25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİVE1 IIIIIIIIIIIIHIHIIHIIIHIHlll 13 Aralık 1964 Sosyal Konular ıııı=ııııııııııııııııııııııi!iııııııııııııınnfimııııııııııııııiiiııınuıııııııııııııııııııııııuııuııııııııııııiiii=ıııı Demir parnıaklıklar arkasında Yazan: Av. Baha AKEL Demir parmaklıklar arkasındaki zarı itibara alınmaz. Halbukl bir filemin kendisine göre usulleri, i çok memleketlerde eşlerin muaycaplan ve nizamları vardır. Her yen zaman larda yalnıı bücrelerde şeyden evvel burada muhafaza buluşmaları temin olunmuştur. edilen adam işsizdir. Kaideten iş Çok şiikür ki memleketimizde dosiz adam düşünür, ekseriya da bu ğuftan mücrhn tabiatlı insanlar düşünce hayırlı işler için olmaz. çok azdır. Büyük şehirlerdeki hırGerçi, bir çok cezaevlerimizde iş sızlar, dolandıncılar. esrarkeşler yurtları var ise de, bunların rnik gibi bu işi meslek edinmiş kimtan yeterli değildir. Pekçok mah seler istisna edilirse. geri taraf kum buraya girmek için sıra bek ekseriya tesadüfi mücrimler teşler ama muvaffak olamaz. Esasen kil eder. Şu kadar ki tesadüfen pek çoğunun belirli bir sanat! ol dabi olsa bu adamlar cezaevine madığından iş yurtlannda çalışa girdikten sonra orada malumatlamazlar. Memleketimizde tatbik e rını tamamlarlar. Cemiyetin lâbdilmekte olan iş esası üzerine ku rentlerinde yaşayan insanlann biirulmus cezaevleri en olumlu netice tün usullerini gayet kolay ve caveren müesseselerden biridir. Me bnk öğrenirler. (elâ îmralı, Dalaman, Ankara yeHâkimlerimizin sabıkası olmıyan ni ceza evleri gibi... Gönül ister insanlan ufak suçlardan dolayı ki bu cezaevlerinin miktarlan çok cezaevierine gönderirken çok dikfazla artsın ve hem meşruten kat etmeleri lâzimdır. Zira veritahliyeden istifade etsin ve hemlen ceza ile bu adamın ahlâkı düde evlerine dönerken ceplerinde zelmez, bilâkis cezaevinde bir 510 knruş bulansun. müddet kaldıktan sonra cemiyete Adliye Vekâleti tutuklulara as bir ba; belâsı olarak geri döner. gari yiyecekleri için bir tahsisat Memleketimizde cezalannı bitiverir. Ancak ba tahsisatla hem ren mahkumlar için «Rehabilitakannlan doymaz ve hem de geri tion» merkezler) de yoktur. Istede bıraktıkları eşlerinin ve çocuk riz ki 1015 sene cezaevinde rutuklarmın sefaletine mânl olunamaz. lu kalıp ta sıhhati olmıyan mahBunnn neticesi cezaevine düşen zen. kum, hemen cemiyet hayatına ingin mahkuralara, fakir mahkum tibak ediversin. Pek tabii bu ülar kul, köle olurlar. Ve onlann mlt yanlıstır. İşin normali bu aemirlerinden çıkmamağa çalışırlar. damlann en kısa zamanda yine Ceza evlerimiz hem azdır ve hem bir suç isliyerek cezaevine dönde kifayetsizdir. Devletin bugün meleri şeklinde tecelli eder. kü bütçe imkânmdan bunların İranlı büyük şair Sadî'nin bir tamamlanması, daha uzun zaman şiirinde söylediği gibi «İnsanlann lara bağlıdır. Netice olarak ko tümii bir hamurdan yoğurulmuşjfuslamı demir kapılan arkasmda tur. Nasıl ki viicudumuzun bir uzyalnız kabadayılar ve zenginler vuna musallat olan hastahğa karhâkimdirler. Bu koğuşlarda mah sı bana ne diye omuz silkemezkumlar kabadayılann ve zengin sek cemiyetimizin bir kısmına âlerin hfanayesine girmeye mechur rız olan bu aksaklıklara karşı dadurlar. Çünkü gardiyanlann ve omuz silkemeyiz. Onlann ızdırajandarmanın fermanı, ancak de bı hepimizin ızdırabıdır. Onlann mir koğuş kapısına kadar hüküra düzelmesi cemiyetin huzurudur. ifade eder. Bazı ahvalde koğuşun Bir suç ijlendiği zaman bundan ortasında adam öldürülür, koğuş zarar gören kimsenin ızdırabı ve ta mevcut insanlardan hiç biri o üzüntüsü yanında suçluyu yakanu görmemiş olur. lamak için zabıtaya, onu yargılaMahkumların cinsi hayatları hiç mak için adliyeye, onu muhafaza bir tetkike tâbi tutulmamıştır. As etmek için ceza ve tevkif evlerilında mahkumları, bu hayattan ne avuç dolusu para veririz de, bu cemiyete faydalı mahkfim etmek ceza anlamı içe adamı düzeltip risine girer. Şu kadar ki tabiat bir insan yapmak için on para kanunlan insan kanunlarmın iis sarfetmeyiz. Bir hâkim namzeditfindedir. Binalenaleyh mahkumla ni bir savct namzedini yetiştirmek nn bu ihtiyaçlarını tatmiıı edebil için adliyenin bütiin dairelerini ileride mek için ne gibi yollara başvu dolaştınrız da bunlann racaklarını düşünmek pek de güç mahkumları gönderecekleri cezaolmaz. Kaideten ceza şahsidir, her evlerini pesin görüp oradaki hakoyun kendi bacağından asılır. yat hakkında fikir edinmeleri iFakat bir koca veya kadının ce cin bir gün hapishane stajı vapzaevine girmesi halinde hariçte tırmayız. kalan es ve çocuklar da dolayıYukarıda belirttiğimiz aksaklıksıyla cezalandırılmış olur. Bir kaç lar giderilmedikçe bu memleket sene için cezaevine düşmüş bir daha pek çok cezaevleri isyanlaadamın, karısının da mecburen rıııa sahit olacak ve cemiyetimizcinsi perhize girmesi veyahut baş dcki bu yara kapanmadan isieyip ka yollara düşmesi ihtimali na gidecektir. IIIIIIIIMIIMIIIMMIIIIIIIIIII =haberjerl Kemal Tahir'in gerçek ir hikâyeci ola rak edebiyatımızda çok faz Kanser hastalığı için çeşitli la dikkati çekmiyönlerden savaşmak için geçen yen Kemal Tahir, yıl kurulmuş olan Türk Kanser Derneği. şehrimizde bir mer •Sağırdere (1955) romanı ile göze çarptı. Köylüyü kez dispanseri açmak üzere faagözliyerek gerçeklerini anlatmaya liyete geçmiştir. Dernek bu maksatla bir yar çalışan yazarların içinde o zamana kadar ulaşılamıyan bir ölçüde. Ço dım kampanyası açmıştır. Hamirum dolaylarının gerçek yaşayısını yetli vatandaşlardan. arsa, inişliyor, çehirliden ayrı bir toplum şaat ve teçhizat yardımında bulunmaları beklenmekte ve yar ve moral düzeni içinde yaşıyan in sanların kişiliklerini tasvir yolundımların Denıeğin: Şişli, Şair da ayrı bir anlatım tekniği ve özel Nigâr sokağı No. 57/1 deki merbir dille ortaya çıkıyordu. 1955kezine duyurulması istenmek1962 yılları arasında. dağarcığında tedir. malzemesi hazir olan romanlarından bir çırpıda 8 tanesini yayınlı Üç sinema müdürü yan Kemal Tahir'in. hem eser sa savcılığı verildi yısı, hem de Türk romanına getir diği büyük ve yeni aşama ile geDevamlı şikâyet konusu olan eğçekçi romanunızda birden bire ön lence yerleri bilet karaborsasının aldığmı görmüştük. İlk sırada Çan önlenmesi için yapılan çahşmalar kırı Çorum dolaylarının köylü devam etmektedir. Vilâyet bildirigerçeğini kapsamaya çalışan bir se sine rağmen, bilet karaborsası yapri romanı. onun «köy gerçekcileri» tıkları tesbit edilen 11 şahısla. lebarasında sayılmasına, eserlerindeliğe uygun hareket etmiyen 3 sineki başka ilintiler ve değerler üzema müdürü savcıhğa verilmişlerrinde durulmadan. konulan bakı dir. mından a\"nı sıradan sayılan yaTerkedilmiş bir zarlar arasına konulmasına sebep olmuştu. Ama ilk yayınladığı sıbebek bulundu ralarda pek fazla göze çarpmıyan Eyüpte Münzevi Kışla caddesi E•Eslr Şehrin tnsanları» (1956' romin Bahri Mezarlığının kenarında manından sonra birbiri peşinden bir aylık olduğu tahmin edilen ter«Esir Şehrin Mahbusu», «Yorgun kedilmi} bir kız çocuğu bulunmuşSavasçı» ve «Yol Aynmı» romantur. larını yaymlaymca, asıl kişiliği, Halime Yaman adlı bir kadın taromanda yapmak istediği büyük raf ından el çantası içinde bulunan devrim bütün yapısı ile ortaya çık çocuk Darülaceze Müdürlüğüne tesmıştı. Kemal Tahir, şehirli ve lim edilmiş ve •Emine» adı verilköylü insanımızın evrimini. yakın miştir. geçmişin olaylan ve şartları içinde devre devre ele alarak iki büSigortaİş Sendikası 4 iş yük koldan bu güne ulaşmalarını, yerinde toplu sözleşrae günümüz Türkiyesinin geroekleri müzakerelerine başladı ni, Tarihi sosyal gelişmeleri iTürkiye Sigorta Şirketleri işçileçinde anlatma, büyük bir nehir i sendikası 4 büyük sigorta şirkeroman» yapısını kurma amacını ti ile ilk toplu sözlesme müzakeregüdüyordu. Balzac'ın «İnsanlık Ko lerine başlamıştır. medyası, Emil Zola'nın «RougonBu münasebetle SİGORTAİŞ geMaquart»ları gibi bir çağı kucak nel başkanı bugün saat 11 de bir lıyacak büyük bir serinin adım abasın toplantısı düzenliyerek toplu dım kuruluşu karşısmda bulunusözleşmelerin sigorta işçilerine geyorduk. Büyük şehir ve Anadolu ireceği yenilikleri açıklıyacaktır. insan gerçeğini iki büyük daire ha linde kucakhyacak roman serileri «Adana» gemisinde çocuk nin temelini iyice belli eden ilk oyuncakları ele geçti eserleri günümüzün «çağ açanHayfa Berselon seferinden döbir romancısını iyice belli edecek nen «Adana» yolcu gemisinde yapıölçü ve değerde olmalarma rağlan aramada bin adet spor ceket men, ününün ve taşıdığı anlamın ile 50 bin lira değerinde çocuk oiyice belirmesinin geç kalışı şaşı yuncakları ele geçmiştir. İlgililer; lacak bir olaydır. Buna karşıhk gemicilerin yılbaşmın yaklaşması onun gerçekçi bir romancı olarak dolayısiyle çocuk oyuncaklarına aydın çevreierde kazandığı büyük fazla rağbet ettiklerini söylemişleritibarın ağır ve sağlam bir tempo dir. ile geliştiği de bellidir. İ EDEBÎ KONULAR I Kanser için Dispanser tesis edilecek B anlayışı ve son romanı Tahir ALANGU Kemal Tahir, şekilci bir dinin çok yüzeyde kalan, gittikçe zayıf layan ve ters birikmeleri etkileyi ci baskısı altında kalmış, devletten ve dünyadaki gelişmelerden gelecek olumlu yollara götürücü duygu ve düşüncelerden mahrum, kendi ilkel ve töresel yapısı içinde kapanarak çürüyen köyün. dev rimlere yönelen ileri bir toplumun yapısına temel olarak ahnamıyaca ğını, köy serisindeki bütün roman larmda göstermişti. Şehir serisinden romanlarında da kişilerini, bü tün vasıflan ile köylü insanından üstün olarak anlatışı, yazarın ken di zevkine ve davranışına bağlı bir özellik veya saplantı da değildi. Onun, köylü insanı ve şehirli insanını iki koldan iki büyük roman serisi halinde inceler ve tanımlarken ortaya çıkan, ve bütün eserlerini iki kahn çizgi halinde karşı karşıya getiren bu karşıtlığın üzerlerinde önemli durmak ge rekiyor. Köylü insanım, genişleme sine bütün toplum gelişmelerinden dışa düşmüş, kapalı ve donmuş yapısı içindeki çürüyüşünü anlatırken, şehirli insanına gelin ce, bütün olumsuz davranışlarınj göstermekle birlikte, sağlam yönleri ve ileriye sıçravışlarına dikkat le işaret etmesi, onun roman anlayışında temel bir görüşe dayanmakta. toplumun bütün ileri geliş melerinin çıkış noktasını ancak şe hirlide aradığı görülmektedir. Onun bu görüşünü bazı kimseler kövlüyü sevmeyişine bağlamak is tiyebilirler. Ama bir gerçekçi ola rak o, köylüyü, ileriye yönelen Türk toplumunda bir tek yerde güvenijir ve olumlu saymaktadır: Şehirliyle birleştigi, onun önderli ğini kabul ettiği, er olarak askerHkte subay komutası altında. onun etkisi altmda bulunduğu yerlerde. Ona göre TUrk toplumunda umut verici bütün gelişmeler, ilkel ve töreye bağlı köylülükten kurluluşta. Türkiyenin kalkııımasmın gerektirdiği yeni vasıflan kazana bilmesinden sonra başlıyacaktır. umabılmenın ne soy bir terslik ve gerçeğe uymıyan bir hayal oldubankamız Yeşilyurna beheri 1 ğunu ortaya koy100.000 er liralık 5 adet •^•ja^^taS maktadır. emal Tahir'in statik köye karliiks apartman dairesini, sı oluşunda, yalnız bir sanatbir kişiye 100.000 lira olçı sezgisi değil. bilimsel bir doğruluğun varlığı da meydandamak üzere yarım milyon dır. Bizde töresel köyü yüceleştir liralık para ikramiyelerini, mede. tıpkı Meşrutiyet devri hür j riyetçilerinde olduğu gibi, zorluk ceman BİR MİLYON LİRAyı karşısmda kolaya kaçma ve düş bir çekilişte dağılıyor. lere sığınma» eğiliminin varhğını bu ölçüde ortaya koyunca, Kemal Tahir'in, iki koldan yürüttüğü ro man çahşmalarında, köylü ile şehirlinin birleştiği önemli bir dönemeçteki «Köy Enstitüleri» mese lesiyle karşılaşmaması imkânsızdı. Büyük imkânları ve güçleri kı sa bir süre içinde büyük bir plâna koşan, yurt çapında yankıları hâ lâ tükenmiyen bir hareket doğuReklâmcılık 4637/15205 ran Köy Enstitüleri üzerine, bir romancı olarak eğilince, onun yu• •• • ••••••••»••••••»>•••% karıdan beri anlattığımız temel gö rüsünün dışına çıkması elbette îm A Z A K kânsızdı. .Nitekim Kemal Tahir, Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilecek «Bozkırdaki Çekirdek» ro manmda. bu konuyu olumlu ve oTİYATROSU lumsuz bütün çatışmaları ile orta KOCAMIN NİŞANLISI ya koyacak, kuruluşun temelinde var olan büyük yanılmaların ne100 Temsilden sonra denlerini tartışacaktır. Kemal TaSON 10 G Ü N hir, henüz köylü ve şehirli roman dairelerini kucakhyan serilerini 22 Aralık Salı akşamı bitirmedi, ama günümüzün sartla GENE Mİ PARA!... rı. onu, her iki insan gerçeğinin, Türkiyenin kalkınması yolunda, hangi noktalarda birleşebilecekle Cumhuriyet 15181 rini ortaya koyacak olan «sentetik birleştirici» eserlerini bir an önce vermeğe doğru itelemektedir. Bu Mutena bir iş hanının KİRALIK KATLARI • anlamda, onu, sanatını memleketi t nin en önemli meselesine ışık tu X İstiklâl Caddesi VAKKO karşısı köşebası • tan bir yönde kullanan bir roman • Telefon: 49 40 11 63 65 04 * cı olarak görüyoruz. Bütün büyük » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • romaneılar bu anlamda «çajınıa Cumhuriyet 15185 yazarı» olmuşlardı. K AKBANK GÖNÜL ÜLKÜ GAZANFER ÖZCAN 24 Ciltlik (omsponörnrr Jnstıtutr Metoduyla sız de Türkiyenin her yerinde kendi kendınızt ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA gelmiştir AMERİKAN NEŞRİYATI BÛBOSU tılıtıııny LİM Mıgansı Tm M 7 Itltıkul • Tt*: W 26 31 O Yağmurlu geçecek Marmara Bölgesi çok bulutlu, ycr yer hafif çisentili, doğu Akdeniz ile güney doğu Anadolu bölgesi ve Elâzığ, Kayseri, Samsun çevreleri çok bulutlu ve hafif yağ murlu, diğer bölgeler parçalı ve jer yer az bulutlu geçecek, hava sıraklıkları batı bölgelerimizde biraz azalacak, rüzgârlar bütiin bölgelerde kuzey ve doğu yönlerden hafif. yer yer orta kuvvette esecektir. .Tel. 227872 Telg. NAMLISUCUK İlâncıhk: 3944/15199 İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden ARALIK 13 c a a V. E. 2.35 ŞABAN 9 a ^> tonsıtl Şoför fllınacaktır Başmüdürlügümüz taşıtlarında çalıştırılmak üzere soför aUnacaktır. Aşağıda yazılı nitelikieri taşıyanların Başmüdürlüğürnüz Personel Âmirliğine müracaatları ilân olunur. 1 llkokul mezunu olmak, 2 30 yaşından büyük olmamak ve askerliğini yapmış bulunmak. 3 Bilumum şoför ehliyetinl haiz olmak. (Basın 23406/15175) ğ 7.27 6 • a 7.15 12.08 14.28 16.41 18.19 5.2S 9.48 12.00 1.39J 12.45 E üyük kitlesi köylü olan bir memlekette, tarih ve toplum gelişmelerinin dışında kalmış bu büyük kitlenin baskısı altındaki bir ülkede, ileri ve uygar bir basamağa atlamanın zorluklarını. hangi noktalarda direnmeyle karşı laşacağımızı çok iyi bildiğinden, töreye sıkı sıkıya bağlanmış köyü, nun tarih, toplum ve roman bugünkü yapısı ile şavunmamn evrimini biribirine bağlayarak bir Rerçekçi» için mümkün olamıele alan bir «düşünür» olarak yacağını çolc iyi bümektedir. Bun sağladığı itibar kadar, yeni roman dan dolayıdır ki, romanlarında, ları üzerinde. XIX. yüzyıhn Fran köylüyü ancak töre dışındaki yersız gerçekçi lerini andıran sürekli çalışmaları ve araştırmaları ile de lerde umut ve güven verici vasıf larla tasvir edebiüyor: Eğitimden bizde benzerine pek rastlanmıyan geçtiği, devl°t ve kanun düzenibir örnek sanat adamı kişiliğini ne iyice bağlanarak şehirliye ko ortaya koymaktadır. Önemsiz gibi şulduğu, onun etkisi altında yürü görünen bir ayrıntı üzerinde derdiiğü yerlerde. Kemal Tahir, bazı lediği malzeme yığını kadar, ele romancılann aksine, köyü, değişaldığı konular ve kiçjlerin oturmesi gerekmiyen ve ebediyen dedukları toplum temeli ve tarihsel evrimleri üzerinde de tam bir bi ğişmiyecek bir toplum birimi ola rak kabul etmemekte, ilkel töre lim anlayışına sahip oluşu. onu, kanunlan iie idâre edilen, şehrin rastgele gerçekçi romancılann sıetki ve eğitimine kapalı, hatta sin rasından çıkarmaktadır. Osmanlı sice davranışları ile şehirliye karve yakın devir tarihi ve Türk top şı ulan köyün bu vasıflarj bilindilumunun bugünkü kuruluşuna ği hâlde desteklenmesi ve savunul bağlı gerçekler üzerindeki derin masına, hele sanat yolu ile yücegörüş ve anlayışı, onun romanları lestiıilmesine karşı çıkmaktadır. na teorik bir tatsızlık vermekten Köyün kapalı dünyasmı bütün gün çok. kişilerinin romanlık yaşayış delik yaşayış ayrıntılarına kadar ve davranışlarının temele oturan işleyip tasvir ettikten sonra, bu ya şartlarının iyice belirlenrnesinde pının bu hâliyle daha uzun süre işe yaramakta, bu roman anlayışı yaşamasım istemenin, buna yardım da onu, titiz ve sürekli çahşmalacı olmanın, daha yaşıyabileceğini ra götürmektedir. B İNGİLİZCE FRANSIZCA İGİ ALMANCA MUHASEBE OĞRENE8İLİRSİNİZ i 2a h Iı br 05 ü r ü m üz ü isteyiniz. Ankın . Ttl » 73 I I Öâncılık:3739/15201 FONO, İstiklâl cad. 213 Beyoğlu İstanbul Reklâmcüık 4648/15209 GENAR TİYATROSU YAB1NDAN ITİBAREN 7At iT3 Yazan: Murray Schisgal Sahneye Koyan: Haldun DORMEN Çarşamba hariç her gün saat: 18 de Pazartesi Suare saat: 21 15 de AŞK İNCİRİ Reklâmcılık 4625/15168 75 inci temsil kapalı gışe devam ediyor. Onbeş günlük biletler satışta. (18 yaşından küçüklere yasaktır). : ; BEYAZITTA KIRALlK Hafif sanayiye elverişli trifazelı Dükkân Salon ve Odalar Kardesler Pasajı. Beyazıt Tel: 22 00 85 Reklâmcıhk 4603/15170 Cumhuriyet 15177 Piyanoda VLADIMIR YAMPOLSKY Biletler ŞAN Sinemasında satümaktadır. IGOR BEZRODNY Cumhuriyet 15184 1 14 arahk pazartesi saat 19 da ŞAN Sinemasında Ünlü Sovyet Viyolonisti r mektnplar " Bixe de ikramiye verilemez mi? Bir hafta kadar evvel gazetenizde. PTTnin 125 incl yılı dolayısijle mfmurılrın» birfr maaş ikramiye Yerilecefcini memnuniyetle okudum. Biı eskl emektar PTT'cilerin de bundan müstefit olmamızı, S»Tin Senatörlrrden rica ediyorum. Zira 43 Knelilc «ntk Terdiğim PTT'de 4 «ene eTTel yaş haddiylr emfkli oldum. 125 senelik mazisi olan PTT'nin bu hesaba göre üçte biı mazlsindp bizzat Yasamış Te hizmet vtrmiş oloyornm Halbuki kanun jalnız PTT'nin 125 inci Tilında hizmette olanlara tcşmil edilirse, mes^lâ iki » n t hizmet görmüj bir mcnıur bu ikranuveden lavdalanacağı halde. biz emekliler bu kadat hizmet Tertni; olmamıza rağmen, ikramiveden nasibimizl aIamiTacaği7 demektir. Kanunun PTT'den emekli olanlara da(meselâ en az 1520 yıl bizmet görmüs Te PTT'den emekliye ayrılmış nayatta olanlara) da teşmil edilmesi hak, adalet ve kadirşinaslıfa daba uygun düşer kanaatinderim. Bnnun mali portresl, 9.5 milyon yanında. çok az tutacaktır. Bu dileğimizin. pek yakında Senattkla cörüşüleceğinden, bir an evvel gazetenizde nesrini hassaten rica eder. şimdiden tesekkUrlerimi bütün PTT'den emekli olanlar namına takdlm ederira. Cumhuriyet'e ı İNSANİYET NAMINA Aslen Rusya muhacirlerinden olup Türkiyeye geldiğinde Kars ilinin Gazipaşa Ortaokulunu bitirdikten sonra Harbiye Okuluna Ritmiş ve Harbiyeyi bitirerek subay çıkmıs ve orduya katılmıstır. I I I BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK Bozkırdaki Çekirdck Birinci Bölüm = KEMAL TAHJR Bozkırdaki Çekirdek 3 1 2 Bozkırdaki Çekirdek O RTA M Lokomotil, kırmızı kayalann arkasından çıkmış, ağır yük altında yokuş dizleyen mandalar gibi. kızgin kızgın soluyarak rampaya sarnuştı. ÖğTetmen yardımcısı Cemal Avşar. vites değiştirip gaza bastı. Dumanlı Boğaz Köy Enstitüsünün Kurucu Ekipini Keşiş Düzüne götüren külüstür cipin hızını daha da arttırabilirmis fibi, direksiyona gövdesiyle abandı. Yanında oturan Enstitünün Müdürü Halim Akın cıgarasını tazeliyordu. Takıldı: Aman Cemal yazıktır. Kime? Marşandize... Niyetin devirip geçmek ama, bereket, korkuluk iniyor. Müdür Halim Akın, tabla arandı, yerinin boş olduğunu hatırlayınca, sezdirmemeye çalışar»k izmariti dışanya bırakıverdi. Öğretmen Nuri Cevikie Emine Güleç bakısıp fısüdaştılar: Bir tabla olsaydı... Uzatsaydım? Çok sevinirdi. Ne kolaydır Halim fibileri mntlandırmak Küçük istasyonun akasyası altına kümelenmiş köylüler, trenin düdüğüyle davranmışlar, çıkınlannı savurarak koşmaya ba.şlamışlardı. İki kanşlık su arknu, yüksek korkııluklu geni» bir hendeği aşıyorlarmış gibi, var güçleriyle sıçrayıp geçiyorl»r, yapıyı dönerken hızlarını ayarbyamadıklan için. tdkezle» yip harmanlıyorlardı. Tulumbada avucuyla su içen köyıü doğruldu, tren düdüğünü duymamış olmalı ki, arkadaşlarırun kostuğunu görünce, hemen arkalanndan ı tıldı. Dört beş adım titti Ritmedi, kollannı havada çevirerek durmava çabaladı. Ağacın altında bıraktığı torbasını alıp yetişemiyeceğini anlayınc» dizlerini yumruklıyarak çırpındı, torbayı, bir an gözden çıkaracak oldu, yapamadı, umutsuz bir atıüşla koşup kaptı, savrularak döndü. «Karatren» durmadan geçince elini yanağına kapatarak şaşakaldı. Yol açılmıştı ama, Cemal Avşar kendini dalgınlıktan kurtaramamıştı. Çakır gözlcrini kırpıştırarak köylülere bakıyor, elinin içiyle hafif hafif direksiyona vuruyordu. Öğretmen Nuri Çevik, omuzuna dokundu: Yoruldunsa ben süreyim biraz... Yok... Dalmışım... Cip hırıldadı, sarsıldı, teneke pürültülerivle demiryolunu aştı. Şusa, yesil tarlaların arasından dümdüz geçip tepenin doruğunda mavi gökyüzüne dayanıyordu. Gurbetçi değiller miydi, o herifler Nuri? Cemalin sesinde dargınlığa benzer bir şey vardı. Bıyıklarını çekiştirerek dalmış görünen Nuri Çevik hiç duraklamadan karşıhk verdi: Hayır, yedek asker... Nerden büdin? Yorgan yoktu hiç birinde öyle ya... Cemal Avsar biraz düşündö, suratını büsbütün astı: Neden çıkaramadrm bu kadar cık şeyi kendi kendime? Dur bakalun... Daha beş »»»t bile olmadı. Anadoluya sen ayak basalı. Anadolu değil mi Ankara? Yaşadıfın yere baflı... İstanbuldan gel, Yeıisehire yerleş. Yedek subaylığını Genel Kurmayda yap... Sinemalarda tiyatrolarda finkat .. Her sabata pazete gels'n. radyo dinle, pikapta klâsikleri çal .. Yesil Fıçıda çek sarabı... Bir kaç irl sözle memleketin en çapraşık meselelerini çöz... Eve dönerken fener direklerinin dibinde dur, cığara paketinin ar kasına şiir yaz... Gir yatağa. vicdan rahatbğıyU uyu... Nuri Çevikle «Esdüdücü» diye eğlenirken, ise merak sar, «Hele bakayım, neyin nesiymis?» diye, al bir öğretmen vardımcılığı. mttteahhit Beybabanın özel arabasından in, İlk Oğretim Genel Müdürlüğünün külüstür cipine bin... Beş saat sonra da, Anadolunun taşını toprağını, insanını hayvanını tanı... Yağma var mı? Nuri Çevik bir zaman karşılık bekledi, Cemal Avşar ses çıkarmayınea, sakavı bırakıp sordu Neden kızdın adamlar»? Kızdım mı? Nerden çıkardın kızmayı? «Herifler» dedin. Kızmadım, yadırgadım biraz... Daha doğrusu, üzüldüm. tkinci askerliğe gidiyorlarsa... En çok bir kaç yıl önce talimden geçmiş bunlar... Oysa, koşmaları. yerinde sa.yma.va benziyordu. «Yerinde saymak» bile denmez. Ağdalı bir batakta debelenir gibiydiler. Ne kadar dengesiz • düzensiz sallıyorlardı kollannı bacaklannı... Yaptığı işle harcadığı gücü denkleştirememektir bu. . Küçük çocuklarla yeni doğmuş hayvanlarda görülür. Bunaldım bakarken... Hele telâslarındaki tabansızlıktan utandım enikonu... Nasıl oluyor da, askerliğin sıkı talüni, biraz olsun, alamıyor hantallıklannı? Sıkı talizn!.. Sağa dön • sola dön Yat kalk... Süngü tak, biraz kos.. kurtaramaz bunlar adamı hantallıktan... Ya? Nuri Çevik aalında elişleri ögretmeniydi. Biçimli parmaklannı pençe gibi büküp sağ elini havada salladı: İnce işlere alısacak eller... tnsan bilimcilerin bazıları jnaymundan atlarken kafalanmıcdan önce ellerimizin skıllandığını ileri sürer. Yok canım... İnamyor musun? Eh .. Bir yaşta, eller kafadan daha akıDı .. (Arkaa var) İKİ AYDIR MAAŞ ALAMIYORUM •Balıkesirin Kepsut Kazasının Mahmudiye Köyü öğretmeni iken Balıkesirin Bahçedere köyü öğretmenliğiııe tâyin oldum. ?. eylül. 1964 te vazifeye basladım. Kadrosuzluktan iki aydır maaî alamıyorum. Geçimini maaşiyle temin eden bir mernurun cektiği maddl sıkıntıyı elbette tahmin edersiniz. Maas alamıyan bir öğretmenin iki aydır hiç bir imkânı olmayan bir köyde hangi şartlar altında ne ile geçüıdiğini düşünen bile yok. Biz zaten bu maaşla ha yatı taksitle zor devam ettirebiliyoruz. Ba da verilmeıse Türkiye Cumhuriyetinin fedakîr öğretme nü, borçlsrınuı bir ay daha tehiri için, bakkallann. terzilerin. nıa nifaturacılann merhametinl dilenirken, öğTetmenlik guıurtından lneinirken, öğretmenliğin eazip tarah ba mndar diy» da$finüyorum.? Okuyucusu bulunduğum gazeteniz v&sıtasiyle «ayın Bakanımızdan ricamt t aenelilc meslek hayatımda hâlft ne olduğunu öğrenemediğim şu kadroyu bir an evvel göndersin de önümüzdeki ay bari maaşunm alalım da maddi nkıntıdan kurtulalım. I Baheedcr* Eöyfl öfretmenl Cemal Atmaca» 27 Mayıs inkılâbında Kayseride varbay olduğunu baber aldım ise de simdi kendisinden biç bir suretle haber alamadığım Kâmi) oğ lu Kerim Şimşek'în halen neredp I olduğunu bilen ve tanıyan varsa insaniyet namna adresime bil | dirmplerini rica ederim. Adres: Muş İnklâp sarajın | da lokantacı Mail Kublay . Ankara Betediye Başhantndan bir kaç rica Vlaltepe den Ooğan Üstüntaş yazıyor : Çok yüklü ve çeşıtlı ışleri yürütmekle görevlı olduğunuzu bıliyoruz. Ancak; cllerı Türkiye Ülküsü» ne kapılanraızm önünden geçen düzgün ve bakımlı yollardan. sıhhi ve temiz gıda maddelerini istifademize arzeden dogru ve ahlâklı esnafın barındırıldığı, görevine bağlı ahlâk ve secıyeli Belediye memurlarının titizlikle çalıstığı, hilekâr esnaf ve pis satıcılara göz yumulmadığı. yasalann ıltimasla işlemediği beldelerden geçilerek gidileceği bir »erçektir. Medenî âlemde, medenî bir şehrin sakinîeri olmak mutluluğuna erismek için : 1 Kapılarımızı pervasizcs çalan dilenci. voSurtcn. sebzeci, mevvaeıdan. eevrek sesivle sabahın erken saatlerinde «simit!» diye ba^ıran. evimizin avlnsuna atlavıp «es kici!» diye nâra atan, «bir falına hakavım!» diye fineirde yen, «kalaycı!» diye bizleri kalavlıvan çineenenin kapıları m m devamlı çalmssına gSz vnmdaSnnuz türedilerden k n r tnlmak istiyornz. Tnrist nfrafı AnıtKabrin hemen yanıbaşında olup mütaaddit defa ellişer imzalı dilekçelerimize ratmen asfaltlanmıyan Tnreutreis Caddesinin devamı fiOO metrelik toprak yolnn. biivük emek sarfivle Rahrpler Mi'dPrlüJüniin mfitesekkir oldağnmuz gayreti sonncunda bozuk olan bn yol kenarında tesis edilen park ve roruk bahçesinde cüneslenen Maltepe halkı ve yavrnları adına yazın tozdan. kışın çamnrdan kcrtnlmak maksadiyle yolnn asfaltlanmasını istiyomz. Belediveden yarım is degil. tam hizmet beklivoruz. "~~~~~'^~~~^~""~~^^~~~^^~~~~~~^~~~~~^^~ I 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear