23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
*•!> ' ^ 26 Ocak 1965 CUMHÜRtYET SAHtFE BEŞ ZAFER TUNAYA' HIN tnsanlarımız, geçmişl yıllara dayanan muhafazakâr ve taenüz ortaya çıkan devrimci akımların çarpıştıfı artamda izlcmeliyiz. Bu ortamın az gelismis özellikte oldngnnn da urıutmamalıyıı. Muhafazakâr akımlar, çok yakın zamanlarda devrimeilerle diyaloçlara girmişlerdir. Bn bakımdan, akımlan ilcrlcrken dikkatli olmak zonındayız ve ancak bu suretle gerçeğe varabileceğiz. Toplumumuzun inceliyeceğimiz sosyal mikroskop, gözle. rimize bunaltıcı görüntüler çıkartacaktır. Fakat ortsk kaderimiı bu. srUı ve medeniyetçi kafalar çatışması bugün de devsm etmekte Bu <Şark kafası» nın ne istediğini bilmek gerek. Bizim memleketimizde bu kafanın gerçek temsilcisi îlmiye'dir. İlmiye, bir sınıf olarak kabul ve ilân etmiştir kendisini. Bu sınıf, Osmanh İmparatorluğunun en büyük siyasî kuvvetiydi. Teokratik saltanat koltugu onun için en uygun sığınaktı. Kendisini ilim'İe «mücehhez» sayıyordu. Devletin merkez teşkilâtına hâkimdi. Dini temete dayanan bir sistem içinde camiler ve medreseler onun kontrolu altındaydı. Halkın eğitiminı ve ö|rethnini o uzerine almıştı tmumi efkârın yapıcısı oydu. Ve baslangıçta, teokratik sistemin hakkını venniş ve ilerletici bir ödev yüklenmişti. BiR iNCELEMESi OsmaDİı siıtemi içinde ilk ciddî iletici hareket baslamıstı. III Selim Nizamı Cedit (feni Düzen) yaratacaktı. Batı Fransız thtil&linin yayılmasını içinde hisseden ve daimî gelişme haünde bulunan bir ortam halindeydi. Ve birden Yeni Oüzen'in karşısuıa çıknerdiler. Her ileri hareketin karşısında bulunan akımın o zanıanki temsilcileri tlmiye sınıfıydı. Kahvelerden riescitleve kadar propaçanrta yapmadıkları yer kalmıyordu. Cstelik Batı da onlardan yanaydı .. "Moskof oliırum da, Nizamı Cedit olmam!,, / defiştirdıği insan kendı kendısınden oylesıne farklı bir hale ge* nsan tektır, der Jean Jacques Rousseau, ama dınleruı, hutoımetlenn, kanunlann, geleneklerin, pejta hukumlerın, ıklımlenn. S BİR ARPA BOYU İLERLEMİYENLERL İLMİYE SINIFI ve İDARECİLİK Bu kadar hayatî ödevleri yükle nen bir sınıf kendisinin devletin yegine idareci kadrosu olduğu ka nısına kolaylıkla varmıştır. Her ferici hareketin hüccetini veren, isyancıları affeden fiilî idareci ekip Umiyecilerdir. Bu sınıf mensupları tezlerinde en ufak bir fe dakârlıfa katlanmamışlardır. Bu durumun son görünüşlerinden birisi, Tiirk tarihinin tipik irtica hareketlerinden olan 31 Marl Vak'ası sıralarında, bu hareketin liderlerinden Derviş Vahdeti'nin Volkan'daki yazılarında görülür: Asker, Meşrutiyeti (31 Mart olayı ile) bir kere daha kurtardıktan Ronra, görevi bitecektir. Kendi alanına çekilecektir. Siyasete karısmıyaeaktır. O zatnan, siyaset sahnesinde yalnız ilmiye sınıfı kalacak ve Volkan'cılar (İttihadı Muhammcdî Fırkası) devletin idaresinde önemli rol oynamaya dâvet edilecektir. Volkan yazı ailesi içinde ve İttihadı Muhammedî'nin ku rucuları arasında bugünün Nurcıısu Bediüzzaman Saidi Nursinin bulunduğunu hatırlamak gerekir. Medeniyet tarihimize «Menemen Olayı» olarak geçen Kubilây hâdisesine adı karısanlar ti içinde yaratıcı fikri faaliyet bu bakımdan az olmuştur. Fakat devTeokratik bir yapı içinde bu tez let pücünü kaybedip gerileyince, ler buyük ve geniş bir taraftar ilmiye ilim yoksulu kalmış. dejekalabalığı toplanuştır. nere olmuştur. Yalnız bir noktayı unutmamak Abdülhamid de\rinde, sansürlu yerinde olacaktı. Islâmda rasyobir öğretim içinde, tarihçiler ilnalist çabaların son buluşundan, miye sınıfmın bozuluşunu açıkça Içtihat Kapısı'nın kapanmasmdan bir kaç yüz yıl sonradır ki, Os belirtmişlerdi. İşte, bir istibdat manlı devleti kurulur. Aklın yeri devrinde bile yetersizliği giderek ilimsizliği itiraf edilen bir sınıf ni nakle, içtihadın yerini taklide bıraktığı zaman Osmanlı de\le mensuplan iddialarının ve ihtiras İLMİYE SINIFININ BOZGUNTJ Iarının sonsuzluğu yanında pek kiiçük kalmışlardır. Buna rağmen halk ve toplum üzerindeki vesayetleri Meşrutiyet hükümetleri tarafmdan bile kabul edilmiştir. Bu olay bize girişilen siyasî hareketlerin nasıl «din perdesi ardına» saklanabildiklerinı kolaylıkla aViklar. Osmanlı devlctinin en bü>ük siyasi kuvveti, görülüyor ki en büyük muhafazakâr ve geri kadrosu halinc çelmiştir. OSMANLILIK VE Mt'HAFAZAKÂRLIK «Sark kafası» nı temsil eden de bu sınıftı. Bu sınıfa ve bu kafava göre, Türk toplumu birer tabu kesilen geleneklerin baskısı altında kalmalıdır. Her tiirlü canhlık \e ycnilik duygusunun ölü olduğu bir ortam devam ettirilmelidir. 1918 lerde. MUdafaai Hukuk ha reketiyle kurulmak istenen yeni ve milli bir devlet olan Türkiye co NOTER VE MURAK1PLAR HUZURUNOA 24 OCAK PAZAR GÖNÜ SPOR VE SERGİ SARAYINDA YAPILAN 1 9 6 4 Y I L I N I N 100.000 LİRA KAZANAN Ankara'dan CEZMİ ^ENGER (Yenişehir $b. Cüz. No. 8 0 5 ) • İKRWİre ÇEKİLİSİHM Apartman Dairesi Kazananlar | Adana'dan Muamıner San (Adana Şb. Cüz. No. 16979) 2 Adapazarı'ndan Hayriye Arslan (Adapazan Şb. Cüz. No. 8192) 3 Ankara'dan F. Nejat Sarıcan (Yenişehir Şb. Cüz. No. 100362) 4 » » » » » Ferhunde Olguntürk (Yenişehir Şb. Cüz. No. 100936) Hatice Şenyolcu (Yenişehir Şb. Cüz. No. 275) Mustafa Gürpınar (Yenişehir Şb. Cüz. No. 83773) Sabriye Durak (Yenişehir Şb. Cüz. No. 73960) Şerif Yavuz (Hacıbayram Şb. Cüz. No. 9898) 2| 22 23 24 25 26 27 28 29 ^J 3| 32 33 34 35 36 » » » * » » » » » » » » » » » F u a iıyor ki, butün ınsanlar ıçın neyin iyi olacağını araştırmakrtan zıyade, belli bir zamanda ve belli bir memlekette ınsanlann ortak nı teliklerini aramak gerekıyor. Bizim ınsanlarımızı da uzun suren muhalazakâr ve gerici akırniarla, omru daha kısa devrimci akımların çarpıştıklan azgehşrmş bir ortam içinde, kesintili sosyal oluşların yarattıklan bunaltı ıçınde izlemek gerekıyor Ortak kadenmiz bu ÇOK YÖNLÜ TERIMLER Muhafazakârlık. gerıcilık, ilericilik gibi Çok yonlü olaylan tek nedcne bağlamak, bunları sadece düşünce plânında ele almak bızı kısmî ve yanlış sonuçlara ulaştınr Kollektıf olayların nedenlen de çoktur. çeşıtlıdır. Herşeyden once bunları sosyal çevrenın koşullan nin de aynı karaktere sahip olnıa içmde goziemeye ve düsünmeye alışrnamız, gerceğe varabilmemız sını istiyen ilmiye mensuplarm.ı bakımından önemli Türkiye Büyük Millet Meclisi içinUzun bir gencüık tarıhimız var. Gerici akımların, ılencı ve tie le Atatürk'un karşısında devrımcı hamlelerle gınştilderi dıyalog. nıspeten yeni. Bugunun Tstlanır. ışığında dunü ve yarını aydınlatmak da odevımız MuhafazakârBizlm munafazakârlarımız, ölık, gerıcıhk. ilericilik, Devrimcilik gıbi tenmlerı gerçek bir f.tızellikle Osmanlılık plânında. her lıkle sosval mıkroskopun altına getirmemiz gerekıyor Ama, sıvasî eşit sosyal ilerlemeye düşman sozlugumuz oylesine ılkel ki. anlamlarını bozduğumuz kelımelerle ;esümişlerdir. Bu ise. Batıdaki bırbırımızı ıtham etmemız işter. bile degil ııılamıyla. muhafazakârlık değil. OSMANLILIK \1î GERİCİ AKIMLAR ^riciliktir. Reaksiyondur. Çünkü Yakm tarıhimız boyunca. XX Yuzyıl başlanna değın. her çeşilerilikle savaş halindeydiler. Bu dıyle ıslâhat hareketı yukarıdan aşağı, ıkıcı ve tavizci bir metodla, ^ün de aynı akımı devam ettircndeğışmeyen bir metodla, gercekleştirilmek ıstenmiştir. Yukarıdan ier vardır ve çoktur. Bu çevre, aşağı ıdı bu tutum, avdın bir kaç padısahm ya da vezırın smırlı toplum düzeninin durçunluğunda bır ekıple halk unsurunu bir tarafa bırakarak giriştıkleri bırer kararlıydı. Medeniyetçi olmak ahhareket olma bakımmdan Bu hareketlerın hiçbirisi köklü, radilâksızlıktı. Sarhoşluçıın artmasıvkal olamamışlardı. Eski'yı ortadan kaldıramadıkları, yeni'yi onun dı. Floryada kadınların denize gir yanmda kurup gelıştirınek istedıklerı için.. Muhafazakâr, çâhil famesiydi. Her yenilik yanlıştı ve kat mâsum kıtleler içinde kök salmış, mâzileşmiş Eski'ye her za"Kayri ahlâki» idi. Şu halde tchliman ve ılk fırsatta yeni Uzermı saldırma olanagını verdıkleri için.. keydi. Her reform «kiifr» dü. Eskı'yı, spltsnatm ıkı buyıik savunucusu ve suç ortağı, Ülema ile Istiklâl Savaşında patlak veren Yenıçeriler korumuştu. Ne var ki, bütün bu olayların ipi, împaraıç isyanların kazanları hep bu torluğun sosyal ve ekonomık koşullanr.m elmdeydi ateşle kaynatılmıstır. Osmanlı sıstemi içinde. ük ciddl ilencıhk teşebbüsü III. Selim zamanına rastlar Bu padişah, derinlemesıne bir sosyal değışmenın «INSANLAR BİR SLRLDtR» adını Mzamı Cedit (Yeni Düzen) koymuştu. Batı, Fransız ihtılâlinın verleşme ve yayılma krızleri ıçindeyken, Osmanlı ImparatorluBu çevre. iktidarın halktan geigu gucünii kaybetmıstı çerilemekteydi. Bunu resmen kabul etmışdiği prcnsipi bir tarafa. kendisini tı. Batı ekonomık bir sarsıntı içindeki Osmanlı ülkesını somürgetabiat dışı bir zihniyetin ve kuvleştırme hazırlıgına girimekteydi. Ülke bütünluğu kaybolmaktaydı. vetlerin yerjüzündeki icracısı sayİşte bu sıralarda, Turkıye'nın tarıhi boyunca, her ıleri atılışın mıştır. Toplum üzcrinde vesayet karşısına çıkan geri kuvvet, İlmiye sınıfı mensubu hocalar, en kükurmak isteyişi bu teze dayanır. çuk mesçıtteki vaazlannda, en uzak köy kahvelennde başansızlıkInsanlar bir sürihdü, onlar d.i ların nedenlerinı halka anlatıyorlardı. Halkın vasıleri sayıyorlardı çoban. Insanlar çocuktu. onlar da kendılerını.. III Seüm'in ve kadrosunun bütun ıddıalanna rağmen, velileri Halkın «hakiki mürsidi hiçbırşey değişmıyordu. Neden? Nizamı Cedit yüzünden. Öyleyse ilim» değildi, kendileri>di XX. padişah «Hâdimülharemeyn» unvanma lâyık olamazdı. Yenıçeri Ocayüzyıl insanına, aklının ve iradcğı çoktan Ulema ile birlesmişti. Eski'nin yenı'den oc alma sahnesisinin aydınlığında, kaüerini çiznın en renkli figuranı bir yeniçerinin şu sözleri zamanın Uadesi olmek hakkını tanımıyorlardı. Ahmuştur: «Moskof olurum da, Niıamı Cedit olmam!» lâk yiikselişini. insanca >a.şamaBATI DA GERICILIKTEN YANAYDI vı. ancak hiirrivetsiz b'r ıklim Şeriatçüığı kımseye kaptırmayan İlmıyerun, Yeniçerılerden daiçinde düşünebüiyorlardı. ha kudretli bır ortağı vardı: Batı Türlü ekonomık çıkarlarının basIste Sark Kafasının ctavandiîi kısı altında tuttugu tmparatorlugun, Batılılasmasına, bızzat Batı. temeller Bu Ortaçağın nakilci. en aşağısından Yeniçerı Ocaği kadar engeldi. II. Mahmut, «hayırlı» sivri kafası, skolâstikti. Prof. Kabır hareketle, gerılık unsurlarından bırıni Yenıçerılığı, kaldırmıştır. ral'ın nefis bulusuvla «\risto devİlk yenüıkler, yapısında ilk defa eskı yeni çatışmasından kurtulan rindenberi bir arpa boyu ilerliyeOrdu yolu ile gırmeye başlamıştır. Ama, artık "eri bir toplumduk memiş» zihniyetin tâ kendisi ve bır pazar olmustuk. Toplum üzerindeki vesayetine sımsıkı sarılmıs İlmiye sınıfı bütün kuvvetiyle duruyordu. Şark kafasının (Arkaüi var) temsılcisi, cehaletin kudreti olarak ve II. Mahmud'u «G&vur padişah» ilân ederek.. Batı, iştahı büsbütün artmış, Osmanlı Devletinin yarı ölü devaıranda yarı soiıürgelığın teminatmı buluyordu. Bundan sonra, doğişme değışmeme, ileri geri çatışmalan bu dekor içinde gelışecektir. Şark kafası ile medeniyetçi kafa bu dramuı başrolleTini oynayacaklardır İLERİCt VE GERİCİ EÖtTİM BİR ARADA Ezelî dıyalog da budur işte Kırkağaç ilçesinin Karakurt köyüjKlcki bjr mesçitten 1965 yılmın başlannda, ıklyi» kusur yıldır ÜÇÜNCÜ söylenenlerir tekran olarak, bır kere daha dıle getırılmışUr. Bır tarafta medeniyetçi Ögretmen. «hayatta en hakiid mürşid» in ilim olduğunu öğretırken, beri tarafta, minberinden esltı İlmıyecuerin fuze çağı temsılci"îi genç bır hoca top o\Tiamanın gâvurluk, hatta komünistlık oldu^unu iddia edebilmektedir. Dıyalog devam ediyor. Ve anayasa duzenını iâyiklık üzerine inşa etmış bir devlet sistemi içinde devam ediyor Bır İmparatorlukta değil Şu halde, devrimci anayasa duzenınin bır koşesinde, medeniyetçi ellerin uzanamadığı derinlikte, her an patlamaya hazır bir bomba var. Acaba, anayasa düzenimiz kendini yıkacak bir tahrip tohumunu özünde mı banndırmaktadır? Her halde . Tarihimizde her çerici hareketin, elebaşısının ismiyle anılması bır âdet olmuştur Ne vnr ki insanlar, her yeni hareketi, içinde bulunduklar sosyal açılardan görürler Gelenekler. hazır formuller, bilgıler neye izin verirlerse insanlar da o nispette bu hareketlere katılırlar, ya da katılmazlar Bu açılar. gelişmiş ve gelışmemiş memleketlerde baska başkadır. Bız ne çekiyorsak, az gelişmiş sosyal yapımız yüzünden çekiyoruz. İstanbul'dan Feride Can (Ak<arav Ş > CiV \ o . V * Urhan (Bahçekapı Şb. Cüz. No. 214456) Haldun İşözen (Beyazıt Şb. Cüz. No. 27668) Hamide Ülgen (Levent Şb. Cüz. No. 35) İsmail Dursun Güler (Beyazıt Şb. Cüz. No. 2886) Leylâ Or (Pangaltı Şb. Cüz. No. 475) Mürvet Bekman (Sarıyer Şb. Cüz. No. 2486) M. Hami Ertürk (Galata Şb. Cüz. No. 41946) Namık Ermutlu (Beyoğlu Şb. Cüz. No. 58726) Orhan Ünalan (Çemberlitaş Şb. Cüz. No. 11880) Özcan Bektöre (Kadıköy Şb. Cüz. No. 41096) R DÜNGECE YOLDAGİDERKEN 5 g 7 g BİRSEVOLDU I Reklâmcıhk 101/1106 Işçi Sigortaları Kurumu Istanbul Satınalma Müdürlüğünden 1 Kururaumuî Sağlık Tesıslerının ıhtıyacı bulunan 57x75 eb'adında 25000 adet el havlusu idarî ve evsaf şartnamelen esasları dahilınde kapalı zarf usulüyle satın almacaktır. 2 Satınalma ışı 15'2/1965 Pazartesı gunü saat 15.00 te Beyoğlu Kalyoncu Caddesı Mallı Han Kat: 4 dekı Müdürlüğümüz 2 No.lu Satınalma Komısyonunda yapılacaktır. 3 Bu işe an ıdari ve evsaf şartnameleri her gün mesai saatlerı dahilınde. Komısyondan bedelsız olarak temın edilebuır. 4 İdarî şartname hükümlenne uygun olarak hazırianacak kapalı zarfın en geç ıhale saatinden bır saat evvelıne kadar Komisyon Başkanlığma makbuz mukabilı venlmesı veya tâyın edılen gün ve saate kadar Komisyonda bulunacak şekilde posta ile tadeh • Taahhütlü olarak gönderilmesı lâzımdır; Postada vakı gecikmeler kabul edilmez. 5 Kurumumuz Artırma • Eksıltme ve Ihale Kanununa tâbı olmadığından. ıhaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne yapmakta serbesttir. (Basın: 969/1119) 9 Aydın'dan Cemâl Pmar (Ay dın Şb. Cüz. No. 7219) |Q Bursa'dan Leziz Barçman ( Bursa Şb. Cüz. No. ı 4759) 11 İzmir'den Arif Gül (Çarşüçi Şb. Cüz. No. 16989) » Azmi Karer (K onak Şb. Cüz. No. 247) 12 » Ferzan Izmiri (Karşıyaka Şb. Cüz. No. 21797) |3 » Hikmet Şarma n (Kordon Şb. Cüz. No. 22313) (Çarşüçi Şb. Cüz. No. 12579) » » Melâhat Özçay Berta Grunberg (Erenköy Şb. Cüz. No. 1516) |4 |5 (7 |9 Sabri Atayolu ( Sirkeci Şb. Cüz. No. 77) Şükrü Kocamaz (Fatih Şb. Cüz. No. 4506) Urkuş Özüçoksular (Kadıköy Şb. Cüz. M. Şenai Kazmirci (Keçeciler Şb. Cüz. No. 8693) » » » ÜlküPaskugualİ (Kordon Şb. Cüz. No. 26091) İsminin neşrini istemiyen bir müşterimiz (Beyoğlu Şb. Cüz. No. 23355) 2Q Feride Arık (Erenköy Şb. Cüz, No. 45) | 8 İstanbul'dan Ali Kezer (Beyazıt Şb. Cüz. No. 36911) No. 35994) Yeter Can (Mecidiyeköy Şb. Cüz. No. 3757) 37 Manisa'dan Osman Ekim (Manisa Şb. Cüz No. 151) 3 8 Rize'den H. Tahsin Yurtsever (Rize Şb. Cüz No. 11205) 39 Samsun'dan Necip Aktaş (Samsun Şb. Cüz. No. 290) 4 0 Tarsus'tan Fahri Homurlu (Tarsus Şb. Cüz. No. 2964) hin Din lira Armenak Devletyan, Bedri Kale, Hamdi Yeşildağ, Hayriye Tanrıverdi, Ihsan Vural, Neclâ Ballı, Nesim Yıldız, Selâhattin Hepyurdakul, Zehra Pulat ve isminin neşrini istemeyen bir müşterimiz. 350.000 lira tutarında para ikrarrvyelerini kazanan talihlileri gösteren broşürler îubelerimizde emriniıe âmadedir. Ikramiye kazana ıların hepsine kjzandıkları ikramiyehr mek»upla da bildirilmiştir. Azot Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürlüğünden Manganh Çelik Saç Almacaktır Dovizi Şırketımızce temın edılmek Kaydı ile Ihtıyacımız bulunan 50 ton Manganlı çelik saf satın almacaktır Şartnamemiz esaslan daireslnde bazırlanacak teklıl mektuplan 18/2/19fi5 günü saat 18.00 e kadar Şırketimize tevdl edilmiş olacaktır Bu ihaleye aıt şarnıajTifc Şirketimizm. Fermenecıler Kardeşım sokak No. öf Ç.B S Î Ş hanı kat 2 dekı İstanbul Büro Müdürlügu üe. Ankara Zıya Gökalp caddesi 4 tskur fıandakt merkezinden temin olunabilir Sirketimız ihaleyı vapıp vapmamakta veya dılediğine vapmakta serbesttir (Basın: 1044 A. 535 1107 YAPI ve KREDİ BANKASI (ReklAmoılık: 271 1130)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear