede 50 şubesi bulunan bankamızın 44 şubepinde personelimizin grev aleyhine oy kııllandığını, Yenicami şubemizde uygulanan greve ise ancak mahdut sayıda personelin iştirak ettiğini, ve 1. 2, ve 3 Ocak tarihlerinde resmî tatil sebebiyte çalışmamış bulunan BANKAMIZIN 4 OCAK 1965 PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN YENİCAMİ DAHİL BÜTÜN ŞUBELERİYLE AÇIK VE MUŞTERİLERIMIZİN HİZMETİNDE OLDUGUNU SAYGILARIMIZLA BİLDİRİRİZ •••• • ••• • >•* «• :;;s• •• • ••*• Cumhuriyet 136 EMTA5 I I I E Şöyle soralım: Eğitim sorunumuzu çözmiye kalktık diyelim. Hangi ilkelere (prensiplere) göre çözece ğiz bu sorunu? îşte bu ilkelerin belirlenmesi (tâyin edilmesi) ancak bir fikir ve düşünce ortamında olanaklı (mümkün) olabilir. Öyle olmasaydı, bugün, yazarın deyimleriyle «bilenler, özgür düşünebi len ve hissedebilen» ve kendilerine aydın dediğimiz kişiler ve yöne ticiler çevresinde örneğin, Köy Enstitülerinin yeniden açılması gi bi; ya da kırk bin dağınık köyü işletme birunleri biçiminde toplayıp köy ekonomisinin yeni bir düzenlenmesine giderek, köylüye çocuğunu okutabilmesinin maddi ola naklannı sağlamak gibi, v.b. konularm tartışılmasından öylesine kaçı nılmazdı. ! Elektrik Nolor Fabrıkası ı ı I I | İLK TÜRK ELEK1RİK MOTORLARI I 0.25 15 PS Takatlarında 750 1000 1500 3000 Devirli, 220/380 ve 500 Volt 3 ve tek fazh elektrik motorları nı zimattan bu >ana yönetimde ver almış olan aydınlanmızın davranışlanna ve bu davranışların toplumsal sorunları çöznıe konıısundaki yetersizliklerine bakarsak edineceğimiz izlenim, yazarın aydın anlayışuıı sarsacak niteliktedir. Bizde batılı anlamında bir aydın tipinin, bütün yüksek öğrenimlere karşın bir türlü yaygınla şıp çoğalamamış olmasını, çeşitli baskılar, ana kaynaklara inememe, kitap yasakları yüzünden özgür bir fikir ve düşünce ortammın doğamamış olmasında, böylece kül tür ortamınm gerçekleşememesinde aramalıyız. Kendi olanaklarivle B arıya°ygneliş âSîriıî *Tan I I I İkindl 1 İmsak Yatsı I HATİCE GÜROL (ZVHİDİ) ile AYKUT C.ÜROL Evlendıler tstanbu! 2 ! 1965 TEŞEKKUR Aile büyüğümüz. I m I SAYIN SANAYICI ve KULLANICILARIN Y E N İ YIL I N I KUTLULAR, İMALÂTA GEÇTİĞİNİ ve SİPARİŞ KABULÜNE BAŞLADIĞINI MÜJDELER. ADRES : BÜRO : Selânik caddesi No: 45/6 Yenişehir Ankara Telefon: 12 90 57 FABRİKA : Etimesğut Şeker Fabrikası giriş yolu ANKARA. TELEFON 10 53 93 99/6 Cumhuriyet 117 M. REŞAT KERİMOL'nn vefatı münasebetiyle gerek cenaze merasimine iştirak etmek, gerekse evimıze gelmek veya mektup, telgraf ve telefonla teessürümüze katılmak lutfunda bulunan akraba, dost ve arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekküre, acrmiz mâni olduğundan, bu hususta gazetenizin tavassutunu rica ederiz. LİLİANE SASSOON EMİL ALNIKAVİ Nişanlandılar MUâno Istanbul Faal: 305 130 SEMİH SERGEN Ankara Sanat Tiyatrosu * ı ^ F ÜLENT İSLÂMCIOĞLU Ç L l • ]' ' i I I TERA: 209/129 CEHENNEM OANSI'nda ; Has: 2022 109 ıle { »lUAMMER YAHYA v3i' bir erkek çocuklarının ^ > . dunyaya geldiğini akraba / ve dostlarma müjdelerler. / i Istanbul 1 Ocak 1965 £ Cumhuriyet 127 Kerimol, Tekül, Erdil, Ergüven AİLELERİ ttmtııtmirtnılttmrıııııııtırılıııııiftfiıı. Cumhurîyet'e I I Yayalar içi Igeçit hakkı tanınmayan | bir yol Cumhuriyet 135 CüMHURtYET'in Tefrikası : mektuplar Böylesi de ax görütür 1 'il senellk çok tecrübelı bir müfettısı tanıtmayı uyçun buldum. Belki istifade edilir diye vazıvorum Samandağ ilk öğretim müfetti.şinı kastedivorum Bu adamın venı teftiş usu lü şu. Öğretmen sınıftavken gelip analıtar deliğinden eözetle mek, görüldüğö a m a n da öçretmenin zamanının değerlendi rilmesini gözlüyorum. diye cevap verivor Bu olaylar bem Ata türk ve hem de Devrim okulunda olmuştur. 2 Stajyer öğretmenler 4 iken 14 e çıktı buna sebepte çene bu müfettişin sUjyerlik kaldırma usulUnün fevkalâdeliği dir. Stajyer olan öğretmenlere Atatürk ve l>evrim okulunda ders vermeleri vazıldı. Fakat ders günü birde baktılar kı. her iki okulda ders verme saatleri avni. halbukı denetlevici heyet birdir. Bunu daha önce farkeden zeki staj öğretmenlerı hemen müracaat ederek onların da staı durumlarını diizeltmesini istediler haklı olarak Bu «efpr 14 e kadar vükseldiler bir insanın durmadan bir günde 810 saaf ders dinlivemiveceğini de bilivorlardı zaten. Halbuki esas vazıları vazılanlar 4 öğretmendi. Samandağlı Bir öSretmen BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK 64 Varaıf: KEMAL TAHİR 66 Bozkırdaki Çekirdek Bozlurdaki Çekirdek 65 Bozkırdakj Çekirdek Avcı taburlarını görmeliydin beyim. hepimizin önfisıra, fil gibi Rumeli katırları gitmekte ki, üçyüz batman yüke bana mısın demeyen katırlar Rumelinden hararlar peydahladık ki, her biri, yüz batman ekin alır. Nolacak? Ne demek? Şeriatın kavlince talan edeceğiz ya İstanbulu .. Derken baktık, talan borusu çalmaz Allah çalmaz. Çavuşlanmıza gittik, «Neyin nesi?... Hani kavlimiz nasıldı?» dedik. «Bugün yann» diye bizi savsakladı çamşlar .. Aslına bakarsan onlar da Contürk subaylannın yalancısı Bakıyoruz, subaylann her biri, bir gavur evine girip yanlamış .. Duyduk ki, Sultan Hamidin hazinesini böliişmüşler, Saraydaki cariyeleri beşer, onar paylaşıp keyfe başlamışlar. Rahmetli Hamdi çavuş sonunda, baktı ki, askerin duracağı kalmadı, «Benden grünaiı gitti kardaşlar İşte siz, işte Contürk gavurlan. Turpunuzu bölüşün» deyip aradan çıktı. Askerdir çoktan gemini gevelemekte.. Bir sabah, uğradık kışlalardan, koca Istanbul şehrine koyulduk.. Kovulduk dedimse, daha talan yok... Hamdi Çavuşun emri: «Önce okullu subaylar bire kadar kınlacak .. Sonrasına Allah kerim .» «Allah kerim» dediği Hareket ordusuymuş galiba Zeynel efendi? İyi bildin beyim, Hareket Ordusu... Aslına bakarsan. biz, Sırp, Bulgar, kötü Y'unan derintisi Hareket Ordusuna yenilmezdik ya, Sultan Hamit, Hamdi Çavuşun öğüdüne gitmedi. «tslâm kam dökülmesine fermanım yoktur» dedi. Yirmi yılda bir kan dökülmeyince, bu bizim avanak mületimiz zaptolur nıu ki. sen bu lâfı böyle etmektesin bire Sultan Hamit? desem... Zeynel ağa çok büyük fırsatlar kaçırmış da, çok büyük zararlara uğramış gibi derin derin içini çekti. Halün Beyin verdiği cıgsrayı yaktı: Ankara'dan ba sabah çıktınıı öyle ya beyim? Evet İyi .. Ne var, ne yok Ankarada? Neyi sordunuz? Savaşın çidişatını . Bizim de bildiğimiz radyonun dediği, gazetelerin yazdığı. Bırak radyoyu, gazeteyi... Zeynel ağa kurnaz kurnaz göz kırptı: Hükümatın işine geleni söyler radyo .. Meselenin gerçeğî ne sularda?... Siz ne diyorsunuz?.. Biz mi? Zeynel ağa bir an durakladı, sonra bu duraklayışı Çopur IVIuhtann hükünıat adamından çekindiğine vererek diline dolayacağını düşünüp «Nc olnrsa olsun» demiş gibi kasılarak konuştu: Biz eskinin Seferberliğini gördük Beyim, biz çok seyler gördük. Bu kez bu Alaman, hakçası yanılttı bizi... Gülmeye başlayan Çopur Muhtarden gözlerini kaçırarak suratını astı: Bn cenabet savasa kadar, üç vilâyet toprağında, Şirinli Zeynele, hükumat isinde, ille savaş meselesinde, böyle karı gibi gülecek besmelesiz Çopur, »nasının orasına daha düsmemısti. Seferberlik resmen Alamanın savası defil? Ya bu?.. B D da Alaman savaşı.. Peki, sen benim yerimde olsan ne dersin Beyim? Ouydnk ki Alaman Polonyays vurmnş.. Bizim bükümat o sıralar. daha tngilizi tntmakU . Radyo Gazetesine bakarsan, Polonyanın »tlısı, Alamanın başkentine girdi girecek... Millet, tavuk civcivi gibi çevreme toplandı, «Aman Zeynel /.£a, d u r n » vaziyetlerini nasıl görmektesin?» diye beni sıkılamaga başladı. Sen olsan ne dersin? Bak ben ne dedim: «Korkmayın yavrnlanm^» dedim, «Savaş demek rezillik demektir, hele ki, Alamanın savaşı.. » dedim. «bir yerde savaş olnr da, Türk kanşmamış hiç olmaz» dedim, «yflreğinlzl ferah tutun, bunun rezillifi de, nerdeyse bize gelir bulaşır» dedim, «>'ah şuraya yazıyornm, bakın neler olacak» dedim. Yakındır, Alamanın savas gemilerini, İngiliz kova kova getirip bizim Çanakkalemizden içeri sokacak .. Osmanlıda kanundur, Alamanın savaş gemilerini, İngiliz getirip Çanakkale Bogazından içeri soktu a n , Halife postunda oturan paşa, (Alamanı alın içeri... ingilize basın topu ..) der. Alamandır, Çanakkale Boğazından yel gibi girip berideki Karadeniz Boğazından sel gibi çıkacak... tsmet Pasamız (Aman dur arkadas! Sarıkamıstaki tedarikimi ben daha iyice gö'remedira, ismarımı bekle!) demeye kalmadan Rusun Sıvastopolunu yakıp yıkacak... Sonrası dersen belli! Seferberlik davullan dövülecek köyde, kentte gümbür gümbür, bükümat milleti yediden yetmise asker alacak... arkasından, at. esek. öküzkatır tekâlife gider, gidis o gidistir. Verilen senet • kâgıtlarını ez de suyunu iç! Ekin kıtalır ki, göke çekilmiscesine .. Bugdayın okkası bir kırmızı liraya çıkar da parası olan bile eline geçirebilemez! Avucunda san lirayla surada acından geberirsin, lesini gömen bulanmaz! Dördüncü Ordu dolaylarından, dil bilmez kara göçmenler gelir. Kara göçmenler ki, gelinlerinin tadımlıçı bir ekmek, körpe kızlarının başlıçı 10 kavme . öyleyken. köyde, kentte erkek kalmamıştır ki, bu yağmanm tadını çıkara... Cephelerin ilk vnrusmalannda ölen ölür, »onra sonra açıkgözler asker kaçaklıgına dSkülüp dağa sıçrar, eskiya olnr. Daha sonrası dersen, daha belli... Tedi düvel, yedi yerden tepemize çöker. «Kendin ettin kendine. avanak Türk» diyerek kılıç flşflrflr, yedi yerden yüriiyüp ynrda dolar. İş işden geçer. (Arkaa var) Şehrin en merkezf ve fşlek caddelerinden biri olan Bahçekapısında Yalıköşkü caddesinin her iki taraf kaldırımlan hususî otomobiüer için bir park haline getirilmiştir. Bu cadde muhtelif nakliyat ambarlannın toplandığı bir yer olduğundan va vükletilmekte veya boşaltılmakta olan kamyonlarla daima meşgul ve meşbu bir balde bulunmaktadır. Diğer taraftan kamyonlar arasından çeşitli zikzaklarla süzülerek geçmeye çalışan otomobillerin etrafa saçtığı zifoslardan ve sürekli yağmurlartn yer yer meydana getirdiği havuzlardan dolaAnkaranın BakanJıklar mınta vı yayalar için bu yoldan istifade kasında, Akay cadesinin devamı imkânı tamamen felce uğramaknı teşkll eden ve bu caddevi. tadır. Kavaklıderenin Tunalı Hilmi (eski adı Ue Özdemir) caddesine birleştiren ve Olgunlar sokağma Şehirlerarası yolcu nakliyatı gibi, eşya nakliyatı tahmil ve paralel olan Hacıyolu sokağı. bu tahliye islerini de Kumkapı cihe güne kadar hâlâ asfaltlanmamış tır. tine veya Belediyenin münasip çöreceği başka bir istikamete aAnkaranın en ınutena bir sem larak yol da tamir edilmek su tindeld, kışın çamur ve razın retiyle Eminönünii Sîrkeciye bağ tozdan geçilmiyen ba sokağın ba lıyan bu en kestirme caddenin, kımının unutulmus olması sebe bini, anlamak hakikaten çok zor bugünkü durumda bir işkence oluyor. turnikesi olmaktan kurtanlamaz Ankara Belediyesinin Ugisini mı? İlgililerin tetkikine arzedeve keyfiyeti açıklamasını rica erim. diyoruz. Ankara Belediyesinden Kitap bir rica istiyoruz 26/lü/lSM günü köyümüze bir halk odası actık. Veni açılan bu I odamıza Israel vç Alman Elçiliklerine mrktup vazıp kitap ve I hülten istedik. Kövlümüz de bi | ra7 vartiım edip biraz kitap temin ettik. Sandalyasız vere o. I turmak suretivle okumava susa | lar yeterli olmadıgından ihtiyacı lar veterli olmadığından ihtiyaç | karşılıvamamaktadır. Onun için sizlerin de bu odadan vardımla 1 rınızı esirgemiyeceğinizi tahmin | ediyoruz... ı Konya Ereğli Çayhan | lÖTfı Halk Odası • ^^HiHK v^^^ ^m^m ^^^^m ^m^^^^ a^a^ \ ^^M
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear