25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKt CUMHURİYET 29 Kasım 1960 Amerîkada Rumlar Yazan: Nüzhet Baba Amerika Bilmedigimiı .Tantmadığımız | MEMLEKET DAVÂLARI | ıııı=ıııııııııııınıııııııııııııınıııi!!iıııııımmııııııımııııırııııııtmmıııııııııııııııııııııııiıııııııiıııııı=ıııı HEM Gazetecilik Enstitüsü 10 yaşında stanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü, bugun knruluşunun onuncu yıldönümüne varmış bnlunuyor. Gerçi Türkiyemizde gazetecilik öğretimi yapan ilk müessese ve tek yüksek tahsil ocağı için 10 yıl pek uzun bir süre sayılamazsa da yine de önünde önemle durmamız lâzım gelen bir kilometre taşı olduğuna şüphe yoktur. Bize bir Gazetecilik Enstitüsü lâzım mıydı? Bütün dünyada bu gün de devam etmekte olan tartışmalan hatırlayanların bir kısmı « Gazeteci mektepten yetismez » düsflncesini taşıyanlara katılarak bn suale «hayır» cevabını verebilirlerse de biz onlarla beraber olma dığımızı tereddfitsüz söyliyeceğiz. Evet, mektep, gazeteci yaratılmamış, içinde gazetecilik ateşi olmıyanlan belki gazeteci yapamaz ama gazeteci doğmuşları meslek hayatına kuvvetle hanrlar, gazeteci olacak gençleri mesleğe girdikleri zaman kolayca başan kazanacak bir duruma getirir. Onlara meslekî bilşri verir, onlara meslek ahlâkını aşılar. Zaten bn yiizden değil midir ki meselfi gazeteciliğin vatanı sayılan Amerikada bugün her üniversitenin bir gazetecilik fakültesi veya enstitüsü mevcuttur. Bu lüzum gazetecilik mesleğinin teessüsünde medenî dünyadan iki buçuk asır geride bulunan Türkiyemiz için elbette kendini daha fazla hissettiriyordu ve Istanbul Üniversitesi elbette her sabah 223 milyon T74 bin ailenin gazete istediği bir medeniyet dünyasmda basın dediğimiz möesseseye karşı daha fazla lâkayıt kalamazdı. tstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü geçen 16 yıl içinde istediğimiz mükemmellik derecesine varmış mıdır? Şüphesiz hayır. Zaten bizim tamamen yabancısı olduğumuz böyle bir tahsil müessesesi için bunu aramak ve istemrk de haksızlık olur. Fakat mevcut noksanlanna rağmen Enstitümüzün yetiştirdiği gençler arasında bugün Istanbul basınında parlak şöhretlere erişnıis elemanlar bulnnduju gibi böyle birçoklarımn Anadolu basınınm başına geçmiş bulundnğunu da düsünmemezlik edemeyiz. Hulâsa Gazetecilik Enstitüsü butünkü haliyle dahi memlekete ve mesleğe faydalı olmuştur, olmaya devam etmektedir hükmünü tereddütsüz verebilriz. Enstitü her gün artan bir alâka görmektedir. Şimdiye kadar 197 merun vermesine rağmen bugün 500 e yakın öğrencisi vardır. Hiç şüphesiz yarının bilgili, ahlâk lı, ateşli genç gazetecileri bunla rın arasından çıkacaklardır. Kutlu olsun. Cevat Fehmi BAŞKUT Asnerikada oldukç» hatırı ı«yı ahvalde, tam bir tesanüt de mevlır, iktisadi vaziyetleri düzgün, hat cut değildir. Büyük ekseriyeti küçük csnaf tt içlerinde büyük zenginler meveut olan «kalliyetler arasında Rum olan Amerikan Rucnîan, bu cemi ları »aymamak hatâ olur. Bunların yet içinde Amerikalılara tam mâna çoğu Amerika'ya Yunanistandan ; siyle emniyet telkdn etmiş layılabir kısmı da Türkiyeden hicret et mazlar. Daha ziyade kendi aralamiş T« burada yerleşmi? unsurlar rında bir hayat lürerler ve bu memleketin umumi akışı içinde edır. o 1960 yılında Amerikadaki Rum saslı bir cnâna ifade etmez. Son 24 saat içinde şehrimizde Burası, bilhassa muhaceret yıllaekalliyetinin bir milyon, hattâ bir Istanbul Valisi, ortaya bir say rupa memleketlerinin hiçbirinde 11 hırsızlık vakası oldu ve az daha fazla olduğu istatistikler rında, birçok yabancılann gelerek gı ve sevgi meselesi »ttı. Uönder • ( rica ederim ) siz ( teşekkür ) sfiz Tulga yaraya parmak dördünün faili yakalandı de zikredilmektedir. Belki bundan is tutmalarını tenin etmiş bir didiği taminılerde, sayın Tulga, mebasmaktadır. Fakat o bu bir konuşmaya tesadüf edemezsiaz veya çoktur. Fakat bir milyon yar olarak mütalâa edilince elbette niz! Hiçbir devlet dairesinde maSon günlerde hırsızlık olayları denî muaseretin üzerinde dnruyor hastalığı tek başına tedave memlekette derin bir yari harakamım esas olarak kabul etmek Rumlara da bu arada bir melce tesaların kenarına konmuş bir ciganın artması karşısında ilgililer ta liude işliyen bu hastalıgın üzerine min edeceği anlaşılır. doğrudur. vi edemez, ona herkesin ranın masayı kararttığına rastgelrafından önemli tedbirler alınmak Diğer taraftan şimal ve ccnup tadır. Son 24 saat içinde şehrimiz parmak basıyordu. Hemen heryerde olduğu gibi, Auıe mezsiniz.. Hiçbir medeni memleke ve başta devletin yardım Gerçekten memlekette bir kabarikada da Rumları, Oıtodoks kili Rum Ortodoks kilisesinin Başpapaz de 11 hırsızlık olayı tesbit edilmiş, tin stadyomnnda bizdeki gibi temetmesi lâzımdır lık ve saygısızlık fırtınası esmek • sesi idare etmektedir. Amerikada lık makamı da NewYork'ta oldu bunlardan dördünün failleri yakapolu hakarete tesadüf edilmez. tedir. Bu fırtına, Türkün güzel 300 kadar Rum Ortodoks kilisesi ğundan Amerikan resmî makamla lanouş, 7 si ise meçhul kalmıştır. Diyeeekginiz ki; madalyanın bir • » geleneklerini havaya savurm»kta, ve yüksek sayıda Ortodok» papazı rının bütun dinlere olduğu gibi, Yalovada Esentepede bir dükkâna de t«n tarafı vardır. Şoföre ıyi Evet, dünyavı gezmiş, çörmüş bir vardır. Bunlar Rum cemaatinin ha Rum Ortodokslarına da lâzım ge giren meçhul hırsız içerden muhte haysiyetli insanlan tedirgin etmek muamele eden müşteri, parmakla te ve birbirimize karşı çekingen insan olan sayın Tulea derin bir yatına tam mânasiyle hâkim du len saygıyı gösteroıekte olduğu bir lif ebadda 30 adet halı çalmıştır. kılmaktadır. Fntbol sahaları ki, gösterileeek kadar azdır. Telefon yaraya parmak basmıştır. Fakat, TumdadiTİar. Gerçi Yeni Dünyada hakikattir. Bu arada Şimal ve Ce Polis halı hırsızını aramaktadır. buraları er meydanıdır. Kollektif memureleri, kendilerine hakaret o tek başına bu hastalığı tedavi ebu tahakküm vc taassuptan kur nup Amerika Ortodokslarının Ame Üsküdarda da Nevzat Küçükyıldı ahlâksızlık suçlarının işlendiği eden müşterilerin sayısından ve demez. Ona herkesin, elinden getulmak üzere Amerikadaki Rumlar likada devlet merkezinde yıllık bir rıma ait dükkâna damı delerek gi meydan haline gelmiştir. Adanalı kullandıkları kelimelerin afırlıfm len yardımı yapması lâzım... Teni arasında da bazı bajkaldınnalar toplantı yaparak büyük çapta dev ren meçhul bir hırsız da sekiz kilo vatandaşlar, otobüs biletçilerinin dan şikâyetçidirler. ve medeni bir muaşeret sistemi üoluyorsa da, bunların kilise tara let adamlannı da bu toplantıya dâ muhtelif cins sigara ve bir miktar müşterilere yaptıkları lena mna • Postahanelerde sakız çigniyerek zerinde bütün ögretmenleri, mefından kolaylıkla bertaraf •diloaek vet ettikleri ve kendilerinden top para çalıp kaçmıştır. öte yandan meleden şikâyet etmektedirler. Bu mektnbunuzu alan, ve yanıudaki murları, babaları, seferber etmenin te ve papazlar yine cemaat haya luluğa hitap etmeleri talebinde bu sabıkalı hırsızlardan Rüştü Tür şikâyetlere, Istanbul halkının ıs • arkadaşı ile olmıyacak bir işi koçaresini bir devlet işi olarak bultına tam mânasiyle hâkim olmak lundukları da görülmektedir. Yal ker ile Kahraman Çağlar Göztepe tırablarını da ekliyebiiirsiniz. De nuşurken yüzünüze bile bakmak nıı »u cihet dikkate şayandır ki istasyon caddesinde Necati Ok'a nizyollarında bilet kontrolü yapan lahmetine katlanmadan, pul ve mak mecburiyetindeyiz. Büyük tadırlar. Şu duruma göre Amerika Millet Meclisinin kürsüsünden hadaki Rum ekalliyetinin veya cema Amerikadaki Rum ashndan gelme ait kolacı dükkânına hırsızlık mak memnrların tavırlarına bilmem paranın üst tarafını idets fırlatır karetler savuranlann misal teşkil atinin Rum Ortodoks kilisesinin • zenginler, cemaatleri nam ve he sadiyle girmek için kilidi kırarlar hiç dikkat ettiniz mi? Tavırların gibi önünfise atan memnre de, cereken ettikleri bu memlekette, bu terbimirlerine mütavaat göstermekte •abm« ttberrularda bulunmak, ve ken devriye gezen poHsier tarafın da ve müşterilerin yanlannda bir vatandaşın kendilerine birleriyle yaptıkları konuşmalar sayj'yı göstermediğini «Sylıyecek ye ve saygı nizamını tesis zordur. eemaati al&kadar eden meseleler dan yakalanmışlardır. olduklan iddiası yanlış değildir. Fakat bu zorluğa yenmenin de şart da iştial edecek bir cephane san tir. ve dâvalar uğrunda nakdî aıuaveAmerikada Rum ekalliyetinin 80 Velhâul fideta birbirimizi kır • oldufu mnhakkaktır. Memleketi dığı halleri var. Vatandasların netlerde bulunmak hususunda son tan fazla gazete ve dergisi vardır. karşısında kullandıkları lisan, mak ve unirlendirmek hnsnsunda kemiren bu ahlâk erosion'unu dnrderece eli açık davranmaktadırlar. Bunlar arasında NewYork'un 95 memlekette artık adamakıllı yer ittifak etmiş gibi bir balimiz var durmak Zl Mayıs inkılâbımn ışığı Bu cihetle gerek Yunanistan, gebin kişilik Rum cemaatine hitap leşmeye başlıyan argonnn en a • dır. altında hepimize ödev olmalıdır. rekse buradaki Rum cemaatini alâ eden Atlantis en meshur gündelik şagısıdır. Sayın Tulga'nın bu büyük millî kadar eden meselelerde haklı veRumca gazetedir. Bu gazetelerin Dolmaşlarda sigara içmek ya derdin önüne tamimle geçebileceya haksız olsunlar, bunları Ameçoğu yine Ortodoks küisesinin orICucnkapıda Türkeli caddesinde saktır, fakat hangi dolmusa bi • ğini hiç zannetmiyoroz. Onnn da rika umumi efkinna istedikleri ««ganı olarak mütalâa •dilebtlirler. 30 0CAK KEŞİbESİNDE: kilde akıettirebilmektedirler. Bun bir tekerci dükkâmnda tezgâh.ar nefseniz bininiz, siearasım burnu bundan erain olmadığma kaniiz. Burada Rumların birçoğu lokantadan başka Amerikahlar eski Yu lık yapan Sadık Mercan ile miiş nuza üfliyen saygısızlara, şoiörle Fakat Istanbul Valisi, bn taraimiycılık ile istigal ederler. Her nerenan medeniy»ti hakkında da olduk terisi Artin Kamber arasında elış rin de katıldığını görürsünflz, bnn Ie, memleketin uyuşmuş dikkatini lar, ağızlarında sigara ile direksiye gitseniz, küçük kasabalarda biça malumat sahibi »ayılırlar. Mek veriş yüzünden münakaşa çıkTiış yon kullanırlarken, trafik memnr vyarmak istemiştir. Derinliğine işle le, mutlak surette ve ekseriya çartep kitaplannın çoğunda eski Yu tır. Sadık eline geçırdiği pasta bı lannm önnnden serbestçe çevmek yen bir yaraya parmak basmış ve şı mahallinde birkaç Rum lokannan medeniyet tarihi mecburî ders çağı ile müşterisini ıırtından ya tedirler. Dolmns yerlerinde kendi demek istemiştir ki : Öf retmenler, tasına rastlamak kabildir. Rumlar ler meyanındadır. Bunlara İ1S ralanuştır. Yaralı Artin Cerrahpa aralarındaki konuşmalar. yalnız analar, babalar, memurlar, vatanher nedense daha ziyade deniı keve olarak Rumların kesîf bulunduk şa Hastanesine kaldırılmış, sanık kadınları değil, yaşlı başlı erkek daşlar; bn tuttngumuz yol, iyi yol nan sehirlerini tercih etmektedirlan şehirlerde ve muhitlerde ana tezgâhtar hakkında K^ğuşturma a leri dahi 4itanca sevkedecek mahi defildir. Argo ile, köfurle, hakaler. Kürkçülük, çiçekçilik, aktarvatanlannj Amerikalılara tanıtmak çılmıştır. Öte yandan Taşlıtarlada yettedir. Blucinli delikanlılann retle, kalb kırmakla hiçbir neticelık, tütüncülük gibi birçok kâr geüıere hatın sayılır bir gayret sar oturan 35 yaşlanndaki Niyazi Er aralarındaki şakalaşraalan, genç ye varmanid mfimkfin olmadığını tirici islerle mesgul olan Rumlatunca, 11 yıldan beri metres haya kızların kullandıkları kelimeler, anlamak lâzımdır. Kelimeler, bir fettikleri de görülmektedir. rın Amerikada hükümet me^nurlutı yaşadığı Ayşe isimli kadını kıs kendilerinden yirmi yaş eski kn seviyenin, bir rnh hiletinin ifadeğu, doktorluk v»ya disçilik gibi Dört sen« kadar süren Kıbns me kançlık yüzünden bıçakla yarala şakların yüzünii kızartacak mahi sidir. Türk milletinin efendiügi bu mesleklere fazla baçvurmadıkları selesi hariç, Amerikan Rumları bil mıştır. Sanık olayı müteakıp iirar yettedir. saygısızlık dalgaları ve buhranları görülmektedir. Nüfua kesafetleri hassa Atatürk devrinden sonra etmiş, yaralı tedavi altma alınarasında bu derece kaybolmuş muHangi devlet dairesine g^derse dur? Birbirimiıe saygı gösterdiği30 Kasıma kadar n« göre Rumlar Amerikada birçok Türk aleyhtarı propagandaya son mıştır. niz gidiniz, karşınızdaki raemur, miz müddetçe, sosyal bünyenin ,• , hesap açtınnız ; kulüpler ve teşekküller kurmus vermişlerdir. Gerçi içlerinde değisizinle sert yüzlü bir mubassır gi İnkılâp pullan 1 aralık lardır. Fakat bu cemiyetlerin ba|in şen şartlan ve dünya ahvalini hibi konuşacaktır. Teşekkür etmek, sarsıldığını erosion görmuş toprak da yine kiliseler gelmektedir. günü çıkıyor çe sayıp yine bildiklerini okuyanizin istemek gibi şeyler artık yok gibi dağıldığını, bu halin, ticarete, 27 Mayıs İnkılâp hâtıra pullan olmuştnr. Telefondaki santrai ine ziraate, endiistriye, politikaya, ilAmerikadaki Rumlar, Irmenile lar yok değildir. Fakat bunlara me, beraber çahşmafa, hulâsa milre kıyaıen, çok daha livrilmit, çok Rum cemaatinin büyük ekseriyeti 1 aralık 1960 perşembe günü satışa murları bile serttirler. şehirlerara lî birliğe zarar verdiğini acaba nekonulacak ve aynı gün Ankara daha z«nginleaoDİs v« bazı mühim uymamakta; başta Rum kilisesi ve Posta merkezinde özel damga da »ı komünıkasyon istiyen Insanın den anlamak istemiyornz? müşteri olduğunu nnutmuslar, onişlerin başına geçmişlerdir. Bu mii zenginleri olmak üzere Türk dost kullandırılacaktır. ları azarlamakla mesçuldürler. him islerin çoğu şahsî teşebbüs sa luğuna kıyuıet ve ehemmiyet verHiç şüphe yok Tfirk milleti, musPazar günü elektrik cereyanı hasındadır. Bunlardan Rum arma mekte kusur edilmemektedir. tarip bir millettir. Tfirk babası, ak kesilecek smtler törleri, »inemacılar naşta gelirler şam evine dönerken, îsviçreli, AlYine umumi bir mütalâa olarak ve hakikaten büyük şobjet ve ser ilâve olunabilir ki Rum cemaati İ.E.T.T. Idaresi tarafından transman veya Amerikah erkeğin emBirsen KALAYCIOĞLU vet sahibidirler. Armatörlsr ara nin ekseriyeti zeki ve uyanık kim formatör merkezlerinde yapılan niyet ve hnzuru içinde dönmemekİle 6idna dünyaca tanımnı» 1964 deselerdir. JCendi gazeteleri ve hattâ yıllık revizyon dolayısiyle pazar tedir. Tfirk genci yüreğinde besleölen Stefanidi» gibi büyok «öhret «ırf Rumca neşriyat yapaa radyo günü Kapalıçarşı, Bakırcılar Caddiği meslek ideaiinin üniveraite Sinan SİNANGİL desi, Mahmutpaşa, Tarakçılar. Çakler vardır. kadroları önünde söndüğünü gördü istasyonları vasıtaıiyle yeni hicret makçılar. Uzun Çarşı, Validehan. ğü için ne yapacağını bilmemekNişanlandılar Sinemacılık âUminde de jok yük eden Rumlan Amerikan hayatına Kumbaracı Yokuşu, Asmalımescit tedir. Türk tüccarı, her gün değiselmis kimseler vardır. Meselâ intibak ettirmek üzere büyük gay caddeleri, Rus ve Fransız konsolos26/XI/1960 Istanbul şeıı karar ve sistemler içinde kenSkuras, Sinemaıkop il« filim ile retler sarfedildiği görülmektedir. lukları ile Istiklâl Caddesi civarındine bir hayat yolu bulmak için mini yeniden ihya etmi« zekâlar a Ekseriyet itibariyle Yeni Dunyaya da saat 8 ile 16 arasında cereyan çırpınmaktadır. Türk avukatı mahhicret eden Rumların Amerika'da kesilecektir. rasındadır. öyle bir zamanda ki keme koridorlarında ayaklarına Hollywood'un iflâsı mevzuu bahid eski vatanlanndan daha müreffeh Mezar fiyatlan yenîden TEŞEKKÜR inen karasnlann ıstırabiyle yazıha bulunuyordu. Filhakika Skuras bir hayata kavuştuklan da muhak tesbit edildi Sevgili aile bUyüğümüz, annesine döndüğfi ı>nan, müşterisibaşh başına bir adamdır. Meselâ kaktır. Buradaki imkân ve fırsatnemiz. büyükannemiz, teyzemiz ne karşı güleryüz gösterememekteNewYork'taki ofisinin bir tara lann Yunanistana nazaran çok da Belediye Meclisi yetkilerine haiz ve yengemiz Belediye Encümeni, mezarlıklardaişde emniyet ve sür'at dir. Türk anası, hergün ihtiyaç ve fındaki aiaturka hamamında he ha geniş olduğu nazan itibara alıki yer bedelleri tarifesini yeniden MÜRŞİDE BEKDİK zarnretleri yenmek için yüzündeki men her gün ke«e sabun kullanan nacak olursa bunun şa?ılacak bir tesbit etmiştir. Bu tarifeye göre Hanımefendinin vefatı dolayıtebessümu ve şefkati eriten bir mü Skuras'tn mektuplannı bir masaj ciheti yoktur. Birbirlerine yardım Zincirlikuyu Asri Mezarlığında 4,5 siyle. uzaktan ve yakından cecadele içindedir. Tani bir kelime magası üıerinde uzanarak dikte et bakımından da Amerikan Rumları metre kare yer 350, 12 metrekare nazeye iştirak • eden, çelenk ile cemiyet içfndeki düzengizlik, tirdigi doitlarınca bilinen hakikat. tesanüt içindedirler. Skuras gibi yer 1000, 20 metrekare yer 1500 lira. göndermek lutfunda bulunan. fertlere de sirayet etmektedir. Fave belki ondan da çok daha zenacı günlerimizde bizleri teseili ler arasındadır. Sonra Skuras AKozlu Mezarlığında 4,5 metrekare kat, bu düzensizlikten sıyrılmanın ve tazi>e eden akraba ve dostmerikahlann örf ve âdetleriae mu gin bir sürü armatör vardır ki ye yer 250, 12 metrekare yer 800, 20 Nüshası 25 Kuruş bir çaresi de düzensizliği büsbülanmıza. bühassa hastahk müdhalif olarak sabahları kendi tıraş ni gelenlere yardımı kendilerine şi metrekare yer 1200 Iiradır. Diğer detinde kendisine en yakm bir tün artıran asabiyet ve sinir bozuk Türkiye Harlci olnaamakta, bunu da yine Ofisinin ar edinmişlerdir. Benim müşahe taraftan parselâsyonsuz umumi me şefkat ve alâka gösieren haLira Kr. Lira K r . lugunu elhirligi ile yenebilmektir. bir tarafında berberine yaptırmak deja şudur ki Amerikada tavat zarhklarda ise tek mezar 100 lira, zik. müteha?5!s Dr. Aram SukSenelik 75.C0 150.00 tadır. Maamafih Skuras'ı Sinemas tun etmiş Rumlar iş sahasında mu fakir vatandaşlar için de 25 Iirayasyan'a teşekkür'.er ederiz. Ingiliz, tngilterede dünyanın en 6 ayîık 40.00 80.00 kop'u ilkönce ortaya çıkaran şahıs vaffak oluyor; fakat henüz memle dır. 3 aylik 22.00 44.00 nazik adamıdır. fsviçrede şarsonBekdik ailesi olarak lüzumundan fazla bir şöh ketin kültür kolunda bir mevki iş Ba?an ve Yayan lara Mösyö diye hitap edilir, AvCumhuriyet Matbaacılık ve ret »ahibi etmiyelim. Fotografları gal edemiyorlar. Aralarında pek Kasım 29 Cemaziyelâhır 10 Gazetecilik TUrk Anontm Şirketi beyaz perdenin üzerinde bu derece azı bu yolda iş tutmuşlardır. Cağaloğlu Halkevi Sokak No. 3941 büyüten âlet evvelâ bir Isviçreli Şu ciheti de zikretmeden geçe* Sahibi tarafından keşfedilmiş, sonra bir miyeceğim. Gerek Washington, geNÂZİME NADİ Fransız tarafından daha da mürek NewYork'ta; aralarında bana Yazı işlerini fiilen idare eden kemmel bir hale ifrağ olunnıuştur. Dünyanın muayyen memlek et ve sayılı kliniklerinde mahdut ve dolayısiyle memleketime dostMPFUI Müdür 7.03jl2.0214.2916.42:l'<13j 5.19 Sinemaskop, ancak Skuras tarafınotoriteierin ancak ır.üdahale edebildikleri kalb rahatsızlığına luk göstererek birçok demiyeyimŞAHİN PERESE dan satın alınmak suretiyle filim müptelâ oğkımuz hatırı sayılır Ruua dostlarım oldu. E. ] 2.21 7.20| 9.3Sİ 12.00 137 12.36 Gazetemize gönderiien evrak ve âlemine ithal olunmuştur. Bu müsahedeyi Amerika'da tavatyazılar neşredilsin edilmesin iadc edilmez. llânlardan mesuliyet Amerikadaki Rumların, bu cnem tun etmiş Ermenüer için tekrarlıkabul edilmez leketteki zahirî muvaffakiyetleri yamıyacağım. miyetlerden çok azı faaldir. Fabu amansız derdinden ameliyat yaparak kurtaran Ankara Ha. * ne bakarak; Amerikalılarca pek Şu müsahedeyi de kaydedeyim. kat senede bir defa da olsa toplanAbone ve ilân işleri için. zarfın cettepe Çocuk Hastahar.esi Doktorlanna ve bu ameliyat sırasında mergup ve makbul ekalliyetler a Yalnız NewYorkta Ruuı cemaatinin tı yapar ve reis seçerler. Işte bu üstüne «Abone» veya «tlân Servisi» yardımlarını esirgemiyen hemşire ve hastabakıcılara teşekkür rasında tutulduklanna zahip ol kurdukları 135 kadar cemiyet var. ceuıiyetlerin yaşama sebebi de kaydının konması lâzımdır. etmeyi borç biliriz. mak hatâdır. Umumiyeti itibariyle Bütün Amerikada ne kadar oldu bundan ibarettir. Birinin reisi se* BU GAZETE BASIN AHLAK memlekete intibak bakımından za ğunu bilmiyorum, fakat herhalde çilmek ve Başkan ünvanmı kazan ZEYTİNOĞLÜ AtLESt YASASINA UYMAYI TAAHHÜT yıf olduklan gibi, aralarında, bazı 350400 kadar olsa gerek. Bu cemak... ETMİŞTİR. Hırsızlık vakaları arüyor Memleketi kemiren I ahlâk erosionu Yazan: Cihat Eaban Müşterisini pasta bıçağı Sle yaraladı 125.000 lira 1 talihliye 30.000 lira • V EFA T Afrodit HİKAY'ın eşi ve Güzin İZEDlN'in kardeşi MEHMET ŞEKİP HİKAY 28 Kasım Pazartesi günü vefat etmiştir. Nâşı, b^günkü Salı günü ikindi namazını müteakip Şişü camiinden kaldırılarak Feriköy Mezarlığındaki ebedî istirahatgâhma tevdi edllecektır. Tanrı rahmet eyleye. EN YÜKSEK FAİZ EN FAZLA KAZANMA ŞANSI Aeı Bir Kayıp Şirkefimiz müdir'erinden MEHMET ŞEKİP HİKAY'ın 28 Kasım Pazartesi günü âni olarak Tanrımn rahmetine kavuştıığunu teessürle bildiririz. Nâşı, 29 Kasım Salı günü ikindi namazını müteakip Şişli camiinden kaldırüarak Feriköy mezarlığındaki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. BP Petrolleri A.Ş. TÜRK EKSPRES BANK TEŞEKKÜR Kıymetli büyüğümüz vefatı münasebetiyle acımıza iştirâk ederek camiye ve mezarlığa bizzat gelen, evimizi; müesseselerimizi bizzat şereflendirmek, çiçek veya telgraf göndermek lutfunda bulunan çok aziz ve değerli dostlarımıza en samimî şükranlarımızı halis saygılsrımızla arzetmeyi borç biliriz. VERDİ ve CANBOLAT ailesi Kurumumuzun değerli mühendislerind«n Kırıkkale TopTüfek Fabrikası Md. Makina Müh. YUSUF ÖZÇAYIR vazife ile bulunduğu Almanyanın Essen Behrinde Hakkın Tahınetine kavuşmuştur. Genç ya«ta hayata gözlerini yuman müteveffarun naşı 29.11.1960 saîı günü saat 19.30 da uçakla Ankara'ya getirilecek ve ertcsi gün toprağa verileceği memleketi olan ödemiş'e nakledilecektir. Kurumumuz bu kıymetli elemanın kaybından dolayı duyTilan büjük acıyı paylaşır. kederli ailesine ve mesal arkadaşlanna başsağhğı diler. Makina ve Kimya Enrtüstrisi Kıırıımn Gen<*1 MiidürlüSü İbrahim Fazıl CUMHURİYET TEŞEKKÜR Geçirdigim çok mühim böbrek ameliyatımı büyük bir muvaffakıyetle yaparak beni yeniden hayata kavuçturan ve istıraplanmı dindiren çok kıymetli TEŞEKKÜR Profesör Doktor GIYAS KORKUD'a beni ameliyata harırlıyan ve sonra da tedavi eden çok kıymetli 1 Doçent Doktor CELÂL ÖKER'e BÜLENT ZEYTİNOĞLU'nu Başasistan Melih özen ile Doktor Sabahat. Gülen ve Suna hanımlara, dirayetli hemşire Neclâ ve çok müşfik hususi hem şirem Melâhafe ve bütün Ömür Kliniği personeline sonsuz te»ekkürlerimi bildirirtm. Nadide Tansel VEFAT = Muhtar. «Öyleyse boş bırakkonuşamam Hoca.» dedi Eğitmen. mıyalım.» dedi. «Sünnüşken «Eve varınca patates tencere«Tok, yok, öyle olsun. .» bu yıllık bir şey ekelim. Emnıe sinin başına çokerizj» dedi öğöyle yaptılar... Müfettiş, uzun bu mevsimde de ne ekilir bilretmen. «O zaman uzun uzun uzun dıirdu Eğirdi büktü. Sonmem ki.» konuşursun ..» ra onun da aklı, Eğitmenin deAltiparmak: «Beş on gün daAlardıç düzlüğüne giden yo diğins yattı. «Ama bn kılıklarıha sabredip Yıldız arpası eklun sağı solu, oynuyan, koşunın iyi bir kılık ol«adığını da sek nasıl olur?» dedi. şan okul çocuklarıyla doluydu. anlatın onlara.» dedi. Eğitmenle Uzak mahallelerden gelenler Muhtar düşündü: «Eyi olur.) «öğle» yi savıp oynna dalmış öğretmen, içlerinden gülüp, «Pe dedi. Sonra. «Arpa ekelim. Ben ki.» dediler. lardı. Üst basları darma dağıkomşulara ilânat edeyim. Çift Damalfnın cocnkları, birkaç nıktı. Çoğunda yaka bir yanda. koşsun bozalım dürzünün ektipaça bir yanda. Altlarında bi yıldır, bu kılıkla gelip gidiyorğini.» Baytar Memet, hemen kalktı. «Mnhtar, ah Muhtar:» dedi geliyarken verdim tsna: Sen rer çağşır, üstlerinde birer min lar okula. Tıpkı yaz aylarındaÜyeler, «öyle yapalım.» deArdından, Duranâ da kalktı. kocana. El ıfirecek, ıen ıfirmigeldikten sonra. «Ah Mnhtar! tan... önlnkleri, ceketleri, ya ki, tıpkı köye okul açılmadan diler. Altiparmak onları geçirdi. yeceksin!» İnsan deli olacak. Valla deli «Pekey, öteki dürzüleri ne ya kaları, tokaları yoktu. Çoğu ça önceki kılıklarıyla öğleyin yi Muhtar bir sigara daha dola«Benim ağzım, karnım y»k, olacak...» rıklı, çoğu da yalındı. Kiminin veceklerini de yanlannda getiri pacağız?» diye sordu Muhtar. dı: ben acıkmam, öyle ya...» Altiparmak, sobaya iki odun saçlan sıfıra tutnlmuş, kimiı «Gurnlca gider onlann da çiyorlar. l'zak mahallelerin çocuk «Seninkini de konnşalım mı, «Bu köy senin idaranı veriatıp oturdu. ninki makasla kırkılmıştı. Kız laıı öcieyin gidemiyorlar. Sotini geri atarız.» dedi üyeler. Osman Hafız?» dedi. yorj» dedi Muhtar. Üyeler birer sigara yaktılar. lar, ev kılıklarıyla geliyorlar«Hemi de yarından tezi yok.» Osman Hafız sıkıldı: «Sen bi «Ne veriyorî Verdiği U> top«Ne yapalım, ağalar?» diye dı. Burdur dokumasından birer ian, turp, bazlama, biber, bazı «Tarın öğleden sonra okul bazı da mısır ekmeği yiyorlar. lirsin Mahtar.» dedi. rak!» sordu Mahtar. tatildir, haber yollnyalım öğ zıbın, birer don, bellerinde bi Güneşlik olursa dışarda, soğuk «Eferim arkadaş.» dedi Muhrer kuşak. Bir kıstnında tahta Hep düşünmeye basladılar. «Çok uzattın Osman Hafız! retmen de gelsin hem.» dedi olursa içerde oturuyorlar. Biri tar. «Haşşöyle! Tâni cahal değil nalınlar vardı. Beğenmiyonan, imam durma Altıparmak: «Bana kalırsa, Muhtar. birlerinden tuz alıp veriyorlar, sin. Sen bilirsin deyince kavga arkadaş. Tani çok uzattın!..» bu Dnranâ'nın ektiği yerden Üyeler, «Gelsin.» dediler. öğretmen, buraya geldiğinin katıklannı değişiyorlar. Varıp olmaz. Hemen çitini geri »1...» Onnaa Hafız, cebinden eamibir mal geçirelim. Gözel bir Muhtar: «öylevse kalkm ya ilk yılı, hepsini bir kılığa »orOsman Hafız, ellerini oguftoüstüne «boru»dan biv de su içi nin anabtannı çıkanp attı: çitnetelim ..» lamak istemiş, bir çoğuna da ni!? dedi. «Çok lâf Kur'ana yaruyordn. yorlar, doyuyorlar. tki yıllık yol parasını vereme yaptırmıştı. Babaları, 5nlük «Al madem!» dedi. «Senin israşır. Kalkın arkadaşlar...» «Alacaksın, defil mi?» dedi tediğin bu zaten. Al...» digi için, götürülüp Bnrdnr kumaşını gidip en aşağılarınV. Eçitmeu ara sıra takılıyor: muhtar. şosasında çalıştırılan, o zadan aldılar. Anaları da kesip Muhtar ne yapacağıaı vasırCumadan okula dönerken, E«£ğer doymadınızsa bir daha ı«Kaktıgım yer iki adızn yok, man sıra numarası «15» olduğu elde diktiler. içimsiz blçimsiz dı. ğitmen, «Dikkat ettin mi?» diçin boru'dan. İki su, bir ekmek aklını ille oraya taktın Muhiçin şimdi hâlâ «15 Osman» di yordu öğretmene. «Bizim Duşeyler oldn. Sızlandılar, yiik«Şlmdi akatacakstnıx bana, jeıine geçer ..» diyor. tar! Soğan, sarmısak ekecek ye çağınlan dördüncü üye: «Ya ranâ imamın ardında nasıl salsündüler... camisini de, anahtannı da!...» öğretmenin odasına girdikleri bir yerimiz de mi olmasın*^ pılacak bir iş var» diye konuslanıyordu? Hey gidi dünya Eğitmen dedi ki: «Dâva kılık dedi. «Senin kıldıracağın nazaman, cevizler yatakta yığılı «Soğan, sarmısak ekeeek yetu. «Yediden yetmise bütün heyy! Burada Lâzoğlu diye bir dâvası mı, okutma dâvası mı?» maz eğıik olrun be! Töbe Alri verdik bir sana!» komsuyu toplayıp çiftleri koşormancı vardır: Tılanı çiyanı Öğretmen: «Elbet okutma dâ duruyordu. Eğitmen, hiç haberi labıtn, töbeee!j> Muhtar( anahmak, ekini bozmak!.» yiyorlar, adları şene de Hacı vası. Fakat kılığın hiç önemi yokmuş eibi davrandı. Cevizler. tarı oebine koydu: «HasşSyle!» «Bn köyde mera sürmiyen a>\;ıl;ır, sarıya kırmızıva kaçan Leylek oluyor. derdi. Olmadık yok mu?» dedi. «Şimdi git, selbeı ıclbes. kalmadı Muhtar. Bskır Dere tkinci üyenin adı, Ali Veli elmalar... domuzluklan yapıyorlar da «Ama, zordan çıkıyor bak.» noldu? Hoşak noldu? Şırlak nol istediğin yeri sür yani .. Sana idi. Ali Veli güldü: «Ekini boadları gene de müslüman kah dedi Eğitmen. «Bana kalırsa önöşretmen, baktı baktı: «Bilimamun diye seslenemiyorduk. du? Evimin önünden iki adım zacam diye çift koşarsan orası yor bunlann! Şu köyde kaç miyor bu Duranâ, bilmiyor rüşŞimdi git «ürj» ce kitaplarını kalemlerini tekyer kakınca kıyameti kopantemelli tarla olur be! dedi. dürzü biliyorum ki, Vallaha \ei yedirmeyi. Eîitmen!» dedi, mil edelim, kılık sonra olsun.» yorsun!» Osman Hafız kalktı: «tçin ırat «Çümen zaten gitti.» dedi 15. gabukla gâvur onlardan eyi«Fyi tâlim görmemis » öjretmen: «Öyle olsun.» dedi. «Oooool.» dedi Mubtar. «Ta olsnn!» dedi. Çıktı. «Onnn üçün sürmekten başka dir. Neyse. aç karına ben fazla Arkası var «Gen» de sen bilirsin ama..» ni ben onun euvabını baraya yolu yok.» Altrpannak, onu da geçirdi. *^İ|1I1IIIIII1IIIIIII1IIIIIIIIlllllllllllllllIlllllll||IIIIIlIllll||||IlllllllllllMll|TMIIIIMIIIUIIIIIIIII1ltIlllllllllllllI1IIllllll!III1IlI1IIIIIIIII111IlMI 11IIIIfTIIMI1IIMülllIfllllillllllllllllMlllltlMllllllMIIIIMMMIlllllllIIIIUII Illlllf!1I11111I1IIIVS>> CCMHURTKETin edebi tefrikam: VEFAT Şehit Yüzbaşı Hayri Görenerin karısı, Fatma Görener, Lütfiye Keyn, Nazime Atasağın kardeşleri, Sabiha Keyn, Vecdi Keyn, Meliha Açıkgöz. Mediha Atasağmm teyzeleri, Saadet Ahıskahn halası, Bilâl, Nurullah, Yıldız Gezginin, Ümit ve Nüvii Zeytincinin büyükanneleri, Nihat Zeytincinin kayınvalidesi, Didar Gezgin, Sabahat Zeytinci. Nusret Görener'in anneleri Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bu gün 29.11.960 Salı günü öğle namazını mütaakıp cenaze Şişli Camiinden kaldırılarak Rumelihisan Mezarlığına defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. İO.I^OY BAYKURT Süleymaniye esrafından Şerefi ogullanndan ölü Abdülkerim'jn oğlu. Zehra'nın eşi, Kemal, Kerim, Ferit özbek, Muallâ Eken Kâmran Sakmar'ın babalan, Muzaffer. Nezahat Ayten özbek, Erol. Ahmet Aydın. Dilek, Canan, Neyzar'ın büyükbabalan Bülent Eken, Nihat Sakmar'ın kajnnpederleri, Rıfat özgezer'in bacanağı • Doktor AHMET VİCDANİ ÖZBEK 28.11.960 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 29.11.960 salı günü öğle namazını mütaakıp Kartal Maltepe'si Camiinden kaldınlarak Maltepe mezariıgına defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. Çelenk gönöderümeme6i rica olunur. KEBİRE GÖRENER ACI BİR KAYlP Milll Mücadelenin Şark cephesi Istihbarat Müdürü merhum Mecit Mecdet Başak'ın eşi, Nilüfer Başak, Selçuk Kısakürek. Gültekin Başak ve Oğuz Başak'm çok sevgili anneleri Alâettin Kısakürek ve Vedia Başak'ın kayınvalideleri. Korhan Bilgehan. Volkan ve Hakan'ın biricik anneanneleri, salihatı ni^vandan HANIMEFENDt kısa bir hastalığı mütaakıp Hak kın ebediyetine intikal etmiştir. Cenazesi bugtlnkü salı günü Kadıköy Osmanağ3 Camiinde kıhnacak öğle namazını mütakıp Karacaahmetteki aile mezarlığına Tannnın rahmetine tevdi edîlecektir. NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. IRTIHAL Merhum Atabeyın eşi Rifat Türegün, Servet Türegün ve Nazmi Türegün'ün anneleri, llhan Türegün, Altan Türegün, Tanju Türegün'ün babaanneleri; Semra Türegün'ün büyük kayınvalidesi; Zeynep Türegün'ün büyük babaannesi. Türegün ailesinin büyük yengeleri Bayan LÛTFİYE BAŞAK AYŞE SIDIKA TÜREGÜN Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 29 Aralık salı günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camnnden kaldırılarak Zincirlikuyu Asri Mezarhktaki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Allah rahmet eyliye.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear