25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFEtKt CUMHURÎYET 5 Aralık 1964 Düşünceler AMERIKA. MEKTUPL\RI îkl ay sürecek gezinin sonuna yaklaştığımız şu gunlerde tanıştığınıız kisılerin çogu sornyor : Amerikayı nasıl buldunnz? Beğendinız miî Birinci soruya : Bildifim, düşündüğüm gibi bnldnm .. tkincisıne de : Çok beğendim, Allah size bağışlasın diye cevap vermek geliyor içimden. Bojle görücüye kız beğendirmek Istercesine memleket beğendirrneye çalısmak Fransa ve galibs tngiltere dışında bdtfin ülkelerde âdet. Koskoca Amerika o büyük kudretiyle hâlâ kendisine güvensizliğin hnzursnzlngu içindedir. Atlantada tanıştıgımız bir gazeteci : Biz yürümesini ögrenmeden kosmava baslıvan çocnklara benziyornz . diyordn. Amerikada kültür, teknik kudretin solunda gıfır olduğundan, gumnş takımlarla sandviç yemek durumunda kalmış bn toplnm. Ancak unntmıvalım kl, Türk aydını da Amerika'yı bir FranB I entellektüeli gibi tenkid hakkını pek rahat knllanamaz. Bu satırlan benden Amerika hakkında kıyasıya yazıları bosuna beklemiş olan birkaç tanıdık için yazıyornm. Kendi topraklarına sahip çıkamamış insanlar, kendi topraklarına sahip çıkmış insanIarın ülkesini gezerken yargılarını ölçdlfl yünıtmeli. Amenkan insanı madenlerini kazmıs, yollannı açmış, dağlannı delrais, akarsularını ve vağmurlarını kumandası altına almış, ormanlarını dfizenlemiş Tabiat örtüsünün vanısıra bir medeniyet örtüsfinü ülkenin doğusundan batısına yaymıs. Yeryüznnün bn >üzündeki topraklara karsı ödevini yerine getirmis. Türk insanı ise ratanın çölleşmesini önliyememis, memieketinin üstune u altına sahip çıkamamıs, geriligi venememiş . Şimdi bn durumda kalkıp Avrnpa bnrjuvazisınin beslediği entellektuel çalımı Içinde Amerikayı yargılamak tuhaf olur. Avrnpa'nın Amerikan haeıağalığına dndak bukmesi kapitalist dunyanın fantezisi içinde bir anlam ifade ediyor. Ama Krnçef, Macar tanmcılanna : Hiç Bvünmeyin, Amerikan ciftçist sizden ilerıdir... derken, elbet bir gerçeği ifade ediyordn. Bn noktayı da unutmıyalım.. Biz dnygnları bir yana bırakıp Amerikan toplnmnnn geçmışfyle ve gelecegiyle kavramaya calışmalıyız. Bu yola girdiğimız zaman ortaya çıkan aonnçlar faydalı olacaktır. Kesin olarak diyebilirim ki, simdiye kadar gördüçüm ülkeler içinde Amerika kadar fertlerini kontrol altına almıs birı daha \oktor. Toplum mekanizmasının \e idare kndretinin, insanları bn kadar baskı altına aldıçı bir ıkinci memleket, belki de henfiz görmedigim Rnsya'dır. Federal ve ejalet hukümetlerinin içiçe geçmis örgütü, Ikl yanh bir mnrakabe yaratmakta; bfiyük tabiî kavnaklara dayandıği için eabncak tröst karakteri almıs muazzam sanayi knrnmlannın her dakika homnrdanan reklâm kampanyası fertlere düşünme payı bırakmamaktadır. Televizyon bir çamaşır makinesidir ki, İçinde her gün iaatlerce Amerikan vatandasının beyni yıkanır. Kılise örgütünun buvük kapitalle işbirliğinden dogan telkin giicünü de hesaba katınız. Amerikan vatandaşlarının düsünceleri arasındaki mesafevi metreyle degil, milimetre ile öleebilirsiniz. Bn birlik ve yakınlık Amerikahnın enerjisini fıkir tartısmasına değil, iş gücüne çeviriyor. \ c Yeni Dünva'nın sasılacak zenginligini yaratıjor. Bn zenginligin en büyük tehlikesi «fazla üretim» dir. Amerikan Hükümetinin, topraklannı ekmiyen çiftçiye para ödeyip fazla tarım üretiminin önüne geçmeve çalıstıgını söylersek, dnrura açıklanır; tkinci Dünya Savasından sonra yfirürlüge konan dıs yardım politikasımn gerekçesl de aydınlanır. Ancak bn yarısta Amerika'nın Snflne simdi bazi tehlikeler de çıkmıstır. Inland Çelik Fabrikaıında : Bizim zorlnklarımız var; Rnslar daha rahat çalısıvor dediler. Nasıl? Bir kere bıze her gün binbir çesit siparis gelir. Onlar plfinlı. Meselfi iki av, üç av fabrikavı batlavıp sadece rav yaparlar. Sonra baska ise geçerler. Amerika, arkadan gelen varısçının solugunu ensesınde bıssetmektedir. Başka bir düzen, denemevini basarmıştır. Bugun artık hlçblr propaganda organı, Demirpezde «eminde yoklnktan, açlıktan, «efaletten sSz açamıyor. AÇM âx, on ytl Sneesmde Inandıneı olan gdzler, bn niteliklerini arttfc kaybetmislerdir. Bannn yanıgıra Amerikan hayat tarzının az gellşmiş ulkeleri çokerten karakteri gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Amerika'dan ihraç edilen dfisflnceler, az gelismis filkelerin aydmlan için ideal olmak vasfuıl çoktan kaybedivor. Ve bn cöküntüvü nzak ülkelerde silâh gflcflyle ayakta tntmak Istiyen Birleşik Devletler politikası gün geçtikçe çıkmazlara girivor. Gelecek yıllar Amerika için düsfindürflcudür. bfiyfik zenginliğine ve iktisadi gücüne ragmen Amerika'nın Sehir Bir yıl içinde 54 ilkokul 1964 >» ı ıçuıae I o ^nbul hudutları içinde 459 dershanelı 54 ilkokul ve 80 koy okulu lojmanı ya pılmıştır Bu, a>nı sure içinde Turkıyede yapılan ılkokulların dortte bırını bulmaktadır. 1964 yılındakı genel rakamlar 1808 dershanelık 196 ılkokuldur. Genel ve Özel İdare bütçelerın den halk eğıtımi, yapı ve kultur hızmetleri ıçın sarfedılen para da 35 035 545 lıradır Yapılan tesıslerle şehrımızde dortlu ve uç lü oğretım yapan ilkokul kalma mıştır. Onumuzdekı Mart ayından Itıbaren oğretmenler ıçın bir polıklinik açılacaknr. Şehrımızde bulunan 15 382 oğretmen ıle aıle lerınm sağlık kontrollan burada yapılacaknr GÜNÜN KONULARI DUSUNCELER IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIII iıııınııııııııııııııınıııııııı yapıldı Üniversite muhtariyeti ve düşündürdükleri [ emleketımızde unıversıte 1 e r bılım ve yonetım ozerklığı \e tuzelkışılığı olan araştırma ve oğretım bırlıklerıdır. Ozerkhk ve tuzelkışilık bir oğretım kurumunda varılacak en yukarı basamaktır Iniversite ve fakulteler için sağlanan bu olağanustu imtivazlann cok dikkatli kullanılması gerekır. Aksi halde devlet içinde devlet onermesi nin acı hâtıralan dile getirilmiş olur ki bu, fayda jerine zarar verir. Ozerkhk ve tuzelkışılık sıkı bir şekilde ınsan hakları, kanun hukumlerı ve demokratık ılke \e ulkulere sa\gı ve bağlılığı gerek tırır. Yuksek oğrenım kurumları bu saygı ve bağlılığı gosteremedığı anda sajı çoğunluğuna da^anan bir çozulme \e bozulma ken dını gosterır Nıtekım son gunlerde bu konuda rastlanan bazı olay lar haklı endışeler doğurmuştur Memleket ıçın zararlı, ozerkhk ıçın tehhkeli ve bılım âlemı ıçın gerıletıci olan yonehşlerden bir kısmını behrtnıek, ılgıhlerı uyarma bakımından jararlıdır tt Fakultelerde Dekanlık ve oI nun emrındekı sekreterlıkten başka Profesorler Kurulu, Yo netım Kurulu \e Genel Kuru! ol mak uzere uç kurul vardır Bu uç kurulun uzerınde kaıaıa varacağı konular pesm olarak Anavasa\a ozgurluk ılkeleune \e açık ka nun hukumlerıne aykırı olmamak kayıt ve şartıvle oy çoğunluğu ıle karara bağlanır Bu kaıarlarda ba zı takdırı cıhetler yok değıldır Fa kat bu takdıri sozunu her kapıjı açan tılsımlı bir anahtar sanmak hatadır. Takdın cıhetlerde bıle ob ıektıf verı'ere değer vermek gerekır Aksı halde takdırı kc\fı \eva ındınm muteradıfı olur Bu bov le ıken sa^ ın uyelerın kışısel arzu ve çıkarlarını yalnızca oy sayısına dayandırnıası ve bunu elde el tık<en sonra kendılermı her şe\e jetkıh sanaiak zumrelen dışında kalanları en kutsal hsklardan >ok sun bır?kması hıç bir suretle muh tarıjetın ıcaplarından değıldır Gençliğin bir numaralı meselesi Yazan: Oğuz Kâzım ATOK Insan ömrıınde çocukluk denen, dunyayı kendi tozpembe goruntusunde canlandıran o sorumsuz gunler çabuk kapanır, yaşamanın çetin sahnelerinl kapsıyan gençlik çağı başlar. Her memleketin kendine gore je tiştirdiği gençlerinin kendilerine gore genclik meseleleri vardır. Klâsik kulturle modern teknik arasında, kendi gucunden kuşkulu, bunalımlar. çalkantılar ortamında kıvranan Avrupa Amerikan gene lerinin meseleleri, elbet bizim genclerin meseleleriyle bir tutulamaz. Bîr kez o memlekellerın çoğunda ışsizlik yok denecek bir duruma gelmiştir. Üstelik Belçika, Isvec, Isvicre, Avnsturya gibi memleketlerde acık îş yerleri ya bancı emek beklemekte. ekonomik varlığını yucelten Batı Almanyada ise jarım miljonun östunde işveri acık durmaktadır. Oysa bizim insan gucunu verim lendirme politikamız duşun sınırını aşamamıs. olumln bir eyleme gidememiştır. Oğrenimin çesitll kademelerine alınamıjanlar, alınan kadronun cok ustunde bulunmaktadır. Memur kadrolannın dolup taşan bir durumu var. Her vıl ne kadar isyeri açabileceğimiz de meydanda. Bunlar jetmivormu; gibi nııfusumuz da her yıl ortalama (900) bin artmakta ve bu nüfusun yarısı virmi >asın altında bulunmaktadır. Kovde iki kişive toprağın ıırunü j etişmezken, şimdi yirnıi \aşına uzanan çok cocuklu aile lerin acıları karşısındayız. Kentte de geuclere meslek kapilan. işver lerinin kadroları geneHikle kapanık durumdadır. Aslında vedi vaşma gelen her ço cuk, devletin insan gucunu tünıiv le verimlcndirme politikasının içine girer. Ekonomik ve Sosyal Erud ler Konferansında Stockholm Üniversitesi Profesorlerinden Inguar Svenitson: .Biz, diyor, simdi 1970 de i« piyasasına katılacak ve en az 2000 yılına kadar çalısacak olan bg rencileıi yetiştirmekle uğraşıyoruz.» Kovde ve kentte gençleri ya rınlarımızın ihtiyacına gore hazır lamak modern devletin ana ereği içindedir Biz bu vazımızda havata atıtacaklar üzerinde duracağız. Her yıl yarım milyona yakın erkek gucunun bir yere yerlestirilmesi, bugun gençliğin bir numaralı m« selesi haline gelmiştir. Biz bu me selenin cozum jollarını bulmak zorundavız. Bir delikanlı eağına erince Silâhlı Kuvvetlerde blr kadroda veralır, vatan gorevinl \apar, terhis edılir. Hayata atılacak her genci de koyunde mutlan dırmamız. kentinde bir hizmet kad rosuna verleştirmemiz. hiç olmarsa ona 3* yıl çuvenle sanlacağı bir işde. bir meslekte emek harcaması nı sağlamamız gerekir. Sartre: «Her çağ, bir insan gibi geleceğini içinde taşır. Denemeler, tasavvurlar. kalkmmalar, kavgalar, urautlar geleceğin içindedir» der. Bizım geleceğimiz gençliğin bir numaralı meselesinin içinde duğumludur. Genclerin seks, Rockand Rol!. Twist, Blues Madison lara duşkunluklerini çekiştirmek, kimisinin terbije dışt tavırlanndan oturıı yermek, meseleve ustunkorıı bakmaktan. fantazyadan ba«ka bir şey değildir. Gençlere hayatı cehennem etmenin, onlan ka derleriyle başbaşa bırakmanın. ra resiz, serseri vapmanın sorumlulu ğunu omuzlanmızda tasıyoruı. Bu bir numaralı mesele, memleketin de bir numaralı meselesi' dir. Insan gucunü rumlyle verim lendiren duzenli bir guven, ekono mik kalkınmanm kendisidir. Sanavide. tarımda ve butun işyerlerinde bu hamlenin etkin veriml ba$la\ınra yıizumuz gıiler. Ekono mik kalkınma. Ataturk'un deyimivle. Turkiyenin özgür, bağımsız, daima daha euçlu, daha refahlı Turkive ulkusunun belkemiğidir. Cabalarımızın ere?i. herkesi yerinde, sevivfsine yeteneğine denk mutlu kılmak olmalıdır. Gençlere demokrasi duzeni içinde koyunde ve kentinde yeterine çalışma ve if yerleri yaratabilen bir devlet, bu ulkuyu benimsemis demektir. Bu tun partilerin ana dusünlerinde ve eylem ozlemlerinde, özellikle Yasama, Yurutme organlannın tutumlaruıda bu ulkü panldıyorsa geleceğimize umutla bakabiliriz. Ataturkçu bir devlet olmanın sırn da buradadır. M r Prof, Or. Mehmet Taplamacıoğiu Son gunlerde sınema bıletı karaborsacılıgı artmıştır. Valı Akı'nın genelgesı uzerıne karaborsayı onlemek uzere kurulan ekıplerın uç gunluk çalışması bir netıce vennemış, karaborsacüar gorevlılerın onunde juksek fıyatla bılet satmış lardır. Valı Nıyazı Akı, dun ılgılılerle tekrar bir goruşme japarak, gorev lılerın daha dıkkatlı çalı?malarını ıstemış, gorevını vapmıyanların ce zalandırılacagını bıldırmıştır Bu goruşme uzerıne «karaborsa ıle mu cadele ekıpı» yenı bir çahşma du zenı kurmuştur Bilet karaborsası ile mücadele ekipi kuruldu Şehırdekı otogarlann sayısı çoğal tılarak trafık yuku dağıtılmaya ça lışılraaktadır. Otogarlar tamamlan dıktan sonra ıller arasında çalışan taşıtlar, şehır ıçıne sokulmıyacak tır Topkapıda açjan otogardan son ra Hajdarpaşa Numune Hstanesı nın arkasında Ankara psfaltmın ba^ langıcmda inşa edılecek otogardan Anadolu yakasından gelen taşıtlar avda'anacaktır Havdarpaşada yeni bir otogar yapılacak Turkıye Muallimler Bırlığı kon gresınde yonetım kuruluna seçılen er arasında gorev bolumu yapılmış tır Genel Ba%,kanlıga Ord Prof Dr Sadı Irmak, Başkan Vekillıgıne Doç Dr Faruk Tımurtaş, Genel Sekreterlığe de Rasra Erhan getı nlmışlerdır Federasyon teşkılatını jenıden duzenlemek ve oğretmenlerın mese elen ıle mılli eğıtım problemlerım daha olumlu bir şekilde ele aJmak gayesıyle bir de komısyon kurul muştur Muallimler Birliçinin yeni Yönetim Kurulu secildi DERİVÎT İÎ Yara ve yanık lerın buyuk bır kısmı meclıslerın, kaza mercıle rının ve unıversıte yetkılı organ larının kontrolu ğretim uyesl ve yardımcılan altındadır. Bu boyle iken bızım vardır dıyerek nı seçerken bilimsel erk ve muhtarıyetımız devlet harcamalarında ısrafı şıar vetenek yerine arkadaşlık, ak ı ı' alık, sempati ve kuçuk hesap edınmek ve yıne oy çoğunluğu ve zumre tesanudune dayanarak balar nazara alınırsa bu kutsal bilinı zılarını nımetlere gark etmek ve .Mivalarını daha başlangıçta harca mış oluruz. Uzulerek soyleyebıh dığerlerinı de müesses kaıdelerı değıştırmek pahasına mağdur etrız kı bu turlu seçımlerde bıhmsel mek muhtanyetten beklenen bır gerekler, maksada uygun uzmansonuç değıldır. Farzedelım birıslhklar ve objektıf takdırler çoğu ne kontenjan tahsıs edilecektır. zaman ıhmal edılmektedır Bu ışlem bır karmı sorunu olduYaşadığımız çağ, uzmanhk çağığundan yapılacak hlzmet veya vadır Burada uzmanlıkların gelışı guzel jaıdım amacı, arzu, ve şı rılacak sonuç, eskıden konulmuş kaıde ve esıtlık ılkeleri gozonünıınlık muskaları ıle değıl, uzman de tutularak tesbıt edılır. Hıç bır lık belgelerı, konu ıle ılgılı jayın makul sebep yokken altı ay yeri lar ve bıhmsel çalışmalar goz ne bır yıl veya bır kaç yıla beonunde tutularak tesbıtı geresır. lırlı bır memleket yerine turıstık Bunu \apmazsak Unıversıte sevıbır gezı programına zor gıren çe>esı duşecek \e verımlıhk derecesı eskı devırlen artıracak bir du sıtlı bır ıtınerer (yol harıtası) ve ona gore harcırahlara karar verruma gelecektır mek ve fakat kendi zümresıne gır Samımıyet, karşılıklı saygı ve mıyen bırısi içm de bır yolunu fazıletlı davranışların belırgm bulup donuş yolluğu vermemek orneklerını vermesı gereken her halde ışlerin selfimeti bakımın bu bılım yuvalannda şu veya bu dan ve ınsan hakları yonunden şekilde çoğunluğu saglıyan bır vakışıklı bır şey olmasa gerektır zumre, hıç b:r kaygu ve ıç acısı Dahası var Devlet yolluklarında duymadan dığer arkadaşların eşıt en ucuz yolun ucretı verılırken lık ve ozgurlük haklarından yok c bazılarına bunun ikl Uç mıslı doun bırakmakta ve bunu ovune vız tahsi1! ettırerek en pahalı har rpk oteKine berıkıne soylemekte camalara gıtmek veya rutbe ve dedır recesıyle mütenasıp olmıyan bır Fazla oiarak yonetımı elde tu tahsıs yapmakta kendıni muhtar tanlar, kuçuk memurlann, arzu etmedıklerı uyelere yaş, baş, ve sanan bır kurul yanlış bir yolda vurümektedir. tlkeleri ve ana hak bıhmsel guç ve yeteneğı nazara ları hıçe sayan bır zumre tesanüalmadan, hakaret etmesını, atlatdü hiç bir vakıt muhtar yonetımasmı ve guçlukler çıkarmasını hoş gormektedır. Bu tutum koyu* mın istıkbalinl garanti edemez. u yazıyı memleket ın geleceğın karanlık devırlenn uygulamaları de bırincl derecede rol oynıarasındadır yan ve örnek olması gereken Yerleşmış yanhs bır tutum da bır bılım yuvalanmızı her türlü universıte ve fakültelerin mu' yanlış düşünce, kotu gelenek ve lak bır mali muhtariyeti olduğu k'sır oyunlar dışında tutmak iınancıdır Gerçekte harcamalan macıyle yazıyorum. Bu memleket mız butun kama muesseselerinde ol dün, bugfin ve yarın her vakit biduğu gıbı sıkıca kayıtlı ve fazla lim adamlanna. bilün yuvalanna olarak Malıye Bakanlığı Teftış Ku ve sayın hocalarına karşı saygılı rulunun, Danıştayın ve dığer yetolacak ve saygılı kalacaktır. Bu kılı mercılerin denetıne bağhdır. kadar içten gelen güven, saygı ve Harcamadan once ve sonra gider sevginin kökünü kazıyacak tutum ve durumlardan titizlikle kaçınmak lâzımdır. Eserlerıyle ebedi leşmesı beklenen hocalarımızm her türlü beşerl kın, adavet, nef sanıyet. menfaat ve küçuk hesaplann ustune çıkması ve özerklık ve tuzel kışılık ılkelerıne ıçten b»?h kalması ulkıısel dıleğımızmerhemi dır Yazan: O 2 3 B İLA1\I Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Ziraat Âletleri ve Makineleri Fabrlkalan Müessesesi Müdürlüğünden ADAPAZARI • 4° '10? Bcsiltmeye konulan iş: Müessese sahasında (80597 50) TL. (Yahıız: Seksenbin dokuzyüz doksanyedı lıra elli kuruş ) keşif bedelli inşaat ışıdır 2 Eksıltme 17 aralık 1964 perşembe eunu saat 15 de Adapazartnda Müessese Mıidürlüğünde kapalı zarf usulu ıle yapüacaktır. 3 Eksıltme şartnamesi ve eklen Ankarada Turkiye Zıraî Donatım Kurumu Umum Mudurluğü ile İstanbulda Turkıye Zıraî Donatım Kurumu Bolge Müdürlüğünde gorulebılır ve Adapazarında Mue'sese Müdürlüğünde (50 TL sı) karşılığında satın alınabilir. 4 Eksıltmeye gırebılmek için ısteklılerin eksıltme şartnamesınde yazılı şartları haız olmalan ve (6 074 81) yalnız: | Altı bın yetmışdort lıra seksen bir kuruş) tutarındaki muî vakkat teminatlarını ıhale saatinden evvel Adapazarmdaki î Müessese veznesıne jatırmış olmalan lâzımdır. t 5 Müessese 2490 sayıh kanuna tâbi olmayıp eksıltme Ş şartnamesi hukumlerı dahılinde ıhaleyı yapıp yapmamakta t veya dıledığine yapmakta serbesttir. | (Basın 22880/14827) | Reklâmcıljk 4387/14837 ÇIMENTO Ankara 4, (a.a ) Devlet Meteoroloji Işlerı Genel Mudurlujhınden bildirildi|ine gorc, onumuzdeki 24 saat içinde yurdumuzda ha\a: Eçe \e Marmara bolgeleri çok bulutlu. >cr >er cok gurultulu, sa ğanak yağışlı, Batı Karadeniz ile Akdenizin Batı kesimleri parçalı bulutlu, diğer bolgeler az bulutlu ve acık geçecek, ha\a sıcaklıkları >aeıj alnn bolgelerde değişmiyecek, dlğer jerlerde blraz artacak. ruzgârlar bııtun bolgelerde Guney \e Batı ^onlerden orta kuvvette, Ege. Marmara vc Batı Karadenizde kuvvetli olarak esecektır. SıcakıiK ve değişmiyecek \iiıı\ Miiu'ii'ii'rı llıii'ilili'ii'lıiir A Ustun kalıtesı ıle pıyasada daıma rağbet goren Pınarhisar Çımentomuz için 1965 Yılı satış mukavelelerının tanzımıne başlanmıştır B Satışlarımız PEŞİN ve>a KREDILI olaraktır C Satıs Şartnamemız aşağıdakı adreslerden temın edılebihr D Hususi sektor satıcılan ıle mşaat sâhıplerının 15/12/1964 tarıhıne kadar Resmî sektor ıle müteahhıtlerının ıse 31/12/1964 tarı hme kadar, Taleplerını bıldirerek mukavele japmak uzere Fabnkamıza muracatlan rıca olunur ISTANBUL PIN\RHISsAR Turkıye Çımento Sanayıı T A Ş ÇIMENTO FABRIKASI Alım ve Satım Mudurluğu MUDÜRLÜĞÜ Perşembe Pazan Guzel Izmır Han Tel No 4 kat 3 TEL. No . 44 62 90 44 01 94 GALATA ISTANBUL Cumhurıjet 14829 Deniz Araçlan Satılacak Bankamıza aıt olup, aşağıda cınslen yazılı rantabılıtesini kaybetmiş denız araçlan, kapatılmış zarf içinde teklif almak suretiyle iç pıyasaya satılacaktır. Bu satış ıçın son teklıf verme tarıhi 21 aralık 1964 dur Fazla malumat ve şartnamesi Bahçekapı 27 Mavıs Handa Malzeme Mudurluğunden alınabilir. 1 Adet Romorkor (Bozcaada) 1 » Saç duba 1 » Tenezzuh motorü DENIZCİIİK BANKASI T.A O. (Basın 22902/14841) Cumhuriyet'e | OLARAK ASKERLİK I YAPAN LİSE MEZUNLARI I Turhaldan Hakkı Örtore yazıyorLlse mezunlırından yedeksuhavlık kaldırıldıktan sonra bilındiğl gibi bazı devlet memurları da llse veya muadili mezunu oldakları için er olarak askere Kvtcedilmeye ba;lajıdılu Hayata kısa yoldan atıtmak mtcburiyeti kajrgınnda yurdun muhtclif ycrlerinde Lu« muadıU olarak parasıl yatılı devlet hesabına tedrısat yapan meslek oknUarından meıun olanlat yuk lendıkleri meeburl hlzmet taaJıhudu dolayısıyla Anadolunun çeşıtli yerlerindeki vazıfelerde çalı;makUdırlar Berhanfl bit yuksek okula devam edebılmekten mahram oldokları gibi askerliklerinl er olarak vaptıkları için 2 >ene terfiden kavbermektedirler. Askerlikleri sınmnda onlardan ynrdnmuztın buvuk ihri^aç dnydajru öSrrtmcnlik eıbı vazifelerle kıiylcrde vurdıın çe?itli yerlerinde mesleklerivle ılrili raztfelerde de faTdaianılma'i mumkündbr. Ba knnnnan «le alınaca$ını saniTOnız ARALIK 5 ŞABAN 1 S a a o â e a V O 1 7 08 12 04 14 27 16 40 18 18 2 28 7 24 9 47 12 00 B S < 9 m.ektupla.r let Baba dan beklıyemeyiz. Bizi bimaye edecek bir kardeş okul arıyoruz. Çocuklar için gıyecek esyası (eskı çocuk elbısesı ve lastık ayakkabıya) ve oğretım araçlanna (eskı kıtap, dergı defter, kaiem) siddetle ıhtıyaç var. Koyumüz kışın kardan mahsur kalmaktadır. Burada kıslar uzun ve çok soguktur. Hakıkaten mubtaç ellere geçecek yardımlarınızı bekliyornz. Gönlü zengin insanlar, sıze sesleniyoruz, bu yavrnları karda çıplak vürüt meyin, avret yerlerini örtfin ve soğukta tıtretmeyın. Adresimiz: Tutak Ilkögretım Mudürii elıvle Celebası kövü ilkoknlana. Tutak kazası/Ağrı» • . J 5 19 1 1 38 12 39 < Basın 22890 14840) CUMHURlYETüi refrtkaaı 111 Bir acı şarhı Yaıan: A. J. Cronin 386 BtR ACI SARKI BtR ACI SARKI 387 Çeviren: Vahdet Gültekin Göziepe pansiyonlu ilkokulda kaloriferler niçin yanmıyor? Havaların soğumasuıa raemen Göztepe Pansijonlu llkokulunda. kaloriferler vanmamaktadır Bundan Holayı osrencller paltolan ile sınıflarda oturmak mecburiyetinde kalmışlardır Soeukta ders takıp etmeğe çalışan bu kucuk oğrencilerin velileri durumdan şikâvet ederek. kalorlferlerin bir an once >anmasını istemektedırler. 388 BtR ACI SARKJ Beyaz fanilâm, kısa pantalonum, ıslanmış, kirlenmiş, pıs bir koyu renk almış, bır koşede durnyordu. ? Anlamıştım: Nora bunların uzerıne kusmuşto. Artık karanmı vermiştim. Onu yeniden yastığın üzerine bıraktırn, hiç konuşmadan odadan çıktun, aşağıya, üzerindc «Işı olınıyan giremez» yazılı kapıyı hızlı hızlı vurdum. Baktun ses veren yok, tokmağı çevirip ıçeri girdim. Duğmeyi buldum, elektriği yaktım. Güzel döşenmiş ufak bir oturma odasında buldum kendimi. Ocağın tablası üzerinde tıktak, tıktak işliyen bir saat gözüme çarptı: Saat ıki buçuktu. Perde örtülü bir kapı daha vardı, onu da açtııu, mntfağa çırdim. Ocaktaki kıpkırmızı korlann önünde, sepetinden kuçuk bır kopek fırladı, bana dogru havlamaya, homurdanmaya basladı. Birden cırlak bir ses havkırdı: «Kım o?» Ona karşı ben de haykırdun, kinı olduğumu söyledim. «Acele yardım istıyorum» dedim. Bir Ud dakika hiç bir karşılık gelmedi. Sonr», o kadın, yaşlı adamın kızı mutfağa geldi, sevindim. Bir yandan hırkasının kordonunu çekistirirken, bir yandan da kopeği yatıştırdı, bana öfkeli öfkell şöyle bir baktı. Uykudan gözleri şişşişti; saçlannı kalm bır örgü yapıp ucuna kordelâ bağlamış, arkasına sahvermişti. Beni paylamasına kahnadan: «Amcamın kızı çok hasta» dedim. «Apandisit oUcak.» Bunun fizerine, kadın haçırmadı. Kumaaı geçmemişti ama. beni paylamava Içi elvenniyordn. «Hay yarabbim! Niye »ldım siri lçeri!» diye homurdandı. «Slzi rahatna etmek Istemezdim an». n'olnr. geün bir görün onu. Ta da hemen telefon edin, hekim çagınn.» Gene bir «ra durdu. Sonra: «Bir bakayun» dedi. «Yürü, soytan! Sabaha kadar burad» böyle ayakta mı tutacaksın beni!» Önune dıiştüm, yukan çıktun, Nora'nın kapısını açtım. Kadın içeri girdi; daha doğrusu, bir ayağını eşikten içeri atıp durdu. Bir bakışta hepsini gördu: Nora'yı, o karmakanşık yatağı, yere yığılmış çarşaflan, köşedeki benim o kirlenmiş fanilâyı; üstelik, benim daha önce tözüme çarpmıyan bir şeyi daha görmüştü: Y«n yany» dolmuş bir oturakla, bir de çarsaflann fizerindeki korkunç kan lekelerı Sonra, bambaşka bir sesle, tepemden a$aŞı goğuk su inmış gibi beni birdenbire ürperten bir sesle: «Sen git bakayım odana! Ben sana sesleninceye kadar da yerinden hiç kıpırdama!» dedi, kapıyı suratıma kapadı. Dediğini yapmak zorundavdım elbette ama, sandık odasına girince, karanhtta, kapının yanına otnrdum, dışanya kulak kmbarttım. Bütfin duyularım ayaktaydı; tetıkte bekliyordu. Nora'dan yana korkuyordum, çok korkuvordum. Kani çekilmiş, kireç gibi bembeyaz kesihniş, çökmüs yüziı aklıma geldikçe örpertiler geçiriyordum. «Hekim çabuk gelse!» diye dua ediyordum. Apandisit ameUyatı zaten tehhkeli bit ameliyattı, syrıca bilivordum ki iltihaplanmış bir apandıs bemen ahnmazsa patlar, daha kötü sonuçlar dorur. Kadın Nora'nın yanından daha çıkmamıştı. Belki on dakika kaldı. Sonra, ayak sesini işittim: Asagı iniyordu. Sandık odası alt kattaki aralığın tam nstune geliyordn, döşemenin npranmış tahtalan da çıplaktı. Üzerine yüıükoynn yatarak ko lak ksbsrtbm, oturnu odagı dediğim yere girdi ginl duydum. Hemen »rkasından, konusmara basladı. Ne söylediğinl anlıyamıyordum ama, içime IU aerpildi. Hekime telefon ediyordu. Konusma epi sürdü. Sonra, kadımn yukan çıktığını duydum. Hekim geünceye kadar hayU zaman geçti, hele bana dayanılamıyacak kadar uzun geldi bu. Hekim Nora'nın odasında çok kalmadı. hemen hemen içeri girmesivle asağıya, telefona inmesi bir oldu. Bunun ne demek olduğunu anladun, bir ürperti geçirdim. Sonra gene ayak seslerinden anladım: Hekim yukan çıktı. Şimdi sandık odasına biriki güneş ışıgı sü«ülmeye başlamıştı. Bu aydınlıkta içerisini gördüm: Üst üste yığümı? toz içinde sandıklar, bir alay hurda eşya, binki parca kmkdökük sandalye, kanepe falan. Odanın blr tek penceresi vardı. Oraya glttlm, imdat otomobilini beklemeue basladım. Araba köşeyi ddnüp de o tenha, los sokaga dalınca dayanamadım. Pencereden çekildim, Nora'yı göturmelerini ancak seslerden duyuyordum. Görmeye gelemezdim. En sonunda sesler kesüdi. AyakkapUnmı, ceketimi gıydim, odanın kapısını araladım. Hiçbir ses gelmivordu. Boyle, merak içinde bekleyecek değildım elbette. üsııl usul araklıktan yürüdüm. Kadın Nora'nın odasuıdaydı. KoUarım sıvamış, ellerini kalçalanna koymuş, odanın perişan halini seyredivordu. Kafamda bırtek duşunce vardı. Kaıamda bir tek dnşünce rardı. «tyi olacak mı?» diye sordum. Hızla' arkasına döndü. Yüzü pancar gibiydi, öfkeden kan beynine nğramıştı. (Arfeaaı rar) «Okuma Odası» kitaplığımıza yardım ediniz Ah bu oyun salonlan! 17 yasında bir oglum var Iıse II dedır. Mektepten çıkınca. ılk çıdeceSı ver, herhançı bir ovun salonudur. Düsünüvorum. harçlık versem olmuyor. vermezsem olmuyor. tatlı nasıhat etsem olmuyor. Ru dert her halde yalnız benim basımda desıl. çünkü ovun salon lan leba leb dolo. Talebe sınıft» kalır zararını veli çeker, havlaz olıır cemıvet çeker. Vell olarak belki bn ısı hen basarmaktan âcizim. evet ti caret serbesttir fakat sfivle düsunÖTornm: 18 vasını ikmal etmivenler, bn cibı verlere çide miyecekleri halde. oralarda da ha kfiçüklerı de vardır Bn ovun salonlannın, talebeve zararları dokunmaması ıcın esaslı bır ter tıbat almavı araba bi? velıler ml basarmalıvız. vok^a mesul kim^eler ml?.. Bavburt • Ugrak kovünde «O kum» Odası» açılarak kövlünün hızmetine girmistır. Kalkınma ve ögretim için büvük çabalar gösteren kovlümü? değerlı okuvucnlanmızın kıtap ve gazete yardımlarını beklemektedirler. Oknma odamıza göndereceçıniz hamlyetl) gSnlünuzden kopan kitap ve gazetelert, vokluk pan kitap ve çazeteleriniz. yok«Devlet Afrı Vılâyetının karla Ink İçinde avdınlığa gitmek için kaplı Oera köşelerinde şirin bir çalısan köylümüzü derecesiz seokul ve lojman inşa etmistir. Sı vindirecek, yardımlarınıza minralarımız tamamdır, fakat : nettar bırakacaktır. 1 öğrencılerın ne defterı, Simdiden köyflm adına sonsuz ne de kıtabı vardır. tesekkürlerimi bildirır, yardım2 öğrencılenn çoğu okula larınızı bekleriz tlhan Yardımcı gelememektedır, zıra ne ayakSebze pazarında bakkal kabılan vardır ne de elbıselerı Cevat tmaç eliyle Uçrak Hattâ yırtık bir entarılerı dahi Köyü tlkoknlo Müdürö yok. B avbar t BnU mfihlm noksanlan da JLFCTDev• D rnunım ııuıtsanıarı «• •»<•> T " Bize kim \ yardım edecek! I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear