23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8AHİFKÎKÎ CUMHURİTET 21 Aralık 1964 ııııİıııııiTfnınıııııııııınınınnmıııııımnınımnnınııınntfnnıninmnmıiTnınnınıınifTiıııııiEiııı Turkiyenin Geleceği! Kâhin değilim. Amm «Türkiye'nin Geleceği» başlığımn yanına •oru işareti değil, nida işareti koydum. Hem de hiç tereddüt etmeden. Çunkü Türkiye'nin gelecegini bilmek için kehanete lüznm yoktur. Ve çünkü geleceğimizin sım, geçmişimizin gerçeklerinde sakIıdır. Geçmişimizin ise değişmiyen tek niteliği var: Bağunsızhk! Biz Turkler çokuntunun dibinde bulunsak bile bağımlı jaşamaya tahammul edememiş bir milletiz. Geleceğimızin ne olacağını Atatürk ihtilâli bilir, Ataturk ihtilâli söyler. Boylesine bir ihtilâl yapınış bir toplıım, srtık o ihtilâlin omuzlanna yüklediği gorev dışına çıkamaz. Bir yabancı devletin himayesine sığınarak iktidan ele geçirmek ve sürdürmek plânlarırun tezelden iflâs edeceğini kavramak, yannımıza «doğru» teşbisi koymanın ilk şartıdır. Turkiyenin iç yönetimi, dış yönetimindeki bağımsızlık koşulnna gore yurütiilecektir. Türkiye'nLn bağımsız yaşayabilmesi için iç kaynaklanna, iç kuvvetlerine ve halka dayanan, halka öncelik veren hayat tarzını benimsemesi gerekiyor. Zengin kapitalist ulkelerle işbirliğine girip memleket içinde kontrolu ele geçiren bir mntlu azınbğın saltanatını sürdürebileceğini düşunenlere tezelden bu rüyadan uyanmalannı soylemek dostça bir oğut olur. Biz yeni sömurgecilik akımının dalgalannda boğulmayı kabul edecek bir millet değiliz. MİUi gururumuz, tarih sayfalanndan gelen tenblh, Atatürk'ten aldığımız miras, böyle bir düzenin sürdürülmesine imkân venniyecek kadar giiçlüdür. Bu satırlan son günlerde olan biten bazı olayları yorumlarken karamsarlığa dfişenler için yazıyorum. Bir büyuk partinin yenl seçllmiş başkammn bir yabancı ulkenin iş çevreleriyle sıkı fıkı temasını bilenler, bu başkanın seçilmesi yolunda içimizdeld ve dışımızdaki para babalarının faaliyetine tanık olanlar, Amerikalı dostlarunızın son günlerde memleket içi yoğun faaliyetine dikkati çekenler, perde arkasında oynanan oyunlann Turkiye'yi bir ikinci Kore veya Vietnam biçimine çevireceğinden endise ediyorlar. Bunun yanısıra Anayasa çerçevesi içinde çahşması gereken bir gizli devlet teşkilâtının para kaynaklarım yabancı bir devletin hazinesine bağlıyanlar var. Amerikayla Uişkilerimizden dogan karşılık paralann memleket içinde nereye ve ne maksatla yatmldığının hesabı ise bir ayn konu! Türkiye'nin iç ve dış politikada bir dönum noktasında* olduğunu biliyoruz. Dışişleri Bakamnm Rusya gerisinin VVashington'da buyuk bir asabiyet yarattığını da işin içinde olanlardan ve Amerika'da işittik. Kökü dışanda menfaat çevrelerinin memleket içi çıkarbuı için memleket dışında her turlü temasa girmekten çekinmedikleri, halktan gizli olarak memleket topraklannı yabancılara peşkeş çektikleri, her çeşit iktisadi imtiyazı kendi imtiyazlan korunmak şartiyle Batuıın biiyük büyük şirketlerine sundnklan da bflinmeyen gerçeklerden değildir. Bütün bunlann hepsi görünüşe göre bir kuv\et yaratmakta ve Ortadoğuda, Uzak Asyada, Güney Amerıka'da saluıeye konan temsillerin perdesini Türkije'de de açacak gibi görunmektedir. Bu oyunun perdecisi olarak secilen kişinin politika hayatına damdan düşer gibi girip yarının hükiimet başkanlığına adayhğım koyması da düşündürucudür. Bütün bunlara rağmen Türkiye'de asla satın ahnamıyacak kuvvetlerin gittikçe daha şuurlu bir ilerici cepbe kurduğunu ham hayallere duşenlere hatırlatınz. 27 Mayıs 1960 dan bu yana gelişen millî bağımsızlık şuuruna gölge düşürecek her davranışın sahipleri Ataturk'un hitabesindeki «bednah» lar olacaktır. Türkive'nln geleceği, Türkiye'nin millî bagunsızlığını sağlıyacak iç iktisadi dnzenin kurulması yönünden aynlamaz. dir? Millî bağunsızhçı sağlayan iç iktisadi düzenin sartları neler | D Ü Ş Ü N C E L E R | ıııfııııııııııııiHiıııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııâııı Kızamıkcık salgını başgösterdi Kuçuk çocuklar arasında cKızamıkcık» hastahğı salgın halıne gelmıştır Bu sebepten, şehnmizdekı hastanelerın çocuk pavyonlarında karantına tedbıri almak zorunluğu ortaya çıkmıştır. Bu hastahğın özellıkle sut çağındakı çocuklar ıçın tehhkelı olduğu bıldırılmektedır. Ote yandan Beledıye Hastanelerınde geçen ay içinde 35 800 kışı tedavi edılmıştır. Bır oncekı aya nazaran kasımda, hastalık oranmda yüzde altı düsuş olmuştur. Bundan faydalarularak koruyucu aşı uygulanmasuıa hız verılmış, 102 806 kişiye tıfo ve karma aşı yapılmıştır rduyu zorla polıtıkaya ıtıyoruz. öyle si yasî vazıyetler yaratıyoruz ki, ordu sıyasete karışmaya mecbur oluyor. Şımdıden ıkazda bulunmıyacak olursa, toplumca zararımız telâfi edılemıyecek kadar vahım olur. Galıba sıyasılerımizın çoğu devlet ıdaresmın ne olduğundan bihaber. Bılmemek a1 yıp değildir. Ama, oğrenmemek ' Hele, faal politika ıçındekı ada mın oğrenmemesı hem affedılmpz bır suçtur, hem de seçmen kıtlesıne karşı saygısızlıktır O TEHLİKE Yazan: Prof. Bülent Nuri Esen sım halkı hoşnut etmenın ;şı halledeceğım sandığınız gun yandınız demektır Çunku, müesses Anayasa düzenı dışına çıkmış olursu nuz. Boyle bır durum ise, mutlaka tepkı ıle karşılaşır Bellı bır kaynama noktasına gelındı mı sı yasi bunyede patlama olur urkıyedekı en ehvenı olmuştur. Muesseseler sarsılmarruş tır Sadece yakın tehlıke bertaraf edılmıştir Asker zaten bu kadarını yapabılır Ama, bu bır tecrubedir, bır derstır Bır memleket halkına yeter de artar bıle. Duşunmek lâzımdır kı, asker bir dıktatorya kurabılırdı Devam e der mi ıdı, etmez mı ıdı, başka 1 mesele Fakat kurabılırdı. Çok şukür boyle olmamış, yemden anayasal bır duzen getırilmıştır. Halk bundan alacağı dersı aldı Halk, sükun ıster, refah ıster. Sız de bunun sağlanması sorumluluğunu yüklenmek ehliyetuıi kendlnızde gorup politıkacı olmuşsunuz Gorevlnız gayeye hızmetten başka bır şey olmamalıdır. Halk, sıyasi tesırlere oyuncak maddesı dıye kullanümamalıdır Türkıyede halkın tarihm belll buhran devirlermde ortaya çıkan şaşmaz bir sağduyudan gayri bariz siyasl fazıletl yoktur. Henuz devlet idaresme katılabümlş değildir. Seçımlerin genel ve eşıt oluşundan bugune geçirdiği eğıtim henüz kafı sayılamaz. Rasyonel değerler kendısine oğretılmemıştır Mıstık bazırgânlıkların kolayca kurbanı olabılmektedır Sıyaset adamına duşen ış, akıl yolunu gostermek olmalıdır Bu yolu gostermek bazı belli esaslan gozden kaçırmamakla olur. Bir defa, akıl, yalnız insanda vardır Aklı üstun tutmak insana üstün değer vermektır, insana saygı göstermektır Kendı kendısine hürmetı olan başkasını da sayar. Kotu yapılan şeyı tenkıd ıçın yapanın haysıyetını zedelemeye luzum yoktur Iktıdardaki adama ağız dolusu kufur bır şey kazandırmaz Toplumda mevcudı yetı zaruri otorıteyı yıkar, anarşıye zemın hazırlar. Siyasl organızma otoriteyı masun tutmakta kendı kendısine yeterlık gosteremez ise, toplum ıçı kuvvetlerı harekete gelır. Bu kuvvetler çeşıtlı T olmakla beraber pek çofunda dev let sıyasî sistemının bır mekanızması olma vasîı yoktur Öğretmenler biruklen veya ışçı sendıkaları birer kuvvettırler Lakın toplumsal duzenleme getırecek kuvvetler değıldırler Anarşı tehhkesıne sed çekecek yegâne zorlama vasıtası sılâhlı olan kuvvettır. Bunun da en mutekâmıl orneğı ordudur ımdı, ordu dıyor kı: «Ben devletin en ustün zorlama ve duzen vasıtasıyım Devleti tahsıs edıldığı gayeden, hıkmetı vucudünu teşkıl eden maksattan uzaklaştırmam Benim işım budur. Politika adı altında yapılacak ıptıdai hareketlerle toplumda anarşıve meydan vermem » Yani açıkçası, ey siyasîler, becerıksızlık etmeym Gayeden uzaklaşıyorsunuz. Ben, ordu, bu ışın hakemliğıni yapayun. Etmeyın, eylemeyın Gidışınız tehlike yaratıyor Gereken tedbırlerl kendi kendinize alın, dıyor Bunu yapmaya ordunun hakkı var mıdır, yok mudur, buna yetkılı midır, değıl mıdır? Meselesını tartışmaya, zannederim ki, mahal yoktur. Çünkü boyle gıderse bunu yapacak olan bıri çıkacaktır. Ve bu çıkacak olan elbet bir diktator olacaktır. Ordunun çıkıp soylemesl evlâ Bu suretle, bir zor lama aleti olduğu halde bır keyfılık vasıtası olmadığını ispat etmış oluyor Ordunun bu hareketınden doğacak mahzurlar hareketsızlığı ıle tevellut edebilecek zararlara sayanı tercihtır. Gönül ıster kı gelecekte siyasîler rruhtarıst bır kuvvet tezahürü demek olan bu pbı hareketlere ordunun mecbur kalmasına meydan vermesınler Biz de, hem orduyu polıtikaya karıştırmaktan kurtulalım; hem de doğru durust bır devlet ıdaresi yurutecek temsılcılere kavuşalım Bunu sıyasîlerden beklemek hakkımızcUr Ordu ıle ıdare edılmek verine, biz kendı kendı mızı ıdareye neden muktedır ol mıyalım Bunun tedbırlerınm dü şunulup uygulanması yeter Tedbin duşunecek olan sıyasıler, uyguhyacak olan yıne siyasîler. Beklıyoruz. genel dağıtım: BATEŞ Cumhurıyet 15569 22 Aralık Salı Akşamından İtibaren Turk Sınema Işlerı Sendıkası (Sine Iş) Acar( Lâle, Erman ve Yıldız film stüdyolan ıle toplu sozlesme gorüşmelerını tamamlamıçtır. Sozleşme bugun törenle imzalanacaktır. Yapılan toplu ıs sozleşmesi ıle bu studyolarda çalışanlara 17 60 oranmda zam yapılmış ve aynca genış sosyal haklar sağlanmıştır. o Filim stüdyolannda çalışanlarrn ücretlerine zam yapıbyor İtfaiye, yangınlan önlemek için halkı ikaz ediyor Yangın olaylarının azalmasını sağ lamak için ılgililerce yapılan uyarmalar devam etmektedır. İtfaiye Mudurü, yangmlara sobaların hatalı kurulufları, kapı, pencere orüennde, balkonda mangal ve maltız yakılmagaz sobaları depolarında kaçak bulunması, gaz sobalarma soğumadan gaz konması ve ateş yanan yerlerde benzınle elbıse temızlenmesınin sebeb olduğunu ileri »ürmektedır Iste bu soruja verılen karsılık Türkiye'nin gelecegındekı hayat tarzını bebrtecek en sağlam cevaptır. Politikacılarımıza ve cümle ilgililere hesaplannı buna göre yapmalarım tavsiye ederiz. Elbıstan Kültur Derneğınin Istanbul şubesi kurulmuş ve faalıyetegeç mışür. Maraşın Elbistan ilçesinden yetişen yuksek oğrenım gençliğıne şehrımızde bır yurt bınası ınşa etmek gayesıyle kurulan Dernek, dun gece Aksarayda Saydan Salonunda bır çay tertıplemıştır Şehnmizdeki Elbistan'lılar bir dernek kurdular V !\iııi'iıiii\ıııılii t E T T Idare yenı araçlar almak uzere harekete geçmıştır. Idare çıft vagonlu taşıtlar alacaktır. Bır ltalyan fırmasının denemek üzere gönderdiği çıft vagonlu troleybüs iyi netice vermiştır. Bu arada ıki katlı bır otobus de deneme mahıyetinde getinlerek çalıştırılacaktır Dun gece şehnmızde vuku bulan 6 yaralaraa olayında 6 kışı muhtetıf \erlennden yaralanmışlardır Eyup, Bulbuldere caddesınde otur makta olan Ahmet Mazlum, saat 0,4 de başka erkeklerle ihşki kurduğunu ıddıa etıği eşi Fatmayı bıçakla muhtelıf yerlerınden yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmı?, yakalanan kocası hakkında da kovuşturma açılmıştır. Öte yandan, Kadıkoy Guneşlıbahçe sokakta seyyar satıcıhk yapan Musa Kızıltaş 1 yüzunden 7 çıkan munakaşa sonuncunda arkadaşı Husevın Oğuz'u 2 kıloluk dırhemle muh telıf yerlerınden yaralamıştır Şehirde iki katlı olobüsler işletilmesi denenecek tstıyoruz kl Türkıyede demokratık bır sıyasî slstem yurusun Tekmıl ağızlarda bu terane var. Demokrası arzusu yenı de değıl. 1946 dan bu yana gayeye ulaşmak için çırpmıyoruz. Ideal demokrasıyı bir yana bırakalım (Demokrasi) dedığımız tngıltere, Amerıka, îsvıçre, Danımarka gıbı memleketlerın sıyasi rejımlerındekı ortak vasıflara bakalım. Biz de onları yaratmaya çahşalım. Demokratık sıyasi sıstemlerin muşterek karakterlermden yalnız bır tanesl bugünku durumumuzda bızim ıçın bılhassa onemlidir. Bu karakter, çatışmalann barış yolu ile onlenmesı dlye adlandirılabılır nlatayım Her sıyasi toplumda fertlenn farklı gayelen var dır. Farklı gayeler farklı vasıtalarla gerçekleşecektır. Bır devlette tekmıl ınsanların gayede ve vasıtalarda bırlık halınde olacağı duşunülemez. Şu halde, fertler arasında bır çaüşma olraası normaldır Dâva, çaüsmalan yatıştırmak veya, hıç değılse, muvazenede tutmak dâvasıdır Davayı çozmenın ıkı yolu var Bırı, zor kullanma; oteki huzur sağlama. Bırincisi hiç bır zaman devamlı netice sağlamanuştır. 1960 arıfesınde sıyasi iktidar birıncı yolu tercih etmıştı. Halk kitleleri yekdiğerine hasım naline geldiler Hükumet ve idare bu husumeti oylesıne koruklemistır ki, çatışma aynlık şekline girmıstır Resml devlet makamlan devlet ıdaresi ana esaslarım bır yana bırakmışlar, demokratık zanm ıle, çoğunlugu teşkıl ettığıne kani olduklan kıtlemn temayullerıne uymuşlardı. Aslında bu temayülleri varatan bızzat hukumetti. Bır kı Sınemasında, gorduğu buyuk rağbet ve umumî arzu üzerine GÜNEŞ «Eclıps» fılmı bır haita daha gösterilecektir. Artistleri: ALAİN DELON MONİCA nâncüık: 4097/15550 A Cekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkez Mudüriüğünden MeTkezımızde mşaat grupunda çalıştırılmak uzere aşağıdaki şartlan haiz tecrübeli bir tesısat muhendisi ve tesısat teknıkeri alınacaktır. 1 Askerhğini yapmış olmak, 2 40 yaşını geçmemış olmak, 3 a) Tesisat muhendishği için makine veya elektrik Y Muhendisi veva Muhendisi olmak, b) Tesısat teknıkerlığı ıçın makine veya elektrik teknıkeri olmak, 4 Tesısat ışlennde şantıye tecrubesıne sahıp olmak. Isteklılerın en geç 31121964 tanhıne kadar dılekçe ve bonsen ıslerı ıle Merkezımize muracaatları rıca olunur. (Basın 23800/15557) J € kişi yaralandı Resimli BHgi Dunyanın 11 memleketınde yayınlanan ııırkıyenın en guıel ve eşsıı ansıklopedık dergısı Bugun Snareden Itibaren 1964 NOBEL edetıyat armağanını kazanan JEAN PAUL SARTRE' nın aynı isımh meşhur eserınden filme alınmış bir saheser . Altona Mahkumları (The Condemned of ALTONA) SOFIA LOREN MAXIMILIAN SCHELL FREDRIC MABCH ROBERT WAGNER Seanslar 12 00 14.15 16 30 18 45 2115 Üâncılık 4113/15549 Başlıbaşına bir mekteptir YAPI ve NİĞDE Şubemiz bugün hizmete girdi Bugun 52. sayısı çıktı. Eskı sayıları azalmakta olduğundan eksıklennızı suratle tamamlayınız. B a t e s R t k l a m 107155h4 KREDI BANKASI Türkiye Süt Endüstrisi KunuMi Genel Mudüriüğünden r II I( tstanbul ve Kars'ta kurulacak süt ve mamullen fabrikalan için lüzumlu makine ve teçhızat kapalı zarf usulü ile teklif alma yoluyla satın alınacaktır. Bu ise ait sartnameler Ankara Yenişehir Ataç sokak No: 72 de Genel Müdfirluk Ticaret ve Organizasyon Müdürlüğünderi beheri 100, TL. karşılığı temin edılebilir. Tekliflerin son kabul tarihi 31 ocak 1965 günü saat 17,00 dir. Postada meydana gelecek gecikmeler dıkkate almmaz T. S. E. K. teklifler arasmdan seçım yaparak dılediği firmays» siparisleri ypaıp yapmamak özgürdür. (Basın 23536 A. 14210/15560) Az bulutlu Marmara. Orta Anadolu, Ooğu Anadolu bolgeleri parçalı bulutlu, yer yer sisli, diğer bölgeler açık ve az bulutlu gececek, hava sıcaklıkları batı bolgelerimizden itibaren tedricen artacaktır. Ruzgârlar genel olarak guney yonlerden hafıf, Ege Bolgesinde zaman zaman orta kuvTette esecektir. Beyoğlu Kaymakamlığından 1 Çarşı ve mahallat bekçılerı kanununa gore ilçemız mukelleflenne tahakkuk ettirılen 1965 yılı bekçı paraları, cetveller halınde, mahalle muhtarhklarında ve Kuledibı Buyük Hendek caddesi 31 numaradakı bekçı burosunda 7 aralık 1964 tarıhınden 21 aralık 1964 tanhıne kadar on beş gun muddetle askıya çıkarılmıştır Askı muddetının sonunda tahakkuk eden bekçi paraları katıleşeceğınden ıtırazı olanlartn askı müddetı içmde dılekçelerıyle Kavmakamlığımıza muracaat etmelerı 2 Yıilık olarak tahakkuk ettirılen bekçı paraları uç musavı taksitte tahsıl edılecekür. Bıruıcı taksıdın vadesı nısan, ıkıncı taksıün ^ğustos, uçüncu takatın ise aralık ayı sonuna kadardıjr. Vadeler sonuna kadar odenmıyen bekçı paraları 6183 sayılı kanunun 51 mcı maddesı gereğince gecıkme zammı ile birlıkte tahsıl edıleceğı ilân olunur (Basın 2274015562) 21 Aralık 1964 Reklamcıhk 471715538 (i ARALIK 21 ŞABAN 17 ı r Cumhuriyet'e mektupla,r Geregi bden kı;l yalnız Mudur \e janındakl kâtıbı. Ne muavlnüı, ne oğretmenüı \e ne de hariçten gelen ofretmenlerın herkes habersız, ders dağıtılır, şıfreyle öğretmen cağrılır. Ukoğretim Mufettlşı Muduru \e okul mudurlerı habersız Ne duşunujor, ne ediyor, kımse bılmcz Belkı selâhıyetlı bır kışı çıkat da bunlar kamu ovuna açıklanırsa. hem biz, bir idarecılık sıstemı oğrenırız. hem de Mudur Beyi daha ivi tanırız Kerekçesiyle ilsililerin nazarı dıkkatıne arz edıyorum. t 7 20 12 12 14 31 16 43 18 22 E. 1 2 37 5 30 7 29j 9 4S 12 00 | 139 12 47 CUMHVRİYET'in Tefrikmsı: BOZKIRDAKİ Bozkırdaki Çekirdek 25 26 Bozkırdaki Çekirdek Rezillenme alçak! Biz o hapları oğlana aldık. Oflana.. Tamam!.. Erken everdin. Tıfıl oğlan, kaçırdı kantann topunu Allah belânı vere Benim oğlan sekizine girdi girmedi. Aman Işte bu kötü Çunku hap fajda vermez oncacık bebeye Iyisi, dayıcığım, biz oğlan niyetine vereceğiz, köpoğlusu gelip yetisene kadar, be? altı yü, sen yutacaksm. Bir kutu uzattı: Buyur, al haynnı gör, dayıcığım! Nasıl edeceğini unutmadın ya, geçen aydan bu yana? Unutmadık! Adam boş buhınmuştu. Açmaya nğraştığı kutuyu düşürdü. Eğilip alırken soyleniyordu: Allah belânı vere kötü Cinci Kutudakiler, kara hap çıkmamalı ki, ben ssna, zeklenmeyi sormalıyım! Cinci, adamcağızm arkasından, bu kuru gövdenin neresinden çıkardığı bilinmez, bir yaman kahkaha bıraktı. Sonra çevresindekilerı ayrı avrı gözden geçirerek anlattı: Herif yolu tnttu ki, ardından alaman mavzeri yetişmez. Bana kalsa, bu herif, yedi saatlik koyü bo yanıkhkla üç saate vardırmaz bulur. tçinizde bileniniz var mı? Eski kanyi gebertti de, iki yüz kayma sayıp fukara yerden körpe kıı mı aldı? Nolmalı olmalı, bu dümbük, bir kara hap verine, iki kara hap yutmalı Nolur o zaman Nezir Ağa? Ne ml olur? Ne desem boş, Gullucemn Eğri boyun Memişi Ne desem, sen şimdicik, «Maunı övmektesin? dıye günahımı ahrsm! İyi dlnle, yatonds sana da satacağım ben bu kara hapUrdan Birini atacaksın ağzms «Ağzına atacaksm> dedimse, boyalı şeker gibi emecek değilsin! Üstüne goçüreceksia bir tas suyu tçine iki topak şeker atarsan dah» iyi . Ya da, su yerine ayranı dikersen, knynık değfl tuğ!.. Sonrası, Eğriboynn Metnlş, sıkacaknn dlşini yarım saat Gerisine, sen kanşanuusın, hap kanşır Demindenberi bir şey demek istiyen Esefe birden çıkıştı: Neymiş?.. Iki lâf edilmiyecek mi, senin «L'sta» demelerinden Neymiş? Iki oldular algözümcüler usta Sızlanmakts bebeler ?? Sızlanmataysalar Üç olmsyıncs açüır mı \lgoium kutusu? Uç olacaktı ya Bıri usanıp savuştu. Vay Savuştu mu? Bir de utanmadan Ulan ben sana «Muşteriyi kaçırmak yoktur. Baktın durası kalmamış, «Çek luveri göğsüne daya» demedim mi? Hey kurban olduğum Allah!.. Adam kullarına iki kulak verdim ama, şu eşşek kullarına neden iki kulak verdin? Benim, bu oğlana dediklerim birinden girip, ötekinden çılayor, kandaşlarun!.. Şaştım ben.. Vazık emeklerime benim. Vay vah Boşuna mı beslemekteyim ben seni, on beş gündur rezil Esef!.. Boşuna mı doyurmaktayım öküz! Lstelik yedi buçuk kuruş da gundeliği var bunun kandaşlarun!.. Nasıl bu bendeki Cinci Nezir vicdanı böylece? Emine Güleç öğretmen elinî kaldırdı: Boşuna çekişmeyin Esefe Cinci Efendi.. Lçıincd müşteri benim. Bekliyorum ne zamandır .. Cinciyle Esef gibi Müdür Halim Akın da. Emine oğretmene şaşırarak baktı. Emine öğretmen, iri gözlerini utançla) karpıstınyordu Son defa, ben bu Algözümü, Beykoz Çayınnda KÖrmüştüm, Müdür Bey, yedi yaşımdaydım. Ylrml yüdır hasretini çekerim. Rastlıyamadım. Nasip Ilgaz pazarmdaymış Kabn dudaklı agzmdaki gülumseme, gfizel yüzüne, çocuk <ıaflığı vermişti. Algözüm kutusuna doğru erkek adunlariyle yürfidü, bekliyen çocukları onrazlarmdan tuttu: Yazan : KEMAL TAHİR Bozkırdaki Çekirdek 27 Hadi gelın bakalım arkadaşUr!.. Cinci, yeni muştennin kan mı, erkek mi olduğunu anuyamadığından biraz şaşırmıştı. Kendisini hemen topladı, Algözüme, şehirliden müşteri çıkması hoşuna gitmişti. Kutunun başına dikildi: Algözüm kutusudnr bu Biz bunun tasvirlerini yeniledik kandaşlanm, yenıledik ki, Çankınnın sineması kaç para Sinemayı karıştırma Cınci, onundeki işe bak! Vay, gâvur icadı sinemaların haddine mi duşmuş ki, Cinci Algözumuyle aşık atabile, kbtu Memış! Biı buna sarıp bukup dunvayı doldurmuş değil miyiz? Elleri çocukların omuıunda sabırla bekliyen Emine oğretmene canı çok sıkılmış gibi başını salladı: Bunlar adamı dinden imandan çıkanrlar efendi Bunlara «Türk» diyenin ben kanından şiıphe ederim. üydurun yavrularım gczünüzu deliklere Vay babam vay! Bu sinema gâvur sineması gibi beş kuruş değü kandaşUr. Cinci Nezirin sineması, AUahıma şükür, bir kuruş Buyurun efendim! Dünyavı seyredeceksiniz ki, dünyayı iğne deüginden gbreceksiniz! Kutunun ışık deliğini açıp içindeki resimleri çeviren kola yapıştı: Allah adıyla başlarız efendim .. tşte Allah adıdır bu, kurban olduğum, kurban yazısıyla . Okumamn esvabı varsa görmenin de vardır sevabı Algözüm, geldi, seyredin Istanbul Seksen bin mahaUesi, doksan bin kösesi, seyredin! Algözüm, altı minarelll Sultan Ahmet camisi geldi, seyredin! Al efendim, yalı meyhaneleri Yalı kahvehaneleri Beyoğlu duvarlan Beyoğlu köprüleri, seyredin! Al efendim, geldi sarhoş alayı Atalım mı anam babam atalım mı vayyyy Ballan da şekerlere kaUlım mı v»yyy! .. Şarabılan rakıyı da içerek aman Fıçılann diplerinde yatalım mı vayyy .. Parasızdır bunun tttrküsfl, kardaşlanm. Gnci Nerir cabasıdır. Al efendim (Arkan var) Dıyarbakır Çermikten Turan Duran yazıyor Ilkokul ofretmeni olup, orta okulâ hançten derse gıtmekte ıdım. Guz donenu untıhanları bir buçuk ay devam ettiğinden, 64 Ura 50 kuruş ucret hak ettığimı bordroda gördum. Bana okııl katıbl Abubekir Efendi, kahvedc 50 llra verdi. ıNıye dedığimde> <yeter sana» gibi ılguiı bır cevapla karjılajlnca, 14 lıra 50 kuruş mutemetlik çok değil mi? Boyle olur mu? dl>e sordnğumda, vallahı sen bllintn, Mudur Bey kunıratlan okula yardım kes dlye söyledı, dedl. Muhasibe bir gey demeden, Müdür beyın yanına {ıttim. Sorunca «Evet ben kestlrdlm. zaten hakkınıı de£ıldi, benim yazmamla bu onbes gunluk ucretı verdıler» dedi. Sai olsunlar Fakat yardım boyle emnvaki mi kesilır? Ücretimizi aldıktan sonra okul için ıhtıyaçlar var deselerdi; kendimiz lçlmızden gelerek yardım et seydik, daha iyi olmaz mıydı? eOkul ıhtiyaçlart oğretmenın ucretınden kesılır» dıye bır emir var mı' Mudur (Ahmet Aydın) bej lelihiyetle, ben keserim istene hıç almayınıı kabul de etmeneniz hiç kinueye vermiyerum (Tabıı kendlleri ve ası) oğretrnenler alıyor Para bU Ukokul ogretmenlerlnin arzunı olmadan malıjeye aynı anda gerl yatırılıyor) Maalesef, bcretlerüniı geri yatırılmış ve bordrolar yenlden düzenlenerek, blz llkokrul 6tretmenleri Ocrel alamamışızdır. Nlein bonlar bu kadar guçlUdttrler, Byle mi yetifirorlar, yoku dokunulmazlıklan mı var? Şaşırdık hem de ajağılık duycasu içinde kaldık. Mildttr (Ahmet Aydın) beyln bazı dU$ünceleri daha var: Ögrenrl kayıt olur 20 ?er Ura alınir. ne oknlda labraraar, ne den aracı bolnnur Oknlda kooperatiı adı altında, Ud üc yıldan beri kiUp satıhr % H ler ne «lur? Kooperatif neresldlr? tçerl•inde ne tatılır* Bunon aerraayesi v« kftn belll degil, Rep durmadan tnşaat, boyama, yazıp çlzme para • lateme, bo (ttn lnjaat var, oknl yok. itUme, bu (ttn lnjaat var, okul yok. I İddia ettiklerim ! tahhih edilebilir EGZAGI KALFALARININ İSTEGİ Bızımle ıleilpnen bir makam ok n o ' Bızler mahrumnet ve sıkıntı ıçerısınde >asama\a, çocuklarının nafakasını çıkarmak için ızzetınefsınden fedakârlık eden, nobet gecelerı hıçbır kanuni savunma hakkı olmavıp bırçok sar hoş \e eroınmanların tehlikelerine mâruz kalan eczacı kalfala | rıvız. Hiikümetimizın bizden hiç . haberı vok. Türkıyede bizler kı | miz, ne is yapanz, eczacı kalfa • sı dı\e bır zümre ve bir tesek I kul \ar mıdır, kanuni selâhiyetlerı nedır?.. Maalesef hıçbir eti ketimız voktur Eczanelerın bütun sorumlu ıslerını üzerine a I lıp onu bılfiıl ıdare eden ve 15 I 30 sene bu meslekte ömür çürü I tüp mesleğımn mütehassısı olsn I bızlerle hükümetimız niçın ilgilenmez. Bizler hükümetin hima I \esi altında milletimize daha | favdalı olmak arzusundayız. Ak | sı halde kendimizı dısarıda mı | degerlendırmeye çalısalım? I 10 15 sene bu mesle£e hizmet | etmıs tahsillı arkadaslarıraızı bırkaç av kurslara tâbi tntup sajlık memuru sıfatının verilmesini, enjeksiyon yapma hakkı | nın tanınmasını istiyon». Menv | leketimizin saglık personeline | ıhtıyacı olduğu bu devirde ne I den bizden istifade edilmeı. Bi I zı anlıyacak makamlara şiddetle . ıhtivacımız var. Dilek ve fîkri I mizin nazarı itibare alınmasım. | Türkivedeki bütün eczacı kalfa • sı arkadaşlarım namına rica e I der, hürmetlerımızı sunarız Mehmet Koç I Eczacı kalfası | Mersin ı Gümrük fiatiarını kim ve neye göre tâyin ediyor? «Benim tngilterede mektup ar kadaşım denilen bir arkadaşım tar. Bu şahıs bana yılbaşı hedı\esi olarak burada bankaların be dava olarak dağıttığı defterlerin avmsından bir adet hediye olarak çonderivor. Defter 12 cm. bo vunda, 8 cm eninde. ? mm kalın lı?ındadır. Defteri postaneden al maya gidince benden valnız güm ruk olarak talep edilen para tam 175 kuruştur. Böyle bir defteri Türkiyede almaya kalksam odı veceğün para en fazla 100 kuru su geçmez. Şimdi sayın GÜM RUK VE TEKEL BAKANINA SORUYORtTM. bu benim gibi bir talebenin gayet mahdut olan cep harçlıgını elinden vergı diye ahp onu soymaktan başka bir şey mı dir? Eğer haksrzsam lutfen avnı sııtunda bu vazıma cevap verin tbrahim Korgav Antika AlımSatım Ticareti Çelik Palas Oteli BURSAi BURSA»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear