29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT CUMHURÎYET 21 Ocak 1965 TANIDINIZ îyi bir riyaziyeciydi. Fakat hiç kimse onu bu mesleğiyle tanımadı. Nefes almadan saatlerce konuşabiliyordu. Bu yüzden politikaya atıldı. Ve DP nin Doğu bölgesi teşkilâtını kurdu. Ancak devrin Devlet Reisi tnönü'nün 12 Temmuz Beyannamesinden sonra DP yöneticilerini «muvazaa» yapmakla suçladığı için DP den uzaklaştırıldı. Bundan sonra onun için hayli macerah bir politika hayatı başladı. Partiden partiye geçti. Çoğunlukla başa güreşiyordu. Üstelik ağzına geleni de söylemekten çekinmediği için mahkemelere verildi. Kızdırdığı iktidar sadece onu cezaevine koymakla yetinmedi, doğduğu memleketi bile cezalandırdı. îyi bir aile reisiydi. Üç çocuğu vardı. Ancak alaturka musikiye düşkünlügü onu ev hayatmdan gazinolara sürüklemişti. Bu yüzden karısiyle arası açıldı. Ama etrafın gayretiyle durum kısa zamanda düzeltildi. [Evvelki günkü şahıs Kemal Pilâvoflu'dnr.] BEYAZLARIN ÇOĞU OTELLERE KAPANMIŞ KORKU İÇİNDE BEKLEŞİYORLARDI "Bunu filân Bankaverir!..,, üleyman Demirel AP Ortak Grupunda hayli uzun bir konuşma yapmış, herkese mavi boncuk, her derde deva bulacağını vaad etmişti. Nutkun gazetelerde yayınlandığı gün YTP Genel Sekreteri Turan Kapanh ile kronik bağımsızlardan Haluk Nurbaki Meclıs koridorlarında «ohbet ediyorlardı. Nurbaki: « Bak!.» dedi, »Demirel neler söylemiş.» Sonra gazeteye daha dikkatle bakarak AP liderinin şu sözlerini tekrarladı: • Herkese iş, herkese kazanç, herkese okul, herkese doktor, ilâç ve herkese mesken...». Kapanh arkadaşının sözünü kesti ve cümleyi söyle tamamladı: « Bunu filân banka verir!» S BEN NE YAPACAĞIM?. Tanm Bakanı Turan Şahin (CHP) nin sol kanadını temsil eden Şükrü Koç'u yakalamış ve: « Toprak reformunu Mec Şehin sevimli sevimli güldü I ve hemen cevabını yapıştırdı: ! « Ne olur, Sırrı Hocaoğlu | na da söyle muhalefet etme I sin. Siz bir şey demezseniz bi | zim partinin solcuları da se I sini çıkartmaz. Böylece kanun | da geçer.» j lım...» listen geçirmek çok güç» dedikten sonra durumunu şöyle anlatıyordu: « Tasandan gazetelere birer nüsha gönderdim. Onların yardımını sağlamak lâzım. Ama bu işın sonu ne olacak bir türlü kestiremiyorum. Toprak | ağalarım temsil edenler: I Insaf be yahu, diyorlar. • 250 dönüm öyle mi? Bunu han | gi vicdan kabul eder? Öte yandan solcu aydınlar da kıyameti kopanyor ve: Kanun, prensiplerden yok j un! diye ayak diriyorlar. , Bu yüzden ne yapacağırm bilmiyorum. Koç, Bakanın gerçekten çok müşkül bir durumda olduğunu anlamıştı: I « Peki. dedi, «Sana nasıl ' yardım edebiliriz? Söyle yapa I Kalliaııı ve > «ııîıii«ı başladı Ormanlar arasında tam tam çalarak işaret veren bir âsi. Ağustos ayının ilk günlerinde Stanleyvil civarında korkunç çarpışmalar cereyan ediyordu. Asi kuvvetler büyük zayiat vermelerine rağmen, sa£ halinde şehre hücum ediyorlar... Mitralybz ateşi ve bomba yağmuru altında kitle halinde, feci şeküde can veriyorlardı... Buna ragmen ardı arkası kesilmiyordu, bu insan selinin.. General Olenga ve büyücülerin tahrik ettiği Simbalar, Piğmeler vahşi çıglıklar atıyor, Tannyı memnvın etmek için, herne pahasına olursa olsun Stanleyvili ele geçirmek istiyorlardı. Esen, Kongonun bu ikinci büyük şehrini zaptetmek asiler için bir izzetine fis meselesi olmuştu... Yanm milyon civannda nüfusu olan Stanleyvü, Sudan ve Mısır'a yakın bir bölgede kurulmuş modern bir şehirdi... Ve umumiyetle Müslümanlar bu taraflarda yer leşmislerdi... Şunu da ilâve edeyim, Müslümanlığı kabul eden AI rikalıların her yerde daha medeni, daha anlayışlı, cemiyet hayatına daha alışkın olduklan, gayet açıkça görülüyordu... Türk vatandaşı Rumlar, Rodos ve Midilli Bumları da pek çoktu Stanleyvilde... Her Kongo'ya yerleşip işini yoluna koyan; akrabasını, eşıni, dostunu da oraya getirmişti... Ne de olsa insaniarın yakınlarına ihtiyaç hissi çok kuvvetli hissediliyordu siyahların dün yasında!.. J Hususî piposu ile başhaç içen bir âsi Piğme kadını... kanınm karaciğerini çektl aldı... Kanlar yüzüne, üstüne aka aka onu çiğ çiğ yedi... Asi zenciler bu iğrenç hareketlerl yaparken mukaddes bir vazifeyi yerine getirdiklerine inanıyorlardı!. |Kongo ne zaman | keşfedildi? I I Kongoyu 1484 tarihinde Por tekizli Diego Cao keşfetmiştir. Bu sırada Kongoda büyük kıral Mlharza hüküm sürüyordu. Ve Angola da dahil olmak üzere bir çok memleketi Kongo ismi etrafında birleştirmişti. 1491 de Nzirga Nkuvu adındaki kral ilk defa katolikliği kabul etti... Fakat bu arada üst iiste pelen felâk^tler katolikten bilindiği tibi İS sene sonra tekrar putlar ve büyücüler ortaya çıktı. Portekizlilerin kurduğu San Salvador şehri o yıllarda 3000 Afrikalı ve 1500 Avrupalm ba nndırıjordu. İki yüz yıl sonra Portekizliler ilk madeni buldular. Kral Alfons zamanında günde 2000 zenci satılıyordu... Hristiyan Portekizliler esir ticareti yapıyoriardı. 1816 da İngUiz kaptan Tuckey, Kongoya geldiği zaman adını yazabilen bir tek zenciye rastladı. 1813 18"3 de Livingstone idealist bir misyoner olarak bütün Kongoyu dolaştı... Kon golular onu hâlâ «Baba Davut» dive anarlar . Hazırhyan: nazırııyan: m^ ^ ^ M k ^ ^ H ^ 'V^^M 1 T. HT § UL AYTUL ı. ^^^M t ^^MA ^^^^K. W A ^B^^K ^^^^k ^^^^B. ^^^M. ^^^^h. ^^^^M. ^^^^& ^ ^ ^ Şözlü Jcadının 9a . nından aynlan Malkoçoğlu J larında çapkrın bîf Biz bu olaylan gördükçe büsbü tün korkuyorduk... Ama yine de asilerin medenl olanlan da vardı... Onlar zaman zaman evleri1 48834.93 Lira ke|ifli 3663 lira geçici teminath Ünye Eski O r mize uğruyor, bizlerle konuşmak ta Okulu ikmali inşaatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye ç ı istiyorhudı... Mağazalar ve beyaz «Buyük ok» kunanan bir SsL.1."*' kanlmıştır. NASIL BAŞLADI? lara ait boş villâlar, evler yağma 2 Eksiltme 28.1.1965 tarihinde Bayındırhk İnşaat Komisyonunterkedip, darmadağıruk hale gel edilmişti... Diğer taraftan hastaleyin şehri bir ölü sessizliği kapcektirü! NASIL BŞLADI? ca yapılacaktır. hanelerde doktor kalmadığı, hepladı... Ve arkasından tek tük siîşte nitekim görülüyordu da!... mişlerdi. Halbuki ne inkâr edesi Leopoldvüe gittiği i^in sari has lim, asüer daha ilk gün, beyazla3 Dıale dosyası her gün Bayındırlık kaleminde görülür. İsteklâh sesleri... Sonra Simbaların Nihayet 4 Ağustos günü Stantalık almış yürmüştü... Hayatlara katiyen dokunmayacaklanna ZENCİ MEMURLAR lilerin 25.1J965 günü mesai saati sonuna kadar Valiliğe tnüvahşi sevinç çığlıklan yavaş yaleyvilde bütün dünyanın dehşet rımız kurtulmuş ama yiyecek dair tenünat vermişlerdi. Nitevaş duyulmaya başladı... racaatla yeterük bölgesi almaları ve ihale saatinden bir saat içinde takip ettiği kanlı olaylar NASIL ÖLDÜRÜLDÜ? kim bu sözlerinde de uzun müd maddesi bulmakta güçlük cekiyor Stanleyvüde halkm büyük bir evvel 2490 sayılı k a n u n d a yazıh belgeleri hâvi teklif mekbaşladı... Sabahm erken saatlerin duk.. Her gün radyoda General Asi kuvvetlere bir kendileri ka det durduiar... Ancak birbirlerini kısmı bayram neşesi içinde sot u p l a n n ı Komisyon Başkanlığına makbuz mukabili vermelede caddelerde caka satarak dolayiyip bitirdiler... 1415 yaşlannda Olenga, Sonomibio ve arkadaşlan dar da henüz düşen Stanleyvil'kaklarda dans ederek ellerinde şan şanlı Kongo ordusunun şık gi ri sartür Duyurulur. (Basın 408/902) Kongoyu tamamen ellerine geçiki genç asilerden küninin elinde den kaülmışlardı... Kim kimden ok yayları olan «Asi gençliği» kar yimli askerleri nedense ortalıkta receklerine dair beyanlarda buluKızıl Çin yapısı silâhlar, kiminde intikam almayı kafasına koymuşşılarken, öte yandan beyazlarda görünmez olmuşlardı!.. Hele öğise ok ve yay bulunuyordu... Ek nuyorlardı. Halkm. hattâ beyazla sa işte bunun vakti gelmişti şimendişe ve korku içinde feci akırın bir çoğu korkudan ormanlara serisi daima sarhoştu... Bunlara dü... betlerini bekliyorlardı... kaçmışlardı. Fakat asiler, Belçiçavuşlacr ve subaylar bilhassa ıçLumumbanın ismini taşıyan bir Nitekim az sonra hakikaten o meydan ve orada Lumumbanın kalılar ve Amerikalılardan başka ki ve bir takım (Afyonlu) madde lanlar oldu... Stanleyvilin kenar ler içiriyor... Sonra onların hiç sına gayet iyi muamele ediyorlarfotoğrafı vardı ki, bütün eski memahallelerinden inen zenciler müt dı. Bühassa bizler ve Türk Rumseleler orada hallediliyordu... Öl bir hareketine mani olmıyorlardı. hiş bir hırs içinde önce yağmaya, dürülen Başbakanın bir elinde larla dostluk kurmuşlardı... ZaPek ender sokağa çıktığımız sıra sonra iğrenç bir şeküde katliama man zaman kulağımua gelen kor da karşılaştığımız feci sahneleri «Maurice Chavalier» tipinde hasır başladılar. ömrümüz oldukça unutmaya im kunç olaylar tüylerünizi ürpertişapka, diğer elinde ise valiz olan Konu ve resim: Ayhan Başoğlumm yordu.. Bunlardan bir tanesi, Sim kân yok... Hırsızlık Senelerin biriktirdiği kin ve ser bir fotografıydı bu... balann katolik rahibelerini öldür japtıkları halk arasında yaygın vet düşmanhğı nihayet bu şeküde mesiydi... BELEDİYE olan isünlerin sahipleri derdahl patlak vermişti... bulunuyor... Ve hemen oracıkta Birden, öpüneAsn Peçmek4e oldupu BAŞKANININ parçalanıyordu! Genellikle yüksek «KONGOLULAR RAHİBELER NASlL ecenîn îlerlemîş cam ılan büyük öir ş a r o r h llelor dereceli zenci memurlardı bu öl CİĞERİNİ NASIL ARTIK PARÇALANDI? dürülenler... kelerin bir saa+inde yeşil Ordu Valiliğinden : TÜRK VATANDAŞLARI VE RUMLARLA DOSTTULAR... PRENSES BELÇİKALILARIN MAYMUNU DEĞİLDİR!» +ürku",dar sokafc I k ıılsn sdam.uf^lc+ebîriycfiArkası ndan TıHadılar Beyazların çoğu otellere kapanmışlar, korku içinde adeta sinmişlerdi... Evlerde oturanlar bir takım emniyet tedbirleri alıyorlardı, ama bunun para etmiyece ği muhakkaktı... Yüzlerce beyaz ise Birleşnüş Milletler uçaklanna binerek mallarını, eşyalarını bıra kıp Stanleyvü'i terketmeyi daha uygun bulmuşlardı. Ama herşeye rağmen gözü dönmüş asiler beyazlara önce katiyen dokunmadı lar. Sadece Belçikahlar ile Amerikalılar çok hakaret gördü.. Ken dilerine akla gelebilecek her türlü kötü muamele yapüdı... Bütün bunlar Lumumba'mn öldürülmezden uzun bir zaman önce söylediği şu sözlerin siyah insanlara ne kadar tesir ettigini gösteriyordu: Kongolular artık Belçikahların maymunu değildir. Bütün dün ya siyah insaniarın çok kısa zamanda neler yapabileceğini göre Meselâ, o meşhur Lumumba meydanmda, hırsızlık ve suistimal yaptıkları ileri süriilen yüzlerce memur süriiklenerek götürü lüyor, sonra bunlar asiler taralın Bakınız Rodoslu Rumlardan dan canlı canh parçalanıyordu .. Andrea Velallopulos ile Niyago Tavuğun eti, budu, kolu bölünür Flanto bizzat içinde yaşadıklan gibi ayrılıyordu insanlar!. Birgün o günlerin olaylarıru dehşet içinStanley\rU Belediye Başkanmı sak de bana nasıl antlattılar: landığı yerde buldular.. üzerinde « Asiler şehre girdikleri zabinlerce dolar vardı adamın!.. Za man önce çok korkmuştuk... Biz vallıya nasıl hücum edildi «HırRum aileleri ekseri, ayni semtte sız, namussuz» sesleri arasında na otururuz... Ve İstanbuilu Türk sıl parçalandı görmeyin... Başkavatandaşı pek çok Rum vardır bi nın göğsüne biri koskocaman bı zimle beraber... Yorgo Roco, Hris çağmı daldırdı, mahir bir opera to, Aleko, Hralambos Hristiyadis tör gibi açtı... Ve kalbini söke sö aileleri sadece iyi tanıdıklarımızdır... Şimdi onlar ne âlemde bil ke çıkardı. Sonra korkunç, iğrenç bir hırs içinde onu yemeğe başmiyoruz!. Çünkü yüzlerce insan ladı... Bir diğeri ölü Belediye Baş Stanleyvil'in zaptı sırasında şehri «İNSANLARIN KOLUNU. BACAĞINI AYIRIYORLARDI...» YEDİLER? Kızıl Çinden getirildiği söyle nen bir maddeyi pipolara koyup içen Simba gençleri korkunç bir neşe içinde manastıra gitmişler. 6070 yaşındaki katolik rahibele rini bahçede sıraya dizmişlerdi Sonra bunlardan biri, artık kadın lığı kalmamış kadınlann uzun, be yaz cüppelerini parçalamış, onla rı çırıl çıplak ortada bırakmıştı. Az sonra gözleri iyice dönen Sim YARIN ~ balar, baygın bir halde yerde yatan rahibelerin kulaklannı, burun 31H1\LCI V1L1 SON • iannı, göğüslerini kesmeye başla • STANLEYVILI mışlar ve üzerlerine çıkıp danset raişlerdi... < JTERKEDEN İNSAN ;j Duyduğumuz, bilhassa görenle î BİR TÜRK I rin anlattığı bir başka feci bir olay da şuydu: Gençler fazla fiatla | DOKTORU... İ mal sattı diye bir beyaz kasabı I korkunç bir şeküde cezalandır İ mışlardı... Kalabalık bir içkill grupun hücumuna uğrayan kasap parça parça edilmiş, sonra üzerinden kesilen ef parçalan kıyma makinasından geçirümişti!.. Bütün bu sahnelerin yanı sıra Kongo Halk numhuriyetinin mer kezi ilân edilen Stanleyvilde kolera, tifo, tifüs hastalıklannın yanmda, açlık da bir hayli almış yürümüştü... Her gün yüzlerce in san ölüyordu, ama ne ilâç bulmak mümkündü, ne de doktor!» 4O 24 eocuk sahibi bir baba var: tmclat bey 21 Ocak 1926 tarihli Cumhuriyet'ten En çok çocuk sahibi babalara verilmek üzere Mâhir Bey tarafından konulan mükâfaat için bir çok müracaatlar yapılmıştır Bunlardan 24 çocuk sahibi İmdat Bey gazetemizle bir mekrupla müracaat etmiştir. Dört kansmdan olan bu 24 çocuğunun 9 unun vefat ettigini 15 inin hayatta bulunduğunu yazan İmdat Bey, bu çocuklan arasmda 318 den önce doğanlann erkek, sonrakilerin kız olduğunu, en büyüklerüıin de 35 yaşında olduğunu bildirmektedir. TEŞEKKÜR Kıymetll varlığımız M. ŞÜKRÜ CEVAHİRCİ'nin GARİP KÜFÜR O snda urnulmadık. birşeuoldu *3\ska adam 'ınanılmaz bir c^evîknk ve güçle meyhanecînin elindeki so cenaze töreninde bulunan, çelenk gönderen, bilâhare bizleri bizzat veya telefonla arayan. telgrafla başsağlığı dilemek zahmetine katlanan bütün akraba, dost vc vefakâr arkadaşlarına, TARİŞ mensuplarına, Ticaret ve Sanayi Odaları iîe, İzmir Borsası ve Mi! 1 Kütüphane erkânına teşekküı 1 eder, minnet duygularımızı sun mayı bir vccibe biliriz. E;i, Çocuklan ve Yakınları. Hâncılık: 4639 925 Alman Sefiri Ankaraya gitti Alman Sefiri Herr Nadolin Ankaraya gitmiştir. Sefir Hazretleri yakında Ankarada Almanya ile yapılacak olan ticaret anlaşması müzakerelerine iştirak edecektir. Trakyadaki gayriaskerî mrntıka tesbit ediliyor Trakyadaki gayriaskerî mmtıkayı tetkik ve tesbit olan heyet azaları dün Edimeye hareicet etmişlerdir. edecek HEDEF NİŞANTAŞINI1N EN MERKEZt TERİNDE Emanete Şerif Bey vekâlet edecek İstifa eden ve istifası Dahüıye Vekâleti tarafından kabul edilen İstanbul Şehremini (Belediye Reisi) Emin Beyin yerine bir tâyin yapılıncaya kadar Eir.anet (Belediye) muavinlerinden Şerif Bey vekâlet edecektir. KELEPİR Marley, kaiorıfer, asansör EVET : 48 76 63 Bir lise kapatılıyor Maarif Vekâleti Ever Paşa Lisesinin kapatdmasına karar vermiştir. Geri gitmek için irticaın olduğu son çâre, ilk resimde görüldüğü gibidir. Halbuki irticaın teceddüt karşısındaki vaziyeti artık öyle değildir, sol tarafta görülen resimde olduğu gibidir. Vani bütün süratiyle ileri atılmış olan katarın altındadır. O katann savletini artık o sıska irticaın cılız vücudu durduramaz. Büyük Gazi ve arkadaşlaruun yıldırun süratiyle nura, rehaya doğru sevkettikleri teceddüt treni. önüne çıkan her maniayı ezerek, devirerek, çiğneyerek, tarümâr ederek hedefine doğrn koşacaktır. Cumburiyet ~ 901
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear