23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFEİKİ Aıalık ıııı=ııııiHiınııııuiııııniıııtiııiınııırfiınfinııiiffnıııınııııiifiınmıinfiınfiiııırnıııınııııınıııııııı=ııif Bay Çilembe ve ötekiler... Son gezim sırasında bir Kongoln gaıeteciyle tanıştım. Bay Çilembe, ufak tefekti, yam yam massllariyle büyütülmüş çocuklann ödünü koparacak kadar karaydı; ama bu kömür kadar kaı» adamın göğsünde ürkek bir insan yüreği çarpıyordu. Bay Çilembe, Katolik okullannda eğitim görmüştü. Ingilizeeyi, Fransızcayı rahatlıkla konnşnyor, dfinya politikası için fikirler yürütüyordu. Konuşmasından yemek yiyişine, kıravat takışından selâm verişine kadar Batıh edasıns kavuşmuştu. Üstellk »encilere tann vergisi dansör larafeti içindeydi bütün bn davranışları . Siyah • Beyaz dâvasının keskinleştiği Atlanta'da zenci knramlan ile temas halindeydi. Bir gün bn kurnmnn temsilcilerinden birkaçının da katıldığı bir öfele yerneği yedik. Lokantada B»y Çilembe hesabı çekle kapatmak isiedi. Kendisine birtakım •orlnklar çıkardılar. Bay Çilembe pek üziildü, pek duygulandı T» pek büyttk tepki gösterdi. Aglıyasıyazdı. Gözleri doldu : Ah, bn Amerikalılar .. diye hırsla söylendi. Ben biraz tuhaf karşıladım bu tepkiyi... Bay Çilembe lokantada kendisine gösterilen güvensizliği ve çıkanlan zorlukları beyaz siyah dâvasına bağlamıştı. Kesin olarak bir şey diyemiyeeeğim şimdi. Bu diişüneesi belki doğruydu, belki yanlış. Ama lm dnygnln haline mim koydum. Bay Çilembe onurlu bir insandı. O nralar bütün dünya Kongo indirmesiyle ilgileniyordn. Amerikan nçaklarının tasıdığı Belçikalı paraşütçüler Kongonun bsğunsızlık «avaşını sürdüren Lumumbacıların tepesine iniyor, Lnmnmbacılar ellerindeki beyaz insanları affedilmez bir biçimde öldürüyorlar, dünya kamu oyu sözcüleri bn olayları çeşitli biçlmlerde yorumluyorlardı. Bay Çilembenln bn konnlardaki düfünceleri elbette ilgiye değerdi. Beraber bulunmak fırsatı birkaç gün sürdü. Ama zamanla pek iyi anladım ki, Bay Çilembenln onurn, verdiği çeki kabul etmiyen lokantacıdan ötede işlemiyor. Bn rorarnn millî bir niieliğe ulaşması için imkânları da kaybolmuştur üstelik. Çünkü yıllar Te yıllar süren bir eğitim, beynini sömürgecilerin istediği biçimde yıkamıştır. Bay Çilembe lömurgecilerin yönetimi dışında bir Kongo tasavvur bile edemlyordu. Bunn birisi ana dili olmak üzere üç dilde rahatlıkla Mrunabilir, hattfi inandırıcı kanıtlar bile bnlabilirdi. Hali, tavn, giyinişi, çatah tntusu, bıçağı eline alısı, kıravatım takışı, hepsi tamamdı. Incil'i ve kadınlara kompliman yapmasını biliyordu. Bir gazetenin yazıişleri müdttrüydü. Modem dansları da o ince yüenduyla bir beyazdan daha ustalıkla kıvırabileceğini de sanınm. Paris'te kaldığı günlerin anılarından söz açıyor, Brüksel geeelerinden hikâyeler anlatıyordn Bay Çilembe .. Bütün bnnlardakl ferasetine diyecek yoktu. Ama Kongo... Kongo kendi kendlsinl yönetecek durnma gelmemisti henüz. Daha bir »flre beyarların köleliğinde kalması gerekti. Bay Çilembe'ye hem kızdım, hem acıdım. Ayrılırken bana adresini verdi. Avrnpada bir tnr atıp Kongoya ondan sonra gideceğini söyledi. Bütün bu geziler Bay Çilembeyi Batıhlaşma konnsunda daha da ağzı lâf yapan adam biçimine sokacaktır. Sömürgeciler yönetiminde ve etkisinde Batıhlaşmanın imkânsızlıgı her ne kadar ispatlanmış da olsa, kendi filkesinde sömürgedlerin, yabancı serraayenin ve yabancı maden şirketlerinin avukatı olarak gazetesinde çalısmaya devam edecektir. Şimdi yılbası geldi. Bay Çilembeye bir kart atmak akhmdan bile geçmiyor. Benim gönlüm Kongoda belki daba az okumus, belki hiç okumamış, davranısı daha kaba ve daha yabani, kıravat takmasım, yemek yemesini bilmiyen, Parisi, Brükseli, Amerikayı görmemis, ama kendi vatanının gerçeklerini görmüs bir baska Kongoluda .. Kendi toplumunun, kendi halkının kurtuluş yollarında şuura varmış, beyni yıkanmamış bir başka Kongoluda... Umutsuz da olsa, topraklarından yabancıları kovmak için ölesiye çarpısan bir baska Kongoluda Adresini bile bilmediŞim bir baska Kongoluda Mümkün olsa ona bir yılbası kutlaması yollamak isterdim, kutsal kurtuluş savaşında, yeni yıl için başarılar dileyerek .. 1 D Ü Ş Ü N C E L E R | ıııılııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııiıııııııııııııııııııııııııımııımıııııııııııııııEıııı •••• • ••a Kadıköyden F. Bahçeye sahil yolu açılacak Beledıye 1965 mali yılı butçesinde, ayrılacak tahsisata gore yapılacak işlerı bir programa bağlamaktadır. Bu arada Anadolu yakasının belli başlı meselelerı de ele ahnmıştır. Bunlar arasmda Kadıköy, Fener • bahçe sahıl yolunun açılması, Bağdat caddesımn Selâmiçeşme ile Depo durağı arasının ya pılması ve Fenerbahçe mesiresi nin duzenlenmesi de vardır. Sayısı gitgide artan kanunlar kopraaktadır. Özel ürkiye'de her Yazan: likle < resmi dasüre şikâyet ireye işi düşmek» konusu yapükompleksi bir omış belli bir enranda da bununflasyon türü varAsi«t«nı Hukuk Fakültesi İdare Hukuku la açıklanabilir. dır: Kanun enBunun gibi, toplumda kanuna flasyonu. Bu kanun bolluğunun, mamlanmak, değiştiritaıek üzere karşı saygı da yitirilmekte ve biryarattığı karışıklık uygulama alaparlâmentoca gundeme alınan ta biriyle uyuşamıyan değişik kanında daha açık olarak beürmeksanların, kanunlaşıncaya kadar nunlarda yer alan maddeler aratedir. tşaretledığimiz kanşıklık toplumda yarattıklan güvensizsında zorunlu olarak aralık kaise, her gün daha ciddi, fakat çolık duygusu bir yana, kanunlaş lan kapüar, «kanuna karşı hile» ğu defa gözden kaçan bir takım tıktan sonra da, ortamı, durulması davranışını desteklemektedir. sorunların ortaya çıkması sonu yeniden nasü süreler alan bir bu cunu vermektedir. Ancak kanaatilanıklığa götürduğü ortadadır. Bu Toplumda belıren yeni ihtiyaçmizce, böyle bir enflasyonun biri durum, öncelikle çoğu defa bir lar, ancak kanunla düzenlenecek yüzeyde kalan ve yeni, öbürü getakım konuların gerekmediği hal konulardan biri ise, bunun karleneksel ve daha eski iki nedeni de, siyasal meclıslerce ele alınmaşılanması ve topluma ulaşması vardır. sının, bunun da gerekçesiz bir di da, genellikle parlamentodaki tarenişle demokrasinin, ulusal irasarı yığınlanndan sırasında önİlk basamakta yer alan neden denin işlemı sayüması sonucun celikle kurtulabilmek rastlantıler, bugün doğrudan doğruya dan doğmaktadır, kanısındayız. sma bağlı kalmaktadır. Hele seAnayasadan doğmaktadır. GerçekBunun diğer bir ömeği, gerçekte çim bölgelerine, özellikle de iş ten 1961 Anayasası dikkate alınırde «kanun konusu olan» bir ta çevrelerine sevimli görünmek ıssa, kanun koyma konusunda fazkım Devlet gorevlerinin daha da, teyen millet vekiUerinitı tekil dav laca cömert davranıldığı görülür. belli ve açık bir göruşe bağlanaramşlan, parlâmentoda partileNitekim Genel Gerekçesindekı, mamasından ortaya çıkan, tâdilrinden topladıklan bir çoğunluk «aslî ve genel (müştak olıuayan) lerin syreklıliği, peşpeşi sıra huoyu ile «millî menfaat» kıüğına bir yetkidir» ve vürütme «... esas kukumuzda yer almasıdır. sokulduğunda ve bu davranışlar itibariyle yasamamn gösterdiği resmileştiklerinde alanda hareket eden tâbi bir orenel olarak, hükümet ve ida kanun olarak taşunalan gereken genellik nitegandır.» deyimlemelen de, bunu rece düzenlenecek konuların liğinden yoksun bölgeci ve çevregöstermektedir. Bunun yanısıra «kanun konusu» yapılmak is ci eyilimli kanunlar olarak çıkdoğrudan doğruya Anayasa mad tenmesinin sonucunda, kanun maktadırlar. Bu kanunları oyu delerinin metinleri de bunu ayyoldan faytoplamak istenen bölgelerin ve dınlatır anlamdadır. O kadar kı, mekanizmasımn bu dasız yere harcanması da işaret çevrelertn dışında, başka bir yerbunun bir kanıtı da, gene Genel lenmek gerekir. Böylece kanun ko de uygulamak zorunda kalan idaGerekçede işaretlendiği gibi yanusu yapılan durumlar günlük ıreciler büyük bir bunalım içine sama için yetki, yurutme için gödare nizamlarmda (tüziık, yonetduşmektedirler. rev terimlerinın kullanılmış olmamelık, kararname vb.) rastlanan sıdır. Oysa çağdaş devletler buütün bunlann sonucunda bir kaçınılmaz teferruatçılık nodeniygün, değişik nedenlerle kuvvetli yandan Damştayı yürütme le, daha sonra gene günlük ekleme bir icraya doğru kaymaktadırlar. ve idare açısından soyut ve ler, degiştirmeler, ortadan kaldırNe var ki, bu arada Türk İdare çerçevesi geniş, ya da somut ve ma gerekçeleriyle yeniden ele alın teşkilât ve geleneği bakımından dar kanunlar içinde tutmaktan dıklannda kendiliklertnden kanun 1958 Anayasası ile icraya, yasadoğan idare dâvalan ile ağır bir konusu olmakta ve başlı başına maya göre çok daha geniş bir yer yük altında ezerken öte yandan sayısal bir kabarma etkeni yaratayırmış olan Fransa ile yakın başta hukuka, kanuna bağlı rejimaktadırlar. Resml Gazete kullıbenzerliğimiz dikkate alınmadan, min aracı olan kanuna güveni de yatlarına şoyle bir göz atmak bıAnayasanın bu tarzda kaleme asarsmamak gerekir. İktisat alale, değişıklik ve ek konulu kalınması, sanıldığı kadar da bizim nında zaman zaman zorlamasını nunlann, ilk yayınlanan kanunladeğindiğimiz noktalarda, açık bir duyduğumuz bu yetersiz bunalım ra göre nasıl bir toplama vardıkelverişsizlık diye yorumlanmamak giderme aracını, hiç değilse parlarını, bunlarm ise resml olsun, gerekir. Her ne kadar yürutme bir lâmentonun başlıca görevi olan özel olsun uygulayıcüarı ne türgorev olarak, yasama yetkisinden kanun konusunda ondan esirgiyelu bir keşmekeş içine sürükledidaha sonra gelmek zorunda ise lim ve bu enflasyonun önüne geğini yeterince gösterir. Bu ya da de, Parlâmento gene de günlük çelim. buna benzer koşullarla gerçekleuygulamalara bile kanunla ginşşen kanun enflâsyonunun Türkımek ıçın kanun yapmak konuye gıbı, günlük hayata formalite• • « • • • * • •• • • « • •• • • •• • » • • • sunda israfçı davranışlara sed cilığın geleneksel olarak karıştığı çekmek zorundadır. ülkelerde şu aşağıdakı olumsuz ESIN sonuçları yaratığı ortadadır: ve Türkiye'deki kanun enflasyonu" ncelikle böyle kabank bir nun geleneksel yönüne gelince : Dr. Yük Muh. Q kanun listesi «Hukuka bağlı Kamu ya da özel hayatt ile ilgili İlhnmi Çetin İle kızları herhangi bir eyleme girişecek kuOevlet» davranışını, hatta ÜMİT EMEL'in nun veya kişiler, karşılarında hedeğil davranışını bir bakıma dadoğumunu müjdelerler men her defa, bir resmi formali ha önce kuralını zedelemektedir. 20 12 1964 İsviçre te ve özellikle de kanun yığını Sayısı gunden güne artan kanunbulmaktadır. Bu bakımdan işa lar, resmî çevreleri alışageldıkleri î... retledıgımiz sakıncayı doguran, uygulamalannda, yeni durumlara o eyleme veya işlemlerın özel bir ayak uyduramamalarından ötürü, takım biçimlere ya da kanunlara çelişik ya da kararsız durumlara bağlı bulunmaları değil, bu konuyoneltmektedir. Bunun sonucunlarda uygulanmaları gereken ka da kamu hizmetlerindeki berraknunların sayısal çokluğudur. Her lık kaybolmakta, hukuk ile gündefa yeni bır yon verılmek, talük uygulama arasmdaki bağ da T •••> •••• •••• Dr. Mehmedcan KÖKSAL OSMANLI BANKASI Anonim Şirketinden I •••• •••• •>•• ii:: •*>• :::: •••• 1 Ü •••• •••• •••• •••• •••• •••• •>•• •••• /965 Yılının sayın halkımıza jjjj •••• •••• • ••* jij: •••• •••• •••« •••• «••• ve müşterilerimize uğurlu jjjj olmasını dileriz Bankamız, yılbası dolayısiyle 1, 2 I jiji •••• Belediye Başkanına üyelik verildi fahri jjjj sîss ve 3 ocak tarihlerinde resmî tatil sebe jş]j biyle kapalı bulunacak, 4 ocak 1965 jjjf •••• •••• •••• Harb Malulu Gazıler, Şehit, Dul ve Yetimleri Cemiyetı İstanbul şu besi, cemıyete gosterdiğı yakın ılgı dolayısıyle Beledıye Başkanı Hâşim İşcan, Reis muavinlerinden Kadri îlkay ve Burhan Güngör ile Belediye özel Kalem Müdürü Fıkri Ünal'a fahri üyelik belgesi vermiştir. Cemıyet tdare Kurulu dun Belediyeyı ziyaret ederek ilgılıiere Jahri üyelik belgesini vermış, kendilerine yakın alâkalarından dolayı teşekkür etmiştir. G Pazartesi gününden itibaren BÜTÜN ŞUBELERİYLE sayın müşterilerinin •••• :::: jjjj jjjj jjjj •*•• :::: : emrinde ve hizmetinde olacaktır. B :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::n::::::::::::::::::u::::^i ;:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::»»:::::::. Cumhuriyet 15985 Turizm Tanıtma Bakanlığı Sultanahmette yeni bina yaptınyor Hâlen İstanbul Radyoevınde faa liyet gosteren Turizm ye Tanıtma Bakanlığı Bölge Müdürluğü için Sultanahmette bir bina inşa edi lecektir. Belediye imar komısyonundan gereken müsaade alınamadığı ıçın inşaat faahyetıne çeçile memektedır. Yapı ışıne baslandıktan sonra bina bır vılda tamamlan mış oiacaktır I L A N 1965 Takvimlerimiz, bu yıl Reklâm olarak O S M A N L I Bankasına verilmiyeceğinden, SAYIN OKURLARIMIZIN Tiryakisi oldukları ve mevcudu kısa zamanda tükenen Aylık kartlar Yılbası tatilinde de değiştirilebilecek Şehır Hatları Isletmesi, oğrenoî, memur ve halka vermiş olducu aylık ındırım kartlarını, yılbası ta tılınde de değiştırmeye karar vermıstır Boylece kart sahipleri, pazartesı gunüne kadar gışelerden yeni kartlannı alabıleceklerdır. Büyük Saatli Maarif Duvar Takvimlerini, kendi müvezzilerinden vaktinde temin etmeleri, ehemmiyetle rica olunur. SAATLÎ MAARİF Dl VAR TAKVİMLERÎ MLDÜRtYETl İlâncılık: 4281/1597S Bir dolandıncı öğretmen ve öğrencileri dolandırdı Dr. Ziyaettin Maktav Kulak BUTUD Boğaı Hastalıklan ve Agu Çene Sirürİisl Mıitehassısı Taksım KeceppaS8 C 5/1 iü 30 98 TEŞEKKÜR t Âf* gUnümtizde telefon, telgrmf, mefctup veya blzzat gelerek blz. l«ıi^ta»«Ul eden dostlarumza son suz şükranlarımızı arz ederlz. Celil, Ahmet, Sallh ve Kemâl SEPİCİ Kardeşler (Cumhurlyet 15962) r ASANSÖR TESİSATI YAPTIRILACAKTIR Sümerbank Genel Müdürlüğünden 1 Sümerbank Yıldız Porselen Sanayi Müessesesine ait bir adet 750 Kg. lık yük asansörü tesisatı (fiatı müteahhit tarahndan teklif edilmek üzere) ihaleye çıkanlmıstır. 2 Muvakkat teminat teklif olunacak, sâbit fiatın Vo7,5 u nispetinde olacaktır. } Tekltf larflarının en geç 15 ocak 1965 cuma günü saat 17 ye kadar Genel Müdürlüğümüz muhaberat servisine gelmiî olması lâzımdır. 4 îhale evrakı 25, T.L. karşılığında Bankamız Ankara Şubesinden veya (Galatadaki) tstanbul Şubesinden temin olunabilir. 5 Bankamız, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbestti, Nâzım Ihsan Sarıer adında bır şahıs, beden eğıtimi oğretmenlığiııe atandığını bildirerek Adıyaman ve Urfa Lisesi öğretmen ve öğrencılerini dolandırtnıştır * : Bir haylı para topladıktan ronra kaybolan Nâzım thsSrf SS'rienn aranmasına başlanmıştır. Bu dolan dırıcılık uzerıne Millî Eğitim Ba kanlığı, Valilıklere bırer geneige gondererek, kararnameleri valilıklere gelmeden goreve baslamak istıyen oğretmenlerin durumlarınm telefonla Bakanlıktan sorulmasını ıstemistir. 24 CILTLİK darfilnn EN iYi DiLEKLERiYLE YENİ YILINIZI KUTLAR. ŞIRKETLERİ ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA Ayrıca öğrenciler için resimli 15 CİLTLİK COMPTON'S ANSİKLOPEDİSİ az miktarda gelmiştir. AMERİKAN NEŞRİYATI BÜROSU İstanbul, Galatasaray Tel: 44 26 36 Ankara, Mithatpaşa Cad. 61 Yenişehir T e l : 12 7318 GALATASARAYYENİ ÇARŞI DARFILM HAN No. 40 İSTANBULTelsfon: 49 3200441257 Pidenin fiatı 80 kuruş olacak Beledıye, Ramazanın yaklaşması dolayısiyle pide fiyatlan üzerinde çahşmalar yapmaktadır. îktisat İşleri Müdürlüğünün teklifine göre, pide fiyatı 80 kuruş olacak ve Belediye Encümeninin tas dıki ile yürürluğe girecektir. Hamur yuğurma makinesi ve elek tertibatı olmıyan simitçi, börekçi ve emsali fınnlar pide imal edemiyeceklerdır. Aranan şartları haiz olan fırın sa hiplerine mahallen yapılacak tetkik ten sonra Belediye Şube Müdürlükleri tarafından resimli birer belge verilecektir. Bu belgeyi almıyan fınn sahipleri nide çıkaramıyacaklar dır. Reklâmcüık 4908/15965 ANKARA f . l \F*> Sayın Müşterilerinin, Acente ve Şubelerirun ARALIK 31 ŞABAN 27 YENİ YILINI KUTLAR E. 2.351 7 281 9 48 12 00 139] 12,45 HAYIRLI İŞLER DİLEĞİYLE SAYGILARINI Sl'NAR. V. 1 7 24 12.17 14 37 18 50 18.29' 5,34 CailVlHl'RtYliT'in refrihas. BOZKIRDAKI Bozkırdaki Çekirdek İzmirdeki avcı taburlanna yollamamış mı? AUahm işine bak ki, o sıra Rumelide Contürk patırtısı var. Fıkara Sultan Hamit, Avcı taburları gitsın, >ılanm kafasım ezsin!» buyurmuş! Nereden bilecek Zeynel rezilinin araya karıştığını? Avcı taburlandır, geçıyor Selâniğe, beyim, geçmesiyle Contürk kıracağına bu taburlar Contürk kesilmiyor mu? Hayvah. diyerek fıkara Sultan Hamit. kafasını yumrukluyor ama, işişten geçiyor. Hürriyet istemiş bu avcı taburları ö>le ja beyim?.. Eyet! İstemesiyle almış öyle ya?.. Aldı! İstanbula gelmişler bunlar... Bir laman. .Hürriyet taburlarıyız» diye epey kasılmışlar. Bizim rezil Zeynelimiz de hürriyet üstüne çok oyunlar göstermiş... •Hürriyete canım kurban... Hürriyet olmadı mı, hiç olmaz!» diye bağırarak, milleti yediden yetmişe ağlatmış... Derken, avcı taburları bu kez Contürklere kızmus nedense bulaşmış. Olumlu subay kesmeğe Bizim rezil bu kez, .Hürriyet» diyeni bitirmiş ki, kudurganhğmı koca Şeyhülislâm önliyememlş... Derken bakmış. Hareket ordusu geliyor. Dumanlı Boğazm seli gibl köpürerekten, ij kötü .. Bu Zeynel Rüfaî dervişl donuna girip cauını Tosyaya atmış... Geçmiş bir zaman. bakmış ki tekkede zırva yiyerek sürünmek avanaklık! Cüppeyl atıp gi '^iyor aymgacılığa... Biz «ayıngacı» d«riı beyim, siz «tütün kaçakçısı» dersinlz. Aı vakitt» köyükenti Samsun tütününe boğuyor. Bejinin gâvur müdürü bakıyor ki, hakkmdan gelemiyecek, araya alaybeyinl koyup t c Zeyneli kolcubaşı yapıyor. Seferberlik Zeyneli kolcubaşulıkta nam salmış buldu bir toprağımızda, Beyib, »ldı gitti. Giderken ne oyun çıkarsa bu Zeynel... Kolnna bir çavuş nlşanı takmış.. «Ben çavuşum» demiş direnmiş... Bakryorlar deftere... Hayır, bildiğimiz er... «Gel oğlum, etme eyleme, sen Osmanlıya görülm^miş oyun mu çıkaracaksın» diyorlaraa d» Uf anlatamıyorlar. Yazan : KEMAL TAHIR Bozkırdaki Çekirdek Bozkırdaki Çekirdek 53 ?5 56 Berikisi «Çavuşum» diyor. Askerliğin zagonunda çavuş olanı, ere döndürmek yok... Bir zaman kütiikleri arıyorlar, o zamanın kütuğünde padişahın adını bulamazsın! «AUah belâni vere, peki» diyorlar. O luyor mu sana, Sümüklünün Zenell, bir Zeyneli çavuş . Cepheye sokuluyor ilk günlerde az biraz, düşenlerin kemerlerini, koyun ceplerini yokluyor. Sonunda bakıyor ki papuç pahalı... Bir Alman mavzeriyle yüz menni yüklenip sıçrıyor dağa... Oluyor sana bu kez de asker kaçağı .. Çok yol bağladı bu herif, komşu vilâyet topraklannda, Beyim, çok ocak söndürdü. Baktılar ele geleceği yok... YıUuüann sıyrılamıyacağı pusuları yırtıp çıkıyor. Af getirdi sakallı vali, bu rezili tuttu zaptiye çavuşu aldı yanına... Bir zaman da bu sürdü böyle... Derken Kuvayi Milliye çıktı. «Kimdir, nerden gelmiştir ve de istediği nedir?» diye çok lâf oldu bizim buralarda beyim... Kimi «Bolşevik» dedi, kimi «tttihatçı gâvuru» dedi, kimi «Paşa» kimi «eşkiya» dedi, «Deli» diyen oldu. «Veli» diyen oldu. Bu kez bizim Zeynel zaptiye çavuşluğundan padişah milisi yüzbaşülğına hopladı. Başına biraz adam biriktirip bayrak açarak Çapanoğluna delibaşı gitti. Çorumu basacağı sırad» Çerkes Etem Paşa yetişti. «Yakalandı» dediler, < • • sıldı» dediler, sonunda duyduk ki yakasuıı kurtarmış ezrail peygamberin pençeslnden, 101 yıl kttrek cezasiyle Sinop zindanına yanlamıs... Derken, Yunan boıuldu Beyim, Kemal Pasamız sıçrsyıp Conv hur Başkanı oldu. «Kuvayi Milliyede çaiısanlar» >f» dediler. Onu gördOk M biztan resU, mahpos damından kurtulmuş. Nasü kurtuluyor? Kuvayi Milliye çete reislerinden blri, bnnnn elll altınını alıp «Benim askerimdi ve de Çapanoghı patırtısınds çok yarvhklan görüldü» diye kftfıt vermiş... Zıpladı çıktı zmdandao... Dönyalığı kendisine yeter. Kuyrugunu altma alıp oturga ya... Hayır, bn k n baktık, Ankaraya dflekçeler yağdınyor. Niçin? Kuvayi Milliyede gösterdiği yararlığa karşılık, Ruın köyü istiyor, aylık bağlanmasını istiyor, İstiklâl madalyası istiyor! Yok canım!.. Sonunda aylık bağlamadılar, Rum köyü de eline geçmedi ama, İstiklâl madalyasını söktürdü namussuz... Etmeyin .. Etmesi etmemesi bu İstiklâl madalyasını göğsüne takınca buna büsbütün güç yetmez oldu. Halk Partisi kurulunca gitti defterin başına yazüdı. Otursa ya güzellce... Hayır, Serbes parti çıktı. Baktık onun defterinde de birinci üye bu... Serbes kapandı, geçti yeniden Halk Partisine... Şimdi «Tosya Belediyesinde Encümen üyesidir. Bir yandan kaçakçüar», hayvan hırsızlanna yatakhk eder, bir yandan candarmaya işpiyonluk... Şimdi anladın mı beyim, bn heriften bu fukara Topal niçin korkar? Çopur Muhtar içini çekerek elini suratından geçirdi, birden dikflip yola baktı: Davran Topal Ağa!.. Köyünüzün ünlü Zeynel agası, köşeyi kıvnldı geUyor kl Mekke ŞerUİ de öyle değü!.. III Topal Mnhter, önce «Hanl?> diy» lrkildl, ttrkmekten daha gfiçrB bir dnyguyla, enokonu korknyU, davrandı: Hanl... NerdeT Osmanlı caoıml.. Osnuuüınnı da, jere glHn ıı|mmn... Hele şonaaaa!.. Zeynel aga, ngaa kaaabaaİTİe egleniyormoş gibi, upa kadar bir eşeğe binmiş, başuıa d», gayet buyük bir kara şemsiye açmıştı. Epeyce uznn oldugundan, bacaklannı biraz bükmese, mestlastikll ayaklan yere •ttrfinecektl. Şirinin flnlü Zeynel Ağasım cSren kOylfikentll, hemen toplanıp selftma duruyor, Zeynel Aga da, sinek kofar gibi elini sallayıp hiç bir (Arkan var) A I R W A Y J Reklâmcıhk 4830 15949 Yeni Yıhnızi Tobrik Edeı \ HayırLı Işler Dileriz. \INYLEX Üâncılık: 4330/15991
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear