Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAJÜFE İKİ CUMPIJRtYET 27 Ocak 1965 Yârenlik Sabah sabah gene canım sıkıldı. Bir vatandaşm canı sıkılablttr. Marifet istemiyen bir iştir bu. Eşitlik ve özgürlük, vatandaşlara can sıkıntısı konusunda iyi pay edllmiş gibi görünür. Kimi er kadınıdır, ocağın üstünde yemeği unutur, dibi tuttu diye canı süolır. Kimi Maliye Bakanıdır, bfitçenin açmazlarına baJnp canı gıkılır. Kimi tüccardır, bir yerden para bekler, gelmedi diye canı nJnhr. Kimi memurdur, ayakkabısı su alır, hava yafmurlu diye canı sıkılır. Kiminin cebinde parası vardır, harcıyacak yer bulamaz, canı sıkılır. Kiminin cebinde parası yoktur, param yok diye canı sıkılır. Şu atasözüne bayılıyorum: Canı kaymak istiyen, mandayı yanında taşır... diyor atalar. Dünya böyle. Canı kaymak istiyen mandayı, bal istiyen a n kovmnını, buz istiyen buz dolabını, yumurta istiyen de henı tavuğu, hem de horozu yanında taşıyacak. Çaresi yok. Biz gazetecilik mesleğinde bulunduğumuzdan canımızuı sıkılması da elbette mesleğin icaplarına göre olmab. Aslında çevremiz bu icapları bol bol yaratmak için doğrusu çok bereketli. Elimirin altında tümen tiimen mektup, vesika, dosya... Dert, dert, dert... Ama bu sabah kalktığımda hepsini unutmuştum. Canımın sıkıntısı Amerika Birleşik Devletleri bütçesine göz atarken başladı. Bizim bütçemiz dururken Amerikan bütçesine bakıp da cap nkıntısına düşmem insana garip gelebilir. Ama habere birlikte gö» •talım. Diyorlar ki ajanslar: « A.B.D. bütçesinde askeri dış yardınt 1 milyar 170 milyon dolar olacak. Kongrenin kabul edeceği rakamın dörtte üçünden su ülkeler yararlanacak: Türkiye, Tunanistan, İran, Pakistan, Hindistan, Tayland, Laos, Vietnam, Filipinler, Milliyetçi Çin ve Kore.» İşte sabah sabah canımı sıkan haber bu oldu. Şitndi denebilir ki: Bunun neresi can sıkıcı? Bizim askeri yardıma ihtiyacımız yar. Zaten üstümüzdeki bir yük büyük. Biraz hafiflemiş oluruz. Doğrudur. Ben de vatandaş olarak bu göriişe pek itiraz etmiyorutn. Benim kafamı bozan, Amerikan askeri yardımını paylaşan on bir devletin dizisidir. Şunlara bir bakın hele: Yunanistan, İran, Pakistan. Hindistan, Tayland, Laos, Vietnam, Filipinler, Milliyetçi Çin ve Kore... Bunlann içinden Hindistan ile Pakistanı bir yana bırakıyorum. ötekileri hiç tutmam. tranın hali açık. Petrol gelirlerini payiaşan ağalar, saraylılar, memleketi inletir dururlar. Yunanistana karşı duygulanm hiç iyi değil. Daha çok Amerikadaki milyarderlerinin etkisinde, malî hayatının kökü dışan kaymış bir ülke... Şımank bir çocuk Ribi .. İkide bir üstümfize saldırtırlar bu Tunanistanı .. Kilisesi de bir âlemdir. Kilise midir? Casusluk örgütü müdür? Siyaset yatağı mıdır? Belli değil. Ben böyle kilise papazlaruu po: litikacı olarak yet ştirip meydana salan toplumlardan hiç boşlanmam . Askerî yardımdan en çok yararlanacaklar dizisi içinde öteki ulkelere bakınca canı büsbütün sıkılıyor insanın Milliyetçi Çin artık fosilleşmis bir ülke . Kore'nin. Laos'un hikâyeleri dillere destan. Vietnam'ın adını bile Türkiye ile yanyana görmekten hoşlanmam. Sebeplerini hepiniz biliyorsunuz. Şimdi hissediyorum ki için için: Münasebetsizlik etme işte .. Şu işleri gene kanştırma .. diyenler var aranızda. Ama ben Türkiyemi o devletler dizisine bir türlü yakıştıramıyorum. Bereket versin Hindistanla Pakistana . Durumu biraz onlar kurtanyor. Ama g?ne de canım sıkılıyor. Dedim ya, bir vatandaşnı canı sikılabilir; bu onua hakkıdır. En basit. en sadc bir vatandasın da canı sıkılabilir. Marifet istemiyen bir iştir bu . İnsanın canının sıkılması için ille de dünya politıkasına karışmış b r büyük devlet adamı olması gerekmez. Can sıkıntısı üstüne kor.aca?ı insanın mevkiine ve rütbesine bakmıyan demokrat bir sinek gibidir. | Günün Konuları | ıııı|ıııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııımıı=ıııı PERDE ARAU6INDAN Bir devrin hikâyesi | KİTABIÇIKTI Isteme Yeri: r Nodir oprak reformu ile tapulama Sular İdaresl, mal sahlplert ile kanunları araklracılar arasında su parası yüsındaki ilişkiler zünden çıfcan ihtüâfları önlemet gayesl ile apartmanlarm ber dal aslında pek önemli değildir. Hiç kuş resi İçin ayrı BU sayaçlan koymaku yok ki, toprak reformu bir yerğa karar venniştir. de tapulama faaliyetlerine paraMal sahlplerl. gerekll değişlkllk lel gitmek, ona dayanmak zoruniçin Sular İdaresine muracaat edeblleceklerdlr. Sular İdaresi yetkidadır. Ancak normal durumlarda lilerl ellertnde lhtlyacı karşılıyacafc bu ilişki reformun yürütülmesi ba mlktarda su sayacı bulunduğunu kımmdan ikinci plânda rol oynar. açıklamışlarülr. Ne var ki yurdumuzda durum böy le olmamıştır. Geçen yılın başmda hazırlanan 509 sayılı Tapulama Kuleli Lisesinden 1331 Kanununun toprak reformunu enyılında mezun olanlar gelleyici hükümler taşıdığı ileri sü toplanıyor rülmüş, belki de en çok bu neden yüzünden, kanun tasansı Cumhur 1331 senesinde Kuleli Askeri Lisesinden mezun olanlar bugün Harblye Or baskanlığınca veto edilmiştir. Sondu ETlnde toplanacaklardır. radan tasarı bu kuşkulara ve vetoya rağmen aynen kanunlaştı. Biz Saat 16 da toplanacak mezunlar 49. bu yazırmzda bugün vürürlükte yüdönümlerlnl kutlıyacaklardır. bulunan Şehrimizdeki trafik işaretleri nununun söz konusu tapulama kahazırlanmakta olan toprak değiştiriliyor reformu üzerinde ne gibi etkileri Otomoblllerlyle yurdumuza gelen t u . olabileceğini incelemeye çalışacarlst »ayısmın artması üzerine sehri§17. mlzdefcl traflk lsaretlerlnln deglştuilapulama Kanununun getirdiği mesl ve milletleranuı lşaretlerln uyguhükümleri iki grupta toplayalanmasına karar rerUmistlr. biliriz: Çiftçiyi topraklandırBunun İçin Avrupa Ulkelerlnde kul ma kanunu ile devletin hüküm ve lamlan işaretler lncelenmiş ve yenl tasarrufuna bırakılan toprak iarla standartlar tesblt olunmuştur. Bayınilgili hükümler; bir de genel ola dulık Bakanlıgı. yenl lşaretlerle kulrak bütün topraklarm tapulanma lanılma yerlerlnl göeteren yönetmellk sı ile ilgili hükümler. 1946 yılında lerl tstanbul Vaüllğlne de göndermlsçıkartılan çiftçiyi topraklandırma tlr. kanunu ile devletin hüküm ve ta Önttmuzdekl günlerde lsaretlerin bu standartlara göre yapılmasına ve e«1 sarrufuna terkedilip, özel kisiler ta rafmdan işgâl yolu ile edinilmesi kllerl İle değlştlrllmeslnl baslanacaktır. , yasaklanan topraklar, toprak reformunun başarılması bakımmdan 6 çocuk bahçesi daha j büyük bir önem taşırlar. Çünkü açüıyor ı devlet, hiç bir kamulastırma bede Park ve Bahçeler MUdUrlUğU, 23 Nl • li vermeksizin, böylelikle bütçeye san Çocuk Bayrammda şehrta muhte j bu konuda mali bir külfet yükle meden önemli ölçüde toprak dalif semtlerinde 6 çocuk bahçeslnl daha hlzmete sokacaktır. ı ğıtabilecektir. Ne var ki Tapulama Bahçelerde çocukların eğlenebllme, Kanununun 37. maddesinin son fık leri İçin gerekli oyun aletlerinln yanı rası, bu gibi toprakların da kasır» sosyal düzen hakkında bllgl «•nundaki diğer şartların gerçekleşhlbl olmalan amacıyla muhtellf tesis mesi durumunda özel kişiler adıler de kurulacaktır. na tapulanabilmesini kabul ederek Açılacak olan bahçeler Eyup, ELadıdevletin aslında kendisine ait top köy Te Gazlosmanpasa lîçelerindedlr. raklar için de üerde kamulastırma bedeli ödemesine yol açacak bir «İskenderun» ilk seferine durum yarattı. Bu durum, tapulaçıkıyor ma kanununun biraz sonra inceleLüks Yolcu gemısı İskenderun, yeceğimiz gene! mahzurları ile birlikte gözönünde tutulduğunda top bu hafta ilk seferine çıkacaktır. rak reformuna ne ölçüde aykın so Rotedram tersanelerinde bütün nuçlar yaratabileceği ortaya çıkar. makineleri değiştırilen, sıcak ve Tapulama Kanununun aslında > soğuk tesısleriyle donatılan tsken yurdumuzdaki tapusuz gayrimenderun 844 yolcuyu alabilecek 134 kullerin tapulanması ve tapulu o\ kamarası ile Türkiye'nin en molanların kayıtlarının gerçek aynî ' dern gemisi haline getirilmiştır. hak durumuna uydurulması gâyeI Istanbula geldikten sonra Halisini gütmesi gereken hükümleri, ce alınan îskenderun'un, döviz tagenel olarak ele almdığmda, görü sarrufu maksadiyle geri kalan islür ki, bunlar gerçekte tamamen, leri Camialtı tersanesinde tamarokendüerine toprak ağası denilen, lanmıştır. Salonlannda Televiziktisadi ve sosyal büyük güçlere yon ve güvertelerinde 2 yüzme sahip kimseler yaranna işlemesini temine yarıyabilecek bir mahiyet havuzu bulunan İskenderun saattaşımaktadırlar. Bu iddiamızı ıkı te 17 mil sür'at yapabilecekür. Önümüzdeki perşembe günü Hayfa • Marsilya seferine çıkacak olan îskenderun'un ilk seferi 24 gün sürecektir. Apartımanların her dairesine su sayacı konacak Tapulama Kanununun Toprak Reformuna Tesiri T Dr. K. Acemoğlu tır. (Bkz. Madde: 32 C>. Yukarıdan beri açıklamaya çalıştığımız hükümleHukuk Fakültesi Asistanı rin toprak rsforgrup hükme dayandırmaktayız; ta mu üzerinde şu etkileri olabilecek pulanacak toprakların mülkiyetitir. Önce devletin hüküm ve tasar nin tesbiti için başvurulacak delil rufuna bırakılmış topraklar yukalerle, tesbit prosedürü ile ilgili hü nda gösterilen hükümler gereğince kümler. Önce delilleri ele alahm. toprak ağalannm adma tapulanabiür ve devlet bedelsiz bir toprak 09 sayılı tapulama kanununun reformu yapma olanağından yokmülkiyetin tesbiti için kabul sun bırakılabilir. ettiği en önemli delil, kendisine bilirkişi denilen, fakat aslında zel kişilere ait toprakların tane bilirkişiye, ne de tanığa benze pulanmasından doğan mahzurmiyen kimselerin beyanlandır. Esların toprak reformu ile ilgili ki tapulama kanunu tesbitin böyle olmadığı düşünülebilir. Ne var ki kişilerin beyanlarma dayanılarak bunlar kişisel haksızhklar doğuryapılmasının tehlikelerini görmüş manın dışında, toprak ağalığı kuve yirmi dönümden büyük gayrirumunun güçlenmesine yarıyacak menkuller için tesbitin ancak obtır. Bir yandan toprak reformu yajektif isbat gücü olan vergi kayıt pıp toprak ağalığı düzenini sarsmalarına dayanılarak yapılabileceğini ya çahşırken öte yandan tapulakabul etmişti. Yeni kanun hem bu ma kanunu ile bunu güçlendirmek yirmi dönümlük üst sınırı yüz dö bağdaşabilir davranışlar değildir. nüme çıkartmış, hem de yüz dö Üstelik toprak ağalığı düzeni böynümden büyük toprakların da ver le kalır, giderek güçlenirse yapıgi kayıtlarından daha az resmî ve lan toprak reformunun hiç bir öne onlar kadar fiilî tasarrufu göstermi olmaz. Dağıtılan topraklar da meyen belgelerle de ispat edilebi şu ya da bu yolla bir süre sonra leceğini kabul etmistir. Gerçekte, yine toprak ağalarının elinde topbu yüz dönümlük üst sınır bile lanır. hayalîdir. Çünkü kanuna göre, bir Devletin topraklannı bu yağmakimsenin birbirine bitişik, fakat dan kurtarmak imkinı henüz yokayrı sebeplerle elinde bulundurdu olmuş değildir. Zaman asımı için ğu topraklann toplamı yüz dönügerekli olan yirmi yıl, 1946 dan bu mü aşıyorsa bile. yine de tesbit, yana geçmemiştir ve sadece yukabilirkişi beyanlarma dayanılarak rıdaki maddeyi değiştirmek, bu top yapılabilir. Birbirine bitişik toprak raklan kurtarmaya yeter. Ancak, ların ayn sebeplerle mi, yoksa ay öteki mahzurlar da çok Önemli ol nı sebepten mi o kimsenin elinde duğu için tutarlı bir toprak reforbulunduğu da yine ancak bilirkişi mu yapılmak isteniyorsa, tapulama lerin beyanlarma göre anlaşılabile kanununu değiştirmek şarttır. ceğinden. yüz dönümün çok üstünde bulunan topraklar da sadece bi lirkişilerin gösterdikleri kimselerin adına tapulanabilecektir. Bu bi lirkişilerin bölgesel iktisadi ve sos yal güçleri yansıtan köy ve bele diye karar organlan tarafından se çildiğini belirtirsek, mülkiyetin tesbitinin ne denli toprak ağalannin yaranna işleyebileceği ortaya Yazan: 5 O Soğuk ve rutubetli havalarda EVİNİZDE VE YANINIZDA T OPON bulundurmak faydalıdır OPON, baş, diş, adale, sinir ve lumbago ağnlanrui teskin eder. OPON, bayanların muayyen zamanlardaki sancıla» nnda başarı ile kullanıhr. OPON, günde 6 tablete kadar alınabilir. Faal 610/1169 '•'kar. M ülkiyetin tesbiti prosedürü de en az tesbit için başvurulan deliller kadar mahzurlu ve böl gesel güçlerin yarannadır. Kanun incelendiğinde tesbit işinin her bakımdan yargıçlardan dikkat le alınıp, yargıçların uzmanhk, ta raf?ızhk ve teminatlılık niteliklerine sahip olmayan bölgesel memurlara bırakıldığı görülür. Öyle ki örneğin eski kanuna göre tapu lamaya itirazı inceleyen yargıç ol duğu halde. yeni kanun gereğince bu itiraz bile. bölgenin memurlarmdan kurulu tapulama komisyonunda incelenecektir. Kanun yer yer o denli ileri gitmiştir ki, bazı yenilik doğuran kararlarla yeni mülkiyet haklarmın kurulması bile tapulama müdürüne bırakılmış .• •••••«•••••••••••• • » EVLİ sevgıli eşim ve babamu )••••••••••••••*•••••4 Çok merhum Mehmet Tahsin Cerrahoğlu'nun Yatar Koltuklü, Tnvaletıi 3 lyrı Kalorifer Cihazlı ve T.P.A.O. ile Petrol Ofisinin kışlık özel yakıtını kullanan Otobüsleri ile muntazam Avrupa sefer| lerine kışm da de\ vam ediyor. : Muracaat: • Opera yanı. Taksim 1 Tel: 48 51 51 Ankara: Antaş 12 58 71 Cumhuriyet 1159 vefaünm 10. cu yıh münasebetıyle aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 28 ocak 1965 perşembe günü gecesi teravih namazını mütaakıp, Teşvikiye Camünde Çanakkaleli Halil İbrahim, Azız Bahriyeli, Hafız Fahri Kaya, Çarşılı İlâhici Kardeşler, Duacı Hacı Nusret Yeşilçay tarafından okunacak Mevlidi Şerife arzu eden dost, akraba ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Eşi ve Evlâtları Ilâncılık: 4700/1139 Kar yağışlı Doğa Akdeniz bölgesi zaman zatnan gök (ürültültt sağnak yaii»Vı, Marmara, Batı Karadeniz bölîeleri ile U$ak, Afyon, Denizll çevreleri TC cece Anadoln bölfesi kar Te karla kanşık j»|murlu, Erzincan, Ennrum, Kars, Ağn, Van ve Rakkârl çeTreleri kar yafıslı (ececek, h»Ta ncaklıklan Marmara, Ece Te Batı Cumhuriyet 1151 Karadeniz bölgelerinde biraz azalacak, diğer böleelerde önemli bir değişiklik olmıyacak, rüzgârlar Batı Karadeniz, Marmara ve Ege'de kuıer Ünlü Sovyet Virtüozları Resitali Tönlerden hafif yer yer orta knvvette, Marmarada zaman zaman knv vetlice, diğer bölgelerde değifik yönlerden hafif olarak esecektir. İşçi Sigortaları Kurumu İstanbul Satınalma Müdürlüğünden TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ Telefon numaramızın 26 Ocak 1965 tarihinden itibaren çift hat olarak 1 Kurumumuz Nışantaşı Hastahanesınin bir yıllık ihtiyacıj bulunan 40 kalenıden ibaret yaş sebze ve meyve idari ve evsal şart nameleri dahilinde kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. 2 Satınalma işi 12/Şubat/1965 cuma günü saat 15 00 de Beyoğlu Balık Pazan Kalyoncu Kulluk Caddesi Mallı Handaki Müdür lüğümüz 2 Numaralı Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Mevzuu bahis Ihtiyaca ait idart ve evsaf şartnameleri ber gün mesai saatleri dahilinde bedelsiz olarak Komisyondan temin edilebüir. 4 İdari şartnameye gore hazırlanacak kapalı zarflann en geç ihale saatinden bir saat evveline (saat 14.00 de) kadar makbuz mukabili 2 numaralı Satınalma Komisyon Başkanhğına verilmesı veya belirtilen saatte Komisyonda bulunacak şekılde posta ile İadeliTaahhütlü olarak gönderümesi. 5 Postada vâki gecikmeler kabul edilmez, TUTKAL SANAYİ A.Ş. Aşirefendi Cad. Alyanak han Kat 3 İstanbul İlâncılık: 4620,1160 olduğunu saym müşterilerimize bildiririz 27 86 OO ];viyoionsei • Yakov Slobodkin Cumhuriyet'e I Vapurlar vaktinde | kalkmıyor 1 t. Orhan *e arkadaşlan yan* yor: I Sabahlan Kadıköyden 6,55 de ' Karaköy'e kalkması lazım gelen I vapur nedense tam raktinde kalkmamakta veya kaldırümamakta, 45 dakika rötarla 7.00 de iskeleyi terk etmektedir. Yolcusu fazla, girerken vaki feçiyor; denemez. Bu geç kalkış dolayısiyle, iskele boşalmadığı için, Ka raköy'den 6.30 da kalkıp, Haydar paşa'ya uğrayarak tam 6.55 de ra hat rahat kadıköye yanaşmatı gereken vapur da zanırt olarak i 45 dakika iskele açığmda bekleyip, saat 7.00 de ağır ağır yanaşıyor' 45 dakikanın ne önemi var denecek çağda bulunmuyoruz. Bu vapurun yolculan arasın da bulunan, bizler gibi pek çok kişi, her sabah vazifelerimiz icabı saat 7.00 de Kadıköyden, İzmit. Adapazan, Gölcük gibi muh telif istikametlere kalkan otobü* lere yetişmek zorundayız.. Bütün mes'ele Kadıköy iskele memurlannın dikkatine kalmıştır. . Vladiııiir Schreibmann l OÇAK 27 RAMAZAN CUneg tkindl 24 m mektuplar Tavuk hastalıklarını önliyecek care yok mudur? Biz köylüler bir türlü tavuk yaşatmanın yoluna bulamadık Bu günlerde gene titizlikle yetiştirdigimiz tavuklanmız ölmeye basladı. Taşlıtarla. Bakıc köy, Çatalca taraflannda hastalık kol gezmekte. Kaza baytarlanna şimdiye kadar başvurduğumuzda kesip yenmesini sağlık verdiler Insanlarda hastalık çıkmadan aşılar yapılmakta ve hastalık önlenmektedir. Acaba tavuklar için de böyle bir şey yokmudur?. tsraelde. Amerikada bu işler nasıl düzenlenir? Milli gelir diye teşvik gördüğümüz tavukçuluk bu sekilde nasıl kalkmır. İstanbula dışardan meselâ Trakyadan her gün her gece kamyonlarla tavuk gelir. Ölenlerini yollara atarlar. Has talar da tavukçulara sarılır. İstanbnla gelen bu mahluklar acaba kontrol edilemez mi? ISARAY SİXE\IASI 29 Ocak Euma 18,45 Program: HAYDN + BOCHERİNİ • WEBER PİATİGORSKY • SCHOSTAKOVİCH S O S 18.54' V. 1 7 1 4 12.27 1 5.0317.19 529 6 Kurumumuz artırma, eksiltme ve Ihale Kanununa tâbi olmadığmdan ıhâleyı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttır (Basın 970 1147) j 1.56] 7.08| 9.4512.00i 1.35)12.11 Hariçfeki işcüerin paraları vaktinde relmiyor (;l VIHl'KIYKI'in Iefrikası : 45 BOZKIRDAKI ÇEKIRDEK 136 Bozkırdaki Çekirdek Bmkırdaki Çekirdek sis Yazan : KEMAL TAHIR 138 137 Bozkırdaki Çekirdek Kamyon bu kez. her zamankinden daha kötü sarsılmış, herkes birbirine girmişti. Söz koptu. Şoför yerinin damına dirseklerini dayıyan Kastamonunular, «Sepetçioğlu» havasını tutturdular. Yıldız Ulak sarsıntıda Bekir Ozan'ın omuzuna tutunmuş, bir daha da elini çekmemişti. EğUip yavaşça sordu: Kuarsa Murat Ağam? Neye? Iti getirdiğine? «Aman Murat ağa, amanı bilir misin?» diye yalvannm. iıldız bir zaman sözün gerisini bekledi. Bekirin suartı gerçekten kederlenmişti: Olmaz derse .. Bırakır savuşumm. Babam rahmetli de, ESDÜDÜ çıkması ögretmen değildi ya.. Höst rezU! Bir lâf et ki lâta benzesin! It yoluna enstitü bırakılır mı? İti yoluna mı bırakıyoruz ağa? Bu Çöllo, benim ruh gibi ahbabım değil mi? Ben onsuz ederim ama, o bensiz edemez. Erkeklikte, arkadaşı zorda koyup savuşmak var mı? Kamyon, dönemeçleri kıvrıla büküle, derelere devrilip tepelere dikilerek gidiyor, çattığı kağnıyı, yayhyı, eşekliyi atlıyı, ille de vayan vapıldak gidenleri toza gömüyordu. Kastamonulular, Sepetçioğlu havasını, Köroğluna çevirmişler, «Mert dayanır, nâmert kaçar» diye yayabanı. gümbül gümbül gümületmeye baslaDyı mışlardı. Sat ona doğru, kamyon, inişi yokuşu tüketip, bozkırın, amansız düzüne düştü. Güneş artık domuzuna kızdınyor, hız:n verdiği esintiyi bile gam yeline çeviriyordu. Uzaktan mor bulutlar gibi görünen sıra dağlan yaklaşınca Kekeç Paşo, türküyü kesip bağırdı: Geldik arkadaşlar... Nah Derdeki btının, Ke Dnzu... Keşiş Dözü, bozkırın kıyısında, koca bir gemi burnuna benziyordu. t s t ü el ayası gibi çıplaktı. Ne ağaç, ne çah, ne de, evocak... Anan öle Kekeç Paso! Hani bunun, anlı şanlı esdüdnsü? Ben bir şey göremiyorum. Bu soruyu Kekeç Pasonun yerine bir başkası karsıladı: Yasnnın yüzünde mi olacaktı? Geridedir. Boğazın serininde... Suyun başında... Oyle de, kardas .. Durun aman! Kamyon devrilmis... Hani? Nah! Düzün dibinde... Hani kamyon? Kamyon seçilmiyordu ama, şuraya buraya dağümış denkler, sandıklar, balyalar iyice belli oluyordu. Biraz daha yaklaşınca, yıkümış denklerin yanında insanları farkettiler. Bunlardan biri, çoban izinden düze çıkıyordu. Herif şasırtmış ağalar, susayı bırakıp yokuşa rurmasından belli .. DevTİlen kamyonun tüccarı olsa gerek... Şaşkın tüccarı, gülerek, lâf atarak izlediler. Herif yokuşa sarmıştı ki, ardından karşun yetişmez. Niyeti ne ki? Aklmı sıçratmış adamın niyeti mi olur? Mal yongalarıyla çıkıyor böylece baş yukan... Adam, düze çıktığı zaman, kamyon da epeyce yaklaşmıştı. Başındaki mantar şapkayı. bacağındaki kısa şortu, sırtındaki kısa kollu gömleği seçince he rifin canı yanmış tüccar ohnadıgını anladılar. Tüccar mficcar değfl uşak.! Bildiğimiz gâvur mühcndisi... Hsyır ba herif, höyâk definecisi.. Bnnlar, öldâm AJlah, baçlanna mantarlı şapka giyerler. Nah dürbünü gözüne aldı. Nasıl bildim şıp diye .. Höyük kazıcılar, bir yerde, göçlerini yıktılar mı, bir tepeye çıkıp çevrelerine dürbünle bakmadan edemezler. Durun yahu!.. Sakın, esdüdü müdürii olmasııı! Tamam!. Bu denkler esdüdünün öteberisi.. Yukanya kamyon volıı olmadığmdan buraya yıktılar. Peki?.. Pekisi kahnış mı, bre Virankaleli? Bir adam, esdüdü müdürü olmayınca, mantar şapkayı giyip ve de Keşiş Düşüne çıkıp çevresine dürbünle baka mı bilir? CamUinin ünlü Çerçisi Aliçonun yeğeni Cengiz Uslu da, bütün bilgiçlik taslayanlar gibi yanılmıştı. Düze çıkıp çevresine dürbünle bakan mantar şapkalı «herif» esdüdünün müdürü değil. öğretmen yarduncısı Cemâl Avşardı. Kamyon denklerin önüne ge linceye kadar da inip yetişmişti. Çocuklar karma kanşık atladılar. Çevrelerine ürkek ürkek bakarak birbirlerine sokuldular. Cemal Avşar gözlerini sıkıntıyla kırpıştırdı. öğrencilerin hepsi de sözleşmişler gibi en eskilerini giy mişlerdi. Meydana getirdikleri küme, ilk bakışta ne olduğu bilinmez bir canlı şeyin üstünü örten paçavra yığınına benziyor, kımıldanışı insanın yüreğini ürpertiyordu. Eğitmen Murat geldi, hiç yadırgamadan araştırıcı bakışlarla baktı. Aradığını bulamayınca ökkeş Yiğite sordu: Nerde Bekir Oıan? Yıldız Llakla ökkeş Yiğitin arkalanna saklanmış olan Bekir arkadaşlanna dürterek inler gibi fısıldadı: Burada desenize ulan!.. Burada eğitmenim... Geldi... Burada... Hani? (Arkasj var) Stuttgart'dan Mehmet Kesken ) yazıyor: ( 6.11.1964 tarihinde 23*3/79052 nu I marah havale ile (Stadt Gırokas . se Stuttgart Öffenliche Bankans I tald) bir Alman Bankasiyle Tür | kiye Emlâk Kredi Bankasi A. O. , na mesken kredisi hesabıma 1750 I Mark ağabeyhnin Aydın Şubesin ' deki 1434 No. lu hesabına da 600. I Slark havale çıkarmıştım. Ara ' dan iki ay geçtiği halde hâlen bu I paraların âkıbetinden hiç bir ha I ber alınamamıştır Döviz. döviz di | ye cırpınan hükümetimin bu ağır I davranıştan haberdar olnıasını, I bu sekilde hareketler doviz gön i derilmesini önlcyeceğinden. işçi t havalelerinde cok hassas hareket | edilmesi çerektiğini hatırlatırım. Ve alâkalılarm cevabını bekliyo I rtım. ' j | { Ana caddenin vazifesi J • f j Edirne'den Oral Onur yazıyor: | Valinin aldığı oir kararla Edir | Kız erkek öğrenci ne'nin trafik vükü tamamen ma I Hükümette bu işlerle ilgili halle içinde olan bir sokağa «Ma i eşitliği nerede? en üst Bakanların bu mescleye arif Cadd.» verilmıştir. Halbu I çare bulmalarını dilerim. Bir lise öğrencisi yazıyor: ki bu cadde 7 m. genişliğinde i 10.1.1%5 pazar günil Çorum 700 m. uzuniuğunda olup tam | kapalı salonunda Kız Sanat Ens E y Ü p ' t e İStİmlâk 17 kavşak noktasma sahiptir. Öy i le ki, bu d ö n yol ağızlarında gö | titüsü ile Lise k ı ı voleybol tarüş açısı sıfırdır ve üstelik yo) t kımları arasında maç yapüacağı üzerinde ne bir trafik işareti ve | ilân edildi. Pazar günü maç ye 13 parsel adına Metin Heper ne de memuru vardır. Pancar A rine gittiğimizde bu maçın kız yazıyor: naküyatını vapan 1520 tonluk I lar maçı olduğunu ve erkeklerin Zaten istimlâkleri yeni bitmiş seyredemiyeceği söylendi; biz olan Eyüp meydamnda şimdi de kamyonlar caddeyi haap edip I i göraıek isteyince hakaretlerle ka trafik düzenlenmesi bahanesiyle durmaktadır. Mahalle içi olai yani; yenilen, * pı dışan edildik. yeniden istimlâke girişilmekteiçilen ve istirabat edilen bu so I Atatürk inkılâplanndan olan dir. 13 parselin yıkımından son kak sakinleri asap bozucu bu hâ ' ra meydana çıkacak arsaların kız, erkek eşitliğini bildiğimiz diselere bir son verilmesini iste i için spor ilgüilerinin bu hareke kıymetlenmesl için bu istimlâki mektedir. Valimiz ise bu işte is ' teşvik edenler herhalde bir hayti çağdaşlanmuın feza yarışına rar etmektedir. O halde bom ! . li zenginleşecektir çıktığı bu devirde gençlik olarak boş duran ana caddenin vazifesi bizi gelecekten endişelendirmekBelediye Başkanının dikkatini nedir diye vatandaş haklı olarak | tedir. çekeriz. sormaktadır? nedir?? t