25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖBT CUKHUBIYKT RADVO ISTANBUL Şehremininden M. Bahri Çelebi kat devlet bütçesinto de sücü üstüne çıkrnış bulunuyor. Bu dâvaazıyor: Sehremini, Karaahmet Paşa llk ya şimdıuk, devletle halkın el ele kulunda öğrenciler, evvelce bod , vermesi iie bir çözüm yolu buluBugünkü şartlar altmda am olarak kullamlan yerlerde nabilır. kutulmaktadır. Tam gelişme ça cami yerine okul yapmak çok damda olan yavruların bu sağlığa ha sevaptır. ykuı ^mtıar fc.'tı.^oa okutulm^^ı, iz üğ.eı.ei vplıltrıni üzmektedîi. =tan JUI Maıııf T^üdürlüğünün bu a lir care buhnasım rica ederi?. Erdek'ten Ali Decan yazıyor: CEVABIMIZ: Erdekte fınncılar ekmeklere eBugün memleketımizde okul du tiket koymak zorunda olmadıklaumu, değil şehir bütçelerinin, la ı rından, hangi ekmeğin hangi fırın tarafmdan çıkanldığım hcürtraek mürakun değüdir. Bu seı I ple, zaB U L M A CA man ?aman gramajı eksık. kaütesi bozuk ekmeklerin piyasaya çıka1 2 3 4 5 6 7 8 9 nidığı görülmektedir. VatandaşlaI rın aldatılmasına engel olmak ve fırınların kontrolünü sağlamak amaciyle ekmeklere etiket yapıştırılması usulunün konmafinı rica ? ederım Bur.dan başka ıçkili lo[ • kantaların geceleri çaldıkları plâk lar öyiesıne feryat etmekte^Hr ki, ) gözlerimıze geç saatlere kadar uyku sirmemek'edır. ) CEVABÎMIZ: 1 Bu çikâyetler, Erdek belediyesının gcrektiği gibi vazifesini yap3 madığını Ensterıvor. Yazın da, iç3 kili yerlerin, fahiş bir tanfe düzenlemeleri konusu ile ilgili baxı SOLDAN ÎAGA: îikâyet mektupları yayımladığı1 Asya kıtisınds blrbiriyle savasa mızı hatırhyoruz. Belediyeler, üç irlçen lkl memleket (iki kelime ve beş fırıncı ile üç beş gazinocurada bir edat). 2 «Hlç bir olağan nun degil, halkın çıkarım düşünstülüğü bulunrmyan vaka» karşılıgı mek zorundadırlar. l;l kelime. 3 «Boşu boşuna çpne alma meselesl» mânasna lkl kelime. Fasıla verme suretlyle (ikl keüle), ahraman Mehmetcik. 5 Bir eşlt kasket Arap prenses. 6 Fazla «Paraşütçü» tâbir edılen eezici irgln ve beceriklmln dörtte lklsl, ümit «V.» kat^Uığı bir emlr. çevrt esnaftan çikâyet konusu üzer"ie çı Ince binck havvanlarından blri olur. kan bir yazı üzerine. îstanbui Be Efkl ve tanınmış bir Macar bes lediyesinden aşağıdaki mektup a ecisl. «IU değü. 8 Satılmadıgı lçln lınmıştır: ;ert gazete w y a dçrgüer (çojrvıU. 9 «Mezkur yerlere yakın, S3bun liT çeslt esk) manzume ve çıir şekli. cu han caddesinde bir memur vaYUKARJDAN AŞAGIYA: zifelendirilerek çirkin hallerin 1 Çok hızlı yszı yazma tarzı mürekkep ktlime). 2 Yönetmeci nnler.mesine çalıçılmaktadır.» Evangeliki :2 Kvangeliki paranın yalnız adını blliyordu; avucu paranın yüzünü entarisini komşu kadma verdıji gün gördü, öğrendi ki bir entari parası ile ancak iki gün ekmek elınabiliyordu, o zamen, bu sokağın ve bu «emtin kadınlarının niçin pelâspâreler içinde mülevves ve yan çıplak dolaştıklarına «aştı, iki gün aç durabilırler ve kendilerıne bir yeni entari alaoilirlerdi. Genç, çok genç. çok güzel Efianceliki kaç para i'.e neler alınabıleceğini oğreninceye kadar sandığındaki butün çeyizi fahişeler tarafmdan yağma ediiircesine alındı ve Evangeliki üstündeki ile kaldı. O zaman kendisini besliyecek erkeği »radı, artık entari ve çamaşırlarını değil, onların içindekini satacaktı. Sokağın kadınları kendi erkekTini korumak içm Evangelikiye nerelerde dolasacagını öğrettiler : Kalyoncu gordun mü kaç, parah Frenk gemicilerini avlamaya bak!.. dedüer. Evangelıkının ilk sürtüklük akşamında bulduğu erkek Zafiri Aleksandri adında genç bir adam oldu. Uzun boylu, gayet yakışıklı. otuzbeş yaşlarında, kara sakalh ve papaz gibi de uzun saçları vardı. Peşine takıp odasına getirdiğinde ne is yaptığını sorunca, genç adam: «Ressamım!» dedi. Kadın anlamayınca Evangelikiyi karşısına oturttu, cebinden çıkardığı füzenle duvara çarçabuk bir resmini çizdi. Aynada yüzünü çok seyrettiği için Evangeliki : Ayna gibi! Tipkı ben!. dedi. Amı güzel resim yapan Zafiri Aleksandri yalan söylemişti. ressam değil papaz. papaz da değil, gece sılâhlı, gündüz külâhlı, esrarengiz bir adam, bir ihtilâlci, casustu; Yunanda için için kaynıyan büyük fesadı hazırlıyanlardan bir komitacı idi ve o akşam Evangeükinin peşine tazeliğinin ve güzelliğınin cazıbesinden ziyade sırtındaki Fransız modası entarisi ile Galata kaldırımiannda sürtüklük etmesine mâna veremedıği için, merak saikasiyle takılmıştı. Evangeliki kılise kapısında bulunmasından başlıyarak Lâz Dimitrinin kaçışına ve çeyizinin yağmasına kadar basından geçenlerin hepsini anlattı. Zafiri ertesi sabah genç kadma çok para bıraktı : Artık benden başka erkek arama.. üç gün sonra geleceğim.. dedi. Evangeükinin oda komşusu Froso, ayyaş kocası sızdıktan sonra sesleri kesilinceye kadar onları kapı ardından dinlemişti. Avrupalı gibi giyinen kara saka'.U ve uzun saçlı adam aabahleyin giderken, Okul binası derdi Erdek Belediyesi ve Belediyelerin görevi 7J0 Açıhş 7.35 Melodiden melodiye 8.00 Türküler 8.20 Haberler 8.30 Sevilen «serler 9.00 Sabah şarkıları 9.20 Kadın ve toplum 9.30 Jackie Gleason Orkestra»! 10.00 Kapanış. 12.00 Açılıç 12.10 Şarkılar (Meliha Yalçın) 12.30 Küçük Orkestra 13.00 Şarkılar (Zeki Müren) 13.20 Haberler 13.30 Sevilen eserler 14.00 Saz eserleri 14.15 Los Matecoco ve Les Chakachas toplulukları 14.45 TürküleT 15.00 Kayıp mektupları 15.05 Gençler için 15.45 Oyun havalan 16.00 Cumartesi konseri 16.30 Isveç' ten melodiler 17.00 Yurdun sesi 17.30 Bir varmış bir yokmuş 17.45 Radyo Fasıl Topluluğu 19 00 Haberler Yorumlar Günlük olaylar 19.30 Hafif müzik 19.40 Şarkılar (Sevim Tanürek ) 20.00 Johnny Mathis ve Julie London 20.40 Şarkılar (Ahmet Çağan) 21.00 Şiir ve melodi 21.15 Hafif Batı müziğinden istekler 21.40 Şarkılar 22.30 Tatil gecesi 23.00 Haberler 23.10 Dans ve caz müziği 24.00 Kapanış. tSTANBUL ÎL RADYOSTJ 17.58 Açılış 18.00 Bale müziği 18.30 ttalyan şarkıları 18.45 Dansa çagrı 19.30 Plâk dünyasından 20.00 Yemek müziği 20.30 Minyatür müzik 21.00 Operet melodüeri 21.30 Haftanın bestecisi 22.15 Caz dünyasından 24.00 Kapanıj. Batak mahallesine gelen Lord NAFAKA Yaaan: Av. Ayda DÜZ NataJt* bir yandan ngnl, fflr o | re kardesler, diğer yandsa kmrı koca arasında bahls koonın olnr. I. Medenî Kanannn 135 inel maddesi (Herkes vardım t\mediği snrette «arnrete dü?eeek olan usul re fürauna ve kı* kardeşlerine mnavenet ile mfikelleftir) der. Görtilüyor ki, kanun, nafaka İle mftkellef olan kimseleri tahdldi olarak sıralamıştır. Zamrette olan kimse, ba hale fBrc, ancak ana babaıından; bÖTÜk ana • babasından ve onların böyüklerinden; eviâdından; tornnlarından ve onların («enklarından ve kardrslerinden nafaka istiyebilir. Bnnlann dışında kalan akrabalardan meselâ amcadan veya yeğenden, kardes çocuklarından nafaka talep edilenıez. Fakat Medenî Kannnnn 316 ncı maddesi bunda dahi bir sıra (özetmek gerektijini âmirdir. Tani nafaka «mirastaki tertip sırasiyle» istenebilir. Bir misal verelim : Zarnrette bulunan kirasenin anababas: ve iki de kardeşf vardır. Ana baba nafaka veremiyecek halde olmadıkça, zarnrette bulunan şahıs, kardeslerinden talep ederaez. Ayrıca kardeslerin de, nafaka vermeğe zorlanması için refah içinde bulunmaları şarttır. Bu sart, usul • füruu arasındaki taleplerde aranmaz. Onlar azçok gelirleri ile mütenasip bir nafaka vermek zornndadırlar. Zarurette bulunan kimsenin nafaka isti> ebileceğini sövledik. Zaruret ile neyi kastediyoruz? Zaruret, sılıhî sebeplerle çaIısma kodretini kaybeden kimıcnin, vardım yapılmadıkça yaşıyamıyacak halde bulunmasıdır. Meselâ, ihtiyarlık veya geçirilen bir kaza neticesinde bayatını kazanmak kudretinden rnabrumiyettir. Bu roahrumiyet mavakkat veya devamlı olabilir. Nafaka. ödemekle mükellet olan sahsın eeliri ile mütenasip olacağına Eörf. ne kadar nafaka verebilecefini takdir de, bâkime aittir. Kardeşlere çelince: Onların nafaka mükellefiyeti refahta olmaları sartına ba^lı oldugunu söylemistik. Refah hali, nispi bir kavramdır. Zira bir muhitte refah içinde yasıyor tetâkki edilen kimse. baska bir muhitte aynı sekilde çörülmiyebilir. Takdir gene hâkime aittir. Söylemeje lüzum yoktnr ki, h&kim takdirini münbasıran şahsî iübjeUtif sebeplere istinat ettirmeyip, ehlivukuf ve aahltler İle salr delillere istinat ettlrecektir. Ba mevznda ehemmiyetll te> likki ettiğirciz son bir noktaya da temas edellm : Kannn, zarorette bnlanan şahıstan maada, bn sahsın «infak edildiği müessese veya ba£Iı olduğn idarenin» dahi, nafaka dâvası açabileceğini bildirmistir. II. Karıkocs arasındaki nafakaya selinee.. Bn ds ikiye ayrılır: Biri evlilik hayatı deram ettigi müddetçe, diSeri ise bosanmadan sonra verilen nsfakadır. A. Bonlardan birinclsi Medenî Kannnun 162 ncl maddesinde nizamlanmıstır: «Karı kocadan biri talep eder ve «yn yasamak keyfiyeti haklı olnrsa hâkim hançisi tarafından diğerinin lasesi için ne miktar maavenette bnlnnacaSını tâyln eder.» Meselâ, taraflardan birinin haysiyetsiı bir hayat sürmesi veya diierinin canını tehiikeye maruz bırakması veya zinada bolnnması halinde diferi evi terk etmekte haklı olur ve bosanmaya hükmedilinceye kadar devam edecek bir nafaka talep elebilir. Bu nafaka müşterek çocnklar için ve aile birliği olsaydı, bn birliğe tarafların yapması gereken yardım mahiyetindedir. B. Bir de yoksulluk nafakası vardır. Bu bosanmadan sonra bahis konusn olur. Medenî Kannnun 144 iincü maddfsi söyle der : «Kabahatsiz olan karı veya koca boşanma neticesi olaraU büyük bir yoksulluğa düserse bosanmaya sebebiyet verracmiş olsa dahi kudreti ile mütenasip bir snrette bir sene müddetle nafaks itasına mah kura edilebilir.» Bu sonnncu nafakanın gayesı derhal göze çarpmaktadır. Erkekten ziyade; bir gelir kaynağı olmıyan ve boşanmakla \\ bir müddet çaresizlik içinde kalması muhtemel bulunan kadını himaye etmektir. Fakat bu nafakaya hükmetmek için birçok şartların mevcudiyeti gerekrnektedir. Bir kere, iştirâk nafakasmııı aksine olarak, nafaka talep eden sahsın hern kabahatsiz hem de büyük bir yoksullnğa maruz bnlunması lâzımdır ki, bn şartlar bosanmadan evvel ki nafaks İçin aranmaz. Saniyen nafaka ödiyecek sahsın kusurlu olması aranmaz, meselâ geçimsizlikle boşanma halinde oldnğu gibi. Nihayet ba nafa ka, azamî bir stne için hükmolunur. Zira ondan sonra, bosanan eşin hayatını tanzira etmis olacağı kabal edilir. İ ANKARA 6.27 Açıhş 6.30 Günaydın 7.30 Hafif müzik 7.45 tnci Atalay'dan şarkılar 8.00 Haberler 8.10 Hafif melodiler 8.30 Karısık şarkılar 9.00 Çalışanlar için müzik 9.30 Abdurrahman Kızılay'dan türküler 9.45 Twistler 10.00 Kapanış. 11.57 Açılış 12.02 Hafif müzik 12.40 Dündar Balkan'dan şarkılar 13.00 Haberler 13.10 Lâtin Amerika müziği 13.30 Kadınlar topluluğu 14.00 Kayıp aranıyor 14.45 Gönül Söyîer'den şarkılar 15.02 Müzik Dergisi 16.00 Müzehher Güyer'den şarkılar 16.20 Müzik kervanı 17.00 Çocuk saati 18.00 Spor sayfası 19.00 Haberler Yorumlar Günlük olaylar 19.30 Nermin Demirçay'dan çarkılar 19.50 Bu hafta 20.00 Hüseyin Gokmen'den şarkılar 20.20 Büyük Nutuk 20.30 Nesrin Sipahi'den şarkılar 20.55 Uykudan önce 21.02 Hayata bakış 21.30 Yüksel Kip'ten şarkılar 21.50 Bizim sanatçımız 22.M Fosiller ve sakızlar 22.45 Habeı lcr 22 55 Tatil gecesi 24.00 Kapanış. Paraşütçülerle mücadele Aleksandri Zografo, duvara Evangeükinin bir resmini yapmıştı komşu fahişe yolunu kesti, sırtına Evangelikiden aldığı Fransıı entarisini giymişti : Bize buyurmaz mısınız.. bir sabah kahvesi pişıreyim... dedi. Zafiri cebinden bir altın çıkarıp attı : Bu kızı rahat bırak!. dedi. Altını goren kadının ağzı bir karış açık kaldı : Lord!.. Lord!.. dedi. Zafirinin ardından Froso da sokağa fırladı. Az sonra da mahalleli dıllendi : Evangeliki kahpesi sürtüklüğe çıkar çıkmaz bir lord bulmuş!. Herif giderken Frosoya bile bir altın atıp gitmiş.. Kim bilir Evangelikiye ne verdi?.. Bu lâflar batakta günün borsa haberi oldu; kasap, bakkal, manav çıraklarını kapısma kadar göndererek madamanın ne emrettiğini sordular. Ekmekçi çırağı ekmeği bıraktı ve para lâfını ağzına »1madan kaçar gibi döndü. Sonra, evveli kendi sokağının kadınları birer birer geldiler ve Evangelikiye erkeğinın kim olduğunu sordular. Henüz 17 18 yaşlarındaki toy sürtuk : Adı Zafiri, çok lengin, çok naztk, kibar ve çok zengin.. eebi altın dolu!.. dedi. Ve duvarda Zafirinin yaptığı resmi göstererek tressam» kelimesini unuttuğu için: Aynacıymif... dedi, bakın, tıpkı ben!.. Ve ilive etti : Üç gün sonra gelecek.. o gelinceye kadar, t*mbih etti, bir yere çıkmıyacağım!.. Batakhlar Evangelikinin lordunu gormek için o üç günü iple çektiler; hepsı sozleşmişti, karılar ve pelâspareler içinde, çoğu yarı çıplak pıçleri yolun iki kenarına dizilecekler, lordu, semtlerinin şanına denk tantana ile karsılayıp selâmlıyacaklar, «Bahşiş!.» diye ellerini uzatacaklardı. Frosoya bir altın atıp giden herif açılan avuçları elbet ki boş çevirmiyecekti. di, pek az kimse gördü, görenler de merak ettiler ama cBahşiş!,. diye el uzatmadılar. çünkü Zafiri papaz kıhğında gelmisti, oda kapısını açan Evangeliki bile bir an duraklamış, şaşırmıştı. Komitacı Zafiri Aleksandri, güzel Evangelikiye bir gece içinde çılgın gibi âşık olmuştu. Üç gün tahammül edilmez hasretle kıvranmış ve bin türlü şeytanî kaygıların kâbusu altında bunalmıştı. Havyar Hanında bir odası vardı, fakat orada haftada ancak iki gece kalıyordu, asıl mekânı Tarabyada eski Eflâk Voyvodası îpsilânti Beyin muhteşem yalısı idi; oraya külâhlı, papaz kıyafetinde gidiyordu ve Ipsilântiler kendisini papaz olarak bilıyorlardı; Aynaroz manastırlarından gelmisti, uzun yıllar Fransada kalmıştı ve Ipsilântilerin yalısına çocukların lisan hocası olarak yerleşmişti, ana dili gibi Fransızca, îngilizce, Almanca ve Rusça biliyordu. Yalıda îpsilânti Beyin ihtiyar •nası, 19 yaşında bir mürâhik oğlu, gelinhk çağda bir kızı, iki teyzesi ve beşı oğlan, üçü kız sekiz çocuk, iki hizmetçi, iki uşak 17 nüfus vardı, papaz hoca ile 18 kişi. Lebideryada bu büyük ahşap yalının garip bir plânı vardı. zemin katı, boydan boya taş do^eli, alan gibi bir jtaşhktı; bu taşlıktan tek bir ahşap I merdıvenle üst kata çıkılıyordu. üst kat, o alan gibi taşlığa, belki kırktan fazla kalın ahşap fütunlarla bindirilmışti. Bütün odalar üst katta idi, alttaki taşlıkta merdiven başında tek bir oda vardı. Uşaklar ve hizmetçiler de dahit, bütün yalı halkı üst kat^ı oturuyordu. Taşlıktaki o tek oda, kendi ısrarh isteği üzerine papaz Zafiri Aleksandrıye tahsis edilmişti. Zaliri katS kararını vermişti, her an gozünün önünde bulundurmak için Evangelikiyi bu odaya getirecekti. Ortodoks papazlar evlenemedikleri için yalı halkma «karım» diyemezdı, ckız kardeşimdir» diyecekti. O uç gün içinde kapısım da yapmıştı, îp silanti Beyin anasına : lk (epkl terlm). yere inml» bulut. \ Bol kazanç ve av elde etme FU•etlyle çevrtlen, «dhap duygiısu duv!» blr «nlr. 5 Yabancılar t ı • » i • 'mürekkep kelime), »öyle! 6 Bazı maçlarda haksız yere dövülen, masallao fi Esc «BMiSBH& rm korlrunç yaratıfcı. 7 Çck hns ve mükemmel. lleriye dofc. ni sünHmUj duDflnkfl bnbnaeanın rumda. 8 Kıtıalledllmls sekM vılcım ( « k l tefim). • Yuvarlak bir geometrt ç«k. II, büyOk çapta. Şehir içindeki ahırlar Citaan^Ir'den blr oknrnmnz yaııjor: Cihan.eir, Sanatlar Okulu sokaSında bir kaç aydanberidir peyda olan ahırların yanına her gün bir yenisi eklenmekte. burılann yanısıra, ahır sahiplerinin, kendi ikametleri için yaptıkları gecekonduların sayiM da gittikçe artmaktadır. Bundan ötürü sokakta atlarla beraber yürümek zorunda kalmak tayız! Çevrenin sağlığı bakımından zar»rh olan bu ahırların bir an önce kaldınlmasını rica ederiz. BAZ OSCABs Bayındırlık Bakanlıgı Karayolları Genel Müdürlüğü Samsun 7. Bölge Müdürlüğü 1 500 m3 ikinci sınıf mamul kereste 2490 sayılı kanunun ?1. inci maddesine göre kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. 2 Muhammen bedeli 275.000 (İkiyüzyetmisbeşbin) lira olup, geçici teminatı 14.750 (Ondörtbinyediyüzelli) liradır. 3 İhalesi 17/121962 pazartesi günü saat 15.00 de Müdürlük binasında toplanacak Komisyonda yapılacaktır. 4 Bu işe ait şartname mesaî günleri Müdürlüğümüzde görülebilir. 5 İhaleye iştirak edeceklerin 1962 yılına Ticaret ve Sanayi Odssı vesikalariyle teminatlarmı muhtevi teklif mektuplarım ihale saatmden bir saat evvel Komisyona vermeleri şarttır. Postada vâki gecikme ve telle müracaat nazara Bİınmaz. (Basun 20606/16507 PROF. NtMBÜS'ÜN MACEBALARL JANEİN KIZ1 336 İki gün lonra Epirden kızkarAma umduklan gibi olmadı. Lord Evangelikiye tam ögle vakti deş,im geliyor.. kendisini herhalde ve elinde büyük bir bohça ile gel •eveceksiniz!. demişti. ÎSTANBUL Tiyarrolar SEH1H m ATROLAR1: FATİH 22 01 11 H#r gün saat 21 de ve P»»ar 15 30 d» «Çalıkuçu». (Pazartesl tatüV Her çar«amba 14.30 da ve Pajat 1! de Cocuk Temslllerl. KADIROV 36 06 82 rtSekiz Kadııu saat 21 de Matine Cumartesi, Pazaı 15.30. (Perçembe tatil). TEPEBAŞl 44 51 57 • «Biraz Gelir mlslnlz1?» (Pa zartesi, Sah. Çarçamba. Cuma saat 21 de ve Pazar 15.30 da. CSKtİDAR Her gün îl de Pazar 15.30 da matine (Cuma tatll) «Scaplnl'n Dolaplan». Her Çarşamba 14.30 ds Çocuk •temflllerl. YENİ TÎYATRO 44 04 09 29 Kasımdan 10 Aralığa kadar «Yunan Tlyatrosu» tcmsllleri. ŞF.HÎR OPERAS1 442157 (Tepebajı Tlvatrosunda) «Rlgoletto» Perşembe, Cumartesl ve Pazar 21 de ÖZEL TtYATROLAR: ARENA 44 07 04 Matine 18, Suare 21.15 te (Salı tatll). «ÜBÜ». AZAK 22 62 48 . «Dolmus» saat 21.İS te, Matine Çarşamba. Cumartesi, Pazar 16.15 te. BULVAR 21 35 76 «Gar soniyer» ıaat 21.15 te. Çarçamba, Cumartesi, P». zar matine lfi.15 te. (Pazartesi tatll). DOMEN 44 97 "fi «Ayı Masalı» saat 21.15 te Matinr Çarşamba. Cumartesi. Pazar 15 te. (Pazartesi tatil). K H V B U L 44 22 3« f'Canbazoğlu» Pazartesi. SAII hariç dtğ<T geceler 21 15 te (Matine Car=amba. Cumartrsl. Pazar 15 tc) 6 <1\U\L\R| (S.ıim Alpa8" trupu) «Ha.vat TatIHır» Her gün 18 de Pazartcsı ve Sah 21 15 tc. K.ARACA 44 66 6b «LÜKS HAYAT» Her ge. ce 21.30 (Çarçamba, Cumartesl, Paıar Matine 18 KENT OYUNCULAR1 (Ses Tlyatro?unda) «Natınlar» Pazartesi 18 ve Î1.15 te, dlğer «ünler 1» de (Çarşamba tatll). KÜÇCK OPERA 21 57 22 Münlr Özkul topluluğu , «Generalln Aşkı». 21.15 te. Matine Çarşamba. Cu. martesl. Pazar 16.15 te. KtÇÜK 8AHNE 49 56 52 Salı, Çarçamba, perşembe 1? ve 11.15 te «TÜTÜN YOLU». Cuma, Cumartesi, Pazar 18 ve 21.15 te «ÇlKOLATA SEVGİLİM» «( IUV1HURTYET. tn Edebi Tefrikası: 190 Yeni sekreterinin sesini, ilk o gün duydum telefonda. Kız şaşır t mıştı konuşurken. Bekietmişti telefonun başında beni. Pek tath. genç, şurup gıbıydı sesi. « Kıskanıyor musun bebeğimV demişti Cihangir bir gün. Pek ahmlı bir taze yeni sekreter. Sesi gibi güzelliği de dokunaklı. KocaAîay vardı sesinde. cığma da çabuk bağlandı, dört elTelpfonu kapadıktan sonra, sevin le sarıîdı âdeta... Korkmasam, decımı bozman.ak için telâşını, alaydikodu oimasa inhisarma aldı ağalı konusmasını. telefor.un birdenbeyimı dıyeceğim'..» bire kapanışını unutmaya çabala« Siz fesatlıktan başka bir şey dım. bılmez misinız?» dıye, kırıtmı.ştını Yalancı bir co^kunlukla bütün Cihangirin karşısında. Akşama ka gün aolanıp durmuştum odamın dar yeni sekreterm gençliğinı, gu ıçinde. Şımdi utanarak hatırhyozelliğini, onun yanında benden çok rum yaptıklarımı. Onun odasına ya'ayıp. haj'atına karıştığını düşüı üeçmıstım. Oraya buraya dağılmı.s müstüm. eşyalarını elleyıp yoklamıstım. Do Gül'jyordu telefonda. Sıkmtılı> laplarını duzenîemeve, hattâ yasdı se."i. Beni üzmeden basından iıklarına vuzıımu cnmüp uj umaya savnıak için tela.ş ettığını hemen kaikmısîım Bahar ceimıştı, genvtim, ölüm u/aktı kapımrian ve sranladım. Fıvt kanrı&ım. divordu. E vivordum ! Mutluluk bu olmalıydı. « Yaz gelsin, diyordu, hele yaz gelsin! Düşüneceğiz.. Tabiî sözümden dönmuyorum, tabii gideceğız! Haklısın, dinlenmiye ihtiyacım var... Doğru söylüyorsun. Her şeyden evvel sıhhatim bnde gelir, sen önde gelirsın güzelım, başta gelirsin!.» sevinçle koşuşuyorlardı. Bahçıvanlar, balıkçılar, işçiler geçiyordu. Hepsi yabancıydı, gözleri dost parlıyordu yine de. Ara sokaklarda sürttüm durdum bütün gün. tskeleye indim. Kumları çekilip kenara yığılmış bomboş plâjlarda dolaştım. Öğlen çoktan geçmişti eve döndüğümde. Yal Vazan: PEKIÜh CELAL j nız ve iştahla yemiştim yemeğimı. Uzaktakilere, Handana, anneme, 1 Serra ara vermişti sabah baskmHusnü Beye, dünyaya omuz silkıyordum. Güneş vardı dışarda, gü larma. Başında yeni kavak yelleneş, güneş! Bir bekleyen vardı so rinın estiğini söyleyip, çabuk kakaklarda. kırlarda beni sanki! çıyordu. Cıhangir bir zamandır ışie Merdivenlerden koşarak iniyor, î ne sürekli gidiyordu. Nadia'ya e " lince rıhtıma inerdi sık sık. Sabahkapüardan kayıp süzülüyor aymaların önünden dans eder gibi sal ları güneşi buldu mu kremli yü1 zünü, kırışıklarını, damarları mor lanarak geçiyordum. Arap peşimde, îırlamıştım soka mor çıkmış varisli bacaklarım yakğa. Serindi rüzgâr. Yanaklarımı maya koşardı oraya. Öğleden sonısmyordu. Tohumun, tomurcukla raları ya uyur, ya mutfağa gevezerın kokusunu kokluyordum sevinç ! liğe inerdi. Yaz gelmeden yanıp li. Kırlar yeşeriyordu. Yapraksız ı arap oiacağını söyleyip övünüyorajaçlar canh, güçlü kollannı uzat I du. Gerçekten de kızarmış yanakmışlardı aydmlık gokyüzüne. Arap iları, alnı ile turfanda domateslere 1 burnunu sürte sürte seğirtiyordu dönmü.ştü az zamanda. Çorap da oradan oraya. Utanmasam peşm , givmıyordu artık, açık saçık bluzden kopacak, ıslak toprağa yatıp ' larm içinde akşamları titrıyordu yuvarlanacaktım onunla beraber hafiften. Sokaklar her zamankınden başka Baharın. güneçın, yalnızhğımm görünüjordu cozleıime. tnsanlaı tadını çıkarıyordum. da öyle! Yanımdan geçen bakka) Cihangir «yazı. kuyrugundan çeçıragı söz atmak ister gibi edepsı? Ike çeke zorla getireceksin!.» dı\e ce sırıtıp ıslık öttürüyordu. Çocuk i alay ederdi benimîc. tantine. 2 «Korkunç Kumpanya» S. Loren. YAVTJZ 49 36 78 1 «Kurşun Yagmuru» Eşref Kolçak. 2 «Kadertn Önüne Geçıımez» T. Soray. YENt AR 44 28 51 «Yenllme» Gladyatör» Hlchard Harrlson. YENt MELEK 44 42 89 «Dadımn Şansı» Sophla Loren. Cary Gr»nt. YILDIZ 47 63 42 «Hayat Bazan Tatlıdır» ZeM MUren, Belgin Doruk. ZAFER 44 93 06 1 «Allah Sevinil Dedi» A. Işık. 2 «Dertll lrtn«k» F. Hakmn. • ALEMDAR 22 36 83 ORALOGLTJ 49 49 35 • «KUçük Beyefendl» Gök, sel Arsoy. Her gece 21.15 te, CumarAYSU Jl 19 17 1 test ve Pazar matine 15 te «Gece Kuşu» E. Kolçak. *Y»laneı Bili». Paıarteel 2 «Blr Demet Yasemen» dıçinda her cün 13 de G. Arsoy. «Karanlığın tçlnden». BULVAR 21 35 78 . «Ver Ellnl Îstanbui» L. Sayar. ANKARA BÜYÜR 1 «Güneş DoSmasın» G. Arsoy. 2 «Kısmetln En Güzell» F. Hakan. KLHAMKA «Kurtlar Mudxe«l» Ronean» Schlafflno. ÎKBAL «Tesalya Savaşlan» L. Cmrrey. KULÜP «Hayat Bazan TaUıdır» Z. MUren. TAYTARE «Büvük Bakiluıt» Stewsrt Gran«er. DEVLEl TİVATROLAR1: B C Y C K TtYATRO Saat 20.30 da «11 Trovatore». KCÇÜK TÎYATRO «Moı Deften saat 10.30 da Pazar matine İS te (Pnarteel Util). TENÎ SAHNB «'Woyzeck . Leonse lle Lena» saat 20J0 da. P»zar Matine 15 te. (Cuma tatil). ODA TİYATBOSTJ lAme rlkan Rüyası» ve «Kargalar» saat 18 de (Pazar. tesl t»ül). CÇÜNCÜ T. S»at 20.30 da«Hose Bernd» (Cuma tatll). ÖZEL TtYATROLAR: MEYDAN SAHNESI Saat 18.15 te «Acelecl Kalb», Saat 21.15 te «rare kapanı» (Çar5S.mba tatll). BURSA Tiyatrolar AHMET VEFlK PAŞA Her gece 2 J O da (PazarO5 tesi tatll). «Dumanlıda Telâkl Vsn. Sinemalar A.TLAS 44 03 35 'Jerry Lewl» Korede» J. Lewls. İNCİ 48 45 95 . «Ver EUni Îstanbui» Leylâ Sayar. KONAK 47 26 06 «Mon tekarlo'da Bir Gece» E. Constantlne. L\LK 44 35 95 «Yusuf İle Züleyha» Bellnda Lee, Gecrfrey Horne. I.EVBNT «Kaygusurlan! Leslle Caron. LÜKS 44 03 80 «Küçük Beyefendi» G. Arsoy. SARAY 44 16 56 . «Montekarlo'da Bir Gece» E. Constantine. StTE 47 77 62 «Yusuf İle Züleyha» Belinda Lee, Geoffrey Horne. Ş.\N 4S 67 92 «Küçük Bcyefendi» G. Arsoy. TNKStM 44 31 91 «Ver F.lıni tsUnbul» Leylâ Sayar. 't.VN 13 07 40 «K:zıra (Teruna» E. Constantine. tlN'AL 44 U3 Ob . 1 • «Kızm Ugruna» E. Cons K13UÜ» 22 71 83 «Ktiçük Beyefendl» G. Arsoy. MARMARA 22 38 60 «Yenilmex Gladyatör» R. Harrtson, 1. Corey. MELEK (Eyüp) Jl 58 761 «Çam Sakııı» N. Kök. sal. 2 «Zavallı Necdet» G. Arsoy. $IK 22 35 42 . ıVer Ellnl İstanbul» L. S»y»r. \TNt 22 58 91 . 1 «Büyük Haklkat». 2 . «Kay şusuzlar». YENİ (Batarköy) 71 «8 J« • «Küçük Beyefendl» G. Arsoy. OPERA «Ver Elini îstanbui» L. Sayar. ÖZEN 36 99 94 . «Aşistan da Üstün» A. Işık, S. Gül. RKKS (Kadıkoy) cAşkın Günahı» Sarita Monfcl R. Kerman. SL'NAR M 03 py «Affedllmiyeu» Burt Lancaster. I «Sf.vtı,nın Talebesi» Burt Lancaster. YI"RT 3fi H 6S 7 Bp>cfcncll>) G. Arsov. Sinemalar ALEMDAR «Korkunç Kumpanya» S. Loren, A. Qulnn. ANKARA «Cehennem Ateçi Kulübtl» C. Mlchel. A. Corri. Bt5Yt5K «Sevil Berbertnin Maceralan» L. MarlaDO. DİLEK 1 «Fındık Kurdu» Alikl Vuyuklakl, 2 • «Asller Şehri» Robert Mltchum. TAYYARE «Ayşecik Ateç Parçası» Zeynep Değlrmencioğlu. ADANA TiyaJrolar ŞEHİR TİYAIROSU H« gün 20.30 da «Tuzak» H« Cumartesi 18 de «Cephed Piknlk Pusuda» (Pazaı tesl tatiî). GÖLBAŞI «Açka Karçı Gelinmez» B. Doruk, G. Arsoy. RENKLt «Senslz Yaşavımam» R. Schnelder. ULUS «Ikl YüzlÜ Doktor» P. Massle, D. Addaras. tZMÎR Sinemaldr ALSARAY «Veşllpaps ğan Ban» M. Rokk. ERCtYEŞ «Saîo» T. Lo\ LÜKS 1 «Zoronun îş retl» G. Williams. 2 . «Sa te AJans T. Curtis. lse. DtVLEl rlYATROStJ «Agaçlar Ayakta Ölür» saat 20 30 da. Matine Pazat 15 te (Pazar'ıesl tatil)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear