Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKİ I RUHİ TAHLİLLER K I \.. Yazan: HALİS ÖZGÜ Sehir 1 CUMHUBİTET iiilİllllllllllllllllllllıııllıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuilllEllll 16 Aralık 1960 İ Ankara'dan Röportajlar | HEM Saygıstxhk üxerine ehirde bir sayp kampanyası havası esiytr. Araa yalnız havası esiyor. Saygının kendisinden henüz eser yok. Saygı «ol ya mübarek!» deyince olnveretek işlerden değildir, malum. Saygı, v»r olmak için de, var olduktan ««an gelisaek için de dikkat istiyen, itina istiyen, bakım istiyen, ilgi istiyen bir mefhumdur. Toprağı, suyu, güneşi, rutubet derecesi, knrak derecesi ölçü ile verilmesl gereken nazik bir çiçek gibidir. Bo çiçek iyi yetişirse. bakmakla doynlmaz bir güzelliğe kavuşnr. Ama bir de kurudu niaydu, diriltmeğe imkân kalmaz!. Mefer ki kökünden söküp yerine baskasını daldırasjrız Şimdi, bizim teplnmun saksısında, yetiştirmek istediğimic C' çek işte bu. Kurumuşun yerine daldırmaga çahştı$ımız yeni so ğan acaba tutaeak mı, tuttnktan sonra şelişetrek mi, h»nüz belli defil. Açıktan açığa saygısızlıklara örnek, bele sokak sayeısızlıkla nna örnek, tümen tümen. Satır satır yaz, yekun yap, öteki sa hifeye nakliyekun geç, devam et, o sahife de dolmazsa şaşarım Büvük saygısızhk küçükten başlar, yavaş yavaş büyür. O nun için, bazı nfak tefek saygısızlıklara parmak basmalı kı büyüyüp baş belâsı olmağa vakit bulamadan ortadan silinsin Bnnlar, ilk bakısta savçısızlık denilemiyecek cinsten şeyler hani sahiplerine «şimdi demokrasi var. kardesim^ dedirtenİT Şehirde kol gezen sayınsızlık. bu küçüklerin saçtıfı gübrede büyüye büyüye yetişenler. Bizim otobüslerimize, tramvaylarımıza yolcu ne kadar çok binerse, saygısızlık da o kadar çok biner. Bn, artık gözle görüIur, elle tutnlur bir mütearife olmuştur. öyle ki. şehirdeki saygısızhkları bir tasnife tâbi tntsak, say makla tükenmiyen öteki sayçısızlıklar arasında «tramvay saygısızhğK.. «otobüs saygısızlısı» dive iki ayn sınıf saygısızlık daha bnlnndnğnnn hemen görürüz. Bu iki saygısızlık, bu iki nakil vasıtasının içine Sylesine yerleşmiştir ki, yolcu indikten sonra da orada kalır, gelecek yeni yolcuları bekler. Üç dört gün evvel bir durakta tramvay bekliyordum. Sabahın erken saatiydi. Tramvaylar tıklım tıklım gerip gidiyordn. Uzaktan bir Taksim tramvayı gözüktü. Boş denilecek kadar tenha bir araba. Binmege hazırlandım. Vatmana işaret ettim. Dursun diye. Fakat arabasina olanca bızını veren vatman, benim el işaretime. selâma mukabele edercesine bir el işaretiyle mukabele ederek, tramvavın üstündeki «Taksim tabelâsını gösterdi, seçti. Arkasmdan seslendim, hiletçi zili çekti, araba dnrdu, bindim. Taksimden öteye gitmediği için. vatman o durakta durmağa lüzum e örmemiş. Tramvavla mutlaka u zak mesafeler gidilir, yakın yerlere giden tramvay arabalan ara duraklarda durmaz diye bir kajde bulunmadıjına göre. tramvay arabasının idaresini eline a lan vatmanın bu hareketi sadece, kendini büyük yetkili tek «ahıs görmesinin bir neticesi. Yani, tramvay arabalannın içine sinen saygısızlığın, müşteriyi hiçe saymanın bir eseri. Küçük gibi görünen bu saygısızlık yo la açınca, ötekiler. aynı yoldan rahat rahat geçip gidiyor. Bunlar» vanncıya kadar uğraşmak icabettiğine göre, saygısızlı^a karşı girişilen harekete hiç çekinmeden, saygısızlıkla meydan muharebesi adı verebiliriz. Pek de yerinde bir isim vermiş oinrvz. Saygısızlıklar ordusa öyle kalabalıklastı ki, ancak bir meydan muharebesinde sır tını yere getirmek şartiyle o orduyu yok edebileceğiz. Selâm verir gibi bir işaretle arabasını çeklp giden o vatman», hâdiseyi haber verdiğim idare, »caba nasıl bir saygı dersi verdi, onu da ayrıca merak ediyonım. Hatndl VAROGLU Her insan sevtecnek ister. Yaşa lerini, bu yüzlerini değerlendiren dığı sürece gülmek arzusunu d > gerçek duygularmı her zaman sak uyar. Üzüntüden uzak kalmağa ça lıyamazlar. Bakışlan ile, bilmeden h?ır. îstıraptan Jcaçar. Sevindikçe yaptıkları hareketlerle, söyledvkle va sevinebildiği kadar kendisine ri sözlerle kinlerini açığa vurur ısınır, bağlamr. Kendisine bağla lar. Röportajı yapan: nabildiği nispette başkalannı seFreud, görmesinf bilen insan Emekli Albay Halil Nuri Yurdakul'un tertip Sait Artf TERZİOĞLU ver. Degerine, önemine inanır. için insanda görünmiyen hiç bir Başkalarını «ayar. Herkesle ve ko şey yoktur, diyordu. Ona göre inettiği «Atatürk Eşya Sergisi» nde gördüklelaylbkla anlaşabilîr. Yakınlanna, sana ait her şeyin bir konuşma tar Şehrimizdeki okullar önümüz Ankara. Ekim rim ve Küçük Osman'ın anlattıklan dostlanna, arkadaşlarına, tanıdık zı vardır. însamn ayakları, elleri, deki gnnlerde, bu münase1919 yılının sonlan... Erzurum lara, hattâ, yabanjcılara faydalı elbiseleri durmadan konusurlar. ve Sivas kongrelerini tamamladıkbetle, 2 günlük bir tatil o'ur. Kendisi için iyi şeyler dü tnsanın varlığı, iç dünyası hakkıntan sonra B. M. M. sinin Ankara karyolası yerleştirilmiştir. Bu kar yır!. diye bağırdı. « Düşman büyapacaklar şünür. Ba«kalarına toz kondurmak da haberVer verirler. Neler yaptıda kurulmasınm kararlaştınloıası yolanın üzerinde bir Siirt battani tün kuvvetini sağ ve sol cenaha Battaniye, yığmıştır. Fakat merkezi zayıftır. üzerine Kızılyokuş üzerinden An yesi bulunmaktadır. tan kaçınır. Kendîsinden memnun ğını, neler yap:nak istediğini, düŞehrimizdeki okular önümüzde karaya gelen Mustafa Kemal'in Mustafa Kemal'e Ali Fuat (Cebe Hücum edilecek... Biz onların ricolur. Başkalannı memnun etmeğe şündüklerini, duyduklannı açıklar çalışır. Varlığına güvenir. Başka lar. İnsan, kendisim olduğu gibi kd gunlerde 2 günlük bir tâtil ya buradaki ikameti için günlerce ev soy) tarafmdan hediye edilmiştir. 'atini keseceğiz...» dedi. Bu söz üzerine kumandanlar yeni taktik «Bn masa baaında biz ne larına inanır. Art düşüncelere sa değerlendirmesini bilen içio artık pacak ve bu süre içinde öğretmen velden hazırlıklar yapılmıştı. Bu tesbit ettiler. Ve Mustafa Kemaler iki günlük bir traiik kursu gö münasebetle en münasip yer olaemirler aldık» hip olmaz. Çevresündeki kişiler bir sır değildir. Yukarıda, Mustafa Kemal'in lin bu son sözü bizi zafere ulaş rak Ziraat mektebi seçilmişti. receklerdir. den fezla kuşkuladmaz. Içinde bir Kin, bazan çok daha şümullü MiUî Eğıün Bakanhğınm bu ko Mustafa Kemal'e refakat eden Ankaraya ilk gelişlerinde yat tırdı...» rahatlik belirir. Yanmdakilere hu bir mahiyet kazanabilir. Bir karyoladan bahsederken, Bundan sonra, 93 harbi sırasınnudaki tâmimi gereğince şehrin (Heyeti Temsiliye) üyelerinin de tığı zur sa^lamağa uğaaşır. kimse, bütün insanlara, her şeye Milll Mücadele yıllannda A da muhacir olarak Varna üzerinkarşı kin duyabilir. Bu gibi hal belli baslı liseleriyle Spor ve Ser aynı yerde yatması uygun bulun nafartalar'da kullandığı çok eski Ürüntfl duyan, çjevresine uyamıden Türkiye'ye gelişini nakleden gi Sarayında açılacak olan trafik muş ve bu işle 20. Kolordu Kuyan, kendisinden ^kâyetçi olan in lerde insan, her şeye ve herkese kurslar. karayollarının trafik uz mandanı Ali Fuat (Cebesoy) gö ve tarihî kıymeti haiz bir masadan Osman Refik Işcan, sergideki masan ise sfjrekli olatrak hayatı, her karpı bir düşmanlık duyar. mani&ımca yönetilecektir. revlendirilmişti. Buranin ihtiyaçla sö> etmiştim. Bu sahra masası sanın mevcudiyetini nasıl öğrenkesi çekişlirir. Kejndisini terketEtrafmda gördüğü her şeyi, öğretmenler kursta sddıkları n ilk B. M.M. si binasımn karşı hakkında geçenlerde sergiyi gezen diğini ve kısa hayat hikâyesini mek arzusunu duyar. Başkalannı herkesi kendisi için düşman sayar. bilgılerı öğrencilere vereceklerdir. sına isabet eden Idadî mektebin General Ali Fuat Cebesoy şöyle şöyle nakletti: kovalamaktan yomlmaz. Güfcnek Çevresi için gerçek bir üzüntü, hu Bu şekildeki çaba son aylar den temin edildi. Leyli talebelerin demiştir: « 93 Harbi sırasında babam ölimktnını bulamaz. Her yerde ken zursuzluk kaynağı haline gelir. da artan kaza sayısının bir netı karyola, yatak, ve sair cnalzemele« Bu ı.nasa başında biz ne e müştü. Ben, dede.n Osman, dayıdisine benziyenleri arar. özellik Başkaları ile bir arada yaşamak cesidir. ri Heyeti Temsiliye üyelerinin a mirler aldık!...» larım ve annem Istanbula geldik. le, acılannın sorur&luluğunu yük ta, iş birliği yapmakta zorluk çe* dedince alınarak Ziraat mektebine Fatihte okudum. Sonra, uzun za** lediği ve kin bağladığı kimselere ker. Karşılaştığı bütün insanlarla nakledildi. (Kalaba sırtlarında Hâlen Türk Tarih Kurumunun man Babıâli'de mürettiplik yapŞehrin otepark dâvası düşündüklerini cfüşündürmeden, bozuşmak, çatışmak arzusunu duMeteoroloji Genel Müdürlüğü bi Basımevinde Arapça ve Farsça tım. 1313 yılmda rahmetli Yunus duyduklannı duyurmadan, yaşa yar. Sağa, sola çatar. Sık sık müele alındı nası). Işte bu binada Mustafa Ke(Nadi) ile birlikte (Malumat) ve dıklannı fazlasiyle yaşatmadan ra nakaşalara girişir. Durmadan şiBelediye Reisi BaşyaTdımcısının mal'in yattığı demir karyola, ya mürettipliği yapan 84 yaşındaki kâyet eder. Hayatın acılıkların başkanhğında ilgili Reis Muaviu tak, yorgan ve battaniye hâlen, es Osman Refik Işcan hemen her (Servet) gazetelerinde çalıştık. hat edemez. hafta, boş saatlerinde sergiye ge Yunus Nadi Bey çok iyi Rumca dan, insanlann kötülüklerinden leri, Imar, Iktsadî Murakabe, TeYalnız, kin dnyan insanlardan bahseder. Aşırılığa kaçan bir kö mizlik, Sağhk, Zâbıta, Fen, ve Be ki mücahit ve Atatürk'ün en ya Hr yıllarca, bir cepheden bir cep bildiği için bazı Rum gazetelerinbazılan pek ileri gitmezler. Şu tümserlik gösterir. Bulunduğu yer lediye Şube Müdürlerinin iştira kın mesai arkadaşlanndan emekli heye sırtında naklettiği bu tarihî den bu gazetelere tercümeler yaveya bu »ebepten dolayı kendile lerde ümitsizlik yaratmağa uğra kiyle yapılan toplantıda, Şube Mü albay Halil Nuri (Yurdakul) un masayı ziyaret eder, oturur. ağlar, pardı. O zaman zayıf, narin, çok rine ıgtırap verenJere karşı fazla sır. îçinde yaşanan zamanın ve dürlüklermın ibtiyaçları tesbit o sergi sarayında tertiplediği (Ata menkıbeler nakledermiş. Bunları kibar bir zattı. Sonra Ankaraya sert olmıyan tepkzler göstermekle şartlann ağırhğından dert yanar. lunmuş, bunlarm giderilmesi için türk eşyalan sergisi) nde teşhir ben sergiyi gezerken Halil Nuri geldim. Bir kaç ay evvel bir arkaedilmektedir. Yurdakul naklediyordu. Masanın daşım Halil Nuri Yurdakulun seryetinirler. MeselA, başkalannın Geleceğin daha da fena olacagmı gerekli karariar ahnmıştır. canlı anılarını yakından bilen Kü gisinde gördüğü bu masadan bahyanında onları sŞairlendirecek şe söyler. Başkalannı rahatsız edeToplantıda ayrıca şehrin trafik, Tarihî karyola çük Osman mürettip arkadaşları setti. Gitti.n masayı tantdım. Şim kild» hareket ederler. Bazı şaka cek şekilde hareket eder. Kalaba • seyyar satıcı ve otopark sahaları Sizlere 1919 yılının son aylannlar ve muziplikl.ürle iğnelemeğe, lık yerlerde yüksek sesle, bağıra koıvjları da gorüşülmüştür. Şeh da Ata'nın gecelerini dahi içinde arasındaki ismi böyledir dan di her zaman oraya gider, masayı ziyaret eder o günleri yaşanm.» hırpalamağa uğr;v?ırlar. Onların bağıra konuşur. Sinemalarda, ti rin mühim dâvalarından olan Oto uyanık geçirdiği tarihî karyola dinliyelim: Millî Mücadelemizin hayatta kagiyimnelerinde, Jtonuşmalannda yatrolarda gürültü yapar. Hiç kim park mevzuunun halli ve Beledi da bahsetmek istiyorum. « Anafartalar muharebeleri sın lan son şehitlerinden Osman kusur bulurlar. îşJİerini tenkid e seyi beğenmez. Herkeste bir ek yeye bir geür temini maksadiyle Bugün, harap bir vaziyet arze rasında ben, Mustafa Ke.nal Pa Bey posta neferliği yaparken yaderler, beğenmezleıl Yaptıkları ia. siklik, kusur bulur. Çok çabuk kı her Şube Müdürü, bölgesinde otoşanın yaveri Cevat Abbas (merKaryola, kadirbilir ralanmış, bu arada kendisini yok lerde daha çok bıksan göstermiş zar. Saygısızhk yapar. Işi kolay park olarak kullanılan yerleri ve den Demir hkla küstahhğa kadar ileri götü • Halil Nuri Yurdakul'un elinde na hum) un yaveri idim... Mustafa etmek üzere bir uçakla nasıl taolanlardan sık sık bılhsederler. Sev buna müsait sahaları tesbit edeKemal her gittiği yere ben bu marür. Çevresinde bir değer buhranı dide bir biblo gibi saklanmakta kip edildiğini, ve uçaktan atılan diklerini kötülerler. Sevmedikleri yaratmağa uğraşır. Başkalannın i rek Belediye Riyasetinc bildireve halka teşhir edilmektedir. Ta sayı, daima sırtımda taşıyarak gö 20 30 santim boyundaki çivileri nl överler. Fena bir haber duyar yiliklerinden bahsedilmesine ta cektir. Bunlar üzerinde gerekli türmüşümdür. Atayı da ilk defa mamen boyaları dökülmüş olan anlattı. Hayatına kıyamıyan bu çi. etüdler yapıldıktan sonra Otopark duymaı ilk defa onlara ulas hammül edemez. karyolanın üzerinde lime lime ol bu masanın başında tanıdım. A vilerden birini evinde o günlerin sahaları tesbit olunarak Belediyetırırlar. îyi haberleri onlardan nafartalar muharebesi kızışmıştı. Böyle evrensel bir mahiyet ka • ce ihale suretıyle kiraya verilme muş beyaz. ortası güllü. saçaklı Cevat Abbasın emriyle Mustafa bir anısı olarak sakladığını naksaklarlar. zanan, kin duyan insan, gerçekten si cihetine gıdılecektir. Böylece bir örtü bulunmaktadır. Ipek bir Kemal'in bulunduğu odaya gir letti. Burada konuşmamız bitmişti. Kinin tesirlerinin aığır baskıları ve daha da zararlı olabilir. B''e her vâsıta istediği yerde park ya kumaştan yapılmış olan yorganın dim, irkildiı.n. Sırtında bir Er ka O yıllarca geriyi anar ve yaşaraltında bulunan bazı kimseler ise rek, çoğu zaman bilmiyerek teh pamıyacak ve devam edegelen şi pamukları, dökülmemesi için bir ken ayağa kalktım. Kuvvetle elibaşka ipekli kumaşla sarılmıştır. putu bulunan, gözlerinin rengi mi sıktı. Gür bir sesle: «Bak! dekendilerine hâkim olamazlar. Faz likeli işler yapabilir. Meselâ, evin kâyetler de önlenmiş olacaktır. ni denizlerin derinliklerinden alBu yatağın baş yastığı ise (şimdi la saldırgan olurlar. Kin bağladık deki çiçek saksılarını hafif bir mış bir subay oturüyordu. Olduk di .daha ellerim titremiyor. SiTop'lantıda şehirde seyyar esnaf lan insanlan fırsat bulur bulmaz rüzgârın kolaylıkla düşürebileceği ve işjjortacılann muayyen yerler yüzü yenilenmiştir) kuştüyünden ça yorgun görünüyordu. Gözlerine lâh kullanabilirioı. Dayım Plevbir şekilde ve işlek bir yol üstündir. 60x45 eb'adındaki tahta koveya fırsatlar yaratacrak, kırmak, bakarken ne yapacağımı şaşırdım. nede şehit düşmüştür. Ağabeylede bulundurulmasını temin için Ehırpalamak, acılar içinde kıvran deki pencerenin kenanna dizebilir. mınönünde 5 K işportacıya yer ha midinin ise üzerinde sağ yukarı Mustafa Kemal o sırada Alay ku rim de gazidir. Biz böyleyiz işte...» CJ dırmak arzusunu duyarlar. Kendi Vapura girerken, ötekıni. berikini zırlandığı açıklanmıştır Bu ara köşesinde kırık bir ayna bulun mandanlarını çafırmış kendileri diye konuşuyordu. Kahraman Oslerine rahat yüzü gösftermiyen bu itebilir. Bu insanlardan birini de da bilhassa Karaköy köprüsünün maktadır. Karyolanin önündeki a ne cephelerin durumu hakkında man'ın, 84 yaşındaki Osmanın hâ nize yuvarlıyabilir. Yolda yürür • yak halısı da yıllardan beri ufala arzularını duyurabilnatek için her izahat veriyordu. Hizmetin icabı len 96 kilo gelen bir cismi kucakken bazı kazalara s«bebiyet vere her iki taratnda seyyar balık loçareye başvururlar. tttira etmek bilir. Yürüyüş halindeki bir taşı kantalariyle aıücadele edilmesi ve ufala küçük kalmıjtır. kendisine çok yakın bulunuyor layıp ıhıldamadan yerden kestigini söylersem şaka yapıyorum santen sakınmazlar. lsnaÛarda bulun tın önüne birdenbire çıkabilir. Ka bunlara müsaade olunmamast uHalil Nuri Yurdakul, bu karyo dunı. mayın. Uzun ömürler. Küçük Osmaktan çekin'.Tiezl^r. Bir şeyler, rarsız ve şaşkın hareketleri ile zerinde durulmuş, trafik düzeni lanın hemen yanı başına Çanak«tşte bu masa» man. ömrün uzun olsun senin ve kötü bir şeyler söylemeden raha şoförün arabasını devirmesine, bir nin sağlanmtsı için Vilâyet Tra kale muharebeleri sırasında MusDüşman, sağ ve sol cenahlan senin gibilerin. ta kavuşamazlar. BaşkaJarına, kin ağaca çarptırmasına veya yaya kal fik Komisyor.u ve Trafik Müdür tafa Kemal'in kullandığı portatif lerine hedef olanlara çamur sıçrat dırımın üstüne çıkararak yolcuları lüğü ile temasa geçilmesıne karar tahta sahra masasını, üzerinde de mızda (Conkbayırı) ile (Çamlık) jkarargâhı aydınlatan gemici fene mıntakalarını işgal etmekte idi... madan temizliklerine inanamazlar •zmesine yol açabilir. Sürdü£«i a verilmîştir. ri ile o günlerin ulaştırma vasıta Konuşma sırasında kunandanlar Mümkün olduğu kadar fazla fena rabayı aşınhjd kaçan bîr hızla yüMigro« sermayesini 3§4# *Jarından tarihi bir sahra telefonu geri çekilmeyi tavsiye ettiler. Mus lık yapabilmek için yardımeılar rütebilir ve canlara kıyabilir. Yalmilyon lira arttırıyor nu yerleştirmiştir. Maf;anın öbür tafa Kemal bu istek üzerine derararlar. Bunları menfaat pazarın kınlarından birini zehirliyebilir. Nüshası 25 Kuruş Mîgros Teşkilâtı halkımıza da köşe?inde de Başkumandanın I. hal sinirlendi, ayağa fırlıyarak eda bulmağa, satın almağa uğraşırKinin doğmasında çebitli sebep ha faydalı olmak için gerekli ted Turklyf Harici Cihan harbinde kullandığı portatif lini. işte bu masaya vurdu: « Halaıf. Kin bağladıklarj kimselere ler rol oynarlar. İnsan, kendiLira Kr. Lira Kr birleri almaktadır. Hükümetle ve sine, şu v^ya bu şekilde ıstırap 150.00 "00 Senelik yaptığı daha rahat ve daha çok saldıra veren kimseye kin bağlıyabilir. yabancı sermayedarlarla 80 00 6 aylık <0.00 temaslar sonunda serm^yesıne 5 bilmek amacı ile onlan kendile Kendisinden nefret ettiği için bu «00 3 aylık 2200 milyon lira ilâve eden Migros, örine saldırtacak şekilde davranır duygunun baskısı altına girebilir Basan ve Yayan lar. Böylelikle, kendilerini çevre Başkalanna Ve her şeye karşı kin nümüzdeki sene Amerikan, Alman Cumhuriyet Matbaacılık ve ve Holândalı sermayedarların da lerine, herkese cnazur gösterebile duyabilir. Gazetedlik TOrk Anoniın Şirketl iştirakiyle sermaye artırımını 30ceklerine, mağdur duruma düşüCağaloğlu Halkevi Sokak No. 3941 Kendisini sevebilen insan başka 40 milyon liraya yükseltecektir. Merhum rütbei balâ eshabından Hafız Mehmet Zührebileceklerine, haklı gösterebileSahibi lanna karşı da yakınhk duyabilir. Temizliğe riayet etmiyenler tü kerimesi. mernum Kd. Yzb. Osman Bey refikası, ceklerina inarıırlar. Kendisine karşı kin besliyen insan NÂZİME NADİ Son iki gün içinde caddelere çöp Mehmet Zühtü Öndeş emekli Dz Albay Nurettin Öndeş, Kin duyan insan bazan da tama varlığı dışında kalan her şeye kin Yazı tçlerini fiilen îdare eden atan, bağırarak satış yapan, vâsımiyle aykırı, ters bir yoldan yü bağlıyabilir. Yük. Mühendis Hayri Öndeş'in anneleri Salihatı NisvanMesul Mildtlr talara kirli, boyalı elbiselerle birüyebilir. Durmadan, dinlenmeden İnsan her yerde, herkeste ve her nen, gişeler önlerinde' intizamı bo dan VECDİ KIZILDEMİR içinj burkan, dürten, baskı altın şeyde daima varlığıaın renklerini, Gazetemize gönderilen evrak ve HAFIZA da tutan, bunaltan, hırpahyan ve izlı»rini, değerlerini arar ve bulur. zan 1223 kifiye 6405 lira peşin payazılar neçredilsin edilmesin iade ra cezası verilmiştir. hırpalatmak arzusu ile kıvrandı Hayatın manasını hayatının mânaedilraez tlânlardan mesuliyet ran, lararlı, tehlikeli, yıkıcı, dü sında görür. Yaşadığı hayattan baş Belediye Zâbıtası, şehrin temizkabul edilmez liği ile ilgili faaliyetıne aralıksız zen bozucu işleri yapmağa teşvik ka bir hayatın mevcudiyetini kolay eden kini gizler, saklar. Kendisin kolay düşünemez ve diliyemeez. Se devam etmektedir. 15/12'960 perşembe günii Hakkın rahmetine kavuşmuşAbone ve ilân Işleri tçln. zarfın de sanki böyle hiç bir şev yokmuş vinçlerini olduğu gibi ıstıraplarını Pazar günü bazı semtlerde Ustüne «Abone» veya «İlân Servisi» cereyan kesilecek tur. Cenazesi 16/12/960 cuma günü öğle namazmı nıügibi hareket eder. Zaman zaman da başkalan ile paylaşmak arzukaydının konması lâzımdır. Transformatör merkezindeki se. daha da ileri gider. Kinine, ken sunu duymaktan uzak kalamaz. taakıp Şişli Camiinden alınıp Üsküdar Karaacahmettekj * disine zararlı olamıyacak bir mahi Sevi.ıçlerini daha çok sevinebil nelik revizycn dolayısiyle 18 araaile makberesine tevdi olunacaktırBU GAZETE 3ASIN AHLAK hk pazar günü saat 8 ile 16 arasınyet kazandırmağa çabalar. Kinini, mek. ıstıraplanm ise daha az ıstı YASASINA UYMAYI TAAHHÜT \ hiç bir tehlike ile karşılaşaıadan rap çekmek için başkaları ile pay da Üniversite, Mercan, Bakırcılar, Çelenk gönderilmemes; bilhassa rica olımur. ETMlŞTtR. Çakmakçılar, Mahmutpaşa ve hagerçekleştirmek çarelenni arar. laşır. Sevinmek imkânından mah valisinde cer?yan kesilecektir. Hattâ, dostluk kıhğına bile sokar. rum olduğu nispette ıstıraplarmın Başka bir deyişle, şekerli bir kin. müşterisini artırmağa uğraşır. Vartatlı bir zehir yaratır. Zehrini lığının mânasızlığı şuuruna ulaştığı Aralık 16 Cemaziyelâhır 27 Romatizma üzerinde Amerikada NewYork Üniversevdire sevdire içirmeğe koyulur aisp'»tte başkalannın yokluğunu sitesinde 3 yıl Romatizma üzerinde incelemelerde buluŞeytam melekleştirmeğe çalışır. arzu edebilir. Insanı başkalarına nup yurda avdet oden Dahiliye Mütehassısı c Ii I= Gülerek ve güldürerek ağlatmayı götüren yol insanı kendisine ulaşDr. N İ H A T D İ L Ş E N ağlıyarak gözyaşı döktürmeğe ter tıran yoldur. İnsan, başkalannı kendisiyle beraber gevebilen, başhastalarını kabule başlamıştır. cih eder. V. | 7.19.u.ıo' 14.29116.42| 18.211 5.32 kalanndan kendisiyle beraber nefMuayenehane: Osmanbey Postahanesi yanı 243/2 Bununla beraber, bu insanlar, ret edebilejı bir varlıktır. Nefretin Saat: 15 19 Telefon Ev: 21 45 13 Hast. 21 22 73 E. ] 2.381 7 23[ 9.4312.001 1.39 12.50 bütün gayretlerine rağmen iç yüz ekildiğî yerde i*e sadece kin biçilir. Öğretntenler traiîk kursu gerecekler Âtatüth'ün tacihî hat yol a ve masası CUMHURIYET sozcu Haftahk Siyasî Dergi BUGÜN ÇIKTI 18 Aralık 1960 pazar günü saat 10 da Bebek sahil yolu 162 No lu Cevat Bey Apt. Daire No: 5 te bulunan harika eşya. gümüş. jad, fildişi, çeşmibülbül, Beykoz, Bohem. Tablo, Marköteri. Vitrin; Masa; Bahü, salon takımları ve büyük kolleksiyonlarının V EFA T EMSALSİZ MÜZAYEDESİ PORTAKAL Tel: 44 54 59 FAHRİYE ÖNDEŞ ARANIYOR Betoniyer makinisti, Krup ve Mersedes kamyonlarında çahşmış şoför, 15 metre açıklıkta köprü yapmış inşaat kalfası, Puvantör , f aranmaktadır. Taliplerin Posta Kutus.d 17 Turgutlu adresine * müracaatları. (60803) muraca YENİ YILDA İLK ^^fliiNHittftıııııııııııııifiıııııııııııııııııııııııııiRiıııııtıııııaıiııııııııııııııııııııtııııııııııııtıııııııııııııııııtıırıııııııırııııııtıııııııııııııııııııııifiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııır/^ yı eyi güt!.. Tamam. El altından yüz lire de öte tarafın abukatına kıstırdım mı, isterler. se dâvayı Londura'ya kaldırsın lar!.. sökmez.. Nohnt Deresinde de toprağın hası var. Kokusundan bilirim ben. Yöz jitmis, iki yüz gitmiş, gıymatı yok. Bu işlerin içinde biştik biz. Yirmi bir yaşında, tuz kolcusnna para yedirmiş adamım ben! O zaman tuz kolcuları varidi. Gemiç gölünden tuz çıkar idi. Ya«Onları da çıkar a*. Oknl ço da. Üstfinn de sık değiştirin. kıçını yamuta yamuta ne işin kaladılar beni. Baktım, olacağı eafn, ineik boneuk takınmaz. Dnranâ'nın gızında bit çıkmıı, vardı oralarda? Bir de bana lâf yok, verecekler makemeye, tlçeden bir kara enterilik alaDnranâ'nın gızı sidik kokmaş... Dört gümüş lireyi tabakaya dokaodırauş. Sütlü keçiyi mi yım sana. Makineye verip dikböyle lâf istemem. Dedikleriseversin, sütsüz keçiyi mi?.. koydum da atıverdim önüne, tireyim. Senin boyana uygun dedim: Yak hele!.. Daha neler? me dikkat edin. Duşmanlarm Ne demekse? Sütlö keçi neyin bir çocnğun ölçSsnnn aldırıp ağzına lâf vermeyin.. » rumuzuysa? Bir de abukat tu O tfitfin kolcnlanna, o ormsn kestireyim. Bir de kondura gekolcularına ,onbaşılara, o Kör Tekrar tbrahim'e söyledi. «Etup uğraştıracağım gözelce. tireyim. Lâfım bu kadar. Payğer öfretmen sorarsa ki, kar Sonunda tarla raicerret bi Bilâllere, Kara Fahrilere, »ayım mamirlerine, tapuculara... dos!» dasın neye çelmedi simdiye ka zim!. .» dar?.. De ki, hastaydı... Başka Asiye, çeri çekilip tbrahim'ie «Zaii bizim!» dedi Gök Sul kısttrdığım paralar! Beni kan. lâf yok, b« kadar...» ardına gizlendi. tan. «Elimizden almak istiyor dıramazlar İhtiyar, beni damaya getiremezler.. Çık3r bunu Dnranâ, tbrahim'e sSyledi: thtiyar sordn: «Sen yarın illar. » «Sen de kardaşına mmkat ol, çeye mi gidiyorsnn, kati?» «Alırlar, alırlar!» dedi Dura aklından . » Ortalık ayazlanıyordu. Gün tbrahim! Kimseye lâf söz et«rtyle icabetti. Zarar ziyan nâ. «Benim elimden tarla yeriiniyordu. Dereye bir ueultodur tirme. Bir şey olursa, var Efitdâvasıoa arznhal vereeeğim. ne alırlar, alırlar! Ben atlıyım, mene haber ver. Derslerine de Bu yıl seslenmedin mi, gelecek onlar yayan. Nasıl başedecek çöküyordu gene. Evin saçaklavardım et. *A» barfi hangisi, yıl da sörer bnnlar. Ya da sü ler benimlen? Erkek eşşekle de rı aitından karanlığın kuşları uçuşuyordn. «B» harfi hangisi? Göster. rerken özerime yöröynp belâ ğiş oynanmaz!..» Gök Sultan kalkıp içeri gir«AT» nasıl yazılır, «OT» nası! çıkanrlar. Gidip höktmete duIhtiyar da fikrini söyledi: di: «Zufrayı hazır edeyim.» deyazılır. kalem nasıl tntolar, »nynrayıra ki, delilerini zaptet«Köylü de birleşip bir abukat di. Asiye'yi kaldırdı: «Git turdan bes cıkarsa kaç kalır? taSKI!» tutarsa, ne âlâ! Tatmazlarsa şu çıkar . » rif et. Der«ini bilemfdin diye GSk Saltan «öyle ya!» dedi. tarla bizim! Abukatlar, birbirDuranâ ile thtiyar biraz daha kardaşına F.^itmenArn. öfret«Ekilmiş tarlayı bezmak var mı lerine göz edip işi uzatırlarmış. oturdular. Duranâ, konuştukça menden s»z esittirme. Onun kanunda? Hemen daraa katarO da var. Bunlara dikkat et açılmıştı: «Şu Allaha bak thm»"nı«ı. genin namısın ..s lar Muhtarı füân, hemen...» meli...» tiyar!» dedi. «Kış ortasında yaz Ihtiyar'a döndü. «Saçının te«Arzııhale hepsini dıkafiDuranâ: «Hıhh!.» diye elini giden havalar halkediyor. Şiralini kesmek vok' Her eün sö şım.» dedi Duraııâ. «Gnrnldaki salladı. «Ben bilirim onları! di dünyada öyle yerler var, kar köp tarayın. ( ç eâne bir yıkadürzâleri yazdırdıfım gibi, tıaYüz parmot fazla verdin mi, vağıyor, tnfan tozuyor! Komsu. yın. Top ö'îrö vapın. sökmesi rieteMleri de yazdıracaŞım. on bağlarım abukatı eyice. Derim dan komsu\ a iz bulunmuyor. koiav olsıın. Gizın ffösterisi saç lar da müşterektir. Dahi, To ki, arkacaş, öte taraftan bir şey Şu bizim memleketimize de bak tır. HeB öğretmenle konuşurum. pal seytanı da... Silindir sapmatlup e1me! Aha sana para! ki, ne tatlı kışı, ne kadın havaO kadarına eöz vumar b«rhalkayla ak donla.. topal bacakla.. tstersen daha vereyim! Diva sı var!..» CUMHURlîET'in edebî tefrikMi: lçerden Gök Sultan, «Gelin gayri, gelin, aşları kattırn.» diye çağırana kadar konnştular. Sonra kalkıp tan içeri gireeekleri sıra, öteki mataalleden, gelin kızı Zinet'le. damedı Şakir geldiler. Zinet, babasının elini öptü. Ihtiyar'ın elini öptü. Şakir de el öptü... «Nerlerdesiniz ulan?» dedi Duranâ. «Damalı'nın dürzüleri bizi paklıvacak da ondan sonra mı gelec«ksiniz? Komaular sormasalar, gızım mı var, damadım mı var? heç farkında olmuyacagım.» Şakir, dağlarda davar ardında geze geze, bir hoş olmuştu. Sesi başı kabalasmıstı: «Sen bize gele gele kör goydun be!» dedi. Duranâ, başım salladı: «Gördün mü thtiyar? Gördün mü ne konuştu?» «Ne konoşması var mı be buba! Sen bizim tarafa ayak basmıyalı ka« koçkatımı geçii, düşünsenc! Ne kabanyorsan öyle?» «Aslantm!» dedi Doranâ. «Ben bn tızı aana teslim ettimse, te. melli bizi nnuttur. demedim. Gelmek sizin mazifeniz...» Damat: «Böjün Nohnt Deresini sürmüşler ha?» dedi birden. «Kızboğan'ın oralardaydım. Çömenli'nin çobaaları habar verdi. Kavga döğüş var mı? dedim, y»k dediler. Bir bakalım deye geldik Zmet'le şimdi .» Zinet, Gök Sultan'la sarmaşıp, koklaşıp duruyordu hâlâ. Arkası var 110.000 50.000 30.000 20.000 100.000 c e m a n TL. 1 kişiye lüks APARTMAN dairesi TL 1 kişiye para ikramiyesi TL. 1 kişiye para ikramiyesi TL. 1 kişiye para ikramiyesi TL. 2124 kişiye çeşitli para ikramiyelerii 5IO.OOO liralık ikramiyeler Hemen hesap açıııız î•• •• AKBANK Vadeü her 100, vadesiz hçr 200 liraya bir kura numaras^verilir. ^ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııımııımııııımımımıııııııiMMMiıııi! ııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııımııııııı^