25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere Sehir =haberleri Kalkınma plânının hedef ve stratejisi I Türk sosyalizminin ilkeleri Masamııı üstünde Hılmi Üzgen'in «Türk Sosyalizminin llkeleri» adlı bir küçücük kitabı duruyor. Hilmi Özgen, Yüksek Murakabe Heyetinden... Vazifesi icabı uzun yıllar bu memleketteki çeşitli dalavere çarklarmın nasıl talışlığını yakından incelemiş Jtiöyle bir zatın yayınladığı eserde neler buiacağınızı umuyorsanız, bu küçük kitapta işte onları okuyorsunuz. Vazar, bankacılıkta, sigortacılıkta, ithalâtta ve ihracatta çevrilcıı büyük dümenlerin maymuncuklannı açıklıyor. Kendi ifadesine göre ise asiında yazdıkları gördüklerinin yanında hiçtir. Bu kitaptan bilhassa, rakamlarla başı hoş olanların, pek zevk alacaklarını samrım. Rakam, rakam, rgkam... Bu rakamların besabında balkın yıllardan beri yediği kazıkların çapı ve yüksekliği meydana (îkmaktadır. Bu tıkramızda Özgen'in kitabından asıl bir başka sebeple süz açmak istedik. Bu seneki «Yunus Nadı Armağanı» $ok ilgi çekici bir açık tartışma halinde devam ediyor. Yarıgnıa konusu 1962 Türkiyesinde zihinleri en çok meşgul eden bir meseleye dokunduğundan merakla takip edilmektedir. Liberalizm mi, sosyalizra ını? yarışmasına, sosyalizmi tutarak cevap verenlerin yazılarında, Türkiye için nasıl bir sosyaliznı istendiği sorusu da dolayısiyle karşılık bulmuş oluyor. Ve pek de faydalı oluyor. Çünkü... 1U62 yıhnın çok partilı Türkiyesinde ve okumus yazmış olduğunu iddia eden birçok kişinin zıbııinde, sosyalizm kelimesi bâlâ bir umacı yaratmaktadır. Sosyalist fikırlerin atoroz edildiği bir rejime demokrası denemiyeceği, eli kitap tutar bazı kişilcrin hala kabul etmek ıstemediklerı bir basit gerçektir. Bu basit gerçeği menlaatleri baltalanır korkusiyle reddetmek istiyenler, vatandaşın fikirlerini bulandırmak için cllerinden geleni yapmaktadırlar. Araa sosyalizra koousundaki yayınlann gördüğü büyük rağbet, aklı başında vatandaş kütlesinin bu gibi safsatalara kulak asmadığını ortaya koymuştur. Türk demokraüisindeki fikir ortaraını «munkabız» halinden kurtarıp Batıdaki ölçülerle normal bîr tartışma alanı yaratmak, ber şeyden once Türk Demokrasisine faydalı bir basın bizmetidir. DÜŞÜNCELER İPAIARTE3İ MEKTUPLAkl Burada birbirini tamamlıyan iki nokta vardır : Birincisi, sosyalist fikirlerin soyut (mücerret) bilgiler halinde kamu oyuna sunulması... Ikincisi, bu soyut fikirlerin topluma maledilmesi... Yani memleket topraklarına indirilmesi... Batıdan ithal ettiğimiz soyut fikirlerin, havada kalmış tartışmalara konu olraaktan çok, memleket gerçekleri açısından ele alınması elbette çok daba laydalı bir ileri »dımdır. Memleket gerçekleri ise yalnız Anadolunun çölleşen topraklarında, açlığında, fakirliğinde, susuzluğunda, cebaletinde uyumuyor... Asıl memleket gerçekleri, daha çok büyük şehirlerin esrarengiz borsalarında çevrilen büyük oyunlarda saklıdır. Bu mekanizmayı iyi tanımazsak memleketimizi tanıyor sayılmayız. Hilmi Özgen kitabında işte bu esrareufiı âlemin bazı bücrelerine ışık tutmuştur. Her halde on yedi yıldan beri ayaklarını memleket topraklarına basamamış bir demokratinin ve on yedi yıldır lâfı bile yasak edilmiş sosyalist fikirlerin Türkiyeye uygulanmasını düşunenlere, Hilmi özgen, kitebiyle bir ısık tutmaktadır. Türk sosyalizmi konusunda ileri sürdüğü, bir slogan havası taşıyan formülün ise, sosyalizmi bir umacı gibi »ekillendirmekte ısrar eden bazı sade vaUudasların tereddütlerini silmekte büyük taydalan olacaktır. «... Muvaffak olabilmek için hakikaten memleketin ve milletin ihtiyaçlarına uygun esaslı bir program üzerinde bütün milletin müttehiden ve hemahenk olarak çaiısması lânmdır.» ATATÜBK I Istanbul Belediyesı, Sular ldareİlk Beş Yıllık Piân Tasansı Basi Sapanca gölünden şehre su gekanlar Kurulunda görüşüldükten tirmek üzere yaptığı hazırlıkları sonra önümüzdeki hafta içinde tamamlamıştır Bu hattın ihalesi Meclise getirilecektir. önümüzdeki günlerde yapılacaktır. Büindiği üzere Anayasamızın da Diğer taraftan öğrendiğımi.'.e gökabul ettiği plânlı kalkınma; eldere Sular İdaresi bu hattın yapılaki imkânların toplum refahınin arbilmesi için halkın yardımın. isti şekilde yecektir. Bunun suya zam şeklın . tınlmasında en verimli de olmaması için bir formül aran kullanılmasını temin için uygulamaktadır. Para temin edildikten j nan sistemli bir hareket şeklidır. sonra hattın 2 sene içinde bitirile | Toplum refahımn ise ekonomik, ceği ve böylece İstanbulun su der I politik ve sosyal hedefleri olması dinin halledileceği tahmin <=dilmek gerektıği inkâr olunamaz. tedir. Hürriyet içinde kalkınma, milli gelirin ve bunun sonucu olarak isDiin Küçüksu, Kanlıca ve tıhlâkin artjşı, fertler arasında âdil gelır dağılışı ve memleketin değiA. Hisarına ilâve vapur şık bölgelerinin dengeli kalkınması seferleri yapıldı bu hedeflere sadece birka; örnekŞehiS hatlarında çalışan vapur tir. lar dün yüklü bir gün geçirmişBunların ayrı ayrı değerlerimn lerdir. Bu arad a ük defa Kadıköy ve refah bakımından yerlerinın ve Adalardan başka Küçüksu, tesbiti, plânlamanın hangi hedcfe Kanlıca ve Anadoluhisarına ilâve yöneleceğini belirttıği gibi aiınasefer yapmak icap etmiştif. Şehir cak tedbirlerin ne olması gerektiHatları ilgilileri sabah saat 8.30 ği hususunu da ortaya koyar. dan sonra iskelelerde biriken keŞu halde plân çahşmaların:n bir sif kalabahk neticesi bu iskelcle noktasında kalkınma hedeflerinin re beş ilâve sefer koymak zorun ve bu hedeflere varabümek için kalmışlafdır. uygulanacak tedbirlerin veya daha Pura bulunursa istanbulun su derdi 2 yılda halledilecek Yazan: Dr. İsmet Ciritli sek Plânlama Kurulunda incelen kınma plânlarının hazırlanmasında miş ve Türk toplumunun refahımn ve uygulanmasında takip edilecek artmlmasındaki hedeflerle bu he iktisadi, sosyal ve siyasi hedefledeflere ulaşmak için uygulanacak rini tesbit eden bu «Plân Hedeflestrateii tesbit edilerek Bakanlar ri ve Stratejisi», memleketimizin Kuruluna götürülmüştü. bundan sonraki ekonomi politika• Plân Hedefleri ve Stratejisi» a sının temelini teşkil ve plânın uytiyin edeceği dını taşıyan ve evvelâ 29 haziran gulanma yönünü 1961 de Bakaniar Kurulunda kabul için, bütün yetkili ve ilgili kişiler edilerek Resmi Gazetede yayınla ve çevreler ve heyetler tarafından nan bu vesika (1), Devrim Idare daima gdzonünde tutulmak lazımsinden normal idareye geçişimiz dır. den sonra aralık 1961 de. tekrar Bu vesika Genel Esaslar, KalkınBakanlar Kurulunda görüşülmüş ma Plânları, Kalkınma Hızı, Tave kabui ediimiştir. sarruf Politikası, Yatırım PolitikaBu suretle Türk ekonomi tarihin sı, Vasıflı insan yetiştirme, Kamu de, ilk defa olarak, sistematik ve harcamaları ve Organizasyon gibi problemlere uzun vâdeli olarak kurum ve kavramlara ait hükümbakan bir siyasi karar ahnmış bu ler ihtiva etmektedir. Plânın hazırlanması ve uygulanması bakılunmaktadır. mından bir temel direktif mahıyeII Memleketimizin uzun vâdeli kal tinde bulunan Plân Hedefleri ve Stratejisinin kabul ettiği umumi şudur: Türk loplumunun IIIIIIIIİIIIIIIIIHIIIIIIMIimilllllllllll prensip yaşayış şekli olan demokseçtiği rasi düzeni içinde en yüksek kalkınma hızını sağhyacak ve devam ettirecek ve sosyal adaleti gerçekleştırecek bir kalkınma, on beş yıllık bir perspektif içinde beşer yıllık dönemleri kavrıyan plânlarla, başarıiacaktır. evgili okuyucular, Arkada bıraktığımız hafta «Cumhuriyet» in iç işleri için yine hareketli bir bafU oldu. Bir taraftan memleket haber teşkilâtını daha mükemmelleştirmek üzere giriştiğimiz faaliyete devtvm ederken diğer taraftan yazı kadromuzu genç bilginlerle takviye etmek üzere araştırmalara giriştik. (Memleketin en seçkin kalemleri «Cumhuriyet» e yazı yazar) düsturu değişmez bir kaide olarak daima yürürlükte idi ama lon yıllarda olgun kuşakların srkasından gelen gene kuşaklar ilim, fen ve sanat kollarında bir hayli yeni şöhret yetiştirmişler, biz kendilerini tanıdığımız, bilditimiz halde onların mevcudiyetlerinden h*bersiz görünmüştük. îşte bu genç şöhretlerin kalemlerine *»hifelerimizi açmak suretiyle bugüne kadar işlediğimiz bir hatayı artık düzeltmek k»rarına varmış bulunuyoruz. Yaptığımız a v raştırm» v e temaıUnn neticelerini pek yakında. öğrenecekiiniz. *** Güney İlleri Büromuz da faaliyete geçiyor Istihbar teşkilitımııı daha mükemmelleştirmek uğruna memieketi mıntakalara ayırarak her mıntska merkezinde bir büro açmak üzere çalışmalara devam ediyoruz. Diyarbakırdaki (Dogu llleri Merkez Büromuz) dan sonra Adanada açılacak (Güney llleri Merkez Büromuz) için fiilen harekete geçtik. Bu büroyu kuracak ve başına geçecek olan arkadaşımız Erol Dallı bafta içinde Adanaya (itti, orada muhabirimiz kıdemli gazeteci Çoban Yurtçu ile birleşerek kiralanacak ve kurulacak tesisler için temaslara girişti. Piğer taraftan »ynı büroda kurnlma fsaliyetine katılacak Doğan Keçecioğlu da seyabate hazırlanıyor. Bu hazırlıklarin netice verdiğini ve büronun faaliyete geçtifini pek yakın günlerde göreceğiı. * * * TDrkiyede Köy Enstitüleri Kaybolan gazeteciyi Doğu Büromuz buldu Güney llleri Merkez Bürosu kurula dursun Diyarbakırdaki Ooğu Büromuz da faaliyetini günden güne arttırmaktadır. Bu faaliyetin diğer gaıeteleri de bizi taklide sevkettiğini, bu arkadaşlarımızın da Diyarbakırda büro açmak üzere faaliyete gcçtiklerini görmekle ve duymakla memnunuz. Doğu llleri Merkez Büromua henüı bir kaç haftalık olan maziıine rağmen gerek muhitinde, ferekse Ankara caddesinde büyük bir alâka uyandırmış, bu alâkayı bir inanış ve itimat havası takip etmiştir. Arkada bıraktıfımız günlerde bu itimadın hoş hir tezahürüne şahit olduk, Dost gazetelerden biri Doğuya yolladığı ve Irak'a geçmesini beklediği muharririnden uzunca bir müddet haber alamayınca Doğu llleri Büromuza başvnrdu ve akibetindcn endişe duyduğu muharririnin bulunmsıını istedi. Büromuz derhal faaliyete geçti. Muharririn Vanda bulunduğunu tesbit etti. bir «Cumhuriyet» mnhabiri uçağa atlayınca Vaııa gitti ve dost gazetenin muharririni orada. meydana çıkararak gazeteıinin endişelerini kendisine bildirdi. Meğer bu arkadaş, yaptığı tetkik gezisinin intibalarını kaleme almak üzere Vana çekilmi; bulunuyormus. * * * Yazan: 370 lira çalan dilsiz bir kadın doğru bir ifade ile stratejinin tesbiti gereklidir. yakalandı Nitekim, hatırlanacağı üzere, Hayriye Çakmak isminde dilsiz böyle bir gereği karşılamak için ve işsiz bir kadın Salıpazarı Güm Devlet Plânlama Teşkilâtınca harük antrepolarında çalışan ve san zırlanan çe^ıtli alternatifler, Devdıklar üzerinde uyumakta olan let Plânlama Teşkilâtının KuruluÖmer Etdoğan'ın cebinde bulunan su Hakkındaki 91 sayılı Kanunun 370 lirasını çalıp kaçarken suçüstü 12 nci maddesine uyularak, Yükyakalanmıştır. Sokakta bulunan 8 günlük çocuğa Ali ismî verildi Sabah saat 6 sıralarında Göztepe istasyon Caddesinde 127 sayılı halıcı dükkânının karşısında meçhul bir şahıs tarafından teirk edil miş, tahminen 8 günlük bir erkek çocuğu görülerek karakola teslim edilmiştir. Polisler, gayfrlmeşru olarak dünyaya geldiği anlaşılan 8 günlük çocuja «Ali» ismini vermişler ve tahkikat sonuna kaaar muhafaza edilmek üzere Zeynepkâmil Hastahanesine bırakmışlardür. FAY KIRBY Bu konuda yapılmış en geniş bilinısel incelenıe. Diğer taraftan mezkur vesikada Türk ekonommnın ne liberalist ne de sosyalist değil devlet ve ö«el teşebbüs sektörlerinin yanyana bulunduğu karma bir ekonomi olduğu, plânlama bakımından karma ekonominın sağladığı imkânlardan en çok faydalanma ımkânları üzerinde durulacağı ve bu sistemin kuraUarına uyuiacağı ifade «dılmiştır. H&.I OKÜL SESi SALlK C C « ( M t ı O t IU. I L E R I Cumhuriyet 11516 TEŞEKKUR lle N'AHtD GÜRPINAR Nişanlandılar 9 Eylul 1962 Yenlşehlr BURSA Cumhuriyet 1151.3 AYLA TUNCER Ebedlyete lutikaliyle bizlerl cierln teessüre garkeden kıymetli babamız ve aile büyügti. miiz Emeklj BaşUomisrr MUSTAFA MÜNİR SELÂMSIZOĞLU'nun Ağaçtan diişüp çene kemiğini kırdı Kadırga'da Kâtip Sinan sokağında 29 sayılı evde otulran 16 yaşındaki Saadettin Üçör bahçedeki incir ağacına çıktığı sırada muvize nesini kaybederek yere düşmüş ve çene kemiğini kırmıştır. Yâralı genç, Cerfahpaşa Hastahanesinde tedavi altına alınmıştır. Cok kıymetli eşlm ve babamız Enıekll Kurnıay Tuğbay (HEREKE) vefatı ile leessürlerimize lşttrak eden ve merhumu ebedl lstira. hatgâhına kadar teşyl etmek zahmetinde bulunan, çelenk gönderen, telefon, telgraf ve nıektupla büyük acımızı paylaşan Akraba. dost ve sınıf arkadaşlarile Eski Muharipler Blrliği, Birlncl Ordu K. lığı, Ku. zey Dcniz Saha K. lığı, 66. Tümcn K. lığı, Istanbul Merkez K. lığı, Jandarma £r Ok. K. lığı, Dcniz Hastahanesl ve C. H. P. Beyoğlu llçe îdare Kurulu mer.suplanna ayrı ayn teşekkür eder. en derln şükranlarımızı arzederiz. Eşt Çocuklan ve Damadı Cumhuriyet İÎ518 TEŞEKKUR İbrahim Niyazi Cedim'in İyi Tenvirat Güzel Avizeler ŞIMŞEK MAĞAZASI! Galata Reklâmcıhk 3734/11484 Yenikapı'da Bostanlar sokağında 40 sayılı gecekonduda oturan Şzhri Çeşmebaşı ile aynı yerde ikâCumhuriyet 11517 met eden Abdullah Boncuk ve eşi Zekiye arasında gecekondu yüzün den münakaşa çıkmıştır. Bu arada Zekiye Boncuk eline geçiîrdiği ACI BlR KAYIP tuğla ile Şehri'nin başına vurup yarmıştır. Yaralı hastahaneye kal Vanya eşrafından nıerhum dırılmış, sanık Boncuk ailesi hakArslan ve N'afia Rendanın ogulkında koğuşturma açılmıştır. ları, merhume tffet Renda'nın eşi, merlıum Abdülhalik Renda Babasına yemek götüren ile Lâtif Renda, Ferit Renda. cocıığun parrnakları kesildi Sıdıka Semker ve Neyylre Tarı'nın kardeşleri, N'lhal Alpsoy, Babasına yemek götüren 9 yaDoçent Dr. Fevzi Renda ve Nerşındaki bir çocuğun üç parmağı mln Tugal'm sevgili babaları, kaza neticesinde kesilmiştir. Reşat Alpsoy, Suzan Renda ve Kartal'da Cevizli'de marangoz Muzaffer Tugal'ın kayınpeder. atölyesinde çalışan Ali Ihsan Türk leri. Emlne. Feride ve Saadet'ln oğlu'na yemek götüren 9 yaşındasevglll dedeleri, Emlâk Kredi Bankası BagveznedarUtındın ki oğlu Rıza plânya makinesi ü?e Emekll rindeki talaşları temizlediği sırada 3 parmağını makiney e kaptı*'ABDÜLKERİM RENDA mıştır. 8 Eylül 1962 günü Hakkın ralımetiDe kavuşmuştur. CenazesJ Eylul 10 Rebiülâhır 11 10 Eylül 1962 pazartesi günü öğle nanıazını mütaakıp Hacı Bavram Camiinden kaldırılarik obedi lstirahatgâhma levdi edllecektir. Mf.vlâ rahmet eyllye. V. 1 6.33 13.11 1^.46 19.29 21.01 4.43 E. )ll,03! 5.41ı 9.16:12.00 1.33' 9.18 Cumhuriyet 11Î1S cenaze törenlne bizzat gelmekle ve çeîenk göndermek suretiyle lştlrak ederek acımızı paylasan Ist. Em. Md. kıymetli Necdet Ugur Beyefendl ve yar. dımcıları ile Oçttarü Şube Müdürü kıymetli Ali P.ızu Bilgltay Bcycfendı iıe diger Emnlyel mensuplanm cenazemüe Mlrak eden digpr dost vp arkadaşianmız.» onsuz trşekkurlc. rimlzi blldırirtz. Sclamsızoğlu flllHhl SONBAHAR CEKİLJSJNDE :: : : : «• •• 1 TALİHLİVE IİRA Bundan ba$ka tasarrufun artmasına paralel olarak özel teşebbüsün yatırımlarını artırması, bunları iuzlı ve dengeli bir kalkınmanın gerektirdiği sahalara yöneltmesi 15 LİKA teşvjk edilecek ve bu teşvikte doğrudan doğruya kontrollardan kaçıİMECE YAYINLABI nılarak vergi ve kredi politikası gibi dolaylı tedbırlere başvurulaP K. 373 ANKAKA cak, devletin ekonomi politikasınl l l l l l l l i l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l da bundan böyle açıklılık ve kaCumhuriyet 11514 rarhlık esas olacaktır. Önümüzdeki plân devresinde, nüfusun şimdiki artıj hızı gözönünde tutularak, 0 Ü7 civarında bir kalkınma hızına ulaşmak hedef olarak tesbit edilmiştir. Yapılan ilk hesaplara göre ise bunun gerçekleşmesi °ol4 kadar iç, c o4 kadarı dış kavnaklardan sağlanmak suretıyle milli gelirin 1ol8 civarında bir yatırımın yapılmasma bağhdır. Ayrıca vesikada bir cebrî tasarruf vasıtası olarak enflâsyondan sakınılmak gerektiği ve kamu tasarrufunu artırmak için başvurulacak en önemli vasıtanın vergileme olduğu ifade edilmiştir. Sermaye malları ile ihraç endüstrilefi yatırımlarına öncelık tanınması, sıhhatli ve bılgili iş gücünün yetiştırılmesi ve nihayet imkânlan n tam olarak kullanılabilmesi için Tarımda, Ticarette, Sanayide ve Devlet hizmetlerinde organizasyonu ıslah edici ve modernleştirici tedbirlerin alınması gereittiği hususları da »özü geçen dokümanın taahhüt ve tavsiye ettiği önemli noktalardır. Bu vesikanın, plânın Mecliste görüşülmesi ve kabul edilmesi esnasında, ışık tutacağı ve işleri epey kolaylaştırıp çabukiafüracağı muhakkaktır. (1) «Plân Hedefleri ve Stratejisi» adlı vesikanın tam metni 5' Temmuz/1961 tarıhli ve 10846 sayıh Kesmi Gazetede yayınlanmıştır. Kız babalarından kurulu kadro Tuğla ile komşusunun haşını yardı 100.000 (Cnmhuriyet) in içinden baber sorarsanız mutadın dışındaki manzara olarak Yazı İşleri IMüdürlüğü, tstihbarat ve Anadolu Bürosu odalarındaki masalar üstünde son zamsnlarda kız çocuklarına ait elbise modellerini ihtiva eden ecnebi dergilerinin daha sık görülmeye başUndığını ileri sürebilirim. (Cumhnriyet) kadrosnnda evli olmıyan pek az arkadaşımız vardır. Evlilerden baba olmıyan da hcmen hemeıı bir kaç kişi kalmıstır. Bu konuda garip bir müşahede olarak size de nakledeyim kj içimizden altı tanemiıin erkek çocufu olmasın* mukabil tam 15 tanemiıin çocuklan kızdır. Kız babaları kafilesine en son katılanlar Yazı İşleri Müdürlüfünden Kayhan Sağlamcr ile Anadolu Bürosundan Doğan Keçecioğlu'dur ve bunların ilk hevesle kıılarını süılemeye hazırlanmaları masaların üslündçki kız clbiseleri modellerinin çoklu ğunu kolayca izah etmektedir. Kız evlâdı olanları raslgele sırslıyslım. Doğan Nadi, £cvet Güresin, Kayhan Sağlamer, Cem Atabeyoğlu, İsmet Yeniscy, Vedat Etensel. Erol Dallı, Neyyir Hanım. Selmi Andak. Elif Naci, Abdülkadir Yücelman, Sait Terzioğlu, Dündar Arcayürek, Doğsn Keçecioğlu, Haluk San. Yarın bütün bu kızların büyümesiyle (Cumhuriyet) te kadın ve moda sütunlarına daha fa^la ehemmiyçt verjlmesi yolunda bir takım iç telkin ve tazyikler karfiıında kalınnjasından hak]ı olarak korkmaktayım. Sevgi ve saygılar... 250.000 LİRALIK PARA İKRAMİYELERİ CEM'AN SAV//N/ DOKTOR ve ECZACILARA AUREOMYCIN SPERSOIDS ( Çikolatalı Toz ) Lederle Yeniden ithal edilerek piyasaya arzedilmiştir. Üâncılıic 6304/11488 TÜRK TİCARET BANKASI SONPARA YATIRIM TARİHİ 2 9 E Y L Û L ****!*• 3779/11480 Türkü de, Arabacı, Acemi de, Kusu, tngilizi de ne dediğini anlar. Bu bir sırrı hikmettir. Kimse bilemez. İşte bu Abdal her gece gün kavuşurken türküye baslar, gün atarken, daha günün UGU görünür girünmez sesini keser. «Bu Abdale Zeynikinin de hiç görraediği, göremedi|i, elini dukunduramadığı bir sevgi lisi var. Türküye başUrken, ne türlü bir türküye başlarsa başlasm, gün batarken kfvgilisine bir türkü söylrr. Asıl turküsüne ondan sonra geçer. Bir de gece yarısı, lıangi türküyü söylese söylesin, keser türkııyü, sevgilisi üstane söyler. Bir de günün ucu göriinmeden az önce türküsünu keser, tam gün atarken, sevgilisinin türküsüne başlar. O gece de böyle biter. Heheeey, tellice turnalar.» Kalabahk: «Heheeey, karlıca dağlar,» dedi. «Garipçe turnalar.» Kel Aşık saza yumuldu. Bu ıssız yolda, yordamlıyarak yürüyen Abdaldır. Uüyük dağların, geniş ovalarm, börtü böceğin, iyi insanların, kötü insanlarm âşığıdır. Bir karanlık gece çökmüştıir üstane. Taş gibi ağır bir gece. Omuzları bu karanhk gecenin ağırlığı altında çökmiiştiir. Toğnn geceyc tutunarak vüriir. Bu ıssız oova dümdüzdür. Abdal altmışını geçmiştir. Yolda türküsünu söyler yürür. Abdal kördür. yolları göremez. Gecesine yordamlıyarak, gecesine tutunarak yürür. İşte bunu da böylece söyler. Ipıssız bir dünyada. yapayalnız kalınıştır. Hiç bir yaratık soluk bile almaz, kıpırdamaz. Abdaldan başka. (Arkası A¥LA TÜREB lle TLRHAV TKMİZEL Evlendller / ödemll T 99.1961 V 99.19SI { î İstanbul Teknik Üniversitesi ReklöHüğünden; Üniversitemizin, İnşaat, Mimarlık, Makine, Elektrik ve Maden Fakülteleriyle Elektrik Fakültesine bağlı Meteoroloji Yüksek Mühendislik Şubesine öğrenci aday kaydı 15 Eylül 1962 Cumartesi günü başlıyacak, 5 Ekim 1962 Cuma günü saat 17,00 de nihayete erecektir. Aday kaydım yaptıraniar, 8 Ekim 1962 Pazartesi günü saat 14.00 te matematikten ve 9 Ekim 1962 Salı günü aynı saatte fizik ve kimyadan sıralama imtihamna tâbi tutulacaktır. İlgililerin, fazla bilgi için Kayıt Bürosuna müracaatleri lüzumu ilân olunur(Basın 14754/11509) llter . Reklâm: 1W4 11515 CUMHURİYET fciasan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türfe Anonım girketl CağalogJu Halkevı Sokak No. Sd41 Sahibı = «CUMUURİY£T. in EDEBİ TEFRİKASL ^.••mmm.ı.mıımmmıı.mııımııımmııııımım Uzun uzun, kepdmdcn geçtnış, saz çaldı. Birden bire de ke.ti. •Bugün kıssadan hisse almak günüdür. Heheeey, tellice turnalar.» Gözlerini kalabalığın üstünde gezdirdi. Kalabalık bir ağızdan: «Heheeey, tellice turnalar'.» dedi. «Dedem Karacaoğlanın, dcŞimdi de, esikliğin yanına olur mışlardı ki gaklı taıç bir şeyleri, ne oturduktan sonra tam bir dcm Pir bultanın, dedem Oadal mus ağır ağır, gözlerini kapaoğlunun başı için. Heheey, telbir zırnık varlıklan bile yer al saat sazına düzen verirdi. Sm mış elleriyl» toprağı söküyortında kalmamıştı. nı okşar, sazını severdi. Her ha lice turnalar. Bugün de dedem Kürt Aşıfı Abdale Zeynikiuin du. belki bir saatte aııcak cl Peri mağarasındaki bayvanlaliylen sazına tepeden tırnağa başı için... Heheeeey, tellice kadar bir toprak par^isı sı.vı ra gelince, onlar oraya alışmıstutkun olduğn belli olurdu. turnalar. Heheeey, başı boraıı rabılîyordu kuyunun ae^'onar!. lardı. Artık bundan sonra kıyaBu gece bir ayaz geceydi. lı dağlar!» 15u gıdişle belki hir vılda mal metedek köylünün malları mağa Gökte üşümüş yıldızlar, don«Abdale Zeyniki'nin başı iç ; n. larııu dışanya çıkaramıyacakralarda kalacaktı. Adil gelirse. mnşca bir pırıltıya gömiilmüs Tolu yordamı için. Heheey, tı. varsın hayvanlan oradan alsın. lerdi. tek tük. On dörtlük bir karlı dağlar, tellice turnalar.» «Kolay gelsin Halil A£a,» de Sakladıkları yoktn ki.. »y gökyüzünden akıyor, kiiviin Aşık sazına bir el daha vurdi. Hiç konuşmadan böyle bir an evlerinin, yalnız kalmıs ağaçdu, söze başladı: Hahl yunışak, ağır aŞır söz laşmaya varmışlardı. larının, derimevine, Kel Âşı|a «Abdale Zeyniki derler bir ler agzından döküUircesiııe: Şimdi gene Âdili bekliyorlargelen insanlarınm gölgelerini er kişi, İki gözden de yoksıııı «Sağol kardaş,» «ledi. «l'ğradı. Bu sefer gönül rahatlığı, ve ak karip üstüne uzatiyordu. büyük bir âşık kişi. Dağa, taşıyoruı. Şunu bir çıUjralım lıa o kadar büyük utanç dnymadan Kel Âşık: şa, kurda, kuşa türkü söylcr. kalını Vakında geri gömeriz. bekliyorlardı. «Ocağa dah a çok odun, daha O, başka âşıklara benzemez. Oylı değil mi? 14 çok atın,» dedi. «Ateş harlaSabahtan akşama, akşatndan Ali: Gün, Kel Âşığın günüydü. Alsın, ateş delirsin.» sabaha kadar durmadan tür«öyle kardas.» dedi. «A!ıah tı ayda, yılda, iki yılda Kel Bu da onun hnylarından bikü söyler. Bir akar su akmakkolaylı^ versin. Hem de bin Âşığın böyle coşkun günleri oriydi. Taz olsun, kış olsnn bir ran biç bir vakit usanmaz. akknlaylık, lurdu. Böyle günler sazının ucuyanında büyük bir ateş vanmı ması hiç bir zaman durma/sa Meryemcenin böyle gıvındina üç tane püskül takardı. Her yorsa türkülcrini en güzel söy Abdahn da sözü kesilmez tür ğini gören kadınlar, ver al'ınzaman da püskülün biri mavi, liyemezdi. küsü durmaz. Tolda belde, ovadan çıkardıkları en güzel ;iyit biri san. birisi de kırmızı olur Ateşe kütük üstüne kiitiH: da, kırda, ormanda. kayada, in lerini bayramlıklarını şiyindidu. Başka zamanlar saun ucun attıUr. san içinde, her yerde, her \erler, taktılar takıştırdı1»r, sürdaki püskül bir ak püsküldür. Kel Âşık sazı kucağına yatır de durmadan söyler, insan budülcr süriıstiidülcr. Köy bir Püskül üçleşince, herkes bilirdı, dikeldi, sustu kaldı. üöyle lamazsa ağaca, suya, çiceğe, yo bayram havasına dör.dü. Gcnç di ki Kel Âşık büyük coşkun. bir zaman. çgzleri vumulmuş. Is, karıncaya böceğe, duııvada lii/iar. gelinler, bundan çok l u | u içindedir. V e duyulmadık, kendinden ceçmiş olarak kala ne yaratık bulursa, onun üsmemnundular. görülmedik türküler, destancaktı. Bu. Kel Âşışın bir cyu tüne söyler. Köylü çıkaracafını ııkarnııs, lar söyleyecek, hikâyeler annn değildi. O v u n olsa herkeü «Uzuo söyler. Bir türkü soy saklayacağını saklamıştı. Ama latacaktır. sezerdi. Birisinde seîmez. iki1er ki, kırk gün kırk gece söysözümona çıkarmışlardı. Ciene Kel Âşığın başı her «aman ol sinde sezmez, onuncusunıla seler de gene bitmez. Abdalın eski tas eski hamamdı. Her bir dufnndan daha kalabalıktı. t'ç zcrdi. tiirküsünü, ondan sonra feleıı şeyleri. pahada ağır, dişe gelen püskülü gören bu gece bir olaNeden sonra Kel Âşık sazı hiç bir âşık başlayıp da bitirevarlıklan hep gaklı kalmıştı. ganüstülük oldu^uno biliyordu. nsul usul kucagına rrkti, bir memiştir. Türkülerini Kürtçe Ama kendilerini bile inandırKel Âsık böyle günlerde yerikere tele dokunda ve başladı. söyler. Kürtçe söyler ama. 30 NAZİME NAJDİ Yazı işlerinı fiilen ıdare eden Mesul Müdür olemir ^ Gök bakır VECDİ KIZ1LDEMIR ANKABA BÜROSU: Atitürk Buivarı Yener Ap. Kızılay Telefon: 12 93 44, 1? < 20. W İJ 09 66. 17 »7 75 Inönü Caddesi tşmen Han Diyarbakır Telefon: 1061 Gazetemıze genderılen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. Ilânlardao mesuliyet kabul olunmaı. • Abone ve USn ifien İçin, larfın Üstüne «Abone» veya «llan Servisıs kaydının konmaıı lazıuıdır. BU GAZETE BASIN AHLAK YASA?INA UYMAY1 TAAHBÜT ETMtSTtB. DOĞU İLLERİ BÜROSU: IKARUS IZMIR m kamyonlarını otobüslerini görünüz (Basın 15090/llall) TEVFlK Y1LMAZ Beyoğla SAYIN MANIFATURA TUCGARLARIKÂ: P A KT A Ş FASON İSLERİNİ PAMUK TİCARET ve SANAYİİ A. Ş. ADANA FABRİKAS1 MERSERİZE, KASAR, BOYA, APRE ve IPUK BOYA tesislerinin tecrübelerini ikmal ederek, sür'at ve itina ile teslim etmekte olduğunu arzeder. Müracaat: ADA.VA PAKTAS P K 71 Telefon: 1831 1835 İSTANBUL: Vakıf İş Hanı kat 3 No. 2324 Telefon: 27 20 57 ııııınuımımııııınıııııııımııı^ İlâncüık 6407,11436 J.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear