25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere«Bünyemiz...» Bugün C.H.P. Meclis Grupu Başkan Vekillerinden İbrahim Öktem'in birkaç güıı önceki bir basuı loplantısmda söylediği bir söz üstüııe konuşmak istiyorunı. Sayın Öktem; yatırunlar ve verCİler konusunda açıklamalar yaparken: Prof. Kaldor. iyi bir maliyecidir. Komünist değildir. Ama verdiği rapor da bizim bünyemize uygun değildir... demiş. Prof. Kaldoı'un dünyaca tanınmıs bir otorite olduğu artık Türkiyede bile lıcrkesin bildiği bir hakikat haline gelmiştir. İnsan aklını kac.1rma7.sa veya pek ahlâksızlasmazsa Kaldor raporunu komünist eğilimli olarak damgalamak giilünçlüğüne düşemez. Kembriç tniversitesinin nrofesörlerinden birinin; Türkiye Cumhuriyeti İsmet Paşa lıükümetine: komünist düzen teklif eden bir resmî rapor sunması ne demektir? Bu türlü maskarahkları sahipleriyle birlikte kargaların tehessüınlcrine terkederek asıl konumuza geçelim Asıl konumuz ibrahim Oktem"in soylediği 5u cümleyi tnhlil etmektir: Kaldor raporu; bizim bünyemize uygtın değildir. Bu fikri ilk olarak İbrahim ÖktenVden duyuyoruz. Son yıllarda pek çok sorumlu politikacı bu kalkanın arkasına saklanarak akan sulan durdurmak amaciyle çabalamaktadır. Partisiyle; başkaniyle; vekiliyle; üyesiyle bir kalabalık koro; bu mantığın tütküsünü söylemektedir. Bu türkünün değismez nakaratı da hep aynı formüldür: 9 Teklif; bizim bünyemize uygun değil... Ama; politikacıların ağzında ortak bir savunma vasıtast halinde sakız olan bu mantığın karşısına ister istemez su sonıyu çıkarmak 7orundayız: Biz Türkiyenin bu bünyesini olduğu gibi muhafaza ettnek mi istiyoruz; yoksa değijtirmek için mi çalısıyoruz? Eger ;u geri düzeni; su ilkel bünyeyi olduğu gibi muhafaza etmek amacında isek sayın Öktem ve onunla aynı ağızdan konuşan partilcr ve politikacılar haklıdırlar. O zaman bu bünyeye aykırı gelen her teklifi: Bu teklif bizim bünyemize uypun degil.. der ve rafa kaldırırız. Halbuki öyle sanıyoruz ki; bugün Türkiyede bünyeye uygun değil; bilâkis bünyeye kars.it bir takım düşünceleri gerçeklestirmek yolunu tutmak gereklidir. Bir küçük örnek verelim: Atatürk'ün desteklediği kanunların çoğu; bünyemize uygun kanunlar mıydı? En basitinden; Medeni Kanunun; o zamanki, hattâ bugünkii Türk toplumunun bünyesine uygun olduğunu kira iddia edebilir? Çok kadınlı bir evienme düzeninden; ejitliğe dayanan evlenme düzenine geçmek için nasıl «bünyeye karşıt» bir Ukım tedbirler almak mecburiyeti varsa; aAğalı» bir toprak ditzeninden «Ağasız» bir toprak düzenine geçmek İçin de, «ynı jekilde bünyeye karsıt bir takım tedbirlerin kanunlaşması gerekmektedir. Yoksa, bugünkü bünyemizi destekliyecek tedbirlere kavuk gallamak. memleketin çehreslni deği$ttrecek her tedbire karşı da: Bünyemize uygun değildir... diye pafavana knrmak bas. ödevimiz haline girer. Bu türlü bir politikanm da herhalde memleketin hayrına bir davranış. olmadığı meydandadır. Şurasını B. İbrahim Öktem, bizden iyi bilir ki, Türkiyenin bugünkü bünyesi ile orta seviyede bir Batı toplumunun bünyesi arasında dahi yakın bir münasebet yokrur. Hangi bünyemizden söz açıyor. hangi bünyemiz adına teklif reddediyoruı Biz ağah, seyyitli. seyhli, bir g*rip ve ilkel düzenin bekçisi miyiz ki; reform tekliflerinin kargısına: Bu teklif. bünyemiz* uymaz... diye çıkalun.. Türkiyenin ilerlemesi, bünyemize uyffün değil, bünyemize •ykın tekliflerin gerçekleftirümesiyle mümkün olacakhr. TARİHİ BAHİSLER ^^^^^»^.%.^ i En wn model ORAVOX işitme cihazlan cazip eörünüşîıi, h*fif, küçük, kuvveüi ve ucuzdur. SUAT KARABEYOĞLCJ, Velialtmdar Han 121; Galata Tel: 44 19 29. AĞİR İŞİTENLERE Ş n f ) t Faal 7854.16702 ! Işçi Sigortaları Kurumu Istanbul ! Satmalma Müdürlüğünden: * 1 Kurumumuzun Eskişehir, Aydın ve Kayseri Hastahanelerinin ihtiyacı bulunan 5 grupta 49 kalemden ibaret 4117 parça madenî ejya idart ve evsaf şarrnamelerine göre gruplar halinde kapalı zarf usulü ile Batınalınacaktır. 2 Satmalma işi aşağıda belirtüen gün ve saatlerde yine gruplar halinde müdürlüğümüzün bulunduğu Beyoğlu Bahkpazan Kalyoncu KuUuk caddesi Nallı Han kat 4 deki 2 No. b Satmalma Komisyonunda yapılacaktır. Teklif vernıe S»tın»lm» Satmalma Grnp tarihi ve laati saati tarihi No. 11,00 de 14/12/1962 Cuma 10 na kadar » 1 0 >> 11,00 de > 14 » • 15,00 de > 14 » » 15,00 de » 14 • » 15,00 de 3 Bu işe ait ?artnameler her gün mesaî saatleri dahilinde komisyondan bedelsiz olarak temin edilebilir. 4 Usulüne göre hazırlanacak kapalı zarflarm her gnıp için ayrı a>Ti teminatları ije birlikte en geç >ukarda beUrtılen teklif verme tarihi ve «aatma kadar Komisyon Başkanlıgına makbuz mukabiU venlmesi veya tâyin edilen (tekÜf verme tarihi ve .saatinde) saatte Komisyonda bulunacak jeküde posta ile iadeli taahhütlü gönderilmesi lâzımdır. 5 Bu «aatlerden sonra verilecek teklifler ile postada vâki gecikmeler kabul edilmez. 6 Kurumumuz artırma, eksilrme ve ihale kanunun. tâb! I II III IV V 14/12/1962 Cumı 1stanbul, haşÇatiadıkapı da^^•**^"^** Yazan: metli kubbelerle, hilindeki Küçük nârin minarelerin Ayasofya camii tanefis çerçevesi için mir edilmiş ve su dedir. Marmaranın yolları yenilenHalicin ve Boğazmişti. içinin üstünde yükselen yedi tepe, dığı sene duvarının dışında bir Üsküdarda Mihrimah Sultan cabeş yüz seneyi bu benzersiz mima şeftali ağacı bitmiş ve ağaç dördü mii piçgâhındaki mektep mükemri üe ebedileştirmiştir. bir okka gelir şeftaliler vermeye melen tamir olunmuştur.. Orta Asyadan kalkıp çeşitli de başlamıştı. Sonraları civarda çıHavaların soğumasını fırsat biFatih camiinin etrafında yâki lerek, yüksek fiyatla satış yapan virjer ve medeniyetler yaşayarak kan bir yangında camiin bir kısmı Baş, Ayak ve Çifteler tâbir olunan 20 odun deposu sahibi suç üstü ya Istanbul kapılarına varışımızdan ile bu ağaç yanmıştı. I medreseler tamir edilmiştir. kalanmıştır. Belediye Zabıta me bu yana Türk sanatının, Türk zevlstanbulda cami ve mescit inşaaMihrişah Sultan vakfından Çırakinin en ince örneklerini vermiş mutları tarafından yakalanan otının en hummalı devri 16. asırda ğan Barayı kurbünde Yahya Efen bulunuyoruz. duncular hakkında koğuşturma ave Mimar Sinanın devrindedir. ÜnBursada, Edirnede inşa ettiğimiz lü mimarın lstanbulda yaptığı ca di camii yeniden bina gibi tamir çılmıştır. ve inşa ve civarına yeni olarak Öte yandan depolarında târife âbidelerden sonra Bizans sanatı milerden bazıları şunlardır: (Ba mektep, muvakkithane ve tekke i ile temasa geçmek, îstanbulu ve lat camii, Hadım İbrahim Paşa bulundurmayan odunculara da Ayasofyayı görmek şüphe yok ki camii, Bali Paşa camii, Rüstem yapılmıştır. ilk ihtar yapılmıştır. Yine aynı vakıftan Halıcılar Köş j mimarimize yeni bir gelişme hızı Paşa camii, Hacı Mahmut Ağa caBelediye Başkanlığı. tesbit edi • vermiştir. kü denmekle maruf mahal civalen târifenin üstünde satış yapan i Türk cami üslubunun Bursa ve mii, Zal Mahmut Paşa camii, Oda j rında kâin Mevlâna Şemsettin Feoduncuların Belediye Zabıta Mü , Edırne devirlerinden sonra yeni il başı camii, Hatun camii, Defterdar nari hafidi Bursa Kadısı Alâeddin dürlüğüne bilditümesini istemek ! hamlarla inkişaf etmiş örnekleri Süleyman Çelebi camii. Sinan Ağa Efendi raethumun ihyasına muvaf camii, Mihrimah Sultan camii...) fak olduğu kilisedejh çevrilen catedir. ' Istanbulda görülmüştür. Evliva Çeîebi Mimar Sinanın vap mi, hayli vakittenberi harap ve I 15, 16 ve 17. asırlarda Türk mim k a a h i k e n a r a s a r f l i l e ta ^'"^ P " „.. , , ~ • ' marları elinde ve klâsik üslupta tığı me^cUlenn sayısım da 313 öla i P m i r birbirinden güzel camiler Hurnyet meydanının 2. kısım: K . r h i r i r ı H . n „,;,., „„.;, yapıl rak gostermektedir. Bu devirde İs I t e edilmiş ve civarına bir de meK ., projesi tadil ediliyor mış 18. asırda ve daha sonraları tanbulda yapılan camilerden biri P yaptırılmıştır. Birinci kısım inşaatı tamamia rokok» ve ampir üslüpta camiier de Üçbaş camii diye anılırdı. SüGalatada Arap camii civarında narak Hürriyet Meydanının ikinci gorülmeye başiamış ve bu yapılar leyman Pak adında bir berber üç ] daha evvel yânmış bulunan Emekkısmı peyderpey ihale edıımeic da Rum ve Ermeni mimarlar da başı bir akçeye tıraş eder ve bu i yemez Hüsamettın Mescidi yeniden »utetiyle tamamlanacaktır. Bu a çahşmıştır. parayı biriktırirmış, bu suretle bi 1 yaptırılmıştır. rada birinci kısım ınşaat «rasınMihrişah Sultan vakfından Fiîâtanbulun ilk camüerinden biri riktırdiği paradan bir cami yaptırda meydana çıkan tarihi eserlerın olan Fatih Sultan Mehmedin ismi mış ve cami Üçbaş camii diye anıl ruzağa mahallesinde Sirkecf Mustafa Ağanın yaptırdığı cami evvelkorunması, yükseklik riurumları ne izafetle yaptırdığı büyük cami mı.ştır. nın'halli için ikinci kısım ınşaat dir. 18. asırda ve III. Mustafa devII. Mahmut devrinde lstanbulda ce yandığından yeniden yaptırüprojesi tâdil edilecektir. Tirtil pro rindeki büyük zelzelede bu cami eski eserlere büyük bir itina gös mıştır. jesi, genel pfojeyi düzenliyenler de yıkılmıştı. ' I. Abdulhamidin Bahçekapıdakı terılmiş ve her yıl bir çok cami, tarafından hazırlanmaya basUnIII. Mustafa ceddinin camiini çeşme, medrese ve benzerleri tamir medresesi tamir olunmuştur. Bamıştır yalnız şadırvan avlusunu bırak olunmuştu. Hukümdar diğer taraf ' büssaaade Ağalannda» Edirneli mak suretiyle yeni baştan yaptır tan şehri yeni yapılarla da süsle '. Mehmet Ağanın vakfından Maltetsrael sert buğday talep pe karyesi civarındaki çeşmenın su i mıştı. Padişah, yeni Fatih camiine mişti. ediyor | 1185 senesi muharreminin onuncu Bu devirdeki yapı faaliyetine bir yolları tamir olunmuştur. Israelden bir fırma şehrimız TiBeyhan Sultan vakfından lstani cuma günü gitmiş ve o gün yenicaret Odası Başkanlığına mtiraca 1 çeri sakalarına (Mısır Zeri mahbu misal olmak üzere 1247 senesiade bulda Kapalı Fırında kâin daha tstanbulda tamir edilen eski eserat ederek memleketimir.den sert bu) ihsan etmişti. evvel yanmış Serviler mescidi ve lerin bir listesini veriyoruz: buğday ithal etmek istediğini büimamına meşrutehane yeniden yaFatih Sulta.ı Mehmedin îstanEyüp civarındaki . Baba Nakkaş dirmişti». bulda yaptırdığı ve bugün de mev karyesinde Baba Nakkaş camii, pılmıştır. Israelli firma ilk parti 25 bin cut camilerden biri Topkapı SaraKadıköyündeki Osmanağa camii tonluk buğdayın derhal sevkfdil yındaki Ağalar camiidir. Bu cami Fatma Hatun Mescidi, Defterdar tamir olunmuştur. j'Derviş Efendi Medresesi ve Baba mesini ve diğer p.artilerin de 60 zamanla harap olmuş ve 1925 yıSüleymaniye camii etrafındaki gün içinde yüklenmesini. istemek lında tamir edilerek sarayın III. i Mustafa Mektebi tamir ve tecdid Talebei Ülüm medreselerinden Satedir. Ahmet kütüphanesinden maada edilmiştir. III. Selim validesi Mih lis ve Rabi isimli maruf medreseTeklifle. Toprak Ofis ilgilenmiş bütün kütüphaneleri buraya topla rişah Sultanın Eyüpteki mektebi ler tâmir v hatibine meşruta ev e narak Ağalar camii Yeni Kütup tamir olunmuştur. tir. yeniden yaptırılmıştır. Evkaf hazinesi tarafından külüBindiği otomobilde intihar hane diye anılmaya başlamıştı. Bu uzun liste diğer tâmirler ve Fatihin yaptırdığı camilerden bi yetli akçe sarfı ile eski Ali Paşa yeniden yaptırılan eski eserlerin, etmek istedi ri de Eyüp Sultan camiidir. Bu de kurbünde vâki Hırkai Şerif camiiMecidiyeköy Guvenovletde ctu virde hükümdardan maada vezir nin kubbesi ve iki tarafında ricale camilerin isimleriyle devam etmek tan 16 yaşındaki Meîırika SdatCl leri ve devrin ileri gelenleri de ca ve kadınlara mahsus fevkani mes tedir. lar dün öğlcden çonra evden çık miler ve mescitler inşa etmişlerdi. citler yeniden inşa edilmiş ve şeyh Makaleye son vermeden evvel mıs ve bir taksiye binmiştir. I.eBu asırda Elvan Çelebinin yap efendılere mahsus dahiliye ve ha \ 19. asırda lstanbulda yaptırılan baventte taksiden inen genç kız ec tırdığı cami halk arasında şeftali riciyeîer daire tamamen tamir ve zı camilere dair notları da buraya zahaneye girmiç, buradan bir şife cami diye anılırdı. Çünkü yapıl I tanzim olunmuştur. kaydetmek istiyoruz. tenftrdüyot alıp tckrar taksıje Çıfağan Sarayı civarındaki Mebinmiştir. Şoför Orhan Durmacidiye camiinin inşası 1266 senesindana eve gideceğini söyliycn Mehde bitmiş ve 0 sene muharrem ayının son cumasını Abdülmecit burika, takside bir şişe tentürdüyotu rada kılmıştı. Bu suretle cami ibaiçmiştir. Müştelrisinin bayılrtığmı dete de açılmış oluyordu. B^ren şoför, genç kızı Şişli Çocuk Yedikule dışında Fatihin yaptırHastahane^ine gotürmüîtür. Mehdığı cami II. Mahmut devrinde yan ! rikanın ne sebeple hayatma son mış ve yine 0 devirde ve 1252 yı] vefrmek istediği tahkik olunmaklında aynı arsa üzerine yeni bir I tadır cami yaptirılmıştı. i * Kimliğî bilinmiyen bir Dolmabahçe üzerinde Sultan Açeset bulundu zizin yaptırmak istediği camiin teSütlüce Ticaret Borsası iskelemelatma merasimi karh bir kış si önünde bir erkek cesedi bulungününde yapılmıştı. muştur. Sandalcılar tarafından is Boğaziçinin güzellıklerinden biri kele civarında görülen ceset suolan Ortaköy camiinin uzun bir dan çjkarılmış ve muhafaza altızamandanberi tamirinin bitirilmena alınmıştır. 25 yaşlairında tahmis olması esef edilecek bir halmin olunan erkeğin uzun bir süre dir. denizde kaldığı ve tanınmayacak Müze yapıldığındanberi "üzerinde hale geldigi Adli Tabib tarafından türlü gürültüler edilen Dolmabahtesbit edilmiştir. ölüm sebebi şüp çe camii de müze bosaldıktan *onheli görülen ve kimliği bilinemiI ra hâlâ boş ve kapalı bir halde yen ceset Morga kaldırılmiîtır. j durmaktadır. Madem 1 böyle idi Silâblı kulüp sahibi I öyle ise 1946 danberi yapılan güyakaiandı rültülere ne lüzum vardı. Sâbıkalı yankesicilerden olan Istanbul Bizans devrinde de birAli Dalmış, önceki gece ruhsatsız birinden güzel kiliseleriyle meştabanca ile yakalanmıştıt, Bir sühurdu. Türk fethinin büyük ve re önce Beyoğlunda bir kulüp ametieni mânası bu kiliseleri muhaçan Ali Dalmış, olay gecesi Büfaza etmiş olmasındadır. Bizant yükbayram Sokaktaki As kulüpte kiliselerinden bir çoğu hâlâ cagörülmüş ve üzeri aranmıştır. Ali mi ve müze olarak medeni dünyaDalmışın belinde 7.65 çapında bir nın tetkıkine a'çık bulunmaktadır. tabanca ile 8 adet mermi bulunmuştur. Silâh ve mermilere el ko nulmuştus:. Yüksek fiatla odun satan 20 oduncu yakaiandı îstanbuldo camiler r Haluk Y. Şehsuvaroğlu HEM NALINA MIHINA "Heil Başöğretmenl» izim kulafımıza kadar akseden şikâ<yetlere göre Ankarada Milli Egitim Bakanlıfına baflı bir ilkokulda bayli tuhaf hâdiseler cereyan etmektedir. Bu tnbaflıklar, Başöğretmenin bu resmî okula mahsus bir forma icat etmeslvle başlsmı$(ır. Ç i | yeşil renkli olan formanın knmaşı, metresi 21 liradan satın alınacak ve mevcut nümuneye göre diktirilecektir. (Halen bütün ilkoknllarda giyilen siyah önlüklerin kumaşı 5 • 11 liradır). Başögretmenin fermanı bir kısım talebe velileri tarafından itirazls karşılanmış, bunnn üzerine okulds bir veliler toplantısı tertip edilmiştir. Oknla gelenler bir şınıfs tıkılmışlar ve Başöğretmen hanım, velilerin yanına gelmek istemiyerek onlars kendi odasından hoparlörle hitap etmiştir(!). Tümü ile hayli parlak olan hitabe, bilhassa şu flç nokta etrafında toplanmaktadır: 1 Çocuklar yeşil forma içinde daha eici olacaklardır. 2 okulu çok iyi bir okuldur. Niye hususi bir forması olmasın? 3 21 lira mSkul bir fiyattır, çünkü fabrika fiyatıdır. tşte hitabe böylece rrihayet b nlmuş ve veliler cevap olarak tek bir kelime söyliyemeden okuldan çıkıp gitmişlerdir. Başkalarına benzemiyen hnsusi renk ve bususi forma merakı, Hitler Almanyası ve Mussolini ttalyası devrinde adamakıllı revaçta idi. Fakat bu diktatörlerin malum akibetleri İle beraber hayli tavsamıştı. Demek şimdi kenarda, köşede yeniden başkaldırıyor. öğrenci velilerine, başka odadan hoparlörle hitap etmeye gelince bu garabet o zamanlarda ve oralarda da yoktu. Bu Ankara ilkokvlundaki tuhaflı|a dair biraz daha fazla konuşursak çok nâhoş şeyler söyli yecef \z. Onun için bugünlük ilgililerin alâkalarını çekmekle yetinelim. . >H % $t 16 kasım taribli savımızda «Vatandaşı bekliyen tehlike» baslıkh bir fıkra yazmıştık. Bunda Antalyadan mektup yazan Adnan Tuzcuo&lu isimli bir okuyncumuzun derdine temas ediyorduk. Dâva şu idi. Antalyada bir hnsasî mahasebe bürostı sahibi olan oknyucumuz, bir müddettenberi hakkında komünistlikten tahkikat yapıldığını, Ankaradan gelen bir Milli Emniyet müfettişinin mfinhasıran bu işle n|raştığını duymaktadır Koyn bir railliyetperver olan oknvncumuz için ileri sürülen ve hiç bir asıl ve esasa dayanmıyan ba isnat ile tahkikat yapıldığı rivayeti, bütün çevreye süratle yayılmakta, hattâ yakın dostları bile kcndisinden vfiz çevirmeye başlamış bulunmaktadırlar. Oknyucumuz devletin herkes hakkında tahkikat yapabileceğine, ama ne nerice verecegi malum olmıyan tahkikatın daha, başlar başlamaz süyu bulmasının vatandaş hcsabına çok zararlı neticeler doguracağına inanmaktadır. Nitekim aynı hali kendi nefsinde de tecrübe etmiştir ve bunun önüne geçilmesini istemektedir. tste mektabunda anlattıgı mesele bundan ibaretti. Okayucumuzun derdine böylece tercüman olduktan sonra duy dnfn endişeye tamamen istirak etmiş ve (Milli Emniyet teşkilâtı) nın eğer agızları bu kadar gevşek elemanlan varsa bunlan süratle temizlemesi eerektiğini söylemistik. Bu fıkra çıkınca alâkalılann mcseleye derhal el koyduklarını bugün memnuniyetle ögren miş bnlunuvoruz. Ehemmiyetle yapılan tetkikler okuyucumuz hakkında Antalyada bu yolda tahkikata girişilmemiş oldugonu kesinlikle meydana çıkarmıştır. Söz konasa teşkilitın bir müddettenbert en güvenilir ellerin kamandasına geçmiş bulnnduînnn da ayrıca sevinçle öğrendik. Binacnaleyh okuvucumuza kendisini tanıyanların asılsız vebimlerine ve dedikodularına kurhan olduğnnu vüzde yüz kat'iyetle söyliyebflecek durumdayız. Müsterih olmasını tavıiye edelim. Cevat Fehmi BAŞKUT 1 TİCARÎ MÜDÜR ; Tanınmıs bir mensucat fabrikası tarafından aranmaktadır. İktisat veya Hukuk Fakültesi merunu, yaşı 40 m altında, yabancı lisan bilenler, ithalât muamelelerine vâkıf olanlar tercüı edilir. Müracaatlar hâl tercümesi ve fotoğrafla olur. NOT: Müracaatlar gizli tutulacaktır. Istanbul Teşvlkiye PX. 31 Cumhuriyet 16685 İYİ IŞIK NEŞ'E YARATIR Uzun ömtîr/ü, az sariiyaih, EDISON normal' ve fluoresant ampulleri ew'n;zcfe ve işyerinizde muhfaç o/c/uğunu* iç açıcı bol ışıği, temin eder. İktisadi Murakabe Müdürlüğü murakıprarı, kasım ayında 3176 esnaf ve müesseseyi kontrol etmiş tir. Bu kontrollerde, 79 manav, 12 bakkal, 60 fırın. 6 kasap. 57 kebapçı cezalandmlmıştı*. Bu araria 4 müessese kapatılmıştır. Ayrıca Pazsıhksız Satış Kanununa aykırı clsrak satış yapan 21 müeiseseye ceza zabtı tutulmuştur. 241 esnaf cezalandırıldı BANKASINDA ]|l^ tLKtN v* YCKSEL, ATİtLASOY ÖMER EVRENİn dogumunu Mont«»l miljdelerier. Î5 Ka«ım İMÎ Cumhuriyet • 16690 ARALÎK 5 RECEP 8 C « 0 Jaleyi yaptp yapmamakta v e y a d ü d j g e V. E. ç S e » < \1 1.38112.38 2R Aralıktaki stnesonu îekiliştnde çansınııı kayhetmemeU için 27 Eklme kadar yatırmış oldugunuı tasarruflarınm 28 Aralık taribine kadar tnuhalazs edinit 2(ı.Marttaki yeni yılın ilk çehilişi için tasarruflarınızı 18Ocak akşamına kadar İş Bankasınd» toplaroıya devaro ediniı. Faal 7847/16676 Komple Plâstik Boya ve Parke cilâsı Ham maddelerı ve tesisah ile birlikte müsait şsrüarla devredilecektir. • Telefon: îl n 03 Reklâmcılık (5029/166S2 1 8.08J13.O4J15.27I17.41: 19.18( «.1» ] 2.271 7.24| 9.4I12.OO E «CUMUUKIYET» in EDEBİ TEFKİKASL 114 Halil o köye " gitmiş, postu bir eski arkadaşının evine sermiş, bir daha da köye dönmek istememişti. Yalak köyüne, kö yün taşına toprafına, kızına kısrağına. Muhtarına Taşbaş.1na durmadan söğüyormuş. Zor kurtardım tatlıca canımı, diyor maş, Yoksa o köylü beni parça parça edecekti... Parça parça cdip de her parçamı bir dala asacaklardı, diyormuş. Yook, hakları da var. Kim olsa, köy, han51 insan olsa onların yaptıklarını yapardı. Çünküleyim ki, efendim, gül yüzlüme söylcyim ki, ben onları pamuğa geç koyup. Adili başlarına beU ettim, diyormnş., Ama el\erinden kaçtım kurtuldnm. Adil den de ben onları knrtardım. Nasıl kurtardım, hir Allah bilir, bir ben bilirim. diyormuş. Bir iki söz söyledim, Adil dize geldi. Ben de 0 köylüye yaptı gımın kefarerini ödedim. Ama o köye. şidemem, çitsem gene. köye ı;irer jirmez, beni eökte demir âökba pişirip knrda knşa pay ederler, diyormuş. tncecikten gelen haber böyle. Sonra bnna benzer bir haber, tâ Torosun yamacmdaki Sürmeli köydtn geldi. Orada da Koca Halil köylüye atıp tutuyor, Yalak kijyünün kanları tüm orospu, her kadını bir doğnraşts dört çoenk doğurur, yaşhlara da ba yüzden yiyecek ekmek. içeeek tarhana çorbası kalmaz, diyormnş. Daha başka k6ylerden, Knşlardan, Kareünden, örencikten ayn ayrı tıaberler geliyor, Koca HaİiI üstüne türlü rivsyetler dfllaşıyordn. Bir şey vardı ki, bu kadar söylentiye bakar sa n Koca Halil kar altında kal mamış, donup ölmemişti. Ama ölüsünü dirisini de kimsecikler görmemişti. Hüsneyle Recebe gelince. kar ların erimeye başladığı günlerde, Bnzdere köyünden bir çocnk onları köyün yüz elli met re ötesinde Kıymıklı koya&ın da görmüş. Saçları upuzun Hüsneyle geniş pnmılu Recep yere diz çöküp oturmuşlar ve böylece biribirlerine «ıkı sıktya sarılmışlar. Çocak onları böyle görünce, sevişmelerini seyretmek için bir çalının »rdı na saklanmış, beklemiş. Gözle rin^ onlardan ayırmadan beklemiş, onların ne kımıldadığı var, ne de kımıldayacağı... Kor karak çalının arkasından onlar» bir iki küçük tas (ırlatmış, taslar yakınlanna düştügü halde onlar gene kıpırdamamışlar. Çocuk da kızmış, onlara boyuna taslar atmaya başla. mış. Seninkilerde gene ses sada yok. Derken çocak çalılann arkasmdan çıkıp yanlarına gelmiş. Gelmiş ki, ne görsün, biribirlerine sıkı sıkıya sarılmıs sevdalıların aralannda. kucak larında daha çözülmemi.ş buzlar. Koşarak köye gelmiş ha ber vermişti. Üç çün önce sevdalıların filü lerini çetirdilcr Köyde bu sev da, ba ölüm üstüne türka yak mayan biç bir genç kalmadı. Bütün kızlar, gelinler, yaşlı ka dınlar birer ağıt sdi'lediler »ev dalılara. Meryemce büe kendi kendine bir sürü ağıt mırıldan dı ağlayarak .. Taşbaşoğlundansa o gün bugündür bir haber almmadı. Ne sevdalılar gibi kar altından ölüsu çıktı, ne Koca Halil gibi hakkında rivayctler geldi. Imi timi bellisiz oldn. Yalnız, Cumali Onbaşı Yüzbaşıya, önüne gelene olayı şöy le anlattı. «Boran tuttu. Ortalık koyn bir karanlığa kesti. Bu anda kulağıma bir ses geldi: Ya Ali, ya Ali... Ya dunyanın ışığı... Taşbaşoğlu önde, bu arkada yürüyorduk. Birden sesle birk likte önümüzde bir ı y patladı. Işık kurşun gibi dağlara doğru aktı. Ben, Taşbaş, Taşbaş, Taşbaş Meraet. dedim. Hiç ses yok. Sabaha kadar bagırdım, yok. Orada gün ışıyıncaya kadar beklcdim. Taşbaş yok. Şu kadar hilâfım varsa çolnğumu çocuğumu görraeyim, Ali beni sofrasmdan kojsun...» Şimdi bahar önüydü, hava gü neşli, ılımanlıktı. Güneşe, bahara serilmiş kadınlar davarla rııı diplerine öbeklenmişler ip egiriyorlardı. Günçşte, parlak renkli. kırmızı, ince bacaklı buzağılar seviııçlc oradaıı oraya koşuyorlardı. Yoğurt süt bolda. AMh Adil Efendi derdi, aaah, un derdi, bnlçiır derdi de olraasa . Aaah, şu inssnda boğaz dtrdi olmasa... Evden eve küçük, eski yırtık teneke parçalannın üstünde ka dmlar köz taşıyorlardı. Bu bahar geldi demektir. Evlerde bü tün kış sönmeden ya/ıan ocakların söndüğüne alamettir. Köyde en degerli araç kibrirtir. O yüzden köylü kadınlar evden eve ksı taşıvarak ocakUrı nı yakarlar. Bu, daha çok alacakanlıkta böyledir. Akşam Ustleri köyün içi yıldız yıldızdır. Bir sabah gözlerinl açtılar ki, bahar gelraiş. Bozkınn bahan böyledir, böyle birden geliverir. Bozkırda bahar çıldırmıştı. Her yılkinden bin beter. Kayalar, sular, dağ, taş, yer, gök yemyeşildi. Ve orman tepeden tırnağa kokuydu. Ninnileniyor du. Bir sürü de »k kuş doldurmuştu dalları. Bozkırın baharı geç gelir. Çi çekleri de daha çeç açar. Çtçeklerin sapları bir parmak bn yunda var yok, kısa, küt olur. alabildiğine parlaktır. Kırmızıysa, böyle bir kırmızı hiç bir yerde görülmüş değildir... Sarı M, mavisi. turuncuşu da öyledir. Gece karanlığında bile sö zükürler. Kokuları keskindir. (Arkası var) M » = CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Türldye Harlel Llra Kr. Llra Kr. 75.00 150.00 40.00 S0.OO 22 00 44.00 Baıan .ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıhb ve Gazetecillk Türk Anonim Çirketl Cagaloğlu Halkevl Snkak No. 3941 Sahibi Senellk « ayhlt S avlık NAZİME NADt Yazı lçlerini fiilen idare edea Mesul Müdür • Sadece "ampul"veya "fluoresant' demektense EDISON isteyiniz! İlâncılık: 8290/16637 EDISON KAYHAN SAĞLAMER • ANKARA BÜROSÜ : Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehlr Telefon: 12 95 44. U 08 20. . 12 09 66, 17 57 35 DOOü İLLERİ BÜROSTJ : tnftnü Cadde»i îjmen Han Diyarbakır Telefon: 106»» * GÜNEY tLl.EBt MERKEZ BCROSU : Küçüksaat Meydanı Edirne Hanı Adana Telefon: 4550 • GazetemUe gönclcrllen yazılar knnulsun. knnulmasın iade edilmez. tlânlardan mesuliyet kabul olunmaz. * Abone ve llân lşlerl için. zarfm üftün« «Abone» vey» ıllân Ser\nsi» kaydının konması lâzımdır. Adana Elekfrik İşletme Müessesesinden; (Civa Buharlı Ampul Alınacaktır) 1 (4.875.) lira muvakkat teminath aşağıda dÖkümü yazılı civa buharlı Ampuller tcklif alma usulü ile satın alınacaktır. 2 İstekliler 24/12/1962 pazartesi günü saat (16) ya kadar teminatları ile birlikteki tekliflerini Müessese Müdürlüğüne vereceklerdir100 Adet 150 250 » » Civa buharlı Ampul HVVA 160. Watt (Balastsız tip normal duy) Civa buharlı Ampul HWA 250 Watt (Balastsız tip normal duy) Civa buharlı Ampul Balastlı tip Pıhilips HPL 400 Watt. (Golyat) .veya Osram HQL 400 Watt. (Golyat) E: BU GAZETE EASLN AHL\K .Ş | YASASINA UYMAYI TAAHHÜT j %I111I1IIIII11IIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIIIIIII1IIIIIIII1IIII1IIIIIIIIUIII1IIIIIIIIIHIIIIIIIIIII1IIIIII1I1 llllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll IIIIMIIIIIIIIIIIIIIIİ^IETMIŞTIR. (Basm Ç 134920782/16709) J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear