Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DÖRT CUMHTJRÎYET 27 Aralık 1962 = : ISTANBULDAN NOTLAR OEUSf GUZEU | I: Haberler 13.30 Dans müziği 13.45 Saz eserleri 14.00 Radyo Sa lodiler 9.30 Saniye Can'dan türlon Orkestrası 14.20 Kadın saati küler 9.45 Twistler 10.00 Ka 14.30 Çağdaş besteciler 15.00 panış. 11.57 Açıhş 12.02 Hafif müzik Kapanış. Gönül Söyler'den sarkılar 17.00 Açıhs 17.05 Türküler (Fat13.10 öğ!e ma Türkân) 17.20 Diskotekten 13.00 Haberler mikrofona 17.45 Radyo Erkekler konseri 13.40 Güneri Tecer'den Faslı 19.00 Haberler Yorumlar şarkılar 14.00 Karışık müzik Günlük olaylar 19.30 Hafif mü 1 4 3 ° * e v I n Akol'dan turküler • . • • •»• • 14.45 Yasar Ozel den şarkılar zik 19.50 Hukuk sohbetleri 20.00 Şarkılar (Türkân Dizer) 15.00 Kapanış. 16.57 Açıhş 17.02 îstanbul'dan 20.20 Müzikseverle kırk dakika 21.00 Şarkılar (Alâeddin Yavaşça) iki orkestra 17.30 Oyun havaları 21.20 Radyo Tiyatrosu 22.30 17.40 Mustafa Seyran'dan şarkıAym sanat hareketleri 22.45 Pi lar 19.00 Haberler Yorumlar * yano soloları 23.00 Haberler ; Günlük olaylar 19.30 Hüseyin 23.10 Dans ve caz müziği 24.00 ; Gökmen'den şarkılar 19.50 Din Ahlâk üzerine konuşma 20.00 Kapanış. Ismet Nedim'den şarkılar 20.20 ISTANBUL ÎL RADTOSU 17.58 Açıhş 18.00 Senfonik mü Büyük Nutuk 20.30 Sizin plâklazik 18.30 Günün çarkıcıUrı rınızla 20.55 Uykudan önce 18.45 Dans orkestraları 19.30 21.02 Radyo sanatçıları bir arada Plâk dünyasından 20.00 Yemek 22.00 T.B.M.M. saati 22.15 Mümüziği 20.30 Amerikan besteci zik dünyası 22.45 Haberler ~ Kafamda yaz günlerinin tat ^ ~, h hâtıralarını canlandırırken Ş Z 2 gözlerimin önünde Tarabyar = Istanbul'dsn Nusret înanç yazı • ^atinin bozuk olduğunu. yapılma •; da inşaatı heyamola ile çok a Z sı için sırayı beklemem gerektiği ^ ğır giden otelin hayali beli ~ yor: kış ^ Her yılbaşı çam katliâmının. bir ni, sıranın' ise tahmmen, ancak 2 riyor, üzülüyorum. Şu yağmurlu çipil" önceki yıldan daha büyük bir şid yıl sonra gelebileceğini Havagazı mevsimınin detle yapıldığını hepimiz üzülerek Idaresinin personeli söyledi. Nasıi îî'günlerinde Taksim Meydanın Ş görüyoruz. Geçen yılbaşı, 45 met takdir edildiğini bir türlü ~ dan geçerken on yıldır dört j5 re boyunda ve kol kalınlığında ke madığım 27,95 licalık makbuzu bı ^ köşe bir Sfenksi andırır kor Jjj rakıp gitti. Saat yapüıncaia kadar silmiş çamların caddelerde, çiçek^ kunçiukla hareketsiz kalmış Hj çi dükkâııları önünde pervasızca her seferinde bu parayı ödiyecek ş cOpera binası» nın heyülâsına mişim, aksi takdirde havasazını satıldığım görmiyenımiz kalmadı. Ş gözlerim takılıyor, üzülüyo Z Bu işln tstanbulda bir' numaralı keseriermiş.. îkı kişiyiz, bundan rum. ' 5 masrafımız piyasası Beyoğlu Çiçekpazarıdır. önceki evde havagazı Dolmuş ile «Açıkhava Ti •• • Belediyenin, Ormanları Koruma 10 lirayı bile bulmazdı. Bu keyfi yatrosu» yolundan Şişliye tır 5j para takdirinden ve bir saatin taDerneği ile el ele vererek bu katmanırken «Hılton» oteline Ş; liâmın önüne geçme.'i mutlaka lâ miri için iki yıl bekleme süresin«Annexe Ek» olarak kurul ~ acaba habeH var zımdır. Bu işle ilgili ceza müeyyı den ilgililerin mak istenilen kısımdaki ça S deîeri yeterli degiise, acelt bunun mı?. hşmalann ancak arpa boyu da bir çaresıne bakmahdır. bir hızla ilerlemekte bulun S CEVABIMIZ: S duğuna dikkat ediyor, üzülü 3 Bu işin kontrolü, suçlularının ya yorum. kalanması o kadar zor oimasa geFatihtcn lsmail Hakkı Akay ya S rek.. Belediyemizin biraz ilgi gösBeyoğluna indiğim zaman ııyor: termesi yeter. ^ rastgele bütün sinemalar ha «Ş Bu sıralarda piyasada yine rönt ^ rıl harıl işleyip dururken Ş gen filmi kıthğı var. Bu hal sık ^ karşıhklı iki sinema binasısık tekrarlamaktadır. Halk sağhğı bir fie ilgili böyle bir duruma mey nın kapılan kapalı boş Fatih'ten Nevzat Sakaogln ysıı dan verilmemesi lâzımdır. Halkın depoyu andırır sessizlik içine yor: sağlıgı mı üstün, yolcsa karaborsa ~ terkedilmiş boynu bükük bek î* ~ lemekte bulunmalarına şahit ~ Yeni taşındığım evin havagazı cıların kazancı mı? S ; oluyor. üzülüyorum. Ü Ş = Tarabyadaki otelin 1964 yı |Ş Şj h sonundan önce bitmiyece Ş ~ ğinin kesilip atılması, «Opera ~ ~ binası« nın tamamlanamaması ~ mesuliyetinin ise doğrudan Z ~ doğruya «devlet» in sırtına E leri 21.00 Konser saati 22.15 ISTANBUL E yüklendiğinin beyan edilmesi E 7.30 Açıhş 7.35 Melodiden me Tonny Garret ve Elli Gitarı E vakıa bizi pek memnun et E 22.30 Caz dünyasından 24.00 Kalodiye 8.00 Oyun havaları 8.20 E medi ama, dalgaları araMnda E Haberler 8.30 Bale müziği panış. = yuvarlandığımız tereddüt ve = 9.00 Sabah şarkıları 9.20 Neler ANKARA Ş heyecan deryasında bogulma Ş pi$irelim? 9.30 Columbia Salon 6.27 Açıhş 6.30 Günaydın Ş tehlikesine maruz kalmaktan E Orkestrası 10.00 Kapanış. 7.30 Hafıf müzrk 7.45 Fahriye E kurtardı. Peki «Hilton» un E 12.00 Açıhş 12.10 Şarkılar (Inci Atalay) 12.30 Yemek müziği Caner'den şarkılar 8.00 Haber ilâve kısmı ile 0 iki sinema E 13.00 Şarkılar (Rıza Rit) 13.20 l e r 8.10 Hafif müzik 8.30 Ka nın «kırtasiyecilik» ve «res E Çam hatliatm = Redingotİu ticaret! Ust rtıakam Yazan: Hamdi Varoğla bir himmeti var. Türkçe bilmi yen yabancılara ve Türkçeyi öğrenmeğe vakit bulamıyanlara Türkçenin esaslanndan ba?hyarak dilimizi öğretmek çabası. Henüz bir esasını kurdugumuza kendimiz de inanmadıgımız blr şeyi, bu kadarını da bilmiyenlere öğrçtmeğe ç»lı»mak bana biraı erken gibi g«liyor, ama erbabş elbet daha iyi bilir. Bilmesine bilir ya, ben yine fikrimi söyliyecegim. Türkçe, bilir^bilmez. pek çok elin karıştırdığı bir tekne dolusu hamura benzedi. Hem öy le bir hamur ki, eski zaman evkaf idaresinin fodla hamurundan farksız. Sahibi yok. Fodla nasıl olsa softa yiyeceği, aldırma, ister pişkin olsun, ister çamur, dumanı dogru çıksın, der gibi bir halimiı var. Kimisi hamura, katı oldu diyor. su ilâve ediyor. Bakıyoruz, yeni tâbirle, su ko3vermiş; öteden, başka biri, bir miktar un katıyor. Bu sefer hamur katılaşıyor. Yine su koyüyoruz, yine bulamaç oluyor, yine ün ekliyoruz, eski ka tı halini alıyor. Şu anda hamurumuz öyle cıvımış bir halde ki, fodla olmuyor. ekmek olmuyor, un çorbasına çevirsek, belki o da olmıyacak. Bugünkü haliyle Türkçe o be ğenmediğimiz eski Arapçadan farksızdır. Arapça değil mi, MCE GCEK Yaş günlerinde çiçek Yazan: Mevlut Baysal «Bahçe Miman» Röntgen filmi yine nıi yok?. Bir havagazı saatinin tamiri iki yıl mı sürer? RadyodâfBugün E E E = = E ~ E mt formalitecilik» yüzünden E uğradıkları acı ve garip akı E beti ne ile izah edebiliriz. E Şununla: Binanm inşaatı, si = nemaların da idaıesi bir dev let dairesine aittir. Devlet de E ancak işte böyle «redingotlu E ticaret» yapabilir. E REEL = 22.55 Gece konseri 23.40 Gece yarısma doğru 24.00 Kapanış. ANKARA İL RADYOSU 16.57 Açıhş 17.00 Sönmiyen yıldızlar 17.30 Orkestralar bir arada 18.00 Açın perdeyi! 19.00 Plâk paketi 19.30 Calİing All Beginners! 19.45'Paul Anka ile 15 dakika 20.00 Arthur Fiedler yönetiyor 21.30 Anılarınızın müziği 22.00 Dansa çağrı 23.00 Kapanış. Arnavutköyünde, Akıntıburnunda denize uçan taksi, hsvalar poyraz devam eder de lodosa çevirmezse, günler gün lere eklenerek, dıplerde kaynayıp bulunmaz hale gelecek. Olayın kendisi zaten baslıbaşına bir facia. Ama otomobilde kaç kişi bulunduğu dahi bilinmediği için, eğer kazanın şimdilik bilinen tek kurbanı şoförün yanmda daha başkaları da bulunuyor idiyse, daha büyük ölçüde bir facia ile karşıla5mamız ihtimali var. Bu bir görünür kazadır. Ama buna rağmen, kazaya uğriyanın bu hale meydan vermemek için nasıl davranması gerektiğini sayıp dökerek, arabanm tekerleği kırıldıktan sonra nasihat verenler kalabahğına karışmakta mâna yok. Yalnız, bu işte benim dikkatime başka bir nokta çarptı, onun üzerinde durrn^k istiyorum. Araba denize uçar uçmaz, kazayı görenin uyarması üzerine muhtelif yerlere basvurulmuş. Bu kurtancı yerlerin kiminin ekipi ve aracı yokmuş; kimi de üst makatndan emir almadan harekete geçemiyeceği yoluhda cevap vermiş. Gözümün önüne bir eski rak'a celirerdi. Memleketin karmıkanşık günler yaşadıgı bir devirdi. îstanbul işgal altında idi. Bazı hallerde kimden kime sekva edeceğimizi biz de saşırmıs durumda idik. Bir gün Sirkeciden geçiyordum. Hamidiye çesmesi civarında, kavga eden bir kadınla bir erkeğe rastgeidim. Ben rastladığım sırada bu çift işi azıtmış, kavga döğüşe dönmüş tü. Erkegin konuşması Lazı, kıyafeti de gemiciyi andırıyordu. Tam yanlarından geçtiğim sırada erkek, kadını bir itişte yere yuvarladı, elini beline götürdü, bıçak çekmeğe hazırlandı. D.urdum, etrafıma bakındım, bir polis aradım. Tesadüf, o sırada tam da yanımdan bir polis memuru geçiyordu. Man zarayı gösterdim: Aman, öldürecek, dedim. müdahale edin. Belki inanmıyacaksınıı »ma. polis efendi bana »u cevabı vtrdi: Burası benim rmntıkam dejil, vazifeli birini bulun. Üst mskamdan emir hikâyesini okuyunca aklıma bu geldi. Cinayete uğraması ihtimali olan kimse nasıl önce vazifeli polisin bulunduğu yeri seçemezse, denize uçması mukadder otomobilin sahibi 'del. önce üst makamı bulup olacak kszavı peşin haber veremez, değil mi? «Kaza mı? Emir büyük yerden, ben âmirime danışmadan Allahın isine karısamam» der gibi bir sey. ölümde de kırtasiyecilik. Dogrusu, pe?: ÜYDUR UYDUR SÖYLE. Türk Dil Kurumunun yeni BAY OSCAB: uydur uydur söyle derdik. Hoş, Arapçayı da o hale kendimiz getirmiştik ya. onu da unutmıyalım. Şimdi belki de Araplar Türkçe için böyle demege başladılar. Her uyduranm Türkçe konuşuyorum zarınettiği bu devir \ de, bu işe bir çeki düzen ver '| meden acaba kime ne öğreteceğiz. bilmem ki. Çok y»kın akrabft T * Uallflkat »rasında yaş fünlerinl kellamak ve IIri gSsterdigimls dostlar» çiçek veya bir hedlye {Sndermek; ıevfi ve tsmimlyet bağlannı kuvvetlendlrir, dostları ve akrabalan birbirine daha çok yaklaftıfan bu gibi nazikâne kntlayışlar; dal ma levindirici neticeler ıaflar. Taf günlerinde çiçek (önderen kimse; dost veya akrabası bangi yası idrak edlyoraa o kadar çiçek göndereceginden; g,idccek demetin battal ve agır olmamasına dikkat etmek; göndereceği çiçek çeşidini de, yine bu mfilâhazaya göre ıccmek mecburiyetindedir. Bir yafinı ikmal etmiş bir çocnk için, tek bir karanfil, ya da bir gül gönderilemiyecefine göre; şeffaf kutnya yerleştirilmis bir orkide leçilebilir. Üç dört yafina kadar bu mrctle orkide ve antirynm gibi pahah çiçekler gidebilirıe de; yaş çojaldıkça <>üle ve karanfile dönmek zaruridir. On beş ya?ındaki bir delikanlı veya genç bir kıza, 15 gül, 15 karanfil yolhyabiliriz. Yaş ilerledikçe çiçek adedi de çoğalacağından, meselâ 10 yaşında bir kimseye 40 tane elavöl göndermejt, ağır ve çirkin bir buket teşkil edebileceğinden; bn takdirde jerbera ve enısali gibi bnfif ve zarif çiçekleri seçmek cihetine gidilebilir. Erkekler için, bangi yaşı İkmal ediyorlarsa, o yaş adedi kadar çiçek yollamakta her ne kadar mahzıır yoksa da; çok fazla yaşhlara, >aşlarını hatırlatıp onları mahzuıı etmck revs görülemi.eceginden 78 yaşhk bir ıııdirme yapılraa s! yine nezakct icaplartndandır. Hrle hanımlara kanı ya; günlerinde çiçek göndermek; çok daha çüç, çok daha naılk bir mtseledir. Henüz evlenmemiş genç kız lara, 19 yaşına kadar dosdog rn har«ket etmekte bir takın. es olmıyabilir. Fakat yaş on dokvzn aîtı mı, ıix de biraz unntkan olmağa ahşnjHİısınız. Evli kadmlar İçin 30 35 yaşına kadar do^rn ve norm»l hareket edilebilirse de, bnn !{ dan »onrası için variyete före 3 5 yaş unutmak bir inceljk »ayılabilir, Yakmınız olan banımın; yaşını pekâlâ bildifiniz halde, hareket tarzınız bakkında sitemlerde bnlunmîsı mnhtemel ise de; sizin için a»ıl görünOşün mühira oldugunn söylemek ve oiraz dil dökmek her halde boşa giden bir netice dogurabilir. Çok yaşlı hanımefendilere gclince; Bn takdirde bütün seremoni kaidelerini terkedip, unutmuş görünerek; nadide ve larif bir çiçek saksısı götürmek veya göndermekle işin Içinden sıyrılmağa bakmahdır. Çiçek yollarken niçin tek rakamlan tercib ederiz? Teklik ve yalnızlık; bayatt» maruz kalabilecejimiz en hazin olaylardan biridir. Çiftlik işe bereket ve saadet timsalidir. Esasen, toplu ziraat yapan yerlere; (Çiftlik) denilmesinin haşlıca şebebi de budnr. Hayvan veya bitki, bütün çiftler; çiftliklerde bir araya gelerek, bir döl ve bereket kaynağı vücuda getirirler. Çift; tamamhgı ifade eder. Dostunnza tek aayıda çiçek göndermeniz gerçi bir eksiklik sayılır. Ancak siz bn eksikliği, dostunuzun varhğı ile tamamlamış olduğnnuzu iyma etmiş olnyorsnnnz. (Dokuz; bir de siz, On), (Onbir; bir de slz, On iki) demekle, dostunnznn sıhhat ve afiyette olnşandan ne büyük bir haz ve iftihar dnydufunnın ihgag etmiş oluyorsunuz. Bu tek rakamlar içinde; ancak 13 te durmak caiz değildir. Bu da zannederim bütün dünyada, 13 rakamının haksız yere meş'um telâkki edilmesinden ileri gelmektedir. öyle ya, rakamın ne kabshatl var? ^ Kadıköy SÜREYYA Sinemasmda: Bugün Suareden İtıbaren Dadının Şansı JANE'IN KIZI 362 VAYCAM/M 6£f SUG404 i Mühendis Ahnacak Teke! Genel Miidürlüğünden: Merkez ve Taşra teşkilâtında çahştırılmak üzere yevmiye ile inşaat ve tesisat mühendisleri almacaktır. Alınacak mühen. dislerin asgari üç yıllık meslekî tecrübesi bulunması askerliğini yapmış ve 35 yaşını aşmamış olması lâzımdır. Taliplerin lüzumlu belgelerile İstanbul Tophanedekı inşaat şubemize bizzat müracaat etmeleri ilân olunur. T (Renkli) «House Boat» ' SOPHİA LOREN GARY GEANT Tel: 36 06 82 tlâncıhk: 8961/17792 ŞEHİR HATLARIİŞLETMESİNDEN Şehir Hatiarı vapurlarında parasız yolculuğu serbest kartler 31/1/1963 gününe kadar geçerlidir. sağlayan \ * DENİZCİlJK BANKASI (Baam 33846/17807) (Basın 22041/17784) İSTANBUL Ağbeysinin Viilâ Işığı satmaya niyetli'göründügünü yazıyor Serta' Ama garıbı Ahmetle Amerıkah karısının Sıraselvilerde kalmaları. Nadıa'nm evine yerleşmeleri'. ' « Herkese sataşmaya, hanım efendi pozları almaya kalkınca Ka zım ağabeyim sepetledi. kokonayı, eski yerıne..» diye, alay da ediyor. Nadia, genç dostunu elden kaçırmış, ıhtiyar pastacısı ile evlenecekmiş. Şuna buna masaja gidiyotmuş.!» £ğlenceli, kaygusuz mektubuna bakıîırsa genç aktörün yerine bir başkasını bulmus olmah Serra. Eır zamanlar öyle biri ile dertlesşip dostluk ettiğimi düşündükçe şaşıp kahyorum. Uianıyorum 1 da bioraz. Bir zamanlar başka türlü düşür.ürdüm, caşka türlü konuşurdum, peşinden . ayrılmazdım: diye, alay edıyorum Kendi kendime, o eski yarı deli. sevdalı, coşkun Macide caulanıyor gözlerimin önünde. Ge cenin içinrip koşan gölgeyı görüyo rum. Yaşlı gÇzlerimi, burkulan ayaklanmı, çarpan yüreğimi hatır lıyorum. Yavaşça çöküyorum camın yanındaki şahncakh iskemle ve. Ben miydim o kadın? Aldatılan kadın, kocasınm peşinden koşan, araba?ına atla>ıp kayboluvermişti karanlıklaıda. Koçuyordum, ayaklanmı taşjaıa vuruyor. sendeliyordum. Bir.diğım taksinin şofö rü kovahyordu pesımi, Bağırıyordu arkamdan: . « N'ereye 2iriiyor.»unuz hanımpfendi? O kadar beklettiniz, sim di de parayı vermeden mi kaçıyor sunuz? Evpt o zamanlar hanımefendiydım ben! Kora^iT ı mp'resi ile =uç üstü vakalamak için. köşe başiarınria saatlprce tak«ı Tîfkleteıı zen gin bir harımpfendi hem de!. İğrenç bütün nunlar. Gözlerim yorgnn kapanıyor. Sal G CUMHURÎYET» m Edebî l'errikası jS r4 H İTM1İ M11H Hl 11 * m * m 1B «j •, 215 için belki de bizim sevdamız da aklın, inanışın, saygının hiç bir payı yok. İnsanı yerle bir eden gerçek bu işte. Kopuk film yeniden dönmeye başhyor. Hatırhyorum. Bit yerime vürulmuş gibi acıyla sallanıyotum olduğum yerde. lamyotrum yavaş yavaş salmcalşlı iskemlemde. Bir adamı öylesine'is temek, sevmck olur mu hiç! Geride küçük odanm içinde annem tıkırtılar, hafif gürültülerle gıdip geliyor boyuna. Divanın ör tülerini kaldırıyor, yatağı topluyur, tepsiyi şıngırdatarak sütümü masanın üzerine bırakıyor. Annemın yorgun yüzüne, sobadan kirlenip kararmış el'.erine acı yarak bakıyorum. Gene de bu evden. sokaktan. odadan. insanlardan kaçmak isteği yakalıyor içimi, alabildigine özgülr olmak, sorumlu oînıak her şeyden, dünyadan belki de! Bir yerlere gidip kaybolmak. eski günlerden, yaşamış olduğum yıllardan, hattâ gençhğimden. kendimden kaçmak. uzaklaşmak!. Ölecek miyim nedir? îşte böyle, zaman zaman içime bir kaygudur düşüveriyor. Kotku yakalıyor yüreğimi, olduğum yerde titreyip kasılıyorum. Annem odanın ortasında ne yapacağını şaşırmış, duruyor. Yavaş Gece yarısı Çiftehavuzlara, onun mem! diye, yazmış. Villâ Işığı napeşine düştüğüm taksi ile dönmüş sıl gözden çıkarır akhm almıyor. tüm. Parasını ödeyemediğim için Kendi kendinden öç almak isteşoför benimle alay etmiş, araba yen bilr hali var sen gideli zaten. ;. .. . , . , vâpurunda alrka camdan kuşkulu Hem gorsen ne kadar neşesız, dur * • •. ... „ . ,, , ı kollamıştı bir zaman Benim gıbı gun! Sana fenalık yapmış olsa bı »«"•""» • » birine kanıp da nasıl uzun yola git le ödedi sayılır, affetmen lâzım meyi kabullendiğine şaşıyor, hoonu kediciğim. Her şey. bir taramurdanarak öfkesini açığa vurufa, kimseye olmadığı gibi sana yordu. Arabanın köşesine büzülâşık, sana bağlı bu adam!..» müştüm. Sesim çıkmıyordu. Bir Daha başka şeyler de yazıyor et kemik yığınmdan başka birşey Serra Kâzım Işığı savunmak için; değildim. Hafiften saldırıyor da. Ne yapıp nereye yapıp kibiri,. inadı bir yana bırak Üsküdara çıktığımızda mak lâzımmış. Ağabeysinden ayrı cideceğimi de pek bilmiyordum yaşayamıyacağımı benden ıyi bili Şoföre yarı yolda Serranın z*i<* sini verdim. Suadiyede bihirthyormuş o. Bu şehirde, Ankarada, belki ğim bir yola saptı, söylenerek. Ag birkaç sokak ötede beni gözlüvor muydum? Gittiğimiz yollann şimdi! Gitmiş. Villâ Işığa dön "cuna bakıyordum. Her yönde ko sarıldığı sarışın kadınla onu müş olmasını ne kadar isterdim! Kıpır kıpır yüreğim oynayıp. sab görüyordum. Serramn kapısında indim araba rım taşmazdı böyle şimdi. durmuş, Serranın mektubunu alıp soba dan. Bahçenin önünde nın içine aUverdim. Alevler ince küçük sarmaşıklı eve bakıyordum. mavi kâğıtları yalayıp yuttu bir Kapkaranhktı penceieler. Zili uanda. Zorlukla doğrulup belimi zun uzun çaldık. Çıkan olmadı. Ka tuttum, delice bir öfke doldurdu pı açılsa eşikte kim olursa olsun içimi birden bife. Ağırhğıma, elim kollarına düşerdim belki. Şoför ça: O ne biçim lâf öyle! dedi. '• kolum bağlı odanın içinde hapao acıdı sonunda bana Kolumu. tutHer doğurracak kadın ölecek olsaî'lup kalışıma kızıyorum. Hâlâ onu muş, üzülmememi, sinirlentnemeBilmedA?n, yüksek sesle korku ! düşündüğüm, hâlâ hayalimde Scr mi, eger isterse ertesi gün uğrarayı, Ahmedı, Cihangirt geçmiş yıp parasım alabileceğini anlatımu vurmuş olacağım dışarı. Tasah tasalı kapıya doğru yürü günleri kovaladığım için utanıyo yordu. «Seni bu Tekrar arabaya binip karanlık, dü annem elindeki bardakları gös rum kendi kendimden hale ben koydum, benimle kadın ıssız sokaklardan Çiftehavuzlara terip durdu. Şu kapıyı açar mısın bana? oldun, benimle ana olacaksın! Be döndüm. Şoförün parasını uyku: gözlerle bahçe kapısını açan yj tatlara Arkasından kapıyı öttünce yasjnimle birçok scvinçlerc, lanıp kaldım kanada, bir zaman. ! eriştin, olgunlaştm, acı çektin ve Ahmet Ağanın yamaklarından bı Villâ Işığı satacakmış! Bunu dü j sevmesini öğrendin!..> diyen ku j i'ine ödettim. İkisinın şaşk:n basünmek ıstemiyorum, inanamıyo \ rumlu gülüşünü görüı gibiyim. kışları altında ev e doğru koşup rum "da üstelik. Serra da pek inan i Gücünden, erkekliğindea nefret i kaçtım. Arap. uzun zaman uludu ediyorum onun Benı yalnız bun durdu gecerıin içinde peşimden. mı>a benzemiyor. (Arkası var) «Söylüyor ama yapar mı bil larla yenip vurduğunu bildiğim I ŞE111K HYA1KU1.AK1: FATİH 22 01 71 Her gün saat 21 de ve Pazar 15.30 da «Çalıkuşu». (Pazaıtesl tatll). Her çarşamba 14.3U da ve Pazar 11 de Çocuk Temsl'.lerl. KADIKÖY 36 06 82 Her gün 21 de Cumartesi, Pazar matine 15.30 da (Perşembe tatil) «Biraz Gellr mislniz?». TEPEBAŞl 44 21 57 Perşembe. Cumartesl harlç saat 21 de «Güneş Batarken». ÜSKÜDAR Hergün 21 (Pazar Matine 15.30) «Scapln'ln Dolaplan» (Cuma tatll). YEN'I TtYATRO 44 04 0» (Cumartesl. Pazar 15^30 ve cliğer günler 18 de) «Sekiz Kadın» Saat 21 de «Dilekçe» Çarşamba 14.30 ve pazar 11 de Çocuk Temsillcri. (Salı tatll). ŞTHIR OPERAS1 442157 (Tepeba^ı Tlyatrosunda) Palyaço ve Cavalleria Rıjsticana. Perşembe ve Cumartesi 21 de. (Pazar matine 15.30 da). ÖZEL TİYATROLAR: ARENA 44 07 04 Perşembe, Cuma, Cumartesl 18 ve 21.15 te «Başkaları•nın Kellesi» Pazar, Pazartesi, Çarşamba 18 ve 21.15 te «Übü» (Salı tatll). AZAK 22 62 48 . «Dolmuş» saat 21.15 te. Matine Çarşamba, Cumartesl, Pazar 16.15 te BUI.VAR 21 35 76 . «Yaz Bekân» saat 21.15 te Çarşamba. Cumartesl, Pazar matine 16.15 te. (Pazartesl tatil). DORMEN M 57 3 8 . «Sevgülme göz kulak ol» saat 21 15 te M.itine Çarşamba. Cumartesi, Pazar 15 te, (Pazartcfl tatll). İST\NBUL 44 22 OT (Elhamra'da) Pazartesl. riışında diRcr gecelcr 21 15 tr fMatine Çarşamba, Cumartesi, Psz»' 15" te) «Çapkın Bakkal». « OYOîLARI Salm Alpago trupu 'Elhamra'da) Pazartesl gece 21.15 te, dlğer günler 18 de «Aceleci K»lp». KARACA 44 fifi 66 «LÜKS HAYAT» Heı ge. ce 21.30 (Çarşamba, Cumartesl, Pazar MaUne 18 KENT OYUNCULARI tSea Tiyatrosu) 44 97 36 «Nalınlar» Pazartesi 18 ve 21.15 te, dlger günler 18 de (Çarşamba tatll). KÜÇÜK OPERA 21 57 22 (Adile Nlflt toplulutu) «Ahududu» 21.İS te. KÜÇÜK SAHNE 49 56 52 Sall. Çarşamba, Perşembe 18 ve 21.15 te »Aklın Oyunu». Cuma, Cumartesl, Pazar 18 ve 21.15 te tÇlKOLATA SEVGlLÎM». ORALOGLU 4y 49 35 Her gece 21.15 te, Cumartesl ve Pazar matine 15 te «Rüya Dogru Çıkınca» Pazartesl dışında her gün 18 de «Kötü Tohum». SİTE 47 69 47 Münlr özkul «Şaşkın Dlktatör». ATLAS 44 08 35 «Kan Dâvasının Sonu» A. Qutnn, K. Douglas.. ÎSCİ 48 45 95 «Bardaktakl Adam» E. Kolcak, T. Şoray. KONAK 48 26 06 «Portoflno Aşıkları» Mlchele Morgan, M. Mastrolanl. L\LE 44 35 «5 . «Garsonun Marifetleri» Jer ry Lewis. LÜKS 44 03 80 «Bardaktakl Adam» E. Kolçak, T. Şoray. SARAY 41 16 56 *Portofino Aşıkları» M. Morfran, M, Mastroianl. stTF. 47 77 fi2 «Garsonun Martfetleri» Jerry Lcvvis. ŞAN 48 67 92 . «ölduron Bahsr» G. Ârsoy, L. Say.ir. TAKSİM 44 31 91 «Çifte Kumrular» A. T. Tekçe M. Nur, E. Bnra. TAN 43 P7 40 «Maceralar Yolunda» Yul Brvn n«r. ÜNAL 44 93 06 . 1 «Kaybolan Ülke». 2 <Arm Bulucu» A. Peridnı. YAVUZ 49 36 78 1 «Alikl Işportacı» A'. Vuyuklaki. 2 «Cennete Dönü?» G. Cooper. YENİ AR 44 28 51 «Kıyamet Günü» Ray MUIftnd. YENt MELEK 44 42 8» «Kont dö Monte Kristo» YILDIZ 47 63 42 1 •Kınra Uğrunaı, 2 «Kaygusuzlar». ZAFER 44 93 06 1 «Hodrl Meydan» T. GOrsu. 2 «Y» Ben, Ya O» A. Işık. ALEMDAR 22 36 83 «Çifte Kumrular» M. Nur, A. T. Tekçe. E. Bora. AYSU 21 19 17 «Ay*eclk Ateş Parçası» 2. Değlrmendoğlu. BÜLVAR 21 35 78 . «Çlf te Kumrular» M. Nur, A. T. Tekçe, E. Bora. KULÜP 22 71 83 Bardaktaki Adam» E. Kolçak, T. Şoray. MARMARA 22 S8 60 «K&n Dâvasının Sonu» A. Oulnn, K. Dougla». MKLEK (Eytlp) 21 58 76«Cttte Nlkih» L. Sayar, A. Içık, S. Gül. Ş1K 2J 35 42 «Bardakt«ki Adam» E. Kolçak, T. Şoray. YENt 22 58 92 «M*celar Yolunda» Y. Brynner. YENİ (Bakırköy) 71 68 26 • «Çlfte Nikâh» L. Sayar, A. Içık, S. GU1. KULÜP (B. Beyi) 55 26 27 «Çam Sakızı» N. Köksa). O. Günşlray. OPERA 36 08 21 «Bardaktakl Adam» E. Kolçak, T. Şoray. ÖZEN 36 99 94 . «Öidüren Bahan» G. Arsoy, L. Sayar. REKS 36 01 12 . «Kızvm Uğruna» E. Constantlne. SIINAR 36 03 69 1 «Kapıyı Vurmadan Gin>, 2 «Çöl Şeytanları». SÜREYYA 3« Oi 82 f ':Dadının Sans]>^ S. Loren. YVRT 36 97 fi8 . jrÇlfte Kumnılan M. Nvr, I . '. ANKARA BÜYÜK 1 «Cengiz i Hanın Hazlnelerl» O. Gün \ »iray, 2 «Belki Bir Sabah \ Geleceksln» M. Nur. * ELHAMRA «Kadm î f çln» J. Maason. t İKBAL «Dağdakl Üçün * cü Adam» Mlchael Rennle f KULÜP 1 . «Şoför Ah f met» E. Kolçak, 2 «Bir t Çiçek Üç Böcek» O. Gün  siray. \ TAYYARE «Yesll Papa > ğan Barı» M. Rökk. J DEVLET TlVATROLAKli BüYÜK TİYATRO (Salı tatll Suare 20.30. Pazar matine 15 te) Ç»rtamba, Cuma, Pazar «Andofra» Perçembe «La Traviata» operası . Cumar te»l «II Irovatore» operası . Pazartesl Bale. KÜÇÜK TİYATRO Suare 20.30, Pazar matine 15. (Pazartesl tatil) «Huzur Çıkmazı». YENt SAHNE Suare 20.30 •ı». Pazar MaUne 15 te. (Cuma tatil). «FotoFinlj». ODA TİYATRO9U lAme rikan Rüyası» ve «Kargalar» sast 18 da (Pazartesl tatll) ÜÇÜNCÜ T. Suare 20.30 Pazar matine 15 te (Cuma tatll) «Çahkuçu» Çarşamba «Çardaş Fürstin» operetl. ÖZEL TtYATROLAR: MEYDAN 8AHNE81 Saat 18.15 te «Acelecl Kalb». Saat 21.15 te «Romanofla Jülyet» (Çarşamba tatll). BURSA i Tiyafrolar AHMtl VLHh . ..„,, Her gece 20.30 da (Pazaı ' tesl tatil). «Dumanlıda Te ' lâkl Var». t DİLEK 1 «rVahşl Ma t sunilars A Quinn. 2 «Ka!i ^ ranıan Prens ve Mellke» f A. Lupo. A TAYYARE 1 . «Kan v ^ Gül» M. Ferrer, A. Vadinı. 1 2 «Vahşil^r Arasmda» G. Montgomerv. ALEMDAR 1 tGlzli Teşkllât» G. Grant, 2 «Korkunç Gemi» J. Mason. ANKARA «Dehşetler Müzes!» M. Brooks. BÜYÜK «Büyük îsyan» S. Mangano, V. Heflin. GÖLBAŞI Cengiz Hanm Kazlneleri» F. Clrık. RENKLt «Vahşl Masum lar» Yoko Tani. ULUS «Albay ve Ben» D. Kaye. ADANA Piknik Pusuda» PazartPüi tatil) Sinemalar ALS\KAV f.Tehlikrli Adam» J. Ma.on. EftC'tYEŞ «İki YÜ7.1Ü D'"*k1'">r» Dawn Ada^s LÜKS 1 cE.T"l'T"'til» A. Vuyuklakl. 2 nıiyen» B. Lanc^f'er. tZMÎR Tiyotrolar DEVLE'l HVATKOSIJ «Ağsçlar Ayakta ölür».