25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DORT CUMHÜRlVET 1 E7IÛ11962 Osnıanlı TJtî/ıindc flayduf /Iskl Mekkâreci Mustafa ile paşa kızı JIIIIIIIIMIIIIIIIIIIII! IIIIIIIIIIIMIIİIIIIIIC YAZAN.'HAMDI Kaptan Paşa kızının servet Dünya basınından derleadını bilmıyoruz, onun içındır kı «bir raeler Amerikan vecizeleri. duhterı pâkıze» dedik; di olsbilir kl, d«mek ılk akla Mekkâreci Mustafaya Dedikodu: gelen sey. o anda âsık olan guFrensada hemcn hemen herIma küzın ayağı oyle degil. zel kız elbette ki gökesın tatıle çıktığı bu mevsımBır buçuk sene içinde on sekiz de, yaz dedikoduları alıp yunul sırrını kımseye asaray hademesi istifa »tmis. rur Bu arada Fransız Ba\ındırÇimdi de geri kslanlar îngjliz çamazdı. Zıkır meydalık Bakanı Mosyo Roger DusÇalıştırma Bakanhğına dilekçe nında âyın bıtınce sault'nun başından geçen bir vcrmıçîer, hallerinden dert yan genç pehlivanlar, bu olav, dillerde dolaşıyor. mı^lar. Ya çalısma durumuBakan, yaz tatilını geçırmek arada Mekkâreci Musmuzda bir duzeltme yapılır, uzere Bretagne'a gıtmis. Mesvahut bunun *onu vahim bir tafa da gureş me>dalekaaslarıra veda ederken, habuhrandır, demııler nına geçtıler. Oraya yırlı yolculuk ve neşeli tatil Davulun «»sıne vakından kaciınlar gıremezdı; tpmennılerıne «oyle mukabele kulak verınce. taçların, mücevkara kâkullu ve koctmıs' her'erin aatafatlı kabul toren Tçşekkür edı*rım, dostlayun gozlu delıkanlılerinin perisındeki manzara «u : rım. tesekkur ederım Benı Kıral Sarayının hizmetkârla. nın zıkrı kadar acaba memnun etnıek istersenız sarrına, e'kıden olduâu gıbı, pargureşı de guzel mıydalve yiyın' lak uniformaları ile birlikte dı' Onu, kıspetini giyIlk bakista mânasız gıbı gotakın'inlar div» pudralı perurunen bu sozun gerçekteki mış, yağlanmış, kayaka verilmıvor. Sebebi. bu pemârası =u imıs: Bakan Bretagrulcalann cok pahalıva mal olğan meydanda çıplak nî'«i gıdıyor ya, ora balıkçır"as\ Onun ver'ne bir nevı ayaklarla koşarak, dolaı; tnıafından ivı kar«ılanmabeya/ Vrem verfyorlar Tenıs r.erek hasmına hamle Sı ıstıyor. Adamlar tuttukları kunrturdlarına surulen cın<:b»n ederken, hasmını penbalıkları her zaman elden çıbır bnva Adam'ar saçlarını bu çe^ıne geçırmeye çakarsmıjorlar. denıze dokuvorkreml» beva7İatma5p merbıır liMrken, gormek imlarmı«. Bu tesvık saye^ınde kânsızdı. Duhterı PâBı. aca'p kcızmatık içı/ı bır En iinde uçmaya hazır bir kartala benziyordu onların gozune gırecek kıze o gun bıllur gont.ı rr ın?t r,> a!rr.ıvor1?r decıl :lu pırıl pırıl gıttiğı Güresçiler I • \ma tcpu topu uç pens iki kalbınde parlıyan aşk şulesı on = Tekkesınden sevdalı dondu. Adını tare sieara pard>;ı kıdar b'r dan oğlana atlamıştı. Mekkâreci Ş dahı bilmedığı delikanlı muhak«ev Avlikları ^ekiz fngiliz liMustafa o cuma bu hal ile zikır ç kak ki gece kızın ruyasına gırmifrası ile on bir tngilı? lira«ı halkasına gırmedi, güreş meyda = ti, yahut kı kız, Mustafavı dıişune.,ra«ırıHn bır paıa Vergisi var. nına da çıkmadı. E rek tâbesabah goz kırpmamıstı. «OSVPI «igorta ücretı var ÇalısTesadufler cılvelidır. Devrm pa = O eski pasa konaklannda her ma ^aât)eri haftada yetmi«;i kızın bır sırdası vardır, bunlar, bulın or. vani gere varısmdan Halkaı ııkirdeki şu lahbaza disahı Dorduncu Sultan Mehmet. = havaî meşrep ve çılgın av merak = saçlan hizmet yolunda ağartmıs • kira derler?.. evv«l vatmak vok Minimini mektar bacılar, dadılar, kâhya ka lısı ıdı, tarıhimızde «Avcı Sultan E odalarda vatıvorlar Bazan Kı Mekkâreci Mustafadır. Gok dınlardır. Kaplan Paşanın kızı d> rrlırcnin knpekleri ile beraber Mehmet» dıye de anıhr, bır gun E gün görmüş, tecrübeli bir daya ha yüzünde ayda nokta var, onda yok sarayının muhafızları olan bostan ^ I7inlı cktıkları cünler bile tur, hüsunde ve edebde birinci satun buldu; «derdinı sbylemiyan >>»>lli dcîıl efendıîerinin kevE 3 hibi iffet ve ismet nevcivandır!, cılar arasındakı pehlivanlarla derman bulamaz» derler. fıne bnrîı Saravda hızmetkârdirne «ehrınin pehlivanlarını gu ^ lara veril»n vemekler bile uvDaya hatun ile paşa kızı duhteri Ama dedıkoduva bakıiırsa reştirmek ıstedı Edirne sarayının E Meleğim, gonca gulüm!.. Nldurma «cvlprmi": Bütun bu «ejjâkize bir hafta boyunca Mekkâbalıkçılar bu tavsıve\e gulçin sararıp solarsın ve gizli gizli hâs bahçesınde «Çımen Sofa> de E bPD'fr birinkince Saravda hi?reci Mustafa uzerine konuştular. musler âhü vâh edersin? Güldükçe yüzünme'kSr havatı bir cehenncm Yaslı kadın boş durmadı, her gun nılen çayırda bir er meydanı açtı Bakan gıttıKı verde, Henrı den güller saçılırken şimdi niçin haı?*! (iluvormu* bir bahane buldu, sokağa çıktı, gez üç gun surecek olan bu gureşlerı = Rev ısımlı bır rrıilJetvekıJının ağlayıp nerkis gozlerinden inci di dolaştı. aradı lordu, Hızırlık ma seyretmek uzere, pek savdığı ana E evınde mısafır kalıyormuj Bır ler dokerein?. diye soran bu kadı hallesine kadar Duvardaki servet: gitti, gordü, ki sı Turhan Sultanın ısteği ile ha E gun bu Mosvo Rey, bır na içini açtı. Mustafanm baba evi, kendi âle remi humayun ve vezir haremle denız gezıntısınden donerken, Fransadakı yaz tatılleri muDaya hıtun: minde yasıyan namuslu bir aı!e ça ri için de kafesli bır yer ayrıldı, = bındığı tekne vanhs bir manasebetıyle bu sefer de Pı nevra \uzunden alebura olcasso'va daır bır dedikodu. Zadâvetliler arasında Kaplan Pasa E Ne ( i m çekertln kızım dcdit tısıdır. ten Pıcas^o adı ne zaman ormu^, ıcınd»ki!er denize dokulnın harem takımı da buiundu. O E Soralım, öğrenelim o nevcivan HÜçüncü euma yine Gureççıler taya çıksa, dedıkodular, rivamu?. Mosyo Rey, var kuvvegun, Kaplan Paşa kızı, aşkı ate E min nesidir? Eğer helal süt era Tekkesine gittiler, fakat zıkır halyetler, fıkralar da beraber çıtıvle kulaçlaya kulaçlaya mls biriyse elbet kl yolunu bulur kasında Mustafavı bulamadılsr. şine yandığı nevhat oğlanı bir kis E kar. kıyıva yaklasırken, otekilere hanım ınnene açarız, e dahi P»ja Duhteri pâkîze meraklandı, daya petle uryan gordu. Mekkâreci Mus E sîilenmış: babanıza soyler, oğlanı çeker, »a hatun usulca sıvışıp sordu: tafa peşrevde, en onde bir hârıka Ş Korkmavın, bır sev vok. raya alırlar, damat edinirler, oghazırlanan kartala S Halkaı zıkırdekı Mekkâreci idı, uçmaya vuze vu:e sahıJ» y*ic)asmağa lana mansıb verilir, bir gün de Mustafa kandedır? dedı. benzıyordu. bakır' paja olur, vezir olur.. Olanlar naMr,s\o Re\'ın oğlu derazde. Mekkâreci Mustafa kervanla Guzel sevdalı kızın anası kızı E sil olmu,?.. tstı tıtanbulda kay| y o ] a g i t m i 5 t I r . . d e d l l e r . varı bli'ie kadar suda avağa nın yanında: E makam olan Kara Mustafa Pa?a'.. Acep ne zaman ddner? Sovle bır oğlum olsaydı! deB!r «ipahinin oğlu olup Koca Kop E ~ Sen de korkma baba dıve Belgrad kervanıdır, ikı aydan di. ruiunun uşağı değil miydi'' Ko'unevvel donmez. Dava hatun bu takdırı ilk fırsat dan tuftu, ıçeri a!dı kızını verdi. bjl<k(i'<ırı buna daOğlan, Kaplan Pa=a kızının ken1 bılıp, hanımınm Kuiağına eğıldı. E f^zl 1 cü'mi'sleı Bugun padiîahımız adına tura çedisine gonul verdiğıni Beigrad d bır benzerinin değıl, ashnın oğul ker veziri âllşandır'. E Hizmetkârların isyanı Ertes! hafta cuma günü daya ha nuşünde oğrendı. Haytalık voluna olabileceğini söyledı. c apıp kendını naza çekmedi. vme Kaplan lâkabını taşnan bır ada1un veliniraetinin sevdalı küçiik Jngılız Kıral Sarayının hızB u bir cuma gunu zıkırden evvel ö mı pençesıne aJmı^ ve ustune oraıada. bır Fransız gazemetkârları isyan halinde. Dunkızını yine Güreşçiler Tekkesine v nune çıkıp kendısım bır koşeve tak getirtmemış bu paşa kansı, bir tec:sı, Amerîkan şımendıfer a buyuklerı arasında. pırıl gofurdü. MekkSreci Mustafa *a çeken ve bu sırn açan daya hatukırahnın vânsı Fabrıce G. pırıl sırmalı esvaplar içinde, kızının yu?üne baktı, bir daya havine zıkir halkasında idi: yüz, o na: Gauld'a, Pıca=so hakkında bır akla hayale gelmez luks bır tunun gozlerine ve derham nakış kavbolup kaybolup görünen günes haber verıjor. Madam Goult Pasa baba henım gıbi mekkâ aldı. kaçlarını çattı: parçası; kâkül, o güzel yüzü kâh dıjor, kırk senedenberı, dunrecı parçasmı damatlıga Tâjık goörtup kâh açan sihirli nikâp: EÖZ, Bu lâfı bır daha isitmiyeyim! yanın en nadıde sanat hazıne1 rürse, bajıma konan devjet kuşu dedı. «Allah » dedikçe semavg hayran sıne sahıp bulunduğunun farvehavran açılan ve «Allah'» dedlk nu elbet ki kaçırmam,' ama kında bile değıl. Barı yerıni Hıç tereddut etmemelıdir; bu ka kendı«ıne ben so> Iıyejım. çe vere te?limiyet!e çevrilen o ko lâkin ben de gencim, o paşanın kı dında dışılık hırsı. ana jefkat'nı zı özürlu ıse bana yazık olur, de j Meğer. Picasso, 1921 sene yun gozleri: kalem kalem parmak boğmuştu Kızının Mekkârecı Mus dı. sınde, Madam Gauld'nun Juan lı e)!er iman kuvveti ile kavussafasını Şüphesız kı haklı ıdı daya ha tafa gıbı bır nevcıvjnın Los Pons'dekı La Vıgıe adlı muş ve kalem kalem parmaklı asurmesıne fahammulu voktu. Satun: meşhur vıllâsını ikı aylığına yakîar vere iman celâdeti ile bat Kız buradadır çehbazım' de rayı humayun donüîunde dava hakıra ile tutmuş. Kıra bedelı mı^tı Daya hatun da kabul etti dı. 0 zamana gore onemlı bır patunu şiddetle azarradı, hattâ toW. bu Mekkâreci Mustafa elhak ra • tkı bin frank. Bır merdıvenın üst ba^ında 0 duh katladı Kızını, tabanı varık bosbin içinde. on bin, yüz bin nevciBır gun Picasso, villtnın gateri pâkize, alt başmda mahbubu ] tancı neferlerı ile ^lleşip opuşup E van içinde bir tanedir Kimseye rajının duvarlarını çırılçıplak zlbâ, Leylâ ile Mecnun misali ba kucaklaşan meydan çıplagı va|lı Jezdirmeden kafes soladan çıktı gorunce, bunları, bari bir ha\at arasında yafiyan böyl»kıstılar. Yaşları uygun. gıizellik oğlana veremezdı. ve tekkede canlardan birine sorfreskle susleyeyım, demıs. Bu »ine mutlu adamların ne derleri denk, yalnız biri paşa kızı, öİkı gun sonra dayı hıtun Isfandu: fıkir o kadar hoşuna gıtmış ki bürü mekkâreci idi. Evvelâ kızın l bula gonderıldi. MİIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMf gunlerce kendinı b u ışe v e r mıj, duvarlar baştanbaşa suslenmı» BAY OSCAR: Kıra muddetı bıtınce, Pieasso, vıllâdan çıkmış. Neden sonra, gunun bırınde taahhutlu bır mektup almış. Kendısin den, kırlettığı duvarlar ıçın seksen frank tazminat ısteniyor. Bu seksen frankla, 0 kirlenen duvara bır sıva yapılmış, fresk ortulmuş. Şımdı bu seksen franklık tıvanın altında belkı de gerçekten bir servet yatnor. 2 Oğlanı kızın dengi buimadılar I ıardatl Dedikodu Hizmetkârlann isyanı Du na bır çare bulmuşlar. Asıd E sulfunk dolu gayet buyuk fıjj; çılara hurda demir dolduru ~ yorlar. Krıstal halinde demir E sülfatı elde ediyorlar. Sonra, Ş bununla toprakları ve ağaçlan = tuluyorlar. E Dümen Dolabı Yazan : Muzaffer GÖKMAN MADENt Ftîji Kl'Tl'SU Kuluphanelerde dzel çalışmalar >apan ve çalışmalarıııı da çaiımızın ıcabı olarak fıv lere çore düzenlnen, sistemlı çalışan kimseler için, resimde coruldüâü çjbi madeni, kapak lı ve sapı olan fış kutuları >apılmıstır. Ru kutnlar da digerlerine benzer. Ortadaki madeni çubuk, lıvlerın duşmesıni önler Fışler. ılerı ı t «erive rahatça ovnar. 9 x 14 x 28 santımetre çapındaki fi$ çekmecesne. orÇeşitli anlamlara mütnkün olabılen vazımızın baslığı, yalnız \e \alni? dumen \e dolaptan ibarcttir Kısacası; kütuphanenuı dümenıdir. Kocaman tekıie\i bir hareketle isteııılen \ere \uneltebilen kaptan koskund^kı dumen kasnağr. kocaman kam\onu bir anda donduren şoforün direksnoııu gibı. kütuphanelerı de dtindüren, konu«turan, onlara canlılık veren katalog dolaplarıdır. Bu kadar çok demıri nere ^ den bulu>orlar dı> eceksmız. S Havaı adasında bulunan bu E yuk bır ananas çıftlığı, hur Ş da demir elde etmek ıçın gun s de uç eskı otomobıl kuüanı E jormuş AmerıkaJıIaıın butun duma>a odunç pdra verdıklerı halde şım dı kendılerı az çük para sıkıntı" «1 çekıjoılar. Amerıka hazıne ciıE rektoru Davıd Bell, bır send ^ torun ılerı surduğu yenı bır Z \ergı lıUnnı cıddıjetle benırr. ~ semış Bu senator, mukellef E lerden boylarına ve kılolarına Ş gore vergı ahnması fıkrındeE • = Yazan: R. E. Koçu Resiınüyen: S. Bozcall Bo>u 1,8" olan bır kimse se nede yırmı dolar vergı vere Ş cek, boyu daha uzunsa fazla = santım başına on dolar daha Bel genıshğı ıçın o\le, ayak Ş buyukluğu ıçın oyle ^ Bunu haber veren Fransız S lar, bızım ıçın korku yok, dı ~ yorlar. Beşıncı Cumhurıyet S devrmde bızden boyle vergı a = lınmaz. Cumhurbaşkanının bo s vundan bosundan dolajı. E Bir kütupbanede 0 1 binler1 re kitap, dergı bulunabilır. liu basılarııı fı^leri katalog ku tularına >erle>ıuedıkteıı, oku\ucuuuii parmjkları altında di le gclecck Mkılde lıazırlaıımadıktaıı sonra kutüphane; ki tap Mğııılarıııdan ıharet bır depodur. Kutuphaııenın değeri, katalog dolabıııdakı, katalog çekmecelerındeki fış sa\ısı ile olçulür ve değerlenir. talanıa 750 kart sığar. lstenı lcn sckilde ııotlanraış ve ber zaman kontrol edilemesi mum kün 730 kitaplık kocaman bir kutüplıane özeti. elde her >ere ta.yııabilır. Bu kutuların çapıın kütülterek, daba küçiik not fisleri için de kullanılraası mumkündür, KATALOG DOLAPLARI Fiş çekmecelerinın bir ara>a toplanmasiyle mcydana gclir. Kitaplarm sayıtına ve ihtiyacma gore iki kutu bır araya gelebileceği gibi 48 ve bat tâ daha fazlası da bir dolap icinde toplanabihr. Büvük kiitıiphanelerde bu dolaplar bir ara\a getirilmek suretiıle bloklar. servisler, battâ sa lonlar düzenlenir. Resminj gordüfünâı dolap 15 gözlüktür. Boşluğuna bir çiçeklik konulması miimkun olduğu çibi, bir kaç müraeaat kitabı da yerlegtirilebilir. Bu res\m örnek totuUrak, iki >anlarda boşlak bırakılarak kitap yerlcştırılmesi, üst gırada 6 8 çekmeceye yer verilerek, altta iki, faattS fiç «ıra raf yapılması da düşünulebilir. 3000 citlik bir kütüphanede, 50 santtBMtre Bznnlpjtnnda fiç flstte, Oç altta olmak fizere alti çekmell dolap kâfi irelir. * E ^ 1d «S Amerıkanın bujuk otomobıl ~ yollarından bırı uzerınde bır kulup var. Adı Le\lek kulu Ş bu. Pek >enı bır kulup değıl ~ ama, on uçuncu uyesı daha bu ~ hafta kajdolunmus Bu mu ^ nasebetle bır de toren yapıl ^ mış S Üyelerın azlığı kulube gırme E nın zor olmasından ılerı gelı ş yor. Kulup, yalnız, annelerın = do|um >apmak uzere kliniğe güturulurken yolda dun>aja E gelenlere mahsus. Uyelere ve Ş rılen vesıkalarda «fılân gun, Ş fılân saatte, şu kadar kılomet rede dunyaya gelmıştır» diye Ş yazılı. E Akli muvazenesinin bozuklu = ğundan dolayı Nuremberg dâ'/a ş «n dan sonra, Spandau hapıshd nesine atılan ve bu «ayede asıl ^ rraktan kulrtuian Rudolf Hess = şımdı avukat arıyormuş. Dava ^ • E Kutuphanelerde kullanıJan fıslerın, kart ölçülerinin gtandart olarak 7,5 x 12,5 santimetre olduğunu sövlemistik. Genel kuluphanelerde baslıca; \azar, çeviren, kitap sdı \e konuva göre hazırlanan fijler, resimde görüldüju üzere bn çekmecelere alfabetik olsrak yerleştirilir. açacak. Şımdıye kadar patronu = Adolf Hıtlenn eserı dıye bili = uen Meın Kampf'm asıl muell:s £ kendısı olduğunu iddıa edıyorE 1 Acaba onu değıl de delııığıniŞ bır kere daha mı ıspat ^rmekz; istiyor? E Amerikan vecizeleri = Dünya basınından derlemeler JANE'IN KJZI 251 Dunya ananas mahıulünün yuzde dokmnını Havaî adaları verir. Halbuki ada toprakla rında demir yoktur. Bu yüzden ananas mahsulunun larımtrak. hastalıklı ve cılız olmıtı ıhtımali var. Yerliler, bu İf Bol fıkfa anlatanlar, ~ kendısım son derece kuvvetli E hâfızaya sahıp, başkalarıru da ^ hâfızadan yana «on derece tt Ş kir kisıler sanırlar. = if Güller solar, roman E tizm tukenir, ama ırsd ve taiz. s surup gıder. E if Çalışan bir koea, iyi E twist yapan bir erkeğe mürec Şeahtıf. E FİS DOLABI ÇEKMECESt Fişlerin alt kenarında bulunan \n\arlak delikten geçen madeni bir çubuk, tislerin düs mcsini \e \er defiftirmesini onler Yeniden gelen kitaplara aıt fişler, çekmecenin arkatıııa kadar uzanan ve neu dı»arıda bulnnan çubnfcnn kelebeği açılmasiyle, çubnk öne alınır, yeni fiş alfabetik «ırasına konaldnktaıı rnnra tekrar yerine takıhr Fiş çekmecelerınin bir araya «elmesivle de fiş dolapları, kataloç dolaplari meydana gelir. Bir tek çekmenin yapılması o kadar güç olmadığı balde. birıesen çekmelerden meydana gelen katalog dolaplarının vapılması haylj güçtür. Çok az malzeme kullanılmasına kar^ «ılık, büvük emek gerektirir. Çekmelerin her boşlukta serbect çahsması ^erektifi gibi. çubnkların karton deliklerine Cöre avarlanması, kartların ve bunların üzerine takılacak olan (Bolme fisleri), (işaret fıv leri> nin, cekmeceve girip rıkarken takılıp, bırpalaıımaması Iâzımdır. ^ıııııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiınıııııııııiHiıııııııırııııııııır. «CUMHURÎYET. in ZABITA ROMANI: 41 ganster, onu bir kere daha ıkaz ıtmeğı ihmal etmemısti. En küfük bjr teşebbuste bulunacak olursanız ilk kurşunj arkadaşınız yiyecektir. Ona gore aklınızı başınıza toplayıp çocukça bir harekette bulunmağa kalkısma yın. Alı zatcn bu sozleri beklemeden hemen arkasmda oturduğu Pennvnın ensesı^e tabancasım dajamı^tı. Bu âna kadar bır kadmdan btk lenmıvecck bır soğukkanlılıkla hutun o!a%laid kar=;ı ko> ma^ını bılen Penn\ nın artık tahammulu tas mıs, hıçkırıklarmı tutamamıştı. Bu faatte tamamen bosalmıs dar sokaklardan fieçerek suratte vol ahjorlardı. Yalnız bir defa senış bir caddevı de katedip geçtılerse de burada da kimselere rastlamadılar. Yo! bo\ unca tek bır poh^îe karşüa'mamı^lardı. Yolculukları, beş dakikadan fazla surmedı Limanm yine tenha bır yerinde araba durdu. Bır ha\lı u^aktaki bır me>haneden sarhos denızcilerin seslerı bir lâternanın usultularma karışıvor, muntazam fasılalarla çıkan mendirek fenerınden baska nhtıma sıra sıra bağh teknelerin hiç bırınde en kuçuk bir ısık görunmuyordu Etrafı vo^un ve kokmu? balık kokusu kaplamı^tı. Harrv. onune kattığı Bıll ile Penn''ji rıhtım bo\unda sekız on adım yuruttükten sonra tas bır merdivenm onune celdıler. Bu merdi\en beton ayaklar uzerine oturtulmuş tahta hir i>=ke!e.\e ıniyordu. Bıll, iskelenin ucuna bağlı buvücek bir baiıkcı teknesinin arka kısmma buvuk harflerle Şamba kelimesınin yazılm's olduğunu gordu. Merdıvenlerden inerlerken Harry ikı parmağını afizına goturerek bir ıMık çaldı Bunun uzerine teknenın guvertesınde bir gölge belirdi. YAZANZH.MC CUTCHEON CEVfREAi: B . D Saat onu geçerek butün müjte lirmijti. Zafıyet ve âıap bozuklu tü juzuk hakkında bu ^d.^ar açık rılerinin «Albay» diy« hitap cttik ğundan bütun vucudu titriyordu. bllgı olmasa ioi, El Negro'yu ya Albay onun bu halini gorunce kalamak n»ifden akıllarına g»ıtleri barın sahıbi geldi. John, onu gorunce daha fazla dayanamıya yumuşadı. Harry'nin dalaverelı iş cekti lerine burnunu solrmak istemezdi rak yanına yaklaştı ve sordu. Nereden bıliyorsunuz bu mi Bu gece Harry'nin buraya uğ ama, karsısındakinin hali de haki lumatı benim verdiğımi? rayıp uğramıyacağı hakkında bir katen yurekler acııı idi. Etrafına l'atıon »cyledi. fıkrıniz var mı acaba* bakındı. Kimsenin duymıyacağına Kım bu patron? Kısa boylu, pos bıyıklı adam kanaat getırdikten sonra yavaşça: Harry'nin yüztıcdeki ifatle bır Onu muhakkak bulmak itter denbıre değisti Harry gıbı saıbeli bir adam hak kında kendisinden malumat isten seniz limana inin dedi, bu îşte bı.n'i hiçbir zaman ığremesmden hıç de hoşlanmamıştı.Ho de ekseriyetle SAMBA adındaki nemiyeceksi ıız Farzı muhal og^murdanarak: teknesindedir. renıeniz bile, bu, ancak olumuııaz Ne bıleyım ben dedi, k«ram« Tesekkür ederim. den on dskika evvel olacak*u. tım mı var. Hem kahyası raıytm Ama sakın benden öğrendiğlBill'in zihrjce bır sual saplan ben âlemin ni duymasın. roıstı. Hamduşi, bilhassa bu j u Hayır, her akşam buraya uğJohn, onun »on eOmlaaiol duy zük faslını taşından gizlemı? ve rar bılıyordum da. mamıştı bile. Sarhoşlar gibi yalpa bunu bır koz olarak kendıne s?k Çok şukur kesti artık ayağını. lıyarak tokağa fırladı. Bafi hâlâ lnmı»tı cGunahkârlar Sendıkası> Kaç gundur yuzünu gormedim. çatlıyacak gibi ağrıyor, mideıi ie mn jefi, bu^u kimden öğrenmış o Acaba kendısinı nerede bulu na halde bulanıyordu. labilirdı? rum dersiniz? Harry kolundaki saate baktı * * * Dedik ya, kâhyası degiliz eliHarry, masanın üzerine çıkmi| o | On buçuk olmu?. Haydi bncalemın dıye. turmuş, bir taraftan elindekı oto 1 lım artık yoli duzülünuz. Arkasını donup yürüyeceği »1 matık tabanca ile bir takım huner I Buıunduklan binanın bıraz ı ı e rada John, adamın kolundan ya ler yaparken, diğer yandan da, risınde sıyah renkte kapah bir kaladı. «merdı kıptı» kabilinden marifet P'jıel araba duruyorud. Bu ncvı £. Sızı tâcız ettığım için özür di lerini anlatarak ovünuyordu. r^balar t unyanın her tarafı.ıda rllerım Fakat bu bır hayat memat El Negro'yu da kimin gebert duğu gibı lancada da küçük e«\ a meselesı. Harr.v'yı muhakkak gor tifini size sriyliyeyım mi? naküvatında çok miktarda fu''amem lâzım. Bill. nıldığı İçin kimsenin dikkat uaT:ı Ne ustume vazıfe benım sizin Ona ne hsret dedi, »abit ki rını çekmesi bahis mevzuu olmazkırlı ışlerıniz . Rahat bırakın be sız. dı. nı Evet ana bunun mesulü de Ali, Bill'i arabanın eşya konma Rıca ederım vardım edın baga mahsus olan arka kapısından na Yalvarırım sıze Ben mi? Xe bmdirirken Harry de Penny'yı yaMu^azenesını muhafaza edfbil Tabıi %i7'ir 2 Pol' nına oturttu ve bizzat dıreksivo mck ı<,ın ikı elı 1 le da\an Raymond'un >uzuğu hakkında ma nun basına geçti. Motorü çalıştırmı ş, alnında ırı ırı ter tanelerı be';uıiiütı kım vercı? Eğer elUrınJe madan evvel Bill'e doğru donen l.aure'un keııdisini bir köseye çekmesı uztriııe l.ucien sordu: Bir sey mi sövli>eeektiniz? E\et. ^eden mcyus olduğunuzu hilhornm. Demek siz bu kadjr bedbshtsınız o. le mi? Onun evlenmiş olması >'/i coU mııteesvır etmiş eilıi. Kimdcn hah.spdİM)r«urıuî'? Valanün'den. Korknıayın bizı dinliven yok. Bunun üzeriııe l.ucien konusmağa basladı. «Evet ctrafta kimsenirı bulunmaması isahet. Kendime hâKim olamamaktan korku\ornm. Fakat sırrıma nasıl vâkıf oldunuz? \'oksa bunu size o mu söylcdi? HaMr Valantin bir se\ so\lemedi am» ıstırap tektıcinı çord'im Nisıl olur? Mö>>o BusweıVle evlendi! E\et ama onu se\miyor. Demek beni unatmamış. Bunâan emın misiniz? Elbette. Sizi görünce ne kadar sarardığını görmediniz mi? Benitn aııladı;ım onun benden kaçtıfıdır. Bu kadar insan önünde baska n e yapabilirdi? Beni dinle\in: ben ikinizi de severim. Dcrdinizi hana anlatın size yardım için elimden geleni yaparım, (Aıkası \ aı) (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear